YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/193
KARAR NO : 2022/508
KARAR TARİHİ : 04.07.2022
Mahkemesi:Ağır Ceza
Sanıklar … ve …’in suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan beraatlerine ilişkin … (Kapatılan) 14. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK nın 250. maddesi ile görevli) verilen 27.09.2006 tarihli ve 160-167 sayılı hükümlerin, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince 22.11.2011 tarih ve 9626-28894 sayı ile;“Sanıklar … ve …’in öncülüğünde bir araya gelen diğer sanıklar …, … ve …’in, … Otogar çıkışında gayriresmî taksi durağı oluşturup, durağı kullanan taksi şoförlerinden sanıklar … ve … aracılığı ile durak parası adı altında haftalık para toplayarak haksız çıkar sağladıkları, anılan durağın yasal bir durak olmadığının taksi şoförleri tarafından da bilinmesine rağmen, otogar çıkışı olan durağın müşteri potansiyeli yüksek olması nedeniyle, durağı kullanarak yolcu alabilmek için ilk etapta talep edilen parayı ödemeye rıza gösterdikleri, fakat parayı ödemeyip veya geciktirdiklerinde, sanıklar tarafından tehdit veya cebir kullanılmak suretiyle paranın tahsili yoluna gidildiği, yapılan ihbarlar üzerine başlatılan soruşturma sonrasında sanıkların yakalanma anlarına kadar eylemlerine devam ettikleri; işin organizasyonu ve paraların toplanması noktasında işbirliği ve eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket ettikleri, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile … ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olduğu; ihbar tutanakları, … Belediye Başkanlığı İktisat ve Küşat Müdürlüğü ile … Trafik Şube Müdürlüğü’nün …’da bulunan resmî taksi duraklarına ilişkin yazıları, müşteki ve tanık anlatımları ile bu anlatımları doğrulayan sanık …’ın savunması ve sanıklar …, …, … ve …’ın iletişim tespit tutanakları ile tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; sanıklar … ve …’in suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 220/1. madde ve fıkrasına, sanıklar …, …, … ve …’ın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan anılan maddenin 2. fıkrasına, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden sanık …’in de aynı maddenin 7. fıkrası delaleti ile 2. fıkrasına göre cezalandırılmaları yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen, ‘Sanıklar arasında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradesinde devamlılık saptanmadığı’ gerekçesine dayanılarak beraatlerine karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
… (Kapatılan) 14. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK’nın 250. maddesi ile görevli) 02.05.2012 tarih ve 300-71 sayı ile sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan yapılan yargılamaya ilişkin dosyanın bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, bozmaya uyan . 8. Ağır Ceza Mahkemesince 09.02.2016 tarih ve 123-36 sayı ile, sanıklar … ve …’in suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan TCK’nın 220/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık …’in teşebbüs aşamasında kalmış nitelikli yağma suçundan TCK’nın 149/1-f, 35/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar … ve …’in teşebbüs aşamasında kalmış nitelikli yağma suçundan TCK’nın 220/5. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 149/1-f, 35/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar …, …, …, …, … ve …’in nitelikli yağma suçundan TCK’nın 149/1-a-c-f ve 62. maddeleri uyarınca 5’er kez 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve tüm sanıkların TCK’nın 53 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiş, bu hükümlerin sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 25.10.2021 tarih ve 550-16257 sayı ile onanmasına karar verilmiş,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 30.12.2021 tarih ve 148596 sayı ile;“…Somut olaya bakıldığında ise, sanıkların sayısı örgüt kurmaya yeterli olsa da, toplanan delillerden sanıklar arasında hiyerarşik bir bağ bulunduğu veya suç işleme iradelerinde devamlılık bulunduğu kabule elverişli değildir. Ceza yargısında şüphenin sanıklar lehine yorumlanması, evrensel hukukun vazgeçilmez ve değişmez ilkesidir.
Dolayısıyla; sanıklar … ve .hakkında suç örgütü kurma ve örgüt yöneticiliğinden mahkûm edilmesine yetecek derecede dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle bu sanıklar yönünden kurulan hükümlerin bozulması gerektiği düşünülmektedir.Sanıklar …, … ve . hakkında mağdur .’a yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına, sanıklar …, …, …, . …, …, … hakkında mağdurlar …, ., …, … ve .’e yönelik yağma suçundan mahkûmiyetlerine yönelik onama kararına karşı itirazlarımıza gelince;Sanıklar …, … ve … hakkında mağdur … Duran’a yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına ilişkin olarak;Müşteki … . 06.06.2005 tarihli Doğancılar polis merkezinde verdiği ifadesinde:… … Otogar iskele durağında 34 TJY 71 plakalı ticari taksi çalıştırdığını ve durağın 2005 yılı Mayıs ayı sonunda kapatıldığını ve iptal edildiğini buna rağmen 06.06.2005 günü saat 09.00 sıralarında sanık …’in yanına geldiğini benden durak parası istediğini durağın levhasının söküldüğünün Belediye tarafından iptal edildiğini söylemesi üzerine de …’in bana ‘Parayı veriyorsan ver vermiyorsan burayı terk et git’ diye tehdit ettiğini, sanığın haksız yere para istediğini şikâyetçi olduğunu söylediği,07.06.2005 tarihinde Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde: ‘…, …, …, … ve isimli şahısların durak sahibi olarak bildiğini ve daha sonra bu durağı gayri yasal olarak çalıştırdıklarını öğrendiğini kendisinden para istendiğini mal sahibi olmadığı için karşı çıktığını bilahare bu kişilerin şoförlerden para toplamaya başladığını 05.06.2005 günü saat 09.00 sıralarında … iskele durağında müşteri beklediği esnada …’in gelerek ‘Bizim kurallara uyar istediğimiz parayı ödersiniz ya da sizi burada çalıştırmam’ diye tehdit ettiğini ve kendisinin de buna karşı çıktığını yapacak başka bir işinin olmadığını söylediğini ve kendisinin de bu duraktan kovulduğunu ancak bilahare tekrar gelerek … yerinde çalışmaya devam ettiğini’ ifade ettiği,
14 Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/160 esas sayılı dava dosyasında 17.03.2006 tarihli duruşmasında verdiği ifadesinde;‘Sanık … durak parası toplamak için yanıma geldiğinde cebimden paramı zorla almadı, durak parası istedi ancak ben vermedim…şikâyetçi değilim’ şeklinde beyanda bulunduğu,Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında mağdurlar …, , …, … ve ‘e yönelik yağma suçundan mahkûmiyetlerine yönelik hükümlerin onanmasına ilişkin olarak;Müşteki …’ın 26.05.2015 tarihli duruşmada alınan beyanında:‘1996 yılında … … otobüs garajının bulunduğu yerde taksi durağı mevcuttur ben bu taksi durağında bir başkasının oflu lakaplı birisinin yani .’ın ticari taksisinde şoförlük yapardım ve söz konusu taksi durağında kalır müşteri alırdım, bahse konu durağı … ile … işletmekteydiler, yani durak sahibiydiler onlara haftalık cüzzi bir ücret öderdik bu ücrette çay şeker gibi zorunlu durak masraflarıdır, yani bu durakta çalışabilmek için özel olarak para vermedim, her ne kadar hazırlıktaki ifadesinde …’den bahsediyorsam da ben İbrahim Gümüştekini hiç görmedim parayı genelde şahıslara kendim verirdim kimse benden zorla para tahsil etmemiştir kimseden şikâyetçide değilim benden alınan paraların geri iade edilmesini istemiyorum gerek yok bunlar çay şeker parasıydı kimseden şikâyetçi değilim katılma talebimde yoktur.’ şeklinde beyanda bulunduğu,Müşteki … 06.06.2005 tarihli . polis merkezinde verdiği ifadesinde:
‘… … Otogar iskele durağında … plakalı ticari taksi çalıştırdığını, gerek kendisinden gerekse diğer taksicilerden sanıkların zorla ve tehditle para topladıklarını, daha önceleri şikâyetçi olduklarını, her defasında kurtulduklarını, serbest kalmayı başardıklarını ve bunu bahane ederek de eylemlerini daha yoğunlaştırdıklarını …, …, … ve …’in ve ayrıca …’in adamı olarak bildikleri …’in ve yine cinayet zanlısı olarak duyduğu …’in ve onların adamlarının durağa gelip gövde gösterisi yaptıklarını, para topladıklarını, 06.06.2005 günü gece saat 10.45 sıralarında … iskele durağında ismini bilmediği bir başka taksi şoförü ile beklerken önceden durakta kahyalık yapan soy ismini bilmediği … isimli şahsın yanlarına geldiğini kısa bir süre sonra …’in de geldiğini ve Şinasi’nin kahyaya diğer taksi şoförünü göstererek parasını aldın mı diye sorduğunu hayır cevabını alınca da kendisine dönerek paranı niye vermiyorsun lan diye ana avrat küfür ettiğini bana para vermeyecek adamı ben durakta çalıştırmam diye küfür ettiğini ve taksi şoförünün ayrılıp gittiğini, hatta aynı gün kendisinden de para istendiğini …’e ne durak parası istiyorsun bizden haraç mı istiyorsun burada durak levhası yok belediye levhayı söktü demesi üzerine şahsın kendisine hitabende küfür ettiğini, tehdit ettiğini, iki eliyle boğazına sarıldığını …’den şikâyetçi olduğunu’ ifade ettiği,…’in 26.05.2015 tarihli duruşmada alınan beyanı ;’Olay tarihlerinde … otogarındaki taksi durağında ticari taksi şoförlüğü yapardım, kullandığım vasıta kiralıktı, her ne kadar organize suçlar şube müdürlüğünde …, . ve …’in bizden haraç kabilinde taksi durağında zorla para topladıkları şeklinde ifade vermiş isem de, bu ifadem polis zorlaması ile alınmış ifadelerdir herhangi bir şekilde ifademde bahsi geçilen kişiler benden zorla haraç kabilinden para almadılar 14. Ağır Ceza Mahkemesinde beyan ettiğim üzere sanık … ile aramızda ticari plaka kiralama işi nedeniyle bir sürtüşmemiz olmuştu o nedenle münakaşa etmiş olabiliriz ancak kimse benden zorla para almadı zorla para da toplanmadı, para verildiyse durak giderleri için çay ve şeker parası olarak kendi rızamızla verilmiş olabilirim. Benim bu olaylar nedeniyle herhangi bir zararım da olmadı zararım da yoktur davaya katılmak istemem ödediğim çay şeker paralarının geri verilmesini istemem şikâyetçi değilim’ şeklinde beyanda bulunduğu,Müşteki … Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde 07.06.2005 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde:‘20 Yıldır … otogarındaki durakta taksicilik yaptığını, ilk başlarda …, …, …, … ve …’i durak sahibi olarak bildiğini ve kendlerine gayriyasal olarak onların belirlediği haftalık ücreti ödediklerini, durakta taksicilik yapan kişiler üzerinde şiddetle baskı uyguladıklarını, bu yolla yaklaşık 60 tane ticari taksiden haftalık 40 TL para toplandığını, bunu bildiğini hatta …’in taksi şoförü …’a … attığını duyduğunu ve şikâyetçi olduğunu’ ifade ettiği,Özel Yetkili 14 Ağır Ceza Mahkemesinde 17.03.2006 tarihinde verdiği ifadesinde:‘Önceki ifadesini tekrar ettiğini, haftalık para verildiğini ancak bunun zora dayalı olmadığını,’ ifade ettiği,Müşteki … …’un 06.06.2005 tarihli Doğancılar polis merkezinde verdiği ifadesinde:‘… otogarındaki taksi durağında 20 yıldır çalışmakta olduğunu …, …, … ve …’in bu taksi durağını işlettiklerini ve sürekli para toplandığını, para vermeyenleri duraktan kovma yönünde tehdit ettiklerini, .kardeşlerin hissesinin …’in adamı olarak bildiği …’e devrettikleri, ödemeleri …’in adamlarına yaptıklarını, bir ara …’in cezaevine girdikten sonra onun adamı cinayet sanığı …’in Sivaslı kardeşlerin ortağı olduğunu, daha sonra … Belediye Ekiplerinin burada taksi durağı yok diyerek durağın levhasını söküp götürdüklerini, 05.06.2005 günü saat 07.30 sıralarında durakta müşteri beklerken kahya … isimli şahsın haftalık para istediğini, vermediğini, akabinde …’in kendisini tehdit ettiğini, niye para vermiyorsun lan diye çıkıştığını, mal sahibi … verecek dediğinde parayı saat 09.00’a kadar hazır et yoksa ben anasının avradını sinkaf ederim diye küfür ettiğini, tehdit ettiğini’ beyan ettiği,Özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 17.03.2006 tarihinde verdiği ifadesinde;’Husumeti nedeniyle poliste suçlayıcı beyanda bulunduğunu, sanıkların durakta çalışanlara şiddet uyguladıklarını görmediğini, şikâyetçi olmadığını, önceki ifadesini kabul etmediğini, bilgi sahibi olmadığını’ beyan ettiği,Müşteki … 16.02.2005 tarihli Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde:‘Müşteki … … otogarında 35 yıldır taksi şoförü olarak çalışmakta olduğunu durağın önceleri … isimli şahsın Cem adında birisinden satın aldığını ve …, …, … ile birlikte bu durağı çalıştırmaya başladıklarını, 1999 yılında durak parası olarak haraç para topladıklarını ve bu nedenle adı geçenlerin gözaltına alınıp haklarında dava açıldığını, sanıkların beraat ettikten sonra durağa geri döndüklerini ve sanık …’in beraat ettim serbest kaldım, bu parayı sizden alacağım demek suretiyle haftalık 2.500 TL para toplamaya devam ettiğini, bir ara Diyarbakırlılarla aralarında sorun yaşandığını ve bu sorunun Fenerbahçeli İbo olarak bilinen sanık … tarafından halledildiğini ve bilahare para toplanılmaya devam edildiğini’ beyan ettiği,10.05.2005 tarihli C. Savcılığı ifadesinde aynı beyanlarını tekrar ettiği,Özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 17.03.2006 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde; ‘Bahse konu paraları verdiğini ancak paraların zorla alınmadığını, herhangi bir zorlama ve tehdidin de söz konusu olmadığını ve şikâyetinin de bulunmadığını’ ifade ettiği,Müştekilerin tamamının emniyette verdikleri ifadeleri inkar ederek, zorla para toplanması olayının olmadığını, aralarındaki husumet nedeniyle ve baskı görmeleri nedeniyle emniyette o şekilde ifade verdiklerini, sanıklardan şikâyetçi olmadıklarını beyan ettikleri,Aynı taksi durağında aynı suçlamalar nedeniyle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/20 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; müştekilerin . ., ., ., ., ., ., ., ., ., ., . … ., ., ., ., ., ., sanıkların …,. …, ., …, … …, . … ve … …, suçun tehdit ve zorla para alma, suç tarihinin 09.09.1999 ve öncesi olduğu, mahkemenin müştekilerin emniyette verdikleri ifadelerini inkar ederek zorla para alma olayının meydana gelmediğini ifade ederek şikâyetçi olmadıkları, mahkûmiyete yeterli delil elde edilmediği gerekçesiyle 12.07.2000 gün ve 2000/20 Esas, 2000/260 Karar sayılı kararı ile beraat kararı verildiği, Sanıklar ve müştekilerin taksici oldukları, … Otogarı yanındaki ruhsatsız taksi durağının taksicileri oldukları, 50’ye yakın taksici bulunmasına rağmen, yalnızca 6 müşteki yönünden mahkûmiyet hükmü kurulduğu, bu müştekilerin tamamının emniyet ifadelerini reddederek, zorla para toplanması olayının olmadığını ve şikâyetçi olmadıklarını beyan ettikleri, bazı müştekiler ile sanıklar arasında husumet bulunduğu, bu hususun araştırılmadığı, yine o dönem taksi durağında çalışan diğer taksi şoförlerinin beyanları alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 07.03.2022 tarih ve 25984-2852 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme sanıklar … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında teşebbüs aşamasında kalmış nitelikli yağma ve sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Sanıklar … ve …’e atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunun sabit olup olmadığının,
2- Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçu yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığının,
Belirlenmesine ilişkin ise de sanık …’in, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminden alınan güncel nüfus kaydında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra 10.03.2022 tarihinde öldüğü bilgisine yer verilmesi ve 1 numaralı uyuşmazlığın esasına geçilmeden önce bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyesince; sanık …’e atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine, Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle bu hususların değerlendirilmesi gerekmiştir.İncelenen dosya kapsamından;Sanıklardan …’in, 2004 yılına kadar işlettiği taksi durağında çalışan ticari taksi sahipleri ve şoförlerinden durak parası adı altında haftalık para topladığı, 2004 yılında ise gayriresmî olarak işlettiği bu durağı sanıklar …, …, … ve …’e devrettiği, bundan sonra söz konusu taksi durağının bu sanıklar tarafından gayriresmî olarak çalıştırıldığı ve mağdurlardan durak parası adı altında zorla para alındığı, bu şekilde sanıkların TCK’nın 220. maddesinde belirtilen haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurarak mağdurlara karşı cebir ve tehdit uygulamak suretiyle durak parası adı altında uzun bir süreci kapsayacak şekilde zorla para aldıkları, durak parası adı altında mağdurlardan toplanan bu paraları aralarında paylaşmak suretiyle planlı bir ortaklık oluşturdukları, birden çok olan mağdurlara yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlemek için bir araya geldikleri iddiası ile kamu davası açıldığı, … Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen 20.01.2006 tarihli yazıda; … ve arkadaşları ile ilgili Belediye kayıtlarında yapılan tetkikte, son iki yıllık dönem içerisinde … Otogarında İl Trafik Komisyonunun 2001/20 sayılı kararı gereği taksi durağı adı altında kiralanan ve işgaliye olarak Belediye’ye herhangi bir para yatırılmadığının bildirildiği,28.07.2004 tarihli telefon ihbar tutanağının; “Şubemiz hizmetlerinde kullanılmakta olan 0212 6361734 no.lu ihbar telefonunu arayan, sesinden erkek olduğu anlaşılan ve ismini vermeyen şahsın yapmış olduğu ihbarda; … Otogarı taksi durağında şoför olarak çalıştığını, kimliğini vermek istemediğini, burada silahlı olan bir grubun taksilerden günlük 2.000.000 TL haftalık ise 35.000.000 TL para aldıklarını, taksi durağının daha önceki sahibinin . olduğunu, bu grubun ise bir hafta kadar önce . olan bu şahıstan zorla taksi durağını aldıklarını, bu kişilerin Tuncelili olduğunu, taksi durağının yanında bulunan . Bahçesinde durduklarını,. Bahçesinin sahibinin de emekli polis, MİT görevlisi olarak kendini tanıttığını, trafik polislerinin devamlı bu çay bahçesinde oturduklarını, . olan bu grupla çay bahçesinin sahibinin beraber çalıştıklarını, taksilerinizi polis bağlarsa derhal bize gelin dediklerini, biz polisle bağlantımızı yapmışız, arabaları hemen kurtarırız dediklerini, bu adamların aynı zamanda tetikçilik yaptıklarını duyduğunu, paraları ise … isminde soyadını bilmediği birinin topladığını, bizi tehdit etmiyorlar, ancak silahlı olduklarını bildiğimiz için tüm şoför arkadaşların korktukları için itiraz etmeden bu paraları verdiklerini beyan ederek telefonu kapatması,” şeklinde olduğu,
29.07.2004 tarihli telefon ihbar tutanağının; “Şubemiz hizmetlerinde kullanılmakta olan . no.lu ihbar telefonunu arayan, sesinden erkek olduğu anlaşılan ve ismini vermeyen şahsın yapmış olduğu ihbarda; Kendisinin … Otogarı … Taksi durağında şoför olarak çalıştığını, kimliğini vermek istemediğini, taksi durağının eski sahibinin Ağrılı olduğunu, bundan on gün kadar önce silahlı bir grubun taksi durağını Ağrılı olan eski sahibinden zorla aldıklarını bu sırada şuanda durağın yeni ortaklarından olan … otogarında Emanetçi dükkanı olan … ve … isimli şahısların bıçakla yaralandıklarını, … . Polis Merkezinden polislerin geldiğini, işlem yapıldığını, otogarın karşısında .Bahçesinin olduğunu, buranın sahiplerinin polislikten atılma … .ve . isimli şahıslar olduğunu, durağı zorla alan kişilerle aralarının çok iyi olduğunu, bu iki şahsın silahlarının olduğunu, …’ın polis ekiplerinin devamlı gelip bu çay bahçesinde oturduklarını, samimi olduklarını, durağı zorda alan kişilerin günlük kahya parası adı altında 2.000.000 TL ve haftalık 30.000.000 TL para aldıklarını, vermek istemeğimizde tehdit ettiklerini, bu parayı vermeyen iki arkadaşlarının duraktan zorla attıklarını, ayrıca bu kişilerin … … Mahallesi . Taksi durağından 15 kadar taksiyi de durağa getirdiklerini, bu taksilerin de … Taksi durağında çalışmaya başladıklarını, bu taksicilerin onların adamları olduğunu, durağın başında 30 yaşlarında, esmer, orta boylu, 75-80 kg. civarı, top sakallı bir şahsın bulunduğunu, herkesi bu şahsın yönlendirdiğini, ancak emirlerin … isminde durağın müdürü olduğunu söyleyen bir şahıs tarafından iletildiğini, …’ın silahı olduğunu, her şeyi .ın bildiğini haftalık olarak verdikleri paraları … veya Cumartesi günü topladıklarını, bu şahısların silahlı olduğundan dolayı korktuklarını beyan ederek telefonu kapatması,” biçiminde düzenlendiği,07.01.2005 tarihli telefon ihbar tutanağının; “Şubemiz hizmetlerinde kullanılmakta olan 0212 6361734 numaralı ihbar telefonunu arayan, sesinden erkek olduğu anlaşılan ve ismini vermeyen şahsın yapmış olduğu ihbarda; … Otogarında; …, …, … ve … isimli şahısların Taksi duraklarından ve taksicilerden zorla taksi başına 30-40 milyon TL para aldıklarını, haraç vermeyenleri dövdüklerini ve tehditle para aldıklarını, bu paraları . isimli kahyanın aldığı paraları . çay bahçesine takılan Şinasi, …, Saffet ve … isimli şahıslara verdiğini bu şahısların çete olduğunu söyleyerek telefonu kapatması” şeklinde olduğu,Mağdur … hakkında düzenlenen 12.06.2005 tarihli kati hekim raporunda; mağdur hakkında düzenlenen 06.06.2005 tarihli raporda boyun sol tarafta hiperemi olduğunun bildirildiğini, kendisince yapılan muayenede ise boyun bölgesinde herhangi bir lezyona rastlanılmadığını, boyun sol yanda tariflenen künt travmatik hipereminin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği, 20.06.2005 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmının; “Yukarıda tespit edilen hususlar çerçevesinde, suç işlemek için örgüt kurmak suçundan şüpheliler . ve arkadaşları hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı (5190 sayılı Kanun ile görevli birimi) tarafından yürütülen soruşturmaya esas olmak şüphelilerden …’den elde edilen çanta içerisinden bulunan ve EK-5 de sunulan delillerin incelenmesi neticesinde; … isimli şahsın … Otogarı veya çevresinde bir taksi durağı işlettiği, bu durakta ortalama 41 ticari taksinin çalıştığı, bu ticari taksilerden durakta maaşlı olarak çalışan ….? (.) isimli şahsın gündüz durakta görevli olarak bulunduğu, gece ise başka bir görevlinin daha çalıştığı, ticari taksilerden durak ücreti olarak haftalık 40 milyon TL toplandığı, toplanan paraların masraflar çıktıktan sonra …, ….? (.) ve….? (…) arasında paylaşıldığı, elde edilen deliller ve tahkikat dosyasının incelenmesi neticesinde sonucu ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde düzenlendiği,… 9. Ağır Ceza Mahkemesince 10.05.2005 tarih ve 394 sayı ile, .., ., . ., .ve .numaralı hatların 20 gün süre ile dinlenmesi ve detay bilgilerinin tespit edilmesine karar verildiği,
1- Sanık …’in kullandığı . numaralı hat ile sanık …’in kullandığı .numaralı hat arasında geçen 15.05.2005 tarihli ve 12.07 saatli görüşmenin;
“Ş : Efendim aga
R : Hereme indin mi
Ş : İndim indim
R : Aldın mı paranı
Ş : Aldım 580 milyon
R : Tamam
Ş : Bana bak
R : Hı
Ş : Adam mı vur o ariyler onu
R : Kim
Ş : Polis molis Mert Mert şeydeymiş galiba kaçmış mı öbürü içerdeymiş yanındaki çocuk
R : Bilmiyorum reis
Ş : Tamam oldu”,
2- Sanık …’in kullandığı 0533 5439780 numaralı hat ile inceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat arasında geçen 17.05.2005 tarihli ve 11.15 saatli görüşmenin;
“Recep Efendim abi
.: Arif oraya geldiğinde Arife 60 milyon ver ha
Recep : Tamam abi 5-6 tane araba kaldı alayım vereyim ona abi
… : Ulan arabayı bırak Arife ver ceza meza yazacam diyomuş
Recep : Tamam abi
… : Onun işini halledin sonra alır verersiniz işte
Recep : Tamam”,
3- Sanık …’in kullandığı 0533 5439780 numaralı hat ile sanık …’in kullandığı 0542 4334966 numaralı hat arasında geçen 17.05.2005 tarihli ve 19.50 saatli görüşmenin;
“R : Efendim
T : Alo selamunaleykum
R : Aleykümselam
T : Naber Argo
R : Sağolasın
T : … ben
R : Ha söyle gardaş
T : Bak o amına koyduğum Recep var ya bizim hesabı kaçırıyor gidiyor
R : Hı
T : O şerefsize bişey söyle yalandan diyoki onlar erkenden geldi hepsini tohladı
gitti bak bak ikide bir bu şey yapıyo
R : Tamam ben yarın görüşürüm
T : Adamların başında … var diyoruz gerekeni götürüyor gerekeni bırakıyoruz
R : Tamam ben yarın görüşürüm
T : Tamam Allah’a emanet ol”,
4- Sanık …’in kullandığı 0533 5439780 numaralı hat ile inceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat arasında geçen 18.05.2005 tarihli ve 11.52 saatli görüşmenin;
“Recep : Efendim Abi
… : Oğlum sen o Hakana şey mi dedin…Argo mu verecek parayı
Recep : Argo verecek demedim abi sabahleyin Argo abi geldi gördü dedim şeyi
tamammı ben topluyacam abi dedim argo abide burda işe gitti ,o yavşak
geldidi yanıma tamam onu yalamışlar ne yapayım abi zırt pırt yanıma
iniyorlar bu inekler
… : İnme bak aşağıya
Recep : Tamam abi aşağıda
… : Toplayın verin amına koyduğum götlerine bida telefon açmasınlar
Recep : Tamam abi sen kapat telefonu bu orospu çocuğu aramasın”,
5- Sanık …’in kullandığı 0533 5439780 numaralı hat ile inceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat arasında geçen 18.05.2005 tarihli ve 21.36 saatli görüşmenin;
“Recep : Efendim abi
… : Ha Recep
Recep : Ha abi az önce Talatın yanındaydım kaçta yedide Talatın yanıdaydım ben
… : İyide şey arıyo beni aşağıdan böyle böyle diyo Gökanmı ne
Recep : Ne Gökan’ı abi ya ,Gökan kim
… : Oğlum geçen geldi orda oturduk ya köye gitmeden önce 1 ay öncemiydi 20
gün öncemiydi ne
Recep : Şey öbürlerinin adamı mı
… : Hı
Recep : Yok abi ben tanınımıyom Talatla konuştum ufak bi bakiye kaldı bi bakiye
kaldı onu da pazar günü veriyorum bişey kalmıyo onunla
… : Ne kadar
Recep : 200 milyon lira filan hesap kalıyo tamammı
… : Niye 200 kalıyo oğlum
Recep : Vardı önceden Metre vardı önceden ,Mertle benim aramdaydı işte
… : Nasıl
Recep : Mertle benim aramdaydı o tamammı Mert olmadığı için buna devretmiş
… : Bu haftadan değil
Recep : Yok yok tamam
… : Tamam sabahleyin geldiğimde görüşürüz o zaman
Recep : Tamam oldu
… : Hadi”,
6- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile … isimli şahsın kullandığı 0535 3166197 numaralı hat arasında geçen 18.05.2005 tarihli ve 17.35 saatli görüşmenin;
“G : Efendim abi
R : …
G : Hı
R : Bu 14 orda mı?
