YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/91
KARAR NO : 2022/815
KARAR TARİHİ : 20.12.2022
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 165-441
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda … 3. Ağır Ceza Mahkemesince 20.12.2011 tarih ve 167-375 sayı ile; sanık …’ın CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiş, hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 13.12.2012 tarih ve 8410-18470 sayı ile;
“Somut olay ve olgularla örtüşen telefon konuşmalarına, diğer sanıklardan …’nin ifadelerine, kendisinin dolaylı ikrarına, dosyadaki diğer belge ve bilgilere göre; hakkındaki mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeyen …’nin isteği üzerine, kendisine ait PTT ve banka hesaplarının kullanılmasına rıza gösterip, suç konusu kokainin satın alınması için diğer sanıklar … ve … tarafından gönderilen paraları çekerek …’ye vermek suretiyle, sanığın TCK’nın 39. maddesi anlamında suçun işlenmesine yardım ettiğinin sabit olduğu, paraların kokain alımında kullanılacağını bilmediğine ilişkin savunmasının kabul edilebilir bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkûmiyet yerine beraat hükmü kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiş,
Daire Üyeleri A…; “Sanık savunmasında ‘Hemşehrim olan …, adıma para geleceğini ve parayı çekip kendisine vermemi istedi, hesabıma gelen paraları çekip bu kişiye teslim ettim. Paraların benim hesabıma neden yattığını …’ye sormadım, ancak ev ya da araba parası olabilir diye düşündüm, bunu sadece insaniyet namına yaptım, uyuşturucu işi yaptığını bilseydim kendisine yardımcı olmazdım’ demiştir.
Diğer sanıklardan … ‘PTT’de hesabım olmadığı için, … …, kendisine satacağım aracın parasını … adına gönderdi. … … ise iki kez 30.000’er lira parayı çekip bana verdi’ diyerek, sanığın savunmasını doğrulamıştır.
Hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararına dayanmadığı için, sanığın telefon konuşmaları hukuka aykırı delil niteliğinde olup CMK’nın 289. maddesi uyarınca hükme esas alınamaz. Kaldı ki bu telefon konuşmaları, sanığın sözü edilen paraların uyuşturucu veya uyarıcı madde alım satımında kullanılacağını bildiğini göstermekten uzaktır.
Sanığın savunmasının aksine hiçbir delil bulunmamaktadır. Kuşkuya ve varsayımlara dayanılarak mahkûmiyet hükmü verilemez.
Sanık hakkındaki beraat hükmünün onanması gerektiği kanısında olduğumuzdan, çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz…” düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 03.10.2013 tarih ve 165-141 sayı ile; sanık …’ın TCK’nın 188/3-4, 39/1, 62, 52/2-4, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis ve 7500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, taksitlendirmeye ve mahsuba, bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 23.12.2020 tarih ve 5387-9555 sayı ile onanmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Daire Başkan vekili …; “Sanık savunmasında ‘Hemşehrim olan …, adıma para geleceğini ve parayı çekip kendisine vermemi istedi, hesabıma gelen paraları çekip bu kişiye teslim ettim. Paraların benim hesabıma neden yattığını …’ye sormadım, ancak ev ya da araba parası olabilir diye düşündüm, bunu sadece insaniyet namına yaptım, uyuşturucu işi yaptığını bilseydim kendisine yardımcı olmazdım’ demiştir.
Diğer sanıklardan … ‘PTT’de hesabım olmadığı için, … …, kendisine satacağım aracın parasını … adına gönderdi. … … ise iki kez 30.000’er lira parayı çekip bana verdi’ diyerek, sanığın savunmasını doğrulamıştır.
Hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararına dayanmadığı için, sanığın telefon konuşmaları hukuka aykırı delil niteliğinde olup CMK’nın 289. maddesi uyarınca hükme esas alınamaz. Kaldı ki bu telefon konuşmaları, sanığın sözü edilen paraların uyuşturucu veya uyarıcı madde alım satımında kullanılacağını bildiğini göstermekten uzaktır.
