Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2023/245 E. 2023/474 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2023/245
KARAR NO : 2023/474
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

YARGITAY DAİRESİ: 1. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2010-133
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten açılan kamu davasında Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.01.2020 tarihli ve 51-35 sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği, Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesince 06.09.2021 tarih ve 69-317 sayı ile sanığın 5231 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-d, 35/2, 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye hükmedilmiştir.
Hükmedilen ceza miktarı yönünden resen istinafa tabi olan hükme yönelik olarak sanık … müdafii ile katılanlar vekilleri tarafından da istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 14.02.2022 tarih ve 2010-133 sayı ile; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmün sanık … müdafii ile katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 20.10.2022 tarih, 5757-8136 sayı ve oy çokluğu ile temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Daire Üyesi …; “…Yerel mahkeme haksız tahriki değerlendirirken anne kız olan müştekiler … ve …’nün beyanlarına itibar ederek aldatma konusunun daha az ceza almaya yönelik sanığın kurgusu olduğunu kabul etmiştir.
Ancak yargılama aşamasında;
1)Apartman dairesinde aynı konutta oturduğu anlaşılan tarafların komşuları, apartman görevlisi, yönetici vb. kişiler araştırılarak sanığın durumunu bilen komşuları tanık olarak dinlenmelidir. (Sanık komşular konuyu biliyorlar demektedir.)
2)Müşteki …’ye ait ve fiilende kullandığı cep telefonu hatları araştırılıp bu hatların tarafların resmen evlendikleri tarihten olay tarihine kadar ki arama, aranma ve mesaj kayıtları bilirkişiye verilip rapor aldırılmalı ve haksız tahrik konusu daha sonra karara bağlanmalıdır.
Sanığın her aşamadaki savunmasına rağmen belirtilen araştırmalar yapılmaksızın ikna edici olmayan gerekçelerle sanık hakkında ve aleyhine haksız tahrik değerlendirilmesi yapılması doğru değildir. Dosyanın eksik inceleme nedeniyle bozulması gerektiği,” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.12.2022 tarih ve 42874 sayı ile;
“… Sanığın eşi …’ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçunun sübutu konusunda bir sorun bulunmamakta olup, ancak soruşturmanın başlangıcından itibaren ısrarla ileri sürdüğü eşinin evlilik birliğinin devamı sırasında gerçekleşen ve uzunca bir süre devam eden sadakatsiz davranışları bulunduğuna ilişkin savunmasının gerçek olup olmadığı hususunda soruşturma ve kovuşturma sırasında hiç bir araştırma ve inceleme yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından, genel hatlarıyla bakıldığında esasen katılanların birbiriyle uyumlu, özde değişmeyen ve birbirini doğrulayan anlatımlarının bulunduğu, …’nün başka erkeklerle gezdiği, geç saatlerde başka erkeklerle eve geldiği şeklinde evlilik birliği içerisinde sadakatsiz davrandığı iddialarını doğrulayan herhangi bir delil bulunmadığından, suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilen sanık savunmalarına itibar edilmeyerek, katılanların anlatımlarına üstünlük tanınmak suretiyle sanık …’un …’ye yönelik eylemini öldürme kastıyla gerçekleştirdiği, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı ancak …’nün evlilik birliğinden kaynaklanan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ilk haksız hareketin … …’ten gelmediği değerlendirilerek TCK’nun 29. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi nedenidir. Haksız tahrik etkisi altında suç işleyen kişinin kusur yeteneğinde bir azalma söz konusudur. Kusur yeteneğinde azalma meydana gelen fail, haksız tahrik altında suç işlediğinden ceza indiriminden yararlanır.
