Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2022/14 E. 2023/233 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/14
KARAR NO : 2023/233
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

YARGITAY DAİRESİ : 6. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Ceza
SAYISI : 157-332

I. HUKUKİ SÜREÇ
Teşebbüs aşamasında kalan gece vakti hırsızlık suçundan sanık …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141, 143, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık hakkında 5 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.09.2011 tarihli ve 28-621 sayılı kararın kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle dosyayı yeniden ele alan aynı Mahkemece 18.05.2016 tarih ve 157-332 sayı ile CMK’nın 231/11. maddesi gereğince sanığın TCK’nın 141, 143, 35, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.05.2021 tarih ve 9110-9024 sayı ile; “Mahkemece 2011/28 Esas – 2011/621 Karar sayılı 13.09.2011 tarihli karar ile sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 22.10.2011 tarihinde kesinleştiği; kararın kesinleşmesinden sonra sanığın 11.09.2012 tarihinde işlediği tehdit suçundan dolayı Boğazlıyan Sulh Ceza Mahkemesince ihbarda bulunulduğu ve mahkemece duruşma açılarak 2013/327 Esas – 2013/890 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından 09.05.2016 tarihinde onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece sanığın sonradan işlendiğinden bahisle Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarına dayanarak yeniden önceki hükmü açıklayamayacağı ve 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar vermesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 21.09.2021 tarih ve 81492 sayı ile; “…Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi, 2016/157 Esas-2016/332 Karar nolu ilamıyla, sanık … … hakkında Mahkemenin 2011/28 Esas-2011/62 Karar nolu ilamıyla, hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 22.10.2011 tarihinde kesinleşip, Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesi de sanık … …’in 23.10.2014 tarihinde denetim süresi içinde işlediği basit yaralama suçundan dolayı ihbarda bulunmuş ve Mahkemece denetim süresi içinde yeni bir suç işleyip hakkında verilen hüküm kesinleştiğinden hükmün açıklanmasına karar vermiş, temyiz incelemesinde, incelemeye konu sanık … olduğu halde, isimler karışarak önceden HAGB kararı kaldırılıp kesinleşen … Türkmen olduğu zannıyla bozma kararı verilmiş olup … hakkında açıklanan hükme yönelik olarak verilen mahkûmiyet kararının esastan incelenmesi gerekmektedir.” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 08.11.2021 tarih ve 22937-17497 sayı ile; “5271 sayılı CMK’nın 308/1. maddesinde öngörülen ilamın verildiği tarih olan 04.06.2021’den itibaren otuz günlük süre geçtikten sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.09.2021 tarihinde itirazda bulunduğu, bu hatanın Yerel Mahkemesince direnme yoluyla giderilebileceği,” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olup bu şekilde Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
İtirazın kapsamına göre inceleme sanık … hakkında teşebbüs aşamasında kalan gece vakti hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığıyla Yargıtay 6. Ceza Dairesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının aleyhe olup olmadığının, aleyhe olduğunun kabulü hâlinde ise süresinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesince 13.09.2011 tarih ve 28-621 sayı ile; sanık … ve inceleme dışı sanık … Türkmen’in teşebbüs aşamasında kalmış gece vakti hırsızlık suçundan TCK’nın 141, 143, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararların sanık bakımından 22.10.2011, inceleme dışı sanık … yönünden ise 14.11.2011 tarihinde kesinleştiği,
İnceleme dışı sanık …’in, denetim süresi içinde 11.09.2012 tarihinde işlediği tehdit suçundan Boğazlıyan (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince 21.02.2013 tarih ve 450-32 sayı ile; TCK’nın 106/1, 62/1 ve 51. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye ve “Sanık hakkında Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.09.2011 tarih, 2011/108 esas-2011/651 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verildiği ve sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla karar kesinleştiğinde Küçükekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesine gereğinin takdir ve ifası için ihbarda bulunulmasına,” karar verildiği, ihbar üzerine inceleme dışı sanık … hakkındaki hükmün aynen açıklanmasına karar verildiği, söz konusu hükmün, inceleme dışı sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 09.05.2016 tarih ve 5595-8568 sayı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Sanığın denetim süresi içinde 23.10.2014 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesince 03.11.2015 tarih ve 802-952 sayı ile; TCK’nın 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve “Sanığın sabıkasına esas Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/28 esas, 2011/621 