Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/402 E. 2023/107 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/402
KARAR NO : 2023/107
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Maktul …’e yönelik nitelikli kasten öldürme ve katılan …’e yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından sanıklar …, …, …, … ve …’ın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine; sanık …’ın ise maktul …’e yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 82/1-a, 53 ve 58. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet, katılan …’e yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan aynı Kanun’un 82/1-a, 35, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 18 yıl ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan TCK’nın 297/1-2. cümlesi, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine ilişkin … 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.07.2017 tarihli ve 250-280 sayılı hükümlere yönelik
olarak Cumhuriyet savcısı, katılanlara vekili ve sanık … müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 05.04.2018 tarih ve 663-799 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir.
Anılan hükümlerin katılanlar vekili, sanık … ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 29.04.2019 tarih ve 326-2441 sayı ile;
Yargıtay incelemesi aşamasında dava dosyasına sunulan … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2018 tarih 2018/42581 sayılı yargılamanın yenilenmesi talepli yazısına ilişkin evrakın tamamının aslı veya onaylı örneği ile sanık … tarafından gönderilen 04.02.2019 havale tarihli dilekçe içeriği doğrultusunda, sanığın yeniden çağrılarak ayrıntılı ifadesinin alınması, varsa delillerinin sorulması belirlenecek sonuca göre gereğinin takdir edilmesi zorunluluğu…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
II. DİRENME GEREKÇESİ
… 5. Ağır Ceza Mahkemesince 05.03.2020 tarih ve 314-82 sayı ile; “…Bütün aşamalarda farklı savunmalarda bulunan, 02.12.2016 tarihli dilekçesinde ‘…11.04.2016 tarihli olayda beni azmettiren kendi kafamın içindeki kulağımdaki sesti, sesi kandırmak, aldatmak, o sesle mücadele etmek için talimatı değiştirmeye uğraştım…’ şeklinde savunma yapan, bu nedenle mahkememizce her türlü tereddütün giderilmesi bakımından cezai ehliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumundan cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor aldırılan sanık …’ın savunmalarına itibar edilmediği…” gerekçeleriyle bozma kararına direnerek önceki hükümler gibi maktul …’e yönelik nitelikli kasten öldürme ve katılan …’e yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından sanıklar …, …, …, … ve …’ın CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine; maktul …’e yönelik nitelikli kasten öldürme, katılan …’e yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve ayrıca infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Direnme kararına konu hükümlerin de Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2020 tarihli ve 77024 sayılı “Bozma” istekli tebliğnamesi ile 27.05.2021 tarihli 27.05.2021 tarihli ve aynı sayılı “Bozma” istekli ek tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.11.2021 tarih ve 9270-13820 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU VE KAPSAMI
Direnme kararının kapsamına göre inceleme, sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçlarından verilen mahkûmiyet ile sanıklar …, …, …, … ve … hakkında nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından verilen beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’a yüklenen nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak ile sanıklar …, …, …, … ve …’a yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sabit olup olmadığı bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Maktul … ile babası katılan …’in, 11.02.2015 tarihinde üniversite öğrencisi … Aslan’a yönelik öldürme suçundan … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 2015/116 E. – 2015/347 K. sayılı kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldıkları ve olay tarihi itibarıyla da hüküm özlü olarak … F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundaki “C-70” koğuşunda