Bu açıklamalar doğrultusunda; sanığın aşamalarda detaylı şekilde ifade ettiği şekilde, eşi …’nün evlilik birliğinden kaynaklanan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin ısrarlı savunmasının, komşuları ve bu konuda bilgisi bulunan kişilerin dinlenmesi ayrıca mağdur …’nün kullandığı cep telefonu ve sosyal medya uygulamalarına ait görüşme ve mesaj kayıtlarının getirtilip bilirkişi marifetiyle incelemesinin yaptırılması suretiyle araştırılmasından sonra lehine haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği halde sanığın savunmasında bildirmiş olduğu olguların gerçek olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiği…” görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 13.04.2023 tarih ve 13972-1998 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Sanık hakkında inceleme dışı katılan …’na yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmü Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf isteminin CMK’nın 279/2-b maddesi uyarınca reddi kararı, inceleme dışı katılan sanık … (…) hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat kararı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı, sanık hakkındaki tehdit suçundan kurulan hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar ise istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde eksik araştırmayla karar verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
15.09.2019 tarihinde saat 09.45’te düzenlenen tutanağa göre; aynı tarihte saat 08.00 sıralarında haber merkezinin Örnek Mahallesi, 1452 Sokak’ta “Annemi öldürdüm.” diye bağıran bir şahsın olduğunun anons edilmesi üzerine olay yerine intikal edildiği, 22 numaralı apartmanın girişe göre sağ tarafta bulunan dairenin parmaklıklarından katılanın üstsüz ve kanlar içinde; “Yardım edin.” diye bağırdığı, 2 numaralı daire kapısının önünde; “Eşimi bıçakladım.” diyen sanığın muhafaza altına alındığı, katılan … inceleme dışı katılan …’nin 112 ekiplerince hastaneye sevklerinin sağlandığı, sanığın da Asayiş Büro Amirliğine teslim edildiği,
15.09.2019 tarihinde saat 09.30’da düzenlenen savcı görüşme tutanağına göre; sanığın olay yeri önünde ekiplere teslim olduğu, olayı kendisinin gerçekleştirdiğini ve katılanın kendisini aldattığını öğrendiği için katılan … kayınvalidesini bıçakladığını beyan ettiği,
Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinin 15.09.2019 tarihli Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına yönelik düzenlediği soruşturma evrakında; “Eşimi bıçakladım, polis gelsin.” ihbarı üzerine olay yerine intikal edildiğinin belirtildiği,
15.09.2019 tarihinde saat 15.30’da düzenlenen olay yeri inceleme raporuna göre; aynı tarihte saat 07.30 sıralarında Örnek Mahallesi, 1452 Sokak, No.22/4 numaralı adreste yaralama olayının gerçekleştiği bilgisi alınması üzerine bahse konu adrese intikal edildiği, ikamet içerisinde holde çocuk odası kapısı önünden başlayarak yatak odası ve tv odası zeminine doğru devam eden duvar ve kapılara yayılmış tv odası, pvc pencere ve kalorifer üzerinde kan benzeri lekelerin olduğu, lekelerin tv odası pencere camından ikamet dış kısmına doğru devam ettiği, ikamet girişine göre sol tarafta bulunan mutfak kısmında mutfak tezgâhı üzerinde metal kısmında kan benzeri lekeler bulunan iki adet bıçak olduğu, olay yerinden biyolojik svaplar alındığı, biyometrik iz çalışmasının yapıldığı, olay yerinin fotoğraflandığı ve kamera çekiminin yapıldığı,
Katılan … (…) hakkında Büyükçekemece Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 16.12.2019 tarihli rapora göre; boyun ön kısmında, sol subclavian bölgede, sol meme altında, sağ batın alt katranda, sol batın alt katranda, sağ sırt alt bölgede, her iki ön kol distalinde kesici delici alet yaralanmasının mevcut olduğu, Bakırköy Dr. Sadi Konuk EA Hastanesinin 15.09.2019 tarih ve 3487993 sayılı epikriz raporunda; sol ön aksiler hizada 6-7. interkostal alanda, sol 3-4. interkostal hatta, sol midklavian hatta 5. interkostal de, sol üst ve sağ alt t, sol arka aksiler hizada 10. interkostalde ve sağ 11. vertebra komşuluğunda olmak üzere multipl kesici delici alet yaraları olduğu, göğüs cerrahi notunda, sol hemotoraks nedeniyle torakostomi