Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/399 E. 2023/264 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/399
KARAR NO : 2023/264
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

YARGITAY DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Cinsel saldırı suçundan sanık …’in beraatine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.10.2013 tarihli ve 501-363 sayılı hükmün, mağdure vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 23.09.2019 tarih ve 1156-11003 sayı ile; “Katılanın aşamalardaki ifadeleri ile iddiayı doğrular mahiyetteki 13.06.2011 tarihli genital muayene raporu, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında olay gecesi sanığın, evde birlikte alkol aldığı katılanın kıyafetlerini zorla çıkartarak parmağını vajinasına soktuğu anlaşıldığından, mevcut hâliyle eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilip ek savunma hakkı verilmek suretiyle bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine hükmedilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan sonra yargılama yapan Yerel Mahkemece 17.09.2020 tarih ve 534-352 sayı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba, bu hükmün de sanık müdafisi ve katılan … Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 03.11.2021 tarih ve 19957-8829 sayı ile; “Mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, iddiaları desteklemeyen tanık ifadeleri, intikalden sekiz gün sonra düzenlenen genital muayene raporu ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın anılan suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 30.12.2021 tarih ve 118733 sayı ile; “…İddianame mağdurun soruşturma aşamasında verdiği ifadeye dayanılarak düzenlenmiş olup mağdurun anlatımı ile bire bir örtüşmektedir. Mağdur aşamalarda verdiği diğer ifadelerinde de benzer şekilde anlatımlarda bulunmuş olup, anlatımlar arasında uyumsuzluk yoktur.Sanık aşamalardaki savunmalarında mağduru darp ettiğini kabul etmekle birlikte cinsel saldırı da bulunmadığını savunmuştur.Olayın kısmen tanığı olan … olayın başlangıcına,
… ise hemen sonrasına dair tanıklıkta bulunmuş olup, cinsel saldırı anına ilişkin ise sanık … mağdurun anlatımları dışında bir tanık ifadesi yoktur.
Mağdurun … Devlet Hastanesinde düzenlenen 05/06/2021 tarihli adli raporunda darp sonucu sağ orbitada hematom, sağ servkalde ekimoz, sol ayakta hassasiyet, sağ memede ısırığa bağlı diş izleri, karında travmaya bağlı hassasiyet bulunduğunu bildirildiği, … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05/07/2011 tarihli raporu ile bu yaralanmaların kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mağdurun olay günü eskiden arkadaşlık ettiği sanıkla buluştuğu sanığın evinde onunla birlikte alkol aldığı, daha sonra ayrı yaşadıkları dönemde mağdurun arkadaşlık ettiği başka bir erkek yüzünden tartıştıkları ve mağduru bu nedenle darp ettiği tanık …’ın anlatımı ile sabittir. Keza olay sonrası üzerinde sanığın tişört ve eşofmanı olduğu halde yaralı bir şekilde tanık …’in evine sığınan mağdurun, sanığı getirdiği kendi kıyafetlerini burada giyerek evden ayrıldığı, akabinde polise giderek şikayetçi olduğu da sabittir. Mağdurun tutarlı anlatımlarında; tanık …’ın evden ayrılmasını müteakip sanığın darbın etkisi ile direncinin kırılmasından faydalanarak, kıyafetlerini çıkarıp kendisi ile cinsel ilişkiye girmeye çalıştığını, ereksiyon olamayınca parmaklarını cinsel organına sokarak cinsel saldırı da bulunduğunu, sanığı cinsel ilişkiye gireceğini söyleyerek sakinleştirdiğini, lavaboya gitmek için müsaade aldığını ve sanığın kıyafetlerini giyerek kapıdan çıkıp aynı apartmanda oturan tanık …’nin kapısını çaldığını beyan ettiği, bu beyanın olayın olayın öncesine ve sonrasına tanık olan … ve …’nin anlatımı ile de uyuştuğu, buna göre;
