YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/133
KARAR NO : 2005/131
KARAR TARİHİ : 02.03.2005
Mahkemesi : Kartal 1.İş Mahkemesi
Günü : 07.12.2004
Sayısı : 2004/797 E- 804 K.
Taraflar arasındaki “İhbar ve Kıdem Tazminatı ile, işçi alacaklarının tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.11.2003 gün ve 2000/717 E. 493 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 05.07.2004 gün ve 2004/3853-16784 sayılı ilamı ile;
(…Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar farklı olup bu husus 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar nolu Tevhidi İçtihat Kararı gereği bozma nedeni olduğundan kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, yargılamanın aleniyeti ve kararın alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141.maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 382.maddesi gereğince, aslolan taraflara tefhim edilen kısa karar olup; gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun düzenlenmesinin, zorunlu ve kamu düzeni ile ilgili bulunmasına; İhbar ve kıdem tazminatı ile işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan bu davada, mahkemece tefhim edilen kısa kararda, kıdem tazminatına “yasal faiz” yürütülüp, tüm kalemlerin “davalılardan” tahsiline hükmedildiği açıklandığı halde; Gerekçeli kararda, “kıdem tazminatının yasal en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline” ve tüm kalemlerin “davalıdan tahsiline” denilmek suretiyle, aleniyet kuralına aykırı biçimde ilamın kısa karara uygun biçimde düzenlenmediğinin anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması ve orada atıfta bulunulan 10.04.1992 gün, Esas: 1991/7, Karar: 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca, önceki kararla bağlı olmaksızın, çelişikliği ortadan kaldırmak kaydıyla vicdani kanaate göre karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.