uygulandığı, KDC notunda, sol toraks tüp takıldığı, kardiyoloji notunda, kalbi çepeçevre saran en geniş yeri sağ ventrikül komşuluğunda, bası tamponad bulgusuna yol açmayan minimal perikardial effüzyon olduğu, KBB notunda, boyun sağ tarafında 2 cm derinliğinde 2 cm kesi, sol mandibular bölgede 3×2 cm abrazyon olduğu, ameliyat notunda, eksplorasyonda batın içi safralı intestinal mayii izlendiği, mide antrum düzeyinde serozal yaralanma tamir edildiği, ile çekal valvden 20 cm ve 50 cm proksimalde ince barsakta 2 adet yaralanmanın olduğu, katılandaki yaralanmaların yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 20.04.2021 tarihli raporda; katılanın sol hemopnömotoraks, batın sağ alt kadranda transvers abdominis kaslarına uzanan kesi trasesi ve sol göğüs altında, sol diafram anteriorunda defekt oluşturan kesi trasesi, batında serbest hava dansiteleri, batın sağ alt kadranda periçekal mezenterik yağlı dokularda kirli görünüm, sol subklavikuler yağlı dokuda kirli görünüm ve hava dansiteleri, sol meme kostokondral bileşkede kesi trasesi, cilt altı yağlı dokuda hava dansiteleri ve sütur meteryalleri, perikardiyal boşlukta 1-2 adet hava dansitesi olduğuna göre, katılanda göğse ve batına nafiz olarak sol hemopnömotoraksa, mezenter yaralanmasına, perikard boşluğunda hava dansitesine ve derin yumuşak doku lezyonlarına neden olan kesici delici alet yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunun belirtildiği,
Sanık hakkında Büyükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 08.01.2020 tarihli rapora göre; Esenyurt Devlet Hastanesinin 15.09.2019 tarih ve 129411 No.lu raporunda; sağ dizde …, hassasiyet olduğu, ortopedi kontrolünün önerildiğinin kayıtlı olduğu, sanığın sağ diz bölgesinde … ve hassasiyet şikâyetine neden olan yumuşak doku yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu,
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.01.2020 tarih ve 38630 soruşturma numarası ile; katılanın aralarında çıkan anlaşmazlık sırasında eşi olan sanığa; “S…meye de giderim, senin ağzına s…çarım.” şeklinde hakaretlerde bulunduğunun iddia edildiği, ancak suçun şikâyete tabi olduğu, sanık tarafından beyan edilmiş bir şikâyet bulunmadığından katılan hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Dosya arasında bulunan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavclığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosunun 2019/35400 soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; 21.07.2019 tarihinde aile içi şiddet konusu ile ilgili olarak Asayiş Büro Amirliğine gelerek beyanda bulunan sanığın ifadesinde; katılanın eşi olduğunu, yaklaşık iki aydır evli olduklarını, kendisinin 64, eşinin 34 yaşında olduğunu, eşiyle bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştıklarını, eşinin ilk başlarda kendisine iyi davrandığını, kendisini; “Evlenelim, çeyiz parası da alacağım, güzelce geçiniriz, sana bakarım.” diyerek kandırdığını, çeyiz parasını aldıktan sonra değiştiğini, kendisine sürekli; “Sen ne zaman öleceksin? Seni öldürürüm. S…r git bu evden, ev artık benim, şerefsiz, moruk, seni öldüreceğim, engelli olan annemin üzerine atacağım, ecelin olacağım, öl artık o… çocuğu..” şeklinde ağır tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, eşinin sabahtan gece geç saatlere kadar dışarıda gezmekte olduğunu, başka adamlarla buluştuğunu, sürekli başka adamların değişik arabalarla eşini evden alıp eve bıraktıklarını, eşine böyle yapmaması gerektiğini söylediğinde kendisini dövdüğünü, evde ne bulursa fırlattığını, 20.07.2019 tarihinde saat 14.30 sıralarında eşinin eve geldiğini, sabah başka bir adamın eşini araba ile evden aldığını, nerede olduğunu sorduğu eşinin kendisine sinirlendiğini, eline cam bir vazo olarak başına vurduğunu, eline aldığı bardağı kendisine fırlattığını, bardağın dudağına denk geldiğini, sırtına da cam bardak fırlattığını, karnına yumruk attığını, kendisine; “Seni burada öldüreceğim pis moruk, geber de kurtulalım.” dediğini, daha sonra evden çıkıp gittiğini, gece saat 02.30 sıralarında eşinin yanında engelli annesi ile geri geldiğini, eşinden korktuğu için eve almadığını ve polisi aradığını beyan ettiği, katılanın ise; sanığın eşi