Mağdurun vücudundaki darp izlerinin olay öncesinde gerçekleşmesi mümkünse de memesindeki diş izi, mağdurun kıyafetlerini alamdan sanığın çıkardığı kıyafetleri giyerek evden kaçmış olması, sanığın daha sonra …’in evine mağdurun kıyafetlerini getirmesi, mağdurun sutyeninin de olaydan sonra sanığın evinden kollukça teslim alınması, mağdurun sanığa suç atfında bulunmasını gerektirecek düzeyde taraflar arasında bir husumetin bulunmaması gözetildiğinde mağdurun beyanına itibar edilmesi gerektiği, sanığa atılı suçun bu nedenle sabit olduğu düşüncesine varılmış ve Yüksek Daire’nin bozma kararına itiraz etmek gerekmiştir…” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 15.06.2022 tarih ve 29024-6133 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Sanık hakkında mağdureye yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz edilmeden, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararı ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanığın mağdureye yönelik cinsel saldırı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
05.06.2011 tarihinde … Devlet Hastanesince mağdure hakkında düzenlenen genel adli muayene raporunda; darp sonucu sağ orbitada hematom, sağ servikalde ekimoz, sol ayakta ve karında travmaya hassasiyet, sağ memede ısırığa bağlı diş izlerinin bulunduğunun mütalaa edildiği,
05.06.2011 tarihinde … Devlet Hastanesinde görevli genel cerrahi uzmanınca sanık hakkında düzenlenen raporda; sırtında 1 adet 6-7 cm boyutunda yüzeysel sıyrık bulunduğunun bildirildiği,
10.06.2011 tarihinde … Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları ve doğum uzmanının raporunda; hymenin saat 6 hizasında deflore olduğu, erken (kızlık zarının) bozulmayı gösteren bir bulguya rastlanılmadığı, vajinal yıkama örneğinde sperm örneğine rastlanılmadığı bilgilerine yer verildiği,
05.07.2011 tarihinde … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce mağdure hakkında düzenlenen rapora göre; mevcut rapor bulgularına istinaden yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu,
06.07.2011 tarihinde saat 07.15’te kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; sanığın, ikametindeki mağdureye ait olan kol saati, telefon bataryası ve sutyeni kolluk görevlilerine teslim ettiği,
11.08.2011 tarihinde … … Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesince mağdure hakkında düzenlenen raporda; akut stres bozukluğu tanısıyla mağdurenin ruh sağlığının etkilendiğinin mütalaa edildiği,
31.10.2012 tarihinde 6. Adli Tıp İhtisas Kurulunca mağdure hakkında düzenlenen rapora göre; mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmadığı,
09.06.2011 havale tarihli mağdure tarafından sunulan beyan dilekçesinde; sanığın parmağını ve elini cinsel organına sokarak zarar verdiği bilgisinin yer aldığı,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure … kollukta; yaklaşık 2 yıldır sanıkla arkadaş olduğunu ancak aralarında cinsel ilişki yaşanmadığını, olay günü saat 16.00 sıralarında sanığın, kendisini evine muhabbet etme amaçlı olarak çağırdığını, eve gittiğinde tanık …’ın da evde bulunduğunu gördüğünü, ilerleyen saatlerde içki içtiklerini, kendisiyle evlenmek istediğini söyleyen