G : 14 sabah bir uğradı da gitti abi…
R : Hı. 14 bak 62, 63, 73 tamam mı bunlardan paralarını alıyorsun…
G : 14, 62,
R : 63
G : 74 he.
R : 14, 62, 63, 73
G : Tamam. Tamam
R : Tamam mı?
G : Tamam
R : Bunlardan geliyo. Alıyor geliyorum ben ha. Yarım saate kadar geliyorum
G : Tamam
R : Al yani hangisini görürsen
G : Tamam. Du. Durağa geldi mi ben alırım
R : Tamam hadi
G : Tamam abi hadi görüşürük.”,
7- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile sanık …’in kullandığı 0533 3776648 numaralı hat arasında geçen 20.05.2005 tarihli ve 12.24 saatli görüşmenin;
“ T : Efendim.
R : Alo ben aradım alınmamış O.
T : Kim abi.
R : O alınmamış o dediğin şahıs
T : Beyaz mı?
R : Ya neyse Beyaz değil öbürü ya
T : Bilmiyorum abi ben şuanda ….
R : Ya dalavere bu işler kardeşim yarın parayı topla be. Bunlar ayaklar yaptı
ayakları geçecek o işleri
T : Abi benim için fark etmez ben zaten işimin başındayım abi bana ne
söylüyorsun
R : Ya kardeşim dalavere hepsi şimdi görüştüm ya yok öyle Bir şey diyor abi
T : Tamam abi ben zaten duraktayım ya bana ne söylüyorsun
R : Ya kaçta geliyorsun kardeş yarın kaçta geri topluyorsun
T : Ben öğlenden sonra başlıyorum zaten
R : Tamam tamam yarın öğlenden sonra Erkan’ı gönderiyorum
T : Tamam gelsin o zaman.
R : Tamam tamam hadi”,
8- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile X şahsın kullandığı 0544 4992660 numaralı hat arasında geçen 20.05.2005 tarihli ve 19.33 saatli görüşmenin;
“X : Alo
R : Hı. Söyle
X : Bu… nerelerdesin burda mısın yakında mısın
R : Yok. Şuanda eve gidiyorum ya.
X : Yapma ya bir arkadaş geldi durağa girecekmiş çalışmak için bu sabah konuştu mu seninle
R : Yok. Arkadaş yanında mı?
X : He. Yanımda
R : Ver bakim.
X : Tamam veriyorum
Y : Alo
R : Efendim buyur arkadaşım.
Y : Selemünaleyküm
R : Aleykümselam
Y : Abi buuu. Bizim bi. Laz … var bizim mahallede oturan
R : Hı. Laz … mı?
Y : He. 59
R : He.
Y : Onlan görüştüm de ben … günü dedi bana 40 milyon lira hazırla gel dedi dur şeye dedi durağa dedi sen dedi ben konuşurum onlarla demişti
R : Tamam sen çalış…
X : Ya 40 milyonu ver çalışırsın ya.
Y : 40 eee. Plakam 41
R : Tamam…
Y : SBH 41 çalışim
R : Tamam başla sen başla
Y : Tamam abi oldu
R : Tamam tamam yarın görüşürüz hadi
Y : Tamam oldu. Tamam
R : Hadi.”,
9- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile Önder isimli kişinin kullandığı 0536 2837093 numaralı hat arasında geçen 23.05.2005 tarihli ve 14.42 saatli görüşmenin;
“R: Efendim.
Ö: Selamaliküm.
R: Aleykümselam.
Ö: Recep bey nasılsın
R: O abi ne haber iyisin
Ö: İyiyim Allah’a şükür ne yapıyorsun
R: İyi abi hamdolsun be sen nasılsın iyisin
Ö: İyiyim uğraşıyoruz mücadele ediyoruz
R: Ne oldu abi ya yoktun ya.
Ö: Ya. Böyle işte rahatsızlandık bir ince sıkıntılarımız oldu
R: He. Biliyorum haberim var ya.
Ö: He. Bişey diyecem ya.
R: Buyur
Ö: O nasıl oluyor abi birkaç haftadan beri görüşemiyoruz ne yapıyonuz
R: İyi abi ben ooo. Geçen gün senin hesapları yaptık
Ö: Hı.
R: … abiyle
Ö: Hı.
R: Tamam mı Toplam benim eee. Biz Sana yani senin şahsına
Ö: Hı.
R: Eeee. 495 milyon borcum vardı
Ö: Hı.
R: Tamam mı? e. Ben bu hafta eee. … abiye
Ö: Hı.
R: Kaç para ee. 400’ünü verdim
Ö: Benim paranın
R: Hıh. Şimdi 400’ünü verdim bugün işte saat 5 gibide bugünkü hasılatları verecem
Ö: …
R: He. Bugün ee. bugünle yann bu haftanın hesabı da kapanmış oluyor ama senin namına eee. 400 milyon lira tamam mı?
Ö: Benim namıma 400 şuanda … abide mi?
R: Hı. Yo. Ya senin hesabı yaptık sana işte …. Hesabım benim tamam mı?
Ö: Evet.
R: Eee. 495 milyon lira tamam mı?
Ö: 400 milyon lirasını verdin mi … abiye
R: Hı. Ben dün O’na 500 milyon lira verdim 400 milyon lira senin namına tamam mı? abi
Ö: Hı.
R: Haberin olsun tamam.
Ö: Hı.
R: Eeee. İşte Bugünde normal Bugün kaçta verecen
Ö: İşte abi 5-6 gibi olur çünkü bu bayağı araba var alınmayan onların peşindeyim ben
Ö: 5-6 gibi
R: He. 5’i 6’yı bulur yalnız
Ö: Tamam
R: Tamam mı abi sen iyisin bi yaramazlık yok
Ö: İyiyim Allah’a şükür görüşürüz belki bende düşerim oraya 5-6 gibi
R: Tamam oldu
Ö: Hadi Allaha emanet ol.
R: Sağol.”,
10- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile X şahsın kullandığı 0542 4334966 numaralı hat arasında geçen 24.05.2005 tarihli ve 13.21 saatli görüşmenin;
“R : Efendim
X : Alo
R : Efendim
X : Recep benim ben
R : Hı. Buyur
X : Para istiyorlar ya
R : Abi şuanda zaten 7-8 tane araba var alınmamış onları bekliyorum ben
X : Hı
R : Tamam mı? 2 tanesi var biraz sonra verecek zaten onlar da tamam 2’ye doğru o zaman gelirim çıkarım ben…
X : Tamam
R : Tamam
X : Tamam hadi görüşürüz.”,
11- Sanık …’in kullandığı 0542 4334966 numaralı hat ile inceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat arasında geçen 29.05.2005 tarihli ve 13.35 saatli görüşmenin;
“R : Efendim
T : Recep benim … gelsene ya yukarıya
R : ABİ ARGO ŞİMDİ GİTTİ YA…
T : GETİRSENE ADAMLARIN PARASINI KARDEŞİM
R : ABİ ÖNDER SABEHLEYİN YANIMDAYDI ÖNDER GELDİ BURAYA
T : Tamam da kaçta geleceksin
R : Tamam ben duraktayım Argo biraz önce gitti gece 04:00 ten beri hurdaydı ben beşte ancak ben hurdayım
T : Ne zaman getirecen ne zaman
R : İşte abi 17:00-18:00’e kadar ben hurdayım topladım mı hepsini size getiriyorum tamam
T : Peki sen 275’i vereceksin yarın nasıl 620-615 topluyosun
R : O ayrı abi benim abi o benim size 275 vermiyecem mi abi ben sana
T : Evet 275 vereceksin
R : He 250 benim haftalığım zaten orda 25 milyon bi açığım kalıyo onuda buradaki 2 arabadan
açıktan alacağım var benim o ayrı şey değil benim o hesabım tamam yani
T : Tamam kardeş
R : Tamam mı
T : Tamam 17:00 de bekliyorum hadi
R : 17:00-17:30 -18:00’e kadar hurdayım topluyorum
T : Tamam
R : Ha”,
12- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0536 4647322 numaralı hat ile Yılmaz’ın kullandığı 0505 2105503 numaralı hat arasında geçen 29.05.2005 tarihli ve 19.02 saatli görüşmenin;
“R : Alo.
Y : Hı.
R : Ya. Yılmaz bak yanlış anlama abi bu adam. Sen durak parasını verme filan diye bir şey söyledi mi? Pazartesi verecem diye sen bir şey söyledin mi bu adama
Y : Durak parasını bugün verecekti sana
R : Ya verecekti yani Yılmaz vallahi billahi bak sabahın ölnden beri hurdayım arkadaş ya bunun kadar terbiyesiz adam yok ya.
Y : Niye.
R : Ya arkadaş sabahın 5’inden beri bak adamlar benden para bekliyor anamı siksinler
saat l’den beri 3 tane arabadan para almışım ya. Yok yarın öğlenleyin alacaksın yok sabahleyin alacaksın ya bu ne terbiyesizlik arkadaş ya. Yani….
Y : Onu ben
R : Yani oruspu çocuğumuyuz biz gidip yani şimdik … Bey veyahutta öbür yavşaklara usta vermiyor bu adamlar böyle böyle mi diyelim
Y : Ya. Vallahi ne diyorsan de o beni ilgilendirmez anlıyor musun
R : Ya…
Y : Şenlen şenlen O’nun arasındaki
R : Ya. Bak bu arabanın sahibi….
Y : Meseleyi ben bilmiyorum.
R : Ya. Bir şey yok ki ne meselesi olacak abi durak parası istedim ben bir meselem yok ki benim Onla
Y : Tamam şimdi ben O’nu bir ararım bir sorarım
R : Hayır benim …. Meselem yok
Y : Beni 10 dakka sonra ara.
R : Bak ben sana geçende söyledim yine aramızda kalsın O’nun bana ayrıyattende 40 milyon borcu var yani biz onuda istemiyoruz O’ndan
Y : Ya. O’nu beni ilgilendirmez sen beni 10 dakka sonra ara
R : Allah Allah tamam.”,
Şeklinde olduğu,
Anlaşılmaktadır.Mağdur … Kollukta; “… otogar taksi durağında 35 yıldır taksi şoförü olarak çalışmaktayım. 1985-1990 yılları arasında taksi durağını işleten soyismini hatırlayamadığım …? isimli şahıs durağı … ili halkından olan … isimli şahsa sattı. … de durakta taksileri olan … ili halkından …, … ve … isimli esnaflar ile birlikte bu durağı çalıştırmaya başladılar. Bu dönemlerde bu şahıslar düzenli olarak her hafta … başı para toplamaya başladılar. 1999 yılında bu şahıslardan durak parası adı altında haraç para topladıkları için davacı olduk ve …, …, . ve … ili halkından olan esnaflar yakalanarak göz altına alındılar. Mahkeme sonucunda da bu şahıslar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. 2002 yılında aynı konular ile ilgili olarak bu şahısları Asayiş Şube Müdürlüğü görevlilerince bu şahıslar hakkında yine işlem yapıldı. Fakat yine serbest kaldılar. Mahkemeden sonra … taksi durağına gelerek ‘Bu parayı sizden alacağım, yine serbest kaldım’ dedi ve yine aynı şekilde haftalık olarak 2.500.000 TL para toplanmaya devam etti. 2004 yılında …, ., …, . ve … ile … otogarında emanetçilik yapan … ili halkından olan esnaf arasında kavga çıktı. Kavga . .’in .lı esnaflara PKK’lar dediği için çıktı. Kavgadan sonra Emanetçiler, durak esnafına kimse bu şahıslara para vermeyecek dediler. Bunun üzerine yaklaşık 2-3 hafta bu şahıslara para vermedik. Bu kavgadan sonra … duraktan çekildi. Durağı … işletmeye başladı. Bu arada haftalık durak parası 30.000.000 TL’ye çıktı. Daha sonra durağa .li .olarak bilinen …’in ortak olduğunu ve .lı esnaflar ile çalışmaya başladıklarını öğrendik. Bu sırada durak parası da 40.000.000 TL’ye çıkarıldı. Halende bu şekilde duraktan para toplanmaya devam edilmektedir. Taksi durağının vergi levhası, işletme izin belgesi yoktur. Bu şahıslar topladıkları paralar karşılığında da her hangi bir makbuz falan vermiyorlar. Bu şahısların mafya ile bağlantıları olduğundan dolayı bütün taksi esnafı korktukları için düzenli olarak bu şahıslara para ödemektedirler. Bu şahıslardan … ., … ., … .numaralı telefonları kullanmaktadırlar. Benim bu konu ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir.”,Savcılıkta; “Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste ikamet eder aynı zamanda harem otogar taksi durağında yaklaşık 15 yıldır taksi şoförü olarak çalışıyorum. Çalışmış olduğum taksi durağı resmî bir durak değildir. Gayriresmî olarak çalıştırılmaktadır. Daha önceden bu durağı … isimli şahıs çalıştırıyordu. Daha doğrusu taksi durağını … ve … grubu olarak bilinen şahıslar çalıştırıyordu. . grubundan … ile …, … grubundan ise …, … ve … bulunuyordu. Bu kişiler taksi durağında çalışan şoförlerden … başı para topluyorlardı. İlk önce haftalık 12.500.000 lira toplanıyordu. Bu para 2000 yılında toplanan para idi. Daha sonra her yıl bu paralar artmaya başladı. En son şu anda haftalık … başına 40 milyon lira para toplanmaktadır. Daha önceleri parayı … topluyordu. … ayrıldıktan sonra şu anda . isimli bir kahya toplamaktadır. Yaklaşık 1 yıl kadar önce … buradaki hissesini Fenerbahçeli İbo olarak bilinen …’e devretti. Şu anda bildiğim kadarıyla durağı …, … ve … grubundan …, … ve … birlikte çalıştırmaktadırlar. Bu kişiler durakta çalışan taksi şoförlerinden zorla haftalık para toplamaktadırlar. Vermeyen taksi şoförlerini duraktan kovarak dövmektedirler. Ben de çalıştığım dönem içinde bu şahıslara haftalık olarak para vermek zorunda kaldım. Hatta bir ara ben para vermemiştim. Bunun üzerine … beni ‘seni taksi durağından kovarım, ayağını kırarım’ diyerek tehdit etti. İsimleri yazılı bu şahıslar halen durakta çalışan taksi şoförlerinden zorla para toplamaktadırlar. Sanıklardan şikâyetçiyim.”,
Mahkemede; “Ben 30 yıldan beri söz konusu durakta çalışırım, şoförüm. …, … ile … durak başkanıdır. Kendilerini biz durakta çalışanlar seçtik. 90 yılından beri durak başkanlığı yapıyorlar. Haftalık durak gideri olarak 5-10 YTL para veriyoruz. Parayı kahya toplayıp başkanlara veriyor. Bu toplanan paralardan yapılan hizmet gideri karşılanıyor. Biz ayrıca durakta yenen yemekten, içilen çay ve kahveden dolayı para vermiyoruz. Çalışan şoför arkadaşlar ayrıca günlük 1 YTL para veriyorlar. Çalışamayacak durumdaki şoför arkadaşlar kahyalık yapıyor. Mazeretleri nedeni ile şoförlük yapamayanlar kahyalık yapıyor. Benden zorla kimse para almadı, beni kimse tehdit etmedi. Durakta çalışan diğer şahıslara da bu şekilde herhangi bir zorlama ve tehdit olmadı. Emniyet ifadesini kabul etmiyorum. Vakit geçti, kimlik bilgilerimi yazdılar sonra görevli memur bir şeyler yazdı, ben de okumadan imzaladım. Biran önce ayrılmak istiyordum. Savcılık ifademi de kabul etmiyorum. Korktum da ondan dolayı böyle ifade verdim. Şimdiki ifadem doğrudur. Durakta zorla para toplanmamaktadır. Herhangi bir tehditte olmadı. Durak aidatı hatırladığım kadarıyla 1999 yılından beri toplanmaktadır. Durakta kışın 50 civarında yazın da 75 civarında araba olur. Şu anda da 55 araba vardır. Şimdi de aidat veriyoruz, yemek yapılıyor çay içiliyor, kahyaların parası ödeniyor. Bunlar için ayrıca ücret ödemiyoruz. Ben … ile … arasında oto şatışı yapıldığı konusunda bilgi sahibi değilim. Böyle bir satıştan benim haberim yoktur. …’in bu oto satışından dolayı bana karşı bir kefaleti de yoktur. Şikâyetçi değilim.”,
Mağdur … Kollukta; “1996 yılından 2005 yılı Ocak ayına kadar … Otogarı taksi durağında çalıştım. Şu an her hangi bir … ile uğraşmıyorum. Ben 1996 yılında bu taksi durağına işe girdiğimde durakta bulunan araçlarda yevmiye usulü şoför olarak çalışmaya başladım. Benim çalıştığım dönemde her hafta sonu durak parası olarak her şoförden 2.500.000 TL para toplanarak … ili halkında olan … isimli şahsa elden veriliyordu. 2002 yılında taksi durağında çalışan bazı şoförler bu şahıs hakkında dava açtı. … bölgesinde faaliyet gösteren ve sabit yazıhaneleri bulunmayan otogar girişinde solda bulunan bir cebi kullanarak çalışan ticari taksilerden taksi durağının sahibi olduğunu iddia ederek haraç para toplayan … ve arkadaşları aynı konu ile ilgili olarak 2002 yılındaki mahkeme sonucunda suçsuz bulunarak serbest kaldılar ve aynı şekilde duraktan para toplamaya devam ettiler. Serbest kaldıktan sonra … taksi durağına gelerek elinde bulunan müşteki ifadelerini havada sallayarak ‘Siz benden şikâyetçi oldunuz ama ben beraat ettim, durak benimdir, ben sizden bu parayı sike sike alacağım, isteyen çalışır isteyen siktir olur gider.’ diye tehditte bulundu ve aynı şekilde haftalık haracını almaya devam etti. 2004 yılının Haziran ayında … otogarında emanetçilik yapan … ili halkından olan esnaflar ile …, kardeşleri Suat Özmen, …, yeğenleri … ve Altan Özmen kavga ettiler. Kavgadan sonra Diyarbakırlı esnaflar taksi durağına gelerek ‘Bundan sonra bu şahıslara para vermeyin.’ dediler. Bunun üzerine iki hafta süre ile taksi durağı esnafından hiç kimse para vermedi. Bu arada çalışacak taksi bulamadığım için ben durakta kahyalık yapmaya başladım. Aynı durakta ticari taksileri olan ve …’in ortağı olan … halkından olan …, …, … ve ortakları olan … 2004 yılı Haziran ayına kadar haraç almaya devam ettiler. Temmuz ayından sonra da …’in yerine kardeşi … ve … isimli şahıslar Sivaslı esnaflar ile ortak olarak haraç toplamaya devam ettiler. Şahıslar düzenli olarak her hafta sonu Cumartesi günleri gelerek paraları topluyorlardı. Para toplandığı zaman durakta olmayan araçların plakalarını durakta kahya olduğum için bana veriyorlardı. Ben de bu şahıslardan çekindiğim için bana plakaları verilen araçlardan paraları alıp … ile …’e veriyordum. … ceza evine girdikten sonra durakta toplanan paraları …’in adamı olan Bülbülderesi Mezarlığı üstünde bulunan oto yıkama servisinde kalan 1.75 boylarında, zayıf, sarışın, 30 yaşlarında olan soy ismini bilmediğim Mert….? isimli şahıs gelip alıyordu. Ben bu şahsa elden hiç para vermedim. Paraları … arkadaşım olan … bu şahsa veriyordu. Taksi şoförü olan arkadaşlar mahkeme bu şahıslara ceza vermediği için ve şahısların mafya ile bağlantıları olduğundan çekindikleri için bu paraları vermek zorunda kalıyorlardı. Son zamanlarda durakta çalışan bazı arkadaşlar bu şahıslara para vermek istemedi. Bu şahıslar da paraları toplamam için beni sıkıştırmaya başladılar. Ben de durakta çalışan arkadaşlarım ile aramızın bozulmaması için yaklaşık 1 ay önce taksi durağındaki işimi bıraktım. Ben işi bıraktığım sırada durak parası adı altında … başına haftalık 40.000.000 TL para kanunsuz olarak toplanıyordu. Benim bu konular ile ilgili olarak bildiklerim söyleyeceklerim bundan ibarettir.”,Savcılıkta; “Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste ikamet ederim. Ben 1996 yılından 2005 yılı Ocak ayına kadar harem otogar taksi durağında taksi şoförü olarak çalıştım. Şu an her hangi bir … yapmıyorum boştayım. Ben adı geçen taksi durağında çalıştığım dönem içerisinde durak parası adı altında haftalık olarak …, …, ., …, …, … isimli kişilere para ödemek zorunda kaldım. İlk işe başladığımda haftalık 2.500.000 lira para ödemeye başladım. Daha sonra bu para her yıl artarak en son haftalık 44 milyon liraya kadar ulaştı. Ben ayrıldıktan sonra şu anda haftalık 40 milyon lira para toplandığını duydum. Bu paralar makbuzsuz olarak gariyasal bir şekilde toplanmaktadır. Hatta son bir yıl içerisinde çalışmış olduğum durakta bu şahıslar adına kahyalık da yaptım. Kahyalık yaptığım dönemde paraları ben topluyordum. Topladığım paraları da adı geçen şahıslara teslim ediyordum. Bu şahıslar para vermeyen taksi şoförlerini dövmemi, duraktan kovmamı istediler. Ben de bu baskıya dayanamayarak işi bırakmak zorunda kaldım. Orada çalışan tüm taksi şoförleri söz konusu parayı korktukları için bu şahıslara ödemektedirler. Bu şahıslar para vermeyen şoförleri durakta döverek duraktan atıyorlardı. Hatta ben birkaç sefer şahit oldum. Ben isimleri geçen bu şahıslardan benden zorla para aldıkları için şikâyetçiyim”,Mahkemede; “Benim sanıklardan … ile aramızda bir husumet vardı , kendi aramızda tartışmıştık, şu an barıştık, aramızdaki husumet de kalktı. Husumet olduğundan dolayı böyle bir şekilde ifade verdim. Savcılıktaki ifademden vazgeçiyorum. Şimdiki ifadem doğrudur. Emniyetteki ifadeyi kabul etmiyorum. Şikâyetçi değilim.”Mağdur … Kollukta; “Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste ikamet eder yine yukarıdaki bilgiler bana aittir. Ben halen … … Otogar İskele durağından … plakalı ticari taksiyi çalıştırırım, daha önceki zamanlarda da değişik sebeplerden dolayı aynı konuyla ilgili olarak gerek … İlçesi C.Savcılığına gerekse Asayiş Şubece yapılan çalışmalarda ve gerekse de Organize Şube tarafından yapılmış olan … Otogar çıkışı sağ yan cepte bulunan ve gayriresmî olarak resmî taksi durağıymış gibi işletilen bu durakla ilgili olarak ben ve taksici arkadaşlarım bizlerden çeşitli vesilelerle zorla haraç para toplayan şahıslardan şikâyetçi olduğumuza dair ifademizi vermiştik. Her defasında bu şahıslar Mahkeme esnasında taksici mağdur arkadaşlara baskı yaparak ve tehdit etmek suretiyle ifadelerini değiştirmeyle zorlayarak mahkemelerde serbest kalmayı başarmışlardır, gayriresmî olarak yaptıkları bu işten böylece birkaç kez berat edince şahıslar daha da fazla cesaretlenip duraktaki otoritelerini attırarak haraç para toplamaya devam etmişlerdir. Ben de onlardan korktuğumdan ve çekindiğimden dolayı geçtiğimiz pazartesi gününe kadar yani sonradan geçersiz olduğunu öğrendiğim durduğumuz yerdeki durak tabelasının sökülmesine kadar bu şahıslara para vermeye devam ettim çünkü ben ailesinin geçimini sağlamaya çalışan bunca yıllık birikimim ile ancak bir taksi kiralayabilmiş bir insanım, bizden zorla para toplamak için çete kurmuş bu insanlar gayriyasal güçleri ile bizi sindiriyorlar. Tabela söküldükten hemen sonraki günlerde trafik polisleri gelerek burası yasal durak değil, burada durmayacaksınız diyerek önce uyarıp daha sonra da uyarıya uymayanlara trafik cezası kestiler, zaten durum böyle olunca benimle birlikte birkaç arkadaşım da zorbalık yapan bu şahıslara para vermemeye başladık. Bu şahıslar sırasıyla …, …, … ve …’dir. Duyduğum kadarıyla bu şahıslar ve bu şahısların destek aldıkları herkesin …’in adamı olan …’in adamı ve aynı zamanda cinayet zanlısı olarak aranan … ve adamları ile birkaç gündür durağa gelerek gövde gösterisi yapıyorlarmış, bunu daha sonradan taksici arkadaşlardan öğrendim. Bugün saat 10.45 sıralarında … İskele durağında 34 THM 31 plakalı ticari oto sürücüsü soy ismini bilmediğim Cafer ve 34 TDD 24 plakalı ticari oto sürücüsü soy ismini bilmediğim Fazlı abi ile birlikte durakta sıramızı beklerken daha önceden durakta kahyalık yapan soy ismini bilmediğim … isimli şahıs da yanımıza geldi, iki dakika sonra yanımıza … geldi önce Kahyaya beni göstererek ‘durak parasını aldın mı’ diye sordu, hayır cevabını alınca şahıs direk bana dönerek ‘durak parasını niye vermiyorsun lan’ diyerek ana avrat sinkaflı küfür ederek ‘bana para vermeyecek adamın ben bu durakta çalıştırmam çalışacak adam varsa da anasını avradını sikerim’ diyerek üzerime yürüdü ve iki eli ile boğazımı sıkmaya başladı. Yukarıda isimlerini verdiğim şahıslar bu şahısın elinden beni kurtardılar, şahıs sağı solu telefonla arayarak olay yerine gelmiş olduğu 34 VM 9930 plakalı otosuna binerek olay yerinden ayrıldı, beni kurtaran şahıslara bu olaya tanık olmalarını söyledim. Onlar bu işi tatlıya bağlayalım biz tanıklık yapmak istemiyoruz dediler. Ben de zorla para vermemek istediğimden bu şahıs tarafından darbedildiğim için Polis Merkezine geldim, beni darbederek zorla para almak isteyen ve tehdit eden bu şahıstan davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “06.06.2005 tarihinde … otogar taksi durağında çalıştırmış olduğum … plakalı ticari taksi ile sırada beklerken yanımıza taksi durağında kahyalık yapan … isimli bir şahıs geldi, benden 40 milyon TL durak parası istedi. Ben kendisine her hangi bir cevap vermedim. 2 dakika sonra yanıma … geldi. Kahya …’a benim durak parası verip vermediğimi sordu, hayır cevabını alınca direk bana dönerek ‘Durak parasını niye vermiyorsun lan?’ diyerek ardından küfür ederek ‘Ben her türlü parayı alırım, parayı vermeyecek adamı burada çalıştırmam.’ diyerek tehdit etti ve üstüme yürüdü. Boğazıma sarıldı, ben kendimi korudum. Bu sırada durakta bekleyen arkadaşlar araya girdi ve bizi ayırdılar. Ben de bu olayla ilgili olarak gidip Doğancılar Karakoluna şikâyette bulundum. Daha önceki ifademde de belirttiğim üzere şikâyetçiyim.”,Mahkemede 02.12.2005 tarihinde; “Sanıklardan … ile aramızda bir sürtüşme olmuştu bu nedenle bir münakaşa ettik. O benim üzerime yürüdü boğazımı tuttu, o sırada araya insanlar girdi bizi ayırdılar. Ben Şinasi’den bir araba almıştım. Ekonomik nedenlerle sıkışık olunca parayı ödeyemedim. Bu nedenle aramızda bir münakaşa çıkmıştı. Münakaşa sebebi de odur. Emniyetteki ifadem doğrudur. Bizlere genel gider için kullanılmak üzere para toplanıldığı söylenirdi. Bizler de veriyorduk. Ben …’i tanımam. Sadece duyduğum kadarıyla bu paraların .’e gönderildiğini duydum. Doğruluk derecesini de bilmiyorum.”,
