YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2007/910
KARAR NO : 2007/860
KARAR TARİHİ : 28.11.2007
MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2007
NUMARASI : 2007/6-2007/407
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Diyarbakır Asliye 3.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.6.2005 gün ve 2003/427-2005/407 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 19.9.2006 gün ve 2006/4029-6548 sayılı ilamı ile, (…Davacı vekili dava dilekçesinde Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalında araştırma görevlisi M. O.’nun lisansüstü eğitimi yapmak üzere İngiltere’de Royal Collaga Op.Act’ta gönderilmesine ve kendisine tanınan sürelere rağmen lisansüstü eğitimini tamamlayamayıp süresi dolduğu halde üniversitedeki görevine dönmediğini ve bu nedenle kendisine yapılmış olan masraflardan dolayı hakkında diğer borçlu kefillerle girişilen icra takibine itiraz ettiklerini, itirazlarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu ileri sürerek itirazlarının iptaline, 1.621.818.456.700 TL alacağın tahsiline ve bu alacağa 2.1.2003 tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına, alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; yükümlü M. O.’nun Dicle Üniversitesi Yönetim Kurulunun 30.4.1992 günlü kararı ile lisansüstü öğrenim görmek için 2 yıl süreyle İngiltere’ye gönderildiği, adı geçene verilen ve ayrıca uzatılan süreler içinde lisansüstü öğrenimini tamamlayamaması sonucu Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulunun 6.10.2000 günlü olan ve Üniversite Rektörlüğünce de onanıp kesinleşen kararı ile müstafi addedildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında yükümlünün kendisine yapılan masraflardan dolayı yurtdışına gitmezden önce imzalamış olduğu taahhüt ve kefalet senedi hükümleri doğrultusunda sorumluluğunun araştırılıp saptanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak;
Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 8.7.2006 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 5535 sayılı “Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa”nın 2. maddesiyle 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Yasasına eklenen Geçici 53. madde hükmü de dikkate alınmak suretiyle bir değerlendirme yapılmak ve oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulmasına…) karar verilip, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalında araştırma görevlisi iken, lisansüstü eğitimi yapmak üzere İngiltere’ye gönderilen davalı M.O.’nun, görev süresi dolduğu halde davacı Üniversitedeki görevine dönmediği, mecburi hizmet borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle, imzaladığı taahhüt senedine dayalı olarak yapılan icra takibinde, borca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece verilen, davanın reddine dair hüküm, Özel Dairece metni yukarıda bulunan ilamla bozulmuş; Yerel Mahkeme, 5535 S.K.nun 2.maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası üzerine, Danıştay 8. Dairesince yürütmenin durdurulması kararı verildiği gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasına girişilmeden önce, direnme kararının, gerçekte bozmadan esinlenmek ve bozma doğrultusunda değerlendirme yapılmak suretiyle oluşturulmuş yeni bir hüküm niteliğinde olup, olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu’nca mı, yoksa Yüksek Özel Dairece mi yapılacağı hususu ön sorun olarak değerlendirilmiş; direnme kararında başka bir olguya dayanılmış olmasının, somut olay özelliği itibariyle direnme kararının yeni hüküm olarak kabulünü gerektirmeyeceği; bu durumun, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında gerekçenin genişletilmesi niteliğinde bulunduğu oyçokluğu ile benimsenmiş, ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra, işin esası incelenmiştir.
İşin esasına yönelik olarak yapılan incelemede:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara,bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; direnme gerekçesinde belirtilenin tersine, Danıştay 8. Dairesinin 20.2.2007 gün ve 2006/5869 esas sayılı kararının, 5535 Sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun’un 2.maddesi çerçevesinde Başbakanlık tarafından yürürlüğe konulan 12.8.2006 gün ve 2006/2 nolu Tebliğ’in iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı tarafından açılan davaya ilişkin olmasına, anılan Kanunun yürütülmesinin durdurulması yönündeki bir sonucu içermemesine; esasen, Danıştay Dairelerinin herhangi bir kanunun yürütülmesinin durdurulmasına karar vermelerinin de hukuken olanaksız bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.