Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/216 E. 2023/172 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/216
KARAR NO : 2023/172
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

İtirazname No : 2016/354344
YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 92-127

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık … hakkında katılan …’e yönelik kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında Beyşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesince 21.03.2016 tarih ve 156-139 sayı ile sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesince 29.06.2016 tarih ve 92-127 sayı ile sanığın beraatına, hükmün Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 09.11.2021 tarih, 10454-13950 sayı ve oy çokluğu ile onanmasına karar verilmiştir.
Daire Üyeleri … ve …; “Sanık … annesi …’un 2005 yılında sanığın halasının eşi olan müşteki … ile gayri resmi olarak evlendiği, sanığın bu tarihten itibaren annesi ile küs olduğu ve görüşmediği, olay tarihinde … ilçesinde ikamet eden sanığın kız kardeşi …’nin çocukları ile birlikte bayram nedeniyle annesi … ile müştekinin birlikte yaşadığı eve geldiği, geceleyin tanık …’nin çocukları ile kaldığı odanın camına birkaç kez taş atılması nedeniyle uyandıkları çocukların korkması nedeniyle tanık …’nin durumu annesi ve müştekiye bildirdiği daha sonra müşteki ile birlikte evin dışına çıktıkları, müştekinin evin etrafını kontrol edip tekrar eve döneceği sırada arkasından av tüfeği ile ateş edilmeye başlandığı tanık …’nin eve kaçtığı, birden çok av tüfeği ile ateş edilmesi nedeniyle müştekinin sırt, kalça ve bacaklarına çok sayıda saçma tanesi isabet ederek yere yığıldığı tanık …’nin silah sesleri üzerine dışarı çıkıp yaralı müştekinin yanına geldiği, silah seslerini duyan bazı tanıklarında olay yerine geldiği ancak müşteki ve tanıkların gece karanlığında ateş eden kişiyi görmedikleri olay yerinde 5 adet av tüfeği tapasının bulunduğu, müştekinin arkasından av tüfeğiyle 3-5 el ateş edildiğini beyan ettiği, müştekinin vücuduna isabet eden saçma taneleri nedeniyle ameliyata alındığı, incebağırsaklar, karaciğer ve böbreklerine isabet eden saçma taneleri nedeniyle sağ böbreğinin parçalandığı hayati tehlike geçirerek ve duyu organlarından birinin işlevini yitirecek şekilde, bacaklarına isabet eden saçma taneleri nedeniyle ise kemik kırıklarının hayati fonksiyonlarını ağır 4. derece etkileyecek şekilde yaralandığı anlaşılmıştır. Müştekinin ambulans ile hastaneye götürülürken sanığın annesi …’yi arayan Jandarma görevlilerin düzenlediği telefon görüşme tutanağına göre tanık …’nin oğlu …’ın kendisi ile 10 yıldır konuşmadığını … ile evlenmesi nedeniyle kendisine kin tuttuğunu, tek düşmanlarının oğlu … olup müştekiyi oğlu …’ın vurmuş olabileceğini belirttiği, alınan ifadelerinde de oğlunun kaldığı … köyünde …ın …’i vuracağım dediği şeklinde dedikodular çıktığını duyduğunu, oğlunun yaklaşık 10 yıldır eşine kin tuttuğunu beyan etmiştir. Sanık ile aynı köyde ikamet eden tanıkların beyanlarında tanık …’ın olay gecesi abisi …’ın aradığını, dayım vurulmuş diyerek müştekini vurulduğunu …’ın annesinin …’dan şüphelendiğini söyleyerek …’ın evde olup olmadığına bakmasını söylemesi üzerine …’ı aradığını daha sonra … ve …’ın birlikte …’ın evine gittikleri, kapıyı çaldıkları sanığa seslendikleri ancak kapının açılmadığını, daha sonra yakında bulunan …’ın evine gittikleri bir süre sonra sanığın evinden kapı sesi geldiğini duydukları ve bunun üzerine tekrar sanığın evine gittikleri kapıyı çalınca sanığın kapıyı açtığını ve sanığın altında eşofman üstünde başka bir şey olmadığını konuyu sorduklarında ise sanığın müştekiyi vurmadığını beyan ettiği, Tanık …’ın da benzer şekilde beyanda bulunduğu sanığın evinin kapısını 3 dakika kadar çaldıklarını ancak kapının açılmadığını daha sonra …’in evine gittiklerinin, burada 