olduğunu, iki aydır evli olduklarını, 20.07.2019 tarihinde öğle saatlerinde eşinin kendisine sataştığını, “Senin de canını alırım, kendimin de canını alırım.” dediğini, kendisini köşeye sıkıştırdığını, saçlarını çekiştirip, kafasına vurduğunu, polis çağırdığını, olayı uzatmamak için evden kaçtığını, eşini dövmediğini ileri sürdüğü, sanık hakkında Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesince düzenlenen 20.07.2019 tarihli geçici raporda; darp iddiasıyla gelen sanığın sol periorbital bölgede ekimoz şişlik … mevcut olduğu, sağ elde … ve hassasiyet, sağ yanakta 4-5 cm’lik çizik alan mevcut olduğu, boyun bölgesinde yaygın ekimoz, sırtta … ve hassasiyet olduğunun belirtildiği, katılan hakkında Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesince düzenlenen 21.07.2019 tarihli geçici raporda ise; darp nedeniyle gelen katılanın başında şişlik, … ve hassasiyet, sol kalçada kızarıklık, sağ – sol el ve ayaklarında şişlik, … ve hassasiyet olduğunun belirtildiği, katılan hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında (a, b, c ve d bentlerinden 1 ay süreyle) tedbir kararı uygulandığı, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 18.09.2019 tarih ve 6939 esas sayılı iddianame ile katılan hakkında sanığa yönelik hakaret, tehdit ve kasten yaralama, sanık hakkında ise katılana yönelik tehdit ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda UYAP kayıtlarına göre; Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesince 17.06.20021 tarih ve 456-417 sayı ile; katılanın hakaret ve tehdit suçlarından beraatine, kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 86/3-a-e, 62/1, CMK’nın 251/3, TCK’nın 52/2. maddeleri uyarınca 2800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hakkında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın da tehdit suçundan beraatine, kasten yaralama suçundan ise TCK’nın 86/2, 86/3-a, 62/1, CMK’nın 251/3, TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca 2240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Dosya arasında bulunan ve davanın sonucuyla ilgili mahkemeyle Ceza Genel Kurulunca yapılan yazışma sonucunda; Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesinin 2019/1831 esas sayılı dosyası ile olaydan sonra katılan tarafından 11.10.2019 tarihinde sanığa karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu Mahkemece 19.03.2021 tarih ve 1831-472 sayı ile; TMK’nın 162 ve 166/1. maddesi gereğince sanık … katılanın boşanmalarına karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 07.01.2022 tarihinde kesinleştiği,
Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.12.2015 tarih ve 1158-1213 sayılı kararında; inceleme dışı katılan hakkında düzenlenen Bakırköy Prof. Mazhar … Ruh ve Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Baştabipliğinin 17.08.2015 tarih ve 5552 sayılı raporuna göre; adı geçende Atipik Psikoz saptandığı, bu hâliyle inceleme dışı katılanın ayırt etme gücünden yoksun ve sürekli bakıma muhtaç olduğu, kendisine bir vasi atanmasının gerektiğinin belirtildiği, bunun üzerine katılanın, annesi inceleme dışı katılana vasi olarak atandığı, kararın 16.02.2016 tarihinde kesinleştiği,
İnceleme dışı katılan hakkında Büyükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tarafından düzenlenen 17.09.2019 tarihli rapora göre; REYAP Hastanesinin 15.09.2019 tarihli raporunda inceleme dışı katılanın bıçaklanma nedeniyle geldiği, sağ kol ön yüzde kesici delici alet yaralanmasının olduğu, genel durumunun iyi, bilincinin açık olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, yarasına sütür atılmasının önerildiği, ancak inceleme dışı katılanın sütürü beklemeden gittiği, kişideki yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu,
Sanığın duruşma aşamasında ibraz ettiği 20.03.2020 tarihli dilekçesiyle eşinin kendisini aldattığını ispat için telefon görüşme ve Facebook yazışmalarının tespitini talep ettiği,
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) Sistemi vasıtasıyla temin edilen nüfus kayıt tablosundan; 1984 İstanbul doğumlu katılan ile 1955 Kağızman doğumlu sanığın 22.05.2019 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden çocuklarının olmadığı,
Anlaşılmıştır.