Sanığın savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak delil bulunmamaktadır. Kuşkuya ve varsayımlara dayanılarak mahkûmiyet hükmü verilemez.
Sanık hakkındaki onama hükmünün bozulması gerektiği” düşüncesi ile karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 18.02.2021 tarih ve 2014/4051 sayı ile; “…Karşı oy yazısı ile benzer düşünceler doğrultusunda, sanığın savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak delil bulunmadığı, kuşkuya ve varsayımlara dayanılarak mahkûmiyet hükmü verilemeyeceği, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği…” görüşü ile itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 12.01.2022 tarih ve 3980-304 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanıklar … … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma, … … ve … … hakkında uyuşturucu madde ithal etme suçlarından verilen beraat hükümleri ile inceleme dışı sanık … … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin, inceleme dışı sanıklar … … ve … … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen beraat hükümleri ile inceleme dışı sanıklar …, … … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmasına karar verilmek suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK’nın 250. maddesi ile görevli) 2010/154 sayılı soruşturma dosyasında uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca teknik takip destekli olarak yürütülmekte olan projeli çalışma sırasında, … … ve … isimli şahısların temin ettikleri uyuşturucu maddeyi … ilinde … isimli şahsa teslim edeceklerinin değerlendirildiği, söz konusu uyuşturucu madde sevkiyatı ile ilgili olarak … … ve …’un 11.12.2010 tarihinde …’te buluştuklarının, buluşma anından itibaren cep telefonlarını kapattıkları ve görüşme yapmadıklarının, … plaka sayılı uyuşturucu madde yüklü araç ile …’ten …’ya hareket ettikleri bilgisinin … Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Büro Amirliğine bildirilmesi ve şahısların yakalanmalarının yapılmasının istenilmesi üzerine 12.12.2010 tarihi saat 13.05 sıralarında … ili … ilçesinde uygulama noktası oluşturularak beklemeye başlayan görevlilerin aynı gün saat 14.15 sıralarında bahsi geçen aracın uygulama noktasına doğru geldiğini görüp aracı durdurdukları, yapılan kimlik kontrolünde sürücünün …, sağ ön koltukta oturanın ise … … olduğunu tespit ettikleri, şahısların kendilerine sorulan sorulara çelişkili cevaplar verdiklerinin ve tedirgin davranışlarda bulunduklarının görülmesi üzerine durumun Cumhuriyet savcısına bildirilerek alınan yazılı arama emri ile araçta narkotik köpeği yardımıyla yapılan aramada, köpeğin aracın bagajında bulunan stepneye tepki vermesi sonrasında stepnenin yerinden sökülerek yapılan kontrolünde, stepne içerisinde üzerinde “Tatarsan” ibaresi bulunan poşette, koli bandı ile sarılı vaziyette 1 kg kokain olduğu değerlendirilen maddenin ele geçirildiği, şahısların üzerinde yapılan arama sonucunda iletişim aracı olarak kullandığı değerlendirilen cep telefonları ve GSM hatlarına el konulduğu ve adı geçen şahısların yakalandıkları,
Yürütülen projeli çalışma kapsamında suç ile ilgileri olduğu değerlendirilen şüphelilerin ikamet iş yerlerinin tespiti sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yakalama ile ilgili talimat beklenildiği sırada soruşturma dosyasının yetkisizlik kararı verilerek … Cumhuriyet Başsavcılığına devredildiği,
… ilinde bulunan …, … … ve … … ile il dışında ikamet ettikleri tespit edilen … …, … …, … …, … … ve …’ın yakalanmaları için gerekli işlemlere başlanıldığı, …, … … ve … …’ın … ilinde … Otomotiv isimli iş yerinde yakalandıkları, diğer şahıslardan … …, … …, … … ve …’ın da talimatlar üzerine ikamet ettikleri illerde yakalandıkları, … …’ın ise aranmakta iken 30.12.2010 tarihinde … KOM Şube Müdürlüğüne teslim olduğu,
İletişimin tespitine ilişkin tutanaklar ve dosya kapsamındaki diğer deliller kapsamında itiraza konu sanık …’ın, suça konu uyuşturucu maddenin satın alınmasında kullanılan paranın transferine ilişkin işlemlere yönelik olarak PTT ve banka hesaplarını kullandırmasından dolayı uyuşturucu madde ticaretine yardım eden sıfatıyla katılmak suretiyle suça konu eyleme iştirak ettiği iddiasıyla hakkında kamu davasının açıldığı,
İtiraza konu sanık …’a ait olan ve adı geçen sanığın eylemi ile ilgisi olduğu değerlendirilen iletişimin tespitine ilişkin tutanaklarda geçen görüşme özetlerinin;
07.07.2010 tarihi saat 13.55’te … … ile … … arasında;
… …: Ne oldu geldi mi para?
