YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/646
KARAR NO : 2005/676
KARAR TARİHİ : 30.11.2005
Mahkemesi : Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi
Günü : 23.6.2005
Sayısı : 363-582
Taraflar arasındaki “boşanma, tazminat, nafaka ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka 1.Aile Mahkemesince boşanma davasının kabulüne manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin tefrikine, nafaka isteminin kısmen kabulüne dair verilen 5.10.2004 gün ve 2003/1212 E. 2004/1226 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 22.2.2005 gün ve 2004/16468 E. 2005/2579 K.sayılı ilamı ile;
(…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tefhim edilen kısa kararda manevi tazminat isteğinin reddine denildiği halde, sonradan yazılan gerekçeli kararda bu yönde hüküm kurulmamıştır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2.maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
3-Davacı vekili 27.04.2004 günlü oturumda, davacının boşanmakla eşinin desteğini yitireceğini belirterek maddi tazminat isteğini de bildirmiştir. Davacının bu isteği Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi kapsamında maddi tazminat talebidir. Davacıya bu isteği yönünden miktarın açıklattırılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken olumlu-olumsuz karar verilmemesi de doğru olmamıştır….)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1-Yerel mahkemece verilen ilk hükmün kısa kararında; “taraflar arasında eşit kusur bulunması nedeniyle manevi tazminat isteminin reddine” karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda bu hususta bir hüküm kurulmadığı, davalı tarafından temyizi üzerine Özel Dairece sevk edilen bozma kararında; “bu şekilde kurulan hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 381/2 ve 388.maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına” karar verildiği, yerel mahkeme ise son kararında bozmanın 2 numaralı bendinde açıklanan bu hususa uyduğu ve manevi tazminata ilişkin kararını, gerekçeli kararın hüküm kısmına derç ederek yeni bir hüküm kurduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kurulan bu yeni hükme yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
2-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1-Manevi tazminat hususunda kurulan yeni hükme yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, Karar Düzeltme yolu açık olmak üzere,30.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.