YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2006/456
KARAR NO : 2006/497
KARAR TARİHİ : 05.07.2006
MAHKEMESİ : Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2006
NUMARASI : 2005/228-10
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Hatay Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.05.2004 gün ve 2001/372- 2004/295 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili ve Davalı İ.. C.. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 12.04.2005 gün ve 2004/5495-2201 sayılı ilamı ile; (….Dava taahhüdün ihlali nedeniyle oluşan alacağın tahsiline ilişkin olup, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı İ.. tarafından temyiz edilmiştir.
26.3.1999 ve 23.6.2000 tarihli taahhütnamelerle davalı İ.. başarısızlık nedeniyle ilişiği kesildiği takdirde kendisine yapılan her türlü ödemeyi taahhüdün ihlali tarihinden itibaren ödemeyi kabul etmiş, B.. D..ve K..T.. 8.000.000.000 TL için, M.. C.. ise 718.547.845 TL için davalı İ..’a kefil olmuşlardır. Bu taahhütnamelerin hata, hile, ikrah yoluyla imza ettirildiği iddia ve ispat edilmiş değildir. Davalıların taahhütnameler hükümlerince sorumlulukları bulunduğundan (19.4.1997 gün ve 1996/15-961 E. 1997/309 sayılı kararı) yargılama aşamasında alınan denetime elverişli 12.8.2002 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece taahhütnamelerin geçersizliğinden sözedilerek davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, taahhüdün ihlali nedeniyle oluşan alacağın tahsiline ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava dayanağı taahhütnameler nedeniyle davalıların sorumluluklarını ortadan kaldıracak bir geçersizlik nedeninin var olup olmadığı; dolayısıyla davalıların dava dayanağı taahhütnamelerden sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle somut olay özeliklerinin ve dava öncesi olguların ortaya konulmasında yarar vardır;
1999 yılı Ocak ayı içerisinde Yüksek Öğretim Kanununun 35. maddesi uyarınca gelişmekte olan üniversitelere öğretim üyesi yetiştirmek amacı ile yine 2547 sayılı kanunun 50/d maddesine uygun olarak araştırma görevlisi alımına yönelik merkezi bir sınav yapılmış ve sözlü olarak yapılan bu sınavda başarılı bulunan adaylar gelişmekte olan üniversitelere araştırma görevlisi sıfatıyla atanmak üzere gönderilmişlerdir. Davalı İ.. C. bu şekilde 26.02.1999 tarihinde Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümüne açıktan araştırma görevlisi olarak atanmıştır.
Mustafa Kemal Üniversitesinde ( kısaca MKÜ olarak anılacaktır)’de lisansüstü eğitim için yeterli olanaklar bulunmadığından bu yolla atanan tüm araştırma görevlileri Yüksek Öğretim Kurumu tarafından lisansüstü eğitim olanaklarının daha iyi olduğu üniversitelerde yüksek lisans ve doktora çalışması yapmak amacıyla kadroları ile birlikte görevlendirilmiş; Davalı İ… C.’ın da lisansüstü eğitimini Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde ilgili bölümde tamamlaması öngörülmüştür.
Yüksek Öğretim Kurulu tarafından bu lisansüstü eğitime alt yapı teşkil edecek yabancı dil bilgisi için de o dönemdeki KPDS sınavlarından (Kasım 1999 veya Mayıs 2000) 60 puan (60/100) alma koşulu getirilmiştir.
Bu durum YÖK’ün 16.12.1999 tarihli ve 30825 sayılı yazısı ile M.K.Ü Rektörlüğüne bildirilmiş ve yazıda aynen;
“KPDS’na girmemiş ya da KPDS sonucu 60 puanın altında olanlara Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulunda İngilizce dil kursu verildiği, bu araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim programlarına başlayabilmeleri için 7 Kasım 1999 tarihinde yapılacak olan KPDS den en az 60 puan almaları , KPDS dan 60’ın altında puan alanların kadroları ile ilişikleri kesilerek taahhütname ve kefalet senedine göre işlem yapılması , KPDS ndan 60 ve üzerinde puan alanların ise lisansüstü eğitimlerine 1999-2000 bahar döneminde başlamak üzere kadrolarının anılan Kanunun 35. maddesi uyarınca geçici olarak tahsis edilebilmesi için KPDS sonuç belgesi ile birlikte Üniversitelerindeki diğer belgelerin birer örneğinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına gönderilmesi gerektiğinin 06.10.1999 tarih ve 24298 sayılı yazı ile bildirildiği; ek listede isimleri belirtilen araştırma görevlilerinin ODTÜ Yabancı Dil Yüksek Okulundan almış oldukları dil kursu ile ilgili ödenmesi gereken dil ücretinin karşılarında belirtildiği , Yürütme Kurulunca KPDS’dan 60 puanın altında alanlara 2000 Mayıs döneminde yapılacak olan KPDS ‘na girme hakkı verildiği , bu sınavda 60 ve üzerinde puan alamayanların ilişiklerinin kesilerek taahhütname ve kefalet senedine göre işlem yapılması,”
hususu belirtilmiştir.
