YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/542
KARAR NO : 2005/619
KARAR TARİHİ : 16.11.2005
Mahkemesi
:
İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesi
Günü
:
29.03.2005
Sayısı
:
815-178
Taraflar arasındaki “şirket ortaklığından çıkarma“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.4.2003 gün ve 2001/1653- 2003/454 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 30.03.2004 gün ve 2003/8888 E. 2004/3312 K. sayılı ilamı ile,
(…Davacı vekili, davalı S..’ın şirketi temsil ve ilzam yetkisi olmadığı halde başka bir ortak ile birlikte şirketin tek faaliyet konusunu oluşturan özel hastane işletmeciliğinde kullandığı mecuru boşaltmak için kiralayana tahliye taahhüdü verdiğini, durumun öğrenilmesi üzerine toplanan ortaklar kurulunda davalının da katılımı ile %96 paydaşın kararı ile ortaklıktan çıkarılması için dava açılmasına karar verildiğini, davalının şirketi zararlandırıcı eyleminin çıkarma için haklı neden oluşturduğunu ileri sürerek, davalının ortaklıktan çıkarılmasını istemiştir.
Davalı vekili, tahliye taahhüdünde imzası olanlardan D..K..’ın hem şirket ortağı hem de mecurun paydaş, taahhüt verilen H.. Ş..’in de aynı şekilde ortak ve mecurun paydaşı olduğunu, taahhütnamenin geçersizliği nedeniyle şirketin herhangi bir zararının sözkonusu olmadığını zira, taahhüde dayalı tahliye emrinin itiraz edilerek durdurulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalının yetkisi olmadığı halde şirketin kiraladığı mecur için tahliye taahhüde vermesinin şirket ortaklığı ile bağdaşmayan ve şirketi zarara sokacak nitelikte eylem olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nun 551/3’ncü maddesin dayalı haklı nedenlerle ortağın şirketten çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ortağın şirketin kiracısı olduğu mecurun tahliyesi yönünde taahhütname verdiği gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. TTK.nun 551/3’ncü maddesi ortağın şirketten çıkarılması için haklı nedenlerin varlığının kanıtlanmasını öngörmüştür. Kanıt yükü çıkarma isteyen taraftadır. Somut olayda davalının salt tahliye taahhüdü verdiği haklı neden olarak görülmüş ise de, çıkarmaya neden olacak haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin bu yüzden zarara da uğramış olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Davalı ile birlikte tahliye taahhüdünü şirketin başka bir ortağı ve taahhüt tarihinde şirket müdürü olan D.. K..’da imzalamıştır. Bu kişi aynı zamanda mecurun paydaşıdır. Ayrıca tahliye taahhüdü verilen Hi.. Ş..’de şirketin ortağı ve mecurda da pay sahibidir. Görüldüğü gibi davalı dışında tahliye taahhüdünü imzalayan D..K. ile taahhüt verilen H.. Ş..hem şirket ortağı hem de taşınmaz paydaşları olmaları itibariyle tahliye taahhüdü icra edilebilirlik vasfında da değildir. Nitekim, tahliye taahhüdüne dayalı olarak girişilen takip ve davadan feragat edilmiştir. Davacı, şirketin herhangi bir zararı da doğmamıştır.
O halde, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü bozmayı gerektirmiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.11. 2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.