Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/340 E. 2022/519 K. 04.07.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/340
KARAR NO : 2022/519
KARAR TARİHİ : 04.07.2022

Yargıtay Dairesi: 1. Ceza Dairesi

Sanık … …’in nitelikli öldürme suçundan TCK’nın 82/1-a, 62/1, 53 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, sanık …’un nitelikli öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği gerekçesiyle TCK’nın 82/1-a, 39/2-c, 62/1, 53 maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ilişkin … 1. Ağır Ceza Mahkemesince 22.06.2016 tarih ve 180-140 sayı ile kurulan ve sanık … hakkında verilen ceza yönünden resen temyize tabi olan hükümlerin, sanıklar müdafileri ile katılan … … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 15.10.2019 tarih ve 3256-4354 sayı ile;
“…Sanık … hakkında; maktul …’ye yönelik nitelikli kasten öldürme, sanık … hakkında; maktul …’ye yönelik nitelikli kasten öldürmeye yardım suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık …’nın, olay günü … … ilçesinden … ili otogarına geldiği ve akrabası olan sanık …’i arayarak kendisini almasını istediği, birlikte sanık …’nın gayriresmi eşi …’nın cezaevine girmeden önce birlikte kaldıkları çiftlik evine gittikleri, sanık …’nın, maktul …’yi aradığı ve buluşmak istediğini söylediği, bu esnada sanık …’nın sanık …’e silahını ve mermilerini çıkarıp vererek mermileri şarjöre takmasını istediği, sanık …’in tabancaya mermileri doldurarak …’ya geri verdiği, …’nın …’in aracından inip 200 metre ilerde maktulün aracına bindiği, …’in de aracıyla arkalarından daha önce …’nın kendisine söylediği yere geldiği, yarım saat kadar sonra …’nın …’i aradığı ve … de çiftlik evine doğru giderken yolda karşılaştıkları ve …’nın araca bindiği, …’in …’ya ne olduğunu sorduğunda …’nın işçisinin kendisine saldırdığını bu nedenle vurduğunu söylediği ve kendisini evine götürmesini söylediği, …’in …’yı … … ilçesine kadar götürüp bıraktığının anlaşıldığı olayda,- Sanık … hakkında maktul …’ye yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden,Tasarlama hâlinin kabulü için öldürme kararının önceden alınması, eylemden vazgeçmeye yeterli makul bir süre geçmesine rağmen eylem kararlılığından dönülmemesi ve belli bir hazırlıkla öldürme fiilinin gerçekleştirilmesinin gerektiği, yargılamaya konu somut olayda, sanık …’nın öldürme kararını ne zaman aldığı kesin olarak saptanamadığından eyleminde tasarlamanın unsurlarının bulunmadığı gözetilerek temel cezanın 5237 sayılı TCK’nin 81. maddesi ile belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde 82/1-a bendi gereğince cezalandırılması,
Sanık …’nın aşamalarda değişmeyen aksi sabit olmayan beyanlarında maktulün kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, cezasından TCK’nin 29. maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılması yerine yanılgılı değerlendirme sonucu bu maddenin uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmesi,- Sanık … hakkında maktul …’ye yönelik nitelikli kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan hüküm yönünden,Sanık …’in, sanık …’nın kasten öldürme eylemine iştirak ettiğine ilişkin somut delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanığın nitelikli kasten öldürmeye yardım suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,Kabule göre de, sanığın eyleminin bu hâliyle 5237 sayılı TCK’nin 283. maddesi kapsamında suçluyu kayırma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi…” isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiş,
Daire Üyesi .;”…Sanık … …’in, TCK’nin 82/1-a maddesinden tasarlayarak öldürme suçundan cezalandırılmasına dair yerel Mahkemece verilen hükmün temyizi üzerine, Dairemizin sayın çoğunluğu sanığın eyleminin tahrik altında niteliksiz öldürme olduğu gerekçesiyle yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermiştir.
Dairemizin sayın çoğunluğunun kararındaki suçun tahrikin etkisi ile işlendiğine ve sanığın eyleminin tasarlanmaksızın gerçekleştirildiğine ilişkin kısımlarına katılmıyorum.
Şöyle ki;Sanık …’nın eşi, oto sanayi sitesinde 2. el yedek parça işi yapmakta iken cezaevine girmiştir. Sanığın eşinin cezaevine girmesi sonrasında bu … yerinin işlerini tamamen maktul yürütmeye başlamıştır. Maktul ile sanığın eşinin kimi beyanlara göre işçi işveren kimi beyanlara göre ortaklık ilişkisi bulunmaktadır. Ancak; sanığın eşinin cezaevine girmesinden sonra işlerin maktul tarafından yürütüldüğü zaman zamanda maktulün sanığa kazançtan pay verdiği sabittir.
Olayın ne şekilde meydana geldiği konusunda dosyada yargılanan her iki sanığın verdiği bilgiler dışında bir bilgi bulunmamaktadır. Her iki sanığın dosyaya yansıyan beyanlarından, sanık …’nın olay günü … ili … ilçesinden … iline geldiği, …’e geldiğinde başka bir yere gitmeden akrabası olan diğer sanığı arayarak onun arabası ile olay yerinin olduğu yere götürülmesini sağladığı anlaşılmaktadır.Sanık …, kenevir bitkisi ektiğini, bundan kenevir ürettiğini, kenevirin çiftlik evinde kavanozda olduğunu onu almak üzere olay yerine geldiğini söylemiştir. Diğer sanık, kenevir bitkisinden bahsetmemiş, …’nın kendisine bir silah ile mermiler verdiğini, mermileri şarjöre basmasını istediğini, silahı gelecek olan işçisine satacağını söylediğini ifade etmiştir. Sanık … akrabası olan diğer sanık …’e olayın olduğu yere yakın bir yerde arabada beklemesini söylediği ve burada mermileri şarjöre bastırdığı sabittir. Silahı satmak için işçisine getiren bir kişinin şarjöre mermileri neden bastırdığını izah etmeye gerek bile bulunmamaktadır.Sanık … … ilçesinden …’e geldikten sonra, başka bir yere uğramamış, diğer sanıkla doğrudan olay yerine gitmiştir. Silahın …’den herhangi birisinden alındığına dair delil ve bu yönde bir savunmada yoktur. Bu durumda sanık silahı … ilçesinden yanında getirmiştir. …’de otogarda buluştuğu akrabasından kendisini olay yerine götürmesini istemiş, olay yerinin yakınına vardıklarında diğer sanığa arabada beklemesini söylemiştir. Maktulünde olay yerine gelmesini sağlayan sanık … onunla birlikte çiftlik evine gitmiş ve orada maktulü öldürmüştür. Sanığın … ilçesinden … iline kadar suçta kullandığı silahla gelmesi, diğer sanığa satacağını söylediği silahın şarjörüne olayın hemen öncesinde mermi bastırması, olayın olduğu çiftlik evinin yakınında diğer sanığın beklemesini söyleyerek kaçmasını kolaylaştırma konusunda plan yapması, bir kavanoz kenevir için … ilçesinden …’e kadar gelmenin olağan bir durum olmaması, ayrıca öldürme nedeni dışında bir nedenle gelinmesi halinde silahlı olarak gelinmeyeceği göz önüne alındığında, sanığın öldürme konusunda planlı hareket ettiği, suçun maddi nedenlere bağlı olarak işlenmiş olabileceği ancak bunun kesin delillerinin dosyada bulunmadığı, sanığın savunmasında bahsettiği maktulün kendisine tecavüz etmeye kalkıştığına dair iddianın da daha az ceza almaya yönelik olduğu, öldürme suçunu işlemeyi davranışları ile olay öncesinde ortaya koyan sanığın daha az ceza almaya yönelik savunmada bulunduğu, bu nedenle olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağını ve yerel Mahkeme hükmünün