10 dakika kadar oturduktan sonra sanığın evinin kapısının açıldığını duydukları tekrar sanığın evine gittiklerini kapıyı çalınca sanığın kapıyı açtığını beyan ettiğini, sanık …’ın benzer şekilde safahatı anlattığı …’in vurulduğunu öğrenince daha önceki zamanlarda husumeti bulunan …’dan şüphelendikleri için sanığın evine bakmaya gittiklerini beyan etmişlerdir. Soruşturma sırasında sanığın Jandarmaya teslim ettiği olay günü giydiği giysilerde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen Jandarma Genel Komutanlığı Uzmanlık Raporu’na göre sanığın gömleğinden alınan svap üzerinde atış artıkları tespit edildiği, sanığın evinde bulunan av tüfeği ile olay yerinde bulunan deforme plastik av tüfeği tapaları hakkında düzenlenen uzmanlık raporuna göre av tüfeği ile plastik tapaların kalibre yönünden uygunluk gösterdikleri tespit edilmiştir. Sanığın babasının ölümünden sonra annesi …’nin halasının eşi olan müşteki … ile dini nikahla evlenmesinden dolayı husumet beslediği, olay tarihinden önceki zamanlarda köyde …’i vuracağı yönünde dedikodu olduğu, olaydan hemen sonra annesi …’nin müştekiyi sanığın vurmuş olabileceğini başka düşmanlarının bulunmadığını beyan ettiği, müştekininde sanıktan başka husumeti olduğu kimsenin bulunmadığını kendisini sanığın vurmuş olduğunu beyan ettiği, sanığın ikamet ettiği köydeki tanıklarından …’ın da sanığın müşteki ile husumeti olması nedeniyle olayı öğrenince sanıktan şüphelenip evine bakmaya gittiklerini beyan ettiği, tanıklar …, … ve …’nın sanığın evine gittikleri kapıyı çaldıkları, sanığa seslendikleri kapıyı açan olmadığı, daha sonra …’in evine gittikleri bir süre burada oturdukları ve ardından tekrar sanığın evine gelip kapıyı çaldıkları sanığın kapıyı açtığı, sanığın olay günü giydiği gömlekte uzmanlık raporuna göre atış artıkları tespit edildiği sanığın evinde bulunan av tüfeği ile olay yerinde bulunan plastik av tüfeği tapalarının kalibre yönünden uyumlu oldukları nazara alındığında sanığın müştekiye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği anlaşıldığı,” düşüncesi ile karşı oy kullanmışlardır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.12.2021 tarih ve 354344 sayı ile; “…Sanığın babasından boşanan annesi …’nin halasının eski eşi olan katılan … ile dini nikahla evlenmesinden dolayı husumet beslediği, sanığın annesi olan tanık …’nin aşamalardaki anlatımlarından, sanığın olay tarihinden önceki süreçte …’i vuracağı yönünde köyde dedikodu olduğu, olaydan hemen sonra tanık …’nin katılanı sanığın vurmuş olabileceğini, başka düşmalarının bulunmadığını beyan ettiği, katılan …’ın da sanıktan başka husumeti olduğu kimsenin bulunmadığını, kendisini sanığın vurmuş olduğunu beyan ettiği, sanığın ikamet ettiği köydeki tanıklarından …’ın da sanığın katılan ile husumeti olması nedeniyle olayı öğrenince sanıktan şüphelenip evine bakmaya gittiklerini beyan ettiği, tanıklar …, … ve …’nın sanığın evine gittikleri kapıyı çaldıkları, sanığa seslendikleri kapıyı açan olmadığı, daha sonra …’in evine gittikleri bir süre burada oturdukları ve ardından tekrar sanığın evine gelip kapıyı çaldıkları sanığın kapıyı açtığı, sanığın olay günü giydiği gömlekte uzmanlık raporuna göre atış artıkları tespit edildiği sanığın evinde bulunan av tüfeği ile olay yerinde bulunan plastik av tüfeği tapalarının kalibre yönünden uyumlu olduğu ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, sanığın katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği, ” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.03.2022 tarih, 12958-1801 sayı ve oy çokluğuyla; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’a atılı suçun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
