Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/323 E. 2023/417 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/323
KARAR NO : 2023/417
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

YARGITAY DAİRESİ:1.Ceza Dairesi
MAHKEMESİ:Çocuk Mahkemesi
SAYISI : 283-467
ÇOCUKLAR
TEMYİZ EDENLER: Suça sürüklenen çocuklar müdafileri

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Suça sürüklenen çocukların şikâyetçi …’a yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 37. madde yollamasıyla ayrı ayrı aynı Kanun’un 86/1, 87/son ve 31/3. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin İstanbul 2. Çocuk Mahkemesince verilen 30.10.2014 tarihli ve 523-498 sayılı hükümlerin, suça sürüklenen çocuklar müdafii ile suça sürüklenen çocuk … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 04.04.2018 tarih ve 20667-6116 sayı ile;
“..2) Suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki Samet’e karşı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Suç tarihi itibarıyla suça sürüklenen çocukların 15-18 yaş arasında bulunduğu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1-3 maddesi gereğince sosyal inceleme raporu aldırılması, sosyal inceleme yaptırılmaması halinde ise bunun gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça sürüklenen çocukların temyiz inceleme tarihi itibariyle 22-23 yaş aralığında oldukları, belirtilen eksikliğin telafisinin suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle imkansız bulunduğu ve dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından tebliğnamenin (4) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
a)Kovuşturma aşamasında dinlenmeyen müşteki Samet’in 04.06.2012 saat 00.10 da hastanede verdiği ifadesinde, münakaşayı ayırırken sol göğsünün altında yanma hissettiğini, kontrol ettiğinde kan geldiğini gördüğünü ve kendisini kimin bıçakladığını görmediğini beyan ettiği halde, saat 01.30 da kendisine suça sürüklenen çocukların fotoğrafları gösterildiğinde suça sürüklenen …’yı kendisini bıçaklayan şahıs olarak teşhis etmesi, müştekinin vücudunda 1 adet bıçak darbesi bulunması ve diğer katılanların müştekiyi kimin yaraladığına dair açık anlatımlarının bulunmaması karşısında, müştekinin çağrılıp ayrıntılı şekilde dinlenerek teşhis tutanağı ve ifadesi arasındaki çelişkilerin giderilmesine çalışılması, yüzleştirme ya da fotoğraflı teşhis işlemi yaptırılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Suça sürüklenen çocuklar müdafii 29.10.2014 tarihli dilekçe ile, mesleki mazeretinden dolayı 30.10.2014 tarihli celseye katılamayacağını ve mazereti konusunda karar verilmesini talep etmiş olmasına karşın, mahkemece bu dilekçe ile ilgili bir değerlendirilme yapılmadan yoklukta karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
c)Suça sürüklenen çocukların aynı fikir ve eylem birliği içerisinde müştekiyi bıçak ile yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladıkları olayda; 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmalarının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
d)Suça sürüklenen çocukların eylemini bıçak ile gerçekleştirmeleri nedeniyle TCK’nin 86/3-e maddesi uygulanarak TCK’nin 87/1-d-son maddesi uyarınca sonuç cezaların 5 yıla çıkarılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
e)Suça sürüklenen çocuklar hakkında 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi hükmü gereğince, ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle suça sürüklenen çocukların savunma haklarının kısıtlanması,
f)Suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulama yapılırken 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi ile temel cezanın belirlenmesi, ardından artırım maddeleri olan TCK’nin 87/1-d, 87/1-son maddelerinin ayrı ayrı denetime imkan verecek şekilde uygulanması gerekirken, TCK’nin 87/1-d-son maddesi gereğince cezanın doğrudan 3 yıla çıkartılması suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesine aykırı davranılması,” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir. İstanbul 2. Çocuk Mahkemesi 16.07.2019 tarih ve 224-446 sayı ile suça sürüklenen çocukların kasten yaralama suçundan ayrı ayrı TCK’nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-d-son, 31/3. