Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/64 E. 2005/86 K. 23.02.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/64
KARAR NO : 2005/86
KARAR TARİHİ : 23.02.2005

Mahkemesi : Ankara 14.İş Mahkemesi
Günü : 02.11.2004
Sayısı : 2004/839 E- 1219 K.
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.İş Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 14.04.2004 gün ve 2003/1247-2004/863 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 07.06.2004 gün ve 2004/13038-13462 sayılı ilamı ile;
(…Davacı, davalı ile aralarında düzenlenmiş bulunan ortaklık sözleşmesinde kendisine asgari ücretten ödeme yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen bu ödemenin yapılmadığını belirterek ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı cevabında; ortaklığın gelir ve giderinin davacı tarafından kontrol edildiğini ve bu görevi gereğince ücretini tahsil etmiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, davacının ücretininde belirtildiği ortaklık sözleşmesinin hizmet akdi niteliğinde olmadığını belirterek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiştir.
Taraflar arasında bağıtlanmış ortaklık sözleşmesinin 8. maddesinde; «Ganyan Bayiinde biri İsmail Akbulut olmak üzere iki kişi çalışacaktır. İ.A.asgari ücretten maaş alacaktır…» denilmektedir.
Sözleşmenin bu maddesinden anlaşılacağı şekilde işyerinde davacı asgari ücretle fiilen çalışacaktır. İş Kanunu anlamında işçi, bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı olarak çalışan kişi şeklinde tanımlanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözleşmesinin 8. maddesi ile ortaklık ile davacı arasında hizmet ilişkisi kurulmuştur. Davacı işçi, işyerinde fiilen çalışmış ise bu çalışması işverenin gözetim ve denetimi altında yapılmış sayılacağından, taraflar arasında iş akdi ilişkisi kurulmadığı gerekçesiyle gerekli deliller toplanmadan ve yine açıldığı anlaşılan hizmet tesbiti davasının sonucu da beklenmeden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir….)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.