YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/436
KARAR NO : 2005/427
KARAR TARİHİ : 29.06.2005
Mahkemesi : Pendik 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
Günü : 16.03.2005
Sayısı : 39-78
Taraflar arasındaki “imar uygulaması sonucu bedel artırımı ve yapı bedelinin tahsisi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.5.2004 gün ve 2002/709 E. 2004/354 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 24.01.2005 gün ve 2005/47 E, 82 K. sayılı ilamı ile;
(…Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen taşınmaza takdir edilen karşılığın artırılması ve bu taşınmaz üzerinde bulunan bina bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde ve zemin yönünden bedelinin artırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yapılan şuyulandırma ile başkalarına ait parseller üzerinde kalan binanın bedeli; belediye tarafından yıkılması veya kullanılmasının engellenmesi halinde istenebilir. Şuyulandırma sonucu, dava konusu binanın bir bölümü davacıya bırakılan 12 parsel üzerinde, bir kısmı da imar yolu üzerinde kalmıştır. Yapının davalı idare tarafından yıkıldığı veya davacının kullanmasının engellendiği tespit edilmemiştir. Bilirkişi kurulunca da keşif sırasında 158 m2.lik yapının mevcut olduğu ve halen mermer atölyesi olarak kullanıldığı görülmüştür.
Bu nedenle davalı Belediyece el atılmayan ve davacı tarafça da kullanılan binanın bedeline hükmedilemez.
Hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekirken onandığı, bu defa yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 23.11.2004 gün ve 2004/7187-2004/11525 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18’nci maddesinde, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların üzerinde bulunan bir yapının, düzenleme sırasında tamamının veya bir kısmının bir ya da bir kaç imar parseli üzerinde bırakılması halinde; yapı bedeli ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe, yapının eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunacağı; kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapıların ise belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamayacağı öngörüldüğünden; şuyulandırma sonucu başkasına ait parsel üzerinde bırakılan yapının sahibinin, ancak yapının yıktırılması veya kullanılmasının engellenmesi halinde kamulaştırmasız elkoyma yoluyla karşılığın tazminini isteme hakkı bulunduğuna; olayda, şuyulandırma sonucu, 68 metrekaresi davacıya bırakılan 12 numaralı imar parseli üzerinde, 89 metrekaresi ise imar yolu üzerinde kalan binanın tamamının davacı tarafından mermer atölyesi olarak kullanıldığı ve davalı idarece fiilen elatılmadığı anlaşıldığından, davacının kamulaştırmasız elkoyma yoluyla bina bedelini isteme hakkı bulunmadığına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.429 maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine29.6.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.