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, CMK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hak gereğince suça sürüklenen çocukların 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve infazına ilişkin hükümlerin suça sürüklenen çocuklar müdafii ile suça sürüklenen çocuk … tarafından temyiz edilmesi üzerinde Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.02.2020 tarih ve 1020-3416 sayı ile; “…Dairemizin 04.04.2018 tarih, 2017/20667 Esas ve 2018/6116 Karar sayılı bozma ilamının (2-a) bendinde de belirtildiği üzere, kovuşturma aşamasında dinlenmeyen müşteki Samet’in 04.06.2012 saat 00.10’da hastanede verdiği ifadesinde, münakaşayı ayırırken sol göğsünün altında yanma hissettiğini, kontrol ettiğinde kan geldiğini gördüğünü ve kendisini kimin bıçakladığını görmediğini beyan ettiği halde, saat 01.30’da kendisine suça sürüklenen çocukların fotoğrafları gösterildiğinde suça sürüklenen …’yı kendisini bıçaklayan şahıs olarak teşhis etmesi, müştekinin vücudunda 1 adet bıçak darbesi bulunması, diğer katılanların müştekiyi kimin yaraladığına dair açık anlatımlarının bulunmaması ve bozmadan sonra mahkemece müştekinin kavgayla ilgisinin olmadığının kavgayı ayırmak istediğinin kabul edilmesi karşısında, müştekinin çağrılıp ayrıntılı şekilde dinlenerek teşhis tutanağı ve ifadesi arasındaki çelişkilerin giderilmesine çalışılması, yüzleştirme ya da fotoğraflı teşhis işlemi yaptırılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
II. DİRENME GEREKÇESİ
İstanbul 2. Çocuk Mahkemesi 16.12.2020 tarih ve 283-467 sayı ile; “… SSÇ’lerın mahkemede gözlemlenen hali, fizik ve zihinsel gelişimi, olayları algılama ve değerlendirme becerisi ile kendilerini ifade kabiliyetleri nedeniyle sosyal durumlarının tespitini gerektirecek bir husus tespit edilemediğinden, haklarında ayrıca bir sosyal inceleme yaptırılmamıştır. Müşteki …, olayın akabine tutulan 04/06/2012 tarihinde, kendisini yaralayan şahsın … olduğunu fotoğrafından teşhis etmiş, bu husus 04/06/2012 tarihinde kolluk güçlerince tutanak altına alınmıştır. SSÇ …, ‘karşı tarafın kendilerine saldırması üzerine kardeşinin aniden aradan çekilmesiyle bıçağın müşteki …’a isabet etmiş olabileceğini’ söylemiştir. Dosyada bulunan Katılanlar … ve …’in; tarihsiz polis tutanağında yer alan SSÇ’ların, kendilerini bıçaklayan şahıslar olduğunu fotoğraflarından teşhis ettiklerine dair ifadeleri, SSÇ …’ın aşamalardaki savunmalarında, müştekiye bıçağın isabet etmiş olabileceğine ve olayın oluş şeklinde dair beyanları, Katılan …’in polis ifadesinde; katılan …’ı, SSÇ …’nın bıçakladığına, kendisini de SSÇ …’ın bıçakladığına dair beyanı, Katılan …’ın, kendisini SSÇ …. ve ….’ın bıçakladığına dair beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; SSÇ’ların kavgaya karıştıklarına ancak kimseyi bıçaklamadıklarına dair ifadelerine itibar edilmemiş, katılanların ve Müştekinin beyanında kavga sırasında sadece SSÇ’larda bıçak olduğu, SSÇ’ların kavgaya karıştıkları, katılanları ve müştekiyi bıçakladıkları anlaşılmıştır. Müşteki … da kavgayı ayırmak isterken SSÇ … tarafından bıçaklanmıştır. Kavga sırasında SSÇ’larda bıçak olduğu sabittir. SSÇ’lar ellerindeki bıçaklarla katılanları ve müşteki Samet’i bıçaklamıştır. Aksi düşünülemez. Kast bölünemez. SSÇ’ların kavga sırasında diğer katılanları bıçakladığı kabul edildikten sonra müşteki …’ı bıçaklamadıkları kabul edilemez. Müştekinin dinlenmesine ve ayrıca bir teşhise gerek yoktur, teşhis tutanağı ile müştekinin ifadesi arasında çelişki bulunmamaktadır. Kavgada ellerinde bıçak olan sadece SSÇ’lardır. SSÇ’lar birlikte suç işleme kararlarının icrası kapsamında fikir ve eylem birliği içinde Müşteki …’ı asli maddi fail olarak bıçaklayarak müsnet suçu işlemişlerdir. SSÇ … bizzat müşteki …’ı sol göğsünün altından bıçaklamış ve SSÇ … da fiil esnasında SSÇ …’nın yanında asli maddi fail olarak suça iştirak etmiştir. SSÇ’lara müsnet suç sübuta erdiğinden ve suçları sabit görüldüğü,” gerekçesiyle bozmaya direnerek suça sürüklenen çocukların önceki hükümler gibi mahkûmiyetlerine karar vermiştir.
