Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2004/766 E. 2005/63 K. 16.02.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2004/766
KARAR NO : 2005/63
KARAR TARİHİ : 16.02.2005

Mahkemesi

:

Iğdır 2.Kadastro Mahkemesi

Günü

:

12.5.2004

Sayısı

:

6-10

Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Iğdır 2.Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.11.2002 gün ve 1989/105-2002/63 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 30.5.2003 gün ve 712-1846 sayılı ilamı ile,
(…Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle yetersiz inceleme sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek taşınmaza komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile dayanakları kayıtların getirtilip dosyaya konulması,mahallinde dava sonucunda yararı bulunmayan komşu köy halkından seçilecek yerel bilirkişi aracılığı ile özellikle taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden keşif yapılması,dinlenecek bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu kimden kime nasıl intikal ettiği, kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığının olaylara dayalı olarak sorulup saptanılması, taşınmazın tümü yada bir bölümünün mera olmadığının belirlenmesi halinde tespit gününe dek taraflar yararına edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması tespitle belirlenen hukuksal duruma aykırı sonuca ulaşılması halinde tutanak bilirkişileri dinlenilmek suretiyle çelişkinin giderilmesi toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda S.Ç.ın davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine taşınmazların tümünün payları da gösterilmek suretiyle H. Ç. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı-davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usulü kazanılmış hak doğar. Mahkemece bozma kararında öngörülen hususların aynen yerine getirilmesi gerekir. Bozma kararından evvel dava konusu taşınmazlardan 882 parselin krokisinde A harfi ile işaretli bölüm dışında kalan taşınmazların Hazine adına yine 881 ve 883 parsel sayılı taşınmazlardan 882 sayılı parselin A harfi ile işaretli 20000 m2 lik bölümün payları oranında H. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazların geleneksel biçimde kullanılagelen kamu malı niteliğinde mera olmadığı sonucuna varılmak suretiyle taşınmazların H. Ç.mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de verilen karar dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Nizalı taşınmazların mera olmadığı toplanan delillerle belirlenmiştir.Ne varki, dava konusu taşınmazlardan 882 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 954.000 m2 miktarındadır.Taşınmazların tespit tarihine göre ancak 100 dönüm bölümün belgesiz olarak zilyetlikle edinilebileceği yasa gereğidir.Dava konusu 881, 882 ve 883 parsel sayılı taşınmazların bir bütün olduğu da kuşkusuzdur.Diğer yönden Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesinin 1959/127, 1960/211 Esas ve karar sayılı 8.11.1960 tarihli ilamında H. Ç. tarafından M.T.mirasçılarına aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davasına ait karar örneği bulunmaktadır.Her ne kadar aramalarına rağmen dosyasının bulunamadığı belirlenmiş ise de; anılan karar örneğinin kesinleşip kesinleşmediği de belirlenmemiştir.Bu defa karar kartonundan ve defterlerinden aranmak suretiyle anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği saptanmalıdır.Her ne kadar anılan kararda Hazine taraf değil ise de yararına tescil kararı verilen H. mirasçıları olan S.Ç.ve paydaşlarının dosyada saptanan delilleri itibariyle bağlayacağı kuşkusuzdur.Sözü edilen kararda özellikle dava konusu 882 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün taşlık ve kayalık olduğu ekilip sürülmediği belirtilmiş bulunmasına göre mahallinde yapılacak keşifte anılan karar yerel bilirkişiye okunmak suretiyle dava konusu taşınmazların hangi bölümlerinin kayalık taşlık ve ham toprak olduğu sorulup belirlenmeli, ondan sonra yararına tescil kararı verilen zilyet H. mirasçılarının bir bütün olan taşınmazlardan 100 dönüm miktarının belgesizden edinilebileceği düşünülmeli, 100 dönümden fazla olan bölümün Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi isabetsiz…)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı Hazine vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle çekişmeli taşınmazın mera olmadığının saptanmış olmasına, esasen bir bütün olan dava konusu taşınmazların tespitlerinin yapıldığı 5.8.1969 tarihinde yürürlükte bulunan 766 sayılı Yasa uyarınca ancak 100 dönümün belgesizden zilyetlikle edinilebileceği açık olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi