Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/227 E. 2023/40 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/227
KARAR NO : 2023/40
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ:Ağır Ceza

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmî belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıklar … ve …’nın, TCK’nın 158/1-d, 35/2 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay hapis ve 2.700 TL adli para cezası; aynı Kanun’un 204/1. maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, her iki suç bakımından TCK’nın 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına ilişkin … 14. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.05.2012 tarihli ve 302-144 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesince 23.11.2016 tarih ve 7225-8875 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 10.02.2022 tarih ve 8894 sayı ile; “…Sanıkların suçu inkâra yönelik savunmaları karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yol açmayacak şekilde ortaya çıkartılması için suça konu senet üzerindeki borçlu imzası ve yazıların sanıklar … ve … ile sanık …’ın savunmasında senedi kendisine verdiğini belirttiği …’in ya da …’in eli ürünü olup olmadığına ilişkin yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılıp Adli Tıp Kurumundan ekspertiz rapor alındıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu karar verildiği…” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 23.02.2022 tarih ve 2058-2950 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
… Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetinin 2008/4290 sırasında kayıtlı olan suça konu senedin incelenmesinde; düzenlenme tarihinin 08.11.2006, ödeme tarihinin 15.08.2007, tutarının 475.000 TL, alacaklısının sanık …, borçlusunun katılan … olduğu, senedin arka yüzünde sanıklar … ile …’nın adreslerini ve imzalarını içeren cirolarının bulunduğu ancak söz konusu ciroların tarih içermediği,
… 3. İcra Müdürlüğünün 28.03.2008 tarihli ve 3185 sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takipte ödeme emrine göre; alacaklının sanık …, borçluların katılan … ve sanık … oldukları, asıl alacağın 475.000 TL olduğu ve takip dayanağının suça konu senet olarak gösterildiği,
… 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/408 Esas sayılı dosyasının 18.09.2008 tarihli oturumunda; katılanın imza itirazının kabulüne, icra takibinin takibin durdurulmasına karar verildiği,
Katılan … vekili Av. …’in talebi üzerine Adli Tıp Kurumu emekli uzmanı grafolog bilirkişi . tarafından düzenlenen 02.04.2008 tarihli rapora göre; suça konu senet aslı ile katılanın imza örneklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesinde senet aslının sağ alt tarafında bulunan borçlu imzasının katılanın eli ürünü olmadığı,
… 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/408 Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Uzmanı bilirkişi Doç. Dr. . tarafından düzenlenen 21.07.2008 tarihli rapora göre; suça konu senet aslı ile katılanın imza örneklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesinde tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, senetteki borçlu imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla katılanın eli ürünü olmadığının kabulü gerektiği,
Soruşturma evresinde … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü-Grafoloji-Sahtecilik konularında uzman bilirkişi Dr.. tarafından düzenlenen 23.06.2010 tarihli rapora göre; suça konu senetteki borçlu imzasının, medarı tatbik el yazısı ve imzaları alınmış olan tanık … eli mahsulü olmadığı,
