YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/294
KARAR NO : 2023/156
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kasten öldürme suçundan sanık …’ın CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine; sanık …’ın ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81/1, 62, 53 ve 63. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin … 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.11.2018 tarihli, 452-609 sayılı ve sanık … hakkındaki hüküm yönünden resen istinafa tabi olan hükümlere yönelik olarak Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekilleri ve sanık … müdafii tarafından da istinaf başvurusunda bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 12.06.2019
tarih ve 469-1851 sayı ile sanıklar haklarındaki hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/2. maddesi gereğince kaldırılarak her iki sanığın da TCK’nın 81/1, 29/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve mahsuba hükmedilmiş, anılan hükümlerin Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekilleri ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 20.05.2021 tarih ve 5612-8506 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.03.2022 tarih ve 161360 sayı ile; “…Maktul …’ün sanık …’ın damadı olduğu, sanıklardan … ve …’ın sanık …’ın oğulları olduğu, olay öncesinde maktul … ile eşi … arasında bir kısım geçimsizliklerin olduğu, …’in zaman zaman evi terk ederek babasının evine geldiği, bu kapsamda boşanma davası açıldığı ancak takip edilmediği, bu anlaşmazlıklar sebebiyle yine …’in babasının evine gitmesi üzerine maktulün eşinin eve dönmesi için kendisini aradığı, zaman zaman tehdit ettiği, olay günüde tanık …’in yine maktulün kendisine yönelik kötü davranışı sonucu babası sanık …’ın evine geldiği, maktulün bu nedenle tanık … ve sanık …’ı arayarak hakaret ve tehditte bulunduğu, bu durumun tanıklar … ile. beyanları ile sabit olduğu;
İnşaat işiyle uğraşan maktul ve kayınbiraderi.in öncesinde … yaptıkları, maktul ile. ve kardeşi … arasında bu kapsamda inşaat işiyle ilgili olarak … ilişkilerinin olduğu, bu işlerle ilgili olarak … ile maktul arasında anlaşmazlık çıkması üzerine .’in maktulü inşaatlarından uzaklaştırdığı, bir dairenin satılması, parasının tahsili ve bir kısım senetlerle ilgili olarak … ile maktul arasında anlaşmazlıklar olduğu, bu kapsamda husumet doğduğu, taraflar arasında zaman zaman karşılıklı telefon açılmak suretiyle bu hususla ilgili tartışmaların yaşandığı;
Maktulün olay öncesinde eşi …’i telefonla aradığı ve eve gelmesini istediği, …’e tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, …’in telefonu babası A.’a verdiği, maktulün .’a da telefonda tehdit ve hakarette bulunduğu bu durumun tanıklar ., … ve . beyan’ı ile de doğrulandığı; maktulün, sanık …’ın evinde olan eşini almak için eve gitmek istediği, kardeşi .’ın gitmemesini söylediği ancak maktulün dinlemediği, maktulün … ile bu kapsamda birçok kez görüştüğü, maktulün … ile buluşmak istediği, nerede olduğunu sorduğu, bu sırada …’in … ilçesinden …’a doğru araçla gelmekte olduğu, …’in kardeşi …’i arayarak maktulün kendisini tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, buluşmak istediğini söylediği, bunun üzerine sanık …’in …’e buluşmayı kabul etmemesini, maktulün kendisine pusu kurmuş olma ihtimalinin olabileceğini, … girişinde buluşmayı önerdiği; … yanında çalışan sanık … ile birlikte …’i … girişinde karşıladıkları, sanık …’in para ödemesi gereken …’ı da çağırdığı, yine … ve …’in amca çocukları …’ı da maktulden gelebilecek saldırıdan korumak amacıyla … ve Nurhayat’ı kendi evine götürmesi için çağırdıkları, maktulün eşinin bulunduğu babaları …’ın evine gideceğini öğrenen sanıkların …’ın oturduğu apartmanın önüne geldikleri, bu sırada sanıklar Bora, … ve …’in kendi aralarında konuştukları, maktulün araba ile geldiğini gören sanık …’nın, bunu … ve …’e söylediği; apartmanın önüne gelerek aracını park eden maktulün apartmana girmesinden sonra sanıklar …ve …’in maktulün peşinden apartmana girdikleri, maktulün apartmana girdikten sonra önce 7. kattaki bir dairenin ziline bastığı, kapı açılır açılmaz doğrudan ayakkabılarını dahi çıkarmadan içeri girdiği, evde bulunan tanık …’ün kızı tarafından uyarıldığı, başka bir ev olduğunu anlayınca özür dileyerek dışarı çıktığı, ev sahibi tanık … beyanına göre maktulün gergin olduğu, daha sonra bir üst kattaki daireye çıkan maktulün yüksek sesle bağırarak hakaret ve tehditlerde bulunmak suretiyle kapının açılmasını istediği ve kapıya vurduğu, konut dokunulmazlığını ihlal ettiği, sanık …’ın kapıyı yarım şekilde açtığı, maktulün silahla tehditte bulunduğu, …’ın bunun üzerine evde bulunan …’e ait olduğu anlaşılan tabancayı beline koyarak dışarı çıktığı, dışarı çıktığında maktulle karşılaştığı, maktulle tartışmaya başladıkları, maktulün sanık …’ın yakasından tuttuğu, bu sırada olay yerine Bora’nın geldiği, maktule …’ı bırakmasını söylediği, sanık …’in apartmana çıkmadan önce sanık …’in aracının torpidosunda olan silahını aldığı ve bina içerisine girdiği; sanıklar …, . ve …’ın ise bina dışında bekledikleri; bu sırada sanıklar …ve …’in maktule birden fazla ateş etmek suretiyle öldürdükleri,
Silah sesini duyan … ve …’ın bina içerisine girdikleri, sanık …’in maktul …’ün vurulmuş olduğunu görünce ‘ne yaptınız’ şeklinde bağırarak sanıklar … ve .’ya kızdığı; .’nın binadan çıkıp kaçamaya başlaması üzerine, diğer sanıklar … ve .’un da olay yerinden kaçtıkları, Daha sonra ise sanıklar … ve …’in olay yerini babaları sanık …’ın gözetiminde terk ettikleri;
Bu şekilde gerçekleştiği kabul edilen olayda;
Sanık …’ın ortaya çıkan sonuçtan sorumluluğu cihetine gidilebilmesi için maktulün öldürülmesi konusunda önceden bir anlaşmanın, bu yönde fikir ve irade birliğinin bulunması veya olay anında olay üstünde ortak hakimiyet kurmasının gerektiği;
Aksi ispat edilmeyen sanık savunması, olayda iki adet tabancanın kullanıldığının otopsi tutanağı ve kriminal raporlar ile tespit edilmesi, olay mahallinde sanıklar … ve Bora’nın kullandıkları silahtan atılan boş kovanlar dışında boş kovan bulunmaması, üçünü bir silahın kullanıldığına dair herhangi bir somut delilin bulunmaması; sanık …’ın olayın sıcağı sıcağına verdiği ifadenin diğer sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, zira sanığın suçu kendisinin işlediğini beyan etmesi üzerine hakkında soruşturmaya başlanıldığı, ancak sanığın sonradan inkar ettiği ikrarında maktulü vurma şekli ile atış mesafesi, maktultedeki isabet yerleri ile maktulun bulunduğu yeri maddi bulgulardan farklı şekilde beyan ettiği, sanığın suçu ikrara yönelik beyanı ile maddi delillerin örtüşmediği;
Ayrıca haklarında beraat kararı verilen diğer sanıkların hukuki durumu da dikkate alındığında, sanıkların özellikle fikir ve irade birliği içinde maktule yönelik eylemde bulunmak maksadıyla olay yerine gitmedikleri, ani gelişen kast ile sanıklar …ve …’in maktulü öldürdükleri, sanık …’ın kollukta vermiş olduğu ve diğer sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik beyanının maddi delillerle desteklenmediği, sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delil elde edilemediği olayda, sanığın beraati yerine oluşa ve dosya içeriği kanıtlara uygun düşmeyen soyut gerekçe ile kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, bu nedenle … Bölge Adliye Mahkemesinin ilamının bozulması yerine yazılı şekilde onanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Maktulün, sanık …’ın kızı, diğer sanıklar … ve …’in kardeşi olan eşi tanık …’e kötü davranması ve …’in bu yüzden babasının evine sığınması, sanıklar … ve …’a yoğun şekilde hakaretlerde bulunması, olay öncesi ve sırasında hakaret ve tehditlerine devam etmesi, akabinde sanık …’ın evine gelerek konut dokunulmazlığı ihlal etmesi, sanık …’a saldırması, yani özetle maktulün tekrarlanan haksız hareketlerinin yoğunluğu ve çeşitliliği nedeniyle sanıklar … ve … hakkında TCK’nın 29. maddesi kapsamında alt ve üst sınırlar arasında alt sınıra yakın bir ceza yerine, sadece basit hakaret halinde dahi uygulama alanı bulan alt sınırdan indirim yapılarak fazla ceza tayini, usul ve yasaya aykırıdır …” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 09/05/2022 tarih ve 2603-3363 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
