Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/525 E. 2005/597 K. 19.10.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/525
KARAR NO : 2005/597
KARAR TARİHİ : 19.10.2005

Mahkemesi : Ankara 11.İş Mahkemesi
Günü : 14.6.2005
Sayısı : 805-277
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.04.2004 gün ve 2003/1114 E., 497 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2.2.2005 gün ve 2004/12861 E.-2005/2886 K. sayılı ilamıyla;
(…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu fazla mesai alacağının bilirkişice daha fazla hesap edilmesi üzerine aradaki miktar için 25.12.2003 tarihi itibariyle talebini ıslah ederek, bakiyesini talep etmiştir. Davalı, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunmuş, mahkemece zamanaşımı defi dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmadan ıslah dilekçesi ile artırılan miktarın hüküm altına alınması hatalıdır…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davaya konu miktar ıslah ile artırılmıştır.
Yerel Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, Yüksek Özel Dairece hüküm, sair temyiz itirazları reddedilerek, fazla mesai alacağının ıslah ile artırılan bölümü yönünden yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulmuştur.
Bozma kararının (1) numaralı bendinde, davalı vekilinin bu hükme yönelik diğer temyiz itirazları reddedilmiş, (2) nolu bentte ise, sadece fazla mesai alacağının ıslah ile artırılan miktarına ilişkin olarak, zamanaşımı definin dikkate alınmamış olması bozma nedeni yapılmış; böylece dava dilekçesinde gösterilen miktar fazla mesai alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının tamamına yönelik olarak karar, bozma kapsamı dışında bırakılmıştır.
Bir davadaki birden fazla talepten bir veya daha fazlası ya da bir miktarı hakkında verilen kararın bozma kapsamı dışında kalması halinde, o karara yönelik açık bir onama hükmü olmasa dahi, ortada kısmi bir bozma ve kısmi bir onama kararının bulunduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, salt taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay’ca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümü onanmış sayılmaktadır. Bu düşünce, usulü kazanılmış hak kavramının doğal sonucu bulunmaktadır.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlığa ilişkin olup, ıslah ile artırılan fazla mesai alacak miktarı 295.909.181-TL. den ibarettir.
21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.
Eldeki davada direnme kararının verildiği 14.06.2005 tarihinde, 5219 Sayılı Kanun’un temyiz sınırını bir milyar TL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve uyuşmazlığa konu miktar bu sınırın altında olduğuna göre, direnme kararı kesin olup, temyizi mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz harcının geri verilmesine 19.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi