YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2007/833
KARAR NO : 2007/819
KARAR TARİHİ : 07.11.2007
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2007
NUMARASI : 2007/124-2007/121
Taraflar arasındaki “maddi ve manevi” tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 6.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.10.2005 gün ve 2004/49-205/377 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 6.11.2006 gün ve 2006/10206-14386 sayılı ilamı ile, (…Davacı, davalı ile imzalanan 1.8.2002 tarihli sözleşme gereğince mimar olan davalının, kendisine ait villanın rölöve ve diğer bir takım projelerinin çizilmesi işlemleri ile mimari denetim ve uygulama koordinasyon hizmetlerini yerine getirmeyi üstlenmesine rağmen, edimlerini yerine getirmediğini, bir kısım işlerin de hatalı yapılması nedeniyle kırdırılarak başka firmalara yapılmak zorunda kalındığını, yaptırmış olduğu tesbit gereğince hiç yapılmayan, eksik yapılan ve kırdırılarak ikinci kez başka firmalara yaptırılan işler nedeniyle toplam olarak 16.500.000.000 TL zararı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 16.500.000.000 TL maddi, 5.000.000.000 TL da manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini, sözleşme süresinin 4-6 ay olarak kabul edilmiş olmasına rağmen bir yıl çalıştığını, kendisinin davacıdan alacaklı bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, maddi tazminat yönünden, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu gereğince davalının yaptığı işlerin karşılığının 3.000.000.000 TL olması, davalıya ödenen miktarın ise 7.000.000.000 TL olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, fazladan ödenen 4.000.000.000 TL’nin 1.3.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin ve manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Taraflar arasında davalıya ait villanın bir kısım projelerinin çizilmesi ve mimari denetiminin gerçekleştirilmesi konusunda 12.000.000.000 TL ücret karşılığında 1.8.2002 tarihli sözleşme imzalandığı, davalının edimlerini kısmen yerine getirdiği, davalıya 5.000.000.000 TL’lik kısmı peşin olmak üzere toplam 7.000.000.000 TL ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davalının yaptığı işlerin parasal karşılığı ile bir takım işlerin hatalı yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle de davacının zarara uğratılıp uğratılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı, davayı açarken daha önce yaptırmış olduğu tesbit raporuna dayanmış olup, 25.12.2003 tarihli bilirkişi raporu ve 13.1.2004 tarihli ek raporda, davalının yaptığı işler tutarının, sözleşmede belirlenen işin bedeline göre 7.000.000.000 TL. olduğu, buna karşılık sözleşmede belirtilen işin bedeline göre yapılması gerektiği halde yapılmayan işlerin tutarının ise 5.000.000.000 TL olduğu, ancak enflasyon farkı esas alındığında bu miktarın 6.500.000.000 TL. olması gerektiği, öte yandan hatalı yapılan işler nedeniyle kırdırılarak başka firmalara yaptırılan işlerin bedelinin de 10.000.000.000 TL olduğu, sonuç olarak eksik yapılan işler ve kırdırılarak yeniden yapılan işler nedeniyle davacının toplam 16.500.000.000 TL zararı olduğu belirtilmiştir. Davacı bu rapora dayanarak davayı açtığına göre, sözleşmede belirtilen işin bedeline göre, davalı tarafından yapılan işlerin karşılığının 7.000.000.000 TL. olduğu hususu davacı tarafından da benimsendiğinden, davalının yaptığı işlerin karşılığının tüm sözleşme bedeline göre 7.000.000.000 TL. olduğunun kabulü gereklidir. Mahkemece, hatalı olduğu iddia edilerek kırdırılıp yeniden başka firmalara yaptırılan işler nedeniyle uğranılan zarar talebi, işlerin hatalı yapıldığı ispat edilemediğinden reddedilmiş, 13.9.2005 tarihli bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak, toplam işin bedeline göre davalının yaptığı işlerin karşılığının 3.000.000.000 TL olduğu kabul edilmek suretiyle bu miktarın, davalının almış olduğu 7.000.000.000 TL’den mahsubu ile kalan 4.000.000.000 TL’nin tahsilin karar verilmiştir. Oysa az yukarda belirtildiği üzere davacının, davayı açarken dayanmış olduğu bilirkişi raporu gereğince, davalının yaptığı işlerin karşılığının tüm sözleşme bedeline göre 7.000.000.000 TL. olduğunun kabulü gerekli olup, davalıya 7.000.000.000 TL. ödendiği de uyuşmazlık konusu olmadığından, davalıya fazladan yapılan bir ödeme bulunmamaktadır. O halde bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.