Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2006/463 E. 2006/376 K. 14.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/463
KARAR NO : 2006/376
KARAR TARİHİ : 14.06.2006

MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/02/2006
NUMARASI : 2005/479-30
Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 13. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.9.2003 gün ve 2002/752- 2003/836 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 5.10.2004 gün ve 2004/871-11017 sayılı ilamı ile, (…Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.
Tarım ve Köy İşleri Bakanı olan davacı, dava dışı bir şirket müdürü tarafından hazırlanan ve içerisinde kişilik haklarına saldıran ifadeler bulunan korsan CD’nin; T.B.M.M. İdare amiri olan davalı milletvekili tarafından meclisteki milletvekillerine dağıtılması nedeniyle tazminat istemiştir. Davacı, davalının “Red Bull’un Yasaklanmasının Ardındaki Gerçekler” isimli korsan CD’nin davalı imzası ile dağıtıldığını, davalının CD’yi bilerek ve isteyerek dağıtmak suretiyle kusurlu bulunduğunu belirterek sorumluluğu yoluna gidilmesini istemiştir. Dosyadaki belgelerden, kişilik haklarına saldıran CD’nin davalı tarafından hazırlanmadığı gibi, dağıtımını Bursa Milletvekili A..R..B..’nin danışmanı tarafından getirilerek tüm milletvekillerine dağıtımını istemesi sonucu yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalının bir milletvekili tarafından dağıtmak üzere gönderilen CD’nin içeriğini inceleme, kişilik haklarına saldırı olup olmadığını belirleme veya dağıtımını engelleme yetkisi yoktur. Davalının mevzuat ve uygulama gereği görevi, güvenliği denetleme olup, bu görevi de yerine getirdiğine göre sorumluluğundan söz edilemeyeceğine göre davanın tümden reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Türkiye Büyük millet Meclisi’nin (T.B.M.M.) güvenlikten sorumlu İdare Amiri olarak görevli bulunan davalının, dava dışı bir kişi tarafından hazırlanan ve o tarihte Tarım ve Köy İşleri Bakanı olarak görev yapan davacının kişilik haklarına saldırı içeren bir CD’nin tüm T.B.M.M. üyelerine dağıtılmasına izin verdiği, bu kusurlu davranışıyla davacının manevi zarara uğramasına neden olduğu iddiasına dayalı, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı H..Y..G..vekili, davacının 57. Cumhuriyet Hükümetinde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı görevini icra eden, kamuoyunun çok yakından tanıdığı mümtaz bir şahsiyet; davalının ise milletvekili, T.B.M.M. İdare Amiri ve aynı zamanda gazeteci olduğunu; ….ünvanlı enerji içeceğinin Türkiye Temsilciliğini yapan dava dışı S.O.E. Gıda Ürünleri San. Ve Tic. Ltd.Şti. Müdürü A.. F.. tarafından “. …….’un Yasaklanmasının Ardındaki Gerçekler” başlığı ile korsan olarak hazırlanan bir CD’yi, 5.6.2002 tarihinde, İzmir Milletvekili ve T.B.M.M. İdare Amiri sıfatı ile 550 milletvekiline dağıtılmasında sakınca görmeyerek bunların dağıtılmasını sağladığını, anılan CD’ de davacının kişilik haklarına ağır saldırıda bulunulduğunu, davacıyı aşağılayıcı, kamuoyunda küçük düşürücü, yalan, asılsız, iftira dolu beyanlar ve görüntüler yer aldığını ileri sürerek, davalının bu ağır ve kusurlu hareketiyle davacıya verdiği manevi zarardan dolayı 5 milyar TL. manevi tazminatın, 5.6.2002 haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı H..T..vekili, güvenlikten sorumlu T.B.M.M. İdare Amiri olarak görev yapan davalının başta emniyet, güvenlik, sivil savunma, araç ve personel giriş çıkışı gibi konuların yanı sıra, T.B.M.M.’ye her gün gönderilen mektup, gazete, dergi, koli, paket, cd, vb. binlerce materyallerin dağıtılmasını organize ettiğini; bu görevi yaparken en önemli kriterler olarak, gönderilen bu materyallerin yasal güvenlik taramasından geçmiş ve kaynağının belli olmasına dikkat ettiğini, belirtilen özelliklere sahip gönderilerin dağıtılmasına onay verilmesinin ise günlük rutin işlerden olduğunu, bunun dışında İdare Amiri’nin herhangi bir denetim mekanizmasına ya da elemine etme gibi bir olanağa sahip bulunmadığını, T.B.M.M.ye her gün onlarca yazılı yayın, gazete, dergi, kitap, cd vs. geldiğini; bir an için davacı iddiasının yerindeliği kabul edilecek olursa, davalının her gün gelen bu materyalleri tek tek incelemesi, hukuka aykırı bir yazı olup olmadığını, kişilik haklarının ihlal edilip edilmediğini ayrı ayrı denetlemesi gerekeceğini, bunun da fiilen imkansız olduğunu, kaldı ki, gelen bu materyallerin kişisel hakları ihlal edip etmediği hususunun teknik ve hukuksal nitelik taşıdığını, davalının ise hukukçu olmadığını, esasen İdare Amirlerinin böyle bir görev ve yetkisinin de bulunmadığını; davaya konu edilen CD’nin dağıtım talebinin, Bursa Milletvekili A..R.. B…’den geldiğini, böylece kaynağın bu kişi olduğunu, buna dair izin belgesinin dosyaya ibraz edildiğini, İdare Amirliği