YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/474
KARAR NO : 2006/460
KARAR TARİHİ : 21.06.2006
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2005
NUMARASI : 2005/193-390
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.12.2004 gün ve 261-564 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı Belediye vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 22.3.2005 gün ve 3888-2672 sayılı ilamıyla; (… Davacı vekili, müvekkiline ait …MSF 42 plakalı aracına, davalılardan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait ..MPR 59 plakalı aracın çarptığını, 5.460.943.981 TL tazminat için yürüttükleri icra takibine davalıların itiraz ettiklerini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili, müvekkilinin kusursuz, takibe konu alacağın belirsiz ve fahiş olduğunu, temerrüde düşülmedikleri belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Sigorta vekili, takip tarihinden önceki faiz ile mali mesuliyet sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kalan gelir mahrumiyeti ile değer kaybı zararı hariç olmak üzere zarar miktarı olarak 3.280.000.000 TL nin 13.9.2004 tarihinde ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2004/688 takip sayılı dosyasına davalıların yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, davalı Belediye yönünden takibin 2.590.044.503 TL asıl alacak ile 544.988.531 TL işlemiş faiz için devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz uygulamasına, davalı sigorta yönünden takibin 2.590.044.503 TL asıl alacak için devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, takipten sonra davalı sigortanın 13.9.2004 tarihinde ödemiş olduğu 3.280.000.000 TL’nin infazda nazara alınmasına karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı Belediye vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı Belediye’nin temyizine gelince;
Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere ve yukarıda yazılı nedenlere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ancak, hükme esas 21.12.2004 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta tarafından yapılan ödeme miktarı 3.280.000.000 TL olduğu halde 2.590.044.593 TL kabul edilerek ödeme tarihi itibariyle 781.330.002 TL nihai alacak kaldığı belirtilmiştir. Anılan rapora göre sigorta ödemesi mahsup edildiğinde davalı Belediye’nin 91.374.595 TL faiz borcu kaldığı, davalı sigorta şirketinin ise borcunun kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahsuptan sonra tarafların gerçek borçlarının üzerinde davanın kısmen kabulü isabetli görülmemiştir…. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı Belediye vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davalılardan Ankara Büyükşehir Belediyesine ait aracın, müvekkiline ait araçla çarpışması nedeniyle meydana gelen kaza sonucu, araçta meydana gelen hasar nedeniyle toplam 5.460.943.981 TL alacağın tahsili için davalılar aleyhine giriştikleri ilamsız icra takibine, davalıların haksız yere itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, olayda müvekkiline atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, ayrıca davacı tarafça talep edilen alacağın da haksız ve fahiş olduğunu savunmuş; davalı Şeker Sigorta AŞ vekili ise, takip tarihinden önceki faiz ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi teminat kapsamı dışındaki kalemler hariç davacının talep etmiş olduğu zarar miktarının 13.09.2004 tarihinde icra dosyasına yatırıldığını cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, “davalı sigorta Şirketi, yargılama aşamasında icra dosyasına 3.280.000.000.TL ödemede bulunmuş ise de, asıl alacak miktarının 5.2.2004 icra takip tarihi itibariyle Mahkemece 2.590.044.503.-TL hesaplandığı, dolayısıyla takip ve dava tarihinden sonra Sigorta Şirketince yapılan ödemenin nazara alınmadığı” gerekçesiyle “davanın kısmen kabulü ile, davalıların icra takibine vaki itirazlarının kısmen iptaline; davalı Belediye yönünden takibin 2.590.044.503.-TL asıl alacak ile 544.988.531.TL. işlemiş faizi için devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına; davalı Sigorta Şirketi yönünden takibin 2.590.044.503.-TL asıl alacak için devamına, bu miktara takip tarihiden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına; takipten sonra davalı Sigorta Şirketince yapılan 3.280.000.000.-TL ödemenin infazda nazara alınmasına” dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, “bilirkişi raporunun aksine, davalı Sigorta Şirketinin ödediği 3.280.000.000 TL nin infazda nazara alınması gerektiğine hükmedildiği; bozma ilamının kabulünün ise, takip ve ödeme tarihleri arasındaki faiz kaybının göz önüne alınmaması sonucunu doğuracağı” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Gerçekten, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında, uyuşmazlık konusu olmayan, davalının kusur oranı ve 2.590.044.593 TL asıl alacağın hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporundaki unsurlar Mahkemece hükme esas alınmış ise de; bu aşamadan sonra, uyuşmazlığı oluşturan, davalı Sigorta Şirketinin takip ve dava tarihinden sonra yaptığı ödemenin miktarı ve mahsubu yönünden, bilirkişi raporunun hükme esas alınmadığı açıktır.
Bir başka ifadeyle; bilirkişi raporunda, icra takip tarihine kadar hesaplanan 2.590.044.503 TL asıl alacak ve işlemiş faiz toplamından, davalı Sigorta Şirketince yapılan ödeme hatalı olarak 2.590.044.593 TL kabul edilmek suretiyle, bu miktarın mahsubu sonucu nihai alacak miktarı 781.330.002 TL belirlenmiş ise de; Mahkemece bilirkişi raporundaki tespit nazara alınmadan, takip tarihi itibariyle 2.590.044.503 TL asıl alacak ve 544.988.531 TL işlemiş faizi için takibin devamına ve davalı Sigorta Şirketince takip ve dava tarihinden sonra ödenmiş olan 3.280.000.000 TL nin infazda nazara alınmasına hükmedilmiştir.
Hal böyle olunca, tarafların gerçek borçlarına ilişkin isabetli değerlendirme ve tesbite dayalı olarak Yerel Mahkemece verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.
SONUÇ: Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,21.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.