Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/371 E. 2005/426 K. 29.06.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/371
KARAR NO : 2005/426
KARAR TARİHİ : 29.06.2005


Mahkemesi : Ankara 2.İş Mahkemesi
Günü : 11.2.2005
Sayısı : 1207-26
Taraflar arasındaki “sigortalılık başlangıç tarihinin tesbiti ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.3.2004 gün ve 2003/1392 E. 2004/108 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili ile dahili davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 23.9.2004 gün ve 2004/4394 E. 7505 K.sayılı ilamı ile;
(….Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir.Aynı zamanda o kimsenin 506 sayılı Yasanın 2.maddesinin belirlediği biçimde eylemli olarak çalışması da koşuldur.Bu yön özellikle Sosyal Sigortalar Kanunun 6.maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.6.1999 gün ve 1999/21-549 Esas 1999/555 sayılı kararında da vurgulanmıştır.Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Yapılacak iş, davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmak ve dinlenen tanıkların davalı işverene ait işyeri veya bu işyerine komşu işyeri tanıkları olduğu anlaşılamadığından kendisi ile aynı dönemde birlikte çalışan ve SSK.da 75215 sicilli işyeri dönem bordrolarında gösterilen kişilerin, bunlar olmadığı takdirde komşu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili ve dahili davalı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekili ile dahili davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 29.6.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.