birlikte kaldıkları, sanık …’ın da aynı cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu, olay tarihinden önce hangi tarihte ve ne şekilde cezaevine sokulduğu tespit edilemeyen “CZ Vzor” marka 7.65 mm çaplı tabancanın bir şekilde sanık …’e ulaştırıldığı ve olay tarihine kadar sanık … tarafından saklandığı, kamuoyuna “… Aslan Olayı” olarak yansıyan cinayetin faillerinin kendisiyle aynı cezaevinde bulunduğunu öğrenen sanık …’in, maktul ve katılanın kaldığı koğuşu bir şekilde tespit ettiği ve onları öldürme kararı verdiği, 18.05.2016 ve 19.12.2016 tarihli bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere olay tarihi olan 11.04.2016 tarihli saat 14.23 sıralarında infaz koruma memurlarının sanık … ile aynı koğuşta birlikte kaldığı sanık …’i halı sahaya götürmek için adı geçenlerin bulundukları koğuşa gelerek koğuşun kapısını açtıkları, koridora çıkardıkları anılan sanıkların üzerlerini arayarak halı sahaya götürmek üzere hazırladıkları, önde sanık … arkasında ise sanık … olacak şekilde koridorda ilerleyen sanıkların halı sahaya açılan bölüme geldiklerinde infaz koruma memuru şikâyetçi …’in kapıyı açtığı, önce sanık …’ı sonra da sanık …’i içeri soktuğu, sanık …’in kısa bir süre sonra iç çamaşırı içerisinde sakladığı tabancayı çıkartarak henüz kapatılmayan kapıdan elinde tabancayla çıktığı, stajyer infaz koruma memuru şikâyetçi …’i de diğerlerinin bulunduğu yere sokup kapıyı sürgüleyerek kapattığı, sanık …’in saat 14.27 sıralarında sol elinde beyaz kâğıt ve sağ elinde tabanca olduğu hâlde önceden öğrendiği maktulün ve katılanın bulunduğu koğuşa doğru ilerlediği, sağ elinde tabanca sol elinde ise kâğıt bulunacak şekilde “C-70” koğuşunun kapısında bulunan mazgaldan içeri doğru eğildiği, elindeki kâğıdı mazgaldan içeri bir belge imzalatacakmış gibi uzatarak “Suphi gelsin, Suphi gelsin!” diye seslendiği, maktulün mazgala yaklaşması üzerine … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 12.04.2016 tarihli Uzmanlık Raporuna göre yakın atış mesafesinden maktule tabancayla ateş ettiği, maktulü tabancayla ateş etmek suretiyle yaralayıp sonuç aldığını düşündükten sonra katılan …’e de aynı rapora göre uzak atış mesafesinden tabancayla birden fazla kez ateş ettiği, bu sırada maktul ve katılana “Şerefsizler!” diyerek hakaret ettiği, … Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin 07.06.2016 tarihli raporuna göre; vücudunda tek başına ölüm meydana getirecek nitelikteki “1” adet ateşli silah yarası saptanan maktulün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına iç organ ve büyük damar yaralanmalarından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği, … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 09.05.2016 tarihli raporuna göre katılan …’in ise batın ön yüz periumbelikal alandaki “2” adet ateşli silah mermi girişi sonucu oluşan mesane ve rektum perforasyonu nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı, sanık …’in bir süre sonra şikâyetçi infaz koruma memurlarının bulunduğu halı saha koridor kapısını tekrar açmak suretiyle memurları koridora çıkardığı ve olayda kullandığı silahla birlikte teslim olduğu İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin 22.03.2017 ve Adli Tıp Kurumu Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26.04.2017 tarihli raporlarına göre; sanık …’in cezai sorumluluğunun tam olduğu,
Sanıklar … ve eşi Hüsamettin’in evinde 12.04.2016 tarihinde yapılan aramada ele geçirilen ve “Canım karıma…” şeklinde başlayan mektupta; “…bundan sonra gelince sana yeni şifrelerle anlatacağım bilesin, bu arada sana geçen görüşte dedim ya, annem hakkında onu tam tamına halletmiş olsak inanki tam 200 milyar verecek insanlar var, annemin ayağındaki platinden dolayı sorun olmaz ama annemi tehlikeye atamam yoksa çok basit bir … neyse canım…” şeklinde ifadelere yer verildiği,
Dosya içerisindeki renkli çıktılara göre; sanık …Facebook hesabında suç tarihi olan 11.04.2016 tarihli saat 17.46’da … F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çekildiği değerlendirilen bir fotoğraf yayımlandığı,