İnceleme dışı sanıklar … ve … hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet, inceleme dışı sanıklar … ve … hakkında ise aynı suçtan kurulan beraat hükümleri Özel Dairece verilen onama kararları ile kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Sanık …’ın maktul …’na yönelik kasten öldürme suçunun sabit olup olmadığının, sabit olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığının,
2- Sanık … hakkında maktul …’na yönelik kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığının,
Belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık …’ın, sanık …’in babası; kızı olan tanık …’le evli maktul …’ün ise kayınbabası olduğu, maktulün olay tarihinden önce sanık … ve ağabeyi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte inşaat işi yaptığı, . Mevkii’ndeki dairelerin satışından kaynaklanan bedel maktule ödenmesine karşın inceleme dışı sanık …’in söz konusu satış ile ilgili verilen senedi alıcıya iade etmemesi nedeniyle inceleme dışı sanık … ve maktul arasında anlaşmazlık bulunduğu, yine maktulle yaşadığı ailevi problemler nedeniyle tanık …’in zaman zaman sanık …’ın evine gelmesi nedeniyle de sanıklar ve inceleme dışı sanık … ile maktul arasında husumet oluştuğu, olay tarihinde de tanık …’in babası olan sanık …’ın evinde bulunduğu ve maktulün kendisini sürekli arayarak evine dönmesini istediği, sanık …’ın savunması ile olay günü kendi evinde bulunan tanıklar Havva, Sakine ve …’in aynı doğrultudaki beyanlarından anlaşıldığı üzere maktulün 16.56-17.12 saatleri arasında birkaç kez aradığı tanık …’e ve telefonu alan sanık …’a sinkaflı sözlerle hakaret ederek kendilerini öldüreceğinden bahisle tehditte bulunduğu, aynı şekilde olay günü bulunduğu …’dan …’a gelmekte olan inceleme dışı sanık …’i de birçok kez arayan maktulün görüşmek istediğini söyleyerek sinkaflı hakaretlerde ve ölüm tehditlerinde bulunduğu, bu hususun inceleme dışı sanık … ile adı geçenin …’a geldiği araçta bulunan tanık …’ın beyanları ile doğrulandığı, saat 19.32’de gerçekleşen bu görüşmeden hemen sonra inceleme dışı sanık …’in, kardeşi olan sanık …’le telefon görüşmesi yaptığı, bu görüşmenin ardından ise sanık …’in sırasıyla kardeşi olan inceleme dışı sanık …, çalışanı olan inceleme dışı sanık … ve inşaatlarında demir işleri yapan inceleme dışı sanık …’u aradığı, söz konusu telefon görüşmeleri sonucunda sanık … ile adı geçen inceleme dışı sanıkların . Kavşağı civarında buluşarak inceleme dışı sanık …’i beklemeye başladıkları, PTS kayıtlarına göre inceleme dışı sanık …’in saat 21.45’de … iline giriş yaptığı ve adı geçenlerle buluştuğu, inceleme dışı sanık …’in 34 B.. 09, sanık …’in ise .. plakalı araçlarıyla diğer inceleme dışı sanıkları da alarak olayın meydana geldiği Deniz Apartmanı otoparkına saat 22.11 sıralarında giriş yaptıkları, HTS kayıtlarına göre burada bulundukları sırada inceleme dışı sanık …’in saat 22.14’de maktulü aradığı, güvenlik kamerası kayıtlarına göre de sanık … ile inceleme dışı sanık …’nın saat 22.16’da . Apartmanı’na girdikleri, kamera kayıtlarına göre maktulün de saat 22.24’de kullandığı … ile . Apartmanı’nın giriş kapısının önüne geldiği ve aracın şoför kapısından inerek apartmana girdiği, maktulün aracını gören inceleme dışı sanık …’nın asansörle sanık …’ın oturduğu 8 ve 9. katlardaki dubleks daireye çıktığı, 05.06.2017 tarihli inceleme raporuna göre 0,69 promil alkollü olduğu anlaşılan maktulün hatayla tanık …’ın ikamet ettiği 7. kat 15 numaralı dairenin zilini çalarak doğrudan salona yöneldiği, tanık …’ın kızının “Beyefendi içeriye ayakkabıyla giriyorsunuz!” demesi üzerine maktulün “Ben girerim!” şeklinde karşılık verdiğini, bir süre sonra yanlış eve geldiğini anlayan maktulün özür dileyerek sanık …’ın ikamet ettiği ve eşi olan tanık …’in bulunduğu 8. kata çıktığı, sanık …’ın savunması ve evde bulunan tanıkların beyanlarına göre maktulün yüksek sesle bağırarak kapıyı sert bir şekilde çaldığı ve tekmelediği, bir süre sonra kapıyı açan sanık … ile maktulün tartışmaya başladıkları, maktulün sanık …’ı yakasından tuttuğu, bu sırada bulundukları yere gelen inceleme dışı sanık …’nın maktulden sanık …’ı bırakmasını istediği, bunu gören maktulün apartmanın aşağı katlarına doğru ilerlediği, 6. kattaki 13 numaralı dairenin önüne gelen maktulün, inceleme dışı sanık …’in aracının torpido gözündeki silahı alarak merdivenlerden yukarı çıkmakta olan sanık … ile karşılaştığı ve burada inceleme dışı sanık … ile sanık … tarafından tabancayla ateş edilerek öldürüldüğü, güvenlik kamerası kayıtlarına göre bu olayın hemen sonrasında inceleme dışı sanıklar … ve …’ın saat 22.27’de otoparktan gelerek apartmana girdikleri, saat 22.30’da inceleme dışı sanıklar … ve Bora’nın apartmandan çıkarak otoparkta bekleyen inceleme dışı sanık … ile birlikte olay yerinden uzaklaştıkları, saat 22.32 sıralarında sanık …’ın apartman giriş kapısından çevreyi gözetleyerek tekrar içeri girdiği, saat 22.34 sıralarında inceleme dışı sanık …’in apartmandan çıktığı, ardından sanık …’ın tekrar apartmanın giriş kapısı önüne çıkarak çevreyi gözetlediği, saat 22.37 itibarıyla da sanık …’in apartmandan çıktığı, olay yerinde yapılan incelemede; maktulün cesedinin 6. kat 13 numaralı daire önünde bulunduğu, cesedin sağ el üst kısmında bir adet “Vzor70” marka, 7.65 mm çapında, horozu kurulu olmayan tabanca olduğu, söz konusu tabancanın mermi atım yatağının boş, şarjörü içinde ise 8 adet 7.65 mm çapında .yapımı fişek olduğunun tespit edildiği, olay yerinde 7.65 mm çapında boş kovana rastlanmadığı, ayrıca olay yerinde çok sayıda mermi isabeti olduğu tespit edilmekle birlikte bu isabet sayılarıyla uyumlu boş kovanın ele geçirilemediği hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
06.02.2017 tarihli “Olay Yeri – Ölü Muayene ve Otopsi Raporu”na göre; maktulün kesin ölüm sebebinin ateşli silah mermi çekirdeği ile oluşmuş kafa kemik kırıkları, kafa içi kanama ile beyin yaralanması olduğu, çene sağ yandan girip kafa arkası sol yan üstten çıkan bir adet mermi çekirdeğinin uzak atış mesafesinden atıldığı, vücuduna isabet eden diğer ateşli silah mermi çekirdeği ile av tüfeği olduğu değerlendirilen bölgelerdeki atış mesafesinin elbiseler üzerinde yapılacak incelemeler sonucunda tespit ettirilmesinin uygun olacağı, harici muayenede (1) numaradan giren ateşli silah mermi çekirdeğinin öldürücü nitelikte olduğu, (3), (5), (6), (9), (11) ve (13) numaralardan giren mermi çekirdeklerinin yumuşak doku seyirli olup öldürücü nitelikte olmadığı,
Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığının 05.06.2017 tarihli ve 2017-692/488/496 sayılı raporuna göre; maktulün kanında 69 mg/dL etanol bulunduğu,
… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 08.02.2017 tarihli ve BLS-16-00636 sayılı raporuna göre; 7,65 mm çaplı, maktulun sağ elinin parmakları üzerinde bulunan tabancanın yarı otomatik Çekoslavakya yapımı CESKA(VZOR) marka tabanca olduğu, sanık … tarafından teslim edilen numarasız, sol yüzeyinde “. ibareleri bulunan tabancanın ise ses ve gaz fişeklerini patlatmak için imal edilmiş bir tabanca iken sonradan gaz dağılımını sağlayan namlusunun yerine 9×19 mm çap ve tipindeki ateşli silah fişeklerini atabilecek yivli setli uygun bir namlu monte edilmek suretiyle ateşli silah hâline getirilmiş yarı otomatik bir tabanca olduğu, atışlarına engel mekanik herhangi bir arızlarının bulunmadığı, birlikte gönderilen 15 adet fişekten 8 adedinin 7,65 mm, 7 adedinin ise 9 x 19 m çap ve tipinde olduğu, olay yerinden elde edilen 8 adet kovanın yapılan balistik incelemelerinde (5-3) tasnifli olarak iki gruba ayrıldıklarının ve iki ayrı ateşli silah ile atıldığının belirtildiği, yine 3 adet kovan, bir adet deforme mermi çekirdeği ve 6 adet mermi çekirdeği gömleği parçasının, sol yüzeyinde “Sig Sauer P250” ibaresi bulunan numarasız yarı otomatik tabanca ile atıldıklarının, 5 adet kovanın inceleme konusu tabancalardan atılmadığının ve faili tespit edilemeyen olaylarla da irtibatının bulunmadığının bildirildiği,
… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 08.02.2017 tarihli ve SMS-KİM-17-00442 sayılı raporuna göre; sanık …’a ait svaplarda sağ el içinde atış artıklarının tespit edildiği, alınan beyanlarla günlük hayatında sağ elini kullandığı saptanan maktul …’ün ise sağ ve sol el içi ile sol el üstü svaplarında atış artıkları belirlendiği,
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 08.03.2017 ve 09.03.2017 tarihli iletişimin tespitine ilişkin cevabi yazılarının eklerinde yer alan CD’ler üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen tutanaklara göre; sanık …’in kullanımında olan 0532 … 68 48 numaralı GSM hattına ilişkin HTS kayıtlarında; olay tarihinde saat 13.48’de inceleme dışı sanık …’in sanık …’i aradığı, saat 15.48’de sanık …’in inceleme dışı sanık …’i aradığı, saat 17.46’da inceleme dışı sanık …’in sanık …’i aradığı, saat 18.48’de sanık …’in inceleme dışı sanık …’yı aradığı, saat 18.54’de sanık …’in inceleme dışı sanık …’i, saat 19.03’de inceleme dışı sanık …’yı, saat 19.03’de inceleme dışı sanık …’i, saat 19.05 ve 19.19’da ise inceleme dışı sanık …’ı aradığı, saat 19.23’de inceleme dışı sanık …’ın sanık …’i aradığı, saat 19.26’da inceleme dışı sanık …’nın sanık …’e mesaj attığı, saat 20.03’de inceleme dışı sanık …’in sanık …’i aradığı, saat 21.12’de sanık …’in inceleme dışı sanık …’i aradığı, saat 21.43 ve 22.03’de inceleme dışı sanık …’in sanık …’i aradığı, saat 22.08 ve 22.17’de sanık …’in inceleme dışı sanık …’i aradığı, maktulun kullandığı telefonun HTS analizinde inceleme dışı sanık … ile olay tarihinde 7 adet, tanık … ile 8 adet, katılan … ile de 12 adet görüşmesi olduğunun saptandığı, maktul ile annesi katılan … arasında saat 03:39, 11:55 ve 15:54’de görüşmelerin olduğu, maktul ile eşi tanık … arasında saat 16:56, 17:12 ve 17:12’de görüşmelerin olduğu, maktulün yukarıda belirtildiği şekilde saat 17:39’de inceleme dışı sanık … ile 353 saniyelik görüşme yaptığı, devamında saat 17:54’de tanık … ile 289 saniyelik görüşmesinin olduğu, saat 18:00’da inceleme dışı sanık … ile 530 saniyelik görüşmesinin olduğu, saat 18:09’da da inceleme dışı sanık …’i aradığı, saat 18:12’de tanık … ile görüştüğü, saat 18:29 ve 18:34’de katılan … ile görüştüğü, saat 18:41’de tanık … ile görüşmesinin olduğu, saat 18:50 ve 19:31’de katılan … ile görüşmelerinin olduğu, saat 19:32 ve 20:42’de inceleme dışı sanık … ile görüşmelerinin olduğu, saat 20:47’de tanık … ile, saat 21.20’de ise inceleme dışı sanık … ile görüşme yaptığı, bu görüşmenin 281 … sürdüğü, saat 22:00, 22:04, 22:05, 22:23 ve 22:24’de katılan …’nın maktul ile görüşmelerinin olduğu, saat 22:14’de inceleme dışı sanık …’in maktulu aradığı, son olarak katılan …’nın saat 19:09 ve 22:37’de inceleme dışı sanık … ile görüşmelerinin bulunduğu,
“Görüntü İzleme, İlişkilendirme, Araştırma Ve Tespit Tutanağı”na göre; Şükür Apartmanı’na ait kamera kayıtlarının yapılan incelemesinde; inceleme dışı sanıklar …, …ve … ile sanık … olduğu saptanan şahısların 55 B. 2.. ve 34 B.. 09 plakalı araçlarla olayın gerçekleştiği Deniz Apartmanı’na geldiklerinin, saat 22.16’da sanık … ve inceleme dışı sanık …’nın otopark içerisinden gelerek apartmana girdiklerinin, saat 22.24’de maktulün 55 .. 075 plakalı araçla yalnız başına gelerek. Apartmanı’na giriş yaptığının, saat 22.27 sıralarında inceleme dışı sanıklar … ve …’ın apartmana girdiklerinin, saat 22.30’da inceleme dışı sanık …’un . Apartmanı’nın önünden geçtiğinin, saat 22.30’da inceleme dışı sanıklar … ve Bora’nın apartmandan çıktıklarının, inceleme dışı sanık …’ın 302. Sokak üzerinde yürüdüğünün, inceleme dışı sanık …’nın ise otoparka gittiğinin, saat 22.32’de sanık …’ın apartman giriş kapısı önüne çıkarak çevreyi gözetleyip tekrar apartmanın içerisine girdiğinin, saat 22.34’de inceleme dışı sanık …’in hızlı bir şekilde apartmandan çıktığının, sanık …’ın tekrar apartmanın dışına çıkarak çevreye baktığının, saat 22.37’de ise sanık …’in apartmandan çıkış yaptığının saptandığı,
Anlaşılmıştır.
Katılan …; ağabeyi olan maktulün 3-4 yıl öncesinde “Demo Towers” isimli inşaatı yarım kalmış hâliyle satın aldığını ve inceleme dışı sanık … ile ortak olduğunu, tapuda inşaatın yarısının malikinin yengesi tanık … olduğunu, sonrasında ağabeyinin kendisine ait tapuları inceleme dışı sanık …’e devrettiğini, tanık …’in kendi üzerindeki daireleri inceleme dışı sanık …’e devrettiğini duyan ağabeyinin bu durumdan sonradan haberdar olması nedeniyle eşiyle sorunlar yaşadığını, daha sonrasında “İcon64” isimli sitenin inşaatına ağabeyiyle başladıklarını, inceleme dışı sanık …’in ağabeyini itibarsızlaştırmak ve kendisini küçük düşürmek için “İnşaat yapamaz, onun en büyük destekçisi benim, kendi başına … yapamaz!” şeklinde konuşmalarını duyduklarını, bunlardan dolayı ağabeyi ile inceleme dışı sanık … arasında telefonda tartışma ve karşılıklı hakarete varan konuşmalar olduğunu, “.”da tanık …’e daire sattıklarını, anılan şahsın ağabeyine 150.000 TL ödemede bulunduğunu, ancak evin satış senedi inceleme dışı sanık …’de olduğu için devrin sağlanamadığını ve senedin işleme konulmasından dolayı sorunlar yaşadıklarını, olay günü akşamüzeri araçla seyir hâlindeyken yanında bulunan maktulün, kayınbiraderi olan inceleme dışı sanık …’i aradığını, inceleme dışı sanık …’in maktule, babasının evinde olduğunu ve gelmesini söylediğini, maktulün de “Ben senin aile işlerinle mi uğraşacağım?” şeklinde karşılık verdiğini, inceleme dışı sanık …’in, yengesinin de beraberinde olduğunu söylemesi üzerine ağabeyinin kendisini araçtan indirerek olayın gerçekleştiği kayınbabası sanık …’ın evine gittiğini, maktulün konuşma sırasında “Senden korkan senin gibi olsun!” şeklinde bir söz sarf ettiğini,
Katılan …; oğlu maktul ile oğlunun kayınbiraderi olan inceleme dışı sanık … arasında ortak … yapmalarından dolayı ticari bağ bulunduğunu, maktulün inceleme dışı sanık …’den alacağının olduğunu, gelini olan tanık …’in bir yıl öncesinde boşanmak için dava açtığını, bu sırada üzerine kayıtlı olan gayrimenkulleri ağabeyine veya başka birine devretmiş olduğunu, bu nedenle sorunlar yaşadıklarını, olay günü saat 20.00 – 20.30 sıralarında tanık …’in kendisini arayarak maktul ile inceleme dışı sanık …’in tartıştıklarını söylediğini, gelinine eve geçmesini söylemesine rağmen kabul etmeyince bir süre sonra tekrar gelinini arayarak inceleme dışı sanık …’in telefonunu istediğini, inceleme dışı sanık …’i arayarak oğlunu sorduğunu, borcunu niçin ödemediğini ve senedi neden takibe koyduğunu sorunca; “Sen bizim işimize karışma!” şeklinde karşılık aldığını, yine inceleme dışı sanık …’in “Bu gece bir şey olmazsa yarına bu işi halledeceğim!” diye söz verir tarzda konuştuğunu, tanık …’e bilgi verip tekrar eve geçmesini istediğini ancak olumsuz yanıt aldığını, maktulün, evine gelerek katılan …’ı ve yeğenlerini aldığını, katılan …’ın anlattığına göre inceleme dışı sanık …’in yolda maktulü arayarak “Erkeksen gel karını al!” şeklinde beyanlarda bulunduğunu, katılan …’dan maktulün, eşini almaya gittiğini öğrenince maktulü arayıp gitmemesi gerektiğini söylediğini, maktulün ise “Ben karımı almaya gidiyorum anne, ne olacak her akşam alıyorum.” biçiminde karşılık verdiğini, konuşurken kapı vurulması veya silah patlamasına benzer bir ses duyduğunu ve görüşmenin sonlandığını, maktulü tekrar arayıp ulaşamaması üzerine inceleme dışı sanık …’i aradığını, inceleme dışı sanık …’in soluk soluğa kalmış bir vaziyette “…’ün işi bitti!” diyerek telefonu kapattığını,