… …: Vallahi daha aramadı, 5-10 dakika daha bekleyeyim de arayacağım.
07.07.2010 tarihi saat 15.43’te … … ile … arasında;
…: Parayı çıkarttılar mı, postanenin kartını bulamıyorum, çıkarmadılarsa adıma göndersinler.
… …: Çıkarttılar herhalde, hele bir bak da geri dön bana.
07.07.2010 tarihi saat 15.49’da … … ile … arasında;
… …: Yatırmışlar yaa, 60 bin.
…: Dur arayayım ben onu iyicene.
07.07.2010 tarihi saat 16.11’de … … ile … arasında;
…: Abi kartı buldum.
… …: Bugün verirler mi acaba parayı.
…: Para varsa alırız, yoksa yarına alırız.
07.07.2010 tarihi saat 16.15’te … … ile … … arasında;
… …: Parayı arkadaş gönderdi, arkadaş hesabın kartını kaybetmiş, alabilirse aldı alamazsa sabahleyin 9-10 gibi alır.
… …: Ben onları arayım mı yani diyorum, o zaman gelmesinler şimdi, yarın sabah gelsinler.
07.07.2010 tarihi saat 16.25’te … … ile … arasında;
…: Paranın yarısını aldım, 30 bin TL varmış, yarısını da yarın alacağız.
… …: Tamam cansın.
08.07.2010 tarihi saat 10.29’da … … ile … arasında;
… …: Sana da eziyetimiz oluyor, kusura bakma yoruyorum seni, azcık şu postaneye git ben geleyim de azcık onu alayım yaa.
…: Yok abi estağfurullah, gideyim abi tamam.
08.07.2010 tarihi saat 10.44’te … … ile … arasında;
…: … abi postanede para yokmuş, saat 3’te gel diyor, 3’te gelir çekerim, ararım seni.
… …: İyi canın sağ olsun ne edek, allah razı olsun, ayağına sağlık, teşekkür ederim.
08.07.2010 tarihi saat 10.44’te … … ile … … arasında;
… …: Saat 3’te diyorlar, para yokmuş, 3’te gelecekmiş.
… …: Tamam, adamlar gelsin bekletiriz ne yapalım.
… …: Böyle böyle de, 3,5’ta gelin alın veya sabahleyin gelin alın de.
08.07.2010 tarihi saat 15.56’da … … ile … … arasında;
… …: Bekliyorum arkadaş bankada gelir şimdi.
… …: Adamlar burada bekliyor, 3 dedin, bende 3 dedim adamlara.
… …: 3 dedik de bankada para hazır değilmiş, 1 saat beklettiler, 10 dakikaya çıkarlar.
13.10.2010 tarihi saat 15.15’te … … ile … … arasında;
… …: … abi …’in hesabına geçti, azcık kalsın, onu.
… …: Ne kadar?
… …: 50.
… …: Tamam ama … …’ye söyleyeyim hemen onu şey etsin.
… …: Aha … gelsin.
… …: Tamam.
13.10.2010 tarihi saat 15.17’de … … ile … arasında;
…: … abi söyledi de şimdi para gelmiş her halde
… …: Hee …’de.
