YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/549
KARAR NO : 2006/558
KARAR TARİHİ : 20.09.2006
MAHKEMESİ : Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2006
NUMARASI : 2006/173-262
Taraflar arasındaki “ecrimisil“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Siirt Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.10.2005 gün ve 2002/445 E, 2005/400 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 28.2.2006 gün ve 2005/14931 E. 2006/1537 K. sayılı ilamı ile, (…A)MADDİ OLAY: Davacılar adına kayıtlı bulunan 48 parsel sayılı taşınmazın askeri alan olarak tel örgü ile çevrilmek suretiyle işgal edildiği ileri sürülerek toplam 15.000 YTL.ecrimisilin davalı taraftan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece; davalının haksız işgali nedeniyle davacıların uğradığı zararın tesbit imkanı bulunmadığı, davacı tarafın bu araziden gelir elde etmediği gibi ekonomik bir yarar da sağlamadığı davacıların haksız fiil nedeniyle uğradığı müsbet zararlarının olmadığı, oluşmayan bir zarar için karşı taraftan tazminat talebinin sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı gerekçesiyle davanın “reddi” cihetine gidilmiştir.
Hükmü davacı taraf temyiz etmektedir.
B)MAHKEME,KÖTÜNİYETLİ ZİLYEDİ HESAP VERMEĞE ZORLAYAN BİR YÖNTEM İZLEMELİDİR.O HALDE HAKSIZ KARIŞMA KAZANCININ GERİ VERİLMESİNE KARAR VERMELİDİR.
Bir nesneye (taşınmaza) haksız olarak kötüniyetle, kendi çıkarına zilyed olan kimse, onu hak sahibine geri vermekle yükümlüdür.
Bundan ayrı olarak, kendi çıkarına haksız olarak başkasının hukuk alanına girip, işine karışıp kazanç elde eden kimse (davalı), hak sahibinin (davacının) tazminat davasındaki gibi zararı yada nedensiz zenginleşmedeki gibi yoksullaşması aranmaksızın.Bu “haksız karışma kazancı” nı geri vermesi gerekmektedir. (Tandoğan,Haluk;Mukayeseli Hukuk ve Hususiyle İsviçre-Türk Hukuku Bakımından Vekaletsiz İşgörme, İst.1957, sh.56 vd;60/61, 64/66 da anılan yazarlar:Zimmermann, Schulz, Reichel, E.Wolff, Friedrich…Ayrıca bkz.Burak Özen:Haksız Zilyedlikte iade; Doktora Tezi,İst.2003, sh.249).
Bu haksız karışma kazancını geri alma isteminin, işine karışılan kimsenin zararın tazmini (tazminat) istemindeki gibi zararına yada nedensiz zenginleşme istemindeki gibi yoksullaşmasına bağlı olmadığı için, bu istemleri aşan, bunları tamamlayan önemli bir görevi vardır (Sungurbey, İsmet:Medeni Kanun Öntasarısının Nesneler Hukukunun Eleştirisi, İst.1972; sh.415).
Başkası hesabına vekaleti olmadan tasarruf hakkındaki kurallara (BK.md.414) benzetme yoluyla başkasına ait bir taşınmazı yetkisi olmadan kullanmasından ve yararlanmasından kötüniyet sahibi zilyedin faydalanamaması gerekir (Homberger, A:Zilyedlik ve Tapu Sicili, çev.Suat Bertan, Ank.1950, sh.159). O halde, BK.md.414′ teki kendi çıkarına haksız olarak başkasının hukuk alanına girip, işine karışıp elde edilen kazancın geri verilmesi ilkesi, başkasının taşınmazını haksız olarak kendi çıkarına kullanan kötüniyetli kimseye, malikin (davacının) zararı aranmaksızın, o taşınmazını kullanmayacak yada kullandırmayacak olsaydı bile, kullanma menfaatlerinin de ödetilmesini gerektirmektedir. Aksi takdirde, taşınmazını kullanacağını ya da kullandıracağını, böylece zararını ispatlayamayan hak sahibi (davacı), kötüniyetli zilyet o taşınmazı başkasına kiralamışsa en aşağı o taşınmazın getirebileceği kira karşılığını hukuksal semere olarak isteyebilecek; kötüniyetli zilyed kendisi kullanırsa bir şey isteyemeyecek ki bu, mantıksız bir sonuç olurdu (Örnek için bkz.Sungurbey,sh.419).
C)SORUŞTARMA-ARAŞTIRMA
Somut olayda davacı, davalının (haksız zilyedin) malvarlığında oluşan somut artışı istememiştir. Araştırma ve soruşturmada bu husus dikkate alınacaktır.
Davalı, taşınmazı bizzat kullanmasının objektif değerini ödemeye mahkum edilmelidir.O kadar ki, haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir elde etmeye örgütlenmemiş olması dahi sonuca etkili görülmemelidir.Öyleyse, dava konusu taşınmaz kullandırma borcu yükleyen bir sözleşmeye konu olacak şekilde ekonomik özgülenme amacı değiştirilseydi ne ölçüde gelir getirebilirdi, ne kadar bir kullanma karşılığı soucunda davalının kullanmasına terk edilirdi.Bu hususların araştırılması gerekir (Bkz.Özen,sh.272 ve orada dayanılan: Loewenhem).
D)SONUÇ:Yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında mahkemece yapılacak iş; davalının elinde bulunan taşınmazın kiraya verilmesi halinde piyasa koşullarına göre ne kadar bedel getireceği bilirkişi eliyle belirlenmeli ve sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında göterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın geri verilmesine, 20.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.