Özel Daire bozma kararına konu olduğu üzere sanık …’in 04.02.2019 tarihli dilekçesinde; yargılama konusu olayın organizasyonunun … Barosu avukatları …, … ve Gökhan Sizgen tarafından yapıldığını, silahın içeri girmesi için memurlar … ve Sezai’ye 40.000 TL verildiğini, paranın …’den çıktığını, avukatlar … ……..’ı kendisi için görevlendirenin … olduğunu, avukatların parasının … l tarafından ödendiğini, ….kendisi için görevlendirenin … olduğunu, parasının da … tarafından ödendiğini, silahın içeri girmesinde …, … ve ….u, ayrıca bilmediği iki memurun daha olduğunu, bu memurların … ve Sezai tarafından bilindiğini belirterek bu hususlara ilişkin bir şemaya ve …ve …’den ibaret tanık listesine yer verdiği,
Özel Daire bozma kararında geçen … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2018 tarih 2018/42581 sayılı yargılamanın yenilenmesi talepli yazısına göre; sanık … Bülent Aral’ın katılan … Herek’e hakaret ettiği iddiasıyla … 4. Asliye Ceza Mahkemesince 2017/458 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülen yargılama sırasında sanık …10.05.2018 tarihli oturumda …’ın katillerinin cezaevinde vurulması olayına ilişkin cezaevine silah sokulması olayında … ile işbirliği yaptığını, katillerin bu şekilde öldürüldüğünü belirtmesi üzerine anılan Mahkemece suç duyurusunda bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/42581 sayılı soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan silahı temin ettiği kişilerin ….. ve … Herek olmadığını, silahın temininde katkısı olan bazı kişileri ima ettiğini, bunların bazısı hakkında beraat kararı verildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini talep ettiği, soruşturma sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca 12.10.2018 tarih ve 36103 sayı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
“…” kod adlı gizli tanık; kendisine daha önce kimliğinin gizli kalacağı ve güvenliğinin sağlanacağına dair sözler verildiğini ancak bu sözlerin tutulmadığını, çok sayıda disiplin cezasına ve haksızlığa maruz kaldığını, can güvenliğinin bulunduğu cezaevi şartlarında yeterince sağlanmadığını, iddianamede belirtilen olayın “FETÖ” terör örgütü tarafından gerçekleştirdiğini, maktulün bu örgüt tarafından öldürüldüğünü, olaydan yedi ay kadar öncesinde olayı gerçekleştirmesi için kendisine de baskı yaptıklarını, kabul etmeyince olayı sanık …’in gerçekleştirdiğini, suça konu tabancayı X-Ray cihazından sanık …’nin eş (aile görüşü) görüşü sırasında vücuduna saklayarak kuruma soktuğunu, X-Ray cihazında da sanık …’ye bu konuda menfaat temin eden sanık …’in yardımcı olduğunu, eş görüşü sırasında sanık …’nin tabancayı eşi olan sanık …’e verdiğini, Hüsamettin’in de bu tabancayı bir şekilde sanık … ve … Tekin’e ilettiğini, gerçek anlamda güvenliği sağlanırsa tüm bildiklerini ispatlayarak anlatabilecek durumda olduğunu beyan etmiştir.
Sanık …; silahın cezaevine ne şekilde sokulduğunu bilmediğini, kendisine mektup yazıp talepte bulunan arkadaşlarına elinden geldiği kadar para yatırdığını, sanık …’in de bu kişilerden biri olduğunu, ancak sanık …’den daha fazla para yatırdığı kişilerin de bulunduğunu, bu hususun cezaevi kayıtlarından doğrulanabileceğini, Facebook hesabında 11.04.2016 tarihinde saat 17.46’da yayımlanan ve … F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çekilen fotoğrafın tesadüfen suç tarihine rastladığını, fotoğrafta yer alan kareli tişörtlü, iri şahsın … Çakıcı’nın ziyaretçisi olduğunu,
Sanık …; yalnızca 75 gün süre ile tanıdığı insanlarla birlikte böyle bir suçu işlemesinin mümkün olmadığını, oyaladığı iddia edilen infaz koruma memurunun hiçbir aşamada bu şekilde bir ifade vermediğini, konuşmak dahi istemediğini net olarak belirttiklerini, halı sahanın binanın dışında olduğunu, binanın dışında üstüne iki kapı kilitliyken ve rehin alınmış durumdayken birini oyalamasının mümkün olamayacağını, infaz koruma memuru tarafından da ifade edildiği üzere mevzuat gereği önden gittiğini, beş kez arama yapılmasına rağmen bulunamayan kimsenin görmediği bir silahla suçlanamayacağını,
Sanık … soruşturma evresinde; ele geçirilen notun, ceza evine kayın validesinin protez bacağından faydalanılmak suretiyle cep telefonu sokulmaya çalışılmasıyla alakalı olduğunu, ceza evinde bulunan … Tetiker tarafından yapılan bu teklifi kabul etmediklerini, yargılama evresinde ise; söz konusu notun eşi olan sanık …’ye neden koğuş değiştirdiğinin açıklanması amacıyla yazıldığını, notta yazılan şeylerin, eşinin … Tetikler tarafından doldurulmasının bir sonucu olduğunu,
