Yargıtay Kararı Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 2011/1162 E. 2012/305 K. 22.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2011/1162
KARAR NO : 2012/305
KARAR TARİHİ : 22.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Mersin 1.İş Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 29.7.2011 gün ve 2009/22794-2011/27678 sayılı, 22.Hukuk Dairesinin 10.10.2011 gün ve 2011/7051-2572 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun Dairelerin iş bölümüne ilişkin 12.5.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı kararı gereği daha önce temyiz incelemesi 9.Hukuk Dairesince yapılmaktayken, feshin geçersizliğine rağmen işe başlatılmayan işçi tarafından açılan iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen en çok dört aylık süre ücreti ve aynı süreye ait İş Kanunu’nun 21/3.maddesinde sözü edilen diğer haklara ilişkin davalar, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21.maddesinde öngörülen iş kaybı tazminatı ile ilgili işçi tarafından Türkiye İş Kurumu aleyhine veya bu kurum tarafından işçi aleyhine açılan davalar ile işci tarafından işveren aleyhine açılan davalar, 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema alacağı ile ilgili işveren ve Hazine aleyhine açılan davalar, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine gösterilmiştir.
Dava, yukarıda sözü edilen isteklere ilişkindir.
Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 22.Hukuk Dairesine aittir.
S O N U Ç : 22.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 22.03.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Yargıtay Yüksek 9. Hukuk Dairesi ile Dairemiz arasında, kesinleşen işe iade kararından sonra işe başlatılmayan işçinin açtığı ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti davaları yönünden çıkan işbölümü uyuşmazlığı oyçokluğu ile Dairemizin görevli olduğuna karar verilmiştir.
14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yapılan değişiklikten önce dairelerin görevleri 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilmişti. Aynı Kanunun 17/1-b hükmüne göre Başkanlar Kurulu, dairelerden birinin yıl içinde gelen işleri normal çalışma ile karşılanamayacak oranda artmış ve daireler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmiş ise takvim yılı başında toplanıp bir kısım işleri başka daireye verebilme yetkisini haizdi. Bunun dışında Başkanlar Kurulu’nun Yargıtay Kanunu ile belirlenen işbölümünü değiştirme yetkisi bulunmamaktaydı.
6110 sayılı Kanun’un 8’inci maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14’üncü maddesinde yapılan değişiklikle dairelerin görev alanlarını belirleme yetkisi tamamen Yargıtay Büyük Genel Kurulu’na verilmiştir. Değişik 14. maddenin 2. fıkrasının (h) bendinde “İşbölümünde hukuk dairelerinden herhangi birinin görevinde olduğu belirlenmemiş davalara bakmak üzere bir daire görevlendirilir” hükmüne yer verilmiş; maddenin 4. fıkrasına göre ise “Dairelerden birinin yıl içinde gelen işleri normal çalışma ile karşılanamayacak oranda artmış ve daireler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmiş ise takvim yılı başında birinci fıkrada belirlenen usule göre bir kısım işler başka daireye verilebilir” kuralı öngörülmüştür. Buna göre Başkanlar Kurulu’nun dairelerin görevleri ile ilgili Büyük Genel Kurul Kararı’nı değiştirme yetkisi bulunmamaktadır.
Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesine göre hukuk daireleri arasındaki görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli olan Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu, işbölümü uyuşmazlıklarını Yargıtay Kanunu’na ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararına uygun olarak çözmek durumundadır.
Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı bağlayıcıdır. Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu iş bölümü uyuşmazlıklarında oybirliği ile dahi olsa Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararına aykırı karar veremez, Büyük Genel Kurul Kararını değiştirecek nitelikte yeni bir kural ihdas edemez.
Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararında 9. Hukuk Dairesinin bakacağı işler tek tek sayılmış; ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağına ilişkin davalar açıkça anılan Dairenin görev alanında kabul edilmiştir(1. maddenin b, d ve j bentleri). Aynı kararın 1. maddesinin (l) bendinde “İş Kanunundan doğan diğer davalar” denilerek bu konuda olası tartışmalara da son verilmek istenmiştir.
Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında 22. Hukuk Dairesinin görevi ağırlıklı olarak işe iade davaları olarak belirtilmiş; kesinleşen işe iade kararına rağmen işe başlatılmayan işçinin iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacağına ilişkin davalar da Dairenin görev alanında kabul edilmiştir. Aynı maddede işe iade kararının bu sonuçları (iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücreti) ile birlikte açılan diğer işçilik davalarına da Dairemizin bakacağı belirtilmiştir. Buna göre Dairemizin diğer işçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklara bakması iş güvencesi tazminatı veya boşta geçen süre ücreti ile birlikte dava edilmiş olmaları halinde mümkündür.
Dairemiz ile Yüksek 9. Hukuk Dairesi arasında çıkan işbölümü uyuşmazlığına konu dosyalarda iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süre ücreti talebi bulunmamaktadır. Davaların konusu ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı ve diğer işçilik alacaklarıdır. Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararına göre iş güvencesi tazminatı veya boşta geçen süre ücreti talebi ile birlikte açılmayan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına ilişkin davaların Dairemizin görev alanına girmediği çok açık ve nettir.
İhbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklar çoğunlukla ücret ve süreden kaynaklanmaktadır. İhbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretine ilişkin fark alacak talebinin, işe iade kararından sonra çalışma süresi ve ücrette meydana gelen değişikliklerden kaynaklanması bu davaların (ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti) adını ve niteliğini değiştirmez. Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararına göre ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacakları Yüksek 9. Hukuk Dairesinin temel işlerindendir. Sözü edilen tazminatlar ve alacak iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ile birlikte istenmediği sürece Dairemizde görülemez.
Görüldüğü gibi Dairemizin ve Yüksek 9. Hukuk Dairesinin görev alanları Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca açık ve kesin bir şekilde belirtilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararında iş güvencesi tazminatı veya boşta geçen süre ücreti talebi bulunmadığı halde açılan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına ilişkin davalara Dairemizin bakacağına yönelik ne bir cümle, ne bir kelime, ne de bir emare bulunmaktadır. Söz konusu tazminat ve alacaklara ilişkin uyuşmazlıkların Yüksek 9. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde düzenlenmiştir. Bu konuda bir boşluktan da kesinlikle söz edilemez. Büyük Genel Kurul Kararının açık düzenlemesi karşısında “olması gereken budur” mantığıyla Büyük Genel Kurul Kararı değiştirilemez.
Her ne kadar Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararla Dairemiz ile yüksek 9. Hukuk Dairesi arasında konu ayırımı yapılmaksızın tüm işlere 1/2 olarak bakılması kararlaştırılmış ise de, söz konusu karar 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinden ve bu tarihten önce Yargıtay’a intikal etmiş işleri kapsamaması nedeniyle yaklaşık 2000–2500 adet olduğu tahmin edilen dosyalarla ilgili işbölümü uyuşmazlığının Yargıtay Kanunu’na ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararına uygun şekilde çözümlenmesi gerekmektedir.
Söz konusu işbölümü uyuşmazlığında Dairemizin görevli olduğuna ilişkin sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda oluşan karar, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine açıkça aykırı olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararını değiştiren yeni bir kural ihdası niteliğindedir. Bu nedenle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.