Direnme kararına konu hükümlerin de suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.04.2022 tarihli ve 24610 sayılı bozma istekli Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 07.06.2022 tarih ve 4036-4530 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU VE KAPSAMI
Suça sürüklenen çocuklar hakkında inceleme dışı katılanlar … ve …’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri Özel Dairenin 04.04.2018 tarih ve 20667-6116 sayılı temyiz isteminin reddi kararı ile kesinleşmiş olup inceleme direnmenin kapsamına göre suça sürüklenen çocuklar hakkında şikâyetçi …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik araştırmayla mahkûmiyet hükümleri kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
04.06.2012 tarihinde düzenlenen tutanağa göre; 03.06.2012 tarihinde saat 23.30 sıralarında …. Mahallesi, Mahkeme … Caddesi üzerinde meydana gelen bıçakla yaralama olayı ile ilgili olarak Balat Hastanesine intikal edildiği, inceleme dışı katılanlar … ve …’un yaralı olduklarının görüldüğü, hastane önünde bulunan yaralı yakınlarının olay yerinde katılanları bıçaklayıp kaçarken düşürdüğünü beyan ettikleri suça sürüklenen çocuk …’a ait kimliği görevlilere verdikleri, katılanlarla yapılan görüşmede; adı geçen cadde üzerinde daha önceden tanımadıkları şahıslarla kavga ettiklerini söyledikleri, bu esnada mahalle sakinlerinin olay sonrasında kaçan suça sürüklenen çocukları kendilerine teslim ettikleri, katılanlara suça sürüklenen çocukların fotoğrafları gösterildiğinde inceleme dışı katılan …’un; suça sürüklenen çocuk …’nın kendisini sağ dirseğinin üstünden, suça sürüklenen çocuk …’ın ise ensesinden yaraladıklarını, inceleme dışı katılan …’ın da; suça sürüklenen çocuk …’ın kendisini sol karın boşluğundan bıçakladığını ileri sürdükleri, muhafaza altına alınan her iki suça sürüklenen çocuğa yasal hakları hatırlatılıp doktor raporları alınarak çocuk büro amirliğine teslim edildikleri,
04.06.2012 tarihinde saat 01.30’da düzenlenen tutanağa göre; aynı olay nedeniyle Vakıf Gureba Hastanesine kaldırılan şikâyetçi …’ın sol göğüs altından bıçakla yaralandığı ve tedavisinin sürdüğü, şikâyetçiye suça sürüklenen çocukların fotoğrafları gösterildiğinde, kendisini yaralayan şahıs olarak suça sürüklenen çocuk …’yı teşhis ettiği,
Suça sürüklenen çocuk … hakkında Haseki Eğitim Araştırma Hastanesince düzenlenen 04.06.2012 tarihinde saat 01.12’de düzenlenen geçici raporuna göre; sağ el orta parmak üstünde 0,5 cm çizik olduğu ve başka darp cebir izine rastlanmadığı,
Suça sürüklenen çocuk … hakkında Haseki Eğitim Araştırma Hastanesince düzenlenen 04.06.2012 tarihinde saat 01.11’de düzenlenen geçici rapora göre; boyunda solda 2 cm sıyrık, sağ dirsekte 1 cm sıyrık ve sol el bileğinde 0,5 cm kesi olduğu,