Sanık …; cezaevine konulmasına neden olan üç satırlık notun ceza evine annesinin protez bacağından faydalanılmak suretiyle cep telefonu sokulmaya çalışılmasıyla alakalı olduğunu, notun … Tetiker tarafından eşine sunulan bir tekliften ibaret olduğunu, bunu kabul etmedikleri için eşi Hüsamettin ve kendisine iftira atıldığını, ayrıca kadınların ceza evine girişte daha nizamiyede dedektörle arandığını,
Sanık …; infaz koruma memuru olduğunu, … F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda çalıştığı dönemde olayın gerçekleştiğini, sanıklar Hüsamettin, … çalıştığı dönemde cezaevinde kalmaları nedeniyle tanıdığını, hiçbir zaman cezaevi girişindeki X Ray cihazında görev almadığını, bununla birlikte orada çalışan görevlilerin arkadaşı olduğunu, tanımadığı sanık …’ye cezaevine tabanca veya cep telefonu sokulması konusunda yardımının bulunmadığını, esasen cezaevine bunların sokulmasının mümkün de olmadığını, zira cihazın nerede saklanırsa saklansın mutlaka tepki vereceğini,… Bulvarı Çatalan Köprüsü civarındaki … Restoran ile bir ilgisinin bulunmadığını, söz konusu yere müşteri olarak zaman zaman gittiğini, kimseye “Ben zaten emekliliğimi kurtardım!” şeklinde laflar etmediğini,
Sanık …; sanık …’i tanımadığını ve adı geçenin odasına gelmediğini, olayda kullandığı silahı güvenmediği için cezaevinde hiç kimseye göstermediğini, silahı kimin neden oraya niye getirdiğini bilmediğini, …olmadığı için silahı içeri sokmasının mümkün olmadığını, X ray cihazından toplu iğnenin dahi geçemeyeceğini, spor sahasına ayrılmak için gittiklerinde sanık …’ın kendisine yardım etmediğini, esasen buna gerek de olmadığını, silah elinde olduğu için kimsenin kendisine müdahale edemeyeceğini, zaten sanık …’ın silahın kendisinde olduğunu bilmediğini, olayla bir alakası olmadığını ve olay sırasında şaşırdığını, halı saha bölümüne giderken geri dönüp tuvalete gideceğini söylediğini, tuvalete gittiği zaman silahı buradan çıkarıp mermiyi ağzına verdiğini, memurlar öbür posta gelene kadar kapıyı açık bırakarak zafiyet yaratınca genç memurun yanına gittiğini ve kendisine silahı doğrulttuğunu, memurun silahı oyuncak zannettiğini, “Silah küçük!” diyerek güldüğünü, “Geç lan içeriye!” diyerek memuru içeri sürdüğünü ve mazgalı kapattığını, sonra koşarak maktul ve katılanın olduğu koridora kadar gittiğini, koğuştan sanık … ile beraber çıktıktan sonra halı sahaya doğru giderken memurların oturduğu bir yer olduğunu, sanık …’in burayı bildiğini, orada 8-10 kişi olduğunu, kendi aralarında konuşmakta olduklarını, birinin “…’a tecavüz eden şerefsizler bu C bloktaki 1. koridorda, dipteki odada!” dediğini, bunu duymanın ilk başta kendisinde çok fazla bir etki yapmadığını ama hemen kafasına yazdığını, silahın zaten üzerinde olduğunu, banyoya giderken bile yanından ayırmadığını, silahı havlunun içine koyduğunu, memurların üst araması yaptıkları zaman sakladığı bölgeye bakmadıklarını, maktul ve katılanın kaldığı odanın kapısına kadar gittiğini ve yargılamaya konu olayı gerçekleştirdiğini, kimsenin üstüne suç atamayacağını, hiçbir TSK görevlisinin ya da cezaevi personelinin olayla ilgisi olmadığını, Yargıtay bozması sonrasında gönderdiği dilekçelerinin arkasında olduğunu,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Somut Olayda Hukukî Nitelendirme
Maktul … ile babası katılan …’in, 11.02.2015 tarihinde üniversite öğrencisi ….