17.07.2015 tarihinde saat 02.55’te düzenlenen tutanakta; aynı tarihte saat 01.25 sıralarında … ilçesi, … Mahallesi’nde ikamet eden katılan …’ın silahla vurulması olayı ile ilgili yapılan araştırmada 112 ekiplerince … Devlet Hastanesine getirildiğinin, yanında refakatçi olarak gayri resmî nikâhlı eşi …’ın olduğunun tespit edildiğinin, telefonla yapılan görüşmede, kocasının kimin tarafından vurulduğunu bilmediğini, ancak oğlu sanık ile on yıldan beri konuşmadığını, katılan ile evlendiği için oğlunun kendisine kin beslediğini, tek düşmanlarının oğlu olduğunu ve katılanı onun vurmuş olabileceğini beyan ettiğinin belirtildiği,
17.07.2015 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında; aynı tarihte saat 01.15 sıralarında … Mahallesi’nde ikamet eden katılanın evinin önünde silahlı saldırıya uğradığı ihbarı üzerine saat 01.25 sıralarında olay yerine intikal edildiğinin, olayın … Mahallesi, … Sokak’ta meydana geldiğinin, katılanın yerde yaralı vaziyette yattığının, şuurunun kapalı olduğunun, 112 ekiplerince … Devlet Hastanesine kaldırıldığının, yapılan incelemede 5 adet av tüfeği tapası bulunduğunun, katılana ait … plaka sayılı aracın sol sinyal lambasında bir adet saçma deliği olduğunun, ön camında taş izi olduğunun, atılan 13×8 ebatlarında taşın aracın kaportasında bulunduğunun, katılana ait evde ve çevrede başka saçma izine rastlanmadığının, boş kartuşların bulunamadığının, olay yerinde ele geçirilen 5 adet tapanın muhafaza altına alındığının, olay yerinin krokisinin ve fotoğraflarının çekildiğinin, olayı gerçekleştiren şüpheli şahsı görenin olmadığının belirtildiği,
… Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 28.10.2015 tarihli raporda; katılanda ateşli silah yaralanması sonucu sol ulna üst uc parçalı kırığı sol radius alt uc parçalı kırığı saptandığının, geçirdiği yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte bulunduğunun, kırığın hayati fonksiyonlara etkisinin 3. (üç) derece olduğunun bildirildiği,
… Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen 08.02.2016 tarihli raporda; katılan hakkında … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 17.07.2015 tarihli genel adli muayene raporunda; ateşli silah yaralanması sonucu geldiğinin, vücudunun orta kısmında av tüfeği saçma yarasının bulunduğunun ve saçma tanelerinin en çok kalça üzerinde toplandığının, sol el ulna ile radius distatalinde ve humerus distalinde fraktürler olduğunun, testislerde, sol … mediasında ve sağ … lateralinde saçmalar tespit edildiğinin, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 28.10.2015 tarihli raporda; sol ulna üst parçalar kırığı, sol radius alt uç parçalı kırığı olduğunun, katılanın yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin, yaşamını tehlikeye soktuğunun, vücudunda kemik kırığına neden olup yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır (4/6) derecede olduğunun, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olduğunun belirtildiği,
Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 11.12.2015 tarihli uzmanlık raporunda; sanığa ait giysiler üzerinde herhangi bir delinmeye rastlanmadığının, gömlekten alınan svap üzerinde atış artıkları tespit edildiğinin belirtildiği,
Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 25.02.2016 tarihli uzmanlık raporunda; inceleme konusu av tüfeğinin yapılan teknik kontrol ve muayenesinde, emniyet sisteminin imal itibarıyla bulunmadığının, atışına mani mekanik herhangi bir arızasının olmadığının, inceleme konusu beş adet deforme av fişeği plastik tapası ile standartlara uygun 16 kalibre av fişeği içerisinden çıkartılan plastik tapanın ölçüm ve karşılaştırmaları neticesinde bunların 16 kalibre av fişekleri içerisinde bulunan plastik tapalar ile kalibre yönünden uygunluk gösterdiklerinin bildirildiği,
20.01.2016 tarihli ev arama ve el koyma tutanağında; usulüne uygun yapılan aramada sanığın evinde ruhsatsız ve seri numarası olmayan 16 kalibrelik tek kırma av tüfeği bulunduğunun belirtildiği,
Anlaşılmıştır.