Şikâyetçi … hakkında İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 04.06.2012 tarihli rapora göre; Bezmialem Tıp Fakültesi Hastanesinin 03.06.2012 tarih ve 5590983 sayılı raporunda; sol meme altı ön aksiler çizgisi hizasında 1,5 cm’lik delici kesici alet girişi olduğu, toraks BT’de sol hemotoraks bulunduğu, kardiyoloji notunda ek patoloji tarif edilmediği, cerrahi notunda; solda minimal effüzyon olduğunun kayıt altına alındığı, kişide hemotoraksa yol açan yaralanmanın yaşamını tehlikeye soktuğu,İnceleme dışı katılanlar hakkında İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 04.06.2012 tarihli raporuna göre; inceleme dışı katılan …’ın Özel Balat Hastanesinin 03.06.2012 tarih ve 80 sayılı raporunda; kesici delici alet yaralanması ile geldiğinin, karın orta hatta göbek deliği üst solunda yaklaşık 4-5 cm’lik kesi olduğunun, tarif edilen yaranın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun, inceleme dışı katılan …’un Özel Balat Hastanesinin 03.06.2012 tarih ve 81 sayılı raporunda ise; boyun arkasında yaklaşık 2 cm’lik kesi, sağ kol ön yüzde dirsek çukuruna yakın yaklaşık 2-3 cm’lik yüzeysel kesi olduğunun, tarif edilen yaranın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte bulunduğunun bildirildiği,Anlaşılmıştır.
Şikâyetçi … 04.06.2012 tarihinde saat 00.10’da Vakıf Gureba Hastanesinde 03.06.2012 tarihinde saat 23.30 civarında ikametinin önünde oturarak çay içtiğini, 16-17 yaşlarında, tanımadığı yaklaşık 10-15 kişilik bir grubun mahallenin çocukları ile tartıştıklarını, ağız münakaşası biraz büyüyünce; “Ne oluyor? Yapmayın, dağılın” gibi sözlerle şahıslara müdahale ettiğini, şahısların ellerinde herhangi bir sopa veya bıçak görmediğini, münakaşayı ayırırken sol göğsünün altında yanma hissettiğini, kontrol ettiğinde kan geldiğini anladığını, mahalleden arkadaşlarının kendisini taksiyle hastaneye getirdiklerini, kendisini bıçaklayan şahsı görmediğini ve tanımadığını,
İnceleme dışı katılan … 04.06.2012 tarihinde saat 02.15’te Özel Balat Hastanesinde; 03.06.2012 tarihinde arkadaşı inceleme dışı katılan … ile mahallelerinde bulunan internet kafede oyun oynadıkları sırada daha önceden hiç tanımadığı bir kişinin internet kafeye gelerek; “… kim?” diye sorması üzerine, kendisinin de; “Benim.” şeklinde karşılık verdiğini, şahsın; “Dışarıya gelir misin seninle konuşacağız.” demesi üzerine inceleme dışı katılan …’la dışarıya çıktıklarını, sokağın köşesinde 10-15 kişinin beklediğini, burada ismini bilmediği mavi gömlekli bir şahsın ortada bir neden yokken kendisine yumruk attığını, inceleme dışı katılan …’un yumruk atan kişiye; “Neden yumruk vuruyorsun?” diye sorması üzerine de ismini polislerden öğrendikleri suça sürüklenen çocuk …’nın kendisine de yumruk attığını, sonrasında ise inceleme dışı katılan …’u sağ kolundan bıçakla yaraladığını, kendisini karın boşluğundan yaralayan suça sürüklenen çocuk …’ın da daha sonra inceleme dışı katılan …’u boynundan bıçakladığını, mahalleden tanıdıkları şikâyetçi kendilerini ayırmaya geldiğini, ayırırken kalabalıkta şikâyetçinin de bıçakla yaralandığını, suça sürüklenen çocukların olay yerinden hemen kaçtıklarını,