…: Tamam abi, şimdi abi ben koli yapıyorum da biraz işim var, işimi bitirdikten sonra gitsem olur mu?
… …: Tamam, geç kalırsan bugün alamayabilirsin yani.
…: Yok zaten saat 5.30’a kadar açık orası.
13.10.2010 tarihi saat 16.06’da … … ile … arasında;
…: Abi ben parayı aldım da çarşıdaysa ben Barutlu’dan geçeceğim vereyim mi sana orada.
… …: Yok, bizim …’e bırak da git sen sana zahmet.
…: Tamam oldu.
… …: Sağ ol teşekkür ederim abi.
13.10.2010 tarihi saat 16.11’de … … ile … … arasında;
… …: … … geliyor, yanına geldi mi? Şimdi gelir, … abinin arabasıyla benzin almaya gelen elemanı vardı ya, o gelecek şimdi senin yanına sana 50 para verecek, onu aşağı götür o bin dolar aldın ya, araya teslim et, beni orada ara görüştür beni, tamam mı?
… …: Tamam.
13.10.2010 tarihi saat 16.17’de … … ile … … arasında;
… …: Getirdi adam da paket yapmış kapalı ağzı ben saymadım, kendisi gitti, ben oraya vereyim mi bu şekil.
… …: Orada say teslim et, … abi ile beni görüştür.
13.10.2010 tarihi saat 16.56’da … … ile … … arasında;
… …: Tamam ben verdim geldim, saydılar aldılar.
… …: 50 mi?
… …: Hee.
07.12.2010 tarihi saat 09.57’de … … ile … arasında;
…: Sana bir hesap vereceğim sen de başka birine gönder.
… …: İyi tamam bana mesajla hesap numarasını gönder.
…: Ne kadardır?
… …: 89 öyle bir şey.
…: İyi tamam, 39’u benim hesaba yatır, diğerini de 50’yi de biz adama göndereceğiz.
07.12.2010 tarihi saat 10.00’da … … ile … arasında;
…: Sen şimdi bir hesap versene, bizim biraderin numarasını vereyim sana, 0542 35 39, orada bir bankada sana çıkarsın, mesaj çek ona, eksik gönderirsen sonra başımıza şey etmesin, mesaj yaz düzgünce.
… …: Tamam ver.
…: 50 kâğıt oraya gönderecek hemen.
07.12.2010 tarihi saat 10.11’de … … ile … arasında;
…: O adam sana hesap numarası gönderdi mi? Seni arayacaklar
… …: Yok beni aramadı kimse. Hesap numarasını mesaj ile göndersin, ben gönderirim.
…: Ya hesap yaa PTT sana verecekler.
07.12.2010 tarihi saat 10.31’de … … ile … … arasında;
… …: Abi beni aradın bir mesaj attın, gönderiyorum, postane değil mi?
… …: Evet abi ona gönderiyorsun, postane evet, hesap numarası o.
… …: Tamam ne kadar şey?
… …: 60
07.12.2010 tarihi saat 10.32’de … … ile … arasında;
… …: Abi ne kadar göndereyim kendisine.
…: 50.
… …: Tamam, bana 60 dedi de.
07.12.2010 tarihi saat 10.32’de … … ile … arasında;
… …: Abi 60 bin yatırsın azcık.
…: Yoktur o kadar.
07.12.2010 tarihi saat 10.48’de … … ile … … arasında;
… …: Abi bu postane hesabı … adına mıdır?
… …: Evet ….
07.12.2010 tarihi saat 10.54’te … … ile … arasında;
… …: Ben gönderdim abi 50 bini.
…: Tamam, diğerini de sen hesaba yatırsaydın Seydo’nun hesabına.
… …: Tamam.
07.12.2010 tarihi saat 12.11’de … … ile … arasında;
… …: Merhaba canım.
…: Merhaba abi.
… …: Abi onu alabilirsin şeyden azcık.
…: Tamam abi oldu.