önelik öldürme suçundan … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 2015/116 E. – 2015/347 K. sayılı kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldıkları ve olay tarihi itibarıyla da hüküm özlü olarak … F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundaki “C-70” koğuşunda birlikte kaldıkları, sanık …’ın da aynı cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu, olay tarihinden önce hangi tarihte ve ne şekilde cezaevine sokulduğu tespit edilemeyen …r” marka 7.65 mm çaplı tabancanın bir şekilde sanık …’e ulaştırıldığı ve olay tarihine kadar sanık … tarafından saklandığı, kamuoyuna “…. olarak yansıyan cinayetin faillerinin kendisiyle aynı cezaevinde bulunduğunu öğrenen sanık …’in, maktul ve katılanın kaldığı koğuşu bir şekilde tespit ettiği ve onları öldürme kararı verdiği, 18.05.2016 ve 19.12.2016 tarihli bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere olay tarihi olan 11.04.2016 tarihi saat 14.23 sıralarında infaz koruma memurlarının sanık … ile aynı koğuşta birlikte kaldığı sanık …’i halı sahaya götürmek için adı geçenlerin bulundukları koğuşa gelerek koğuşun kapısını açtıkları, koridora çıkardıkları anılan sanıkların üzerlerini arayarak halı sahaya götürmek üzere hazırladıkları, önde sanık … arkasında ise sanık … olacak şekilde koridorda ilerleyen sanıkların halı sahaya açılan bölüme geldiklerinde infaz koruma memuru şikâyetçi …’in kapıyı açtığı, önce sanık …’ı sonra da sanık …’i içeri soktuğu, sanık …’in kısa bir süre sonra iç çamaşırı içerisinde sakladığı tabancayı çıkartarak henüz kapatılmayan kapıdan elinde tabancayla çıktığı, stajyer infaz koruma memuru şikâyetçi …’i de diğerlerinin bulunduğu yere sokup kapıyı sürgüleyerek kapattığı, sanık …’in saat 14.27 sıralarında sol elinde beyaz kâğıt ve sağ elinde tabanca olduğu hâlde önceden öğrendiği maktulün ve katılanın bulunduğu koğuşa doğru ilerlediği, “C-70” koğuşunun kapısına geldiğinde elindeki kağıdı imzalatacakmış gibi mazgaldan uzatarak, “Suphi gelsin, Suphi gelsin!” diye seslendiği, maktulün mazgala yaklaşması üzerine … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 12.04.2016 tarihli Uzmanlık Raporuna göre yakın atış mesafesinden maktule tabancayla ateş ettiği, maktulü tabancayla ateş etmek suretiyle yaralayıp sonuç aldığını düşündükten sonra katılan …’e de aynı rapora göre uzak atış mesafesinden tabancayla birden fazla kez ateş ettiği, bu sırada maktul ve katılana “Şerefsizler!” diyerek hakaret ettiği, … Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin 07.06.2016 tarihli raporuna göre; vücudunda tek başına ölüm meydana getirecek nitelikteki “1” adet ateşli silah yarası saptanan maktulün ateşli silah mermi çekirdeği ile iç organ ve büyük damar yaralanmalarından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği, … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 09.05.2016 tarihli raporuna göre katılan …’in ise batın ön yüz periumbelikal alandaki “2” adet ateşli silah mermi girişi sonucu oluşan mesane ve rektum perforasyonu nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı, sanık …’in bir süre sonra şikâyetçi infaz koruma memurlarının bulunduğu halı saha koridor kapısını tekrar açmak suretiyle memurları koridora çıkardığı ve olayda kullandığı silahla birlikte teslim olduğu kabul edilen olayla ilgili olarak Yerel Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilerek sanık …’in nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçlarından mahkûmiyetine, sanıklar …, …, … ve …’ın maktul …’e yönelik nitelikli kasten öldürme ve katılan …’e yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatlerine hükmedildiği, dosyanın temyiz incelemesi aşamasında bulunduğu sırada … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2018 tarih 2018/42581 sayılı yargılamanın yenilenmesi talepli yazısı ile sanık … tarafından gönderilen 04.02.2019 havale tarihli dilekçenin dava dosyasına sunulduğu ve Özel Dairece bu belgelere dayanılarak bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Yüklenen suçların sanık … tarafından işlendiğini hiçbir kuşkuya yer vermeksizin gösteren … F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundaki güvenlik kamerası görüntülerinin çözümlerine ilişkin 18.05.2016 ve 19.12.2016 tarihli bilirkişi raporları ve anılan sanığın aynı doğrultudaki ikrarı karşısında, bozma kararına konu … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2018 tarih 2018/42581 sayılı yargılamanın yenilenmesi talepli yazısı ve ekleri ile sanık … tarafından gönderilen 04.02.2019 havale tarihli dilekçenin sanık …’in hukuki durumunda bir değişikliğe yol açmayacak nitelikte olması nedenleriyle sanık …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçlarının sabit olup olmadığı bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulmadığı kabul edilmelidir.