Katılan, Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesinde; sanık ile dört aydır resmî nikâhla evli olduklarını, resmî nikâhları kıyılmadan öncede aynı evde üç ay yaşadıklarını, resmî nikâh yapıldıktan 15 gün sonra aralarının bozulduğunu ve ayrı odalarda kalmaya başladıklarını, inceleme dışı katılanın da kendileri ile birlikte aynı evde yaşadığını, olay günü sabah saat 06.30 sıralarında hasta olan annesini dolaştırmak için dışarıya çıkardığını, eve döndüğünde sanığın, “Bu saatte nereden geliyorsun?” diyerek üzerine saldırdığını, saçından tutarak mutfağa doğru sürüklediğini, mutfaktan aldığı bıçakla vücudunun çeşitli yerlerine vurduğunu, olayın sonrasını hatırlamadığını, kendine geldiğinde hastanede olduğunu,
Mahkemede; sanıkla boşanma aşamasında olduklarını, hakkında uzaklaştırma kararının da olduğunu, annesinin psikiyatrik rahatsızlıklarının olduğunu ve tedavi gördüğünü, sanığın daha önce gece vakti saat 04.00’te annesi ile kendisini sokağa attığını, olaydan önce de aralarında tartışmaların olduğunu, sanığın aşırı kıskançlık yaptığını, “Benim adamım var, ona 100 TL versem seni istediğim zaman öldürtürüm.” gibi sözler söylediğini, olay günü sabah annesini gezdirmek için dışarıya çıkardığını, psikiyatri doktorunun tavsiyesi ile annesini sabah, öğle ve akşam dışarı çıkarıp gezdirdiğini, saat 07.00 sıralarında annesini dışarıya çıkardığını, evin etrafında bir tur atıp eve geri döndüklerini, evin kapısını anahtarı ile açmaya çalışırken sanığın kapıyı açtığını, kendisini kapının arkasında beklediğini, kapıyı açar açmaz arkasında tuttuğu bıçağı kendisine salladığını, önce sol elinin yaralandığını, ondan sonra bıçakla boğazına, sırtına, göğüs bölgesine vurduğunu, annesinin kendilerini ayırmaya çalıştığını, ayırma esnasında sanığın annesine de bıçakla vurduğunu, annesinin sanığa vurduğu ve ayakkabı fırlattığı hususunun doğru olmadığını, sanığa hiçbir şekilde vurmadığını, çünkü sanığın kendilerine fırsat vermediğini, başka erkeklerle gezdiği ve eve geldiği iddialarının yalan olduğunu, sanığın kendisini kurtarmaya yönelik iftirası olduğunu, gözünü açtığında hastanede olduğunu, kesinlikle başka bir erkekle sanığı aldatmadığını, sanığın işe gittiğinde bile kendisini görüntülü aradığını, olayın sanığın kıskançlığından kaynaklandığını, kıskançlığına neden olacak bir davranışının olmadığını, odalarını ayırdıklarını, gidecek yeri olmadığı için aynı evde kaldıklarını, olaydan sonra telefonunun ve ziynet eşyalarının kayıp olduğunu,
İnceleme dışı katılan kollukta; kızı katılan … damadı sanık ile birlikte yaşadığını, katılan … sanığın yedi aydır evli olduklarını, son zamanlarda aralarında sorunlar yaşanmaya başladığını, hatta katılanın daha önce şikâyetçi olduğunu, 15.09.2019 tarihinde saat 07.00 sıralarında kızı ile birlikte yattıklarını, sanığın birden odalarına girdiğini, katılana; “Sen neden benden ayrı yatıyorsun?” diyerek kolundan tutup mutfağa sürüklediğini, peşlerinden gittiğini, mutfağa gittiğinde sanığın eline bir bıçak aldığını, katılanın vücuduna rastgele vurup tekme attığını, sanığa engel olmak için araya girdiğini, sanığın kendisini ittiğini ve elindeki bıçağın sağ koluna denk geldiğini, bıçağın kolunu kestiğini, sanığın katılana; “Sen benden gizli kiralık ev mi bakıyorsun? Seni öldüreceğim.” diyerek bir süre daha katılana bıçakla vurmaya devam ettiğini, katılanın yerde yattığını, sesinin soluğunun kesildiğini, sanığın katılan yerdeyken; “Geber, geber.” diye tekme attığını, kendisinin cama çıkıp, “Yardım edin.” diye bağırınca sanığın kendisine, “Polisi ben ararım.” dediğini ve polisi aradığını,