makamının CD’nin içeriği hakkında bilgi sahibi olmasına olanak bulunmadığı gibi, milletvekili iradesine karşı bir sansür de uygulayamayacağını, CD’lerde haksız bir iddia veya bir itham varsa, bunun sorumlusunun o gönderinin kaynağı durumundaki kişi olması gerektiğini, öte yandan İdare Amirlerinin Meclisin etkin, süratli, düzenli ve güvenlik içinde çalışması amacıyla TB.M.M. Başkanı adına görev yaptıklarını, davanın dağıtım iznini isteyen milletvekili ile T.B.M.M. Başkanı’na yöneltilmesi gerektiğini, nihayet, mahkemece verilen toplatma kararının da CD’lerin Mecliste dağıtılmasından daha sonraki bir tarihi taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme; söz konusu CD’ lerin üzerinde “…’un yasaklanmasının ardındaki gerçekler” ve “Bu CD haksız bir kararla, 2500 kişiyi işsiz bırakan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının yolsuzluklarını belgelemektedir.” şeklinde yazılar bulunması karşısında, davalının T.B.M.M. İdare amiri sıfatı ile bu CD’lerin korsan olup olmadığı yolunda bir araştırma yapması, ayrıca ilgili Bakanla görüşüp, alacağı bilgiye göre, bunların tüm Milletvekillerine dağıtılıp, dağıtılmayacağına karar vermesi gerekirken, böyle bir uygulama yapmadan dağıtıma izin vermesinin kusurlu bir davranış olduğu, bir gazeteci ve Milletvekili olarak davalının Red Bull firmasının Türkiye temsilcisi ve davacı Bakan arasında cereyan eden ve basına yansımış olan olayları bilmemesine olanak da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 5 milyar TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş; davalı vekilince temyiz edilen karar Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemenin gerekçesini tekrarlayarak ve genişleterek verdiği direnme kararını da yine davalı vekili temyiz etmiştir.
Güvenlikten sorumlu T.B.M.M. İdare Amiri olarak görev yapan davalının imzaladığı 5.6.2002 günlü izin yazısına istinaden Milletvekillerine dağıtılan ve dava dışı bir kişi tarafından hazırlanıp, yine dava dışı bir milletvekili tarafından dağıtımı yapılmak üzere davalıya gönderilen CD’lerin, o tarih itibariyle Tarım ve Köy İşleri Bakanı olarak görevli bulunan davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan bir içerik taşıdığı ve üzerlerinde “Red Bull’un Yasaklanmasının ardındaki Gerçekler” ve ayrıca “Bu CD’ler Haksız Bir Kararla 2500 Kişiyi İşsiz Bırakan Tarım ve Köy İşleri Bakanının Yolsuzluklarını Belgelemektedir” şeklinde bir yazı bulunduğu; Ankara C.Başsavcılığı’nın 17.6.2002 günlü talebi üzerine, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin aynı gün, 5680 S.K. nun 4. maddesine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle bu CD’lerin tedbiren toplattırılmasına karar verdiği çekişmesizdir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, güvenlikten sorumlu T.B.M.M. İdare Amiri durumundaki davalının, mevzuat ve uygulama gereğince, bu CD’lerin içeriğini inceleme, kişilik haklarına saldırı olup olmadığını belirleme, gerektiğinde bunların dağıtımını engelleme görev ve yetkisinin bulunup bulunmadığı; dolayısıyla, salt dağıtıma izin vermesinden ötürü tazminatla sorumlu tutulup, tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün “İdare Amirlerinin görevleri” başlıklı 17. maddesi;
“İdare Amirlerinin görevleri şunlardır:
1. Türkiye Büyük Millet Meclisinin idari ve mali işleri ile kolluk işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının talimatına uygun olarak yürütmekle Başkana yardımcı olmak,
2. Özel törenleri idare etmek;
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesine ilişkin tekliflerini Başkana sunmak;
4. Genel ve özel giriş kartlarını dağıtmak;
İdare Amirleri; sükun ve düzenin korunması, görüşmelerin açıklık ve serbestliğinin sağlanması ve gereken hallerde Muhafız taburunun ve emniyet kuvvetinin kullanılmasında Başkanlığın yürütme vasıtalarıdır; ortak sorumluluk içinde görev yaparlar ve yetki kullanırlar; tatil ve araverme sırasında sıra ile Ankara’ da otururlar, bu sırayı Başkan tespit eder.” Hükmünü taşımaktadır.
Bu hükmün İdare Amirlerine yüklediği görevlerin ve verdiği yetkilerin kapsamı itibariyle, güvenlikten sorumlu T.B.M.M. İdare Amiri olan davalının, davadaki manevi tazminat isteminin dayandırıldığı, dağıtımı yapılmak üzere başka bir milletvekilince gönderilen CD’lerle ilgili olarak, herhangi bir içerik denetimi yapma görevi ve bunun sonucuna göre de, gerektiğinde dağıtım izni vermeme yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davalının, kendisince hazırlanmayan, başkalarınca hazırlanıp, dağıtımı yapılmak üzere bir milletvekili tarafından gönderilen söz konusu CD’lerin sadece dağıtımına izin vermek şeklinde gerçekleşen eyleminden dolayı, davacıya karşı herhangi bir tazminat sorumluluğundan söz edilemez.
Yerel Mahkemece, aynı yöndeki Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.