YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/231
KARAR NO : 2008/235
KARAR TARİHİ : 05.03.2008
MAHKEMESİ : Fatih 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2007
NUMARASI : 2007/564-2007/856
Taraflar arasındaki “Boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Fatih 2.Aile Mahkemesince davanın ve tedbir nafakası isteminin reddine dair verilen 07.04.2005 gün ve 2004/169 E., 2005/260 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 29.11.2005 gün ve 13232-16533 sayılı ilamı ile; (…Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim,davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1)geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223,242, 244,262,263,264, 267,215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2)ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen)almak zorundadır.(TMK.md.169) O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3,186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN:Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, boşanma istemine ilişkindir.
Davacı M…L.. vekili, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle evliliğin her iki taraf için de çekilmez hal aldığını ileri sürerek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı F…L..vekili, açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığını ileri sürerek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise 30 milyar maddi, 10 milyar manevi tazminat ile aylık 500 milyon yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme, “Davalının kusuruna dayanarak evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair mahkememizce vicdani kanaat oluşmadığından davanın bu nedenle reddine , davalı taraf her ne kadar tedbir nafakası talebinde bulunmuş ise de, davalı lehine tedbir nafakası koşulları oluşmadığından bu talebin reddine” karar vermiş, davalı vekilinin tedbir nafakası yönünden temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçe ile bozulmuş, Yerel Mahkeme, “Davalının kendisini geçindirecek kadar gelirinin bulunması nedeniyle tedbir nafakası koşulları oluşmadığı” gerekçesi ile kararında direnmiştir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, çalışan davalı eş lehine boşanma davasının devamı süresince tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 169.maddesi “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” şeklindedir
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 169.maddesi, yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanunun 137.maddesindeki düzenlemede bir değişiklik yapmamış olup, madde metni sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmış ve bu durum 169.maddenin gerekçesinde açıkça belirtilmiştir.
Bu durumda hakimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerekir.
Her ne kadar Özel Daire bozma kararında “herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın” ifadesine yer verilmiş ise de bu durum dosya kapsamına uygun olmayıp “yeterli geliri olmayan davalı kadın “ şeklinde değiştirilmesi gerekir.
O halde, somut olayda boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkı kazanan ve yeterli geliri olmayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanlış gerekçelerle talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.3.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.