26.05.2015 tarihinde; “Olay tarihlerinde … otogarındaki taksi durağında ticari taksi şoförlüğü yapardım. Kullandığım vasıta kiralıktı. Her ne kadar organize suçlar şube müdürlüğünde …, …. ve …’in bizden haraç kabilinde taksi durağında zorla para topladıkları şeklinde ifade vermiş isem de, bu ifadem polis zorlaması ile alınmış ifadelerdir. Herhangi bir şekilde ifademde bahsi geçilen kişiler benden zorla haraç kabilinden para almadılar. 14 ağır ceza mahkemesinde beyan ettiğim üzere sanık … ile aramızda ticari plaka kiralama işi nedeniyle bir sürtüşmemiz olmuştu o nedenle münakaşa etmiş olabiliriz ancak kimse benden zorla para almadı zorla parada toplanmadı. Para verildiyse durak giderleri için çay ve şeker parası olarak kendi rızamızla verilmiş olabilir. Benim bu olaylar nedeniyle herhangi bir zararım da olmadı. Zararım da yoktur. Davaya katılmak istemem, ödediğim çay şeker paralarının geri verilmesini istemem. Şikâyetçi değilim.”,Mağdur … Duran Kollukta; “Yukarıda adresini vermiş olduğum taksi durağında yaklaşık 8 senedir çalışmaktayım. Ben durakta çalışmaya başladığım zaman durak sahibi olarak …, …, …, … ve … isimli şahısların durak sahibi olduğunu öğrendim. Ben bu durağın gayriyasal olduğunu, yukarıda sözde durak sahibi olarak isimi geçen şahıslarında gayriyasal olarak burayı çalıştırdıklarını ve durakta çalışan şoförlerden haftalık belirledikleri miktar kadar parayı topladıklarını biliyorum, benden hatalık para istediler ama ben mal sahibi olmadığım için karşı çıktım, kullanmış olduğum aracın sahibi parayı ödemektedir. Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla yukarıda ismi geçen şahıslar şiddet ve zorbalıkla belirtilen yerde durak olmadığı halde varmış gibi hareket ederek şoför arkadaşlardan para toplamaya devam etmektedirler. 06.06.2005 günü saat 09.00 sıralarında … … İskele durağında müşteri beklediğim esnada yanıma gelerek ‘Ya bizim kurallara uyar istediğimiz parayı ödersiniz ya da bu civarlarda seni çalıştırmam.’ dedi. Ben de kendisine ben burada çalışırım istediğini yap beni yıldıramazsın, benim yapacak bildiğim başka bir işim yok dedim. Bunun üzerine beni oradan kovdu. Ben de korktuğumdan dolayı oradan uzaklaştım. Bir müddet sonar tekrar gelerekten aynı yerde çalışmaya devam ettim. Ben bu insanların mafyavari tavırlarla taksici arkadaşlardan yıllardır gayriyasal olarak para topladıklarını taksici arkadaşların da korktuklarından dolayı para verme işini devam ettiklerini biliyorum. Ben gece saat 24.00 ile gündüz saat l2.00 saatleri arasında çalıştığımdan dolayı gündüz durakta olan hadiselerden fazla vakıf değilim ama … ve civarındaki esnaflar yukarıda isimi geçen Sümerler ve Özmenler’in ne tür bir adam olduklarını, pislik yaparak haksız menfaat temin ettiklerini bilir. Benim bu konu ile ilgili olarak diyeceklerim bundan ibarettir. Davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “Ben … otogarında bulunan ve yasal olarak çalıştırılmayan taksi durağında taksi şoförü olarak yaklaşık 8 yıldır çalışmaktayım. Şu anda söz konusu durağı …, …, … ve … isimli şahıslar gayriyasal bir şekilde çalıştırmaktadırlar. Daha önce … isimli şahısta durak çalıştırıyordu ancak bu kişi daha sonra .1er ile münakaşa etti ve işi bıraktı. Yukarıda isimlerini vermiş olduğum kişiler durakta çalışan taksi şoförlerinden durak parası adı altında her hafta para toplamaktadırlar. En son taksi başına 40 YTL para topluyorlardı. Ben de şimdiye kadar bu şahıslara durak parası adı altında istemeyerek para ödemek zorunda kaldım. Bundan 1 hafta kadar önce … durak parası toplamak için yanıma gelmişti. Ben vermek istemedim ancak bu şahıs parayı benim cebinden zorla aldı. Hatta yanımda kahyalık yapan … da vardı. O bu olaya şahit oldu. En son hafta benden yine durak parası istediler. Ben vermedim. Bunun üzerine … bana hakaret etti. Ben bu şahıslardan benden istemediğim halde durak parası adı altında para aldıkları için şikâyetçiyim.”,Mahkemede 17.03.2006 tarihinde; “Emniyetteki ifadem doğrudur tekrar ederim. Sanık … durak parası toplamak için yanıma geldiğinde cebimden parayı zorla almadı, durak parası istedi ancak ben vermedim. İfademin diğer kısımları doğrudur. Ben 1997 yılından beri söz konusu durakta çalışıyorum. Durakta 3-4 kahya çalışmaktadır. Onların parası durakta çalışan araçlardan haftalık aidattan ödenmektedir. Ayrıca 2002 yılına kadar söz konusu durakta bir yapı vardı sonra o yapı kaldırıldı. Müşteri beklerken şoförler orada oturuyordu. Ben şikâyetçi değilim. Ben durak parası vermedim, verecek durumum da yoktu. Şoför olarak çalışıyordum. Diğer … sahibi şoförlerinin durak parası verip vermediğini bilmiyorum.”,10.03.2015 tarihinde; “… 14. Ağır Ceza Mahkemesinde vermiş olduğum ifadem doğrudur, benden zorla para alınmadı. Benim mahkeme huzurunda verdiğim ifadem doğrudur. Kolluk görevlileri polis merkezinde bizi sabaha kadar tuttular ve irademiz dışında ifade aldılar, psikolojimi kaybettik, bu nedenle hazırlıktaki ifadeleri vermek zorunda kaldık. Ben durakta şoförlük yaptım, ancak ben kimseye para vermedim, kimsede benden para almadı, ben kimseye para vermedim. Şikâyetçi değilim, benim zararım ziyanım yoktur, kaldı ki kovuşturma aşamasında da tüm zararlarım karşı taraf ile barışmak suretiyle karşılandı, bir zarar talebim de yoktur.”,Mağdur … Kollukta; “Yukarıda adresini vermiş olduğum yerdeki taksi durağında yaklaşık 20 yıldır belirli aralıklar vererek çalışmaktayım. Ben durakta çalışmaya başladığım zaman sözde durak sahibi olarak …, …, …, … ve … isimli şahısların durak sahibi olduğunu öğrendim. Bu insanlar gayriyasal olarak taksi durağında kendi belirlemiş oldukları miktar karşılığında taksi durağında çalışan taksi sahibi ve şoförlerinden para topluyorlar. Benim ortağı olduğum …’dir. Bazı haftalar ben, bazı haftalarda ise … yukarıda isimleri geçen şahısların belirlediği ve durakta kahya olarak çalışan şahıslara haftalığımızı veriyorduk. Para toplama ile ilgili olarak zaman zaman taksi sahipleri ve taksi şoförleri gerekli hizmeti alamadıklarından dolayı karşı çıkıyorduk, ancak sözde durak sahipleri üzerimizde şiddet ve baskı uygulayarak bir şekilde parayı almayı başarıyorlar, vermeyenleri ise duraktan uzaklaştırıyorlardı. Ben bu durağın resmî olmadığını bu insanların nereden geldiği belli olamayan bir durak levhasını dikmek suretiyle durak görünümü verdiklerini ve sahiplendiklerini, bu yollarda yaklaşık 60 tane ticari taksiden taksi başına bugünkü değeri ile 40 YTL, toplamda ise yaklaşık haftada 2.400 YTL haksız kazanç elde ettiklerini biliyorum. Ben tarihini tam hatırlamıyorum ancak … taksi şoförü … (akbaba lakaplı) isimli şahsa para yüzünden … attığına şahit oldum. Olay . Polis Merkezine intikal etti ancak şikâyetin geri alınmasıyla olay kapandı. Bizden haksız yere para toplayan şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “Ben … otogarında bulunan ve yasal olarak çalıştırılmayan taksi durağında yaklaşık 20 yıldır belirli aralıklarla taksi şoförü olarak çalışmaktayım. Söz konusu yasal olmayan durağı …, …, … ve … çalıştırmaktadırlar. Bu kişiler durakta çalışan taksi şoförlerinden durak parası adı altında her hafta para toplamaktadırlar. Şu anda haftalık 40 YTL para toplanmaktadır. Ben de bu şahıslara istemediğim halde durak parası adı altında para vermek zorunda kaldım. Ancak en son bu hafta para ödemesi yapmadık. Bu şahıslar para vermeyen taksi şoförlerine şiddet uyguluyorlar, tehdit ediyorlar. Bana karşı her hangi şiddet ve tehdit söz konusu olmadı ancak aynı durakta çalışan arkadaşlarıma karşı bu şahıslar tarafından uygulanan şiddet eylemlerine tanık oldum. Bir keresinde Akbaba … lakaplı bir arkadaşımıza …’e para vermedi diye … atmıştı. Hatta en son olarak arkadaşımız … ile şüphelilerden … arasında tartışma çıkmış, ancak ben bu olaya şahit olmadım. Arkadaşlarımdan duydum. Ben durak parası adı altında istemediğim halde benden para alan bu şahıslardan şikâyetçiyim.”,Mahkemede; “6-7 yıldan beri söz konusu durakta çalışıyorum. Kiraladığım araçla taksicilik yapıyorum. Söz konusu durağın işletmecisi . ve …’dir. Durak masrafları için aidat toplanmaktadır. Haftalık olarak bazen 5 bazen 10 YTL vermekteyiz. Masraf durumuna göre ödeme yaparız ancak zorla para alma durumu yoktur. Ben sanıkların çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları yolunda görgüye dayalı bilgi sahibi değilim. Böyle bir şey olmamıştır. Emniyetteki ifadeyi kabul etmiyorum. Okumadan imzaladım. Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadeyi kabul etmiyorum. … ile … arasında husumet vardı, kavga ettiler. Onlar kavga edince biz de böyle ifade verdik ancak doğru değildir. Durağın dört tane kahyası vardır. Onların maaşları da toplanan paradan karşılanıyor ayrıca çay kahve gibi hizmetler de veriliyor, onlar da ücretsizdir. Bunun dışında … sahipleri kahyalara günlük 1 YTL para veriyorlar, şikâyetçi değilim, şimdiki beyanım doğrudur.”,Mağdur … Kollukta; “Baba mesleği olan ticari taksi şoförlüğü işiyle yaklaşık olarak 20 yıldır uğraşmaktayım. … ilinin değişik yerlerinde 15 yıl kadar çalıştıktan sonra … … otogarında açıldığını öğrendiğim taksi durağına geldim ve çalışmaya başladım. Kendilerini bize durak sahipleri olarak tanıtan …, …, … ve … isimli şahıslar tarafından işletilmekte idi. Her taksi durağında olduğu gibi … çıkış noktasında bulunan bu durakta çalışan taksi şoförleri olarak durak sahipleri olarak bildiğimiz her hafta özenli olarak belirlemiş oldukları aidatları ödüyor ve bu şekilde çalışma izni almış oluyorduk. Bazı arkadaşların kendilerini durak sahipleri olarak tanıtan bu kişilerden gerekli hizmeti görmediklerini söyleyip haftalık vermediği durumlar zaman zaman yaşanmış ancak yukarıda ismi geçen sözde durak sahipleri zorla veya duraktan kovma tehdidiyle bir şekilde parayı almayı başarıyorlardı, ödemek istemeyenleri ise durakta çalıştırmıyorlardı. Bu şahıslar mafyavari tavırlarıyla dikkat çekiyor ve bizleri sindiriyorlardı. Bundan yaklaşık olarak 7 ay kadar önce durak sahiplerinden .kardeşler ve … arasında durakta büyük bir kavga çıktı, bu kavgadan sonra ortaklıklarının son bulduğunu öğrendik. Daha sonra bize gelen bilgilerden …’in duraktaki hissesini … isimli mafya babasına devrettiğini, …’in adamı olan ve aynı zamanda …’in de kardeşi olan …, yine.’in adamlarından … (Halen Cezaevinde bulunuyor) ve cinayet sanığı olarak aranan … isimli şahıslar Sivaslı kardeşlerin yeni ortağı oldular. Durakta çalışan şoförler olarak bizler bir kısmımız toplanan bu haftalık parayı vermek istemiyorduk çünkü herhangi bir hizmet alamıyorduk, ancak taksi sahipleri bu şahıslardan çekindiklerinden parayı düzenli olarak ödüyorlardı. Bundan 3-4 gün önce … Belediyesine bağlı zabıta ekipleri durağa gelerek bu noktada resmî olarak izin verilmiş bir taksi durağı yeri yok diyerek levhayı söküp götürdüler, o zaman anladım ki bu zamana kadar yukarıda ismi geçen şahıslar bizleri kandırmış ve yıllarca üzerimizden haksız kazanç elde etmişler. 05.06.2005 günü saat 07.30 sıralarında … istikameti yönünde yol kenarında müşteri beklemekte iken durakta kahya olarak çalışan … isimli şahıs yanıma gelerek ‘Haftalığı ver …!’ dedi bende kendisine ‘Ben haftalık falan vermiyorum bu işi … sahibi halleder.’ dedim. Bunun üzerine …, Şinasi’nin yanına gitti ve bir süre aralarında konuştuktan sonra ikisi tekrar sinirli ve sanki beni döveceklermişcesine hışımla yanıma geldiler. Şinasi bana hitaben ‘Niye parayı vermiyorsun lan?’ dedi, ben de ‘Parayı sana … verecek, mal sahibi o, git ondan iste.’ dedim. O da ‘Parayı saat 09.00’a kadar hazır et, yoksa ben adamın anasını avradını sikerim.’ dedi ben de kendisine ‘Bu küfürleri sana yedireceğim, senin bu yaptıkların yanına kalmaz, seni yüksek makamlara şikâyet edeceğim.” dedim. O da ‘Nereye istersen şikâyet et, bir şey olmaz, … ve civarı bizden sorulur buranın haracını kimseye yedirtmeyiz’ dedi. Bu esnada …’a hitaben ‘… bu hadiseleri sakın inkar etme, aynı şekilde seni de aldıracağım.’ dedim ve aracımı çalıştırarak oradan uzaklaştım. Ben bu durakta çalışmaya başladığımda her şeyin resmî olduğunu düşünmüştüm, bu paraları şahıslara verirken bu insanların da devlete vergi verdiklerini sanıyordum. Sonradan işin iç yüzü ortaya çıktıktan sonra anladım ki bu insanlar mafya tabir edilen kişilermiş ve bu yolla insanları sindirerek haksız kazanç elde ediyorlarmış. Beni yıllarca kandırarak paramı alan ve bana küfür ederek beni tehdit eden bu şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “Ben … otogarında bulunan ve yasal olarak çalıştırılmayan taksi durağında taksi şoförü olarak yaklaşık 15 yıldır çalışmaktayım. Şu anda söz konusu durağı …, …, … ve … çalıştırıyorlar. Daha önce …’de durağı çalıştırıyordu. Ancak bu şahıs kendi hissesini …’in adamlarına devrettiğini duyduk. Hatta yine duyduğum kadarıyla … isimli bir şahıs duraktan toplanan paralardan pay aldığını öğrendim. Bu kişiler durakta çalışan taksi şoförlerinden durak parası adı altında zoraki para toplamaktadırlar. Ben de istemediğim hâlde bu kişilere durak parası ödemek zorunda kaldım. En son adam başı 40 YTL haftalık para toplanıyordu. Ancak en son hafta ben para ödemedim. Hatta bunun üzerine … bana ana avrat küfür etti. Bu kişiler para ödemeyen taksi şoförlerine karşı şiddet ve tehdit ederek sindirmeye çalışıyorlar. Adı geçen şahıslardan şikâyetçiyim.”,
Mahkemede; “Emniyette verdiğim ifadeyi kabul etmem, biran evvel çıkmak için imzaladım, okumadan ayrıldım. Aracında şoför olarak çalıştığım … ile … arasında çekişme oldu. Savcılıkta bu nedenle o şekilde ifade verdim, doğru değildir. Toplanan paralardan kahyalara ödeniyor, ayrıca çay kahve ücreti alınmıyor. Toplanan paralardan karşılanıyor. Şimdiki beyanım doğrudur. … işletenin durumuna göre haftalık 5 veya 10 YTL aidat koyuyorduk. Durak hâlen devam etmektedir ancak şu ara para toplanmıyor. Ben kızgınlıktan dolayı yani … sahibinin … ile olan husumeti nedeni ile o şekilde ifade verdim. Sanıkların çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları yolunda bilgim yoktur. Sanıkların durakta çalışanlara şiddet uyguladıklarını görmedim ve duymadım. Şikâyetçi değilim.”,İnceleme dışı mağdur … Kollukta; “1997 yılında … Otogar içerisinde bulunan taksi durağında çalışmaya başladım. Ben çalışmaya başladığımda taksi durağını …, …, … ve … isimli şahıslar çalıştırıyordu. Bu şahıslar taksi durağından silah teşhir ederek, baskı ve tehdit yolu ile bana haraç para toplatıyorlardı. Bu şahısların silahlı olmasından ve mafya ile bağlantılarından dolayı aileme ve bana zarar vermelerinden korktuğum için Polise gidemiyordum, şahısların isteklerini yerine getirmek zorunda kalıyordum. Paralar genelde cumartesi ve pazar günleri toplanıyordu. 2002 yılı içerisinde haftalık olarak topladığım 1.250.000.000 TL parayı elden …’e veriyordum. Taksi şoförü arkadaşlardan açık kimliğini bilmediğim … isimli arkadaşımız haftalık haracı vermek istemeyince … durak olarak kullandığımız yere gelerek belinden çıkardığı silahın dipçik kısmı ile …’ın yüzüne vurarak onu yaraladı. Bu olaydan sonra … ile birlikte bazı taksi şoförü arkadaşlar …’den kendilerinden zorla haraç para topladığı için davacı oldular. …’in mahkemesi görüldüğü sırada açık kimliklerini bilmediğim çeşitli zamanlarda duraktan ayrılan iki tanesinin ismi Haşan olan diğerleri Ekrem ve … isimli şahısları …, …, …, … ve … isimli şahıslar tehdit ederek zorla şikâyetlerinden vazgeçirdiler ve şoför arkadaşlar mahkemede şikâyetten vazgeçtikleri yönünde ifade verdiler. Bu olaydan sonra … silahla ve tehditle haraç para toplama olayından dolayı mahkemece serbest bırakıldı. … serbest kaldıktan sonra durağa gelerek ‘Gördünüz mü bu mahkemeden de beraat ettik, ben şehit babasıyım, Devlet bana bir şey yapamaz, siz bana bu parayı sike sike vereceksiniz.’ dedi. Bunu söylediği sırada belinde silahı da vardı. 2004 yılına kadar … ve …, …, … ve … isimli şahıslar bana haftalık haraç para toplatmaya devam ettiler. Tüm taksilerden topladığım paranın miktarı ortalama haftalık olarak 2.000.000.000 TL civarında idi. Ben bu paraları cumartesi pazar günleri rutin olarak isimlerini belirttiğim şahıslardan hangisi durağa gelirse ona veriyordum. 2004 Haziran ayı içerisinde ben durak olarak kullandığımız yerdeki ticari taksi şoförü arkadaşlar ile samimi olduğum için artık para toplamak istemedim. Çünkü arkadaşlarım gün boyu çalıştıkları ve ailelerini geçindirmek için kazandıkları paranın büyük bir kısmını kendilerini mafya olarak gören bu şahıslara veriyorlardı. Ben para toplamayı bıraktığım halde haziran ayının ilk cumartesi günü … … otogar kenarında, otobüs çıkış noktasında o haftanın haraç hasılatı olan parayı benden istedi. Ben de artık para toplamayacağımı söyleyince … aniden üzerime saldırarak 2-3 defa yumruk attı ve bana ağza alınmayacak küfürler ederek belinde bulunan krom renkli büyük silahı göstererek ‘Seni öldürürüm, bu paraları toplayacaksın.’ diyerek beni ölümle tehdit etti. Bunun üzerine ben korkarak evime kaçtım. Yaklaşık iki ay boyunca bir daha oralara gitmedim. Hatırladığım kadarı ile ağustos ayı sonunda … ile … evime gelerek ‘Biz …’i ekarte ettik, artık onun durakla bir ilişkisi yok’ diyerek beni tekrar durakta işe başlamam için çağırdılar. Ben de evime geldiklerinde …’ın belinde silah görmedim ama …’in belinde silah vardı, bu yüzden ne diyorlarsa yaptım ve tekrar durakta işe başlayarak onların adına para topladım. Daha sonradan öğrendiğim kadarı ile … … Otogarında bulunan resmî bir derneğe kayıtlı şekilde emanetçilik işi yapan isimlerini bilmediğim … ili halkından olan şahıslar ile ‘Siz PKKlısınız’ diyerek kavga etmiş. Bu yüzden .lar da kendi aralarında … birliği yaparak … onları aşağıladığı ve düşmanlık yaptığı için menfaat temin ettiği taksi durağı olarak kullanılan yere gelerek taksi şoförlerine hitaben ‘Bundan sonra …’e para vermeyeceksiniz.’ demiş. Bu süre zarfında …, … ve … isimli şahıslar duraktan haraç para toplamaya devam etmişler. . kardeşler de biz .lar ile olan kavgamızdan dolayı artık durağa gelemiyoruz ve buranın haracını siz tek başınıza yiyorsunuz diyerek hak talep etmişler. . grubu bu olaydan sonra baskın çıkmak için alacakları payı paylaşmak kaydı ile …’in eniştesi olan Mecnun Otyakmaz’ın adamı olarak bilinen ve sürekli silah taşıyan … ile anlaşmışlar. Ben işe başladığım sıralarda da parayı … alıyor, … grubuna vermiyordu, kendisi ile Özmen grubu arasında pay ediyordu. Bu süre zarfında haftalık toplanan haraç bedeli taksi başına 44.000.000 TL’ye çıkarılmıştı ve yekûn 2 milyar TL’yi geçiyordu. Eylül ayı ortalarında … otogarında silahlı olan her iki grup karşı karşıya geldi. Aynı gece haftalık haraç bedelini o gergin ortamda silahlı olan …’in kendisine elden verdim. Ben bu kadarını bizzat kendim yaşadım. Ancak daha sonradan öğrendiğim kadarı ile o gece silahlı çatışma çıkmasını önlemek için. … grubundan …’i arayarak orada bir anlaşmazlık varmış, .lı olmalarını kastederek biz hemşehriyiz, gelin bu işi karşılıklı oturarak …’de bir mekanda çözelim demiş. Daha sonra ., …, …, …, … ve … .’de bir kafeteryada toplanarak durakla ilgili şu kararı almışlar; …’e … ve … kardeşler toplam 9 milyar TL para verecek, … duraktaki hakkından vazgeçecek, durağı … ile … kardeşler olan …, … ve … işletecek, ancak .li İbo lakaplı … aldığı paranın yarısını …’e verecek. Yapılan anlaşma sonucunda kendisi ceza evine girene kadar parayı her hafta durağa belinde silahı ile gelerek ismi ile mafya olmasından dolayı taksicileri korkutan . lakaplı …’e (.. nolu telefonu kullanan ) veriyordum. … ceza evine girdikten sonra haraç parasını haftalık olarak onun adamı olan ve yine belinde silahı olan bildiğim kadarı ile asker kaçağı olan …? isimli şahıs gelerek alıyordu. Hatta birkaç kez beni . numaralı telefonundan arayarak parayı açık adresini bilmediğim Bağlarbaşındaki bir berber dükkanının üst katındaki yazıhaneye, …’de bulunan . caddesinin arka tarafındaki bir kafeteryaya ve Bülbül deresi mezarlığının üstündeki oto yıkamaya getirerek teslim etmemi istiyordu. Sürekli silah taşıyıp mafya geçinen ve haraç toplayan bu şahsa ulaşmak istiyorsanız Bülbül Deresindeki oto yıkamaya veya Bağlarbaşındaki yazıhaneye aniden gitmelisiniz. Çünkü bu şahıs sürekli bir mekanda takılmaz ve kanun dışı işleri olduğu için sürekli kaçar. Bu şahısla ilgili bildiklerim bu kadardır. 2005 yılı Ocak ayında …, yeğeni . ve yanında çalışan iki şahıs ikametime gelerek kapıyı tekmelediler ve ‘Bir daha durağa gelmeyeceksin, yoksa seni öldürürüz.’ diyerek bağırdılar. Olay olduğunda akşam saat 20.30 civarı idi. Ben silahlı olduklarını bildiğim için korktuğumdan ne kapıyı açtım ne de dışarı çıktım. Onlar tehditler savurarak ayrıldıktan sonra beni yine 0537 406 92 23 numaralı telefonumu arayarak küfürlerle bir daha durağa gelme seni öldürürüz diyerek tehdit ettiler. Ben çok korktum. Ertesi gün karımı ve iki çocuğumu alarak başka yere götürdüm. Sonra bir ay kadar durağa gitmedim. … ‘Gel artık durakta eski işine başla’ deyince Hareme giderek yine işe başladım. Bu sefer işe başladığımda mafyanın adamı olarak haraç toplamak istemiyordum. Bu yüzden taksici arkadaşlarıma ‘Gelin bunlara para vermeyelim, gidip belediyeye başvuralım.’ dedim. Benimle birlikte … da … Belediyesinin … garının çıkışında bulunan işletme şefliğine geldi. Biz buraya girerken … bizi …’i yukarıdan kuş bakışı gören . mahallesinde bulunan . Aile Çay bahçesinden dürbünle seyrediyormuş. Şefliğe girdiğimizi görünce hemen arkamızdan yetişti. Elinde beyaz bir torba içerisinde evraklar vardı. Kendisi bunların durağın resmî evrakları olduğunu iddia ediyordu ve bunu bağırarak içeride bulunan. isimli … Belediyesinde görevli gar şefine söyledi. Gar şefini tehdit ederek ‘Sen kim oluyorsun da bu durağı alacaksın’ dedi. .bey ‘Kanun ne ise o uygulanır, buna kimse karşı gelemez.’ deyince … … otogarında gar şefliği yapan … bey’e saldırmak istedi. Oysa … bey taksi durağının yasallaşması ve mafyanın elinden kurtulması için çok uğraşmıştı. Hatta birkaç gün içinde yeni durak açılacaktı. Biz böyle biliyorduk. … … bey’e saldırmak isteyince, … bey masanın altında bulunan alarm düğmesine bastı ve hemen resmî polisler geldi ve …’i alıp götürdüler. Daha sonra ne oldu bilmiyorum. Ben durakta çalışmaya devam ettim. Ama mafya adına para toplayarak değil gelen taksi müşterilerinin eşyalarını taşıyarak yani hamallık ederek çalıştım. Böyle çalışarak para toplamadığım için … ve kardeşi … kurban bayramından sonra ikinci Cumartesi sabah gelerek beni zorla …’e ait gri renkli Doğan marka otoya bindirdiler. Çok korktum. Silahlı olduklarını biliyordum. Nereye gidiyoruz diye sorunca sus konuşma dediler. .’in yanına gidiyormuşuz. İlk önce .daki ofise gittik, . yoktu. …’de ki kafeye gittik, .’i burada da bulamayınca. ile telefonla görüştü ve … . Korusu içinde bulunan Dilruba Restoranda buluşmak için anlaştılar. Bu adamlar beni zorla Haremden kaldırarak . restorana götürdüler. Orada beklemeye başladık. Daha sonra Mert isimli şahıs geldi. … .e beni kast ederek ‘Bu şerefsiz bizim için para toplamıyor, bu yüzden onu duraktan kovalım gitsin, bu durakta yeri yok’ dedi. Benim ellerim kollarım bağlı değildi. Kaçmak isterdim ama şahıslar yerimi yurdumu bildiği için korktum. Ne isterlerse zaten yapıyordum. Aileme ve kendime zarar gelmesin diye zaten yapacaktım. Mert’te …’in bu şerefsiz para toplamıyor demesi üzerine ‘Bizim için para toplamayana durakta yer yok, siktirsin gitsin’ dedi. Ben de bırakıldıktan sonra bana tekrar bir şey yaparlar mı diye korktuğumdan olanlardan hiç kimseye bahsedemedim. Duraktan tanıdığım ve şoförlük yapan çeşitli hadiselerden dolayı mafya geçinen bu şahıslardan zarar gören … isimli şahsın Organize Şubeye gelerek ifade verdiğini yine …’den öğrendim. Bu şahısların yaptıklarının yanlarına kar kalmaması için ifade vermeye geldim ve bana yaptıkları her şeyden dolayı, …, …, …, …, ….,?, . isimli şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste ikamet eder. Aynı zamanda … Otogarında çay ocağında işçi olarak çalışmaktayım. Ben 1997 yılında … Otogarında kendi adıma çay ocağı çalıştırıyordum. Yer Belediyeye ait olduğu için kira ödüyordum. O tarihlerde … ve … benden her gün 25-30 milyon lira haraç para alıyorlardı. Korktuğum için kendilerini kimseye şikâyet edemedim. Çay ocağını 2003 yılı bahar aylarında bıraktım. O tarihe kadar … ve …’e her gün haraç para vermeye devam ettim. Ben o dönemde otogarda çay ocağı çalıştırdığım süre içerisinde otogarın dışında yol üzerinde … Otogar isimli taksi durağı vardı. Söz konusu durak resmî bir durak değildir. Korsan olarak çalışıyordu. Taksi şoförleri hafta sonları cumartesi pazar günleri taksi başına 30 milyon lira para getirip bana bırakıyorlardı. Ben de toplamış olduğum paraları … ve …’e veriyordum. Bu para toplama işlemi 2003 yılı bahar aylarına kadar devam etti. Ben 2003 yılı bahar ayında çay ocağını kapatıp .’da bir markette çalışmaya başladım. Ancak beni bu şahıslar rahat bırakmadılar. Çalıştığım yerden beni alarak tekrar şoförlerden para toplamam için bana baskı yaptılar. Ben de baskı sonucunda marketteki işimi bırakarak 2004 yılları başında tekrar … Otogarında çay ocağında çalışmaya başladım. Taksi durağındaki şoförler bir haftalık olmak üzere paralarını hafta sonları getirip bana teslim ediyorlardı. Ben de topladığım paraları … ve …’e veriyordum. 2004 yılında taksi durağında çalışan şoförlerden haftalık 44 milyon lira para toplanıyordu. Ben bu para toplama işini 2005 yılının şubat ayına kadar devam ettirdim ve en sonunda baskılar karşısında dayanamayarak Organize suçlar şube müdürlüğüne giderek şikâyetçi oldum. Zorla para toplama işini organize eden kişiler …,…, …, … ve … isimli şahıslardır. Bu kişiler para vermeyen taksi şoförlerini dövüyorlardı, silah gösteriyorlardı. Hatta bu şahıslar hakkında savcılığa şikâyette bulunan taksi şoförleri oldu, ancak bu şahıslar tarafından tehdit edilmeleri neticesinde korkularından şikâyetlerini geri aldılar. 2004 yılında … ve adamları otogarda esnaflar ile kavga ettiler. Oradaki esnaflar bu kişiler hakkında şikâyetçi oldular. Daha sonra duyduğuma göre Sivaslılar …’i devreye sokarak durağı almaya çalıştılar. Hatta …’e 24-25 milyar lira para vererek duraktan ayrılmasını sağlamışlar. Şimdi bildiğim kadarıyla toplanan paralar …’e gitmektedir. Parayı da …’in adamı soy ismini bilmediğim Mert isimli bir şahıstır. Hâlâ hazırda durakta çalışan taksi şoförlerinden Mert isimli şahıs tarafından para toplanmaktadır. Toplanan paralarda …, … … ve …’e gitmektedir. Hatta duyduğum kadarıyla yakınlarda para vermeyen bir şoförü dövmüşler. Hatta kendisinin de gelip şikâyette bulunacağını söylediler. Ben para toplama işini bıraktıktan sonra …, . ve . isimli şahıslar beni telefonla arayarak ‘Seni vuracağız, seni sağ bırakmayacağız.’ diye tehdit ettiler. Ben isimleri geçen sanıklardan şikâyetçiyim.”,Mahkemede 02.12.2005 tarihinde; “Müştekilerden …, …, …, … sanıklardan şikâyetçi olmuştur. Bana ‘Sen de şikayetçi ol’ dediler. Beni de yazmışlar. Şikâyetçi değilim. Taksi durağında para toplanıyordu ancak bu durak parasıdır. Bu paralar haftalık olarak alınmaktadır. Şoför ve mal sahiplerinden alınır. Durağın kirası ve masrafları için toplanmaktadır. Savcılık ifademi o zaman öyle verdim ancak şimdiki ifadem doğrudur. Emniyetteki ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim ancak ben şikâyetçi değilim. Vicdanen rahatsız olduğum için şikâyetimden vazgeçtim.”,26.05.2015 tarihinde; “Olay tarihlerinde … otogarındaki ticareti taksilerin bulunduğu bölümde kahyalık yapardım beni sanıklardan … işe almıştı, çalıştığım dönemlerde durağın zorunlu giderleri için durak şöförlerinden çay şeker gibi durak masraflarını ortaklaşa karşılanıyordu, ben de para alırdım, herhangi bir şekilde zorla para toplanmadı yani ben sanıkların zorlaması ve tehditleri ile kimseden zorla para toplamadım. Şikâyetçi değilim. Zararım olmadı, giderilmesini istemem. Benim okumam yazmam yoktur polis memurları ne anlattıysa onlar kendi bildikleri gibi doldurdular yazdılar ben de imzaladım. Ben …’i tanımam hiçbir zaman onu da görmedim polis memurları kendisi bildikleri gibi yazdıklarından dolayı o şekilde ifade almışlardır.”,İnceleme dışı mağdur … kollukta; “Yukarıda adresini vermiş olduğum yerdeki taksi durağında şoför olarak çalışırım. Ben yukarıda adresini verdiğim yerde bulunan taksi durağında 2003 yılından beri çalışmaktayım. Aynı durakta abim olan …’de 2001 yılından beri çalışmaktadır. İki adet taksimiz olduğundan abim ve ben aynı durakta çalışmaktayız. Ben bu durakta çalışmaya başladığımda taksi durağını kendilerini durağın sahipleri olarak tanıtan …, … ve … isimli şahıslar çalıştırıyorlardı. Benim çalışmaya başladığım zamanlarda her taksi şoförü haftalık olarak durak sahipleri olduğunu söyleyen bu kişilere düzenli olarak para ödüyorlardı. Şu an bu para haftalık 40 YTL’dir. Bu paraları çoğu zaman … kendisi toplamaktadır. Kendi olmadığı zamanlarda ise belirlediği bir kahya aracılığı ile paralar toplanır. Bu günlerde paraları … adına toplayan kahya … isimli şahıstır. Ben durakta çalışmaya başladığım zamanlarda abim … durakla ilgili olarak gayri meşru olarak dönen dolapların ne şekilde çalıştığını ve duraktaki gerek taksi sahibi gerekse şoför olarak çalışan diğer arkadaşların bu duruma mecburen uyduklarını kendilerini durak sahibi olarak tanıtan yukarıda ismini belirttiğim şahısların gayriyasal olarak haftalık para topladıklarını, bu para toplama işine itiraz eden arkadaşları ise tehdit ve sindirme yoluyla korkuttuklarını veya durakta çalıştırmadıklarını söylemişti. Bildiğim kadarıyla bu olaylar Adliyeye intikal etmiş, ancak durak lehine bir karar çıkmadığından şahıslar kendilerince güçlenerek yapmış oldukları illegal işlere devam etmektedirler. 06.06.2005 günü saat 10.00 sıralarında abim … beni telefonla arayarak durak sahibi …’in haftalık para mevzusundan dolayı tartıştıklarını, parayı vermek istemediği için …’in kendisine küfürlü sözler ederek üzerine saldırdığını, bu yüzden … ve arkadaşlarının yanına yeniden gelebileceğini söyleyerek benim yanına gelmemi istedi. Ben de bunun üzerine abimin yanına gittim. Yanına gittiğimde konuyu kendisine sorduğumda abim 05.06.2005 günü . plakalı ticari taksimizin şoförü olan …’dan haftalık para istemesi üzerine şoförün de benim para ile işim olmaz, ben sadece şoförüm parayı mal sahibi olan …’tan iste demesi üzerine Şoföre hitaben ‘Bana para vermeyecek adamın anasını avradını sikerim.’ dediği ve üzerine saldırdığı, bunun üzerine şoförün de olay yerinden uzaklaştığını söyledi, 06.06.2005 günü …’ın … plaka sayılı ticari aracı ile … İskele durağında müşteri beklediği sırada … durakta kahya olarak çalışan soy isimini bilmediğimiz … isimli şahsın yanına geldiğini, kendisinden haftalık olarak toplanan 40 YTL para istediğini, kendisinin de …’a kardeşim burası durak değil herhangi bir resmîyeti yok, zaten Belediye levhayı da söktü siz hala ne parası istiyorsunuz demesi üzerine … isimli şahsın yanından uzaklaştığını ve bir süre sonra … ile birlikte geldiklerini Şinasi’nin kendisine ‘Niye durak parası vermiyorsun bana para vermeyecek adamın ben anasını avradını sikerim, elindeki çay bardağını bırak seninle görüşeceğim.’ dediğini, abisi olan …’ın ise ‘Eğer vuracaksan bu şekilde vur, sen benden ne durak parası istiyorsun. Ortada durak mı kaldı?’ dediğini, Şinasi’nin ise ‘… ve civarı bizden sorulur lan, sen kim oluyorsun da bize ödeme yapmıyorsun, seni ve senin gibileri … yakınlarında barındırmayız, kime istiyorsan şikâyet et, biz buradayız.’ dediğini, daha sonra abimin boğazına iki eliyle sarılarak sıkmaya çalıştığını bir süre boğuştuktan sonra olayın fazla büyümemesi için abimin olay yerinden uzaklaştığını abimden öğrendim. Olayla ilgili olarak ise … Doğancılar Polis Merkezine müracaat için intikal ettik. Bu olayla ilgili olarak söyleyeceklerim bundan ibarettir. Bize kendilerini durak sahibi olarak tanıtan Sümerler ve ortakları …, biz taksicileri resmîyette olmayan durağı varmış gibi göstererek bizlerden yıllar boyunca haksız kazanç elde ettiler, işin asıl yüzü ortaya çıktığında ise zorbalıklarını artırıp şiddet kullanma yoluna dahi başvurmuşlardır. Bugün yani 07.06.2005 günü saat 12.00 civarlarında … İskele durağında ben, abim …, … ve … taksilerimizle beklediğimiz esnada … önümüzden geçtiği esnada bizlere yönelik olarak tehditkar bakışlarıyla sağ eliyle işaret ederek adeta sizlere göstereceğim der gibilerinden harekette bulundu ve hızlı bir şekilde oradan uzaklaştı, bahsi geçen şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”,Savcılıkta; “Ben … Otogarında bulunan ve korsan olarak çalıştırılan durakta yaklaşık 2 yıldan beri taksi şoförlüğü yapmaktayım. Benim bildiğim kadarıyla söz konusu durağı …, … ve … isimli şahıslar çalıştırıyorlar ve bu kişiler durakta çalışan bütün taksi şoförlerinden durak parası adı altında her hafta para topluyorlar. Şu anda ben de durak parası adı altında bu şahıslara istemediğim halde her hafta 40 YTL para ödemekteyim. Bu parayı bu şahıslar gerek kendileri gerekse kahyaları … vasıtası ile toplamaktadırlar. Benim şikâyetim bu paranın benden rızam dışında alınmasıdır. Söz konusu parayı vermeyen arkadaşlar bu şahıslar tarafından şiddet ve tehdide maruz kalmaktadırlar. Gerçi şimdiye kadar bana yönelik herhangi bir cebir ve şiddet söz konusu olmadı, ancak benim ile birlikte durakta çalışan arkadaşlarımdan bir kaçına karşı şiddet uygulandığına tanık oldum. Ben isimlerini belirttiğim bu şahıslardan benden rızam dışında durak parası adı altında para almaları nedeniyle şikâyetçiyim.”,Mahkemede; “Abim … ile sanık … arasındaki ufak bir sürtüşme sonucu şikâyette bulundum. Zorla para toplama olayı yoktur. Şikâyetçi değilim. Ben sinirli olduğum için emniyette o şekilde ifade verdim, doğru değildir. Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğum ifadeleri kabul etmiyorum. Diğer taksici arkadaşların yönlendirmesi ile ben bu şekilde ifade verdim. Abim ile Şinasi arasındaki sürtüşme durak ücretinden kaynaklanan mesele değildi. Alacak borç ilişkisinden kaynaklanan mesele idi. Ben durakta durak ücreti olarak ne kadar aidat toplandığını bilmiyorum. Ben taksicilik işi yapmıyorum. Ben abim …’e bazen yardım ediyordum. Onun yerine taksi şoförlüğü yapıyordum. Abimin de durak sahiplerine zorla bir ödeme yaptıklarını duymadım. Olsa idi bilirdim. Durakta 3-4 kahya çalışıyordu, bu kahyalar yolcu bavulunu araca yüklemeye yardım edip müşteri yönlendiriyorlar, ayrıca çay, tost vb. şeyler hizmet olarak veriliyordu ancak bunların ücreti faydalanandan alınıyordu. Toplanan paralar çalışanların masrafları için veriliyordu.”,Tanık İsmail Yenay Kollukta; “Ben 1968 yılından beri bu durakta çalışmaktayım. 1994 yılından sonra … isimli şahıs silahlı adamları ile birlikte gelerek durağa zorla el koydu ve Sivaslılar olarak bilinen …, … ve … ile ortak olarak durağı işletmeye başladılar. Bu tarihten sonra …’in tespit ettiği kahyalar aracılığı ile haftalık olarak belli miktarlarda paralar toplanmaya başlandı. Para vermek istemeyen arkadaşların bazıları işten çıkarıldı. Ben hiç şahit olmadım fakat bazı para vermek istemeyen arkadaşlarında … tarafından darbedildiğini duydum. Bu şahıslardan korktuğumdan dolayı ve daha önceleri bu şahıslar polis tarafından incelemeye alınarak mahkemeye çıkarılarak kendilerine hiçbir şey olmadan haraç para toplamaya devam ettiklerinden, ben de bu şahıslara ekmek paramı kazanabilmek için para vermek zorunda kaldım. 2004 yılına kadar durağı … işletti. Fakat … otogarda emanetçilik yapan Diyarbakırlılar ile arasında çıkan kavgalar neticesi duraktaki hissesini … isimli şahsa satmış. … de cezaevine girince duraktaki paraları …’in kardeşi olan … toplamaya başlamış. Şu an haftalık durak parası adı altında 40 YTL para vermekteyiz. Sivaslılar olarak bilinen …, … ve … ile … adına …’in kardeşi … durağı işletmeye devam etmektedirler. Ben ve benim gibi bir çok arkadaşım bu şahısların kötülük yapmasından korktuğumuz için para vermeye devam etmekteyiz. Benim bu konu ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir.”,Mahkemede; “… garaj durağını yaklaşık 10 yıldan beri … ile … işletmekte, ben 30 yıldır durakta şoför olarak çalışıyorum. Eskiden dört kahya vardı, 10 aydır kahya sayısı ikiye düştü. Kahyaların haftalık 10-15 YTL para veriyoruz. Yani her … için haftalık bu parayı kahyalara veriyoruz. Onlar da yemek, çay, kahve yapıyor, hizmet yapıyorlar, şu an durakta 40-45 … çalışmaktadır. Olay öncesinde de 70 civarında … vardı. Toplanan paralar herhalde başkan vasıtasıyla harcanıyor. Kimseden zorla para alınmamıştır. Kimsenin cebinden zorla para çıkarılmamıştır. … ile … arasında … alımından dolayı husumet oldu, bu yüzden birbirlerinden şikâyetçi olmuşlar, emniyetteki ifadeyi kabul etmiyorum, polis yanlış yazmıştır. Şimdiki ifadem doğrudur. Ben ve durakta çalışan diğer şahısların korkmasından dolayı sanıklara para verme gibi bir olay yoktur. Ben para vermeyen şahısların … tarafından darbedildiğini görmedim ama bazı arkadaşlar söyledi. Bu nedenle emniyetteki ifademi kabul etmem.”,
Tanık Bayazıt Akyol Kollukta; “Ben bu taksi durağında 2004 yılında çalışmaya başladım. Ben çalışmaya başladığımda durakta çalışan bütün şoförler durak parası adı altında bir miktar parayı durak sahibine verilmek üzere kahyalık yapan kişiye veriyoruz. Bildiğim kadarı ile durağın sahibi … isimli şahıstır. Şu an durak parası adı altında verdiğimiz para haftalık 30 YTL’dir. Şu an bu paraları Kahya olarak soy ismini bilmediğim Recep isimli şahıs toplamaktadır. Paralar genellikle Cumartesi günü öğleden sonraları veya Pazar günleri toplanmaktadır. Ben bu durakta çalışmaya başladıktan sonra her hangi bir olay meydana gelmedi. Ben çalışmaya başlamadan önce ise bir takım olaylar olduğunu duydum ama olayların kimler arasında ne sebeple olduğunu bilmiyorum. Ben bu konular ile ilgili olarak daha önce Doğancılar Polis Merkezinde de diğer taksi şoförü arkadaşlarımızla birlikte ifade verdim ve bu konular ile ilgili olarak mahkemede de ifade verdik. Durakta toplanan para için kimse baskı yapmıyor, herkes kendi rızası ile bu paraları vermektedir. Benim bu konu ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir.”,Mahkemede; “Emniyetteki ifademi aynen tekrar ederim. Ancak durak parası olarak ödediğimiz haftalık 30 YTL değildir. Haftalık 5-10 YTL civarında bir para veriyorduk. Olaydan sonra para toplanmamaya başlandı. 6-7 yıldan beri söz konusu durakta çalışıyorum. Durakta daha önce yazıhane vardı. 2-3 sene önce kaldırıldı ancak durak faaliyetini sürdürüyor. Olaydan önce ve şimdi 10-15 civarında araba durakta çalışmaktadır. Toplanan aidatlar çay, kahve, durak masraflarına gitmektedir. Ben sanıkların çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları yolunda bilgi sahibi değilim. Sanıklardan …, … Şen durakta kahyadır. …’i tanımıyorum. … durakta kiralık plakası olan … çalıştıran birisidir. … de bildiğim kadarı ile kiralık arabası vardır. …’in kendisine ait arabası vardır. Diğer sanıklar …, Şinasi ve …’in durakta plakalı kendi arabaları vardır. Bildiğim kadarıyla böyle bir suç işlemeye ihtiyaçları da yoktur. Geçici olarak başka bir durağın aracı durağa gelebilir, yolcu alabilir ses çıkarmayız. Ancak durağın aracı değilse sürekli olarak başka … gelip durakta duramaz. Ayrıca her durakta işletim masrafı olarak toplanır.”,Tanık … İsaoğlu Kollukta; “… Belediyesinde 9 aydır işletme müdürü olarak çalışırım. … otogarında işletme müdürü benim, otogar ile ilgili tüm sorumluluk bana aittir. Ben tarihten 9 ay kadar önce … Otogarında göreve başladığım zaman otogar içerisinde taksi durağı olmadığını tespit ettim. Otogara gelip giden insanların mağdur olduğunu gördüm. Bunun üzerine otogara bir taksi durağı yapmak için Belediye Başkanına görüş bildirdim. Otogara gelip giden insanların mağdur olduğunu anlattım. Belediye Başkanı olaya sıcak baktı ve benim taksi durağı kurmamı uygun gördü. Ben göreve başladıktan iki ay kadar sonra … isimli şahıs benim otogar içerisine durak kuracağımı duyması üzerine benim yanıma geldi. Kendisi neden bana otogarda bulunan bir taksi durağı varken ikinci bir durak kurma ihtiyacı hissettiğimi, benim neden taksi durağı kurmak için çalışma yaptığımı sordu. Ben de kendisine otogar içerisinde bir durak olmadığını, kendisinin çalıştırdığını bildiğim taksi durağının otogarın dışında yol kenarında olduğunu söyledim. Kendisine belediyenin taksi durağı kuracağını ve kuracağımız bu durağı ihaleye açacağımızı, ihaleyi kim kazanırsa durağı onların işleteceğini bildirdim. Daha sonra bu şahsın Belediye Başkan yardımcısı Sebahattin Birdal ile görüşmeye gittiğini, onun ile yaptığı görüşmede de olumlu bir sonuç alamadığını öğrendim. Ben bu tarihten iki ay kadar önce otogar içerisine taksi durağı yapmak için hazırlıklarıma başladım. Otogar içerisinde durak kurulacak bir yer tespit ettim. Ancak durak kurulmadı ve hâlen bu şekilde beklemektedir. Ancak biz belediye olarak kesinlikle bir taksi durağı kuracağız. Hâlen faaliyette olan ve … isimli şahsın çalıştırdığı taksi durağı yasal bir taksi durağı değildir. Bu durak illegal bir şekilde faaliyet gösteren bir duraktır. Bu tarihten bir hafta kadar önce … Büyükşehir Belediyesi görevlileri gelerek taksi durağında bulunan durak levhasını söküp götürdüler. Daha sonra bu şahıslar oraya tekrar bir levha koydular. Bundan sonra da bizim belediye görevlilerimiz gelerek durak levhasını söküp götürdüler. Hâlen durakta levha bulunmamaktadır. … ile aramız da bir tartışma ve kavga olmamıştır. … beni tehdit etmedi. Bana saldırmadı. Ancak kendisi ile durak kuracağımdan dolayı aramızda küçük bir tartışma oldu. Bu tartışma polise intikal etmedi. Kendisi ile tartıştığım sırada ben polis çağırmadım. Bana saldırmış ve hakaret etmiş olsaydı ben ilgili makamlara şikâyetimi yapardım. Ben, bu olay ile ilgili olarak kimseden davacı ve şikâyetçi değilim.”,İnceleme dışı sanık … kollukta; “… isimli şahsı yaklaşık 7-8 yıldır