YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/527
KARAR NO : 2006/530
KARAR TARİHİ : 20.09.2006
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2006
NUMARASI : 2005/1347-2006/105
Taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.03.2005 gün ve 2004/1264-2005/399 sayılı kararın incelenmesi Davacı/alacaklı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 07.07.2005 gün ve 2005/10762-15007 sayılı ilamı ile; (…4949 sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 68/b maddesi hükmü gereğince; “sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediye kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğur; Yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.”
Nitekim, somut olayda da gözlendiği gibi yukarıda açıklanan madde hükmüne uygun olarak borçluya çıkartılan hesap özeti bila tebliğ iade olunduğundan bu durumda hesap özetinin tebliğ edildiğinin kabulü gerekeceğinden Mahkemece işin esası incelenmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı/alacaklı banka vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava reddedilmiş; alacaklı banka vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece başlık bölümünde açıklanan nedenlerle işin esasının incelenmesi gereğine işaret olunarak hüküm bozulmuştur.
Mahkeme önceki kararında direnmiş; hükmü alacaklı banka vekili temyize getirmiştir.
Davacı/alacaklı banka ile davalı borçlu arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi bulunmakta olup; takibe konu borcun da bu sözleşmeden kaynaklandığı takip talebinde belirtilmiştir.
Bu nedenle; Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle, 07.07.2005 tarihli bozma ilamı ve 15.02.2006 tarihli direnme kararının verilmesinden sonra Resmi Gazetenin 1 Mart 2006 tarih ve 26095 sayılı nüshasında yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren ve inceleme sırasında da yürürlükte bulunan 23.02.2006 gün ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümlerinin somut olay yönünden değerlendirilmesi yoluna gidilmiş; bozma ilamı ile direnme kararında yer alan hususların ve dolayısıyle diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine geçilmemiştir.
Bilindiği üzere; 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, 01.03.2006 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak; Kanunun 49.maddesi hükmü gereğince yayımlandığı bu tarihte yürürlüğe girmiştir.
5464 sayılı Kanun, Geçici Madde 4;
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, kendisine dönem sonu borcunun ödenmesi için ihtar çekilmiş veya haklarında icra takibi başlatılmış ya da 31/1/2006 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan kredi kartı borçluları, altmış gün içerisinde ilgili kredi kartı veren kuruluşa veya avukatına yazılı olarak, güncel tebligat adresi de belirtmek suretiyle müracaat ederek, borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan etmeleri halinde, düzenlenecek ödeme plânını imzalamaları ve ilk taksiti de peşin ödemeleri şartıyla kendisine bildirilen son dönem borcu tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık % 18 faiz oranı üzerinden hesaplanacak borç tutarını; icra takibine konu olmuş ise takip, dava masraf ve harçları, vekâlet ücreti ile birlikte onsekiz eşit taksitte ödeme hakkına sahip olurlar.
Temerrüt tarihindeki ana para borcu kart çıkaran kuruluş tarafından kart hamiline o tarihte gönderilen son dönem borcunda belirtilen toplam borç tutarıdır.
Kredi kartı borçlusunun bu maddenin birinci fıkrasına uygun olarak alacaklıya müracaat etmesi ve yapılan ödeme plânı doğrultusunda taksit tutarlarını ödemesi şartıyla, halihazırda yapılmış işlemler baki kalmak kaydıyla icra işlemleri durur, İcra ve İflas Kanununda belirtilen süreler işlemez.
Kredi kartı borçlusu bu ödeme plânına karşı ancak, plân doğrultusunda ödeme yapmak ve ödemelere devam etmek koşulu ile itiraz yoluna başvurabilir.
İşbu geçici madde kapsamında yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca vaki itirazları ortadan kalkar. Ödeme plânı uyarınca son taksitin de vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona erer.
Taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenmemesi halinde bu madde ile sağlanan haklar ortadan kalkar ve bu Kanunun 26 ncı maddesinde belirtilen gecikme faizi üzerinden mevcut icra takip işlemlerine devam edilir.
İşbu geçici madde Kanunun yürürlüğe giriş tarihinden önce yapılmış ödemeleri geri isteme hakkı vermez.”
Hükmünü içermektedir.
Bu açık hüküm gereğince:
Anılan kanunun yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihi itibariyle;
a)Kendisine dönem sonu borcunu ödemesi için ihtar çekilmiş veya,
b)Haklarında icra takibi başlatılmış yada,
c)31.01.2006 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan,
kredi kartı borçlularına, “altmış gün” içerisinde “kredi veren kuruluşa” yine “yasada öngörülen şekilde müracaat etme ve borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan etme” olanağı getirilmiştir.
Yine aynı hükümde:
Kanun ile getirilen bu olanağı kullanan ve borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan eden kredi kartı borçlularının;
a) Bu beyanları üzerine düzenlenecek ödeme planını imzalamaları” ve,
b) İlk taksiti de peşin ödemeleri”
şartıyla;
“Son dönem borcu tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %18 faiz oranı üzerinden hesaplanacak borç tutarını”; şayet anılan bu borç icra takibine konu olmuş ise, “Takip, dava masraf ve harçları, vekâlet ücreti ile birlikte hesaplanan borç tutarını”;
“Onsekiz eşit taksitte ödeme” hakkına sahip olacakları belirtilmiştir.
Açıklanan durum karşısında:
Mahkemece, öncelikle “Kanundan yararlanmak üzere başvurma hakkı bulunduğu kabul olunan davalı/kredi kartı borçlusu hakkında, 5464 sayılı Kanun’un Geçici Madde 4 hükmünün uygulanmasına yönelik” araştırmaya girişilerek, davacı/alacaklı bankadan;
“Davalı/kredi kartı borçlusunun; kredi veren kuruluşa yani alacaklı bankaya, altmış gün içerisinde yasada öngörülen şekilde yapılmış bir müracaatının ve borcunu taksitle ödemek istediğine ilişkin beyanının bulunup bulunmadığı; şayet böyle bir başvuru ve beyanı varsa taraflarca yasada gösterilen takibi işlemlerin yapılıp yapılmadığı ve böylece yeni bir yapılandırmanın gerçekleşip gerçekleşmediği”
hususları sorulmalı; böylece, borçlunun anılan kanun karşısındaki durumu belirlenmelidir.
Mahkemece, yapılacak bu araştırma sonucunda;
Borçlu tarafından yukarıda açıklanan kanun hükmünde yer alan şekil ve koşullara uygun olarak alacaklı bankaya başvurulduğunun ve bu başvuru sonucunda da bankaca yine bu hükümde aranan biçimde borçla ilgili yeniden yapılandırmaya gidilmiş olduğunun tespiti halinde 5464 Sayılı Kanunun Geçici 4.maddesinin 5.fıkrasında yer alan “İşbu geçici madde kapsamında yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca vaki itirazları ortadan kalkar. Ödeme plânı uyarınca son taksitin de vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona erer.” hükmü uyarınca yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca yaptığı itirazlar, kanun gereği ortadan kalkacağından, alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik isteminin de salt bu nedenle reddine karar verilmeli;
Şayet, borçlunun böyle bir başvuruda bulunmadığının veya başvurmakla birlikte bunun maddede belirtilen süre ve koşullarda olmadığının tespiti halinde ise, 5464 Sayılı Kanunun başta 26.maddesi olmak üzere ilgili diğer hükümleri de dikkate alınarak işin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir hüküm tesis edilmelidir.
0 halde, Mahkemece karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında araştırma ve değerlendirme yapılarak, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için , direnme kararının bu değişik nedenle bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davacı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 20.09.2006 gününde, oybirliği ile karar verildi.