Dosyaya içeriği açıklanan bu yazının örneği ibraz edilmişse de ekinde olduğu belirtilen isim ve kurs ücreti ödemelerini gösterir liste davacı yanca yazıya eklenmemiştir. Dolayısıyla anılan liste dosyada bulunmamaktadır.
M.K.Ü. Fen-Ede.Fak. Dekanlığı davalı İ.. C. Mayıs 2000 dönemi KPDS sınavında 60/100 puan alamadığından az önce tarih ve sayısı verilen Yüksek Öğrenim Kurulu kararı gereğince İ..C.’ın 15.06.2000 tarihinde Fakülte ile ilişkisini kesmiş ve bu durumu 28.06.2000 tarihli ve 1065 sayılı yazı ile M.K.Ü Rektörlüğüne bildirmiştir.
Rektörlükçe Hukuk Müşavirliğine yazılan 04.09.2000 tarihli yazı ile de adı geçenin ilişiği kesilinceye kadar yapılan ödeme listesi ile ilişiğinin kesildiğine dair yazı gönderilmiştir.
Davalı İ.. C., ilişkisinin kesildiği tarihten önce ve sonra olmak üzere İskenderun …. Noterliğinde iki adet kefalet senedine kefilleri ile birlikte imza atmıştır.
Bu kefaletnamelerden birincisi 8.000.000.000 TL tutarında olup, 26.03.1999 tarihinde; ikincisi 718.547.845 TL tutarında olup, 23.06.2000 tarihinde düzenlenmiştir.
Davacı kurum eldeki davada; ilişiği kesilen Davalı İ.. C. ile diğer davalılardan bu iki adet “taahhütname ve kefalet senedi” hükümlerine göre İ..’a yapılan ödemelerin (2 kat) faiziyle iadesini ve tahsilini, maaş ödemelerini gösterir listeyi de ekleyerek talep ve dava etmiştir.
Mahkeme davanın reddine karar vermiş; Özel Daire bu kararı davanın kabulü gerektiğine işaretle bozmuştur.
Mahkemece önceki kararda direnilmiş; hükmü davacı vekili temyize getirmiştir.
Dava, taahhüdün ihlali hukuksal nedenine dayanılarak açılmış; “davalı araştırma görevlisi İ..’a ödenen 4.426.732.000 TL nin ödeme tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek kanuni faiz, kanuni ödemelerle birlikte ve iki katı olarak davalılardan kefaletleri nispetinde ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsili” istenmiştir.
Yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği üzere davalılardan İlkay araştırma görevlisi olarak davacı üniversite bünyesinde 26.02.1999 tarihinden ilişiğinin kesildiği 15.06.2000 tarihine kadar çalışmış ve bu çalışmalarının karşılığında dava dilekçesi ekindeki “maaş ödeme listesi”nde yer alan tutarlar “maaş” olarak kendisine ödenmiştir.
Davalı İ..asıl borçlu diğer davalılar B..D.. ve K..T.. ise müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla Noter huzurunda 26.03.1999 tarihli “Düzenleme Taahhütname ve Kefaletname” belgesini imzalayarak davacı tarafa vermişlerdir.
Bu belgenin 1.maddesinde “İ..’ın dil eğitimi için Orta Doğu Teknik Üniversitesine lisansüstü eğitim için ise 19 Mayıs Üniversitesine gönderileceği, taahhütnamenin bu kapsamda düzenlendiği” açıkça belirtilmiş; 5.maddesinde ise “1.maddede yazılı sebeple her türlü ödemeler ve bu hususlara ilave olarak …her ne sebeple ve şartla olursa olsun sarf edilecek meblağ’ın davacı Rektörlüğe ödeneceği” hususu düzenleme altına alınmıştır.
Davalı İlkay Yükseköğretim Kurulu’nun aradığı KPDS sınavından 60/100 seviyesindeki dil puanı alma koşulunu yerine getiremediğinden lisansüstü eğitime başlatılmayarak 15.06.2000 tarihinde ilişiği kesilmiş; ancak ilişiği kesilmesine karşın bu kez diğer davalılar M..C… ve K.. T..’ın müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla kendisinin de asıl borçlu sıfatıyla imzalarını taşıyan 23.06.2000 tarihli Düzenleme(res’en) Taahhütname ve Kefaletname’yi noterde düzenleyerek davacı tarafa vermiştir.
