YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/79
KARAR NO : 2005/138
KARAR TARİHİ : 02.03.2005
Mahkemesi : Ankara 11.İş Mahkemesi
Günü : 17.6.2004
Sayısı : 512-704
Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.10.2003 gün ve 2002/166-2003/1435 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 1.3.2004 gün ve 2003/10084-2004/1410 sayılı ilamı ile;
(…Dava hukukî nitelikçe, eksik işçilik bildirimine dayalı olarak Kurumca tahakkuk ettirilen ek prim ile kayıt geçersizliği ile 1999 yılı 7. ayına ait aylık sigorta prim bildirgesiyle yine aynı yıl 2. dönemine ait ek prim bordrosunun verilmediğinden bahisle tahakkuk ettirilen idari para cezasının 6183 sayılı Kanun kapsamında işverenden tahsiline yönelik ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı aynı Kanununun 58. maddesidir.
Davalı Kurum süresinde yetkisizlik itirazında bulunmuştur.
Bu bağlamda, davada çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, Kurum alacaklarının takip ve tahsilinde hangi İş Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin bulunmaktadır.
506 sayılı Kanun’un 3917 sayılı Kanunla değişik 80/6 maddesi “Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde; alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir” hükmünü içermektedir.
Anılan maddeyle getirilen yetkiye ilişkin hüküm buyurucu ve özel nitelikte bir hüküm olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na nazaran uygulama önceliğine sahiptir. 01.12.1993 tarih ve 3917 sayılı Kanunla Kurum alacakları kamu alacağı düzeyine getirildiğinden sözü edilen yetki kuralı kamu düzeni ile ilgilidir.
Somut olayda; 6183 sayılı Kanun’a tabî takibin konusu, idarî para cezası ve prim borçlarına ilişkin olduğundan, bu borç Kurum alacakları kapsamındadır ve alacaklı sigorta müdürlüğü Sivas Sigorta Müdürlüğü’dür. Ne ki, dava; alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu Sivas İş Mahkemesinde değil, yetkisiz Ankara İş Mahkemesi’nde açılmıştır.
Hal böyle olunca da, Mahkemece, Ankara İş Mahkemesi’nin yetkisizliğinden bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken aksinin kabulü ile işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.