Tanık … soruşturma evresinde; olay günü saat 22.20 sıralarında kapı zilinin çaldığını, içeriye tanımadığı bir erkek şahsın girdiğini, “Siz kimsiniz?” diye sorunca şahsın kendisini fark edip “Özür dilerim!” diyerek hızlıca geri döndüğünü, kapıyı kapatmasından kısa bir süre sonra kesintisiz bir şekilde 10 – 15 … boyunca silah sesi duyduğunu, seslerin farklı iki silahtan geldiği hissine kapıldığını, tüfek sesi olmadığını, saat 22.26 da arayıp 155’e olayı bildirdiğini, 8. katta oturan komşusu sanık …’ı aradığını, bir bayanın heyecanla “Yukarıya gelin!” dediğini hatırladığını, etrafı kontrol etmek için dışarı çıktığında 7 ve 8. kat arasındaki merdivenlerde takım elbiseli bir şahısla karşılaştığını, şahsın ellerinden tutarak “Bir şey oldu mu?” diye sorduğunu, 8. kata yöneldiğini, polislerin geldiğini gördüğünü, 6. katta yoğunluk oluştuğunu, 13 numaralı daire giriş kapısı önündeki merdiven sahanlığında yerde bir erkek şahsın silahla vurulmuş hâlde sırt üstü yattığını gördüğünü, adı geçenin sağ elinde bir tabanca olduğunu, bu şahsın olaydan önce yanlışlıkla evine giren şahıs olduğunu, eve girdiğinde elinde tabanca bulunmadığını, saat 22.47’de tanık Sakine’nin kendisini arayarak “Abi kapıdakiler polis mi? Korkuyorum!” diye sorması üzerine yukarı çıkarak kapıyı açtırdığını, sanık …’ın kapıda elinde silahla “Ben vurdum!” dediğini,
Yargılama evresinde ise; olay günü geceleyin saat 22.23 sıralarında kapının çalındığını ve içeriye bir şahsın girdiğini, kızının “Beyefendi içeriye ayakkabıyla giriyorsunuz!” dediğini, şahsın “Ben girerim!” şeklinde karşılık verdiğini ve ilerlediğini, gelenin maktul olduğunu anlayarak kendisine doğru yürüdüğünü, bu sırada yanlış eve geldiğini algılayan maktulün iki defa özür dileyerek gittiğini, bu zaman zarfı içerisinde maktulün elinde silah veya benzeri hiçbir şey olmadığını, açık vaziyetteki her iki elini de görebildiğini, sonrasında koridordan yoğun silah sesleri geldiğini, 155’i aradıktan sonra dairesinden dışarı çıkarak üst kata yani sanık …’ın ikametinin bulunduğu kata çıktığını, en üst kata kadar çıkıp inerken maktulün kardeşiyle karşılaştığını, şahsın ellerinden tutarak “Bir şey olmadı değil mi, söyle bana!” dediğini, kendisinin de “Bilmiyorum bakıyorum!” diye karşılık verdiğini, 6. kata yöneldiğinde tanık Sinan’ın kapısının önünde durduğunu ve hemen önünde zeminde maktulün sırt üstü yattığını gördüğünü, saat 22.47’de sanık …’ın kızı olan tanık …’ın aradığını, “Abi kapıyı açacağım, dışarıdakiler polis mi bilmiyorum, kapıya vuruyorlar, korkuyorum!” dediğini, polis memurlarına yardım ederek kapıyı açtırdığını, elinde silahla beraber görünen sanık …’ın “Ben yaptım, ben vurdum!” dediğini, sorulması üzerine; her ne kadar önceki ifadesinde silah seslerinin gelmesine kadar ki zaman içerisinde üst kattan herhangi bir gürültü, patırtı, küfürleşme sesi duymadığını belirtmiş ise de taraflar arasındaki aile meselesinden haberdar olduğu için olaylara müdahil olmak istemediğinden bu şekilde ifade verdiğini, maktul kendi evinden çıktıktan sonra yukarıdan sesler gelince kendisinin de kapısını açarak 7. kattan 8. kata yöneldiğini, 8. katta maktul ile sanık …’ın münakaşa ettiklerini, birbirlerine çok yakın durduklarını, her ikisinin elinde birer tabanca olduğunu, ancak tabancaları birbirlerine doğrultmadıklarını gördüğünü, sanık …’ın maktulü ikna etmeye çalıştığını, “Yapma oğlum, etme oğlum!” dediğini, adı geçenleri belirtilen şekilde görünce hemen evine dönüp polisi aradığını,
Tanık …; olay günü kızı olan tanık …’in rahatsız olması nedeniyle kendisini ziyarete gittiğini, saat 18:00 sıralarında maktulün tanık …’i aradığını, bir süre konuştuktan sonra kızının telefonu eşi olan sanık …’a verdiğini, maktulün sanık …’a yönelik “Seni vuracağım, öldüreceğim, seni de kızını da öldüreceğim!” şeklinde konuştuğunu duyduğunu, sanık …’ın maktule “Akıllı ol oğlum, niye böyle şeyler söylüyorsun?” dediğini, tanık …’in birkaç sefer çalmasına karşın telefonunu açmadığını, film izlerlerken evin kapısından “Güm güm!” diye ses geldiğini, damadı olan maktulün “Açın kapıyı!” diye bağırdığını, sanık …’ın elinde siyah renkli bir tabanca gördüğünü, tabancanın eşine ait olduğunu, kendisini iyi hissetmediği için ilaç almak amacıyla yatak odasına gittiğinde sayısını hatırlayamadığı silah sesi duyduğunu, silah seslerinin peş peşe geldiğini, kapının yanına gittiğinde eşinin kapıdan içeri girdiğini gördüğünü, bir şey söylemediğini, yirmi dakika sonra kapıyı tekmeleyen birinin “Aç kapıyı!” diye bağırdığını, kızlarının polisleri aradığını, bir süre sonra polislerin geldiğini, olayın neden kaynaklandığını bilmediğini, damadının agresif ve ağzı bozuk biri olduğunu,
Tanık …; saat 22.00 sıralarında abdest alırken kapının “Güm güm!” diye vurulduğunu, maktulün “Açın kapıyı! Hepinizi sinkaf edeceğim, hepinizi dağa kaldıracağım, öldüreceğim!” diye bağırdığını, bir süre kapıyı açmadıklarını, ağabeyi olan sanık …’ın o sırada evin içerisinden kapının dışında olan maktule gitmesi için yalvardığını, maktule ayılıp da gelmesini söylediğini, bir süre sonra sanık …’ın elinde koyu renkli bir tabanca olduğu hâlde kendisine engel olmaya çalışan kızların elinden kurtularak dışarı çıktığını, çıkmasıyla birlikte maktulün kendisini tutup dışarı doğru çektiğini, sanık … da anında kapıyı kapattığını, bir süre sonra silah patladığını, sanık …’ın içeri geldiğini ve “… vuruldu!” dediğini, ambulans ve polis çağırmalarını istediğini, hatta “Ben vurdum, ben vurdum!” dediğini,
Tanık …; eniştesi maktul ve ablası tanık …’in zaman zaman tartıştıklarını, eniştesinin ablasını evden kovup ölümle tehdit ettiğini, iki üç yıl öncesinde de … atarak ablasını darp ettiğini, eniştesinin ağzının bozuk olduğunu ve sürekli küfür ettiğini, kendi ailesiyle de problemler yaşadığını, ablasının olay günü kendilerine oturmaya geldiğini, maktulün yine kendisine küfür ettiğini söylediğini, akşam saatlerinde maktulün, ablasını aradığını, babası olan sanık …’la da görüştüğünü, maktulün sürekli olarak küfür edip tehditte bulunduğunu, saat 22.00 sıralarında evin kapsının çaldığını, “Aç aç kapıyı!” şeklinde bağırma sesi duyduğunu, sesinden gelenin eniştesi olduğunu anladığını, “Sizi öldürmeye geldim, ananızı avradınızı sinkaf edeceğim, göreceksiniz şimdi, hepinizi öldüreceğim! Adamlarım ve kardeşlerim var, aşağıdalar, evin etrafını çevirdiler!” şeklinde beyanlarla bağırdığını, babasının evin içerisinden kapının dışına doğru sürekli yalvardığını, “Yapma oğlum, git oğlum, yarın ayık kafayla konuşuruz!” dediğini, babasının kapıyı açtığını, kapı aralığından eniştesini gördüğünü, elinde silah olduğunu, büyük bir silah olmadığını, babasının elinde silahla dışarı çıktığını, kendilerinin de polisi aradıklarını, babası çıkmadan önce eniştesinin kapıyı ittirerek bağırıp çağırdığını, çıktıktan sonra gelen babasının “Polisi arayacağım. …’ü vurdum!” dediğini,
Tanık …; inceleme dışı sanık …’in eşi olduğunu, olay günü telefonla konuştuğu tanık Sakine’nin kendisine “Babam bizi korumak için …’ü öldürdü!” dediğini, olay öncesinde tanık …’de morluklar gördüğünü, kendisine açıklamasa da maktulden dayak yediğini anladığını, yine boşanma aşamasındaki tanık … bir gün eve çok kötü şekilde geldiğini, bunun üzerine kayınpederi olan sanık …’ın maktulü kastederek “Kızım bunu ben öldüreceğim, bunun ölümü benim elimden olacak!” dediğini tanık …’den öğrendiğini,