Mahkemede; olayın kızı katılanın anlattığı şekilde olduğunu, sanıktan izinsiz evden hiç çıkmadıklarını, katılanın sadece kendisini psikiyatrik rahatsızlığı olduğu için gezdirdiğini, aşırı kiloları da olduğunu, olay günü saat 07.00’de katılanın kendisini gezdirmek için dışarıya çıkardığını, bakkala uğradıklarını, ekmek ve sigara aldıklarını, eve geldiklerini, katılanın anahtar ile kapıyı açtığını, içeriye girdikleri esnada sanığın bir elinin arkasında olduğunu, arkasındaki elinde bıçak olduğunu, katılana bıçakla vurduğunu, katılanın her bıçak darbesinde;“Ih ıh” diye ses çıkardığını ve ardından yere düştüğünü, yere düşünce de sanığın vurmaya devam ederek; “Geber, geber.” dediğini, o sırada katılanı kurtarmak için sanığın ellerini tutmaya çalıştığını, bu sırada sağ kolundan bıçakla yaralandığını, daha sonra sanığın, katılanın öldüğünü zannederek bıraktığını ve bakkala koştuğunu, hanımını kestiğini söyleyerek yardım istediğini, katılanın kesinlikle başka erkeklerle sanığı aldatmadığını, katılanın olay gecesi saat 02.30’da başka erkek ile evden ayrılmadığını, sanığın bu konuda yalan söylediğini ve iftira attığını, olaydan önceki üç ay süre ile konuşmadıklarını, katılanın aynı zamanda kendisinin vasisi olduğunu, sürekli kendisine baktığını, bu nedenle işe gidemediğini, maddi durumları olmadığı için sanıkla evlerini ayıramadıklarını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık, müdafii huzurunda kollukta; 4-5 yıldır tanıdığı katılanla, 2019 yılının Mayıs ayında evlendiklerini, kayınvalidesi olan inceleme dışı katılanın da kendileri ile birlikte yaşadığını, katılan ile son zamanlarda sorunlar yaşamaya başladıklarını, üç aydır ayrı odalarda yattıklarını, katılanın ayrı odalarda yatarken bazı gecelerde eve farklı erkekler aldığını gördüğünü, gece kapı sesi duyunca evden birilerinin çıktığını fark ettiğini, ayrıca evde olmadığı zamanda da katılanın eve erkek aldığını komşularından öğrendiğini, 15.09.2019 tarihinde saat 02.30 sıralarında yatarken evin içerisinden bir ses geldiğini duyduğunu, sese bakmak için çıktığında katılan … bir erkek şahsın evden dışarı çıktıklarını, camdan baktığında ise birlikte bir arabaya bindiklerini gördüğünü, camın önünde katılanın geri dönmesini beklediğini, saat 05.00 sıralarında katılanın bir araç ile evin kapısına geri geldiğini, camda kendisini görünce katılanın inmeyip yanındakiyle araçla uzaklaştığını, saat 06.30 sıralarında işe gitmeyerek, katılanın eve gelmesini beklediğini, saat 08.00 sıralarında eve gelen, katılana; “Nerden geliyorsun sen?” diye sorması üzerine katılanın, kendisine hitaben; “Si…meden geliyorum.” dediğini, o sırada kayınvalidesinin de yanlarına geldiğini, katılanın bağırmaya başladığını, yüzüne yumruk attığını, arkasından eline bir ayakkabı alıp kendisine doğru fırlattığını, ayakkabının dizine geldiğini, çok daha genç olması nedeniyle katılanın kendisinden güçlü olduğunu, kendisini daha önce de darbeden, katılanın; “Ben istediğim şeyi yaparım. Si..meye