Şeklinde oldukları,
PTT Genel Müdürlüğünün 06.08.2010 tarihli ve 096674 sayılı yazısı ekinde bulunan …’a ait 06084226 posta çeki hesabına ait 01.01.2010 ile 05.08.2010 tarihleri arasını kapsayan hesap bildirim cetveli dökümüne göre:
08.04.2010 tarihinde … …’ın hesaba 26.570 TL yatırdığı, bu yatırılan paranın …/… PTT Şubesinden 08.04.2010 tarihinde 10.000 TL, 10.000 TL ve 6570 TL şeklinde çekildiği,
07.07.2010 tarihinde … …’ın hesaba 60.000 TL yatırdığı, bu yatırılan paranın …/… PTT Şubesinden 07.07.2010 tarihinde 30.000 TL ve 08.07.2010 tarihinde 30.000 TL olmak üzere çekildiği,
… A.Ş’nin, …’a ait (TR … 831301 nolu hesap) 01.10.2010 ile 15.10.2010 tarihleri arasındaki hesap hareketlerine ilişkin cevabi yazısına göre; 13.10.2010 tarihinde … … tarafından gönderilen 50.000 TL’nin aynı gün hesaptan çekildiğinin,
Anlaşılmaktadır.
İnceleme dışı sanık … …; … …’ın kendisinden ekstacy hap ve kokain getirmesi durumunda satabileceğini ve bu işte iyi para olduğunu söylediğini, araçta ele geçen kokaini … …’a getirdiğini, …’ın kokaini kime satacağını ise bilmediğini, sanık …’ı …’teki işleri nedeniyle triko üzerine iş yapan bir iş yerinde işçi olarak çalıştığından tanıdığını, telefon görüşmelerinin araç alım satımına ilişkin olduğunu, …’ten araç getirip … ve …’a sattığını, transporter bir araç için …’dan 60.000 TL istediğini, kendisinin PTT’de hesabı olmadığından …’ın PTT hesabına parayı yolladıklarını, … …’nin de 2 günde 30.000 TL olarak çekip parayı kendisine verdiğini, bu parayla ismini hatırlamadığı şahıstan aracı alıp …’ya getirerek 700 TL kâr ile sattığını,
İnceleme dışı sanık … …; kardeşi … …’ın 07.07.2010 tarihinde telefon ederek kendisinin tanımadığı … adına PTT havalesi ile 60.000 TL göndermesini söylediğini, kendisinin de … PTT’ye giderek bu parayı gönderdiğini, bu paranın gönderilmesinin nedenine ilişkin bilgisinin olmadığını,
İnceleme dışı sanık … …; … …’un araç alış verişi için kendisinden 60.000 TL istediğini, daha sonrada bu aracın sahibinin … olduğunu ve onun hesabına para gönderileceğini söylediğini, kendisinin de kardeşi … …’ı arayıp parayı … adına göndermesini istediğini, paranın uyuşturucu madde ticareti ile ilgisinin olmayıp araç alım satımına ilişkin olduğunu, yine araç alım satımı ile ilgili olarak 13.10.2010 tarihinde 50.000 TL’yi kardeşi … … … vasıtasıyla banka kanalıyla gönderdiğini, paranın kime aktarıldığı ise bilmediğini, yine araba alım satımı ile ilgili olarak 07.12.2010 tarihinde …’a 50.000 TL yolladığını, bankalarla sorun yaşadığı ve sabahları ağır ilaç kullandığı için bu paraları kendi adına değil kardeşleri … … veya … … … kanalıyla gönderdiğini,
İnceleme dışı sanık …; kardeşi … …’ın gönderdiği paradan haberinin olmadığını, böyle bir para gönderilmesi için bir talimatının da olmadığını, bu parayı diğer kardeşi … …’ın oto alım satım işi ile ilgili göndertmiş olabileceğini, …’ı tanımadığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık …; … …’un hemşehrisi olduğunu, 1,5 yıldır tanıdığını, ne işle uğraştığını bilmediğini, zaman zaman iş yerine geldiğini, birlikte çay içtiklerini, herhangi bir ortalıkları veya alış verişlerinin olmadığını, 6-7 ay kadar önce de iş yerine gelip senin adına para gelecek çekip bana verirsin dediğini, 6-7 aylık zaman zarfında 3-4 defa hesaplarına para geldiğini, postanedeki hesabına gelen paraların hatırladığı kadarıyla 50 bin, 60 bin ve 20 bin TL bankaya gelenin ise 50 bin TL olduğunu, …’deki hesabına gelen paradan haberinin