Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/325 E. 2005/346 K. 25.05.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/325
KARAR NO : 2005/346
KARAR TARİHİ : 25.05.2005

Mahkemesi : Ankara 7. Asiye Hukuk Mahkemesi
Günü : 23.02.2005
Sayısı :462-64
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1.10.2003 gün ve 2003/284-811 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 5.7.2004 gün ve 2003/13470-2004/7492 sayılı ilamı ile,
(…Davacının TTK.nun 1301 nci madde hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı rücu davası sonucunda, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı tarafından poliçenin dava konusu kazayı kapsamadığı savunması yapılmadığı halde resen dosyaya sunulan poliçenin kaza tarihini kapsamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı temyiz aşamasında kaza tarihini kapsayan poliçeyi ibraz etmiş olup, esasen mahkemece yargılama sırasında davacı tarafa dava konusu kazayı kapsayan geçerli poliçesinin olup olmadığı sorularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
ÖN SORUN: Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasına girişilmeden önce, direnme kararının gerekçedeki farklılıktan dolayı gerçekte yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu, ön sorun olarak incelenmiş ve aşağıdaki sonuca varılmıştır:
Dava, kasko sigortası davacı şirket tarafından yapılmış olan aracın, davalı şirket elemanınca tamir ve bakım için davalının tamirhanesine götürülmekte olduğu bir sırada karıştığı trafik kazası sonucunda hasara uğraması nedeniyle, davacının dava dışı sigorta ettirene ödediği tazminatın, rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme, önceki kararında, davacının dayandığı ve dosyaya sunduğu kasko sigorta poliçesinin kaza tarihinden sonrasına ilişkin bulunduğu, poliçe tanziminden önce gerçekleşen kaza nedeniyle yapılan ödemeden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesi ekinde olay tarihini kapsayan başka bir poliçeyi sunmuş; Özel Dairece hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulmasından sonra, Yerel Mahkeme bu kez, uyuşmazlığı sonradan sunulan poliçe çerçevesinde değerlendirip tartışmak suretiyle; olayda aracın davalı şirkete usulünce teslim edilmiş olmadığı, sigorta ettirenin rızasıyla aracı teslim ettiği davalı elemanının kastı olmaksızın gerçekleşen zararın ise kasko kapsamında bulunduğu, dolayısıyla davacı sigortacının rücu hakkının doğmadığı; kaldı ki, rücu istemine konu ödemenin olay tarihinden sonra düzenlenen poliçeye göre yapıldığının ileri sürülmüş olması karşısında, davanın bu nedenle de redde mahkum olduğu gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
GEREKÇE: Ön sorun bölümünde açıklanan nedenle aşağıda somut olaya bakıldığından temyize konu karar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında gerekçesi genişletilmiş bir direnme kararı değil, sonradan sunulan poliçenin bozma çerçevesinde değerlendirilmesi suretiyle kurulmuş yeni bir hüküm niteliğindedir. O nedenle, kararın temyizen incelenmesi görevi Özel Daireye aittir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, mahkemece kurulan yeni hükmün temyizen incelenmesi için dosyanın 11.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 25.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.