Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/130 E. 2005/188 K. 23.03.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/130
KARAR NO : 2005/188
KARAR TARİHİ : 23.03.2005

Mahkemesi : Osmaniye 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Günü : 12.7.2004
Sayısı : 476-552
Taraflar arasındaki “sigortalılık süresinin tespiti, tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye Asliye 1.Hukuk (İş) Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.3.2003 gün ve 1999/522 -2003/386 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 21.4.2004 gün ve 2004/662-4005 sayılı ilamı ile,
(…1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların tüm,davacının aşağıdaki bentlerin dışındaki kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 8.11.2002 günlü harcı yatırılmış ıslah dilekçesi ile, fazla mesai alacağını 132.872.570 TL.’ye, izin alacağını da 209.957.990 TL.’ye artırmıştır. Mahkemenin, bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar yönünden yapılan ıslah talebini dikkate almaksızın neden ve dayanaklarını da göstermeden 100.000.000 TL. izin ücreti ile 50.000.000, TL. fazla mesai ücretine karar vermesi böylece artırılan miktarlar yönünden bir karar vermeden sonuca gitmesi yerinde değildir.
3-Mahkemenin, bilirkişi raporunda belirlenen 647.530.104 TL. ücret alacağını takdiren 100.000.000 TL. olarak hüküm altına almış olması da yerinde değildir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları gereği, işverenin ücret ödemesini belge ile ispatlaması zorunludur. Somut olayda ibraz edilen işyeri ücret bordroları imzasız olup, davacıya belge karşılığı yapılmış ücret ödemesi de davalı işverenler tarafından ispatlanmış değildir. Bu durumda ödendiği belge ile ispatlanmayan ücret alacağının tamamının kabulü gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile takdiri indirim yapılmak suretiyle yazılı şekilde ücret alacağına hükmedilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.3.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.