Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/386 E. 2005/419 K. 29.06.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/386
KARAR NO : 2005/419
KARAR TARİHİ : 29.06.2005

Mahkemesi : Üsküdar Asliye 5.Hukuk Mahkemesi
Günü : 21.12.2004
Sayısı : 359-496
Taraflar arasındaki “tapu iptali, tesçil ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar Asliye 5.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.7.2003 gün ve 189-658 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 12.4.2004 gün ve 2165-2983 sayılı ilamı ile;
(…. Davacılar 21.2.2000, 9.3.2000, 23.6.2000, 10.7.2000 ve 13.1.2002 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu bağımsız bölümleri satın aldıklarını ileri sürerek davalı adına olan tapularının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kural olarak arsa maliki ile yüklenici arasında kat karşılığı inşaat yapılması hususunda sözleşme düzenlendiğinde ve sözleşme koşulları yerine getirildiğinde yüklenici kişisel hak kazanır.Yüklenici bu kişisel hakka dayanarak arsa sahibinden kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir veya Borçlar Kanununun 162 ve onu izleyen maddeleri uyarınca yazılı olmak koşulu ile arsa sahibinin olurunu almaya gerek görmeden üçüncü kişilere söz konusu hakkını temlik edebilir.Üçüncü kişi de gerek sözleşme yaptığı yükleniciye gerekse arsa sahibine karşı temellük ettiği bu hakkı ileri sürme olanağına sahiptir.Ancak; tescilin sağlanabilmesi için yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmiş olması ya da eksik bırakılan iş var ise bunların arsa sahibince katlanılabilecek ve pek az boyutta olması koşuluyla, yüklenici yada onun halefi olan kişilerce tamamlanması veya bedelin ödenmesi gerekir.
Somut olayda;Arsa sahibi R. K..inşaat sözleşmesi gereğince kendisine bırakılan 10 numaralı bağımsız bölüm için davacı İsminaz Kasap’a, yükleniciye bırakılan 3,4,5,6,7 ve 8 numaralı bağımsız bölümler için de yüklenicinin isteği doğrultusunda onun gösterdiği diğer davacılara satış vaadinde bulunmuştur.Davacı İ.’ın dayandığı satış vaadi sözleşmesi esas ve biçim bakımından hukuken geçerli ve tarafları bağlayıcıdır.Çünkü davalı,noterde düzenlenen sözleşme ile kendisine bırakılan dairenin satışını vaad etmiştir.Bu nedenle davacı İsminaz’ın davasının kabulünde bir isabetsizlik yoktur.
Diğer davacıların davası ile ilgili davalının temyiz itirazlarına gelince; arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 3 parsel sayılı taşınmazda yapılan binanın kaçak ve ruhsat dışı yapılmış olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.Böylece yüklenicinin inşaat sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşılmakla; mevcut duruma göre bu aşamada kişisel hak kazandığından söz edilemez.Yüklenicinin kazanmadığı kişisel hakkı temüllük eden davacılar A.K.., R. M., G. Y. ,O. S., D. K. ve Z. Yı.ın da bu hakka dayanarak tescil isteme olanakları bulunmadığından davalarının reddine, sadece davacı İ. K.’ın davasının kabulüne karar vermek gerekirken tüm davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç :Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 29.6.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.