Mahkemede; inceleme dışı katılan …’un kendilerine misafirliğe geldiğini, saat 02.30-03.00 sıralarında 5. kattaki evlerinin balkonundan bakarken aşağıda önceden görmediği ve tanımadığı dört beş kişinin balkonlara doğru baktıklarını, şüphelenmeleri üzerine; “Hayırdır ne arıyorsunuz burada?” diye sorduklarını, şahısların; “Size ne lan, aşağıya gelin.” diyerek kaçıp gittiklerini, ertesi gün inceleme dışı katılan … ile internet kafede iken birinin kendilerini dışarıya çağırdığını, dışarıya çıkar çıkmaz 15-20 kişilik bir grubun kendilerine saldırdığını, iki üç tanesinin bıçak taşıdıklarını, kendilerine dışarıya çağıran ve bıçakla saldıranların gece balkonlara bakanlar olduklarını, kavgadan sonra kaçtıklarını, kaçarken birisinin kimliğini düşürdüğünü, kimliğini düşürenin, kendisine bıçakla saldıran ve yaralayan suça sürüklenen çocuk … olduğunu, suça sürüklenen çocuk …’nın da inceleme dışı katılan …’u bıçakladığını, ayrıca suça sürüklenen çocuk …’ın kendisinden sonra inceleme dışı katılan …’u da boynundan bıçakladığını, suça sürüklenen çocuk … ile kesinlikle lisede aynı okulda okumadıklarnı,
İnceleme dışı katılan … 04.06.2012 tarihinde saat 01.50’de Özel Balat Hastanesinde; 03.06.2012 tarihinde saat 22.30 sıralarında inceleme dışı katılan … ile internet kafede oyun oynadıklarını, bir ara ismini bilmedikleri bir kişinin internet kafeye gelerek; “… kim ?” diye seslendiğini, katılan …’ın da “Benim.” diyerek şahsın yanına gittiğini, şahsın …’a; “Bir dakika dışarıya gelir misin? Seninle bir şey konuşacağız.” dediğini, arkadaşı ile birlikte internet kafeden çıktıklarını, tanımadıkları 10-15 kişilik bir grubun yanına gittiklerini, birkaç gün önce katılan …’ın evinin balkonunda otururken iki şahsın sokak içerisinde bir yerlere baktıklarını, şahıslara; “Hayırdır kardeşim nereye bakıyorsunuz?” diye seslendiklerini, onların da kendilerine; “Gelin biz sizi sokağın köşesinde bekliyoruz.” dediklerini, aşağıya inmediklerini, aynı şahısların bugün kendilerini yanlarına çağırarak hiçbir neden yokken inceleme dışı katılan …’a saldırdıklarını, inceleme dışı katılan …’a vurana bir kere de kendisinin vurduğunu, şahısların kendilerini kollarından sardıklarını, kurtulmaya çalışırken suça sürüklenen çocukların kendilerini bıçakladıklarını, bu sırada mahalleden tanıdıkları şikâyetçinin de kavgayı ayırırken bıçaklandığını, şikâyetçiyi bıçaklayanı görmediğini, suça sürüklenen çocuklar ve arkadaşlarının olay yerinden kaçtıklarını,
Mahkemede; olaydan bir gün önce inceleme dışı katılan …’ın evinin balkonlarında otururken daha önce tanımadığı iki kişinin balkonlara bakarak gittiklerini, şahıslardan şüphelendikleri için; “Hayırdır.” diye seslendiklerini, onların da kendilerine ana avrat küfredip kaçtıklarını, olay günü de mahallenin internet kafeden inceleme dışı katılan …’ı çağırdıklarını, kendisini yalnız bırakmamak için inceleme dışı katılan …’la birlikte gittiğini, birden 15-16 kişinin üzerlerine saldırdıklarını, kendilerini dövdüklerini, her iki suça sürüklenen çocuğun elinde bıçak olduğunu, her ikisinin de bıçakla kendisine saldırdıklarını, bu nedenle kolundan ve boynundan yaralandığını, inceleme dışı katılan …’ı korumak isteyince suça sürüklenen çocukların kendisine saldırdıklarını, kalabalık olanların suça sürüklenen çocukların tarafı olduğunu, Beyan etmişlerdir.
