Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2005/110 E. 2005/128 K. 02.03.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2005/110
KARAR NO : 2005/128
KARAR TARİHİ : 02.03.2005

Mahkemesi : Ankara Asliye 2.Hukuk Mahkemesi
Günü : 12.2.2004
Sayısı : 10-27
Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 2.Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 12.12.2001 gün ve 26-815 sayılı kararın incelenmesi davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 17.9.2002 gün ve 6793-6783 sayılı ilamiyle;
(…Davacı S.S.K. Konut Yapı Kooperatifi, tapu kaydına dayanarak yörede 1998 yılında ilk kez yapılan ve 08.06.1998 – 08.12.1998 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında Ç. Köyü 18033 ada 1 parsel sayılı ham toprak niteliğinde, 20163 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Ç.Devlet Ormanı sınırları içine alan 82 nolu orman kadastro komisyon kararının iptaline, aşan isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Davacı S.S.K.Konut Yapı Kooperatifi vekili, 21.07.1999 tarihli dava dilekçesinde, Yenimahalle 2. Bölge Çayyolu mevkii 18033 ada 1 parsel sayılı tapulu taşınmazın 10081/20163 hissesini konut yapmak amacı ile satın aldıklarını ve üzerinde Kooperatife ait 108 konutun tamamlanmak üzere olduğunu, bu taşınmazla birlikte bir kısım arazilerin ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmişse de Milli Emlak Genel Müdürlüğünün tahsis işlemini iptal ettiğini, bunun üzerine Orman Genel Müdürlüğünün Ankara 5 Nolu İdare Mahkemesine açtığı 1995/241 Esas sayılı davanın reddedildiği halde daha sonra orman kadastro komisyonunca yapılan orman sınırları içine alınma işleminin iptalini istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazı Çeşmebaşı Devlet orman sınırları içine alan 82 nolu orman kadastro komisyonu kararının iptaline, Hazine aleyhine açılan davanın ise husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimini tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmalarının 08.06.1998 tarihinde ilan edildiği, tahdide itiraz davasının ise 21.07.1999 tarihinde açılmakla davanın 10 yıllık süreiçerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi, belge ve yazışmalara göre:
1- Maliye Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürü Şafak Kaynak imzalı 22.01.1988 tarih ve 2896 sayılı yazıda “dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazdan önceki 888 parsel sayılı 523.500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın da bulunduğu 7 parçada toplam 5.771.460 m2 yüzölçümündeki Hazine arazisinin yeşil kuşak projesi içerisinde ağaçlandırılmak üzere Orman Bakanlığına (Orman Genel Müdürlüğü) 178 sayılı kararnamenin 13/d maddesi gereğince tahsis edildiği” bildirilmişti.
2- Milli Emlak Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hasan Özkan imzalı 08.07.1994 tarihli yazıda Ankara Valiliğinden alınan 05.07.1994 gün ve 06/19008/13791 sayılı yazıyla 888 nolu parselin 893, 894 ve 895 parsel olarak 3 parçaya ifraz edildiği, bu parsellerden 895 parselin ise;
a) 18038 ada 1 parsel 15.240 m2
b)18036 ada 1 parsel 15,256 m2
c)18034 ada 1 parsel 8.560 m2
d)18033 ada 1 parsel 20.163 m2
e)18032 ada 1 parsel 12.155 m2
f)18009 ada 1 parsel 49 m2 olarak 6 parçaya ifraz edildiğini, 38459 m2 sinin düzenleme ortaklık payına bırakıldığını, 18038, 18036, 18034, 18033, 18032 ve 18009 parsel sayılı taşınmazların takas suretiyle Ankara Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetine geçtiği dolayısıyla uhdesinde de 383,218 m2 kaldığı, 888 parsel nolu taşınmazın Orman Genel Müdürlüğüne olan tahsisinin kaldırılması istenildiğinden, yeşil kuşak projesi içerisinde ağaçlandırılmak üzere Orman Bakanlığına (Orman Genel Müdürlüğü) tahsisi yapılan söz konusu 523.500 m2 yüzölçümündeki 888 parsel sayılı taşınmazın 109.882 m2 kısmının yukarıda açıklanan nedenlerle 178 sayılı kararnamenin 13/d maddesi gereğince Orman Bakanlığına (Orman Genel Müdürlüğü) adına olan tahsisin kaldırıldığı bildirilmiştir.