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla, kararın kesinleşmesine müteakip gereğinin takdiri ve ifası için, Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına,” karar verildiği, ihbar üzerine sanık hakkındaki hükmün aynen açıklandığı, söz konusu hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.05.2021 tarih ve 9110-9024 sayı ile; “Mahkemece 2011/28 Esas-2011/621 Karar sayılı 13.09.2011 tarihli karar ile sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 22.10.2011 tarihinde kesinleştiği; kararın kesinleşmesinden sonra sanığın 11.09.2012 tarihinde işlediği tehdit suçundan dolayı Boğazlıyan Sulh Ceza Mahkemesince ihbarda bulunulduğu ve mahkemece duruşma açılarak 2013/327 Esas-2013/890 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından 09.05.2016 tarihinde onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Mahkemece sanığın sonradan işlendiğinden bahisle Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarına dayanarak yeniden önceki hükmü açıklayamayacağı ve 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar vermesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verildiği,
Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 04.06.2021 tarihinde teslim edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.09.2021 tarih ve 81492 sayı ile; “…Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi, 2016/157 Esas-2016/332 Karar nolu ilamıyla, sanık … … hakkında Mahkemenin 2011/28 Esas-2011/62 Karar nolu ilamıyla, hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 22.10.2011 tarihinde kesinleşip, Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesi de sanık … …’in 23.10.2014 tarihinde denetim süresi içinde işlediği basit yaralama suçundan dolayı ihbarda bulunmuş ve Mahkemece denetim süresi içinde yeni bir suç işleyip hakkında verilen hüküm kesinleştiğinden hükmün açıklanmasına karar vermiş, temyiz incelemesinde, incelemeye konu sanık … olduğu hâlde, isimler karışarak önceden HAGB kararı kaldırılıp kesinleşen … Türkmen olduğu zannıyla bozma kararı verilmiş olup, … hakkında açıklanan hükme yönelik olarak verilen mahkûmiyet kararının esastan incelenmesi gerekmektedir.” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu,
Anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, CMK’nın olağanüstü kanun yollarının yer aldığı “Altıncı Kitap”, “Üçüncü Kısım”, “Birinci Bölüm”de, 308. maddede;
“(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenleme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş ancak sanık lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre; sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan ve olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük bir süre ile sınırlandırılmış olup bu süre Özel Daire kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz yoluna gidilemeyecektir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2011 tarihli ve 28-621 sayılı kararı ile sanık ve inceleme dışı sanık … hakkında teşebbüs aşamasında kalan gece vakti hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, inceleme dışı sanık …’in denetim süresi içerisinde suç işlemesi nedeniyle açıklanan hükmün inceleme dışı sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince düzeltilerek onanmasına karar verildiği, sanığın da denetim süresi içinde 23.10.2014 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması neticesinde sanık hakkındaki hükmün de açıklandığı, söz konusu hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine de Özel Dairece; “Mahkemece 2011/28 Esas-2011/621 Karar sayılı 13.09.2011 tarihli karar ile sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 22.10.2011 tarihinde kesinleştiği; kararın kesinleşmesinden sonra sanığın 11.09.2012 tarihinde işlediği tehdit suçundan dolayı Boğazlıyan Sulh Ceza Mahkemesince ihbarda bulunulduğu ve Mahkemece duruşma açılarak 2013/327 Esas-2013/890 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından 09.05.2016 tarihinde onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Mahkemece sanığın sonradan işlendiğinden bahisle Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarına dayanarak yeniden önceki hükmü açıklayamayacağı ve 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar vermesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verildiği anlaşılmış olup;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, incelemeye konu sanığın … olmasına rağmen isim karışıklığı yapılarak bozma kararı verildiği gerekçesine dayanan ve sanığın aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itiraz nedeninin CMK’nın 308. maddesi uyarınca 30 günlük süreye tabi olduğu, dosya içeriğine göre 04.06.2021 tarihinde başlayan itiraz süresi 05.07.2021 tarihinde sona erdiği hâlde, itiraz kanun yoluna Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiinden 3 ay 17 gün sonra 21.09.2021 tarihinde başvurulduğu anlaşıldığından, 30 günlük kanuni süreden sonra yapılan sanık aleyhindeki itirazın Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.