YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/350
KARAR NO : 2008/344
KARAR TARİHİ : 30.04.2008
MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2007
NUMARASI : 2007/760-2007/853
Taraflar arasındaki “Alacak-Kıdem tazminatı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.10.2006 gün ve 343-436 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 9.7.2007 gün ve 36841-22160 sayılı ilamı ile, (…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının bir kamu kuruluşu olan davalı işyerinde çalışırken 5277 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan yasa uyarınca emekli olan kişilerin yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilebilmesi için çalıştığı işten ayrılmaları gerekir. Davacı, davalı kuruluşta çalışmasını yaşlılık aylığının kesilmesini önlemek için sona erdirme dilekçesini vermiştir. Buna dayanılarak yapılan fesih işlemi davacının eylemine bağlı olduğundan davacı kıdem tazminatına hak kazanamamıştır. Mahkemece anılan istemin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, bir kısım işçilik alacakları yanında kıdem tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; davacının iş akdini 5277 sayılı Kanunun 25. maddesi uyarınca 15.4.2005 tarihi itibarı ile feshettiği, Yasadan kaynaklanan zorunlu nedenle işten ayrılmış olması karşısında kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, Özel Dairece, yukarıda yazılı nedenlerle verilen bozma kararına karşı önceki hükümde direnilmiştir.
5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun “İstihdam Esasları ve Kadroların Kullanımı”nı düzenleyen 25/f-II maddesi; “Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin % 50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.” hükmünü içermektedir.
Davacı, yaşlılık aylığı almaya başladığı tarihten sonra 12.1.2001 tarihli olup, her yıl yenilenen sözleşme ile davalı Türkiye Elektrik Kurumu A.Ş.’de çalışmaya başlamış, 5277 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine, yaşlılık aylığının kesilmemesi için iş akdini feshetmiştir. Uyuşmazlık, iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, bir diğer ifadeyle; 5277 sayılı Kanundaki düzenlemenin, İş Kanununun 24. maddesinde, işçiye iş akdini haklı nedenle fesih olanağı tanıyan “zorlayıcı sebep” kapsamında kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun “İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı”nı düzenleyen 24. maddesinin III. bendinde “işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması” hali düzenlenmiş olup, anılan koşulların varlığı halinde iş akdini fesheden işçinin kıdem tazminatından yararlanma olanağı bulunmaktadır.
Maddede ifade edilen “zorlayıcı sebep”; işyerine, işletmeye ilişkin, kaçınılamayan ve önceden öngörülemeyen bir olay niteliğinde bulunup, işçinin, işyerindeki faaliyetini engellemeyen, çalışmasını güçleştirip, sıkıntı yaratmayan veya imkansız kılmayan nedenler bu kapsamda değerlendirilerek, işçiye 24/III. maddesi uyarınca iş akdini haklı nedenle fesih olanağı verdiği kabul olunamaz.
5335 sayılı Kanunun 29. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 5277 sayılı Kanunun 25. maddesinin ilgili fıkrası, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin belediyeler ile maddede nitelikleri belirtilen diğer işyerlerinde çalıştırılamayacaklarını hükme bağlamıştır. Yaşlılık aylığının kesilmesi durumunda belirtilen yerlerde çalışmayı sürdürmenin önünde bir engel bulunmamaktadır. 5277 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenlemenin 4857 sayılı İş Kanununun 24/III. maddesi kapsamında, işyerinde işin durmasını gerektiren nitelikte bir zorlayıcı sebep olarak ele alınarak, kıdem tazminatına karar verilmesi isabetli bulunmamaktadır
Yukarıda belirtilen bu maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 9.4.2008 gün ve 2008/9-315 Esas, 2008/319 Karar sayılı kararında da aynen benimsenmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda belirtilen ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.