sanığın birlikte olmak istediğini, teklifi kabul etmemesi üzerine sanığın kendisine saldırdığını, kıyafetlerini çıkartıp çıplak bıraktığını, memesini ısırdığını ancak sanığa karşı koyması üzerine cinsel ilişkiye giremediğini, sanığın önce “Seni hastaneye götüreyim mi?” dediğini ancak daha sonra “Hastaneye götüreyim de oradan etrafındakilere söyleyip kaçacaksın değil mi!” dediğini, kendisinin lavaboya giderken evin dış kapısının kilitli olmadığını görmesi üzerine kapıyı açıp merdivenlerden inmeye başladığını, apartmandaki tüm kapıların zillerine bastığını, sanığın ise peşinden geldiğini, apartmanda 50 yaşında bir adam ile bir kadının kapıyı açtığını, onlara “Beni kurtarın. Beni dövecek. Beni ona vermeyin.” dediğini, sanığın ise “Para ile geldi. Parada anlaşamadık. O yüzden böyle yapıyor.” diyerek onu oradan almaya çalıştığını, apartmandaki çiftin taksi çağırdığını, sanığın bu esnada kendisine “Sakın polise gitme. Benim ailem ordu mensubu eline bir şey geçmez. Seni mahvederim. Sen yaptığınla kalırsın.” diyerek tehdit ettiğini, sanığa polise gitmeyeceğini söyleyerek gelen taksiye bindiğini ve doktor raporu alarak olayı polise intikal ettirdiğini, tanık …’ın kendisine bir şey yapmadığını, sanığın eylemlerine de yardım etmediğini, sadece bayıldığında ayılırken … ve sanığın, kendisini tutarak yatırmaya götürdüklerini gördüğünü, şikâyetçi olduğunu,
Savcılıkta; kollukta verdiği ifadesinin doğru olduğunu ancak eksik yazıldığını, yine tanık …’ın vermiş olduğu ifadesinin doğru ama eksik olduğunu, sanığın evindeyken saat 15:00-16:00 civarında …’ın yanlarına geldiğini, birlikte bira içtiklerini, ayrıldıkları dönemde kendisinin başka sevgilisi olmasını sanığın sorun yaptığını, başının ağrıması üzerine sanığın odasına giderek uzandığını, sanığın yanına gelerek yüzüne vurduğunu, televizyonun kumandasını başının arkasına vurarak kumandayı kırdığını, başına aldığı darbe sonucu bayıldığını, …’ın yanında kendisine tokat atıp karnına vuran sanığın, gözünün şişmeye başlaması üzerine …’a “Bunu doktora götürelim.” dediğini ancak fikir değiştirdiğini, “Kaçarsın. Polise şikayet edersin. Doktora götürmem.” diyerek gözüne buz torbası koyduğunu, kendisinin …’a evden gitmemesi için yalvardığını, sanığın gözüne buz uygulaması yaparken hâlen tokat atmaya devam ettiğini, arbedede evin dağıldığını, sanığın …’a evi toplattırdığını ve sonrasında …’ın evden gittiğini, sanığın zorla giysilerini çıkarttığını, hâlsiz olduğu için sanığı engelleyemediğini, sanığın ise alt giysisini çıkarttığını, penisini zorla kendisinin vajinasına sokmaya çalıştığını ancak penisi erekte olmadığından sokamadığını, bunun üzerine sanığın parmaklarını vajinasına soktuğunu, memesini ısırdığını, sanığın elinden kurtulamayacağını anlayınca sanığa “Tamam seninle beraber olmayı kabul ediyorum ancak elimi yüzümü yıkayıp geleyim.” dediğini, sanığa ait kıyafetleri giydiğini, ev kapısının kilitli olmadığını görünce açıp apartmandaki kapıların zillerine bastığını, kapıyı açan şahıslardan polisi çağırmalarını istediğini ancak onların polisi çağırmak yerine taksi çağırdıklarını, olay öncesinde bakire olmadığını, olay öncesinde sanıkla cinsel ilişki yaşamadığını, sanığın penisinin sertleşmemesi üzerine cinsel birliktelik gerçekleşmeyince sanığın, kendisine “Ben toparlanacağım, seni mutlaka bugün hamile bırakacağım. Hiçbir yere gidemeyeceksin.” dediğini, sanığın …’ı evden gönderdikten sonra kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu,