Sanık … müdafisi Av. …’un talebi üzerine doküman inceleme uzmanı ., adli bilim uzmanı . ile elyazısı ve doküman inceleme uzmanı . tarafından düzenlenen 01.10.2012 tarihli rapora göre; suça konu senet üzerinde katılan adına atfen atılı bulunan imza ile katılanın mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; karakteristik özellikler yönünden benzerlikler görülmüş olup senet üzerinde katılan adına atfen atılı bulunan söz konusu imzanın katılanın eli ürünü olduğu,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … aşamalarda; 02.04.2008 tarihinde Yeşilköy’de bulunan ev adresine gelen tebligat üzerine hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2008/3185 Esas sayılı dosyasında sanık … tarafından icra takibi yapıldığını öğrendiğini, ödeme emrine ekli bulunan 08.11.2006 tarihli ve 475.000 TL bedelli senette borçlu olarak isminin ve adresinin yazılı olduğunu gördüğünü, senetteki yazı ve imzaların kesinlikle kendisine ait olmadığını, sanıkları daha önceden tanımadığını, senetten dolayı maddi bir zararının olmadığını,
Tanık … aşamalarda; katılanın eşi olduğunu, sanık …’ı tanımadığını ve bu sanık ile … yeri kiralama konusunda görüşmediğini, bu konuda para da almadığını, eşinin yerine sahte imza atıp sanık …’a senet vermediğini, şahsi ve ticari çevresinden ailece ekonomik durumlarının iyi olduğunu bilen kişiler tarafından adres ve kimlik bilgilerinin verilerek sanıklara senet düzenlettirilmiş olabileceğini, gösterilen senet fotokopisindeki imza ve yazıların kendisine veya eşine ait olmadığını, eşinin imzasının taklit edilmeye çalışıldığını, senette eşinin isim ve adresinin doğru olduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık Tugay Tomay soruşturma evresinde; 2007 yılı Ağustos ayında Kapalıçarşı’da … yeri kiralamak istediğini, tanık …’in kiralık dükkânı olduğunu öğrendiğini ve kendisi ile görüştüğünü, anlaştıklarını ve aralarında adi bir sözleşme de yaptıklarını, sözleşmenin yanında olmadığını, nerede olduğunu da bilmediğini, bulursa getireceğini, tanık …’nin yıllık 75.000 TL kira, 400.000 TL de hava parası istediğini, 75.000 TL’yi nakit olarak verdiğini, ertesi gün tekrar tanık …’nin yanına giderek vermiş olduğu 75.000 TL’ye ilişkin bir belge almadığını söylediğini, tanık …’nin de Kapalıçarşı’da bulunan dükkânda 475.000 TL tutarındaki senedi dolu halde kendisine teslim ettiğini, tanığa 400.000 TL hava parasını vermemiş olduğunu, senette borçlu olarak katılan …’in ismini görünce tanık …’ye sorduğunda eşi olduğunu ve kendi üzerine bir malı olmaması nedeniyle daha sağlam olur diye senedi eşine imzalatıp verdiğini söylediğini, her ne kadar az önce tanık ile 2007 yılı Ağustos ayında anlaştıklarını ve senedi bu tarihte aldığını söylemiş ise de senedin 2006 yılı Kasım ayında düzenlenmiş gözüktüğünü, tarihleri karıştırdığını, hatırladığına göre dükkânı 2006 yılında kiraladığını, senedin ödeme gününün 2007 yılı Ağustos ayı olarak yazıldığını, 10-15 gün sonra dükkâna gittiğinde dükkânı başkasına kiraya verdiğini öğrendiğini, tanık …’nin 75.000 TL’yi ödeyeceğini söylediğini ancak ödemediğini, senedi kendisinden hayvan satın aldığı sanık …’ya ciro ederek verdiğini, senet arkasındaki ciro imzasının kendisine ait olduğunu, senedi sahte olarak düzenlemediğini, tanık …’in “75.000 TL’yi ödemezsek bu senedi kullanırsın.” dediğini,
Kovuşturma evresinde ise; tanık … ile.’da dükkân kiralama konusunda 2006 yılı Ekim – Kasım aylarında anlaşma yaptığını, tanığın bir ay içinde dükkânı teslim edeceğini söylediğini, 75.000 TL verdikten sonra aradan bir ay geçtiği hâlde tanığın dükkânı devredemediğini, her gün bir yalan söyleyerek oyaladığını, bu şekilde 5-6 ay geçtiğini, senedi yapmış olduğu bir ticaret neticesinde sanık …’ya ciro ederek verdiğini, tanık ile aralarında yapmış oldukları sözleşmeyi de bulduğunu, mahkemeye ibraz edeceğini,