İlkin önemle vurgulamakta yarar vardır ki, davalı İ.. ve kefilleri tarafından 26.03.1999 tarihinde verilen taahhüt ve kefaletname yönünden davalıların sorumluluklarını ortadan kaldıracak nitelikte bir geçersizlik nedeninin varlığı ortaya konmuş ve ispatlanmış değildir. Ne var ki, Davalı İ..’ın üniversite ile ilişiğinin kesildiği 15.06.2000 tarihinden sonra davalıdan alınan 23.06.2000 tarihli “taahhüt ve kefaletname” için aynı saptamayı yapmaya olanak yoktur. Zira 23.06.2000 tarihli bu belgenin düzenlendiği sırada davalı İlkay’ın üniversite ile hukuki bağı bulunmadığından bu belgenin düzenlenmesinin hukuki dayanağı da kalmamıştır. Bu nedenle, davacı yanca 23.06.2000 tarihli taahhütname ve kefalet senedine dayanılarak davalı yandan alacak talep edilmesi olanaklı değildir.
Durum böyle olunca, davacı yanca taahhüdün ihlali hukuksal nedenine dayanılarak talep olunan alacak kaleminin 26.03.1999 tarihli taahhütname çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. 26.03.1999 tarihli taahhütnamenin altında imzası bulunan davalıların sorumluluklarını ortadan kaldıracak bir geçersizlik nedeni bulunmadığından mahkemenin “geçersizlik” saptaması yerinde olmamakla birlikte; bu belgeye dayalı alacağın varlığı yönünden mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de hükme varmaya yeterli bulunmamıştır. Zira, dava dilekçesi ekinde yer alan ve içeriği yukarıda açıkça ifade olunan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 16.12.1999 tarihli ve 30825 sayılı yazısı içeriğinde KPDS da başarısız olarak ilişiği kesilenlerin aldıkları dil kursu ile ilgili ödenmesi gereken dil ücretlerinden söz edilmekte ve yazı ekinde isim listeleri karşılığı bu miktarların gösterildiği belirtilmektedir. Davalı İ..’ın yazıda geçen “dil kursuna gittiği” ve “bu kurs ile ilgili ödenmesi gereken dil ücreti” yönünden bu belge veya başka herhangi bir belge dosyada olmadığı gibi dava dilekçesine ödeme belgesi olarak sadece bu davalıya yapılan “maaş ödemeleri listesi” eklenmiştir. Davalı İ..’ın ilişiği kesilene kadar yurt içinde davacı rektörlük bünyesinde gerçekleşen çalışmalarının karşılığı olarak yapılan bu maaş ödemelerinin , şayet dil kursu verilmişse bu kurs dönemiyle çakışmamış olması koşuluyla “taahhütname ve kefaletname” kapsamında iade edilecek kalemler arasında yer almadığı belirgindir. Bu nedenledir ki, davacı yanca taahhüdün ihlal edildiği gerekçesiyle davalılardan İ..’a maaş adı altında yapılan ödemelerin tümünün alacak kalemi olarak istenmesi de olanaklı değildir.
Diğer taraftan; davalı İ..’ın KPDS sınavından 60 puan alamaması, lisansüstü eğitime başlamak için ön koşul olan bu eksiği giderememesi nedeniyle ilişiğinin kesilmiş olması karşısında, taahhütname gereği istenebilecek kalem, dil kursu verilmesine dayalı ve bu dönemle çakışan harcamalardır.
Bu bağlamda, davalı İ..a Orta Doğu Teknik Üniversitesinde dil kursu verildiği; bu kurs nedeniyle herhangi bir ödeme yapıldığının kanıtlanması halinde, aynı dönemle çakışan maaş ödemelerinin ve dil kursu nedeniyle yapılan diğer harcamaların, davacı yanca talep edilebileceğinde kuşku bulunmamaktadır. Durum böyle olmasına karşın mahkemece, davacı yanca dayanılan belge kapsamında geçtiği ve özellikle bu belgeye dayanıldığı halde eki belge araştırılmamış; davalı İ..’ın Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yabancı Dil Yüksek Okulunda dil kursu alıp almadığı ve bu kurs nedeniyle dil ücreti ödenip ödenmediği hususu üzerinde durulmamıştır. Davacı dayanağı belgeler de tam olarak getirtilip incelenmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; Yükseköğretim Kurulunun 16.12.1999 tarihli yazısında geçen ve ekli olduğu bildirilen davalı İ..’la ilgili dil kursu ve karşılığında ödenmesi gereken dil ücretine ilişkin belgenin merciinden getirtilmesi; davalı İ..’a Orta Doğu Teknik Üniversitesinde dil kursu verilip verilmediğinin, verilmişse hangi tarihler arasında verildiği ve bu kurs nedeniyle yapılmış harcamaların neler olduğu, maaş ödenen dönemle dil kursunun çakışması halinde çakışan dönemde yapılan maaş ödemelerinin ne kadar olduğunun saptanması ve açıklanan ilkeler gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi olmalıdır.Açıklanan nedenlerle; mahkemenin taahhütnamelerin her ikisinin de geçersizliğine dayanan gerekçesi 26.03.1999 tarihli taahhütname yönünden yerinde olmadığı gibi, açıklanan eksikler giderilmeden hükme varılması da usul ve yasaya aykırı bulunmuş; direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 05.07.2006 gününde, oybirliği ile karar verildi.