tanırım. Bu şahsı da … Otogarında bulunan ve Cemiyete ait olan taksi durağının işletmecisi olması sebebiyle tanımıştım. Aramızda herhangi bir husumet ya da ticari bağ yoktur. … isimli şahsı yaklaşık 20 yıldır tanırım. Onu da meslektaş olmamız sebebiyle tanırım. Aramızda ticari bir bağ ya da husumet yoktur. … isimli şahsı da yaklaşık 20 yıldır tanırım. …, Şinasi’nin amcasının oğludur, aramızda ticari bir ilişki ya da husumet yoktur. … isimli şahsı da yaklaşık 20 yıldır tanırım, Şinasi’nin kardeşidir, aramızda ticari bir ilişki ya da husumet yoktur. … isimli şahıs …’in kardeşidir, kendisini yaklaşık 7-8 yıldır tanırım, aramızda ticari bir ilişki ya da husumet yoktur ancak ben duraktaki işimi bıraktıktan sonra kendisi beni birkaç kez … civarında çalışmamam konusunda tehdit etti. Ben de kendisine çalışacağımı söyledim. … isimli şahsı da 4-5 yıldır tanırım, taksi şoförüdür, aramızda ticari bir ilişki ya da husumet yoktur. Mecnun Otyakmaz isimli şahsı Sivasspor Kulübünün başkanı olması sebebiyle ismen bilirim. Diğer şahısları tanımıyorum. Benim … Otogarında çalıştığım ya da çalıştırdığım bir taksi yoktur. … isimli şahsı yaklaşık 7-8 yıldır tanırım, kendisini … ve … isimli şahıslara ait ticari taksi durağının kahyalığını yaptığı dönemden tanırım, bu şahsın bahse konu durakla halen ilişkisi yoktur, Haremde dolaşır, hamallık yapar, çay satar. Ben bu konuyu biliyorum. O tarihte benim kiralık plakam vardı. Kendi işimi yapıyordum. Hatta ben de durağa aidat veriyordum. Bu paraları da … durak sahibi …’e veriyordu. Bahsedilen konunun gerçekleştiği tarihte durağın resmî sahibi hatırladığım kadarıyla … idi fakat biz ödediğimiz bu paraların karşılığında herhangi bir durak hizmeti almıyorduk. Bu parayı haraç olarak veriyorduk. Ben bile muhitin taksisi olmama rağmen durağa giriş için o tarihte 25 milyon TL. para vermiştim. Zira bu parayı bile taksit taksit ödedim. …, …, … ve … isimli şahıslar …’in gayriresmî ortaklarıdır. Bu paranın ödenmemesi hâlinde psikolojik olarak baskı kurarlar ve durağa sokmazlar. Ben durakta … isimli taksi şoförünün … tarafından darbedildiğini duydum. Olay esnasında durakta değildim. …’in söylediğiniz konuşmasına şahit oldum. Bu söylenen bir çok kere tekrarlanmıştır. Sormuş olduğunuz olaydan haberim yok. Ancak … belli bir süre ortadan kaybolmuştu. Aidatlar taksimetreye her zam gelişinde … tarafından artırılıyordu. Yukarıda da beyan ettiğim gibi ben … isimli şahsı tanımam. Fakat durağa bir mafya grubunun çöktüğüne dair söylentileri ben de duydum fakat kimseyi görmedim. Bahsedilen olay doğrudur. … … Otogarındaki emanetçilerle tartıştıktan sonra durakla ilişkisini kesti ve … ve … durağın idaresini ele geçirdiler. …’in durakta toplanan parayla bir ilişkisi yoktur. .isimli şahsı da bir kez gördüm. … benim durakta kahyalık yaptığım dönemde bir gün . Çay Bahçesine çağırdı ve toplanan parayı benden istedi. Bu esnada yanında bulunan 30 yaşlarında açık yüzlü ve sürekli şapkayla gezen, 1.75 boylarında, sağ elinin parmaklarının normal olmadığını gördüğüm, bir erkek şahsı bana Mert ismi ile tanıştırdı. Ben getirdiğim parayı …’e verdim, o da parayı Mert isimli şahsa verdi. Mert isimli şahıs da bana ‘Tamam kardeş geri kalanı borcun olsun, haftaya ödersin, beni de tanı’ dedi. Ben bu şahsa … adına para verildiğini duydum fakat verilip verilmediğini bilmiyorum. Sormuş olduğunuz şahısların tümünü tanırım. Kendileri ticari taksi şoförü ve işletmecisidirler. Bu sebeple tanışırız, uzun süredir kendilerini tanırım. Ticari bir bağımız ve husumetimiz yoktur. … Uzun isimli şahsın tehdit edildiği konusunu biliyorum. …’in söylemini ise bizzat duymadım ancak zaten bu şekildeki söylemleri her zaman yapar. Ben … ile … arasındaki tartışmaya şahit olmadım fakat …’in …’e el işareti yaptığı zaman ben de oradaydım. Hatta Serkan, …ve … …’ı kovalamışlardı. …’ın ifadesi doğrudur. Durakta halen 43-44 adet taksi olduğunu biliyorum. Fakat ben takriben 15 gün kadar önce bu durakla olan tüm bağımı kopardım. Kesinlikle durağa gitmiyorum. Yukarıda da ifade ettiğim gibi aidat altında toplanan paranın artışına durak sahipleri karar verir. Ben adı geçen şahısların aynı konu ile ilgili olarak birkaç kez polisçe alındıklarını biliyorum. Hatta 1999 yılında aynı konu ile ilgili olarak bende davacı ve şikâyetçi olmuştum. Diyarbakırlıların müdahalesi olayını da biliyorum. Bu olaydan sonra … bir süre ortalıktan kayboldu. … Duran isimli şahsı yaklaşık olarak 5-6 yıldır tanırım. Kendisi taksi şoförlüğü yapar. Ticari bir ilişkimiz ya da husumetimiz yoktur. Yukarıda da ifade ettiğim gibi müşteki şahısların hepsi taksi şoförleridir. Bu para hepsinden toplanır ve …, …, … isimli şahıslara verilir. … isimli şahsın yaklaşık 1-1,5 yıldır durakla ilişkisi yoktur. Bahse konu durak resmî olmasına rağmen Belediyeye aittir. Bu şahısların sahibi olması durumu imkansızdır. Şu anda durağın kahyası …’dir. Hâlen bu paralar toplanmaktadır. Ben bu şahıslarla geçmişte de mücadele ettim. Müştekilerin iddia ve beyanlarını dinledim. Teşhis doğrudur. Ben tarihten yaklaşık 1 yıl kadar önce kullanımımda bulunan otomla kaza yaptım. İşsiz kaldım. Durakta birlikte çalıştığım müşteki taksi şoförü arkadaşlarım bana, durumumun sıkıntıda olmasından dolayı durakta kahyalık yapmamı üç-beş kuruş kazanabileceğimi söylediler. Beni kendilerinden gördükleri için durakta bulunmamı istiyorlardı ama ben kahyalık yaparsam durak sahipleri adına para toplamak zorunda kalacağımdan dolayı kabul etmedim. 2,5-3 ay kadar önce durakta çalışan … isimli şahsın da işten çıkmasından dolayı bir gün evimde bulunduğum sırada … beni telefonla aradı. Bana durakta kahyalık yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de kabul etmediğimi söyledim. Çünkü para toplamak zorunda kalacaktım. Daha sonra … beni telefonla aradı. Beni kahvede beklediğini söyledi. Ben de kendisine çalışmak istemediğimi söylediysem de yanıma gel deyince ben de ziyaretine gittim. Aramızda geçen görüşmede mağdur olduğumu ancak para toplama işi olduğu için kahyalığı kabul etmediğimi söylemem üzerine bana ‘Sen para toplama işine karışmayacaksın, sadece kahyalık yapacaksın’ demesi üzerine ben de kabul ettim. Bu görüşmeden sonra … isimli arkadaşımı da aradım. O da bana ‘Abi beni işten çıkardılar, başkası çalışacağına sen çalış’ dedi. Ben bir gün sonra durakta kahyalığa başladım. Benim durakta işe başladığım tarihte … arabalardan parayı bizzat kendisi topluyordu. Takriben 1 ay sonra kendisi memleketine gidecekti. Bu sebeple bana telefon açtı ve paraları benim toplamamı istedi. Ben de bunun üzerine duraktaki araçlardan paraları topladım. Para toplama işi cumartesi geceden başlar ve pazartesi öğlene kadar tümü alınır. Ben ilk topladığım parayı şu anda kime verdiğimi hatırlamıyorum ama ya Şinasi’ye ya da …’ın şoförü Arif’e verdim. … yaklaşık 15 gün memleketinde kaldı. Geçen süre içinde paraları Şinasi kendi payına düşeni topladı ve vermeyenlerin listesini bana verdi ve …’ın hissesine düşen parayı toplamamı ve kendisine vermemi söyledi. Ben bu parayı da toplayıp …’ın kendisine verdim. Durakta para vermeyen araçlar da oldu. Ben zaten para toplama konusunda isteksiz olduğum için bunun üzerinde bile durmadım. Ben bu konudan çok rahatsız olduğum için ayrılmak istedim. Hatta topladığım paralardan bir kısmını akşam kahyası olan olan … isimli şahsın çok gariban ve muhtaç durumda olmasından ve haftalığını alamamasından dolayı ona vermiştim. Ben işe gelmemeye işi aksatmaya ve kendimi kovdurmaya uğraşmış olsam da beni kovmadılar. … sürekli olarak beni aşağılamaya çalışıp telefonda bana tehditvari konuşarak zorla bu işi yapmamı, işe zamanında gelmemi ve paraları eksiksiz toplamamı, ihtiyacımın olduğunu, aksi halde beni çoktan kovacağını, hatta Hareme bile sokmayacaklarını, döveceklerini söyleyerek beni çalıştırmaya devam ettiler. Bu sebeple bir süre daha dayandım ancak yaklaşık 2 hafta kadar önce bulduğum ilk fırsatta kendileri ile hiç görüşmeden duraktan ayrıldım. Korkuyordum, çekiniyordum. Aileme zarar verilebilir korkusu içinde olmama rağmen yapılan işin yasal olmaması sebebiyle şahıslarla bir daha görüşmedim fakat … bana telefon açarak ‘Seni bir daha Haremde görmeyeceğim’ dedi ve yakalandığımız güne kadar ben evimden bir daha hiç çıkmadım ve bu şahıslarla da hiç karşılaşmadım. Arif isimli şahıs …’in …plakalı arabasının şoförüdür, kendisini yaklaşık 10 yıldır tanırım. 17.05.2005 tarihli ve 11.15 saatli görüşmede geçen 60 milyon TL para Kızıldağ lokantasında yenen bir yemeğin faturasıdır. Ben bu parayı zaten isteksiz olduğum için arabalardan para toplayamamıştım ve bu parayı Arif ‘e veremedim. Argo lakabı ile anılan kişi …’dir. Kendisine uzun yıllardır bu lakap ile hitap edilir. Görüşmede adı geçen kişi Hakan değil Erkan isimli şahıstır. Kendisi …’in yanında çalışır. Ben yukarıda da ifade ettiğim gibi paraları toplamamak için sürekli bahaneler uyduruyordum. Ancak … benim yanıma ya kendisi gelip ya da Erkan’ı gönderip para istiyordu. 18.05.2005 tarihli ve 11.52 saatli görüşmenin içeriği bundan ibarettir. … isimli şahıs yukarıda da bahsettiğim gibi durakta benim karşılığım olarak kahyalık yapan arkadaşımdır. 18.05.2005 tarihli ve 17.35 saatli … tarafından bana verilen listede bulunan ve ödeme yapmamış olan araçların plakalarını …’e söyleyerek paraları almasını bildirmekteyim. Bu paraların toplanıp toplanmadığını bilmiyorum. Toplandıysa da kime verildiğinden haberim yok. Gökhan isimli şahsı tanımıyorum. Mert isimli şahsı da yukarıda bir kez gördüğümü beyan etmiştim ancak Mert’i o görüşümde ben …’e topladığım parayı götürmüştüm. 18.05.2005 tarihli ve 21.36 saatli görüşmede götürmüş olduğum paradan eksik kalan paranın bahsi geçmektedir. İfademin başında da belirttiğim gibi ben …’e topladığım parayı götürdüğümde parayı Mert isimli şahsa vermişti. Mert de bana haftaya ödeme yapmamı söylemişti. Görüşmede borç . ile benim aramda dememdeki kasıt buradan kaynaklanmaktadır. Görüşmede bahsi geçen Beyaz olarak andığımız kişi Beyazıt isimli taksi şoförü arkadaşımızdır. Kendisinin o gün Şubenizce alındığını biliyorum. Hatta ben …’e o gün belediye tarafından tabelanın söküldüğünü, Beyaz’ın da alındığını, adam gibi işlerine güçlerine bakmalarını söylemiştim. Bunun üzerine 20.05.2005 tarihli ve 12.24 saatli bu telefon görüşmesi gerçekleşti. . isimli şahıs …’in yanında çalışır. . olarak andığımız şahıs. plaka sayılı ticari otonun sürücüsüdür. X şahıs olarak sorduğunuz kişi .tır. Y şahıs olarak sorduğunuz kişi ise durağa yeni katılmak isteyin bir aracın sürücüsüdür. İsmini bilmiyorum. .bu … ile ilgili … ile görüşmüş … da bana konuyu söylemişti. Bu arabadan ben para almadım, … aldı. Benim 23.05.2005 tarihli ve 14.42 saatli görüşmeyi yaptığım şahıs . isimli şahıstır. Önceki görüşmede de bahsedilen alacak konusu ile ilgili bu konuşmayı yaptık. Ben şahsın alacağı olan parayı …’e verdiğimi söylüyorum. Bu borç bir önceki haftadan kalıp da ödenmemiş olan paradır. Görüşmede Mert’in akşama toplanacak olan hasılatdan sormasının sebebi ise yeni haftadan toplanan paradan alacak olduğu payı ile ilgilidir. Ben 24.05.2005 tarihli ve 13.21 saatli görüşmeyi. isimli şahısla yaptım. … toplanan paraları Mert isimli şahsa vermek için benden . vasıtasıyla istetmektedir. Görüşme bundan ibarettir. .isimli şahıs durağımızda .plaka sayılı otonun sahibidir. Bahsi geçen kişi otonun sürücüsü .’dır. … beni sürekli paraları topla diye sıkıştırdığı için ben de .’a telefon ederek şoförünün parayı vermesini söylemekteyim. 29.05.2005 tarihli ve 13.35 saatli görüşmede … .isimli şahsın adamı olan . isimli şahsın parayı beklediğinden bahisle benden paraları istemektedir. Ben de kendisini yine akşam toplayacağım diyerek sallamaktayım.”,
Mahkemede; “Ben daha önce taksi durağında kahyalık yapıyordum. Kiralık taksi plakam vardı, kaza yapınca boşta kaldım. Hatta arkadaşlar buraya gel hamallık ve kahyalık yap dediler. Birer milyon harçlık veriyorlardı günlük nafakamı çıkartıyordum. Müsnet suçla uzaktan yakından alakam yoktur. Emniyetteki ifadem doğrudur.”,Şeklinde ifadede bulunmuşlardır.Sanık … Savcılıkta; “Ben şu anda başka bir suçtan dolayı Kandıra 2 Nolu F tipi Cezaevinde tutuklu olarak bulunuyorum, suçlandığım konularla benim uzaktan ve yakından ilgim yoktur, bana isimlerini okumuş olduğunuz kişilerden sadece …’i tanıyorum, diğerlerini tanımam, …’i tanımamın sebebi ise yeğeni olan …benim arkadaşım olur, Göztepe’de galericilik yapar, bu vesile ile tanıyorum. Bahsi geçen … Otogarındaki taksi durağı ile bir ilgim yoktur, orada kendime ait çalıştırdığım ne bir ticari taksi vardır ne de çalıştırdığım eleman vardır. Benim hakkımda bu şekilde neden iddiada bulunduklarını bilmiyorum, ben kendi işini yapan daha doğrusu babam ve abim ile birlikte çalışan bir insanım, ailemize ait …’da otoparkımız vardır, büfemiz vardır, ayrıca Ümraniye’de ahır ve kasap dükkanımız vardır, bunun dışında ben herhangi bir işle uğraşmıyorum. Ayrıca adı geçen taksi durağında çalışan taksi şoförlerinden de hiç birisini tanımam. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben … ve …’i tanımam, hayatımda görmüş değilim, bu nedenle benim ile ilgili ifadeleri tamamen asılsız ve yanlıştır, ayrıca ifadelerde adı geçen … isimli kişi benim çocukluk arkadaşımdır, kendisi …’da otopark çalıştırır, aynı işi yaptığımız için birbirimizi tanırız ancak ne benim ne de onun bu olaylarla ilgisi yoktur. Ayrıca ben … Spor Kulübünün tribün sorumlusuyum, bu nedenle beni maçlara gelen özellikle genç gruptaki insanların çoğu tanır başıma da ne geldi ise bundan dolayı geldi, hatta bir zamanlar .nin kalecisi .’nün benim tarafımdan dövüldüğü iddia edilmişti, oysa benim bu olayda da herhangi bir dahilim yoktu, hatta bu olay ile ilgili takipsizlik kararı verildi.”,Mahkemede; “İddianameyi ben aldım okudum, benim bu konularla bir ilgim yoktur, ben iddianamede adı geçen sanıkları tanımıyorum, atılı suçlamaları kabul etmem, Savcılıktaki ifademi aynen tekrar ederim ancak o ifademde bana …’i sordular, ben aslında …’i tanıdığımı söyledim ancak yanlışlıkla yazılmış.”,
Sanık … Savcılıkta; “Ben hâlen Maltepe cezaevinde tutukluyum. Bir hafta kadar önce cinayete azmettirmek suçundan tutuklandım. Bu okuduğunuz şüphelileri yani … ve arkadaşlarını tanımam. Bunların kurmuş olduğu suç örgütüne üye olmadım. … ile böyle bir olaya girişmedim. Sadece …’i … İcadiye mahallesinde oturduğundan dolayı tanırım. Samimiyetim yoktur. Ben …’in ve …’in adamı değilim. Onların adına hareket etmem. 2005 yılından sonra …’dan ayrıldım, bir daha 2009 yılında geldim. O arada …’da tezgahçılık yapıyordum. …’a yönelik tehdit ve gasp suçunu işlemedim. Ben … adına taksicilerden zorla para toplamadım ve …’dan para almadım. …’ı da tanımam. … cezaevine girdikten sonra onun işlerini takip etmiş değilim. Ben …’ı gasbetmedim ve onu kaçırıp Bağlarbaşındaki yazıhaneme götürmedim. Talip Özmen’i tanımam. …’ın aleyhimdeki beyanını kabul etmem. Ben müştekiler …, …, … ve …’ı tanımıyorum. Bunlara yönelik gasp suçunu işlemedim. Benim herhangi bir örgütle ilişkim yok. Kimseden de zorla para almış değilim. Müşteki …’un ifadesini ve teşhis tutanağını kabul etmiyorum. Müşteki … Duran’ı da tanımam. Ben 2005 yılında kullanmış olduğum telefon numarasını hatırlamıyorum. Ancak kullandığım . numaralı bir hattım vardı. Ben 2000-2005 yılları arasında … Otogarının 500-600 m. ilerisinde … Belediyesine ait otoparkta çalışıyordum. Bu esnada taksi durağının önünde bulunan ismini tam hatırlayamadığım çay ocağına gider otururdum. … ve …’e ait görüşmeleri kabul etmiyorum, isim benzerliği olmuş olabilir. Benim bildiğim kadarıyla taksi durağını Ağrılı ve …’lı iki aile işletiyordu.. ve … soy isimli aileler işletmekte idi. …’ı tanımam. …’ın 29.05.2005 tarihli 13.35 saatli görüşme içeriğinde bahsi geçen Mert isimli kişi ben değilim.”,Mahkemede; “Müsnet suçlamayı kabul etmiyorum. Olay tarihlerinde … Belediyesinde … Otogarında otoparkçı olarak çalışırdım. … Otogarındaki taksi durağını hatırlıyorum. Müşteki … herhalde bu taksi durağında kahya olarak çalışırdı. Diğer müştekileri isim olarak bilmiyorum. Sanıklardan …’i mahalleden tanırım. …, … ,… ve diğerlerini isim olarak tanımıyorum. Belki görsem tanıyabilirim ancak kati suretle müştekilerden para almadım, onların hürriyetini tahdit etmedim, örgüt üyeliği yapmadım, yağma suçunu da işlemedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Ben hiçbir zaman …’dan para almadım.”,Sanık … kollukta; “… benim ağabeyim olur. Kendisi ticaret işi ile uğraşır. … Selimiye’de kendisinin … hanı vardır. Yaklaşık 14-15 senedir bu … hanını çalıştırır. Ancak ne üzerine … yaptığını bilmiyorum. … isimli şahsı yaklaşık olarak on yıldır tanırım. Kendisinin 7-8 adet ticari plakalı taksisinin olduğunu biliyorum. Bu taksileri de … taksi durağında çalışırlar. Şînasi … isimli şahsı 14-15 senedir tanırım. Kendisinin de … gibi ticari taksisi vardır. Ancak kaç tane taksisinin olduğunu bilmiyorum. … isimli şahsı da yine 14-15 senedir tanırım. Bu şahsında ticari taksisinin vardır ancak kaç tane olduğunu bilmiyordum. Bu şahsın taksisi de … de bulunan taksi durağında çalışır. … isimli şahsı 1-2 senedir tanırım. Kendisi durakta ayakçılık yapar. Kendisinin … taksi durağında gördüm tanıdım. Tam olarak durakta ki görevinin ne olduğunu bilmiyorum. … isimli şahsı tanımıyorum. İsmini sizden duydum. Benim … otogarında çalıştırdığım ticari taksi yoktur. Ortağı olduğum ticari taksi de yoktur. Bu durak … Otogar taksi olarak ismi geçtiğini biliyorum, bu taksi durakları … Otogarının çevresinde bulunmaktadır. Benim taksi durağına bir ortaklığım yoktur. Bu durakta 25-30 tane ticari … çalıştığını biliyorum. Bana bağlı olarak çalışan ticari … şoförü yoktur. Taksi durağında bir … çalışmak isterse durakta bulunan ve ayakçılık yapan ve ismini Recep olarak bildiğim şahıs araçları sıraya koyar ve sıraya giren her araçtan bu şahıs 1 milyon TL para alır. Recep isimli şahsın nereli olduğunu ve nerede oturduğunu bilmiyorum. Kendisinin halen durakta ayakçılık yapıp yapmadığını da bilmiyorum. Taksi şoförlerinden günlük ve haftalık aidat alınıp alınmadığını bilmiyorum. … isimli şahsı tanımıyorum. … ve …’ın kim olduklarını bilmiyorum. Bu şahısların isimlerini ilk defa sizden duyuyorum. Ben … ve … isimli şahısları tanımıyorum. Benim böyle bir olaydan bilgim yoktur. Teşhis işlemlerini kabul etmiyorum. . numaralı telefon benim adıma kayıtlıdır. Ben bu telefonu 7-8 senedir kullanırım.”,