Tanık … …; üç yıl kadar önce müdürü olduğu bankadan kredisi olan .” isimli … yerinin devrini aldıktan sonra inceleme dışı sanık … ve eniştesi olan maktul ile tanıştığını, olay tarihinde saat 12.00 sıralarında inceleme dışı sanık …’le …’dan birlikte yola çıktıklarını, … yol ayrımına gelmeden bir müddet önce inceleme dışı sanık …’in telefonunun çaldığını, inceleme dışı sanık …’in kendisini arayan maktule “Sen hırsızsın, benden çaldın! Terbiyeli ol! Sen neden benim kızıma ve aileme küfür ediyorsun, benim kızım senin yeğenin değil mi?” dediğini, konuşmalarını duyamadığı maktulün bağırarak küfürler ettiğinin telefondan kulağına geldiğini, inceleme dışı sanık …’in bir süre konuştuktan sonra telefonu kapattığını, maktulün inceleme dışı sanık …’i sürekli aradığını, inceleme dışı sanık …’in kızına küfür edilmesi nedeniyle çok sinirlendiğini ve “Sen nasıl benim kızıma küfür edersin?” diyerek telefonu açtığını, her ikisinin de yüksek tonda ve sürekli küfürlü bir şekilde konuştuklarını, bir müddet sonra maktulün annesinin inceleme dışı sanık …’i aradığını, inceleme dışı sanık …’in “Oğlun benim kızıma ve bütün aileme küfrediyor, kendisine söyle terbiyesizlik yapmasın, ayrıca senet meselesi sorun değil, biz akrabayız, yarın …’ün kardeşi ofise gelsin ben kendisine senedi vereyim, benim başımı belaya sokmayın, oğlun herhâlde alkollü, ağzından ne çıktığını bilmiyor, kendisiyle konuş, onu sakinleştir, yanlış bir şeyler yapmasın!” dediğini, bir süre sonra maktulün tekrar araması üzerine gergin ve küfürlü bir şekilde konuştuklarını, maktulün “Sen şu an neredesin, bana yerini söyle! Bana plakanı ver, hangi arabayla geliyorsun?” şeklinde sorular sorduğunu,
Tanık …; eşi maktulun müteahhitlik yaparak geçimini sağladığını, sürekli geçimsizlik yaşadıklarını, eşinin ağzının bozuk olduğunu, kendisini ve ailesini tehdit ettiğini, açtığı boşanma davasından da eşinin tehditleri nedeniyle vazgeçtiğini, olay gecesi oturmak için babasının evine gittiğini, eşinin buradayken beş altı kez kendisini aradığını, her aradığında da öldürmekle tehdit ettiğini, “Senin ananı avradını sinkaf edeceğim, babanı sinkaf edeceğim!” şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, babası olan sanık … ile eşinin telefonda görüştüklerini, maktulün küfürlerine devam ettiğini, babasının maktulü yatıştırmaya çalıştığını, sonrasında eşinin annesi ve kardeşi ile görüşerek durumu anlattığını, ardından kapının “Güm güm!” diye çalmaya başladığını, “Açın kapıyı, çabuk açın!” şeklinde bağırma sesleri duyduklarını, babası kapıyı aralayınca maktulün elinde silah görerek kapıyı kapattıklarını, maktulün kapıyı tekmelemeye devam ettiğini, polisi aramaya çalışırlarken babasının elinde silah gördüklerini, durdurmaya çalıştıklarını ancak babasının dışarı çıktığını, dışarı çıktıktan bir süre sonra sayısını hatırlayamadığı silah seslerinin geldiğini, bir süre sonra babasının eve gelerek “Onu vurdum!” dediğini,
İnceleme dışı sanık …; olay günü sanık … ve diğer inceleme dışı sanıklarla buluştuktan sonra sanık …’ın ikametinin otoparkına girdiklerini, ayaküstü konuşurlarken morali bozuk olan inceleme dışı sanık …’in “Görüyor musun …bizim anamıza, avradımıza ve kızımız Ecem’e kadar sövdü!” dediğini, iki kardeşi konuşmaları için yalnız bıraktığını, 10-15 metre kadar geride durup otoparktan bahçe kısmına doğru geldiğinde maktulün aracının park hâlinde olduğunu gördüğünü, inceleme dışı sanık …’e ve sanık …’e yaklaşarak “… Abi gelmiş!” dediğini, aralarındaki sorunu bildiği için karşılaşmasınlar, olay büyümesin diye maktulü ikna etmek için apartmana tek başına girdiğini, asansöre yöneldiği sırada yukarıdan bağırma ve kapıya vurma sesleri duyduğunu, asansörle 8. kata çıktığını, sanık …’ın evinin kapısının açık olduğunu fark ettiğini, alt kattan bağırma sesleri geldiğini, maktulün “Hepinizi öldüreceğim, anasını sinkaf ettiklerim, sizin sinkaf ediciniz benim!” şeklinde küfür ettiğini duyarak sese doğru yöneldiğini, bu sırada sanık …’ın sesini duyunca birlikte olduklarını fark ettiğini, bir alt kata inince maktulün elleriyle sanık …’ın yakasından tuttuğunu gördüğünü, maktule “Yapma … Abi ayıp oluyor! Yaşlı adamı neden sürüklüyorsun?” dediğini, sanık …’ı maktulün elinden kurtarmak için çekince maktulün elinde siyah renkli ufak bir tabanca gördüğünü ve tabancanın maktul tarafından kendilerine doğrultulduğunu fark ettiğini, yukarı doğru çektiği sanık …’ın belinde silah olduğunu fark ederek silahı alıp manevra yaptığını, bu sırada maktulün bulunduğu yerden silah sesi gelince sanık …’ın belinden aldığı siyah renkli silahla maktule doğru geri çekilerek hatırlamadığı kadar ateş ettiğini, silahın tutukluk yaptığını, maktulün bulunduğu yerden mermi sesleri gelmeye devam edince üzerinde bulunan ruhsatsız “.” marka 9 mm çapındaki tabancayı çıkararak tekrar maktulün bulunduğu yere doğru ateş etmeyi sürdürdüğünü, maktulün elinde silah gördüğünü ancak ateş edip etmediğini fark etmediğini, maktulün 6. katta yere düştüğünü fark ettiğini, sanık …’in de aşağıdan yukarıya doğru geldiğini, elinde silah bulunduğunu, kendisi yukarıdan ateş ederken sanık …’in de aşağıdan ateş ettiğini, elinde bulunan “.” marka tabancayı olay yerinde bıraktığını, sanık …’ın belinden almış olduğu tabancayı ise beline takarak olay yerinden ayrıldığını,
İnceleme dışı sanık …; kardeşi olan sanık … ile birlikte “Yağız İnşaat” isimli firmanın sahibi olduklarını, inceleme dışı sanık …’nın, çalışanı olduğunu, eniştesi olan maktulün de kardeşleri … ve … ile inşaat işi yaptığını, eniştesinin 8-10 yıldır evli olduğu kardeşi tanık …’i zaman zaman evden attığını, ölümle tehdit edip kendisine hakaretlerde bulunduğunu, araya girerek aile düzenlerinin devamını sağladıklarını, kız kardeşinin boşanma davası açtığını ancak bildiği kadarıyla eniştesinin tehditleri sonrasında vazgeçtiğini, bu olaylar sırasında eniştesinin kendisini, babasını ve ailesini arayarak “Seni vuracağım, sizi yaşatmayacağım, ananı sinkaf edeceğim, seni karı yapacağım, sana etek giydireceğim, karını, kızını sikeceğim, i..e!” şeklinde küfürler ettiğini, kız kardeşinin aile yaşantısı bozulmasın diye şikâyette bulunmadığını, 03.02.2017 tarihinde …’ya gittiğini, burada kaldığı süre içerisinde eniştesinin kendisini birçok kez arayarak hakaret ve tehditte bulunmaya devam ettiğini, “…’a ne zaman geliyorsun seninle görüşeceğim!” dediğini, olay günü …’dan …’a gelirken maktulün kendisini arayarak “Seni sinkaf edeceğim, senin a..na koyacağım, seni öldüreceğim!” şeklinde sözler söylediğini, kendisinin de karşılık verdiğini, …’a bir saatlik mesafesi varken maktulün yeniden arayarak “Sen delikanlı değilsin, erkeksen .Cafe’ye gel burada konuşalım!” dediğini, ancak maktule “Seninle ne konuşacağım oraya gelip?” şeklinde karşılık verdiğini, bir süre sonra tekrar arayarak … yolunda olduğunu, kendisini beklediğini söylediğini, “Konuşacak bir şeyim yok!” diye karşılık verince de yanındaki bir şahsın telefonu alarak “… Bey neredeyseniz gelelim, sizinle görüşelim!” dediğini, sonrasında kardeşi olan sanık …’i arayarak olayı anlattığını, sanık …’in de “Abi sakın gitme, bu sana pusu kurar, kahpelik yapar!” dediğini, saat 22.00 sıralarında …’a geldiğini, sanık … ile . Mahallesi’nde buluştuklarını, sanık …’in yanında inceleme dışı sanık …’nın da bulunduğunu, ayaküstü sohbet ettikten sonra babası olan sanık …’ın ikametine geldiklerini, yolda da maktulü arayarak “Akşamın şerrinden sabahın hayrı iyidir, bu gece görüşmeyelim!” dediğini, otoparkta sohbet ederken 5-10 dakika kadar sonra inceleme dışı sanık …’nın “…’ün arabasını gördüm, gelebilir!” dediğini ve apartmana girdiğini, arkasından sanık …’in de aracının torpido gözünde bulunan kendi adına ruhsatlı “.” marka tabancasını alarak beline koyduğunu, “Kardeşim ne yapıyorsun, bu ne silahı?” diye sorduğunda “Ben senin için aldım, sen tabancaya elini sürme, bir şey olur diye aldım!” dediğini, sanık … apartmana girince arkalarından binanın önüne gittiğinde maktulün plakasını bilmediği aracının orada olduğunu gördüğünü, sanık … ve inceleme dışı sanık …’nın maktulden önce mi yoksa sonra mı apartmana girdiklerini hatırlamadığını, bir iki dakika kadar sonra apartmanın içerisinden arka arkaya tahminen 25-30 kez silah sesi duyduğunu, maktulün annesinin kendisini arayarak maktulü sorması üzerine “Mermi sesi duydum, ya senin anan ağlayacak ya benim anam ağlayacak!” dediğini,
