Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/20 E. 2005/34 K. 09.02.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/20
KARAR NO : 2005/34
KARAR TARİHİ : 09.02.2005

Mahkemesi : Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesi
Günü : 30.09.2004
Sayısı : 2004/418 E- 482 K.
Taraflar arasındaki “istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.12.2001 gün ve 2000/846 E. 2001/898 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 30.03.2004 gün ve 2003/8584-2004/3280 sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, dava dışı K. Ltd.Şti.’nin talebi üzerine 1990 yılında müvekkili bankanın Ankara Şubesi tarafından İngiltere’de bulunan G.Ltd.Şti’ne mal mukabili ithalat transferi bedeli olan 29.925 USD gönderilmesi hususunda anlaştıklarını, müvekkili bankanın muhabiri olan B. Trost Co. Newyork aracılığı ile, 29.925 USD bedelin Gr. firması muhabiri bankasına ödeme talimatı verildiğini, 1992 yılında müvekkilince muhabir banka B. Trost Co. Nezdinde yapılan incelemede bedelin müvekkili bankadan tahsil edilmediğini öğrenince işbu miktarın müvekkili bankaca ödendiğini, 06.01.1995 tarihinde müvekkili banka kayıtlarında 29.925 USD’nin muhabir banka tarafından borç geçildiğini, müvekkili bankaca 29.925 USD ikinci kez ödemek zorunda kaldığını, İngiltere’de bulunan Greeff Şti. tarafından kendilerine iki kez ödeme yapıldığından, ödemelerden bir tanesini müvekkili Banka Ankara Şubesinde hesabı bulunan davalı hesabına havale çıkarıldığını, bu paranın müvekkilince davalıya ödendiğini ileri sürerek, bu meblağın sebepsiz zenginleşen davalıdan temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın davalıya yapılan haksız ödemeyi 06.01.1995 tarihinde öğrendiği, davanın bu tarihten itibaren B.K.nun 66’ncı maddesi uyarınca bir yıl içinde açılması gerektiği gerekçeleriyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, mevduat sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir.
Mevduat sözleşmesi, ağırlıklı olarak esas itibariyle belli oranda faiz elde etme amacına yöneldiği için ödünç sözleşmesine daha çok yaklaşan, ancak güvenilir bir kurumda parayı muhafaza etme düşüncesi ile vedia sözleşmesini hatırlatan kendine özgü bir sözleşme tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler, ancak kıyas yolu ile ve niteliği uygun düştüğü ölçüde ödünç sözleşmesi hükümleri ve istisnai hallerde vedia sözleşmesi hükümleri olacaktır.
Bu sözleşme tipinin açıklanan özelliği nedeniyle, bu dava, B.K.nun 125 nci madde hükmünde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olup, esasen dava tarihinde yürürlükte olan 3182 sayılı Bankalar Kanunu’nun 36 ncı madde hükmündeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin bu davaya süre bakımından kıyasen uygulanması da mümkündür. (Dairemiz’in 9.2.2004 tarih ve 2003/6407 esas, 2004/1027 karar sayılı ilamı bu yöndedir.) Dava, 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, davanın esasına girilmesi gerekirken, davanın nedensiz zenginleşme davası olarak nitelendirilerek, B.K. nun 66 ncı maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulaması doğru olmamıştır…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 09.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.