Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/224 E. 2005/229 K. 06.04.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/224
KARAR NO : 2005/229
KARAR TARİHİ : 06.04.2005

Mahkemesi : Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesi
Günü : 4.11.2004
Sayısı : 529-587
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.4.2003 gün ve 2002/479- 2003/139 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 29.4.2004 gün ve 2003/10903- 2004/4679 sayılı ilamı ile;
(….Davacı banka vekili, dava dışı müşterisi tarafından 3.000.000.000 TL. bedelli çek keşide edildiğini, bu müşterinin bilahare 9.1.2002 tarihinde bu çek hakkında ödemeden men talimatı verdiğini, bilgisayardaki hata nedeniyle çek bedelinin davalı çek hamiline sehven ödendiğini, iadesinin istenmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek, 3.000.000.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin nama yazılı olup, T.Ticaret Kanunu hükümlerine göre müvekkiline geçtiğini, çekin keşideci ile lehdarı arasındaki ticari ilişkiye istinaden tanzim edildiğini, illetten mücerret bulunduğunu, şekil şartları dışında müvekkilinin araştıracağı hususun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, çekin rıza hilafına elden çıktığı hususunun ispat edilemediği, gerçek bir alışveriş nedeniyle muhataba verildiği, usulüne uygun olarak davalıya devredildiği, süresinde ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği ve davalının bedeli iade yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, keşidecisi tarafından ödeme yasağı konulan çek bedelinin hata sonucu hamile ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
TTK.nun 711/3 ncü maddesinde, keşidecinin, çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise, muhatabı çeki ödemekten men edebileceği hükme bağlanmıştır. Maddenin açık düzenlemesinden anlaşılacağı üzere, ancak keşideci muhatap bankayı ödemeden men edebilir. Fakat, çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin rızası hilafına elden çıkması sonuca etkili değildir. Çekin ödemeden men olunması, TTK.nun 711/1-2 nci fıkralarında düzenlenen çekten cayma yasağından farklıdır. Çekten cayma, ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade etmesine rağmen, ödemeden men olunmasında böyle bir durum söz konusu değildir. Bu yönüyle, doktrinde çekin ödemeden men olunması, ibraz süresi içinde çekten caymanın bir türü olarak da kabul edilmektedir (Bkz.Poroy R.-Tekinalp Ü.Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, İstanbul, 15.Bası, Sh.268 vd.) Keşidecinin ödemeden men istemi, muhataba ulaşınca hemen ve kesin sonuç doğuran bir irade beyanıdır. Yasa koyucu, anılan irade açıklamasını belli bir şekil şartına bağlı tutmamıştır. Ödemeden men istemi, çek hesabının bulunduğu şubeye yapılacağı gibi muhatabın başka şubesine de bildirilebilir. Muhatap banka, gerçekten çekin, rıza hilafına elden çıkıp çıkmadığını incelemek durumunda da değildir. Ödemeden men isteğine uyma, kanundan doğmaktadır. Bu nedenle, ödemeden men edilen bir çek ibraz edildiğinde muhatap banka, ibraz tarihini, karşılığının bulunup- bulunmadığının yanı sıra, ödemeden men edildiğini çek arkasına yazmalıdır. Bu yasağa rağmen banka çeki öderse, bahse konu yasal düzenlemeden dolayı keşideciye karşı sorumluluğu doğar. Muhatap banka, çeki, çek hesabından ödemiş ise, faiziyle keşideciye iade ve tazmin ile yükümlü olur. Şayet, kendi mevcudundan ödemiş ise, keşideciye başvuru hakkını yitirir.
Dava konusu olayda, dava dışı ..Medikal İt.İhr.Ltd.Şti’nin keşidecisi bulunduğu, 3 milyar TL bedelli, 10.01.2002 tanzim tarihli çeke ilişkin olarak, adı geçen keşideci tarafından 09.01.2002 tarihinde ödenmemesi isteğinde bulunulduğu, bu isteğin aynı tarihte davacı muhatap bankaya bildirildiği, çek bedelinin, ibrazı neticesinde 15.01.2002 tarihinde davalıya ödendiği hususlarında çekişme bulunma­maktadır. Davacı, ödemeden men istemli dava konusu çekin, ibraz tarihinde banka genelindeki bilgisayarlardaki hata nedeniyle ödeme yasağı kaydının görünmemesi sonucu ödendiğini bildirmiştir. O halde, ödemeden men istemine rağmen çek bedelinin davalıya ödendiği, davacının yasadan dolayı keşideciye karşı sorumluluğunun doğduğu ve bu nedenle çeki kime ödemiş ise bu çek bedelini geri isteyebileceği dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine , 6.4.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.