İnceleme dışı sanık …; olay günü ağabeyi sanık …’in saat 20.30 – 21.00 sıralarında kendisini arayarak maktulün ağabeyleri inceleme dışı sanık …’i arayıp hakaret ve tehditte bulunduğunu söylediğini, bununla ilgili olarak görüşme talebinin olduğunu, yanında inceleme dışı sanık … da olduğu hâlde buluştuklarını, sanık …’e tatsızlık olmasın diye evdekileri kendilerine ve yakın akrabaya yönlendirmeyi teklif ettiğini, inceleme dışı sanıklar …ve Durmuş ile sanık …’le birlikte evin otoparkına geldiklerini, arkalarından ise yolda karşılaştıkları inceleme dışı sanık …’in geldiğini, inceleme dışı sanıklar Durmuş ve …’in kendi aralarındaki alacak meselesini görüştüklerini, yukarıdan silah sesleri geldiğini, amcasının kızı olan tanık Sakine’nin “Yetişin adam öldürüyorlar!” şeklinde feryat ettiğini, bu sırada inceleme dışı sanık … ile sanık …’in yanlarından uzaklaşmış olduklarını fark ettiğini, sonrasında inceleme dışı sanık … ile binaya girdiklerini, kilolu olması nedeniyle merdivenlerde tıkandığını ve daha fazla ilerleyemediğini, inceleme dışı sanık …’nın koşar adım aşağı indiğini gördüğünü, elinde bir şey olup olmadığının farkında olmadığını, “… Amca’ya, bana silah çekti, vurdum onu!” diyerek kaçtığını, korkup heyecanlanarak kendisinin de inceleme dışı sanık …’nın peşine takıldığını, maktul ile ablası tanık … arasında ailevi sorunlar olduğunu duyduğunu,
İnceleme dışı sanık …; inceleme dışı sanık …’i 15 yıldır tanıdığını, inşaatlarında ferforje ve demir doğrama işleri yaparak geçindiğini, olay akşamı saat 20.30 sıralarında sanık …’i arayarak para lazım olduğunu söylediğini, “Bu konuyu ağabeyimle görüşürsün!” diye karşılık bulduğunu, saat 21.00 sıralarında ise inceleme dışı sanık …’i arayarak durumu anlattığında “…’a gelince bu konuyu konuşuruz!” cevabını aldığını, 15 dakika kadar sonra sanık …’in arayarak inceleme dışı sanık …’in …’a yaklaştığını ve buluşmak için kendisini… Kavşağı’na çağırdığını söylediğini, belirtilen yerde sanık …’i inceleme dışı sanık … ile birlikte beklerken gördüğünü, yanlarına gelen inceleme dışı sanık …’in “Eve gidelim sana para vereyim!” demesi üzerine sanık …’in kullandığı araca bindiğini, yanlarında inceleme dışı sanık …’ın da bulunduğunu, inceleme dışı sanık …’in kendilerini takip ettiğini, araçlardan sanık … ile inceleme dışı sanık … ve …’in inerek apartmanın önüne doğru yürüdüklerini, bu şahıslar gittikten 5-10 dakika sonra 8-10 kez silah sesi duyduğunu, araçtan çıkıp apartmanın önüne gittiğinde tanık .’nin “Polis çağırın!” diye bağırdığını duyduğunu, korktuğu için koşarak kaçtığını, koşarken yanında inceleme dışı sanık …’nın da bulunduğunu, ana caddeden sonra farklı yönlere kaçtıklarını, yolda telefonda sanık … ile birkaç kez görüştüğünü, “.’ü vurdum!” demesi üzerine .Çeşmesi’nin önünde buluştuklarını, “Niye vurdun?” diye sorunca sanık …’in, eniştesinin kız kardeşine kötü davrandığını söylediğini, sorulması üzerine sanık …’in ayrıca “… babamı vuracaktı, kapıyı tekmelemiş, ben de babamı vurmasın diye …’ü …ile beraber vurdum!” dediğini, bu hususu daha önce söylemeyi uttuğunu,
Beyan etmişlerdir.
Sanık …’ın müdafi huzurunda kollukta alınan ifadesinde; taşıma ve bulundurma ruhsatlı tabancasının olmadığını, evde oğlu olan sanık …’e ait 9 mm çaplı, markasını bilmediği taşıma ruhsatlı ve oğlu olan inceleme dışı sanık …’e ait olaydan sonra teslim etmiş olduğu “Sig Sauer” marka 9 mm çaplı tabancaların bulunduğunu, damadı olan maktulün hem kendisini hem de kızını tehdit ettiğini, kızı olan tanık …’in zaman zaman kendi ikametinde kaldığını ancak kocası tarafından zorla geri götürüldüğünü, kızının, açtığı boşanma davasından maktulün tehditleri sonrasında vazgeçtiğini, akşamleyin evde otururken damadının kızını aradığını, bir süre konuştuktan sonra telefonu kendisinin aldığını, maktulün telefonda “Sizin hepinizi öldüreceğim, sizin a…za koyacağım, hiçbirinizi yaşatmayacağım!” şeklinde tehditte bulunduğunu, evde kızları olan tanıklar … ve . ile eşi ve kız kardeşinin bulunduğu sırada kapının güçlü bir şekilde çaldığını, kapıyı yarım aralık açınca maktulü gördüğünü, belinde küçük kahverengi bir tabanca bulunduğunu, “Sizi öldüreceğim, hepinizin kafasını koparacağım şimdi, aşağıda adamlarım var, alıp geleceğim!” şeklinde bağırıp elini beline atınca kapıyı kapattığını, dürbünden bakınca maktulün aşağı doğru indiğini görünce oğullarına ait tabancaları beline taktığını, aşağı doğru inmeye başladığını, 6. katta elinde tabancayla maktulü gördüğünü, maktulün tabancayı kendisine doğrultması nedeniyle sanık …’e ait tabanca ile 13-14 kez ateş ettiğini, maktulün yere düştüğünü, ilk tabancanın mermisi bitince yere düşen damadının bulunduğu yere ikinci tabancayla 8-10 kez daha ateş ettiğini, tabancanın tutukluk yaptığını, bunun üzerine iki tabancayı da alıp eve çıktığını, tabancaları ailesinin görmediğini, birisini oturma odasının balkonundan evin karşısında bulunan inşaat, bahçe ve otoparkın bulunduğu yere doğru attığını, diğerini ise atmadığını ve polislere teslim ettiğini,
Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliğince yapılan sorgusu sırasında susma hakkını kullandıktan sonra yargılama evresinde ise; kızı olan tanık … ile maktulün 7 yıl kadar evli kaldıklarını, evliliklerinde sorun oluştuğu için kızının boşanma davası açtığını ancak bir süre sonra bundan vazgeçtiğini, maktul ile inceleme dışı sanık … arasındaki ticari sorunları bilmediğini, senet olay günü kendi evinde bulunduğu sırada tanık …’in, maktulün tekrar eski hâllerine döndüğünü ve evden kovulduğunu söylediğini, bir süre sonra telefonu çalan kızının konuştuktan sonra maktulün kendisiyle de konuşmak istediğini belirterek telefonu kendisine verdiğini, telefonu alır almaz maktulün küfürler ederek “Bu gece sizi evlerinizden alıp hepinizi öldüreceğim!” dediğini, maktulü “Yapma oğlum, etme oğlum!” diyerek yatıştırmaya çalıştığını, bir süre sonra inceleme dışı sanık …’in kendisini aradığını ve maktulün telefonda tehditler savurduğunu, gelince kendilerini halasına veya amcasına götüreceğini söylediğini, akşam çay içerken sanık … ile inceleme dışı sanık …’nın evine geldiklerini, “Siz daha hazırlanmadınız mı?” diye kendilerine kızdıklarını, yanlarında silah olmadığını, evde fazla kalmadan ikisinin de çıkıp gittiklerini, kıyafetlerini alıp aşağıya inmelerini söylediklerini, bir süre sonra kapının çaldığını, kapıyı biraz aralayıp zinciri takılı şekilde dışarı baktığında maktulü gördüğünü, maktulün küfürler ettiğini, ilk anda maktulde herhangi bir silah görmediğini, ancak “Hepinizi öldüreceğim, adamlarım aşağıda bekliyor! Oğulların nerede lan!” diyerek sağ elini beline atınca silahı olduğunu gördüğünü, kapadığı kapının dürbününden bakınca maktulün elinde silah ile merdivenin baş kısmına doğru gittiğini gördüğünü, o sıra tanık Sakine’nin odasına geçip sanık …’in ruhsatlı silahını aldığını ve belinin arka kısmına yerleştirdiğini, kapının dürbününden kimseyi göremeyince kapıyı açtığını, açar açmaz maktulün kendisini yakasından tutup merdivenlere doğru sürüklemeye başladığını, maktule kendisini bırakması için sürekli yalvardığını, maktulün elinde silahla kendisine “Sana etek giydireceğim, seni dağa kaldıracağım, çocukların gelsin seni kurtarsın!” dediğini, bu sırada inceleme dışı sanık …’nın yukarıdan maktule doğru “… Abi yapma, biz akrabayız!” diye bağırdığını, sonra gelip arka tarafından çekerek kendisini maktulden kurtardığını, kurtulduğu anda merdivenlerden yukarı evine doğru koşmaya başladığını, 7. katta takılıp düştüğünü, bu sırada yanında inceleme dışı sanık …’nın da olduğunu, maktulün kendilerine silah doğrultup, “Hepinizi öldüreceğim!” diyerek küfürler ettiğini, düştüğü merdivenden doğrulmaya çalışsa da bunu başaramadığını, silahı da gördüğü için olduğu yere yattığını, bu sıra silah sesleri duyunca elini beline attığını, ancak maktulü o anda görmediğini, silah sesleri bitince doğrulduğunu, aşağı indiğinde maktulü yerde sırt üstü yatar vaziyette ve elinde silah olduğu hâlde gördüğünü, inceleme dışı sanık …’nın elindeki silahı aldığını, sanık …’i de o sırada 5. kattan 6. kata çıkan merdivende elinde silah olduğu hâlde gördüğünü ve şok olduğunu, inceleme dışı sanık …’dan aldığı silah ile kesinlikle ateş etmediğini, çocuklarına maktulü kendisinin vurduğunu söyleyerek ambulans çağırmalarını istediğini, emniyetteki ifadesini inceleme dışı sanık … ve sanık …’i korumak amacıyla verdiğini,
