Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/603 E. 2023/69 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/603
KARAR NO : 2023/69
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

YARGITAY DAİRESİ 6. Ceza Dairesi

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık …’ın TCK’nın 163/3, 62/1-2, 50/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin … 11. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.11.2016 tarihli ve 986-427 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince 02.02.2017 tarih ve 196-130 sayı ile duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına ve CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 17.10.2022 tarih ve 17954-13939 sayı ile temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 18.11.2022 tarih ve 22830 sayı ile; “…Sanığa atılı 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunun yaptırımı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olup TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca bu suçların asli dava zamanaşımı süreleri sekiz yıl, aynı Kanun’un 67. maddesinin dördüncü fıkrası göz önüne alındığında ise kesintili dava zamanaşımı süresi on iki yıldır.
Daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve 05.02.2008 tarihinde gerçekleştirildiği iddia edilen eylemle ilgili olarak, sanık hakkında dava zamanaşımını süresi, Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin inceleme tarihinden önce 05.02.2020 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin beraat hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerektiği,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 05.12.2022 tarih ve 13384-16892 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; dava zamanaşımının gerçekleştiği bir durumda Yargıtay Ceza Dairesince hükmün esastan incelenerek beraat kararının onanmasının mümkün olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
… Cumhuriyet Başsavcılığınca 30.11.2015 tarihli ve 26246-22943 sayılı iddianame ile; sanık …’ın 02.02.2008 tarihinde ve öncesinde kiracı olarak ikamet ettiği . Mahallesi, . Caddesi, . Sitesi, . sayılı adresinde . görevlilerince yapılan kontrolde abonesiz elektrik kullandığının tespit edildiği, yapılan bildirime rağmen sanığın elektrik bedeline ilişkin tahakkuk ettirilen bedeli ödemediği gerekçeleriyle sanığın, TCK’nın 163/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda sanığın karşılıksız yararlanma suçundan TCK’nın 163/3, 62/1-2, 50/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine de … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince 02.02.2017 tarih ve 196-130 sayı ile duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda; “Sanığın savunması, müştekinin beyanı, kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; söz konusu tutanakta ‘abonesiz enerji kullanımı mevcut olduğu ve sayaçtan enerjinin kesildiği’nin tutanak altına alındığı aynı tutanakta sanığın kullanımının sayaçtan geçmediği veya sayaçtan geçmesinden engellendiğine yönelik herhangi bir ibare bulunmadığı, sanığın elektrik faturalarını ödediğini beyanla suçlamayı kabul etmediği, ev sahibi olan tanık …’ın beyanında sanığın oturduğu eve elektrik abonesi aldığını beyan ettiği, ilgili kurumun dosyada mevcut 30.07.2012 tarihli yazısında sayaçtan kullanılan elektriğin okunarak 1.612.3 TL elektrik faturası tahakkuk ettirildiği, yine sanık savunmasını ev sahibi olan tanık Naciye’nin beyanını doğrular şekilde ilgili kurumun 18.05.2012 tarihli yazısı ve ekinde ev sahibi olan .’nin 09.05.2007 tarihinde abone olmak için müracaatta bulunduğu, 26.12.2008 tarihinde de abone olduğu hususları da dikkate alındığında, sanık ve katılan arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, sanığın eyleminin suç teşkil etmediği,” şeklindeki gerekçe ile hükmün kaldırılmasına ve CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verildiği,
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi istemli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince 17.10.2022 tarih ve 17954-13939 sayı ile; beraat hükmünün sanığın lehine olduğu kabul edilerek temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği, TCK’nın 66/1-e ve 67. maddeleri uyarınca dava zamanaşımının Özel Dairenin inceleme tarihinden önce 02.02.2020 tarihinde gerçekleştiği,
Anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat
CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca yüklenen fiilin yasada suç olarak düzenlenmemiş olması hâlinde beraat kararı verilmesi gerektiği, aynı maddenin 9. fıkrasında ise 1412 sayılı CMUK’nın 253/6. maddesine paralel bir şekilde; “Derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemeyeceği,” hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin gerekçesinde de, “fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen hallerde derhal beraat kararı verilebileceği,” belirtilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 136–229 sayılı kararı başta olmak üzere pek çok kararında; “Zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda derhal beraat kararı verilmesini gerektiren hâller hariç öncelikle beraat değil, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi, aksi hâlde, yani derhal beraat kararı verilmesini gerektiren durumlarda ise zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmemesi gerektiği,” kabul edilmiştir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanık hakkında abonesiz olarak elektrik kullandığı ve yapılan bildirime rağmen borcunu ödemediği iddiası ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Yerel Mahkemece karşılıksız yararlanma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu, söz konusu hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince suça konu elektrik kullanımının sayaçtan geçmesi nedeniyle sanığın eyleminin suç teşkil etmediği kabul edilip CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatına kararı verildiği olayda; sanığın eyleminin suç oluşturmaması nedeniyle CMK’nın 223/9. maddesinde düzenlenen derhâl beraat kararı verilmesi gereken hâllere ilişkin şartların oluştuğu, derhâl beraat kararı verilmesi gereken bir hâlde de Kanun’un açık düzenlemesi ve Ceza Genel Kurulunun duraksamasız uygulamaları dikkate alınarak zamanaşımından düşme kararı verilemeyeceği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan altı Ceza Genel Kurulu üyesi ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.01.2023 tarihinde yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 08.02.2023 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.