Savcılıkta; “Halihazırda … ilçesi … Otogarı yanında çay bahçesi çalıştırmaktayım. Aylık kazancım yaklaşık 1 milyar TL civarındadır. … otogarı yanında bulunan taksi durağını daha önce abim … çalıştırıyordu. Abim burayı 2004 yılma kadar çalıştırdı. Abim işi bırakınca taksi durağını ben, …, … ve … birlikte çalıştırmaya başladık. İddia edildiği gibi ben taksi durağında çalışan taksi şoförlerinden durak parası adı altında zorla para almadım. Ancak durak masraflarını karşılamak için taksi şoförlerinden haftada bir küçük miktarlarda para topluyorduk. Bu para ile durak masraflarını karşılıyorduk. Olay bundan ibarettir. Aleyhimdeki suçlamaları kabul etmiyorum. Benim adıma kayıtlı her hangi bir ticari taksi yoktur, ayrıca bana bağlı olarak çalışan ticari taksi şoförü de yoktur. Taksi durağında durak parasını kimin topladığını bilmiyorum. … isimli şahsı tanımıyorum. Ayrıca bu kişinin ifadesinde geçen olayla ilgili de herhangi bir bilgim yoktur. … ve … isimli şahısları tanımıyorum. Ben polisteki ifademde bana sorulan sorulara karşılık açıklamalarda bulunmuştum. Bunları tekrar etmek istemiyorum. Polisteki yapmış olduğum açıklamalar doğrudur. 0 542 433 49 66 numaralı telefon benim adıma kayıtlıdır. . ile yapmış olduğum görüşme içeriği doğrudur. .’un bana borcu vardı, yapmış olduğumuz telefon görüşmesi bu olayla ilgilidir.”,Mahkemede; “Müsnet suçu kabul etmem, ben …’da … Otogar taksi durağı çalıştırmaktayım. Kendi adıma kayıtlıdır. Kışın 25 yazın ise 35 tane taksi çalışır ve bu taksiler masraf olarak taksi başı 80 milyon lira durağa para öderler. Bu ödenen para aylıktır. Bu alınan para da masraf olarak çalışan işçiler vardır, onun gideri olarak alınır. Ben hiç kimseden zorla para almış değilim. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Savcılıktaki ifadem doğrudur ancak orada toplanan paranın haftalık olduğu yazılmış aslında bunu aylık olarak alıyoruz. Emniyetteki ifademi ise kabul etmiyorum. Mahkemedeki ifademi kabul ediyorum. Ben taksi durağı çalıştırırım. Hatta ifademde belirttiğim gibi daha önce ağabeyim çalıştırdı. Daha sonra ben devam ettim.”,Sanık … kollukta;“Hâlen . numaralı telefonu kullanmaktayım. Kendi adıma kayıtlıdır. Bu hat haricinde Telsim ve Turkcell hatlarım vardır, numaralarını hatırlamıyorum. Bu numaralar çocuklarım tarafından kullanılır. Ayrıca vermiş olduğum numaradan başka bir numara da kullanmıyorum. … isimli şahsı yaklaşık 5-6 yıldır tanımaktayım. Kendisini tanıdığımda … Selimiye semtinde çay bahçesi işletmekteydi, ancak şu an ne … yaptığını bilmiyorum. Aramızda herhangi bir ticari ilişki ve husumetim yoktur. … isimli şahsı yaklaşık 5-6 yıldır tanımaktayım. …’in kardeşidir. Yine … ile birlikte çay bahçesi çalıştırmaktadır. Aramızda herhangi bir ticari ilişki ve husumet yoktur. … amcamın oğludur, ticari taksicilik yapar, 34 TEH 08 plakalı ticari taksinin sahibidir. Ancak aracını kiralık olarak çalıştırmaktadır. … amcamın oğludur, ağabeyi … gibi .plaka sayılı ticari taksinin sahibidir, ancak aracı kiralık olarak çalıştırmaktadır. …’ı yaklaşık olarak 25 yıldır tanımaktayım, kendisi çocukluk arkadaşımdır, … Otogarında bir ara kahyalık yaptı, ayrıca bu … haricinde hamallık da yaptı, şu an takside şoför olarak çalışmaktadır. Hâlen gözaltında bulunan … yaklaşık olarak 10 yıl kadar önce … Otogarı çıkışında bulunan … Otogar Taksi isimli ticari taksi durağını alıp işletmeye başladı. Ben de kendime ait ticari taksim ile söz konusu durağa gidip çalışıyordum. O zamanlardaki dönemlerde 1 lira 2 lira ödüyordum. Yaklaşık 7 yıl kadar bu durağı çalıştırdıktan sonra 3 yıl kadar önce bizim gibi tüm taksi duraklarına … Valiliğinden tüm taksi duraklarının kapatılacağı tebliğ edildi. Bu karara istinaden taksi durağının sahibi olan … taksi durağını şu anda isimlerini hatırlayamadığım … Otogarının çıkışında telefon bayiliği yapan Diyarbakırlı olabileceğini sandığım bir şahsa devretti, kendisi de otogar yakının da bulunan çay bahçesini işletmeye başladı. Söz konusu taksi durağı olduğu hâliyle çalışmaya devam etmektedir. Ancak tabelası değişerek umuma açık taksi durağı şeklinde çalışmaya devam edildi. Tabelaların olduğu yerde de 6 araçlık yazısı kondu. Bu tarihten sonra söz konusu duraklara gelen ticari taksiler boş yer olduğu taktirde tabelanın yanına sıraya girmeye başlayarak bu şekilde çalışmalar başladı. … ve …. isimli şahısları tanımıyorum ve ne … yaptıklarını bilmiyorum. … isimli şahsı ise tanıdığımı yukarıda belirttim. Söz konusu taksi durağının işgal edildiği konusunda bilgim yoktur. Bahse konu yerde çalışan taksicilerden kimse tehditle para almamaktadır. Şu an bahse konu yerde tabelada yoktur ve taksi durağı da yoktur. 2004 yılı içerisinde … otogarında bir bıçaklama olayı olduğunu arkadaşlarımdan duydum. Fakat kimin kimi bıçakladığını bilmiyorum. Ben hiçbir taksiciden para toplamıyorum. Böyle bir paranın da topladığını bilmiyorum. Böyle bir konunun olması söz konusu değildir. …’in çay ocağında çalışan … isimli bir şahıs vardı ancak bu şahsın soyadını bilmiyorum. Bu şahıs …’in yanında çaycıydı. Şu an ne … yaptığını ve nerede olduğunu bilmiyorum. Bahsedilen taksi durağında benim hiçbir zaman resmî olarak bir ortaklığım olmadı. Söz konusu taksi durağını çalıştıran şahıslarla hiçbir ticari ilişkim olmadı. Ancak ben söz konusu durakta taksimle çalışıyordum. Ben haraç adı altında kimseye para vermedim ve kimseden bu şekilde para almadım. Yukarıda belirttiğim gibi söz konusu yerde bulunan taksi durağı şu an tamamen kapanmıştır. … isimli şahsın 1994 yılından önce söz konusu taksi durağında kahyalık yaptığını duymuştum. Ancak ben bu durakta çalışırken … isimli şahıs çay ocağında çalışıyordu. … tarafından tabanca kabzasıyla darbedilen taksici konusunda bilgim yoktur, böyle bir olayı duymadım. Yukarıda belirttiğiniz diğer tüm olaylardan bilgim yoktur. …, … ve … isimli şahısları tanımam, onlar da beni tanımaz. Ancak Sivaslı olmam nedeniyle … isimli şahsın Sivasspor başkanı olması sebebiyle basından duydum. Bahse konu yerde silahlı bir çatışmanın olduğunu ve böyle bir çatışmaya hazırlık yapıldığını duymadım. Yukarıda belirttiğim gibi … isimli şahsı tanımam ancak Sivasspor başkanı olduğunu duydum. Kendisiyle kesinlikle bir telefon görüşmesi yapmadım. Yukarıda bahsetmiş olduğunuz şekilde herhangi bir toplantıya katılmadım, böyle bir toplantı da olmadı. … isimli şahsı tanımam. Bu şahsın taksi durağına gelip gittiğini görmedim ve bilmiyorum. Daha önce taksi durağında toplanan paraların kime gittiğini bilmiyorum. 0538 2028202 numaralı telefonun kime ait olduğunu bilmiyorum. Mert isimli bir şahsı da tanımıyorum. … isimli şahsı yaklaşık 1.5 yıldır hiç görmedim ve bu şahsa taksicilerden para toplamasını söylemedim. … isimli şahsın topladığı paralardan ben hiç almadım. … isimli şahsın evine gidilerek tehdit edilmesinden bilgim yoktur..numaralı telefonun kime ait olduğunu bilmiyorum. … isimli şahsın neden bu şekilde ifade verdiğini bilmiyorum. Bir yıl kadar önce … Otogarında bulunan taksi durağında çalışan … isimli taksici arkadaşı tanırım ancak soy adını bilmem, şahsın şu an ne … yaptığını bilmem. … Belediye Başkanlığı … Otogar İşletmeler Müdürlüğü görevini … isimli şahıs yapmaktadır. … isimli kişiyi bir yıldır şahsen tanırım, kendisiyle oturup sohbet etmişliğim yoktur. … ve … isimli şahısların Belediye başkanlığına gidip gitmediklerini bilmiyorum, bu konuda bilgim yoktur. … isimli şahıs ile … Özmen arasında geçtiği söylenen olaydan bilgim yoktur. Benim 34 BC 2573 plakalı, … gri renkli, Doğan marka otom vardır. … isimli şahsın bana isnat etmiş olduğu suçlamaları kabul etmiyorum. Şahsın evine gidip otoma alıp zorla bir yere götürmedim. Yukarıda da belirttiğim gibi Mert isimli şahsı tanımıyorum. … isimli şahsın … ilçesi … Kamil yakınında bulunan evini biliyorum. Bu şahıs çaycılık yaparken ve kahyalık yaparken en az 20-30 kez kendisini evine götürmüşümdür, bundan dolayı evini bilirim. … isimli şahsı tanımıyorum, ne … yaptığını bilmiyorum. … Otogarında bulunan söz konusu taksi durağında ben de ticari taksimle çalışıyordum. Hiçbir zaman taksi durağının ortağı olmadım. Söz konusu taksi durağı umuma açık bir yer olduğundan isteyen her taksiciye açık bir yerdir. Burada çalışan taksicilerden herhangi bir para alınmamaktadır. 2-3 yıl kadar önce aidat adı altında haftalık 10-15 milyon TL civarında para alınıyordu. Bu para da durağın giderlerine harcanıyordu. Ben 23 yıldır taksicilik yapmaktayım ve benden bugüne kadar kimse zorla para istemedi ve almadı. Ben de kimseden böyle bir para almadım. Aidat parası vermeyen taksicilere de herhangi bir yaptırım uygulanması söz konusu değildir. Bahsetmiş olduğunuz kavga olayından bilgim yoktur. Yine yukarıda isimleri geçen …, … ve … isimli şahısları tanımıyorum, bahse konu taksi durağının bu şahıslara satıldığını duymadım. Kastedilen Sivaslı kardeşler biz isek bununla bir alakamız yoktur. Taksi durağında eskiden çay hizmeti vardı, şoförlerin oturacak yerleri ve kahyalar vardı. Bunlar var iken şoförlere hizmet veriliyordu. Bunun karşılığında aidat adı altında belli bir para alınıyordu. Taksi durağının kapatılacağı hususunda Valilikten yazı gelince bütün taksi durakları gibi … taksi durağı da umuma açık hâle getirilerek aidat uygulaması kaldırıldı. Bu tarihten itibaren herhangi bir para alınmadı. Zaten söz konusu taksi durağının tabelası da bir hafta önce tamamen sökülüp kaldırıldı. Yani şu anda böyle bir taksi durağı yoktur. … isimli şahsı tanımıyorum. … Otogarında hamallık yapan ve şu an gözaltında bulunan … isimli şahsı tanıyorum ancak yukarıda bahsetmiş olduğunuz olaylarla ilgi ve alakam yoktur. Bundan haberim de yoktur. … isimli şahsı tanımadığımı yukarıda beyan ettim ancak bu şahıs ticari taksiciyse tanımış olabilirim, adını çıkartamadım. Adı geçen şahsın teşhisini kabul etmiyorum. Bu şahıstan ben para almadım. … ve … isimli şahısları yaklaşık iki yıldır tanırım. Her iki şahıs ticari taksi şoförüdür. Daha önce … Otogarında bulunan taksi durağında çalıyorlardı. Hâlen … çevresinde ticari taksicilik yapmaktadırlar. Adı geçen şahıslardan para almadım, zorla da para almadım, aldıysam ispatlasınlar. Yukarıda bana isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. … isimli şahsı 15 yıldır tanırım, esas mesleği boya badana işleridir, … bulamadığı zaman da gelir taksilerde şoförlük yapar. Bahsedilen olaylardan bilgim yoktur. … 3 sene öncesine kadar taksicilerden para alıyordu. Valilikten durakların kapanacağına dair tebligat gelince bu şahıs durağı bırakıp gitti. O tarihten sonra da kimse para toplamadı. Ben kimseden bu konuyla ilgili para almadım. Bana yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. 15.05.2005 tarihli ve 12.07 saatli görüşmeyi yeğenim … ile yaptığımı hatırlıyorum. 580 milyon TL para sahibi olduğum …plakalı otomda şoför olarak çalışan Arif isimli şahıstan alacağım parayı alıp almadığını sordum. . de bu parayı aldığını söyledi, bilahare bu parayı bana getirip teslim etti. Görüşmede bahsedilen Mert isimli şahsın kim olduğunu bilmiyorum. .’nin ‘Polis molis, ., . şeydeymiş, galiba kaçmış mı öbürü içerdeymiş, yanındaki çocuk’ demekle ne kastettiğini bilmiyorum. 17.05.2005 tarihli ve 11.15 saatli görüşmeyi …plakalı otomda ara sıra şoför olarak çalışan … isimli şahısla yaptım. Görüşmede ismi geçen Arif benim devamlı şoförümdür. Görüşmede bahsettiğiniz para konusunu hatırlayamadım. ‘Arif’e ver ceza meza yazacam diyormuş’ demekle neyi kastettiğimi hatırlamıyorum. 17.05.2005 tarihli 19.50 saatli telefon görüşmesini yaptığımı hatırlamıyorum. 18.05.2005 tarihli 11.52 saatli telefon görüşmesini yaptığımı hatırlamıyorum. Çevremdeki insanlar bana ‘ARGO’a diye hitap ettiklerinden lakabım .’dur. 18.05.2005 tarihli ve 21.36 saatli telefon görüşmesini yaptığımı hatırlamıyorum. 1.5 yıl kadar önce …’a taksi durağına gelip kahyalık yapmasını söyledim, kendisine çalıştığı paranın karşılığını topla, emeğinin karşılığını al dedim. Kendisine kesinlikle ‘Para topla, bana bu paradan ver’ demedim, … kumar oynadığından dolayı üç ay kadar önce işten kovdum. Adı geçen şahsın bana isnat etmiş olduğu suçlama bundan dolayı olabilir. …’ı 20 yıldır tanırım, kendisi taksi durağında kahyalık yaparken eşi taksi durağına gelerek kocasının kumar oynadığından bahisle eve para vermediğini ve eve haciz geldiğini söyleyince ben de …’a ‘Evine para vermiyorsan niye burada çalışıyorsun, işi bırak git’ dedim ve şahıs da işi bıraktı.”,Savcılıkta; “Hali hazırda … ve çevresinde kendime ait ticari takside taksi şoförlüğü yapmaktayım. Aylık kazancım 2 milyar TL civarındadır. Ben söz konusu taksi durağında 1983 yılından bu yana taksi şoförü olarak çalışmaktayım. Söz konusu taksi durağını 2004 yılına kadar … çalıştırıyordu. Daha doğrusu yüzde ellisi …’e aitti. Diğer yarısı da ben ve kardeşlerime ait olmak üzere çalışıyorduk. … 2004 yılında ayrıldıktan sonra durak umuma açık bir hâle geldi. Herhangi bir kişinin adı altında çalıştırılmamaktadır. Herkese açık olduğu için bütün taksi şoförleri durağa gelip çalışabilmektedirler. Her ne kadar taksi şoförlerinden durak parası adı altında benim ve benim ile gözaltında bulunan diğer kişiler tarafından zorla ve tehdit ile para alındığı iddia edilmekte ise de bu doğru değildir. Ancak duraktaki kahyalara hamal parası veriyoruz. Otogar ile durak arasında mesafe olduğu için hamallar yolcuların eşyalarını durağa kadar getiriyorlar. Biz de hamallara bize müşteri getirdikleri için bahşiş kabilinde 1-2 milyon lira para vermekteyiz. Verilen para budur. Yoksa ayrıca durak parası adı altında para toplanmamaktadır. Ben polisteki ifademde benim ile ilgili yapılan suçlamalar ile ilgili olarak ve benim hakkımda beyanda bulunan müştekilerin ifadeleri ile ilgili olarak detaylı bir şekilde açıklamalarda bulunmuştum. Bu açıklamalarımı burada yeniden tekrar etmek istemiyorum. Bu açıklamalarım doğru olup, aynen tekrar ediyorum. . numaralı telefon kendi adıma kayıtlıdır. Söz konusu telefon ile amcamın oğlu … ve Recep Altunkaya ile yapmış olduğum tespit edilen telefon görüşme içerikleri doğrudur ve bana aittir. Suçlamaları kabul etmiyorum.”,Mahkemede; “Ben uzun yıllardan taksi şoförlüğü yaparım. .’u da yakından tanırım, en az 30-40 defa taksim ile kendisini evine götürmüşümdür. Bana neden böyle bir suçlama yöneltmiş bilmiyorum. Müsnet suçla benim uzaktan yakından ilgim yoktur. Savcılıktaki ifadem doğrudur. Sadece aidat olarak parayı taksi durağına ödüyoruz. Ayrıca orada bulunan hamallara da bize müşteri getirdiği için bazen bahşiş veriyoruz. Emniyetteki ifadem de doğrudur.”,Sanık … kollukta; “… isimli şahıs kardeşim olur, benimle birlikte gözaltında bulunmaktadır. … isimli şahıs da benimle birlikte gözaltındadır, tarihten 1 yıl kadar evvel yani 2004 yılında … Otogarında bulunan … Otogar Taksi Durağının ortağı idi benimle, kendisinin bu günlerde taksileri olduğundan bu ticari araçları işlettiğini düşünüyorum. … kendisinin … Otogarında iki tane ticari taksisi olduğunu biliyorum ve bu ticari taksileri çalıştırırdı. Yine bu şahıs kardeşi …’la birlikte benimle … Otogarı Ticari Taksi Durağının ortağı olurdu, şu anda benimle birlikte gözaltında bulunur. … yine bu şahsında ticari taksilerinin olduğunu biliyorum, aynı zamanda tarihten bir yıl kadar evvel benimle birlikte … Otogarında bulunan taksi durağının ortağı idi. … isimli şahsı tanırım, kendisinin bir tane ticari taksisinin bulunduğunu biliyorum. Aynı zamanda benim ortağı olduğum ticari taksi durağında kahyalık yapar. … isimli şahıs benim ortağı olduğum … Otogar Taksi Durağında kahyalık yapar. 1994 yılında Saffet Ulusoy … Otobüsçüler Derneği başkanlığı döneminde ben derneğe resmî dilekçe ile müracaat ederek, … Otogarından yer talep ettim, akabinde dernek bana resmî olarak … Otogarında bir yer verdi. Bu yer şu anda … Otogarının içerisinde bulunan mekana istediğim bir yere tabela koyuyordum, bunun akabinde İl Trafik Komisyonuna giderek adıma verilen ve … Otogarı içerisinde bulunan yerde ticari taksi durağı işletebilir diye izin aldım. Daha sonra Milli … Komisyonunu giderek toprak bastı parasını ödedim, yine bunun akabinde … Belediyesine giderek … Otogar içerisinde yer edindiğimden irşaliye paramı ödedim, bu parayı belediyeye ödemem sonrasında, … Otogar içerisindeki 18 numaralı yazıhaneye bana burasını taksi durağı yazıhanesi yap diye verdiler. Bunun sonrasında taksi durağının adını da ‘… Otogar Taksi Durağı’ koydum. Ben bu durağı resmî hâle getirdikten sonra bu yazıhaneye gayriresmî olarak …, … ve … isimli şahısları ortak yaptım. Ben bu şahısları eskiden beni babalarını tanıdığımdan ve bu şahısların babaları da eskiden benim otobüs şirketimde şoför olarak çalıştığından ben kendilerini tanırım. Ben … kardeşleri bu taksi durağına ortak yaptığımda kendilerinden herhangi bir maddi menfaat temin etmedim, çünkü benden daha evvel benim resmî olarak kurduğum bu taksi duraklarında bu şahıslar çalışmakta idiler. Ben durağı resmî olarak kurduktan sonra kahya olarak … isimli şahsı işe aldım. Bu arada yazıhanede benim gayriresmî ortaklarımdan olan … ve … de durmakta idiler. Ben resmî olarak bu durağı kurduktan sonra durağa 35 tane … bağlı çalışmakta idi, bu araçlardan 10 tanesi ortaklarım olan … kardeşlere aitti. Benim kahya olarak işe aldığım … isimli şahıs durağa bağlı olan ticari taksilerden 20 milyon TL haftalık olarak toplamakta idi, … isimli şahıs haftalık olarak … başına topladığı parayı bana yani …’e vermekte idi. Bense toplanan parayı ortaklarım olan … kardeşler ile bölüşmekteydim. Bu arada … Otogarına 500 veya 600 metre kadar mesafede bulunan Özmen Aile Çay Bahçesi bulunmaktadır, ben bu çay bahçesini … Otogarının içerisinde bulunan ve … kardeşler ile ortak olduğum taksi durağının kuruluşu ile aynı yıla denk gelen yılda bu çay bahçesini açtım, bu çay bahçesini 1994 yılında resmî olarak kendi üzerime kurarak açtım, ancak bu aile çay bahçesini kurduktan sonra işletmeciliğini kardeşim …’e verdim. Kendisi bu çay bahçesini işletmeye başlamıştır. Bu arada bu çay bahçesinin resmî kuruluşu bana ait olup … vergisi ise kardeşim …’in üzerinedir. Benim tarafımdan kurulan çay bahçesi ile … Otogarının içerisinde bulunan … Otogarı Taksi Durağında gayriresmî ortaklarım olan … kardeşler ile bir ilişkisi yoktu ve hiçbir zaman da … kardeşlerin bu çay bahçesi ile bir ilişkileri olmamıştır. Ancak … kardeşler bana ait olan ve kardeşim … tarafından işletilen çay bahçesine gelip oturmazlardı, eğer ben kendilerini davet etmişsem gelirlerdi, çünkü bu şahısların bu dönem de Çamlıca’da mekanları olduğundan buralara takılırlardı. Bu çay bahçesini 1999 yılına kadar benim üzerimde resmî ama işletmeciliği kardeşim olan …’in üzerine olması koşulu ile çalıştırıldı. Akabinde bu yıl içerisinde polisler tarafından mafya ayağı bahane edilerek çay bahçesi mühürlendi. Bunun sonrasında çay bahçesi 1 yıl kadar kapalı kaldı. Ben de bu çay bahçesinin yerinin Belediye’ye ait değil de … Defterdarlığına ait olduğunu öğrenince Defterdarlığın açtığı ihaleye katılarak ihale yolu ile bu yeri tekrar aldım ve tesisi yeniledim. Akabinde burasını tekrar resmî olarak kendi üzerime yaptım ve yine işletmesini kardeşim olan …’e verdim. Ancak ilerleyen günlerde kardeşim … bu çay bahçesinden bana kar payını ve kira gelirini ödemediği için hakkında şikâyetçi oldum. Aramız bozulunca bu çay bahçesini kaymakamlık tekrar mühürledi. Tarihten 2 ay kadar evvel de belediye tarafından bu bahçe yıkıldı ancak hâlen buranın kira bedelini Defterdarlığa ödemekteyim. 2004 yılına kadar … Otogarı içerisinde bulunan … Otogarı Taksi Durağını ortaklarım olan … kardeşler ile işlettim. Bu arada 2004 yılı yaz aylarında kardeşlerim ile otogarda bulunan emanetçiler ile bir kavga olayı meydana gelmiş, bense bu olaydan sonra Trakya’ya yazlığa tatile gitmiştim, yazlıkta iken bir haber aldım … Otogarı içerisinde sorun çıkmış, yazlıktan aracımla … Otogarına geldiğimde ortaklarım olan … kardeşler benim elimden durağı almak için bunlar bir grup, yine PKK’lı … olarak bilinen şahıslar bir grup yine bazı şahıslar da kendi aralarında grup oluşturarak onlar da kendileri birer taksi durağı kurmuşlar. Ben geldiğimde ortalık karışmış gibi gözüküyordu. Ben bu durumu görünce taksi durağından iki haftalık kazancım olan 4 milyar TL’yi alıp oradan uzaklaştım. Bunun sonrasında bütün resmî kurumlara müracaat ederek … Otogarı içerisinde bulunan … Otogarı Taksi Durağı adıma olan resmi belgeleri kapattırdım, bunun sonrasında otogarda bulunan taksi durağının işletmeciliğini bıraktım, ancak benden sonra aynı durağı … kardeşler işletmeye devam ettiler, bu arada … kardeşler ile benim kardeşim … de bu şahıslarla birlikte gayriresmî olan durağı işletmeye devam ettiler. Hatta durağa bağlı olan taksilerden de haftalık para toplamaya devam da ettiler. Ben bu … Otogarı içerisinde … Otogarı Taksi Durağı ile ilgili olarak durağın kuruluşundan sonra … İlçe Emniyet Müdürlüğünce 5-10 kez, Asayiş Şube Müdürlüğünce ve 4 kez de Organize Suçlar Şube Müdürlüğünce gözaltına alındım, ancak bütün bu suçlamalarla ilgili olarak C. Başsavcılığınca serbest kaldım, devam eden mahkemelerden de herhangi bir ceza almadım. Ben yukarıda da ifade ettiğim üzere bu durağı 1994 yılında kurdum. Bu durağın kuruluşunda durağa 35 … bağlıydı, bu araçlardan 10 tanesi de … kardeşlere aitti, 2004 senesine kadar ise bu … sayısı ortaklarımın araçları ile birlikte 45 taneye çıkmıştı. Bu araçlardan bazı şoförlerin isimlerini hatırlayabilirim. Bu … sahipleri ., …, ., …, … gibi daha isimlerini sayamadığım şoförler vardı. … Otogarı içerisinde bulunan taksi durağına eğer bir taksi bağlanmak isterse, ilk zamanlar yani 1994-1995 yıllarında ticari taksinin resmî plakası var ise kendisini durağa kayıt yapıp kaparo olarak da 100 ABD doları para alıyorduk. İleriki günlerde ticari taksiciler arasında alınan 100 ABD doları dedikodu olunca ben de daha sonra durağa bağlanan araçlardan kaparo adı altında para almamaya başladım. Ancak durağa bağlı araçlardan benim ortak olarak çalıştırdığım son sene olan 2004 yılında aylık olarak 80 milyon TL almaktaydık. Ben taksi durağını resmî olarak bıraktıktan sonra … kardeşlerin ve benim öz kardeşim olan …’in taksicilerden ne kadar aylık aldıklarını bilmiyorum. … Otogarı içerisinde bulunan taksi durağını ortaklarım ile çalıştırdığım 1994 -2004 yılları arasında, …, … ve …isimli şahısları kahya olarak çalıştırdım, ancak bu çalıştırdığım kahyalara ben aylık falan vermedim, çünkü bu kahyalar kendi paralarını ticari taksi şoförlerinden … başına 500 bin lira alarak aylıklarını toplamakta idiler, bu arada durağa ait resmî kurumlara ödenmesi gereken bütün borçları da ben ödemekte idim, kahyalar topladığı paraları yukarıda da ifade ettiğim gibi bana getirirlerdi. … Otogarında bulunan ticari taksi durağına bağlı araçların zammı şu şekilde yapılmaktaydı; araçların taksimetresine İl Trafik Komisyonu tarafından zam yapılırdı, bense bunun sonrasında İl Trafik Komisyonun yaptığı zammın %10’unu durak adına alırdım, bunun sonrasında ticari taksilerin bana ödemesi gereken aidatları belli olmuş olurdu. Aidatların artırımı bu şekilde oluyordu. … isimli şahsı tanırım, kendisi benim taksi durağımın kahyası idi, bana haftalık veya aylık olarak 1.250 milyon TL getirdiği doğrudur, çünkü benim durağım bu dönem içerisinde resmî idi. Taksi şoförlerinden de para toplamam hakkımdır. … isimli şahsı dövmem olayı da şu şekilde olmuştur; … Otogarında bazı vatandaşların çantaları, cep telefonları ve bana bağlı bazı … sahipleri de çift tarife açarak uygulama yaptıklarını öğrendim. Bunun üzerine olayı kendim araştırdım, hatta bir gün önce çalışırken bir bayanın cep telefonunu … isimli şoförün elinde gördüm, bunun üzerine … isimli şahsa elimin tersi ile bir kez vurarak ‘Sen neden bu telefonu aldın’ dedim. Bunun üzerine şahıs benim hakkımda şikâyetçi oldu. Ben de gidip konuyla ilgili polise ifade verdim, ancak daha sonra bu olayın para alma mevzusundan değil bir çalıntı telefon konusundan dolayı başladığı anlaşılınca yine benim hakkımda şikâyetçi olan diğer şahıslar da şikâyetlerinden vazgeçtiler. Benim şahıslar üzerinde şikâyetlerinden vazgeçmeleri hakkında herhangi bir baskım olmamıştır. Şahısların benim hakkımda isnat ettikleri tehditvari sözleri kabul etmiyorum. Mecnun Otyakmaz isimli şahsı tanımam, ancak bu şahsın ismini basından duyduğum kadarı ile Sivassporun başkanlığını yaptığını bilirim, ancak kendisi ile bir ticari ilişkim olmamıştır. … isimli şahsı tanımam, bu şahsın kim olduğunu da bilmem. Yukarıda da ifade ettiğim gibi ismi geçen Mecnun Otyakmaz ve … isimli şahısları tanımam, bu şahıslarla bugüne kadar herhangi bir görüşmem olmamıştır. …’ın beyanlarını kesinlikle kabul etmiyorum, benim bu şahıslarla görüşmem kesinlikle olmamıştır. Kahyam olan … ile kardeşim olan … arasında geçen konudan benim bilgim yoktur. Bu olayda ben yer almadım. Zaten bu dönem içerisinde de benim durakla bir ilgim yoktu. … isimli şahsı tanırım, kendisi …’in şoförüdür, bu şahsın da bana ait olan durağa bağlı bir aracı vardı, ancak bu şahıs durağın aidatını vermiyordu, ben de kendisine giderek aidatı istedim, bunun sonrasında … isimli şahıs da durağın aidatını …’e vereceğini beyan etti, bunun sonrasında … isimli şahıs benim hakkımda para konusunda şikâyetçi oldu, bunun sonrasında ben de gidip ifade verdim, akabinde ileriki safhalarda ben davalardan beraat ettim, … ile aramdaki husumet budur. Ben kimseden zorla para toplamadım, durak benim dönemimde resmî idi, bu dönem içerisinde para aldım ancak resmî olarak aldım. Bana sormuş olduğunuz … .Caddesi . Hastanesi üzerinde bulunan taksi durağı ile benim bir ilgim yoktur, ancak … Arabalı Vapur İskelesi önünde bulunan ticari taksi durağını 1994 yılından 2004 yılına kadar resmî olarak çalıştırdım, bu duraklara bağlı olarak geçici olarak istediğim kadar … çalışabilir, umama açıktır, ancak bana bağlı 35 … mevcuttu.”,