3- Maliye Bakanlığınca yeşil kuşak projesi içerisinde ağaçlandırılmak üzere dava konusu 843 parsel dışında Ç. Köyü 885, 886, 887, 888 parseller Y.Köyü 1204 sayılı ve B.Köyü 750 parsel sayılı taşınmazlar olmak üzere toplam 5.771.460 m2 yerin Orman Bakanlığına tahsis edildiği,
4- 888 parsel sayılı taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle 52 hektar 3500 m2 olarak ham toprak niteliğinde ve ihdasen 16.08.1987 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edildiği, bu parselin 893, 894, 895 parsellere ifraz edildiği, 895 parsel sayılı 493.100 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 18038 ada 1, 18036 ada 1, 18034 ada 18033 ada 1, 18032 ada 1, 18009 ada 1 parseller olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi ile trampa edilerek Ankara Büyükşehir Belediyesi adına 07.03.1994 tarihinde tapu oluşturulmuş, dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 20.163 m2 yüzölçümlü olarak, 10081/20163 hissesi Sınırlı Sorumlu Köşkpınar Yapı Kooperatifi, 10082/20163 hissesi ise Sınırlı Sorumlu Doktorlar Konut Yapı Kooperatifi adına Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan satış yolu ile tapu kaydı oluşmuştur.
5- Keşifte bilgisine başvurulan bir orman, ziraat ve fen elemanından oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman kadastro çalışmaları sırasında 18.169 m2 kesiminin orman sınırları içerisinde, geriye kalan 1994 m2 bölümün ise orman tahdit sınırları dışarısında bırakıldığını, taşınmazın üzerinde davacı Kooperatife ait 108 adet konut inşaatının tamamlanmak üzere olduğunu, sahada her hangi bir orman ağaç ve ağaççığının bulunmadığını, memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planında orman sayılmayan açık olan olarak gözüktüğünü, Milli Emlak Genel Müdürlüğünce 22.01.1988 tarihinde yeşil kuşak ağaçlandırılması projesi kapsamında Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini, Danıştay 10. Dairesi 1996/8740 Esas 1999/3020 karar sayılı ilamı da gözetilerek sonuçta orman sayılmayan yerlerden olduğunu” açıklamışlardır. Ancak bir taşınmazın memleket haritası, hava fotoğrafı gibi belgelerde açık alanda gözükmesi, sonradan orman sayılmasını engellemez. Şöyle ki; Milli Emlak Genel Müdürlüğünün orman yapılmak üzere taşınmazı Orman Bakanlığına tahsis etmesi ve müteakiben yapılan orman tahdidi ile yine orman niteliğini kazanır. Zira, tahsisle [KAMU MALI-ORMAN] niteliğini kazanan taşınmazın bu niteliği 178. Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/d maddesinde yazılı koşullara bağlanır. Bu koşullar da gerçekleşmedikçe tahsisin kaldırılmasına olanak yoktur ve taşınmazın ORMAN NİTELİĞİ DEVAM EDER.
6- İncelenen bu belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı gibi, dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu 888 parsel sayılı taşınmaz Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 22.01.1988 tarihli yazısı ile yeşil kuşak projesi içerisinde ağaçlandırılmak üzere Orman Bakanlığına (Orman Genel Müdürlüğü) tahsis edildiği, 888 parselin 893, 894, 895 parsel olarak üçe ifraz edildiği, 895 parselin de dava konusu 18033 ada 1 parsel ile 18038 ada 1, 18037 ada 1, 18036 ada 1, 18035 ada 1, 18034 ada 1 parsellere gittiği bu parsellerin Belediye Başkanlığına ait taşınmaz mallarla takas edilerek 07.03.1994 tarihinde Belediye Başkanlığı adına tapu kaydının oluştuğu, daha sonra da dava konusu 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Belediye tarafından satış yoluyla kooperatifler adına hisseli tapu kaydını oluştuğu anlaşılmaktadır.
7- Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevlerini gösteren 178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, 13. maddesinin d fıkrası; “hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel, katma ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak; tahsisi kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek, tasfiyeye ilişkin esas ve usulleri belirlemek” hükmünü taşımaktadır. 13/d maddesinin metninden anlaşıldığı gibi, tahsisin kaldırılması için; a-Tahsis amacının ortadan kalkması, ya da b-Amaç dışı kullanılması gibi koşulların gerçekleşmesi gerekir. Oysa, olayda bu koşulların hiç biri gerçekleşmemiştir. O halde, tahsisin kaldırılması için oluşmuş yasal dayanak yoktur.
8- Devlete ait mallar kendi aralarında önce ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi özel mallardır ve M.Y. hükümlerine tabidir, Devlete gelir sağlarlar; ikincisi kamu mallarıdır. Bunları da kendi arasında dörde ayırmak gerekir.
a) Hizmet malları; 3402 Sayılı Yasanın 16/A maddesinde sayılan kamu hizmetinde kullanılan bütçelerden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesislerdir.
b) Orta malları; bunlar Devlet ya da bir kamu tüzel kişisi tarafından herkesin veya bir kısım halkın, doğrudan doğruya yararlanmasına ve kullanılmasına özgülenen yerler olup, 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesinde sayılmıştır. Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri, yol, köprü, meydan gibi taşınmazlardır.
c) Sahipsiz mallar; Bunlarda yine aynı yasanın 16/C maddesinde sayılan ve devletin hüküm tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar, genel sular, kıyılar ile Anayasanın 168. maddesinde gösterilen “Tabii servet kaynaklar”dır.
d) Ormanlar; Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, Devlet kamu taşınmazlarının çok önemli bir bölümünü oluşturur. 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesinde orman “tabii olarak yetişen ya da emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları ile birlikte orman sayılır” biçiminde tanımlanmıştır.
Devletin özel mallarının tümü Medeni Yasa hükümlerine göre tapuya tescil edilebildiği halde, Kamu mallarından sadece hizmet malları ile ormanlar tapuya tescil edilebilir (3402 Sayılı Yasanın 16/4, 22/4 ve 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddeleri). Ormanların tapuya tescil edilmesi özel hukuk anlamında tapuya tescil olmadığından, onları Devletin özel malı haline getirmez. Bu işlem sadece bir tesbit mahiyetinde olup, ormanların korunması amaçlanmıştır. Tapuya tescil edilen ya da edilmeyen Devlet ormanları arasında yasalar karşısında herhangi bir ayrıcalık bulunmamaktadır.
Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan bir taşınmaz 178 Sayılı K.H.K.’nin13/d maddesi uyarınca, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından orman yetiştirilmek üzere tahsis edilip, ağaçlandırılınca Hazinenin özel mülkü olmaktan çıkıp, kamu malı niteliğini kazanarak, toprağıyla orman olacağından, artık bundan sonra bu taşınmaz hakkında özel yasa olan 6831 Sayılı Orman Yasası hükümlerinin uygulanması gerekir.
Devlete ait ormanların ister kadastrosu yapılsın, ister yapılmasın 6831 Sayılı Yasa hükümlerine tabiidir. Orman kadastrosu sadece ormanın sınırını belirler yoksa niteliğini değiştirmez.
