YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2007/883
KARAR NO : 2007/910
KARAR TARİHİ : 28.11.2007
MAHKEMESİ : Kartal 3.İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2007
NUMARASI : 2007/685 E-2007/799 K.
Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 3.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.04.2007 gün ve 2006/1471-2007/282 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 10.07.2007 gün ve 2007/19940-23097 sayılı ilamı ile; (“…Davacı işçi 19.11.2001 tarihinde imzalan protokolün geçersiz olduğunu ileri sürmüş ve 1.10.2000- 30.9.2002 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 39.maddesinde öngörülen ücret artışından kaynaklanan fark ücret isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren protokolün toplu iş sözleşmesi imzalayan yetkili kişiler tarafından imzalandığını ve geçerli olduğunu savunmuştur.
Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
İşyerinde, 28.8.2000 tarihinde sendika tarafından verilen yetkiye istinaden 16.2.2001 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesi 1.10.2000- 30.9.2002 tarihleri arasında yürürlükte kalmıştır. Toplu iş sözleşmesini imzalayan sendika yetkililerinin bir kısmı ile işveren temsilcileri arasında 19.11.2001 tarihinde imzalanan protokolle, 1.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren ücret artış hükmü tadil edilmiş ve ücret artışı oranı düşürülmüştür. Yine 1.4.2002 tarihinde yürürlüğe girecek olan ücret artışı hükmünde değişiklik yapılmıştır.
Sözü edilen protokolü sendika adına imzalayanlardan 5 kişi 28.8.2000 tarihli sendika yetki yazısında münferiden ve müştereken toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili kılınmışlardır. Toplu iş sözleşmesi imzalama konusunda verilen yetki sendika tarafından daha sonra geri alınmış değildir. Toplu iş sözleşmesinde değişiklik yapılması için ise sendika tarafından özel bir yetki verilmesine gerek bulunmamaktadır. Toplu iş sözleşmesinde değişiklik yapma konusunda sendika yönetim kurulunun bir karar alması da gerekmemektedir. Sendika yetkilileri tarafından anılan yetkiye dayanılarak 16.2.2001 tarihinde toplu iş sözleşmesi imzalanmasının ardından 9 ay sonra değişen koşullara göre bazı hükümlerde değişikliğe gidildiği görülmektedir.
Somut olayda, 19.11.2001 tarihinde toplu iş sözleşmesini birlikte ve tek başına imzalamaya yetkili olan aralarında sendika genel başkanı işe şube yöneticisinin de bulunduğu 5 kişi protokolü sendika adına düzenlemişler ve işyerinde anılan protokol uygulanmaya başlamıştır. Bu konuda sendika ile işveren arasında bir uyuşmazlık ortaya çıkmamıştır. İşçiler de protokole yapılan uygulamaya karşı çıkmaksızın çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Sonraki dönemlerde yeni toplu iş sözleşmeleri imzalanmış ve işçilerin almakta oldukları ücretleri üzerinden ücret artışları öngörülmüştür. Anılan sözleşmelerin imzalanması aşamalarında da 19.11.2001 tarihinde imzalanan protokolün geçersizliği sendika ile işveren arasında bir çekişme konusu olmamıştır. Böyle olunca bahsi geçen protokolün sendika adına yetkili kişiler tarafından imzalanmadığının kabulü doğru olmaz.
Mahkemece kararın gerekçesinde daha önce aynı konuda kesinleşen mahkeme kararlarından söz edilmişse de, anılan protokolün ileriye dönük olarak sonuçlarını doğuracağı yönünde yerel mahkeme kararlarının onandığı Dairemiz kararları da mevcuttur. Bu itibarla her dosyadaki delil durumuna göre çözüme gidilmelidir.
Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili kişiler tarafından düzenlenen protokolle toplu iş sözleşmesi hükümlerini ileriye dönük olarak değiştirilmesi imkan dahilindedir. Somut olayda protokolün ilk maddesinde 1.10.2001 tarihinde yürürlüğe girmiş olan ücret artışı hükmü tadil edilmekle bu değişiklik, geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz. Böyle olunca davacının 1.10.2001 – 19.11.2001 tarihleri arasında kalan dönem için protokolün sonuç doğurmayacağı kabul edilmeli ve anılan dönem için ücret farkı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Protokolün imzalandığı tarih sonrasında ise protokol hükümleri doğrultusunda yapılan işveren uygulaması yerinde olduğundan 19.11.2001 tarihi sonrası için ücret farkı isteğinin reddine karar verilmelidir. Gerekirse bu yönde bilirkişiden ek hesap raporu alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle toplu iş sözleşmesinin eki niteliğinde bulunan protokol uyarınca toplu iş sözleşmesinin yasaca cevaz verilen hükümlerinin ileriye dönük olarak değiştirilebilmesinin mümkün bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.