YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/67
KARAR NO : 2005/87
KARAR TARİHİ : 23.02.2005
Mahkemesi : Mersin 1.İcra Mercii Mahkemesi
Günü : 26.10.2004
Sayısı : 97-494
Taraflar arasındaki “derece kararına (sıra cetveline) itiraz ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1.İcra Merciince davanın reddine dair verilen 23.9.2003 gün ve 2003/1143-1419 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 6.5.2004 gün ve 2003/10702- 2004/5204 sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, müvekkili bankanın, dava dışı S.. Yapı İnşaat Limited Şirketinden olan alacağının tahsili amacıyla giriştikleri icra takibinde, borçluya ait menkulleri 13.1.2003 günü haczettiklerini; oysa düzenlenen sıra cetvelinde davalının başka malları konu alan 19.12.2002 tarihli haczi ile 15.1.2003 tarihli ve kendileri tarafından daha önce haczedilen mallar üzerine konan iştirak haczi nedeniyle garameye dahil edildiklerini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 13.1.2003 tarihli haczinin ihtiyati haciz olduğunu, 15.2.2003 tarihinde koydukları kesin haczin garameye alınmasının doğru olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davalının haczinin iştirak haczi niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sıra cetveli düzenlenmesi için öncelikle alacaklıların o mal üzerindeki haciz tarihlerinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu nedenle öncelikle tarafların haciz tarihlerinin ve hacizlerin aynı mal üzerinde olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, bu yön araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.