Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2008/310 E. 2008/301 K. 09.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/310
KARAR NO : 2008/301
KARAR TARİHİ : 09.04.2008

MAHKEMESİ : Eskil İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19.11.2007
NUMARASI : 2007/25 E-2007/29 K.
Taraflar arasındaki “haczedilmezlik şikayeti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskil İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.06.2007 gün ve 2007/12-15 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 10.09.2007 gün ve 2007/16624-15496 sayılı ilamı ile; (“…Tarımda mevcut destekleme politikalarının değiştirilerek çiftçilere doğrudan gelir desteği sağlanması ve kayıt sisteminin oluşturulması amacı ile ülke çapında uygulama yapılmasına ilişkin 13.12.2001 tarihli ve 2001/3405 sayılı kararnameye eklenen 1.maddeye göre (çiftçilere yapılacak doğrudan gelir desteği ödemeleri diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemez).
Somut olayda, borçluya doğrudan gelir desteği için verilen yukarıda açıklanan nitelikteki banka hesabındaki tutara haciz konulduğu görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihadına göre temelde devlete ait bu paranın borçlu çiftçiye veriliş amacı da gözetilerek haczi mümkün değildir.
Alacaklının sıfatı kamu kuruluşu niteliğinde olup olmaması ya da özel hukuk tüzel kişisi olması yukarıdaki ilkeye etkili bulunmamaktadır.
O halde, Mahkemece şikayetin kabulüne karar vermesi gerekirken reddi isabetsizdir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı/borçlu vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, haczedilmezlik şikâyetine ilişkindir.
Eskil İcra Müdürlüğünün 2002/409 esas sayılı dosyasında; Alacaklı/2743 sayılı Eşmekaya Tarım Kredi Kooperatifi, 11.11.2002 tarihinde borçlu şikâyetçi Nefise aleyhine Örnek 48 takip talebi ile “kooperatif ile yapılan müşterek ve müteselsil borç senedine” dayanarak takibe girişmiş; borçlu 02.12.2002 tarihinde verdiği dilekçe ile borcu kabulle ödeme taahhüdünde ve mal beyanında bulunmuştur.
Alacaklı vekilinin borçlunun doğrudan gelir desteği dahil tüm hesaplarına haciz tatbiki talebi üzerine T.C. Ziraat Bankası Eskil Şube Müdürlüğüne yazılan 30.03.2006 tarihli müzekkere ile borçlunun her türlü hesabına haciz uygulanması istenmiş; 30.03.2006 tarihinden itibaren hesaba yatan tüm paralar üzerine haciz blokesi konulmuştur.
Borçlu doğrudan gelir desteği ile ilgili paraların haczedilemeyeceğini ileri sürerek eldeki şikayeti yapmış; mahkemece hacze konu 2006 ve 2007 doğrudan gelir desteği ödemeleri konusunda aksine bir düzenleme olmadığından haczedilebileceği gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.
Borçlunun temyizi üzerine Özel Dairece, bu gelirlerin haczinin kabil olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hükmü temyize davacı/borçlu vekili getirmektedir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlunun Ziraat Bankasındaki hesabında bulunan doğrudan gelir desteği ödemesine ilişkin paraların haczinin kabil olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemeleri, ilk olarak, 03.04.2001 gün ve 24362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24362 Tarımda Mevcut Destekleme Politikalarının Değiştirilerek Çiftçilere Doğrudan Gelir Desteği Sağlanması ve Kayıt Sisteminin Oluşturulması Amacıyla Ülke Çapında Uygulama Başlatılmasına İlişkin Karar’ın Yürürlüğe Konulması Hakkındaki 12.12.2000 tarih ve 2000/2172 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile başlamış; bu karara 26.12.2001 tarih ve 24622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2001/3405 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesiyle eklenen ve 03.04.2001 tarihinden geçerli olmak üzere 26.12.2001 tarihinde yürürlüğe giren Ek Madde 1 ile de, çiftçilere yapılacak doğrudan gelir desteği ödemelerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, düzenlemesi getirilmiştir.