olmadığını, … …’un arayıp haber verdiğini ve çekip oğlu … …’a vermesini istediğini, kendisinin de parayı çekip … Kur’un dükkanında …’e diğerlerini ise kendi dükkânında … …’a teslim ettiğini, paraları çektiği sırada … …’un yanında olmadığını, para gelmeden önce … …’un arayıp hesap numarasını istediğini, geldiğinde de paranın hesaba yattığını söyleyip çekmesini söylediğini, paraların hesaplarına neden geldiğini bilmediğini, … …’a da hiç sormadığını, ev veya araba parası olabileceğini düşündüğünü, bu işlemler nedeniyle … …’tan para da almadığını, tanıması nedeniyle insaniyet namına yaptığını, … …’un uyuşturucu işi yaptığını bilseydi hesaplarını bu şekilde kullandırmayacağını, dükkanında bulunduğu sırada telefon görüşmesi yapacağı zaman … …’un dışarı çıkararak konuştuğunu, zaman zamanda kontör olmadığını söyleyerek kendisinin telefonunu kullandığını, adı geçen diğer şahısları ise tanımadığını, bu şahısların buluşmaları ve olayla ilgili konuşmaları ile ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını savunmuştur.
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca teknik takip destekli olarak yürütülmekte olan projeli çalışma sırasında, … … ve … isimli şahısların temin ettikleri uyuşturucu maddeyi … ilinde … isimli şahsa teslim edeceklerinin, … plaka sayılı uyuşturucu madde yüklü araç ile …’ten …’ya hareket ettiklerinin değerlendirilmesi sonrasında durum hakkında bilgi verilen … Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Büro Amirliği görevlilerinin 12.12.2010 tarihi saat 13.05 sıralarında … ili … ilçesinde uygulama noktası oluşturarak beklemeye başladıkları, aynı gün saat 14.15 sıralarında bahsi geçen aracın uygulama noktasına doğru geldiğini görüp aracı durduran görevlilerce yapılan kimlik kontrolünde sürücünün …, sağ ön koltukta oturanın ise … …’un olduğunu tespit ettikleri, arama emri ile araçta narkotik köpeği yardımıyla yapılan aramada bagajında bulunan stepne içerisinde suça konu kokainin ele geçirildiği, şüpheliler hakkında açılan dava ile ilgili Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda inceleme dışı sanıklar … …, …, … … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin Özel Dairece onanmasına karar verilmek suretiyle kesinleştiği anlaşılan olayda;
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri kesinleşen inceleme dışı sanıkların, sanık …’ın suç ile ilgisi olduğunu gösterir herhangi bir beyanlarının olmaması, PTT ve banka hesabından transfer edildiği tespit olunan paraların uyuşturucu madde ticaretinde kullanılacağını bilerek hesabını kullandırdığına dair delil bulunmadığı gibi iletişimin tespitine ilişkin tutanaklarda geçen telefon görüşmelerinin içeriklerinin de sanığın atılı suçu işlediğine yeter nitelikte olmaması, sanığın da atılı suçlamayı kabul etmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmalarının aksine mahkûmiyete yeter, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23.12.2020 tarihli ve 5387-9555 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 tarihli ve 165-441 sayılı hükmünün, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükmolunan mahkûmiyet hükmünün cezasının infazına başlanmış ise İNFAZIN DURDURULMASINA, sanığın bu suçtan cezaevine alınmış olma ihtimali bulunduğundan, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhâl serbest bırakılması için yazı yazılmasına,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 20.12.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.