Bozma öncesi Mahkemede farklı ve ek olarak: kendisinin …’dan ısrarla evden gitmemesini istemesine rağmen …’ın evden gittiğini ancak sanığın kendisinin kolundan tutmasından dolayı … ile birlikte evden çıkamadığını, sanıkla daha öncesinde cinsel ilişkiye girdiklerini ve utandığı için önce verdiği beyanlarda bunu söyleyemediğini,
Bozma sonrası istinabe yoluyla alınan beyanında; sanığın ve sanığın ailesinin kendisinden özür dilediklerini, alkol etkisiyle böyle bir olayın yaşandığını söylediklerini ve bu nedenle kendisinin sanıktan şikâyetçi olmadığını,
Tanık … aşamalarda; olay günü sanığın evine gittiğini, sanık … mağdureyle birlikte oturduklarını, sanık … mağdurenin sarhoş olduklarını, bir süre birlikte oturup sohbet ettiklerini, daha sonra mağdurenin yatmak istediğini söylemesi üzerine sanığın mağdureyi odasına götürdüğünü, sanık … mağdurenin içeride yüksek sesli konuştuklarını, hatta sanığın mağdureye “Bu saatte …’ya gidemeyiz.” dediğini, 3-4 dakika sonra sanığın seslenerek kendisini çağırdığını, odaya gittiğinde mağdurenin yerde hâlsiz bir şekilde yattığını gördüğünü, sanıkla birlikte mağdureyi yerden kaldırdıklarını, mağdurenin elinde cep telefonu varken sanığın telefona vurduğunu, sanığın elinin mağdurenin gözüne isabet ettiğini, araya girerek onları sakinleştirdiğini, mağdurenin sanıktan kahve yapmasını istediğini, sanık … mağdurenin birbirlerini öperek barışmaları üzerine kendisinin evden ayrıldığını, evden çıkarken mağdurenin kendisine bir şey söylemediğini ve sanığın da mağdureye gitmemesi yönünde engel olmadığını,
Tanık … aşamalarda; sanıkla komşu olduklarını, saat 00.15 sıralarında kapının çaldığını, kapıyı açtıklarında mağdurenin bir şey söylemeden evin içerisine girdiğini ve apartman merdivenlerini işaret ederek “Bu dövüyor.” dediğini, o sırada yukarıda olan sanığın “Benim.” diye seslendiğini, mağdurenin, kendisinden polisi aramasını istediğini ancak polisi aramadığını, daha sonra mağdurenin sanıktan kıyafetlerini istediğini ve sanığın mağdureye ait kıyafetleri evden alarak getirdiğini, mağdurenin içeri odaya giderek kıyafetlerini değiştirdiğini, mağdurenin çok rahat tavırları olduğunu, sanığa olayı sorduğunu, sanığın “Biz içtik. Biraz tartıştık. Kavga ettik.” şeklinde cevap verdiğini, sanığın mağdureye taksi çağırdığını, sanığın mağdureye “Paralı kadınlardandır.” , “Benim ailemde asker var.Bir yere gidemezsin. Polise gidemezsin.” demediğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … kollukta; mağdurenin 2 yıldır kız arkadaşı olduğunu ve geçen yıl mağdurenin isteğiyle cinsel ilişkiye girdiklerini, mağdurenin telefonla kendisini arayarak evine gelmek istediğini söyleyip eve geldiğini, mağdurenin eve geldiğinde terli olmasından dolayı kıyafetlerini çıkartarak kendisinin kıyafetlerini giyindiğini, birlikte içki içtiklerini ve mağdurenin rızasıyla seviştiklerini, cinsel ilişkiye girmediklerini, tanık …’ın da yanlarına geldiğini ve birlikte oturduklarını, sonrasında tuvalete gittiğini, çıktığında mağdurenin koridorda yattığını görmesi üzerine …’ı çağırdığını ve … ile birlikte mağdureyi odaya taşıdıklarını, mağdurenin eline cep telefonunu aldığını, mağdureye ne yaptığını sorduğunda mağdurenin “Aşkımı arıyorum. Sanane.” demesi üzerine sinirlenerek cep telefonuna vurmak istediğini ancak elinin mağdurenin yanağına ve gözüne geldiğini, mağdurenin yüzüne buz uyguladığını, mağdurenin …’a iyi olduğunu söylediğini ve …’ın “Tartışmayın.” diyerek evden ayrıldığını, mağdureyle barıştıklarını, sonrasında mağdurenin birden bağırarak evden çıkıp apartmanda bağırdığını, mağdurenin arkasından gitmediğini ancak kıyafetlerini verdiğini, mağdurenin memesindeki ısırığın sevişmelerinden kaynaklı oluşmuş olabileceğini,