Daha sonra, Bakanlar Kurulunun 04/05/2002 tarih ve 2002/4165 sayılı, 28.03.2005 tarih ve 2005/8629 sayılı kararları ile çiftçilere doğrudan gelir desteği sağlanması uygulamasına devam edilmişse de bu ödemelerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Yine, 25.04.2006 gün ve 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 18.04.2006 gün ve 5488 Sayılı Tarım Kanunu’nun, 3.maddesinin f bendinde “Doğrudan Gelir Desteği” tanımlanmış, devamı maddelerinde de buna ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu Kanunun 19.maddesinde “doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin esas ve usuller, bu kanunun temel yapısıyla çelişmeyecek şekilde her yıl kurulun tavsiyesi ile bakanlık tarafından çıkarılacak uygulama tebliğleri ile belirlenir. Uygulama tebliğleri ilgili yılın ilk iki ayı içerisinde yayımlanır. Bakanlık gerektiğinde ek tebliğler çıkarabilir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun Geçici Madde 1’de; “Saklı hükümler” başlığı altında, “doğrudan gelir desteğinin 2005 yılı uygulaması ve ödemelerinin 2005 yılında yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre, ancak bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütüleceği” hükmüne yer verilmiş; ortaya konulan esaslar arasında ise bu gelirlerin haczedilemeyeceği veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, yönünde bir düzenlemeye gidilmemiştir.
Anılan Kanunun içeriği açıklanan 19.madde hükmüne dayalı olarak, her yıl doğrudan gelir desteği ödemelerinin esas ve usulleri bakanlar kurulu tarafından çıkartılan kararnameler ile düzenlenmektedir.
Nitekim, 2006 yılı Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri, 02.05.2005 tarih ve 25774 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ulusal Tarım Stratejisi Doğrultusunda Tarımsal Destek Ödemelerine ve Sürdürülebilir Çiftçi Kayıt Sisteminin Geliştirilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 8. Maddesine istinaden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yayımladığı Bitkisel Üretimle İlişkili Olarak, Doğrudan Gelir Desteği Ödemesi Yapılmasına İlişkin 2006/27 nolu Tebliğ; 2007 yılı Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri de 25.04.2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 19’uncu maddesine istinaden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yayımladığı Doğrudan Gelir Desteği Ödemesi Yapılmasına Dair 2007/14 nolu Tebliğ ile düzenleme altına alınmış; bu tebliğlerde de doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczedilemeyeceği veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, yönünde ayrık herhangi bir hüküm yer almamıştır.
Somut olaya gelince; Borçlu/davacı hakkında Eskil İcra Müdürlüğünün 2002/409 esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapılmış ve T.C.Ziraat Bankasındaki hesaplarına haciz konulmuştur. Eskil Ziraat Bankasının cevabi yazısından hacze konu bu hesaplardaki paraların 2006 ve 2007 yıllarına ait doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin bulunduğu belirgindir.
Yukarıda da ayrıntısıyla açıklandığı üzere 2006 ve 2007 yıllarına ait bu gelirlerin ödenmesine dayanak teşkil eden Kanun, Bakanlar Kurulu kararı ve tebliğlerde haczedilmelerine engel oluşturacak bir düzenleme bulunmamaktadır.
Zira, 04.05.2002 tarih ve 2002/4165 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yayımlanmasına kadar olan dönem için açıkça kabul edilen, bu gelirlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği olgusu, bu tarihten sonra kabul görmemiş ve hacze engel oluşturacak başka herhangi bir düzenleme de yapılmamıştır.
Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haczi Caiz Olmayan Mallar Ve Haklar” başlıklı 82.maddesinde de, doğrudan gelir desteği ödemelerinin bu madde kapsamında ele alınmasını olanaklı kılan bir düzenleme yer almadığı gibi, devlet eliyle ödenmesine karşın tamamen çiftçinin uhdesine geçen bu ödemelerin maddenin birinci bendi anlamında devlet malı niteliğinde kabulü de mümkün değildir.
Yine, 5488 Sayılı Tarım Kanunu’nda da, bu gelirlerin haczine engel oluşturacak herhangi bir yasal düzenleme de yer almamaktadır.
Açıklanan durum karşısında, mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.
S O N U Ç : Davacı/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.04.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.