Bu ilke H.G.K.’nun 03.06.1998 gün ve 1998/347-394 sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır. “tahsis işlemi tamamlanmış ve tahsis amacına uygun olarak devlet ormanı yetiştirmek üzere ağaçlandırma faaliyetlerine geçilmiş ise böyle bir taşınmaz kamu emlaki niteliğini alacağından, bu taşınmaz hakkında açılacak tapu iptali ve tescil davası dinlenmez”
Somut olayda; dava konusu yer yürürlükteki yasa hükmüne uygun olarak 22.01.1988 tarihinde Milli Emlak Genel Müdürlüğünce ORMAN YETİŞTİRMEK ÜZERE ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE TAHSİS EDİLMİŞ ve ağaçlandırma işine başlanmış, böylece taşınmaz kamu malı niteliğini kazanarak, 6831 Sayılı Yasanın 1/1 maddesi hükmü uyarınca toprağıyla birlikte orman olmuştur. 178 sayılı K.H.K.’nin 13/d maddesine göre Milli Emlak Genel Müdürlüğünün yaptığı tahsisten sonra tahsisin kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı için, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün bu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinden söz edilemez. Milli Emlak Genel Müdürlüğü tahsisi yukarıda değinilen yasal koşulların gerçekleşmesi halinde kaldırabilir. Yapılan tahsisten sonra somut olayda olduğu gibi, Devletin özel malı olmaktan çıkıp kamu malı orman niteliğini kazanan taşınmazlarda yasada yazılı koşullar oluşmadığına, tahsisin kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığına göre, tahsisin kaldırılması kesinlikle olanaksızdır.
Orman yetiştirilmek üzere tahsis edilen taşınmaz ağaçlandırılmasıyla birlikte orman niteliğini kazanacağından, hakkında uygulanacak yasa 178 Sayılı K.H.K. hükümleri olmayıp, özel yasa olan 6831 Sayılı Orman Yasası hükümleri olacağından, taşınmaza bu yasanın öngördüğü usullere göre Devlet tarafından tasarruf edilmesi gerekir. 6831 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca ormanlarla ilgili işlemler, ancak orman kadastro komisyonları tarafından yapılabilir. Başka bir kurumun ormanlar üzerinde tasarruf ve işlem yapma yetkisi yoktur. Yürürlükte bulunan yasa hükümlerinde, Milli Emlak Genel Müdürlüğüne, tapuya tescil edilmiş olsun ya da olmasın, Devlet ormanları üzerinde her hangi bir tasarrufta bulunma yetkisi verilmemiştir. Buna rağmen yasaların kendisine vermediği böyle bir yetkiyi kullanarak ve yasalara aykırı olarak, her hangi bir işlem yapmışsa bu İŞLEM YOK HÜKMÜNDEDİR.
İşte somut olayda; tahsis yapılmakla toprağı ile birlikte kamu malı orman niteliğini kazanan taşınmaz üzerinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün geri alma hakkı doğmadığından yasalara aykırı olarak oluşturulan 08.07.1994 tarihli GERİ ALMA KARARI YOK HÜKMÜNDEDİR. Halen kamu malı orman olma özelliğini sürdüren taşınmaz üzerinde imar planında yapılan değişiklik dahi yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmündedir.
Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu 888 parsel sayılı taşınmaz ise 22.01.1988 tarihinde Orman Bakanlığına (Orman Genel Müdürlüğüne) tahsis edilmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte taşınmaz Hazinenin özel mülkü olmaktan çıkıp, kamu emlakı niteliğini kazanmıştır.
9- HAZİNEYE AİT TAŞINMAZLARIN SATIŞI HAKKINDAKİ 4070 SAYILI YASA, KAMUYA TAHSİSLİ TAŞINMAZ MALLARIN SATIŞINI ÖNLEMİŞTİR.
4070 Sayılı Yasa-Madde : 11/b: [Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılan taşınmaz mallarda] bu yasadaki satışla ilgili hükümler uygulanmaz.
4070 Sayılı Yasanın açıklanan hükmü karşısında kamu hizmetine tahsis edilmiş ve kamu malı niteliğini almış olan 18033 sayılı parselin satışı olanaksızdır. Davacı kooperatife yapılan satış bu olgu içinde yasaya aykırı ve geçersizdir.
10- 2886 SAYILI DEVLET İHALE KANUNU YİNE KAMU MALLARININ SATIŞINI ÖNLEMİŞTİR.
2886 Sayılı Kanun-Madde:74. [Tarihi ve bedii değeri olanlar hariç Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerin satışı, kiraya verilmesi, trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi, mülkiyetin gayri aynı hak tesisi esastan, Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir].
