Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/282 E. 2005/318 K. 11.05.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/282
KARAR NO : 2005/318
KARAR TARİHİ : 11.05.2005

Mahkemesi : Oltu Sulh Hukuk Mahkemesi
Günü : 25.3.2005
Sayısı : 45-55
Taraflar arasındaki “şuf’a-önalım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Oltu Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.12.2004 gün ve 2004/201-207 sayılı kararın incelenmesi Davalı ve dahili davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2005 gün ve 2004/10908-2005/1593 sayılı ilamı ile ;
(….Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı H.A.ve dahili davalı A. P. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesinde dava konusu edilen payın tapuda gösterilen satış bedeli ve bu satış sebebiyle davalı tarafından tapuda yapılan harç ve masrafları toplamının esas alınması gerekir.
Olayımıza gelince; davalı H.A.16.5.2003 tarihinde 350.000.000.-TL bedelle dahili davalı A. P. dan 260 / 9646 pay satın almıştır. Bu payın satışına karşılık davacının 16.5.2003 tarihinde açtığı davanın 22.12.2003 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiş, iş bu dava ise 4.11.2004 tarihinde açılmıştır. Tapu sicil müdürlüğü de bu satış nedeniyle toplam 60.500.000 TL harç ve masraf yatırıldığını bildirmiştir. Mahkemece de 410.000.000.-TL önalım bedeli üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Bu durumda dava değeri itibariyle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Kamu düzeni ile ilgili olan ve re’sen dikkate alınması gereken bu husus göz önünde tutularak mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir….)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı ve Dahili Davalı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İşin esasının incelenmesine geçilmezden evvel mahkemenin direnmeye ilişkin kısa kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 381 ve 388. maddelerine uygun olup olmadığı hususu irdelenmiş ve sonuç itibariyle usulünce verilmiş bir kısa kararın varlığı oybirliği ile karara bağlandıktan sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava, önalım (şuf’a) istemine ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık ; görev noktasındadır.
Davacı açtığı ilk önalım davalarını takip etmemiş, açılmamış sayılma ile sonuçlanmış; eldeki davayı ise 04.11.2004 tarihinde açmıştır.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Özel Dairece “dava değeri itibariyle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği, kamu düzeni ile ilgili olan ve re’sen dikkate alınması gereken bu hususun göz önünde tutularak mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı” olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkeme; davanın açılış tarihinde göreve ilişkin hükümlerin yürürlükte olduğu ve dava değerinin 5.000.000.000 TL nin altında olduğu için görevli olduğu, gerekçesiyle, önceki kararlarında direnmiştir.
Direnme kararını davalılar ve dahili davalı temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun göreve ilişkin sınırları değiştiren 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile değişik hükümleri 21.7.2004 gün ve 25529(asıl) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
5219 sayılı Kanunun 15. maddesinde;
“Bu Kanunun 2 nci maddesinin (B) fıkrası, 3 üncü maddesinin (C) fıkrası, 7 nci, 9 uncu, 10 uncu, 11 inci, 12 nci maddeleri ile 13 üncü maddesinin (B) fıkrası 1.1.2005 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”
Hükmü yer almaktadır.
Böylece 21.07.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı Kanunun 2. maddesinin (A) fıkrasının (a) bendinde de;
“8 incimaddesinin (I) numaralı bendinde yer alan ve ek 3 üncü maddesine göre “dörtyüzmilyon” olarak uygulanması öngörülen parasal sınır “beşmilyar” lira”
olarak artırıldığı ifade edilmiştir.
Yine, aynı Kanunun 2.maddesinin C fıkrası ile 1086 sayılı Kanuna Geçici Madde 1 eklenmiştir. Bu maddenin açık hükmüne göre de ;
“Bu Kanunla artırılan parasal sınırlar nedeniyle mahkemelerce görevsizlik kararı verilemez.”
Bu açıklamaların ışığı altında somut olay ele alındığında:
Eldeki davada dava 5219 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 21.07.2004 tarihinden sonra 04.11.2004 tarihinde açılmıştır. Dava değeri 410.000.000 TL olup, 5.000.000.000 TL olarak belirlenen yasal görev sınırına göre, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında kalmaktadır.
Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin direnmesi usul ve yasaya uygundur.
Ne var ki, işin esasına yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmemiştir.
Bu nedenle, görev yönünden uygun bulunan direnme kararının esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın özel dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı direnme kararı uygun olup, işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.