Savcılıkta; “Şu anda halihazırda MHP … İl Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Halihazırda aylık gelirim 1,5-2 milyar arasındadır. Benim … ilçesi … Otogarında bulunan ve yasal koşullarda çalıştırılmadığı iddia edilen taksi durağında çalışan taksi şoförlerinden durak parası adı altında zorla para aldığım iddia edilmekte ise de bu doğru değildir. Ben söz konusu durağı 2004 yılına kadar şirketin vasıtası ile yasal olarak çalıştırdım. Buna ilişkin elimde belgelerim vardır. Hatta şirketimin faaliyetleri arasında ticari taksi durağı çalıştırmak faaliyeti de vardı. Buna ilişkin belgelerimi ve ticaret sicili gazetesi fotokopisini ibraz edeceğim. Ben söz konusu taksi durağını 2004 yılına kadar yasal olarak çalıştırdıktan sonra bu işi bıraktım. Benden sonra söz konusu taksi durağını … kardeşler çalıştırmaya başladılar. Hatta kardeşim … de onlarla birlikte taksi durağını çalıştırıyordu. Bildiğim kadarıyla bu kişiler söz konusu durağı yasal olmayan koşullarda çalıştırıyordu. Hatta daha öncede aynı şikâyetçiler tarafından aynı suçlamalarla şikâyet edildim. O tarihte … DGM’ye çıkartıldım. Savcılık tarafından görevsizlik kararı verildi ve dosyamız … C. Başsavcılığına gönderildi. … C. Başsavcılığı tarafından hakkımda zorla ve tehditle para almak suçundan dava açıldı. Açılan bu davadan beraat ettim. Şu andaki suçlama da beraat ettiğim davadaki suçlama ile aynıdır. Bu nedenle müştekilerin benim ile ilgili şikâyetleri asılsızdır. Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. İddia edildiği gibi ben kimseden durak parası adı altında zorla para almadım. Hiç kimseyi tehdit etmedim. Hiç kimseye karşı cebir ve şiddet uygulamadım. Benim ile birlikte yakalanan şüphelilerden … benim yeğenim olur, kendisi memurdur, bu olaylarla uzaktan ve yakından bir ilgisi yoktur. … kardeşim olur, …’1er ile birlikte adı geçen taksi durağını çalıştırmaktadır. …, … ve … … kardeşler olarak bahsettiğim kişilerdir, söz konusu taksi durağını çalıştıran kişilerdir. … taksi şoförüdür, aynı zamanda durakta kahyalık yaptığını duydum. Yine aynı şekilde … de taksi şoförü olup, benden sonra durakta kahyalık yaptığını duydum.”,Mahkemede; “Ben 1995 yılından beri … Otogarında taksi durağının işletmeciliğini yapmaktayım. 2004 yılında bunu bıraktım. Kardeşim olan …’e bıraktım. Ben bu tarihler arasında vergimi ödedim. …’da takriben 670 tane taksi durağı vardır. Bunların hepsinde taksi durağına bağlı olan taksiler aidat öderler. Ben de taksi durağı çalıştırdığımdan dolayı taksilerden aidat alırdım. Hatta bu taksi durağını çalıştırmak için ben para da ödemiştim. Ayrıca taksi durağı masrafı olduğundan dolayı bu masrafı karşılamak için aidat toparlardık. Benim zamanımda 40 milyon civarında toplardım. 2004 yılında taksi durağını bıraktığımdan dolayı ne kadar aidat toplandığını bilmiyorum. Savcılıktaki ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Beni taksiciler her sene şikâyet ederlerdi. Hepsinde de soruşturma sonucunda dava açıldı ve bütün davalardan beraat ettim. Şimdiki suçlamalar da aynı niteliktedir. Emniyetteki ifadem de doğrudur.”,Sanık … kollukta; “1988 yılında terhis olduktan sonra …-… arasında çalışan 34 TEH 08 plaka sayılı dolmuş taksiyi aldım ve bu hatta çalışmaya başladım. 1995 yılına kadar bu şekilde çalıştıktan sonra aynı taksim ile 1995 yılı içerisinde … Otogarı içinde kurulan ve …’in çalıştırdığı taksi durağında çalışmaya başladım. 2000 yılına kadar bu durakta taksi şoförlüğü yaptıktan sonra aynı yıl içerisinde tehdit ederek durakta bulunan taksilerden para topladığım gerekçesi ile şikâyet edildim ve Müdürlüğünüzce gözaltına alındım. Görülen mahkeme neticesi beraat ettim. Bu dava bittikten sonra sahibi olduğum 34 TEH 08 ve 34 TBV 30 plaka sayılı ticari taksilerimi kiraya verdim. Halen bir … yapmıyorum ve taksilerden aldığım kira ile geçiniyorum. Ayrıca ticari taksi plakalarının kiralanması işleri yapıyorum. Halen kendi adıma kayıtlı 0532 2231832 numaralı cep telefonunu kullanıyorum. Önceden başka bir telefon kullanmadım. …’i 1995 yılında taksim ile girdiğim … Otogarı içindeki taksi durağının sahibi olarak tanıdığım, taksi durağının başkanı olan arkadaşımdır. Son iki yıldır görüşmüyordum. ilk kez burada gözaltına alındıktan sonra gördüm. …’i de Vedat’ın yanında onun kardeşi olarak tanıdım, sadece tanırım arkadaş değiliz. … amcamın oğludur, … Otogar Taksi Durağında taksi şoförü olarak çalışıyor, … kardeşimdir, sahibi olduğu 34 TAV 04 ve 34 TJZ 09 plaka sayılı taksileri kiraya verdi, ticari taksi plakası alım satımı veya kiralaması işi ile uğraşır. … eskiden yanımda çalışan bir şofördür, şu an bir ilişkimiz yoktur. … isimli şahsı … Otogar Taksi Durağında bir dönem taksilerde şoförlük yaptığı için durakta görerek tanıdım, bir arkadaşlığımız veya başka bir ilişkimiz olmamıştır. … ve … Yıldırım isimli şahısları tanımam. Bu şahısların … Otogar taksi durağı ile bir ilişkileri olup olmadığını bilmiyorum. …’in … Otogar taksi durağını … Belediyesinden kiralayarak çalıştırdığını biliyorum. Taksi şoförlerinden bu şahısların haftalık para topladıklarından bir bilgim yoktur. 1995-2000 yılları arasında bu durakta çalıştığım zaman …’in elinde Belediye ile yaptığı kira sözleşmesi olduğunu görmüştüm ancak ben duraktan ayrıldıktan sonra taksi durağının ne olduğunu bilmiyorum. Ben duraktan ayrıldıktan sonra Belediye tarafından bu durak kapatıldı ve başka bir yer gösterildi ancak ne şekilde bittiğini bilmiyorum. Ben bu durakta çalıştığım zaman belli sayıda taksi durağa girebiliyordu ancak daha sonra 2000 yılından sonra UKOME tarafından durak umuma açık hâle getirildi yani her taksi durağa girip çalışabilecek hâle getirildi. Ben hakkımdaki iddialarla ilgili gözaltına alındıktan sonra durakla olan ilişkimi kestim, o nedenle gelişmelerin ne olduğu hakkında bir bilgim yoktur. Ben 1995-2000 yılları arasında … Otogar Taksi Durağında çalıştım. O tarihte durağın sahibi … idi. Yaklaşık 50-60 yıldır bu taksi durağı var ancak …’den önce taksi durağını kimin ne şekilde çalıştırdığını bilmiyorum. … ili halkından olduğunu ve bu duraktan para topladıklarını söylediğiniz şahısların kim olduğunu bilmiyorum. Para toplandığını ilk kez burada duydum, bu konuda bir bilgim yoktur, durağı da şu an kimin çalıştırdığını bilmiyorum. . Çay Bahçesinin kime ait olduğunu veya nerede olduğunu bilmiyorum. .lerin .’de bir aile çay bahçelerinin olduğunu ancak belediye tarafından kapatıldığını biliyorum. Çünkü durakta çalıştığım zaman … bana böyle çay bahçelerinin olduğunu söylemişti, ancak hiç gitmedim. Durağı çalıştıran şahsın kim olduğunu bilmediğim için yanında kimlerin takıldığını bilmiyorum. Taksi şoförlerinden para topladığını söylediğiniz … isimli şahsı da tanımam. Benim durakla şu an bir ilgim ve alakam yoktur. Bana anlattığınız bu konuda da bir bilgim yoktur, yani durağın el değiştirdiğini burada duyuyorum. Durağın ne şekilde el değiştirmiş olabileceğini de bilemiyorum. Durağın sahibi değişirken yaralandıklarını söylediğiniz … ve … isimli şahısları da tanımam, ne şekilde yaralandıklarından bilgim yoktur. Eski polis olduklarını bildiğim … ve Orhan Pamukçu isimli şahısları bazen sahibi oldukları . Çay Bahçesine giderek çay içtiğim için tanırım ancak bir arkadaşlığımız veya bir ilişkimiz olmamıştır. Onlar da benim adımı bilmezler. Durakta çalışan taksilerden günlük 2 milyon haftalık olarak da 30 milyon TL para alındığından bilgim yoktur ancak duraktaki taksilerin çıkışlarını takip eden adını … olarak bildiğim bir kahya ile adını bilmediğim öğlenden sonra çalıştığını bildiğim iki şahsın kendi masraflarını karşılamak üzere her birinin gelen taksilerden günlük 1 milyon TL para aldıklarını duydum, haftalık para alındığından bilgim yoktur. Aşağıda açıklayacağım üzere … isimli şahsa 34 TAV 04 plaka sayılı kardeşime ait ticari taksiyi kiraya vermiştim. … alkol aldığı için ehliyetini polis almış, bu nedenle kendisine kiraya verdiğim otoyu geri almak zorunda kaldım. Bana 850 milyon TL borcu kalmıştı. Bana param oldukça gelir alırsın demesine rağmen parayı ödemedi. Perşembe günü kendisinden bu alacağımı istedim ve kendisi ile durakta tartıştım, bu işimi takip etmek üzere durağa gidip geldiğimde bu şekilde sabah çalışan … ve öğleden sonra çalışan adını bilmediğim kahyaların taksilerden para aldıklarını öğrendim. Kahyalara para vermeyen taksi şoförlerinin çalışmalarına izin verilmediğinden haberim yoktur. Durağı çalıştırdığı söylenen … isimli şahıs eski bir taksi şoförü olduğu için tanırım, ancak soy adını bilmiyorum, durağı ne şekilde aldığından bir bilgim yoktur. İhbarda adı geçen … isimli şahsı tanımam, şahsın para topladığından da bilgim yoktur, bu duraktan toplanan paranın kim tarafından alındığını da bilmiyorum, bana bu duraktan para gelmemiştir. Adı geçen Saffet ve …’in de duraktan para aldıklarını duymadım, … her gün sabah taksi durağına giderek 3 saat takside çalışır daha sonra şoförüne teslim eder, durakla başka bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum, …’in durakla bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum. … isimli şahsı tanımam, yine aynı iddialarla Müdürlüğünüzce gözaltına alındığım zaman bizi kimlerin şikâyet ettiğini bilmiyorum, dolayısıyla şahsın iddia ettiği ve bizim tehdit ederek şikâyetinden vazgeçirdiğimizi söylediği şahısları da tanımam. Böyle bir olay da olmamıştır, neden bu şekilde beyan ettiğini bilemiyorum. Taksi durağında çalıştığım dönem içerisinde … taksi şoförlerinden aldığı paralardan bana her hangi bir pay vermemiştir, kendisinin ne şekilde veya ne kadar para aldığını, bu parayı neyin karşılığında aldığını veya böyle para alıp almadığını bilmiyorum. Ben bu durağı hiç çalıştırmadım, sadece durakta 5 yıl kadar taksim ile çalıştım. Çalıştığım dönem içerisinde durakta kahyalık yapan … isimli şahsa çay parası veya kahyalık parası olarak 250 bin TL para ödüyordum. Bu parayı haftalık mı yoksa günlük mü ödediğimi hatırlamıyorum. Verdiğimiz bu paradan …’in pay alıp almadığını bilmiyorum. Şu an durağın ne şekilde veya kim tarafından çalıştırıldığını bilmiyorum. Benim çalıştığım dönem içerisinde durakta çalışan Haşan isimli bir şahsın dövüldüğünü duymuştum ancak kimin dövdüğünü, niçin dövdüğünü veya şahsın şikâyetçi olup olmadığını bilmiyorum. Bu konunun da ne şekilde sonuçlandığından bir bilgim yoktur. Gözaltına alındığımızda olayla ilgili hiç kimse tutuklanmadı, hiç kimse de ceza almadı. Yapılan şikâyetle ilgili ben, …, … …, … …, …’in kardeşi … ve Arın’ın babası gözaltına alınmıştı, hepimiz serbest kaldık ve beraat ettik. …’in … isimli şahsı kahya olarak çalıştırıp çalıştırmadığını bilmiyorum, 2004 yılı içerisinde de bu şahsın kahyalık yapmaması üzerine Vedat tarafından dövüldüğünü ve silahla tehdit edildiğini duymadım. … ile … Otogarında emanetçilik yapan … ili halkından olan vatandaşların kavga ettiklerini duydum, zira yukarıda açıkladığım üzere kardeşim … … Otogarında otobüs şoförlüğü yapıyor iki günde bir kendisini yolcu etmek üzere … Otogarına gidiyordum, bir gidişimde bu kavgayı duydum ancak kavganın neden çıktığını veya ne şekilde sonuçlandığını bilmiyorum, benimle de bir ilgisi yoktur. …’i tanımam, adını televizyondan duymuştum. Bir ilişkimiz de yoktur. Mecnun Otyakmaz’ı Sivasspor takımının başkanı olduğu için adını duydum ancak aramızda bir ilişki yoktur. … isimli şahsı tanımam. …’i iki yıla yakın süreden beri hiç görmedim, şahsın iddia ettiği üzere Vedat’ın … ili halkından olan şahıslarla kavga etmesinden sonra … veya onun adamları ile bir bağlantı kurduğunu da ilk kez burada duydum, benim bu konuda bir bilgim yoktur. Böyle toplantıya katılmadım, toplantının nerede ve kimlerin katılımıyla yapıldığını, toplantı sonunda nasıl bir karar alındığını bilmiyorum. Adı geçen Mert isimli şahsı … Anadolu Spor Kulübünde görerek tanıdım, zira bir akrabamın çocuğu bu spor kulübünün alt yapısında futbolcudur, profesyonel olması için kulüp başkanı ile tarihten 3-4 ay önce kulüpte bir görüşme yaptım. Mert isimli şahıs ile orada tanıştım, bana ne … yaptığımı sordu ben de taksi plakası kiralama işi yaptığımı söyleyince kendi akrabasına bir plaka kiralamak istediğini söyledi. Ben de yardımcı olurum dedim. Bunun üzerine 0538 ile başlayan cep telefonunu bana vererek plaka bulursan bana söylersin dedi. Ben de kendi plakamın sözleşme süresinin bitmesine az zaman kaldığını onu size verebilirim dedim. Amcamın oğlu …’ın taksi plakasının kira süresi bitmişti, bu nedenle sonradan kendisini aradım ancak ulaşamadım. Mert isimli şahsın … ile veya … Otogar Taksi Durağı ile bir ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Mert’in telefonunun hâlen cep telefonumda kayıtlı olup olmadığını veya yukarıda bana söylediğiniz 0538 2028202 olup olmadığını hatırlamıyorum. … önceki tarihlerde sahibi olduğum 34 TEH 08 plaka sayılı takside şoför olarak çalışmıştı, şu an nerede veya ne … yaptığını bilmiyorum. İddia ettiği üzene … ile birlikte kendisini evinden alıp Mert’in yanına götürmedik, neden böyle bir beyanda bulunduğunu bilemiyorum. …’u tanımıyorum, …’e bir buçuk yıl kadar önce 34 TAV 04 plaka sayılı ticari taksi plakamı bir yıllığına kiraya verdim. Sekiz ay kiralarını ödedi, ancak sekiz ayın sonunda kendisinin alkollü olarak … kullanırken yakalanıp ehliyetini polise kaptırdığını duydum, ancak kendisinin araba ile çalıştığını görmem üzerine plakanın da polis tarafından bağlanacağını düşündüğüm için yanına giderek niye aracı ehliyetsiz kullanıyorsun dedim, o da sen alacağın kiraya bak, benim nasıl çalıştığım seni ilgilendirmez dedi, ben de sen birine vurursan onun kan bedelini kim ödeyecek dedim, o da ben öderim dedi. Ben kendisine güvenmediğim için plakayı sözleşmesi bitmeden kendisinden aldım. Plakayı aldıktan sonra vergi dairesine gittim ve plakanın borcu olup olmadığını sordum, plakanın 850 milyon TL kadar trafik cezasından kaynaklı borcunun olduğunu gördüm. Bunun üzerine …’ın yanına giderek parayı ödemesini istedim, elden 200 milyon TL ödedi, geri kalanı ödemek için süre istedi. En son Perşembe günü yani 09.06.2005 günü bu parayı istemek üzere … Otogar taksi durağına …’ın yanına gittim, yanında taksi müşterisi varken paramı ödemesini istedim. Bana param yok canımı mı alacaksın dedi ve hareket etti. Ben de bin arabana git gözüm görmesin dedim. O da aracına binerek ayrıldı. Paramı istemek üzere …’ın ortağı …’ın yanına gitmek istedim, çünkü ortak olarak bu plakayı benden kiralamışlardı ancak telefonundan kendisine ulaşamadığım için görüşemedim. … plakayı benden kiralamadan önceki tarihlerde bana ait takside bir yıl kadar şoförlük de yapmıştı, yaklaşık olarak 2-3 yıldır kendisini tanırım. …’i de kardeşi olduğu için tanırım, … 15-20 yıl kadar önce taksilerimde şoför olarak çalışan birisidir, o nedenle çok eski zamandan beri tanırım, plakamı kiraladığı için de aramızdaki ilişki devam etti. Ben … otogar durağını hiç çalıştırmadım dolayısıyla taksi durağında çalışan hiç bir taksiden durak parası adı altında bir para istemedim ve almadım. İddiaları kabul etmiyorum, benim son beş yıldır durakla bir ilgim yoktur, durakta ne olup bittiğinden kısmen yukarıda açıkladığım üzere bilgim oluyor, ancak bu konularda bir bilgim yoktur. Durak parası vermeyen taksi şoförlerinin dövüldüğünü veya durakta çalışmalarına müsaade edilmediğini ilk kez burada duydum. Taksi durağında çalıştığım dönem içerisinde …’in durak parası adı altında para alıp almadığını hatırlamıyorum. Ben böyle bir para ödemedim. Ben çalıştığım dönem içerisinde … ile … Belediyesi arasında yapılan bir kira sözleşmesi olduğunu biliyorum ancak sözleşmeyi görmedim. Yalnız Vedat’ın Belediyeye kira olarak 600 milyon TL ödediğini biliyorum, ancak yine yukarıda açıkladığım üzere 2000 yılından sonra durak umuma açık hale getirilmişti, durağı birilerinin çalıştırmaya devam edip etmediğini bilmiyorum. … … isimli şahsı tanımam, iddiaları tamamı asılsızdır, …’ın şoförü olduğu için onun talimatları doğrultusunda bu şekilde ifade verdiğini düşünüyorum. İddia ettiği üzere 05.06.2005 günü yanına giderek kendisinden durak parası adı altında toplanan parayı bana ödemesini istemedim, … isimli şahıstan da bu şekilde durak parası adı altında para toplamasını istemedim. …’un durakta kahyalık yaptığını ve yukarıda açıkladığım üzere her taksiden 1 milyon TL para aldığını duydum. Benim duraktan aldığım bir para olmamıştır. Benim taksi sahiplerinden bir talebim olmamıştır. Kendimi de mafya olarak tanıtıp duraktaki taksilerden para topladığım hususu da doğru değildir. Şahıs bana iftira ediyor. Ben duraktaki taksilerden durak parası adı altında bir para istemedim ve almadım. … ağabeyi …’a kiraya verdiğim arabayı geri aldığım için bana kin tuttuklarından bu şekilde aleyhimde beyanlarda bulunduklarını düşünüyordum. Yukarıda açıkladığım üzere …’ın yanına bana ödemesi gereken borcu istemek üzere gitmiştim, ancak vermediği için tartıştık, yukarıda bu görüşmenin 09.06.2005 günü meydana geldiğini beyan etmiştim ancak yeni hatırladım … ile 06.06.2005 günü görüştüm, tartıştığımız için Doğancılar Polis karakoluna giderek benden şikayetçi oldu, polis de beni aradı ve karakola çağırdı ancak ben bir işim gereği Bolu’ya doğru gittiğim için Perşembe günü ifade vermek üzere karakola geleceğimi söyledim, halen de Doğancılar Polis Merkezine gidemedim, Serkan’ın bahsettiği para isteme konusu budur. Abisi ile tartıştığım için … olayı çarptırıyor ve kendilerinden durak parası istediğimi söylüyorlar. Ben böyle bir para istemedim, …’dan da benim adıma taksi şoförlerinden para toplamasını istemedim. … ile Kanber arasında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmiyorum, …’ın kendilerini tehdit edip etmediğini de bilmiyorum. Benim iddia ettiği üzere …’in bacağını kırmadım. … tarihten bir buçuk yıl kadar önce bir galericiden ticari taksi kiralamak istedi ancak galerici kendisinden kefil istedi, o da beni aradı ve kefil olmamı istedi, ben de kefil oldum ve plaka kiralamasını sağladım. …ilk zamanlarda senetlerini düzenli olarak ödedi ancak son kalan her biri 750 milyon TL olan 4 senedini ödemedi. Bunun üzerine plakayı kiraladığı ve benim kefil olduğum Karagöz Otomotiv isimli Göztepe semtinde bulunan galerinin sahibi … Karagöz beni aradı ve senetlerin ödenmediğini söyledi. Kefil olduğum için 4 senedi ödemek zorunda kaldım. Daha sonra Metin’i aradım ve buluşmak istediğimi söyledim. O da … Otogarına geleceğini söyledi. Bir gün … Otogarında bulunan çay bahçesinde oturduğum sırada … beni görmüş, kendisini görmemi istemediği için kaçarken ayağı durağın önünde bulunan dubalara takılı zincire takılarak düştü ve bacağını incitti, olaya ben sebep oldum diyerek benden şikayetçi oldu. Halen … 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava devam ediyor, paramı bana ödedi, diğer iddialar asılsızdır. …’ı yukarıda açıkladığım üzere 8-10 yıldır tanırım, son iki yıldır … ile ortak plaka çalıştırıyorlardı, iddialarının tamamı asılsızdır. …’ın ortağı olduğu için bu şekilde ifade vermiştir. Ben duraktaki taksilerden durak parası adı altında bir para istemedim ve almadım. Ben iddia edildiği üzere …’tan durak parası istemedim, yukarıda açıkladığım üzere kendisinden bana ödemesi gereken borcunu ödemesini istedim, parayı istediğimde bana ‘Vermiyorum lan canımı mı alacaksın?’ dediği için birbirimize bağırdık, kavga edecek duruma geldik. Bu esnada … arabasına binerek uzaklaştı, kavga olmadı, …’tan durak parası istemedim, alacağım olan paramı istedim. İddia edildiği üzere ben bu durağı hiç çalıştırmadım, … ile de ortaklık yapmadım, samimiydik ancak ortak değildik, kendilerinden durakta çalıştığım dönem içerisinde durak parası diye bir para istemedim ve almadım. Ben hakkımda şikâyetçi olan hiç kimseyi tehdit etmedim neden bu şekilde beyanlarda bulunduklarını da bilemiyorum. Ben …’tan bana olan borcunu ödemesini istedim. O da bana ‘Sana bu parayı yedirmeyeceğim.’ diyerek tehdit etti. Aramızdaki husumet budur, diğer hususlar iftiradan ibarettir. … Duran’ı tanımıyorum. Ancak …’in eski ortağı olduğunu bildiğim … isimli birisi var idi, bu şahsın aynı şahıs olup olmadığını bilmiyorum. Ben … Duran isimli şahsı kurallarımıza uymasını söyleyerek 40 milyon para vermesini istemedim. Kendi aralarında benden intikam almak üzere bu şekilde bir gurup kurarak aynı doğrultuda ifade verdiklerini tahmin ediyorum. Şahıstan durak parası diye bir para istemedim. . isimli şahsı tehdit etmedim ve durak parası adı altında kendisinden bir para talep etmedim. Boğazını da sıkmadım, böyle birisi ile kavga bile etmedim.”,