Katılan … hastanede; 17.07.2015 tarihinde saat 01.00 sıralarında evinde bulunduğunu, kızı …’nin cama taş atıldığını söylediğini, bunun üzerine dışarıya çıktığını, aracının yanına vardığı esnada bir el av tüfeği sesi geldiğini, önce ayağından yaralandığını, yere düştüğünü, iki el daha ateş edildiğini, kalçasından ve karnından yaralandığını, havanın karanlık olması sebebiyle kimin ateş ettiğini görmediğini ancak …’ta ikamet eden …’ın eşi …’ın sanığa, “…’i bir ortadan kaldırmadınız, hâlen yaşatıyorsunuz.” dediğini duyduğunu, bundan dolayı sanıktan şüphelendiğini,
03.08.2015 tarihinde Kollukta; olay günü saat 01.00 sıralarında evinde yatarken misafir olarak evde bulunan kızı tanık …’nin yattığı odaya gelerek, “Baba dışarıdan cama taş atıyorlar. Çocuklarım korkuyor.” dediğini, bunun üzerine evin tüm ışıklarını yakarak kızı ile birlikte evin dışına yola çıktıklarını, evin sağına soluna baktığını, kimseyi görmediğini, sokak lambaları yanık olduğu için etrafın aydınlık olduğunu, saman balyalarının durduğu taraftan bir el silah sesi geldiğini, ilk atışta ayağından yaralandığını, yere düştüğünü, iki el daha silah sesi geldiğini, ateşin geldiği tarafa arkasını döndüğünü, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, yerdeyken ateş edilen istikamete doğru başını çevirdiğinde sanığı gördüğünü, sanığın ekili buğday tarlasına doğru kaçtığını, üzerinde ne olduğunu görmediğini, sanığın yüzünü net olarak gördüğünü, sanığın elinde eldivene benzer parlak bir cisim gördüğünü, tanık …’ya kendisini vuranın sanık olduğunu söylediğini,
Mahkemede; saat 01.00 sıralarında kızı tanık …’nin bulunduğu odanın camına üç dört kez taş atıldığını, bunun üzerine kızı tanık …’nin yanlarına gelerek, “Baba cama taş atılıyor, çocuklar korkuyor.” dediğini, tanığa “Kedidir korkmayın.” dediğini, 5-10 dakika sonra tekrar atıldığını, kızı tanık … ile birlikte dışarıya çıktıklarını ve camlara baktıklarını ancak kimseyi görmediklerini, eve geri dönerken kızı tanık …’nin kendisinden üç dört metre önde olduğunu, bu sırada ayaklarına av tüfeği saçma tanelerinin isabet ettiğini, yere yıkıldığını, bu sırada bir defa daha ateş edildiğini, ilk atışın dizinin altına geldiğini, üçüncü atışın sol böbreğine denk geldiğini, 5-6 kez ateş edildiğini öğrendiğini, yerdeyken … sesleri duyduğunu, baktığında sanığın yoldan ekin tarlasına doğru girdiğini gördüğünü, gerisini hatırlamadığını, gözünü hastanede açtığını, sanığı kesinlikle gördüğünü, ilk başta sanığın ismini tanık kızı …’nin abisi olduğu için telaffuz etmediğini, Jandarmaya ilk ifadesini verirken olayın şokunda olduğu için sağlıklı bir şekilde ifade veremediğini, sanıkla husumetinin olmadığını, sadece annesi ile evlendiği için sanığın halası olan ve kendisinin baldızı olan …’ın yaptırdığını düşündüğünü, sanığın halası … ile resmî olarak evli olduğunu ancak 2005 yılından beri görüşmediğini, resmî olarak boşanmadıklarını, olaydan sonra yanına gelenlere kendisini vuranı söyleyip söylemediğini hatırlamadığını, tanık …’ya sanığın kendisini vurduğunu söylediğini, üvey kızı yani sanığın ablası yanında bulunduğu için çekinerek sanığın ismini tam olarak tanık …’ya söylemediğini, evlendiklerinden beri sanıkla aralarında sorun olmadığını,
