Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2004/751 E. 2005/15 K. 02.02.2005 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2004/751
KARAR NO : 2005/15
KARAR TARİHİ : 02.02.2005

Mahkemesi: Beyoğlu İş Mahkemesi
Günü: 01.09.2004
Sayısı : 2004/403 E- 382 K.
Taraflar arasındaki “feshin geçersizliğinin tespiti-işe iade” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.10.2003 gün ve 2003/298 E.- 746 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 15.04.2004 gün ve 2004/1551-8550 sayılı ilamı ile; (…Davacı dava dilekçesinde işverence yapılan fesih bildiriminin 14.3.2003 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini ancak bu tarihte raporlu olduğu için feshin rapor bitimi olan 24.3.2003 tarihinde hüküm ve sonuçlarını doğurduğunu belirterek, anılan tarihte yürürlükte bulunan 4773 sayılı Yasa uyarınca feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiş ise de, fesih bildiriminin tebliğ edildiği tarihte anılan yasa yürürlükte değildir. Dairemizin bu konudaki uygulaması tebliğ tarihindeki yasanın dikkate alınması gerektiği doğrultusundadır.Fesih bildiriminin tebliğ edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuatta işe iade öngörülmediğinden davacının bu yöndeki talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.02.2005 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava 4773 sayılı yasa uyarınca feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir. Davacı tarafın fazla mesai ve hafta tatili ücretleri ile ilgili istemlerini atiye bırakması atiye bırakması nedeniyle tek talep olarak işe iade kalmıştır. Bu istemin yerinde olup olmadığı tamamen 4773 sayılı yasanın uygulanması yoluyla değerlendirilebilir. Çünkü daha önce işe iade olanağı veren bir düzenleme hukukumuzda yoktur. Sayın çoğunluğun öncelikle eski yasanın mı, yoksa 4773 sayılı yasanın mı uygulanması gerektiğinin değerlendirilmesi lazım geldiğine dair görüşüne, işe iade talebinin ancak 4773 sayılı yasaya göre sonuçlandırılması gerekeceğinden önceki yasaya göre bu konuda istenebilecek ve hükmedilecek bir istem bulunmadığından katılmak mümkün değildir. Tarih itibariyle 4773 sayılı yasanın uygulanıp uygulanmayacağı dahi bu amaca yönelik yani 4773 sayılı yasanın koşullarını davacı yararına oluşup oluşmadığı bakımından değerlendirilecektir. HGK. 01.12.2004 gün 2004/9-643, 2004/642, aynı gün 2004/9-644, 2004/693, 08.12.2004 gün 2004/9-659­2004/664 sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi işe iade ili ilgili temyiz incelemesi sonucu ilgili daire tarafından verilen kararlar kesindir. Bunun nedeni aynı kararlarda açıklandığı üzere işe iade konusundaki istemlerin hızlı ve bir an önce sonuçlandırılması ve işçinin emek gelirinden mümkün olabildiğince kısa sürede yoksun kalması gerektiği düşüncesidir. Somut olayda da davacının işe iade istemi 4773 sayılı yasada öngörülen kurallara göre değerlendirileceğinden, kararı Yüksek 9.Hukuk Dairesi’nce bozulan yerel mahkemenin bu bozma kararına karşı direnme olanağı olmadığından, sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz.
KARŞI OY YAZISI
Davalı işyerinde 14.6.1999 tarihinden beri belirsiz süreli hizmet akdiyle çalışan davacı, 12.3.2003 tarihinde rahatsızlanması nedeniyle hastaneye başvurmuş, 13.3.2003 tarihinde vizite alarak gittiği SSK Hastanesince kendisine 24.3.2003 tarihine kadar rapor verilmiştir.Davacının raporlu olduğu dönem içinde 14.3.2003 tarihinde hiçbir sebep gösterilmeden iş akdi feshedildiğinden davacı açmış olduğu iş bu dava ile öncelikle işe iadesine karar verilmesini istemiş, bu talebi kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak feshin haksız ve sebepsiz olması nedeniyle bir yıllık ücreti tutarında tazminata, dört aylık ücreti ile fazla mesai hafta ve genel tatil ücretlerine karşılık şimdilik 1.000.000.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27.10.2003 tarihli celsede ise fazla çalışma ve hafta tatil ücretleri ile ilgili talebini atiye terk ettiğini beyan etmiştir.Davacıya raporlu olduğu dönem içinde fesih ihtarında bulunulması mümkün ise de ihtar önelli veya önelsiz olsun bu ihtarın rapor süresinin bitiminden sonra hüküm doğuracağı kuşkusuzdur.Davacının rapor süresi 24.3.2003 tarihinde sona erdiğinden, bu arada 15.3.2003 tarihinde işe iade olanağı tanıyan 4773 sayılı Yasa yürürlüğe girdiğinden davacı bu yasadan yararlanarak işe iade talebinde bulunabilecektir.Mahkemece davacının yeni yasadan yararlanarak feshin haksız olması nedeniyle işe iade isteğinde bulunabileceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde direnme kararı vermesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, direnme kararının onanması görüşündeyim.Kaldı ki; davacının 15.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4773 sayılı Yasadan yararlanamıyacağı kabul edilse dahi işe iade talebinin kabul görmemesi halinde haksız ve nedensiz feshe dayalı olarak 1 yıllık ücret tutarında tazminat ile boşta geçen süreye ait 4 aylık ücret talebi bulunduğundan ve bu taleplerini atiye terk etmediğinden feshin haklı olup olmadığının incelenmesi ve buna göre sonuca varılması gerekeceğinden yüksek Özel daire bozmasının eksik olduğu düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.