Sanık …; ağabeyi olan inceleme dışı sanık … ile ortak … yaptıklarını, eniştesi olan maktulün şirketleriyle bir bağlantısının olmadığını, maktulle aralarında borç – alacak mevzularının da bulunmadığını, kız kardeşi tanık …’in evlendiğinden beri maktulle sorunlar yaşadığını, maktulün zaman zaman telefonda “Siz karışmayın bu işe, sizin de ananızı avradınızı sinkaf ederim, sizinle görüşeceğim, sizi öldüreceğim!” şeklinde hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, olay günü de maktulün ağabeyini arayarak benzer tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu inceleme dışı sanık …’den öğrenmesi üzerine arkadaşı olan inceleme dışı sanık …’yı telefonla aradığını, babası sanık …’ın maktul ile olan mevzularını bildiğinden dolayı adına kayıtlı .” marka tabancayı yanına almadığını, diğer inceleme dışı sanıklarla buluşarak babasının evinin bulunduğu apartmanın otoparkına geldiğini, inceleme dışı sanık …’le konuşmaya başladıklarını, bu sırada inceleme dışı sanık …’nın “. Abi geldi!” diyerek apartmandan içeri girdiğini, bunun üzerine inceleme dışı sanık …’in aracının torpido gözünde bulunan silahı alıp beline koyduğunu, koşarak apartmana girdiğini, giriş katta iken üst katlardan yani evlerinden bağırma sesleri duyduğunu, koşarak merdivenlerden yukarı doğru çıktığını, maktul ile babasının tartıştıklarını görmekle birlikte ne konuştuklarını duymadığını, maktulün elinde silah olup olmadığını görmediğini, silahlar patlamaya başlayınca inceleme dışı sanık …’in silahı ile babasını korumak için maktule hatırlamadığı kadar ateş ettiğini, inceleme dışı sanık …’nın da üst kattan maktule doğru ateş ettiğini, bir süre sonra maktulün yere düştüğünü, olayın şokuyla aşağı indiğini,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
Uyuşmazlık konularının ayrı ayrı değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
A. Sanık …’ın maktul …’na yönelik kasten öldürme suçunun sabit olup olmadığının değerlendirilmesi:
1. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
2. Somut Olayda Hukukî Nitelendirme
Sanık …’ın, sanık …’in babası; kızı olan tanık …’le evli maktul …’ün ise kayınbabası olduğu, maktulün olay tarihinden önce sanık … ve ağabeyi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte inşaat işi yaptığı, . Mevkii’ndeki dairelerin satışından kaynaklanan bedel maktule ödenmesine karşın inceleme dışı sanık …’in söz konusu satış ile ilgili verilen senedi alıcıya iade etmemesi nedeniyle inceleme dışı sanık … ve maktul arasında anlaşmazlık bulunduğu, yine maktulle yaşadığı ailevi problemler nedeniyle tanık …’in zaman zaman sanık …’ın evine gelmesi nedeniyle de sanıklar ve inceleme dışı sanık … ile maktul arasında husumet oluştuğu, olay tarihinde de tanık …’in babası olan sanık …’ın evinde bulunduğu ve maktulün kendisini sürekli arayarak evine dönmesini istediği, sanık …’ın savunması ile olay günü kendi evinde bulunan tanıklar ., . ve …’in aynı doğrultudaki beyanlarından anlaşıldığı üzere maktulün 16.56-17.12 saatleri arasında birkaç kez aradığı tanık …’e ve telefonu alan sanık …’a sinkaflı sözlerle hakaret ederek kendilerini öldüreceğinden bahisle tehditte bulunduğu, aynı şekilde olay günü bulunduğu.’dan …’a gelmekte olan inceleme dışı sanık …’i de birçok kez arayan maktulün görüşmek istediğini söyleyerek sinkaflı hakaretlerde ve ölüm tehditlerinde bulunduğu, bu hususun inceleme dışı sanık … ile adı geçenin …’a geldiği araçta bulunan tanık …’ın beyanları ile doğrulandığı, saat 19.32’de gerçekleşen bu görüşmeden hemen sonra inceleme dışı sanık …’in, kardeşi olan sanık …’le telefon görüşmesi yaptığı, bu görüşmenin ardından ise sanık …’in sırasıyla kardeşi olan inceleme dışı sanık …, çalışanı olan inceleme dışı sanık … ve inşaatlarında demir işleri yapan inceleme dışı sanık …’u aradığı, söz konusu telefon görüşmeleri sonucunda sanık … ile adı geçen inceleme dışı sanıkların . Kavşağı civarında buluşarak inceleme dışı sanık …’i beklemeye başladıkları, PTS kayıtlarına göre inceleme dışı sanık …’in saat 21.45’de … iline giriş yaptığı ve adı geçenlerle buluştuğu, inceleme dışı sanık …’in., sanık …’in ise . plakalı araçlarıyla diğer inceleme dışı sanıkları da alarak olayın meydana geldiği Deniz Apartmanı otoparkına saat 22.11 sıralarında giriş yaptıkları, HTS kayıtlarına göre burada bulundukları sırada inceleme dışı sanık …’in saat 22.14’de maktulü aradığı, güvenlik kamerası kayıtlarına göre de sanık … ile inceleme dışı sanık …’nın saat 22.16’da . Apartmanı’na girdikleri, kamera kayıtlarına göre maktulün de saat 22.24’de kullandığı … ile Deniz Apartmanı’nın giriş kapısının önüne geldiği ve aracın şoför kapısından inerek apartmana girdiği, maktulün aracını gören inceleme dışı sanık …’nın asansörle sanık …’ın oturduğu 8 ve 9. katlardaki dubleks daireye çıktığı, 05.06.2017 tarihli inceleme raporuna göre 0,69 promil alkollü olduğu anlaşılan maktulün hatayla tanık …’ın ikamet ettiği 7. kat 15 numaralı dairenin zilini çalarak doğrudan salona yöneldiği, tanık …’ın kızının “Beyefendi içeriye ayakkabıyla giriyorsunuz!” demesi üzerine maktulün “Ben girerim!” şeklinde karşılık verdiğini, bir süre sonra yanlış eve geldiğini anlayan maktulün özür dileyerek sanık …’ın ikamet ettiği ve eşi olan tanık …’in bulunduğu 8. kata çıktığı, sanık …’ın savunması ve evde bulunan tanıkların beyanlarına göre maktulün yüksek sesle bağırarak kapıyı sert bir şekilde çaldığı ve tekmelediği, bir süre sonra kapıyı açan sanık … ile maktulün tartışmaya başladıkları, maktulün sanık …’ı yakasından tuttuğu, bu sırada bulundukları yere gelen inceleme dışı sanık …’nın maktulden sanık …’ı bırakmasını istediği, bunu gören maktulün apartmanın aşağı katlarına doğru ilerlediği, 6. kattaki 13 numaralı dairenin önüne gelen maktulün, inceleme dışı sanık …’in aracının torpido gözündeki silahı alarak merdivenlerden yukarı çıkmakta olan sanık … ile karşılaştığı ve burada inceleme dışı sanık … ile sanık … tarafından tabancayla ateş edilerek öldürüldüğü, güvenlik kamerası kayıtlarına göre bu olayın hemen sonrasında inceleme dışı sanıklar … ve .ın saat 22.27’de otoparktan gelerek apartmana girdikleri, saat 22.30’da inceleme dışı sanıklar . ve.nın apartmandan çıkarak otoparkta bekleyen inceleme dışı sanık … ile birlikte olay yerinden uzaklaştıkları, saat 22.32 sıralarında sanık …’ın apartman giriş kapısından çevreyi gözetleyerek tekrar içeri girdiği, saat 22.34 sıralarında inceleme dışı sanık …’in apartmandan çıktığı, ardından sanık …’ın tekrar apartmanın giriş kapısı önüne çıkarak çevreyi gözetlediği, saat 22.37 itibarıyla da sanık …’in apartmandan çıktığı, olay yerinde yapılan incelemede; maktulün cesedinin 6. kat 13 numaralı daire önünde bulunduğu, cesedin sağ el üst kısmında bir adet “. marka, 7.65 mm çapında, horozu kurulu olmayan tabanca olduğu, söz konusu tabancanın mermi atım yatağının boş, şarjörü içinde ise 8 adet 7.65 mm çapında . yapımı fişek olduğunun tespit edildiği, olay yerinde 7.65 mm çapında boş kovana rastlanmadığı, ayrıca olay yerinde çok sayıda mermi isabeti olduğu tespit edilmekle birlikte bu isabet sayılarıyla uyumlu boş kovanın ele geçirilemediği hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmayan olayda;