Tanık … Kollukta; katılan ile 2005 yılında imam nikâhı kıydıklarını, 2005 yılından itibaren … Mahallesi’nde ikamet ettiklerini, önceki eşinden 2 erkek, 1 kız çocuğunun bulunduğunu, 16.07.2015 tarihinde saat 20.00 sıralarında kızı tanık … ve katılan ile … ilçesine bağlı … Mahallesi’ne arkadaşlarına yemeğe gittiklerini, saat 24.00 sıralarında evlerine döndüklerini, kızı tanık …’nin … ilçesinde yaşadığını, bayram sebebiyle yanlarına geldiğini, gece kızı tanık …’nin yanlarına gelerek, “Baba pencereye vuran var. Ben korktum.” dediğini, katılanın hemen dışarıya çıktığını, kendisinin evin kapısında olduğunu, katılanın evlerinin önündeki yola çıkar çıkmaz 3 el silah sesi geldiğini, yerde yatan katılanın yanına gittiğini, 112 ve 156’yı arayıp bilgi verdiğini, daha sonra Jandarmanın geldiğini, 112 ekiplerinin katılanı … Devlet Hastanesine götürdüğünü, katılana nereden kimin ateş ettiğini görmediğini, ancak …’nın … ilçesi, … Köyü’nde oğlu sanığın katılanı vuracağı yönünde dedikodu çıktığını duyduğunu, sanığın 10 yıldır katılana kin tuttuğunu ancak tehdit benzeri herhangi bir olay olmadığını, katılanı sanığın vurduğundan şüphelendiğini,
Mahkemede; vurulma anını görmediğini, evin içerisinde olduğunu, katılan vurulduktan sonra dışarıya çıktığını, katılana “Kim vurdu?” diye sorduğunda, “…” dediğini,
Tanık … Kollukta; annesi tanık …’nin yaklaşık 10 yıl önce katılan ile imam nikahı kıydığını, birlikte … Mahallesi’nde yaşamaya başladıklarını, kendisinin … ilçesinde oturduğunu, bayram sebebiyle annesinin yanına geldiğini, saat 01.00 sıralarında cama şiddetli bir şekilde vurulduğunu, korkudan katılanın yanına gittiğini ve cama vurulduğunu söylediğini, katılan ile birlikte dışarıya çıktıklarını, katılan evin önündeki yola çıkar çıkmaz önce bir el silah sesi geldiğini, katılanın yere çöktüğünü, kendisine, “Kızım sen içeri gir.” dediğini, içeri girdiğinde arka arkaya birkaç silah sesi duyduğunu, katılanı yaralayanı görmediğini, şüphelendiği kimsenin de olmadığını,
SEGBİS ile Mahkemede; katılanın üvey babası, sanığın ise öz kardeşi olduğunu, olay tarihinde yatarken cama bir şeyler atıldığını, daha sonra annesinin ve katılanın yanına giderek cama bir şey geldiğini ve korktuğunu söylediğini, katılan ile dışarıya çıktıklarını, katılan yola çıktıktan sonra silah patladığını, çocukları korkmasın diye içeriye koştuğunu, katılanın vuran kişiyle ilgili bir şey söylemediğini, ateş eden kişiyi görmediğini, katılanın iyi bir insan olduğunu, kardeşi sanıkla görüşmediklerini,
Tanık … SEGBİS ile Mahkemede; sanığın teyzesinin torunu olduğunu, katılanın yaralanma olayını görmediğini, katılan hastaneden çıktıktan sonra ziyaretine gittiğini, kendisine ateş edeni görmediğini anlattığını, sanıktan hiç bahsetmediğini,
Tanık … Kollukta; katılanın komşusu olduğunu, evlerinin aralarının yaklaşık 90-100 metre olduğunu, olay anında evinde yattığını, dışarıdan gelen silah seslerine uyandığını, ortalama 5-6 el silah sesi duyduğunu, dışarı çıktığını, katılanın evinden sesler geldiğini, katılanın evine doğru gittiğini, katılanı yerde yatarken gördüğünü, katılanın vurulduğunu anladığını, “Kim yaptı?” diye sorduğunu, katılanın da, “Bilmiyorum, görmedim.” dediğini,
Tanık … Kollukta; katılanın hem kaynı hem eniştesi olduğunu, olay günü saat 02.00-02.30 sıralarında oğlu tanık … ile amcasının oğlu …’ın evine geldiklerini ve katılanın yaralandığını söylediklerini, katılan ile daha önceki zamanlarda aralarında husumeti bulunan sanıktan şüphelendikleri için evine gittiklerini, sanıkla evlerinin arasının yaklaşık 20 metre olduğunu, kapısını yaklaşık 3 dakika çaldıklarını, kapının açılmadığını, tanıklar … ve … ile eve döndüklerini, 10 dakika kadar oturduklarını, tanıkları uğurlarken sanığın evinin kapı sesini duyduklarını, tekrar sanığın evine gittiklerini, kapıyı çalar çalmaz sanığın açtığını, üzerinde kıyafet olmadığını, alt kısmında pijama olduğunu, sanığa katılanın vurulduğunu söyleyip kendisinin yapıp yapmadığını sorduklarını, kendilerine yapmadığını söylediğini,