Suça sürüklenen çocuk … savcılıkta; suça sürüklenen çocuk …’nın kardeşi olduğunu, kardeşinin başkaları tarafından tehdit edilip rahatsız edildiğini, bu durumu kardeşinin telefonda kendisine anlattığını, inceleme dışı katılan … ile daha önce aynı sınıfta oldukları için kardeşine …’la konuşup olayı tatlıya bağlayacağını söylediğini, olay tarihinde inceleme dışı katılan …’ın yanındaki grubun da kalabalık olduğunu, inceleme dışı katılan …’ın yanında ağabeyleri, babaları ve yakınlarının olduklarını, konuşmaya bile başlamadan grubun direk kendilerine saldırdığını, inceleme dışı katılan …’ın elinde bıçak olduğunu, bıçağı kardeşine doğru sallayınca araya girdiği için bıçağın boynunu sıyırdığını, o sırada kendisini tanımadığı bir şahsın kavgayı ayırmaya çalıştığını, ancak inceleme dışı katılan katılan …’ın salladığı bıçağın bu şahsa denk geldiğini, olay yerinden kaçıp uzaklaştıklarını, kendilerinde bıçak olmadığını,
Sorguda; şikâyetçiyi yaralamadığını, asıl karşı tarafın kendilerine bıçakla saldırdığını, bunun üzerine kardeşinin kendisini aniden çektiğini, bu sırada bıçağın şikâyetçiye isabet etmiş olabileceğini,
İstinabe olunan mahkemede; kardeşi suça sürüklenen çocuk …’nın kendisini telefonla aradığını, durumu anlattığını, kardeşi ile birlikte inceleme dışı katılan …’ın oturduğu mahalleye gittiklerini, mahallede inceleme dışı katılan …’ın ailesi ve arkadaşlarının kendilerini ellerinde sopalarla ve bıçaklarla karşıladıklarını, hemen kendisine vurmaya başladıklarını, inceleme dışı katılan …’ın elindeki bıçakla kardeşine vurmaya kalktığını, kardeşini çekince bıçağın boğazına denk geldiğini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, hemen kaçıp evlerine geldiklerini,
Suça sürüklenen çocuk … savcılıkta; Cumartesi günü akşam saatlerinde Balat’ta sokakta yürürken karanlıkta balkondan üzerine tükürük atıldığını ve mandal fırlatıldığını, karanlık olduğu için kimin yaptığını göremediğini, olaydan bir gün önce de ailesi ile birlikte pikniğe gittiğini, dönüşte gezmek için arkadaşları ile birlikte Feshane’ye giderken inceleme dışı katılan …’ın arkadaşları ile birlikte önlerine çıktığını ve kendisine; “Bir daha bizim mahalleden geçme!” diye küfrettiğini, bunun üzerine ağabeyi olan suça sürüklenen çocuk …’a durumu telefonla bildirdiğini, ağabeyinin katılan …’ı sınıf arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını, bir müddet sonra ağabeyinin arkadaşları ile geldiğini, konuşmak istedikleri inceleme dışı katılan … ve arkadaşlarının kendilerine saldırdıklarını, bunun üzerine yanındaki arkadaşlarının kaybolduklarını, sadece ağabeyi ve kendisinin kaldıklarını, inceleme dışı katılan …’ın elinde bıçak olmadığını, ancak içlerinden birinin elinde bıçak olduğunu, grubun kendilerine saldırıp dövdüklerini, aralarından sıyrılarak evlerine kaçtıklarını, kendilerinde bıçak olmadığını,
Sorguda; şikâyetçiyi bıçaklamadığını, bıçağın asıl karşı tarafta olduğunu, bıçakla kendisine saldırılınca kardeşinin kendisini aniden çektiğini, bu sırada şikâyetçiye bıçağın denk gelmiş olabileceğini,
İstinabe olunan mahkemede; inceleme dışı katılan …’ı iki sokak arkalarında oturduğu için tanıdığını, inceleme dışı katılan … ve şikâyetçiyi ise tanımadığını, olaydan önce bir akşam inceleme dışı katılan … ve … ile şikâyetçinin balkonda otururlarken inceleme dışı katılan …’ın, kafasına mandal attığını, ertesi gün ailesi ile birlikte pikniğe gittiğini, piknikten dönerken inceleme dışı katılanlar … ve … ile şikâyetçinin, önünü kestiklerini, inceleme dışı katılan …’ın kendisine küfrettiğini, üzerinden büyük bir bıçak çıkartarak; “Ağabeylerini ara!” dediğini, anladığı kadarıyla kendisiyle kavga etmek istediğini, oradan ayrılarak ağabeyi suça sürüklenen çocuk …’ı arayarak, durumu anlattığını, daha sonra ağabeyi ve arkadaşı ile birlikte inceleme dışı katılan …’ın evinin yakınındaki parka gittiklerini, parkta inceleme dışı katılanlar … ve … ile şikâyetçinin yanı sıra tanımadığı bir çok kişinin karşılarına çıktığını, inceleme dışı katılan …’ın bıçakla kendisine saldırdığını, ağabeyi önüne geçince bıçağın parmağını kestiğini, ağabeyinin de boynunu çizdiğini, kalabalıkta bulunan kişilerin ellerinde de sopa ve bıçak tarzı şeyler olduğunu, olay yerinden can havli ile korkup kaçtıklarını, kalabalık grubun arkalarından evlerine kadar geldiklerini, katılanların nasıl yaralandığını bilmediğini,
Bozmadan sonra ortak beyanlarında; şikayetçiyi bıçaklayanın inceleme dışı katılan … olduğunu,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, gerekse 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
03.06.2012 tarihinde saat 23.30 sıralarında suça sürüklenen çocuklar ile inceleme dışı katılanlar arasındaki kavgayı ayırmak isteyen şikâyetçinin, İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 04.06.2012 tarihli rapora göre kesici delici aletle sol göğüs bölgesinden yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı, inceleme dışı katılanlar ile şikâyetçinin beyanları da dikkate alındığında kavga sırasında yalnızca kendilerinde bıçak bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocukların iştirak hâlinde şikâyetçiyi yaraladıkları İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş ise de;
Olayın hemen ardından saat 00.10’da hastanede tedavi gördüğü sırada alınan ifadesinde; inceleme dışı katılanların da bulunduğu grup ile on on beş kişilik bir grup arasındaki kavgayı ayırmak istediği sırada sol göğsünün altında yanma hissettiğini, kontrol ettiğinde söz konusu bölgenin kanadığını anladığını ve kendisini bıçakla yaralayan şahsı görmediğini ileri sürmesine rağmen saat 01.30’da düzenlenen tutanağa göre; suça sürüklenen çocuklara ait fotoğrafların kendisine gösterilmesi üzerine bu kez ilk beyanıyla çelişkiye yol açacak biçimde kendisini yaralayan kişi olarak suça sürüklenen çocuk …’yı teşhis etmesi, inceleme dışı katılanların aşamalarda şikâyetçinin kimin tarafından bıçaklandığını görmediklerini belirtmeleri, suça sürüklenen çocukların suçlamayı kabul etmeyerek şikâyetçiyi inceleme dışı katılan …’ın bıçakladığını savunmaları, hakkında düzenlenen adli raporlara göre şikâyetçinin bıçakla tek bir isabet alması ve şikâyetçi ile suça sürüklenen çocukların yargılama süresince hiçbir duruşmaya aynı anda katılmadıkları hususları birlikte değerlendirildiğinde; maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunluluğu kapsamında şikâyetçinin duruşmaya çağrılarak kendisini kimin bıçakladığına dair ayrıntılı şekilde ifadesine başvurulması, hastanedeki anlatımıyla hemen ardından yaptığı teşhise dair tutanak arasındaki çelişkilerin giderilmesi, mümkün olması hâlinde şikâyetçi ile suça sürüklenen çocukların yüzleştirilmesi veya fotoğraflı teşhis işlemi yaptırılması ve sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hükümler kurulduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla İlk Derece Mahkemesinin direnme kararına konu mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 283-467 sayılı direnme kararının gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 283-467 sayılı direnme kararına konu mahkûmiyet hükümlerinin, suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2023 oy birliğiyle karar verildi.