Bu maddeye dayanılarak Maliye Bakanlığınca çıkarılan Yönetmeliğin 58/c fıkrasına göre, tahsisli taşınmaz mallar,
58/e fıkrasına göre; orman alanları içindeki taşınmaz malların nitelikleri değişmedikçe SATIŞI YASAKTIR.
18033 ada 1 sayılı parsel kamu malı ve ormandır, niteliğini korumaktadır. O halde, satılamaz.
Bununla ilgili takas, satış ile oluşan tapu geçersizdir, yapılan işlemler hukuka ve yasaya aykırıdır.
11- Medeni Yasanın 932. maddesi YOLSUZ TESCİLİ ÖNLEMİŞTİR.
Medeni Yasa Md. 932: Bir ayni hak tapu siciline yolsuz olarak kaydedilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi lazım gelen üçüncü şahıs bu tescile istinat edemez.
Yolsuz tescil; haksız veya lüzum ifade etmeyen hukuki bir tasarruf mucibince yapılan tescildir. Böyle bir tescilden dolayı bir ayni hakkı ihlal edilen kimse doğrudan doğruya suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı tescilin yolsuzluğunu iddia edebilir.
Dava konusu 18033 ada 1 sayılı parsel, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/d maddesi uyarınca Orman Bakanlığına-ağaçlandırma amacı ile tahsis edilip, bu amaca uygun orman oluşturularak 6831 Sayılı Orman Yasanın 1. maddesine göre tahdit içine de alınmakla iki aşamalı olarak KAMU MALI (ORMAN) NİTELİĞİNİ KAZANMIŞTIR. Bu taşınmazın konut alanına dönüştürülmesi için Milli Emlak Genel Müdürlüğünce (tahsisin) kaldırılması hiçbir yasal ve hukuki gerekçeye dayanmadığı için geçersizdir. Bu geçersiz tasarrufla bu parselin Hazinece Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına takas edilmesi sonucu oluşan tapu kaydı ve Belediye tarafından Kooperatiflere satışı ile bu satışla oluşan Kooperatif tapusu geçersizdir. Zira, geçersiz tasarrufla oluşmuş hukuki ve yasal değeri olmayan kayıtlardır.
12- Orman Genel Müdürlüğünün, Hazine ve Ankara Büyükşehir Belediyesine yönelik açtığı dava sonucunda yeniden tahsis yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuki aykırılık görülmediğinden davanın reddine dair Ankara 5. İdare Mahkemesinin 1995/241 Esas, 1996/386 sayılı kararı, bunun temyizi üzerine Danıştay 10. Dairesinin 1996/8740 Esas, 1999/3020 kararı sadece konut çalışmaları nedeniyle fidan dikilen alanda oluşan zararın tazmini yönünden bozulmasına ilişkin kararın davanın orman tahdidine itiraz davası olması niteliği ve bu tür davaların görüm ve çözüm yerinin Adli Mahkemeler olması nedeniyle sonuca etkili görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan bütün bu nedenlerle,
a- 18033 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca orman olmak üzere Orman Bakanlığına tahsis edilmiştir.
b- Amaç gerçekleşmiş; orman sayılan taşınmaz, 6831 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca tahdit içine alınmış ve 18033 ada 1 parsel kamu malı niteliğini, tahsis ve tahditle kazanmıştır.
c- Kamu malı niteliğini kazanan 18033 ada 1 parselin bu niteliğinin değiştirilmesine, konut alanına dönüştürülmesine yasal olanak yoktur.
d- Tahsisin kaldırılması ve gerek Ankara Büyükşehir Belediyesiyle yapılan takas, gerek Belediyenin davacı kooperatife yaptığı satış yasalara aykırıdır, geçersizdir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi adına oluşan tapu ve kooperatif tapusu yolsuzdur. Yasal geçerliliği, hukuki değeri yoktur.