Savcılıkta ve Mahkemede ek ve farklı olarak; suçlamaları kabul etmediğini, kollukta baskı altında olduğunu ve bu nedenle beyanlarında farklılık olabileceğini, babasının evde olduğunu, mağdurenin eve gelip kalmak istediğini hatta babasının da evden gitmesini istediğini, mağdurenin iki gün sonra eve geldiğini, iki gün önce mağdureyle birlikte yemek yerlerken mağdurenin kendisine cinsel ilişkiye girmek istediğini söylediğini, olay günü evde yalnız kaldıkları sırada mağdurenin ısrarı ile seviştiklerini ancak cinsel birliktelik yaşamadıklarını, daha sonra …’ın eve geldiğini, … yanlarındayken mağdureyle tartıştıklarını, tartışma sırasında mağdurenin cep telefonunu eline alarak, başka birini arayacağını ve eve çağıracağını söylediğini, hatta mağdurenin kendisine “Ben istediğime veririm. Seni ilgilendirmez. Sen kimsin. Beni gezdirmiyorsun. Bir araban bile yok.” dediğini, bunun üzerine kendisinin sinirlenerek mağdurenin elindeki telefona vurmak istediğini ancak elinin mağdurenin gözüne denk geldiğini, ortalık sakinleşince …’ın evden ayrıldığını, mağdurenin “Ben sana göstereceğim. seni rezil edeceğim.” diyerek kapıyı açıp apartmana çıktığını, mağdurenin yemekte ağlayarak, bakire olmadığı için kimsenin onunla evlenmeyeceğini söylediğini, mağdurenin anlattıklarının tamamen kurgudan ibaret olduğunu,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Değerlendirmeler
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Mağdurenin kollukta özetle; olay günü sanığın evine muhabbet etmek amacıyla gittiğini, birlikte içki içtiklerini, sanığın evlenmek istediğini söyleyerek cinsel ilişkiye girmek istediğini, kendisinin kabul etmediğini, bunun üzerine sanığın saldırdığını, kıyafetlerini çıkartıp göğüslerini ısırdığını ancak sanığa karşı koyması üzerine sanığın cinsel ilişkiye giremediğini, tuvalete gideceğini söyleyerek ev kapısının açık olmasından faydalandığını ve apartmandaki komşuların kapılarının zillerine basarak yardım istediğini, bu sırada sanığın arkasından geldiğini, bir şahsın kapıyı açtığını, kendisinin içeriye girerek yardım istediğini ve çağrılan taksiyle olay yerinden ayrıldığını, Savcılıkta özetle; kollukta verdiği ifadesinin doğru olduğunu ancak eksik yazıldığını, sanığın evindeyken saat 15:00-16:00 civarında tanık …’ın yanlarına geldiğini, birlikte bira içtiklerini, sanığın, kendisinin ayrıldıkları dönemde başka sevgilisi olmasını sorun yaptığını, kendisinin başının ağrıması üzerine sanığın odasına giderek uzandığını, sanığın yanına gelerek yüzüne vurduğunu, televizyonun kumandasını başının arkasına vurarak kumandayı kırdığını, başına aldığı darbe sonucu bayıldığını, …’ın yanında kendisine tokat atıp karnına vuran sanığın, gözünün şişmeye başlaması üzerine …’a “Bunu doktora götürelim.” dediğini ancak fikir değiştirdiğini, “Kaçarsın. Polise şikayet edersin. Doktora götürmem.” diyerek gözüne buz uygulaması yaptığını, kendisinin …’a evden gitmemesi için yalvardığını, sanığın gözüne buz uygularken hâlen tokat atmaya devam ettiğini, arbedede evin dağıldığını, sanığın …’a evi toplattırdığını ve sonrasında …’ın evden gittiğini, sanığın zorla giysilerini çıkarttığını, hâlsiz olduğu için sanığı engelleyemediğini, alt giysisini çıkartan sanığın penisini zorla vajinasına sokmaya çalıştığını ancak