Mahkemede; saat 02.30 sıralarında tanıklar … ve …’nın kendisini kaldırdıklarını, katılanın vurulduğunu ve sanıktan şüphelendiklerini söylediklerini, sanığın evine gittiklerini, kapıyı normal çaldıklarını, kapının açılmadığını, sanığın evi ile kendi evinin arasının 25-30 metre olduğunu, sanık kapıyı açmayınca geri döndüklerini, beş dakika evde durduklarını, tekrar sanığın evine gittiklerini, kapısını çaldıklarını, bu sefer sanığın kapıyı açtığını, sanığa durumu anlattıklarını, kendilerine, “Ben delimiyim, için rahat olsun. Ben vurmadım. Yapsam daha önce yapardım.” dediğini, sanığın altında pijama olduğunu ancak üstünde bir şey olmadığını, kendi evinden sanığın balkonunun ve kapısının göründüğünü, balkonun yanında da elektrik direği olduğunu, sanık dışarıdan gelseydi göreceklerini,
Tanık … Kollukta; katılanın vurulduğu akşam evinde yattığını, abisi …’ın arayarak, “Dayım vurulmuş.” dediğini, sanığın annesi sanıktan şüphelendiği için evde olup olmadığına bakmasını abisinin istediğini, amcasının oğlu tanık …’i aradığını, tanıklar … ve … ile birlikte sanığın evine gittiklerini, kapısını çaldıklarını, dışarıdan seslendiklerini, sanığın cevap vermediğini, evden ayrıldıklarını, tanık …’in evine gittiklerini, sanığın evinin kapısının açıldığını, hemen geriye dönüp sanığın evine gittiklerini, sanığın kapıyı açtığında üzerinde hiçbir şey olmadığını, altında ise pijama olduğunu, tanık …’in sanığa, “Katılan vurulmuş, sen mi vurdun?” diye sorduğunu, sanığın da “Hayır ben evde yatıyordum.” dediğini,
Mahkemede; sanığın kapıyı ilk çaldıklarında çıkmadığını, kapıda beklerlerken bir veya iki dakika sonra çıktığını, sanık dışarıdan gelmiş olsaydı göreceklerini, çünkü tanık …’in kapısının önünde olduklarını, sanığın uyuduğu için kapının sesini duymadığını söylediğini, sanığın panik hâlinde olmadığını,
Tanık … Kollukta; katılanın dayısı olduğunu, olay günü saat 01.30 sıralarında amcasının oğlu tanık …’nın kendisini aradığını ve sanıktan şüphelendiklerini söylediğini, “Tanık …’i de alalım sanığın evine gidelim.” dediğini, babası tanık … ile sanığın evinin arasının yaklaşık 20 metre olduğunu, sanığın kapısını yaklaşık 3 dakika çaldıklarını, kapıyı açmadığını, babasının evine geri gittiklerini, on dakika oturduklarını, babasının evinden tanıkla ayrılırken sanığın evinin giriş kapısının açıldığını duyduklarını, hava karanlık olduğu için sanığın evine girip çıktığını görmediklerini, tekrar sanığın evine gittiklerini, kapıyı çalar çalmaz açtığını,
Mahkemede; sanığın kapıyı ilk çaldıklarında açmadığını, tekrar babasının evine gittiklerini, 10-15 dakika sonra …’ye gidecekleri için dışarıya çıktıklarında bir kapı sesinin geldiğini, tekrar sanığın kapısına gittiklerini, sanığın kapıyı açtığını ve uyuduğunu söylediğini, babasının evine gittikleri sırada sanığın evde olduğunu ya da dışarıdan geldiğini söyleyemeyeceğini,
Tanık … Kollukta; saat 01.00 sıralarında tanık …’nin kendilerini arayarak, “… vuruldu. Yetişin.” dediğini, bunun üzerine eşi ile birlikte katılanın evine gittiklerini, katılanı evinin önünde yerde yatar vaziyette gördüğünü, katılana, “Abi ne oldu? Kim vurdu?” diye sorduğunu, katılanın da, “Şerefsiz 3 el ateş etti. Üçünü de isabet ettirdi.” dediğini, katılanın açıkçası kendisini vuran şahsı söylemediğini ve herhangi bir kişinin isminden bahsetmediğini,
