YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/529
KARAR NO : 2006/596
KARAR TARİHİ : 27.09.2006
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2006
NUMARASI : 2006/395-100
Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 24. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 2.6.2005 gün ve 8-167 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 7.11.2005 gün ve 9704-11379 sayılı ilamıyla; (…Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın 84160 numaralı kesin parselasyon planı kapsamında Karşıyaka Mezarlığı gelişme alanı içerisinde, ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığı ve 29.05.1997 tarihli Büyükşehir Belediye Encümen kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği ancak, işlemlerin tamamlanmadığı, dava konusu taşınmazın içerisinden geçirilen 10 metre genişliğinde ve 2560 metrekare yüzölçümündeki yol dışında, davalı idarenin dava konusu taşınmaza defin yapmak, ağaç dikmek, etrafını çevirmek vs. gibi bir el atmasının olmadığı tesbit edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazdan geçirilen yolun davalı idare tarafından yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin kayden 1230/77920 pay maliki olduğu 1107 parsel sayılı taşınmazın imar planında mezarlık yeri olarak ayrılması nedeniyle arsa olarak fiilen kullanılamaz hale geldiğini ve kamulaştırma işlemi yapılmaksızın müvekkilinin kullanımının davalı idarece engellendiğini ileri sürerek, 98.000.000.000 TL.nin kamulaştırmasız el koyma karşılığının faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili; dava konusu parselin de içinde bulunduğu alanda Karşıyaka Mezarlık Alanı Genişletme Projesi kapsamında kamu yararı kararı alınmış olmasına karşın, yeterli miktarda defin sahasının bulunması nedeniyle kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığını, bu itibarla taşınmaza müvekkili tarafından fiilen el atılmadığı gibi davacının kullanım hakkını kısıtlayıcı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin; “84160 numaralı kesin parselasyon planı kapsamında Karşıyaka Mezarlığı gelişme alanı içerisinde kalan dava konusu taşınmazın 2560 m2 bölümüne davalı idarece yol yapılmak suretiyle el atıldığının keşfen belirlendiği” gerekçesiyle “ davanın kısmen kabulü ile davacıya ait 1230/77920 paya isabet eden 48.982.000.000 TL kamulaştırmasız el koyma karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline; dava konusu 1107 parsel sayılı taşınmazda davacıya ait 1230/77920 pay kaydının iptali ile davalı adına tesciline” dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme “5216 sayılı Yasanın 7/S maddesi uyarınca mezarlık alanlarını tespit etmek, mezarlıklar tesis etmek, işletmek, işlettirmek, defin ile ilgili hizmetleri yürütmek görevinin Büyükşehir Belediyesine ait olup, dava konusu yolun mezarlık alanında bulunduğu; tamamlanmamış olsa dahi davalı idarece kamulaştırma kararının alındığı, taşınmazın 84160 sayılı Karşıyaka Ankara Mezarlığı gelişme alanı kapsamına alınmasına dair parselasyon planının kesinleşip tescil aşamasına geldiği, bu itibarla dava konusu 2560 m2 bölüme yol yapmak suretiyle davalı idarece el atıldığının anlaşıldığı” gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Bilindiği ve 16.5.1956 gün, 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, usulü dairesinde verilmiş bir kamulaştırma kararı olmadan ve bedeli ödenmeden taşınmazına el konulan kimse, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebilir.
Bu noktada, kamulaştırmasız el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için, kamulaştırma ile elkoyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel ve kamu tüzelkişiliği olan kimsenin, kamu yararı gerektirdiği için el koymuş olması gerekir. (Ali Arcak-Edip Doğrusöz,Kamulaştırmasız Elkoyma. Ankara 1992-S:20)
Şu da eklenmelidir ki; Devlet ve Kamu tüzelkişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere taşınmaza el konulmasının kamulaştırmasız el koyma olarak kabul edilebilmesi için, bunun süreklilik arzetmesi ve malikin taşınmazdan yararlanmasının engellenmesi gerekir.
Somut olayda; davacının, tapuda 1230/77920 pay maliki olduğu 31030 metrekare yüzölçümündeki 1107 parsel sayılı taşınmazın 2560 metrekarelik bölümüne yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el konulduğu sabittir. Fen bilirkişi tarafından düzenlenen 24.05.2004 tarihli krokili raporda; davalı idarece, dava konusu parselin 2560 metrekarelik kısmına yol açmak, asfaltlamak ve trafiğe açmak suretiyle fiilen el atıldığı ifade edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın 84160 numaralı kesin parselasyon planı kapsamında Karşıyaka Mezarlığı gelişme alanı içerisinde kaldığı ve ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığı; anılan Parselasyon planının tescil aşamasında olduğu davalı idarece bildirilmiştir.
Yine davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca; dava konusu alanda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin (S) bendine göre Ankara Mezarlığının sorumluluğunun Ankara Büyükşehir Belediyesinde olduğu belirtilmiştir.
Nitekim, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için davalı idarece 29.05.1997 gün, 2013/3207 sayılı kamu yararı kararı alınmış, ancak kamulaştırma işlemi tamamlanmamıştır.
Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın 2560 metrekarelik bölümüne davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı kuşku ve duraksamadan uzaktır.
Şu hale göre; Yerel Mahkemenin, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığına ilişkin direnme kararı yerinde olup; hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi yapılarak değer biçilmesi de yöntem itibarıyla doğrudur.
Ne var ki Mahkemece; kamulaştırmasız el atılan 2560 metrekarelik bölümden, davacının 1230/77920 payına isabet eden kamulaştırmasız el koyma karşılığına hükmedilmesi gerekirken; taşınmazın tamamı üzerinden davacı payı hesaplanarak, kamulaştırmasız el koyma karşılığına fazla hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma gerekçesi değiştirilerek, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 27.9.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.