penisi erekte olmadığından sokamadığını, bunun üzerine sanığın parmaklarını vajinasına soktuğunu, memesini ısırdığını, sanığın elinden kurtulamayacağımı anlayınca sanığa “Tamam seninle beraber olmayı kabul ediyorum ancak elimi yüzümü yıkayıp geleyim.” dediğini, sanığa ait kıyafetleri giydiğini, ev kapısının kilitli olmadığını görünce açıp apartmandaki kapıların zillerine bastığını, kapıyı açan şahıslardan polisi çağırmalarını istediğini ancak onların polisi çağırmak yerine taksi çağırdıklarını, olay öncesinde bakire olmadığını ve sanıkla cinsel ilişkiye girmediğini, sanığın penisinin sertleşmemesi üzerine cinsel birliktelik gerçekleşmeyince sanığın, kendisine “Ben toparlanacağım, seni mutlaka bugün hamile bırakacağım. Hiçbir yere gidemeyeceksin.” dediğini, bozma öncesi Mahkemede farklı ve ek olarak; kendisinin …’dan ısrarla evden gitmemesini istemesine rağmen …’ın evden gittiğini ancak sanığın kendisinin kolundan tutmasından dolayı … ile birlikte evden çıkamadığını, sanıkla daha öncesinde cinsel ilişkiye girdiklerini ve utandığı için önce verdiği beyanlarda bunu söyleyemediğini iddia ettiği, sanığın aşamalarda özetle suçlamaları kabul etmediğini, mağdureyle rıza dahilinde cinsel ilişkiye varmayacak boyutta seviştiklerini, mağdurenin eski sevgilileriyle ilgili sözlerine sinirlenip ona vurduğunu ancak kesinlikle cinsel saldırı eylemini gerçekleştirmediğini savunduğu anlaşılan olayda;
Mağdurenin olayın ilk intikalinde kolluk beyanında sanığın cinsel bir davranışından bahsetmeyip 09.06.2011 tarihli dilekçesiyle sanığın parmağını cinsel organına soktuğunu belirtmesi, mağdurenin kolluk beyanında sanığın evlenme isteğinde bulunduğunu ancak kendisinin bu teklifi kabul etmemesi üzerine kendisine saldırdığını beyan etmesine karşın, savcılıkta alınan beyanında sanığın önce eski sevgili meselesinden dolayı kendisine sinirlenerek vurduğunu daha sonra saldırdığını belirtmesi ile sanıkla cinsel ilişki yaşamadıklarına ilişkin beyanlarından mahkemede dönerek daha önce cinsel ilişkiye girdiklerini söyleyerek çelişkili beyanlarda bulunması, tanık …’ın beyanlarının sanığın savunmalarını desteklemesi yine tanık …’in herhangi bir cinsel saldırıya uğradığından bahsetmeyen ve sadece sanık tarafından darp edildiğini beyan eden mağdurenin yardım istedikten sonra rahat tavırlar sergilediğini belirtmesi, sanığın da aşamalarda istikrarlı bir biçimde suçlamaları kabul etmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın katılan mağdureye yönelik cinsel saldırı eylemi gerçekleştirdiği iddiasının şüphede kalması ve bu şüphenin de sanık lehine yorumlanması gerektiğinden, sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurul Üyesi …; “(Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 23.09.2019 tarih ve 1156-11003 sayılı kararında belirtildiği gibi katılanın aşamalardaki ifadeleri ile iddiayı doğrular mahiyetteki 13.06.2011 tarihli genital muayene raporu, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında olay gecesi sanığın, evde birlikte alkol aldığı katılanın kıyafetlerini zorla çıkartarak parmağını vajinasına soktuğu anlaşıldığından, mevcut hâliyle eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğu bu nedenle cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına iştirak edilmemiştir.”,
Çoğunluk görüşüne katılmayan yedi Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olduğu düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.05.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.