Mahkemede; katılanın kendi kahvelerinde çalıştığını, saat 01.10 sıralarında katılanın vurulduğuna dair telefon geldiğini, olay yerine gittiğinde katılanın yerde yattığını, katılanı konuşturmaya çalıştığını ve “Kim vurdu? Nasıl oldu?” diye sorduğunu, katılanın, “O… çocuğu üç el attı. Üçünü de tutturdu.” dediğini, şoka girmesin diye katılanı konuşturduğunu, katılana tüfek mi tabanca mı diye sorduğunda kendisine ilk etapta, “tabanca” dediğini, arkasına baktığında tüfek saçmalarını gördüğünü, isim vermediğini, zaten isim verecek hâlde olmadığını, ilk gece karakola gittiklerinde tanık …’nin oğlu sanıktan bahsettiğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … Kollukta; annesi … ile babasından boşandığından beri konuşmadığını, daha sonra annesinin katılan ile evlendiğini duyduğunu, ne katılan ile ne de annesi ile görüştüğünü, yakın zamana kadar …’da çalıştığını, Temmuz ayının başlarında … Köyü’ne geldiğini, 16.07.2015 tarihinde saat 23.00 sıralarında köyün kahvesinden eve gelerek yattığını, 17.07.2015 tarihinde geceleyin amcasının geldiğini ve katılanın vurulduğunu söylediğini, amcasından sonra Jandarmanın geldiğini, kahveden geldikten sonra evinden çıkmadığını, evinde tek başına yaşadığını, katılanı kimin vurduğunu bilmediğini, adına kayıtlı av tüfeği veya silahın olmadığını,
Mahkemede; katılanın annesinin eşi olduğunu, katılanla görüşmediğini ve aralarında düşmanlık olmadığını, katılanı yaralamadığını, katılanın yaralandığı gün evinde olduğunu, yaralanma olayından sonra amcasının çocukları ile evine geldiğini, saat 23.00 sıralarına kadar kahvede olduğunu, daha sonra eve geldiğini, bir gün sonra bayram olduğu için uyuduğunu, karakol komutanının geldiğini, akşamüzeri giydiği gömleği komutana verdiğini, olay tarihinde kesinlikle herhangi bir düğüne veya ava gitmediğini, silah atılan bir yerde de bulunmadığını, gömleğinin üzerinden atış artığının çıkmasının mümkün olmadığını, 2005 yılında annesi ile babasının boşandığını, annesinin iki yıl sonra katılanla evlendiğini, katılanın halasının eski eşi olduğunu, bu nedenle onlarla görüşmediğini, evliliklerini doğru bulmadığını,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından gözönünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanık …’ın 24 yaşında olduğu ve … ili, … ilçesi, … köyünde ikamet ettiği, katılan …’in 56 yaşında olduğu ve sanığın halası … ile 03.04.1988 tarihinde resmî nikâhla evlendiği ve hâlen evli olduğu, sanığın annesi tanık …’un sanığın babasından boşandıktan sonra 2005 yılından itibaren katılan ile gayriresmî olarak … ilçesi, … Mahallesi’nde birlikte yaşadığı, sanık ve katılanın köylerinin arasının yaklaşık 9-10 km olduğu, sanığın halasının resmî nikâhlı eşiyle gayriresmî olarak birlikte yaşamasından dolayı annesi ile görüşmediği, 17.07.2015 tarihinde … ilçesinde ikamet eden sanığın ablası tanık …’nın çocukları ile beraber annesi tanık …’nin ve katılanın yaşamakta oldukları eve geldiği, geceleyin …’nin çocukları ile birlikte kaldıkları odanın camına birkaç defa taş atılmasından dolayı çocukları ile birlikte korkması sebebiyle durumu annesi tanık …’ye ve katılana söylediği, katılanın ve tanık …’nin evin dışına çıktıkları, katılanın evin etrafını kontrol edip eve döneceği sırada arkasından av tüfeği ile ateş edilmeye başlandığı, katılanın ayağından, kolundan ve karnından yaralandığı, saat 01.25’te 156’ya ihbarda bulunulduğu, saat 01.30 sıralarında olay yerine intikal edildiği, katılanın yerde yaralı vaziyette yattığı ve şuurunun kapalı olduğu, 112 ekiplerince … Devlet Hastanesine kaldırıldığı, olay yerinde yapılan incelemede 5 adet av tüfeği tapasının bulunduğu ancak boş kartuşların bulunmadığı, kolluk görevlilerince katılanın yanında refakatçi olarak bulunan tanık … ile yapılan telefon görüşmesinde, katılanın kimin tarafından vurulduğunu bilmediğini, katılan ile evlendiği için oğlu sanığın 10 yıldan beri kendisiyle konuşmadığını, kendisine