de giderim. Senin ağzına sı…ım. Zaten 3 aydır seninle yatmıyorum, istediğimle yatarım.” demesi nedeniyle kendisini kaybettiğini, mutfaktan eline bir bıçak aldığını, bıçakla katılana vurduğunu, ne kadar vurduğunu hatırlamadığını, bıçakla kayınvalidesine vurduğunu hatırlamadığını, kendisine geldiğinde katılanın yerde kanlar içerisinde yattığını, hemen polisi aradığını, bir süre sonra polis ve ambulansın geldiğini, katılanın kendisine söylediği laflara sinirlenip bir an kendisini kaybettiğini,
Sorguda; olaydan bir hafta kadar önce gece bir ses duyduğunu, evden bir erkeğin çıktığını gördüğünü, dün gece saat 02.30 sıralarında kapı sesi duyunca camdan baktığında katılanın evden bir erkekle çıktığını gördüğünü, saat 05.00’e kadar beklediğini, katılanın saat 05.00’te araçla evin önüne geldiğini, kendisini camda görünce inmeden tekrar araçla uzaklaştığını, normalde saat 06.30 sıralarında işe gittiğini, ancak o gün işe gitmediğini, katılanın saat 08.00 sıralarında kendisinin işe gitmiş olacağını düşünerek eve geldiğini, katılana nerede olduğunu sorduğunu, ancak katılanın kendisine yumrukla vurup; “İstediğim her şeyi yaparım.” diyerek hakaret ettiğini, sonrasını hatırlamadığını, sinirlenip kendisini kaybettiğini, kayınvalidesi ile herhangi bir problemi olmadığını, sinirlendiği için katılanın ve kayınvalidesinin yaralanma şekillerini hatırlamadığını, katılanın genellikle aynı adamla takıldığını ancak arada başka kişilerin de olduğunu, üç ay kadar önce aralarında çıkan tartışmada katılanın kendisine vurduğunu, rapor aldığını, kolluğa ifade verdiğini, o zaman da bir aldatma durumunun söz konusu olduğunu,
Mahkemede; gece saat 02.30 sıralarında katılanın tanımadığı bir adamla evden çıktığını, bir arabaya binip gittiğini, nereye gittiğini merak ettiğini, gece saat 05.00’te geri geldiğini, kendisini camda görünce aynı adamla arabayla ayrıldıklarını, saat 07.00 gibi tekrar geri geldiklerini, bu sırada salonda oturduğunu, katılan … annesinin kendisine saldırdıklarını, bunun üzerine ekmek bıçağını aldığını, sonrasını hatırlamadığını, inceleme dışı katılanın kendisine vurduğunu hatırladığını, katılanda kan gördüğünü, telefonu olmadığını, markete gidip 155’i aradığını, daha öncesinde de böyle bir olay yaşandığını, kurban bayramı öncesi olduğunu, katılanın gece saat 04.00’te eve geldiğini, eve sürekli adamların geldiğini ve katılanın bu adamları içeri aldığını, her gün işkence gördüğünü,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
1. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, gerekse CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
2. Somut Olayda Hukukî Nitelendirme
Sanık ile katılanın 22.05.2019 tarihinde resmî nikahla evlendikleri, bir süredir anlaşmazlık yaşadıkları ve boşanma aşamasında oldukları, aynı evde katılanın annesinin de yaşadığı, olay tarihinde sabah yürüyüşü sonrası katılan ile annesi inceleme dışı katılanın eve dönüp kapıdan içeriye girdikleri sırada sanığın bir eliyle arkasında sakladığı bıçağı çıkartarak katılanı vücudunun birçok yerinden yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı, bu sırada araya girerek kızını kurtarmak için sanığa engel olmaya çalışan inceleme dışı katılanın da sanık tarafından bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiştir.