Sanık … aşamalarda; hâlen …’ın … ilçesinde müteahhitlik yaptığını, daha önceden de tanıdığı ve ticari alışverişi olan sanık …’a yaklaşık 1,5 yıl kadar önce 300 adet kurbanlık büyükbaş hayvan sattığını, 475.000 TL alacağı olduğunu, sanık …’ın 75.000 TL ödeme yaptığını, 2007 yılının son aylarında. semtinde Tatilya Alışveriş Merkezinin önünde buluştuklarını, borcuna karşılık suça konu senedi ciro ederek verdiğini, senedi aldığında ödeme tarihinin geçmiş olduğunu, ancak alacağını başka türlü alma imkânı olmadığından kabul etmek zorunda kaldığını ve avukatı aracılığıyla senedi icraya koyduğunu, senedin arkasındaki isminin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ancak diğer yazıları kendisinin yazmadığını, senet borçlusunu tanımadığını, sanık … hakkında da icra takibi yaptığını ancak dolandırıcılıktan dolayı şikâyet etmediğini, niçin şikâyet etmediğini bilemediğini, kendisi ile halen görüştüğünü ve borcunu ödeyeceğini söylediğini,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Hukukî Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Somut Olayda Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Değerlendirme
Sanık …’ın, borçlusu katılan …, alacaklısı kendisi ve tutarı 475.000 TL olan suça konu senedin arkasına isim ve adresini yazıp imzalayarak diğer sanık …’ya verdiği, sanık …’ün de bu senede istinaden katılan … aleyhinde icra takibi başlattığı, katılanın imza itirazı üzerine … 2. İcra Mahkemesince alınan 21.07.2008 tarihli bilirkişi raporunda senetteki imzanın katılanın eli ürünü olmadığının kabulünün gerekeceğinin belirtilmesi üzerine 18.09.2008 tarih ve 2008/408 sayı ile itirazın kabulüne ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği olayda;
Katılan … ile eşi olan tanık …’in sanıkları tanımadıklarını ve suça konu senedi sanık …’a vermediklerini ifade ettikleri, Sanık …’ın tanık …’nin Kapalıçarşı’da bulunan dükkânını kiralamak konusunda tanık ile anlaştıklarını, tanık …’nin yıllık 75.000 TL kira ve 400.000 TL de hava parası istediğini, 75.000 TL’yi nakit olarak verdiğini, vermiş olduğu 75.000 TL ile henüz vermediği 400.000 TL karşılığında tanık …’nin suça konu senedi dolu hâlde ertesi gün kendisine teslim ettiğini, senedi eşine imzalattığını söyleyip “75.000 TL’yi ödemezsek bu senedi kullanırsın.” dediğini ancak dükkânı kendisine teslim etmediğini, suça konu senedi daha önceden borçlu olduğu sanık …’e verdiğini, sanık …’ün de sanık …’a kurbanlık büyükbaş hayvan sattığını ve 75.000 TL aldığını, kalan 400.000 TL için sanık …’ın kendisine suça konu senedi verdiğini savundukları, dosyada mevcut 02.04.2008 ve 21.07.2008 tarihli bilirkişi raporlarında sadece katılanın, 23.06.2010 tarihli bilirkişi raporunda ise tanığın imza örneklerinin mukayesesinin yapıldığı ancak tüm dosya kapsamına göre sanıkların imza ve yazı örnekleri ile katılanın ve tanığın yazı örnekleri üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı dikkate alındığında;
Adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm delillerin toplanması ve tartışılmasının zorunlu olduğu cihetle, öncelikle tanık …’nin Kapalıçarşı’da suç tarihi itibarıyla maliki olduğu veya kiralamak istediği bir … yerinin bulunup bulunmadığı ile bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde yıllık kira tutarı konularında araştırma yaptırılması, sanıkların birlikte hareket edip etmediklerinin belirlenmesi bakımından kendi aralarında yaptıklarını ifade ettikleri büyükbaş hayvan ticaretine dair belgelerin sorularak getirtilip incelenmesi, sanıkların, katılanın ve tanığın huzurda alınacak yazı ve imza örnekleri ile suç tarihine yakın tarihlerde resmî makamlara verdikleri el yazısı ve imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek suça konu senetteki yazı ve imzaların sanıkların, katılanın veya tanığın eli ürünü olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hükümler kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanıklar hakkında eksik araştırma ile karar verilmediği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 23.11.2016 tarihli ve 7225-8875 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3-… 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2012 tarihli ve 302-144 sayılı mahkûmiyet hükümlerinin, sanıklar hakkında eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.01.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.