kin beslediğini, katılanı sanığın vurmuş olabileceğini, katılanın olay esnasında yanında olan tanık …’nin aşamalarda ateş edeni görmediğini, katılan vurulduktan sonra yerde yatarken yanına gelen tanık …’ın katılana kendisini vuranı sorduğunda “Görmedim.” dediğini, tanık …’un ise katılanın isim vermediğini beyan ettikleri, katılanın vurulmasını haber alan tanık …’ın aynı gece amcasının oğlu olan tanık … ile birlikte sanığın eviyle yan yana oturan ve aynı zamanda sanığın amcası tanık …’nın babası olan tanık …’ın evine gittikleri, akabinde hep birlikte sanığın evine gidip kapısını çaldıklarında önce kapıyı açan olmadığını, tanık …’in evine döndüklerini, on dakika sonra tekrar sanığın evine gidip kapısını çaldıklarında üzerinde hiçbir şey olmayan altında ise eşofman bulunan sanığın kapıyı açtığını, durumu sorduklarında kendisinin yapmadığını söylediğini, sanık sonradan eve girseydi mutlaka göreceklerini ifade ettikleri, sanığın olay gecesi saat 02.30’da gözaltına alındığı ve evine gelen kolluk görevlilerine akşam giydiği kıyafetler olarak gömleğini ve kot pantolonunu kendiliğinden verdiği, sanığın gömleğinden alınan svap üzerinde atış artıklarının tespit edildiği, katılanın hastanede alınan ilk ifadesinde havanın karanlık olması nedeniyle ateş edeni görmediğini, 03.08.2015 tarihinde kollukta ve mahkemede alınan beyanlarında kendisini vuranın sanık olduğunu, hatta tanık …’ya da söylediğini, sanığın annesi ile evlendiklerinden beri sanıkla aralarında herhangi bir sorun olmadığını belirttiği, sanığın annesi tanık …’nin kolluktaki ifadesinde katılana ateş edeni görmediğini ancak oğlu sanığın katılanı vuracağı yönünde dedikodular çıktığını duyduğunu ve 10 yıldan beri oğlunun kendilerini tehdit etmediğini beyan ettiği, mahkemede alınan ifadesinde katılanın kendisini vuranın sanık olduğunu söylediğini bildirdiği, olaydan yaklaşık altı ay sonra 20.01.2016 tarihinde sanığın evinde yapılan aramada bir adet av tüfeği ele geçirildiği, 25.02.2016 tarihli uzmanlık raporuna göre olay yerinde bulunan deforme av fişeği plastik tapası ile arama sonucunda ele geçirilen av tüfeğinin içindeki standartlara uygun 16 kalibre av fişeği içindeki plastik tapanın sadece kalibre yönünden benzerlik gösterdiğinin tespit edildiği, HTS kayıtlarından herhangi bir sonuç elde edilemediği, sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında olay gecesi saat 23.00’e kadar köyün kahvesinde oturduğunu ve daha sonra evine gelip yattığını savunarak üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği olayda;
Katılanın ilk aşamada sıcağı sıcağına alınan ifadesinde havanın karanlık olması nedeniyle kendisini vuranı görmediğini belirtmesi, daha sonraki geliştirdiği ifadelerinde ise kendisini vuranın sanık olduğunu söylemesi, 2005 yılından beri gayriresmî olarak birlikte yaşamaları nedeniyle sanığın kendilerine husumet beslediğini iddia eden katılan ve tanık …’nin aynı zamanda bugüne kadar sanığın kendilerini tehdit etmediğini ve aralarında herhangi bir sorun yaşanmadığını da beyan etmeleri, dinlenen tanıkların hiçbirinin görgüye dayalı bilgilerinin olmaması, sanığın olaydan hemen sonra evine gelen kolluk kuvvetlerine akşam giydiği eşyaları kendiliğinden vermesi, gömlekte çıkan atış artıklarının her zaman tek başına sağlıklı sonuçlar vermemesi nedeniyle yan delil niteliğinde olması, olaydan altı ay sonra sanığın evinde ele geçirilen tüfeğin olay yerinde bulunan 5 adet deforme av fişeği plastik tapası ile sadece kalibre yönünden uygunluk göstermesi hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçunu işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.