Öte yandan sanık …; yüklenen suçu tek başına işlediğini, diğer sanıkların olayda kullanılan tabancanın cezaevine sokulmasında herhangi bir katkılarının bulunmadığını savunmuş ve bu savunma inceleme kapsamındaki diğer sanıkların yüklenen suçları işlemediklerine ilişkin ifadeleri ile desteklenmiş ise de; sanık …’in suça konu tabancanın ceza evine nasıl sokulduğuna ilişkin ayrıntıları içeren 04.02.2019 tarihli dilekçesinde; tabancanın içeri girmesi için memurlar … ve Sezai’ye verilen 40.000 TL paranın bizzat sanık … tarafından ödendiğine ve kendisi için … tarafından görevlendirilen avukatlar …..ın ücretlerini ödeyenlerden birinin sanık … Tekin olduğuna yer vermesi, sanık … Tekin’in Facebook hesabında suç tarihi olan 11.04.2016 tarihi saat 17.46’da … F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çekildiği değerlendirilen bir fotoğrafın yayımlanması ve sanık … Tekin tarafından söz konusu fotoğraftaki şahıslardan birinin, sanık …’in 04.02.2019 havale dilekçesinde de adı geçen … Çakıcı’nın ziyaretçisi olarak açıklanması, sanıklar … ve Hüsamettin’in aralarındaki şifreli mektubun içeriğine ilişkin savunmalarının aşamalarda ve birbiriyle çelişkiler içermesi, gizli tanık …’un sanıklar … ve Hüsamettin’in ceza evine, sanık …’in yardımıyla silah soktuklarını beyan etmesi ve çoğu birbirini tanıyan sanıkların dosyaya yansıyan suç öncesi ve sonrasındaki davranışları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunluluğu kapsamında Yargıtay incelemesi aşamasında dava dosyasına sunulan yargılamanın yenilenmesi talepli … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2018 tarihli ve 2018/42581 sayılı yazısına ilişkin evrakın tamamının aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisine alınması ve sanık … tarafından gönderilen 04.02.2019 havale tarihli dilekçe içeriği doğrultusunda, suçta kullanılan tabancanın ceza evine sokulmasında katkıları olduğunu belirttiği memurlar … ve Sezai hakkındaki tefrikli soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması, anılan sanığın yeniden çağrılarak suça konu tabancanın ceza evine ne şekilde sokulduğuna dair ayrıntılı ifadesinin alınması, varsa delillerinin sorularak suça konu tabancanın ceza evine nasıl sokulduğunun açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince sanıklar… …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararına konu hükümlerinin, sanık … hakkında kurulan ve usul ve kanuna uygun olan mahkûmiyet hükümleri bakımından onanmasına; sanıklar Ferat, … Tekin, Hüsamettin, … ve Hacı …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümeri bakımından ise anılan suçların sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; “Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümleri bakımından da eksik araştırmayla hüküm kurulduğu ” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 314-82 sayılı direnme kararının sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümleri bakımından İSABETLİ OLDUĞUNA; sanıklar Ferat, … Tekin, Hüsamettin, … ve Hacı …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümeri bakımından ise İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 314-82 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, sanık … hakkında kurulan ve usul ve kanuna uygun olan mahkûmiyet hükümleri bakımından ONANMASINA; sanıklar Ferat, … Tekin, Hüsamettin, … ve Hacı …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümeri bakımından ise anılan suçların sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına BOZULMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümleri bakımından oy çokluğuyla, sanıklar Ferat, … Tekin, Hüsamettin, … ve Hacı …’e yüklenen nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümeri bakımından ise oy birliğiyle karar verildi.