Her ne kadar … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince sanık …’ın olayın hemen ardından alınan savunmasında suçunu ikrar etmesi, olay yerinde birden fazla silahtan atış yapılmış olduğunun belirlenmesi ve sanık … ile inceleme dışı sanık …’nın soruşturma evresinde suçun kendileri tarafından işlediğine ilişkin ikrarda bulunmaları karşısında, sanık …’ın süreç içerisinde değiştirdiği ifadelerinin kendisini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğu ve olaydan hemen sonra verdiği ifadesinin gerçeği yansıttığı, bu itibarla sanık …’ın da sanık … ve inceleme dışı sanık …’yla birlikte ateş ederek maktulün öldürülmesi eylemine iştirak ettiği gerekçelerine dayanılarak sanık …’ın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Soruşturma evresinde kendisine tabanca doğrultan maktule önce oğlu sanık …’in tabancasıyla 13-14 kez ateş ettiğini, bu tabancanın mermisinin bitmesi üzerine de inceleme dışı sanık …’in tabancasıyla yere düşen maktulün bulunduğu yere 8-10 kez daha ateş ettiğini ileri süren sanık …’ın sonraki ifadelerinde istikrarlı bir biçimde çocuklarını korumak amacıyla olayı üslendiğini ve yüklenen suçu işlemediğini savunması, uzmanlık raporlarına göre yalnızca sağ el içinde atış artığı bulunmasının, sanık …’ın yargılama evresindeki sanık …’nın elindeki tabancasını aldığı yönündeki ifadesiyle uyum göstermesi, sanık … ve maktulün münakaşa ettiklerini, birbirlerine çok yakın durduklarını ve her ikisinin de elinde birer tabanca olduğunu belirtmekle birlikte tanık …’ın yargılama evresindeki ifadesinde adı geçenlerin tabancalarını birbirlerine doğrultmadıklarını ve bu sırada sanık …’ın maktulü ikna etmeye çalışarak “Yapma oğlum, etme oğlum!” dediğini beyan etmesi, bu ifadenin sanık …’ın savunması ve aynı anda evde bulunan tanıklar Havva ve Sakine’nin beyanları ile doğrulanması, inceleme dışı sanık … ile sanık …’in maktule yalnızca kendilerinin tabancayla ateş ettiklerini belirtmeleri ve olay yerinde birden fazla sayıda tabancayla ateş edilmiş olmasının, inceleme dışı sanık … ile sanık …’in olayda kullandıkları silahları parçalayarak attıkları şeklindeki savunmaları da dikkate alındığında, mevcut deliler karşısında sanık …’ın da maktulün öldürülmesi eylemine iştirak ettiğini gösteren, şüpheden uzak, kesin nitelikte delilin elde edilemediği hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’ın maktule yönelik kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olmadığı kabul edilmelidir.
Ulaşılan sonuç karşısında sanık … hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; “Sanık …’ın sanık … ve inceleme dışı sanık … tarafından gerçekleştirilen kasten öldürme suçuna iştirak ettiği” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
B. Sanık … hakkında maktul …’na yönelik kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığının değerlendirilmesi:
1. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Haksız tahrik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümde yer alan 29. maddesinde;
“Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik; kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır (İzzet Özgenç, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi, Genel Hükümler, s. 412).
Yerleşmiş yargısal kararlar ve doktrinde yer alan baskın görüşlere göre, 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
a) Tahriki oluşturan bir fiil bulunmalı,
b) Bu fiil haksız olmalı,
c) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
d) Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
e) Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.
5237 sayılı TCK’da tahrikle ilgili olarak, 765 sayılı TCK’da yer alan ağır tahrik-hafif tahrik ayrımına son verilmiş ve tahriki oluşturan fiilin, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilmesi ve sanığın iradesi üzerindeki etkisi göz önüne alınarak maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Ceza Dairelerinin duraksamasız uygulamalarına göre; failin, ilk haksız hareketin mağdurdan veya maktulden kaynaklandığına ilişkin savunmasının aksinin ispatlanmaması durumunda, Kuşkudan sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanık yararına haksız tahrik hükümleri uygulanmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun çeşitli kararlarında tartışmasız olarak benimsendiği üzere, tahrik nedeniyle yapılacak indirimin oranı belirlenirken, haksız tahriki oluşturan hareketin işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları göz önüne alınıp değerlendirilmeli, eğer haksız hareket bu özellikleri itibarıyla yoğun ve önemli boyutlara ulaşmışsa ancak bu takdirde haksız tahrikin ağır ve şiddetli olduğu kabul edilmelidir.
2. Somut Olayda Hukukî Nitelendirme
Ayrıntıları ilk uyuşmazlık konusunda açıklandığı şekilde gerçekleşen olayda;
Her ne kadar … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince maktulün gerek olay yerine gelmeden önce yaptığı telefon görüşmelerinde kendisine ve ailesine gerekse olay yerine geldiğinde sanık …’in babası olan sanık …’a yoğun bir şekilde hakaret ve tehditlerde bulunduğu ve sanık …’in eylemi tahrik altında işlediği belirtilerek tahrikin nitelik ve boyutuna göre asgari oranda indirim yapılması gerektiğine karar verilmiş ise de;
Maktulün evlilikleri süresince sanık …’in kız kardeşi olan tanık …’e kötü davranması, iletişimin tespiti kayıtlarına göre maktulün olay tarihinde inceleme dışı sanık …’i yedi, tanık …’i ise sekiz kez arayarak tanık beyanları ile doğrulandığı üzere sanık … ve ailesine yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf etmesi, bu eylemlerin bir kısmının gece vakti, apartman içerisinde ve sanık … ile ailesinin komşularının duyabileceği şekilde gerçekleştirilmesi, tanık …’ın ifadesine göre sanık …’ın apartman dairesinin önüne geldiğinde maktulün elinde silah bulunması ve maktulün konut dokunulmazlığının ihlaline yol açacak biçimde sanık …’ın kapısını zorlayarak tekmelemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; maktulün haksız hareketlerinin, Ceza Genel Kurulunun yerleşik içtihatları ile benimsendiği üzere işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları itibarıyla yoğun ve önemli boyutlara ulaştığı, bu nedenle sanık … hakkında asgari orandan makul bir oranda uzaklaşılmak suretiyle indirim yapılması gerektiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla her iki uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının her iki uyuşmazlık konusu bakımından KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 20.05.2021 tarihli ve 5612-8506 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 12.06.2019 tarihli ve 469-1851 sayılı hükümlerinin, sanık …’ın sanık … ve inceleme dışı sanık … tarafından gerçekleştirilen kasten öldürme eylemine iştirak ettiğine ilişkin delil bulunmadığı hâlde yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi ve sanık … hakkında haksız tahrik nedeniyle asgari orandan makul bir oranda uzaklaşılmak suretiyle indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 15.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede; sanık …’ın maktule yönelik kasten öldürme suçunun sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık bakımından oy çokluğuyla, sanık … hakkında maktul …’na yönelik kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık bakımından ise oy birliğiyle karar verildi.