e- 5 milyon nüfuslu Başkent Ankara etrafında oluşturulan yeşil kuşak projesi, tüm kent için yaşamsal değeri büyük bir olgudur. Sosyal, biyolojik, coğrafi, kültürel ve ekonomik değeri büyük olan 18033 ada 1 parselin amaç dışına çıkılarak konut alanına dönüştürülmesi için tahsisin kaldırılması-imar planının değiştirilmesi yolundaki tasarruflar geçersiz olup, bu tasarruflar sonucu davacı S.S.K. Yapı Kooperatifine satış suretiyle oluşan tapunun yasal ve hukuki değerinden söz edilemez. Buna dayanılarak yapılmış orman tahdidinin iptali yoluna gidilemez. 18033 ada 1 parsel, KAMU MALI ORMAN NİTELİĞİNİ KAZANMIŞTIR. Hangi nedenle olursa olsun, özel mülk ve kültür arazisine (konut alanına) dönüştürülmesine, satışına, kişi ya da kurumlara devir edilmesine, tapu oluşturulmasına yasal olanak yoktur.
Yukarıda açıklanan hususlara göre, davacı S.S.K. Yapı Kooperatifinin açtığı orman tahdidine itiraz davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. …)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı, S.S.K.Konut Yapı Kooperatifi; Dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı iken, Hazine tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne ağaçlandırma sahası olarak tahsis edildiğini, ancak bu tahsisin 08.07.1994 tarihinde iptal edilmesinden sonra takas yoluyla belediyeye devredildiğini, kendilerinin de 18033 ada 1 numaralı parseli belediyeden konut yapmak üzere satın aldıklarını, Orman Genel Müdürlüğü’nün tahsis işleminin iptali işleminin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla İdare Mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, bu aşamadan sonra, usulsüz bir şekilde taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, söz konusu orman tahdidinin iptali ile, dava konusu taşınmazın davacı kooperatif adına payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
B-DAVALININ CEVABININ ÖZETİ : Davalı Maliye Hazinesi vekili; Dava konusu taşınmazın Hazine tarafından takas sonucu Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne takas yolu ile devredildiğini, bu nedenle Hazine ile bir ilgisinin kalmadığını ileri sürerek, kendileri hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili; Dava konusu taşınmazın önce Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce ağaçlandırılmak üzere kendilerine tahsis edildiğini, daha sonra takas yoluyla Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne devredilerek Genel Müdürlüklerine yapılan tahsisin kaldırıldığını, tahsisin iptali ile ilgili olarak idari yargıda açtıkları davanın reddedildiğini, ancak Orman Kadastro Komisyonunca yapılan kadastro çalışmasında bu yerin Çeşmebaşı Devlet Ormanı sınırları içine alındığını,taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, Orman Genel Müdürlüğüne ağaçlandırma amacı ile tahsis edildikten sonra, tahsis kaldırılmadan bu alanın konut alanına dönüştürülmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 18033 ada 1 parsel nolu taşınmazın öncesi itibari ile orman sayılan yerlerden olmadığı ve hiçbir zaman orman örtüsü bulunmadığı sonucuna varılarak, Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile Orman Kadastro Komisyonu’nun kararının iptaline, davalı Hazine bakımından ise davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
D-TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME : Davalı Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuş, yerel mahkeme; davacıların iyiniyetli olduğu, yapılan işlemlerde bir kusurlarının bulunmadığı, taşınmazın gerek öncesinde, gerekse mevcut hali ile hiçbir zaman orman örtüsü ihtiva etmediği, yapılan tahsisten sonra Orman Genel Müdürlüğü’nce taşınmaz üzerinde tahsis amacı doğrultusunda bir ağaçlandırma çalışması yapılmadığı gerekçeleri ile önceki kararında direnmiştir.
