YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/621
KARAR NO : 2005/695
KARAR TARİHİ : 07.12.2005
Mahkemesi : Ankara 8.As.Huk.Mah.
Günü : 8/6/2005
Sayısı : 2005/191-143
Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 07.07.2004 gün ve 2003/528 2004/302 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22.02.2005 gün ve 2004/5802-2005/943 sayılı ilamı ile;
(…Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış bulunan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, davalı-borçlu T. Al.ın 9022 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazını düşük bedel ile muvazaalı olarak diğer davalı H. K.’ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini istemiştir.
Tasarrufa konu taşınmazın dosya içerisinde bulunan satış akit tablosuna göre 2.10.2001 tarihinde 15.000.000.000 TL. bedelle satıldığı anlaşılmakta ise de, mahkemece satış tarihinde taşınmazın gerçek değerinin ne olduğu saptanmamıştır. Bu durumda mahkemece davaya konu taşınmaz üzerinde bu konuda uzman bilirkişi marifetiyle keşif icrası suretiyle inceleme yaptırılarak satışın yapıldığı tarihte taşınmazın gerçek değerinin ne olduğu saptanmalı ve buna göre İİK.nun 278/2. maddesindeki koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir deyişle borçlunun akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul edip etmediği ve dolayısıyla yaptığı tasarrufun yasa gereği bağışlama niteliğinde olup olmadığı saptanıp sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususta bir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde sadece tanık beyanları nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 07.12.2005 gününde, karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.