Sanığın olay tarihinde 64, katılanın ise 35 yaşında olduğu, sanığın ilk aşamadan itibaren değişmeyen istikrarlı savunmalarında; evliliklerinden kısa bir süre sonra katılan ile yataklarını ayırdıklarını, katılanın zaman zaman başka erkeklerle birlikte evden çıkıp gittiğini ve geri geldiğini, kendisi evde olmadığı sıralarda katılanın eve erkek aldığını komşularından öğrendiğini, olay gecesi de katılanın gece saat 02.30 sıralarında bir erkekle evden ayrılıp gittiğini, sabah saat 08.00 sıralarında eve geldiğini ileri sürdüğü, katılanın olay tarihinden iki gün sonra 17.09.2019 tarihinde Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesinde; annesi ile birlikte yürüyüşe çıktığını, eve dönünce sanığın; “Nereden geliyorsunuz?” diyerek kendilerine saldırdığını beyan ettiği, atipik psikoz rahatsızlığı nedeniyle vesayet altına alınan katılanın annesi inceleme dışı katılanın ise soruşturma aşamasında; olay sırasında katılan ile aynı odada uyurken sanığın odaya girerek katılana; “Niye benden ayrı yatıyorsun?” diyerek saldırdığını belirtmesine rağmen kovuşturma aşamasında ifadesini değiştirerek bu kez kızı katılan ile dışarıdan yürüyüşten geldiklerini söylediği, dosya arasında sureti bulunan 20.07.2019 tarihli olayda da sanığın katılanın sadakatsiz davranışları konusunda savunma yaptığı ve katılanın sanığı darbetmesi nedeniyle sanık lehine verilmiş tedbir kararının mevcut olduğu, sanığın kovuşturma aşamasında ibraz ettiği 20.03.2020 tarihli dilekçesiyle katılanın kendisini aldattığının ispatı için telefon görüşme ve Facebook yazışmalarının tespitlerini talep ettiği ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde katılanın resmî nikahlı eşi olan sanığı başka erkeklerle aldattığından bahisle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde;
Maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunluluğu kapsamında sanığın aşamalarda katılanın evlilik birliğinden kaynaklanan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin özde değişmeyen savunmalarının araştırılması amacıyla olay tarihinde sanık … katılanın oturdukları binadaki komşularının ve bu konuda bilgisi olabilecek kişilerin dinlenmesi, katılana ait ve fiilen kullandığı cep telefonu hatlarının araştırılıp bu hatların sanık … katılanın resmen evlendikleri tarihten olay tarihine kadarki arama, aranma ve mesaj kayıtları ile sosyal medya uygulamalarına ait görüşme ve mesaj kayıtlarının getirtilip alanında uzman bilirkişilerce incelenmesi sağlandıktan sonra sonucuna göre sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçuna mahkûmiyet kararı verilmesinde hukuken isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 20.10.2022 tarihli ve 5757-8136 sayılı temyiz istemlerinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
3- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 14.02.2022 tarihli ve 2010-133 sayılı istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararın, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Bozma kararının içeriği ve mevcut tutuklama nedenlerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığı gözetilerek CMK’nın 100 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın tutukluluk durumunun DEVAMINA,
5- Dosyanın, CMK’nın 304/2-a maddesi uyarınca, gereği için kararı veren İstanbul Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliği ile karar verildi.