E-MADDİ OLAY: Dosya içerisinde bulunan belgelere göre, dava konusu taşınmazında içerisinde bulunduğu 888 parselin 18.06.1987 tarihinde ihdasen Hazine adına ham toprak niteliği ile tescil edildiği, 22.01.1988 tarihinde 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 13/d maddesine göre, “Yeşil Kuşak Projesi” kapsamında Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildiği, 08.07.1994 tarihinde üç parçaya ifraz edildiği, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu parselin 895 parsel numarasını aldığı, 07.03.1994 tarihinde Maliye Hazinesi’nce Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin elindeki başka taşınmazlarla takas işlemi yapılarak, 895 numaralı parselin mülkiyetinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geçtiği ve Maliye Bakanlığı’nca Orman Genel Müdürlüğü’ne yapılan tahsisin 08.07.1994 tarihinde iptal edildiği, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 895 numaralı parselin 6 parçaya ifraz edildiği ve dava konusu 18033 ada 1 parsel numaralı taşınmazın bu şekilde oluştuğu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 29.03.1994 tarihinde 18033 Ada 1 Parsel numaralı taşınmazın 10.082/20.163 paylık bölümünün dava dışı S.S.Doktorlar Yapı Kooperatifine ve 10.081/20.163 payın ise davacı S.S.K.Yapı Kooperatifine satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu aşamadan sonra, Orman Genel Müdürlüğü Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden taşınmazın yeniden tahsis edilmesi isteminde bulunduğu ancak, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce bir cevap verilmemesi üzerine, Orman Genel Müdürlüğü’nce tahsis kararının iptali kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla idari yargıda dava açıldığı, sonuçta Ankara 5.İdare Mahkemesi’nin, 18.04.1996 gün ve 1995/241 Esas, 1996/386 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay 10.Dairesi’nce verilen 09.07.1999 gün ve 1996/8740 Esas, 1999/3020 Karar sayılı ilamda; “…Davacı kuruma başlangıçta 888 parsel olarak 22.01.1988 tarihinde ağaçlandırılacak alan olmak üzere tahsis edilen taşınmazın, daha sonra imar planı gereğince yapılan ifrazlar sonucu elde edilen parsellerin belediye’ye ait taşınmazlarla takası suretiyle belediyeye devredilmesi ve devredilen bu taşınmazların konut alanı olarak belirlenmesi karşısında, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13.maddesi uyarınca devredilen taşınmazların bulunduğu alan itibarıyla tahsisin kaldırılmasında, tahsisi kaldırılan alanın yeniden tahsis edilmesi işleminde hukuk aykırılık bulunmadığı…” nın saptandığı anlaşılmaktadır.
Bunun dışında, Orman Yönetimi tarafından 1995 yılında davaya konu olan Orman Kadastrosu çalışması başlatılmış, 08.06.1998 tarihinde ilan edilmiş ve 08.12.1998 tarihinde itirazsız kesinleşmiştir. Dava konusu parsel ise, bu Orman Kadastro Tespitinde, Ç. Köyü Ç. Devlet Ormanları içerisinde ham toprak niteliği ile tespit görmüştür.
F.GEREKÇE : Uyuşmazlık, tahsis işlemi iptal edilen ve öncesi orman olmayan taşınmazın orman kadastrosu ile orman sınırları içerisine alınması işleminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği gibi Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün görevlerini açıklayan 178 sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 13.maddesinin d fıkrası; “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları genel, katma ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak; tahsisi kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde Hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek, tasfiyeye ilişkin esas ve usulleri belirlemek” hükmünü taşımaktadır.
Buna göre tahsisin kaldırılması için; tahsis amacının ortadan kalkması ya da amaç dışı kullanılması gerekmektedir.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın “ağaçlandırma alanı” olarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce yapılan tahsisin kaldırıldığı, bu işlemin idari yargı denetiminden geçtiği ve tahsis işleminin iptalinde ve yeniden belediyeye tahsis yapılmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığının idari yargı kararı ile saptandığı, öte yandan söz konusu alanda başarılı ya da başarısız her hangi bir şekilde ağaçlandırma çalışması yapıldığına dair hiçbir bulguya rastlanamadığı anlaşıldığından, direnme kararı yerinde olup yerel mahkeme kararı bu nedenle onanmalıdır.
S O N U Ç : Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemenin direnme kararının
ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.03.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.