Savcılıkta; “Halihazırda serbest çalışıyorum. Aylık kazancım yaklaşık 2 milyar TL kadardır. Ben 1995 ila 2000 yılları arasında … Otogar yanında bulunan taksi durağında taksi şoförü olarak çalıştım. Benim çalıştığım dönemde durağı … işletiyordu. Ben 2000 yılında duraktan ayrıldıktan sonra taksi şoförlüğünü bıraktım. Ticari taksi plakalarını kiralamaya başladım. Benim söz konusu durak ile ilişkim 2000 yılında kesilmiş olup 2006 yılından sonraki gelişen olaylar ile ilgi ve alakam yoktur. Şu anda benim ile birlikte gözaltında bulunan … amcamın oğlu olur, halen . Otogar taksi durağında taksi şoförü olarak çalışır. … kardeşim olur, onun şu anda durak ile her hangi bir ilgisi yoktur, o da benim gibi sahibi olduğu ticari taksi plakalarını kiraya verdi. …, …’in kardeşi olur, taksi durağında çalıştığım dönem içerisinde kendisini tanıdım, şu anda hiçbir bağlantım yoktur. …’i nasıl tanıdığımı yukarıda söylemiştim. … …’in yeğeni olur, benim çalıştığım dönemde o da taksi şoförlüğü yapmıştı, oradan tanırım. Şu anda hiçbir ilişkim yoktur. … taksi şoförüdür, kendisi 2000 yıllarında benim yanımda şoför olarak çalışmıştı, ben işi bıraktıktan sonra ne yaptığını bilmiyorum. Yine aynı şekilde … de taksi şoförüdür, o benim çalıştığım dönemlerde taksi şoförlüğü yapıyordu. Şu anda ne … yaptığını bilmiyorum. Her ne kadar söz konusu durakta çalışan bir kısım taksi şoförleri benim ve benim ile birlikte gözaltında bulunan diğer kişiler hakkında kendilerinden zorla ve tehditle durak parası adı altında para topladığımız iddia edilmekte ise de doğru değildir. Aleyhimdeki suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. Ben polisteki ifademde benim ile ilgili yapılan suçlamalar ile ilgili olarak ve benim hakkımda beyanda bulunan müştekilerin ifadeleri ile ilgili olarak detaylı bir şekilde açıklamalarda bulunmuştum. Bu açıklamalarımı burada yeniden tekrar etmek istemiyorum. Bu açıklamalarım doğru olup aynen tekrar ediyorum. . numaralı cep telefonunu kullanmaktayım, söz konusu telefon adıma kayıtlıdır. Amcamın oğlu … ile yapmış olduğum ve tespit edilen telefon konuşma içeriği doğrudur. Bu konuşma amcamın oğlu …’in kullanmış olduğu ticari … kredisi ile ilgili bir konuşma idi. Kendisi daha önce benim arabam üzerine ve benim adıma kredi alınmıştı ve kendisi de kefil olmuştu, borçlu olarak gözüküyordu. Aramızdaki konuşma bu kredinin ödenmesi ile ilgili bir konuşmadır. Benim suçlandığım olaylar ile ilgili ifadem bundan ibarettir. Suçlamaları kabul etmiyorum.”,
Mahkemede; “İsnat edilen suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim hakkımda suç duyurusunda bulunan kişileri tanımaktayım. …, …, … ve … ile Recep ismindeki şahıslar benim taksimde şoför olarak çalıştılar. Daha sonra ben Göztepe’de araba alım satımı ile ilgili dükkan açtım. Hafta sonu ticari taksimde çalışanlara istirahat veriyordum. Ben bu kişilere taksi plakası vermiştim. Daha sonra bunlarla anlaşamadım zira içkili olarak araba kullanıyorlardı. Taksi plakalarını geri alınca bana husumet besliyorlardı. Bana noterden ihtarname çekip şikâyetçi olmuşlar. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmem. Ben de … Otogarına arabalarımdan dolayı aylık aidat ödüyorum. İsteyen haftalık veriyor isteyen aylık veriyor. Durakta pano vardır, gelir gider belirtilir, ona göre aidat ödenir. Emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerim doğrudur.”,
Şeklinde savunmada bulunmuşlardır.
1- Sanık …’in, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminden alınan güncel nüfus kaydında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra 10.03.2022 tarihinde öldüğü bilgisine yer verilmesi karşısında, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde;
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık …’in, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra 10.03.2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Ön sorun bakımından isabetli bir çözüme ulaşılabilmesi için karar tarihinden sonra sanık veya hükümlünün ölmüş olmasına bağlanan hukuki sonuçlarla ilgili yasal düzenlemeler üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır.
TCK’nın “Sanığın veya hükümlünün ölümü” başlıklı 64. maddesi;
“Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.
(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun “Adlî sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinin (a) bendinde, ilgilinin ölümü üzerine arşiv bilgilerinin tamamen silineceği hüküm altına alınmış, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun “Adlî sicil bilgilerinin silinmesi” başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında da aynı yönde düzenlemeye yer verilmiştir.Görüldüğü gibi, TCK’nın 64. maddesinde; sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği; hükümlünün ölümü hâlinde ise cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, müsadere ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle hükümlü ile sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir.Buna göre, kamu davası açılmadan önce şüphelinin ölmesi hâlinde kovuşturma imkanının bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davası açıldıktan sonra sanığın ölmesi hâlinde ise mahkemece düşme kararı verilecektir. Ölüm, ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak hâlinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır. Sanığın ölümü ceza ve infaz ilişkisini düşürürken, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olan hükümlünün ölümü sadece hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarının infaz ilişkisini ortadan kaldıracaktır. Buna bağlı olarak ölümden önce tahsil edilmiş bulunan para cezaları mirasçılarına iade edilmeyecek, buna karşın tahsil edilmemiş bulunan para cezaları da mirasçılardan istenmeyecek, bunun yanında müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin hükümler ölümden önce kesinleşmiş olmak kaydıyla infaz olunacaktır.
Suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle fail ile devlet arasında doğan ceza ilişkisi, bu fiili işleyen sanığın ya da hükümlünün ölümüyle cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle başkası sorumlu tutulamayacağından, düşmektedir. Ölüm, bir vakıa olan suçu ortadan kaldırmayacak, fakat ortada suçtan sorumlu tutulacak kişi olmadığından, devletin suçla birlikte ortaya çıkan cezalandırma sorumluluk ve yetkisini sona erdirecektir.
Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararlarında da açıklandığı üzere, temyiz aşamasında sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşmesini gerektiren bir neden olduğu göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek, yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırma sonucunda sanığın öldüğünün kesin olarak saptanmasından sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Gelinen aşamada itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulmasına ilişkin esaslar ve başvuru amaçları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz tarihinden sonra sanığın veya hükümlünün ölmesi durumunda nasıl bir karar verilmesi gerektiği üzerinde de durulmalıdır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı kurumu, 1412 sayılı CMUK’da temyize ilişkin hükümler içerisinde düzenlenmişken, 5271 sayılı CMK’da olağanüstü kanun yolları kısmında yer almıştır. 1412 sayılı CMUK’nın 322/4. maddesi; “Ceza dairelerinden birinin kararına karşı Cumhuriyet Başmüddeiumumisi, ilamın kendisine verildiği tarihten otuz gün içinde Ceza Umumi Heyetine itiraz edebilir.” biçiminde iken, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi; “Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinde yer alan “lehe itirazda süre aranmayacağına” ilişkin cümle dışında madde metinleri benzerlik arz etmektedir.
05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine;
“2- İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
3- Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.” şeklindeki (2) ve (3) numaralı fıkralar eklenmek suretiyle madde son şeklini almıştır.
Temyiz incelemesi sonucu Yargıtay ilgili Ceza Dairesince hükme ilişkin karar verilmesiyle olağan kanun yolları sona ermektedir. Bu aşamadan sonra ancak 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı gündeme gelebilecektir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup bu yetki sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları, Yargıtay Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına bu yetkiyi kullanır.
İtiraz, daire kararında gerek maddî ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz yasa yoluna başvurusunu “itirazname” denilen belgeyi düzenleyerek yapar. İtiraz başvurusunda itiraz nedenlerinin açık ve gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itiraz üzerine incelemeyi dosya üzerinden yapar ve düşme sebebi varsa davanın düşmesine karar verir. İtiraz nedenlerini yerinde görmezse itirazı reddeder, yerinde görürse, kararı ıslah eder. İtirazın reddedilmesi hâlinde Ceza Dairesinin kararı konusunda bir karar vermesi gerekmez (… Centel, Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Basım Yayım Dağıtım, 19. Bası, … 2020, ….956.).5271 sayılı CMK’nın olağanüstü yasa yolları bölümünde yer alıp 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının, Özel Ceza Daire kararlarındaki hukuka aykırılıkların, Ceza Genel Kurulu tarafından giderilmesini isteme ve bu yolla içtihat birliğini sağlama işlevi de bulunmaktadır. Kanun yollarının ortak amacı, temyiz edilen kararların hukuka ve maddi gerçeğe uygunluğunun denetlenmesi olup Yargıtay Ceza Dairelerinin temyiz incelemesi sonucunda verdikleri kararların da, temyiz incelemesinin kapsamı gözetilerek gerek maddi gerekse muhakeme hukukuna aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz kanun yoluna başvurulabileceğinde bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, kanun yolu davası açabilmek için korunan hukuki yararın ihlâl edilmiş olması gerekir. Kanun yolu başvurusunun temel şartlarından biri karardan zarar görme şartıdır (Feridun Yenisey, … Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 9. Baskı, …, 2021, ….894-899.). Olağanüstü kanun yollarının genel amacı, kesin hükmün otoritesinin ancak çok ciddi boyutta hukuka aykırılıkların bulunması hâlinde hukuk düzenince kabul görmeyerek ortadan kaldırılmasıdır. Yargısal kararın güvenirliği ve hukuki kesinlik ilkeleri de dikkate alındığında, ancak hukuki yararın bulunması kaydıyla olağanüstü kanun yollarına başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;Sanık …’in, nitelikli yağma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükümlerin sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 25.10.2021 tarih ve 550-16257 sayı ile onanmasına karar verildiği,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30.12.2021 tarih ve 148596 sayı ile, sanığın suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunun sabit olmadığı, nitelikli yağma suçu yönünden ise eksik araştırmayla hükümler kurulduğu görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulmasından sonra güncel nüfus kaydına göre sanığın 10.03.2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılan olayda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının konusu, sanık hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunun sabit olmadığı, nitelikli yağma suçu yönünden ise eksik araştırmayla hükümler kurulduğu yönünde hükmün hukuka uygunluğunun denetlenmesi ve bu yolla içtihat birliğinin sağlanması amacını taşımakla birlikte, itiraz sırasında hayatta olan ve hakkında mahkûmiyet hükümleri bulunan sanığın, itiraz tarihinden sonra vefat etmesi nedeniyle ceza mahkûmiyeti ve mahkûmiyete bağlı tüm sonuçlar ortadan kalkmış bulunacağından mahkûmiyet kararından zarar görme şartının gerçekleşmesi artık söz konusu olmadığı gibi sadece sanık açısından sonuç doğuracak olan hükmün, maddi ceza hukuku veya muhakeme hukukuna uygun olup olmadığının denetlenmesinde de hukuki bir yarar kalmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının konusunun kalmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Gelinen bu aşamada sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık konusu ile sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçu yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık konusunun birlikte değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.
2- Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçu; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçu yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığı;
TCK’nın “Daha az cezayı gerektiren hal” başlığı altındaki 150. maddesi; “(1) Kişinin bir hukukî ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması hâlinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanılması hâlinde, tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
TCK’nın 150. maddesinde sözü edilen “hukuki ilişkiye dayanan alacak” kavramı hukuki anlamda bir edimle yükümlü olan borçlunun şahsına karşı alacaklının kullandığı haktır. Alacak hakkı malvarlığına ilişkin, geçici, şahsa bağlı ve nispi bir yararlanma hakkıdır. Alacak hakkı herkese karşı değil sadece borçluya karşı ileri sürülebildiği, sınırlı sayıda ve belirli kişiler arasında söz konusu olduğu için nisbi bir haktır. Borç ilişkisinden doğan haklar sadece borçluya karşı ileri sürülebilir. Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için fail ile mağdur arasında alacak hakkı doğuran herhangi bir hukuksal ilişkinin bulunması gereklidir. Bu hukuki ilişkinin, ilgili Kanunda belirtilen şekil şartına uygun olarak kurulmuş olması zorunlu olmayıp hukuk düzenince kabul edilebilir meşru bir ilişki olması yeterlidir. Dolayısıyla TCK’nın 150. maddesi ancak, mağdurun söz konusu hukuki ilişkiye taraf olan borçlu, failin ise alacaklı olması durumunda uygulanabilecektir (Veli … Özbek, Yeni Türk Ceza Kanunun Anlamı, Seçkin, …, 2008, C. 2, ….1059-1061.).
Bununla birlikte fail tarafından alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirilen yağma eyleminin alacak ile orantılı olması gerekmektedir. Alacak miktarından bariz bir şekilde fazla miktarın alınması durumunda artık TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir.
Diğer taraftan ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usule uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Bu açıklamalar ışında uyuşmazlık konuları değerlendirildiğinde;
Sanıkların, gayriresmî olarak işlettikleri taksi durağında çalışan mağdurları tehdit etmek ya da onlara karşı cebir uygulamak suretiyle durak parası adı altında zorla paralarını aldıkları, söz konusu eylemlerin örgüt faaliyeti kapsamında işlendiği ve bu örgütün kurucularından birisinin sanık … olduğu iddia olunan olayda; mağdurların soruşturma aşamasında; sanıkların kendilerini tehdit ederek zorla paralarını aldıklarını beyan etmelerine rağmen kovuşturma aşamasında bu beyanlarından dönerek kendilerinden kimsenin zorla para almadığını, toplanan paraların yapılan hizmet karşılığı alındığını, bu paradan kahyaya ödeme yapıldığını, ayrıca durakta yenen yemeğe ve içilen içeceklere para verilmediğini beyan etmeleri, mağdur … ve …’ın sanık … ile aralarında husumet bulunduğunu belirtmeleri, mağdurlar … ve Kamil …’in de sanık … ile mağdur … arasında husumet bulunduğu için soruşturma aşamasında farklı beyanda bulunduklarını ifade etmeleri, söz konusu taksi durağında çalışan tanık Bayazıt Akyol’un da aşamalarda; durakta toplanan paralar için kimsenin baskı yapmadığını, bu paraların durağın masrafı için toplandığını ve herkesin kendi rızasıyla verdiğini beyan etmesi, sanıkların üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmemeleri, dosya kapsamı itibarıyla da söz konusu durakta 40 civarında taksinin çalıştığının anlaşılmasına rağmen sadece mağdurların ve iki tanığın dinlenmiş olması karşısında, öncelikle bu taksi durağında çalışan diğer taksi şoförlerinin ve sahiplerinin de tespit edilerek beyanlarına başvurulması ve haftalık toplandığı belirtilen bu paraların durak gideri karşılığı alınıp alınmadığının, bu paranın ödenmesi için sanıklar tarafından mağdurlara karşı cebir ve tehdit uygulanıp uygulanmadığının sorulması, ayrıca sanıklar tarafından işletildiği belirtilen söz konusu taksi durağının giderinin ne kadar olacağının araştırılması, gerekirse bu hususta bir bilirkişi görevlendirilmesi ve bunun sonucuna göre mağdurlardan alındığı iddia olunan para ile söz konusu gider arasında orantı olup olmadığı ve bu hâliyle sanıklar hakkında TCK’nın 150. maddesinin 1. fıkrasının uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırmayla karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden değişik gerekçeyle kabulüne, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden kabulüne, bu hükümlere ilişkin Özel Dairenin onama kararlarının kaldırılmasına, Yerel Mahkemenin, sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, eksik araştırmayla hükümler kurulması isabetsizliğinden bozulmasına, sanıkların söz konusu suçlara yönelik cezalarının infazlarının durdurulmasına ve tahliyelerine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi …; “Sanıklar … ve …’in öncülüğünde bir araya gelen diğer sanıklar …, …, … ve …’in, … Otogar çıkışında gayriresmî taksi durağı oluşturup, durağı kullanan taksi şoförlerinden inceleme dışı sanıklar … ve … aracılığı ile durak parası adı altında haftalık para topladıkları, vermeyen mağdurları ise tehdit ederek ya da onlara karşı cebir uygulayarak bu parayı tahsil ettikleri olayda; … Belediyesinin 20.01.2006 tarihli yazısından ve o tarihte … Belediyesinde işletme müdürü olarak görev yapmakta olan tanık … İsaoğlu’nun beyanından söz konusu taksi durağının gayriresmî olarak çalıştırıldığı hususunda hiçbir tereddüt bulunmadığı, mağdurların gerek kollukta gerekse savcılık huzurunda vermiş oldukları ifadelerinde sanıkların kendilerini tehdit ederek suça konu paraları aldıklarına dair beyanlarından, bu beyanları destekler şekildeki tanık İsmail Yenay’ın soruşturma aşamasındaki ifadesinden ve inceleme dışı sanık …’in savunmasından, ayrıca mağdur …’in soruşturma aşamasında; sanık …’in yanına gelerek kahyaya kendisini gösterip ‘Durak parasını aldın mı?’ diye sorması üzerine olumsuz yanıt alınca kendisine dönüp ‘Durak parasını niye vermiyorsun lan? Bana para vermeyecek adamı ben bu durakta çalıştırmam, çalışacak adam varsa da anasını avradını sinkaf ederim.’ diyerek üzerine yürüdüğünü ve iki eli ile boğazını sıktığını beyan etmesi ve bu beyanını destekler şekilde de boynundan yaralandığına dair doktor raporundan, sanık …’ın evinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen belgeler incelendiğinde de sanıklar Şinasi ve Mert’e ödeme yapıldığına dair bilgilerden, inceleme dışı sanık …’in de sanık …’ın talimatları doğrultusunda para topladığına dair iletişimin tespiti tutanaklarından, sanıkların üzerlerine atılı nitelikli yağma suçunu; sanık …’in ayrıca suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunu işlediklerinin, her ne kadar mağdurlar ve tanık İsmail kovuşturma aşamasında beyanlarından dönmüş iseler de söz konusu beyanların sanıkları suç ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması karşısında durakta çalışan diğer taksi şoförlerinin dinlenmesinin suçun sübutunu tespit bakımından dosyaya bir yenilik katmayacağını düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmemekteyim.” görüşüyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi de; benzer gerekçelerle,
Karşı oy kullanmışlardır.
Ulaşılan bu sonuçlar karşısında sanıklar … ve …’e atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçunun sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;
a- Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden REDDİNE,
b- Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden değişik gerekçeyle KABULÜNE,
c- Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden KABULÜNE,
2- Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25.10.2021 tarihli ve 550-16257 sayılı onama kararlarının KALDIRILMASINA,
3- … Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 123-36 sayılı; sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, eksik araştırmayla hükümler kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip, Özel Daire onama kararlarının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükümlerinin bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçlarına yönelik cezalarının İNFAZLARININ DURDURULMASINA ve atılı suçlardan sanıkların TAHLİYELERİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu olmadıkları takdirde derhal salıverilmeleri için YAZI YAZILMASINA,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 04.07.2022 tarihinde yapılan müzakerede birinci uyuşmazlık konusu yönünden oy birliğiyle, ikinci uyuşmazlık konuları yönünden ise oy çokluğuyla karar verildi.