onanması gerektiğini düşündüğüm için yerel Mahkeme hükmünün suçun TCK’nin 81. maddesi kapsamında kaldığına ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik olarak bozulmasına ilişkin kısımlarına katılmıyorum…” düşüncesiyle, Daire Üyesi .n ise;”…Sanık …’in, sanık …’yı aracı ile otogardan alıp olay yerine götürdüğü, …’in, buluşmanın kiminle olacağını bildiği, maktul gelmeden önce …’nın getirdiği silahın şarjörüne mermi doldurarak silahı atışa hazır hale getirerek …’ya verdiği, …’nın kendisine bekleyeceği yeri gösterdiği ve “yardım istersem beni kurtarırsın” dediği, …’in de bu isteği kabul ederek olay yerine çok yakın bir yerde beklediği, …’nın maktulü öldürüp çiftlik evinden çıktıktan sonra …’in de aracı ile ona doğru hareket ederek …’yı ordan alıp … ilçesine kadar götürüp bırakmış olması, olayı gizlemiş olması bir bütün olarak ele alındığında, …’in, sanık …’nın kasten öldürme eylemine yardım eden sıfatıyla katıldığı ve kararın bu yönüyle onanması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum…” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu Yerel Mahkemece 09.03.2020 tarih ve 28-76 sayı ile; “…Ölenin sanık … … (Sayılı)’nın o tarihlerde nikahsız olarak yaşadığı ve dosyamızda tanık olarak dinlenilen …’nın çalışanı olduğu, …’nın dosyamıza konu olaydan önce cezaevine girdiği, sonra firar ettiği, firarda olduğu dönemde saklandığı yeri ölenin bildiği, yine bu dönemde ölenin … adına işlettiği dükkandaki işlerin iyi gitmemesi sebebiyle … tarafından dükkanın kapatılmak istendiği, …’nın bir süre sonra yakalandığı ve tekrar cezaevine alındığı, firarda yakalanmasından ölenin kendisini ihbar ettiğini düşünüp öleni sorumlu tuttuğu, …’nın eşi olan dosyamız sanığı … …’in de bu olayları bildiği, açık bir kabulü olmasa da bu durumdan öleni sorumlu tuttuğu, ölene karşı husumet beslediği,
Sanık … …’in bu husumet nedeni ile …’i öldürmeye karar verdiği, olay tarihinde … ilçesinde yaşayan sanık …’nın bu kararını uygulamaya geçirdiği, bunun için önce suçta kullandığı tabancayı temin ettiği, daha sonra kararından vazgeçmeyerek diğer sanık …’u aradığı, onunla planı doğrultusunda gerekli görüşmeyi yapıp sürdürdüğü kararlılık içinde … ilçesinden suça konu tabanca ile birlikte … iline geldiği, …’un sanık …’yı otobüs garajından aracı ile aldığı, birlikte sanık …’ya ait olayın meydana geldiği kulübenin bulunduğu yere gittikleri, …’nın …’e oradaki kulübeyi ve yolları gösterdiği, hazırlıklarını tamamlayan sanık …’nın ölen …’i telefonla arayıp buraya çağırdığı, ölenin gelişinin gecikeceğini öğrenince sanık … ile Bornova ilçesine gidip telefonuna kontör yükletip tekrar geri geldikleri, sanık …’nın aynı kararlılığı sürdürüp yanında getirdiği tabancayı ve mermileri sanık …’e vererek mermileri şarjöre basmasını istediği, …’in mermileri şarjöre bastıktan sonra sanık …’ya verdiği, sanık …’nın sanık …’e kendisini orada beklemesini, soruşturma aşamasında jandarma tarafından avukatı huzurunda alınan ifadesinde belirttiği gibi bir sıkıntı olursa gelip kendisini kurtarmasını söylediği ve …’in aracından inip olay yerinin yakınına gelen ölen …’nin aracına binerek bağ evine doğru gittikleri, sanık …’in olduğu yerde kalarak …’nın kendisini aramasını beklediği,Önceden yaptığı plan doğrultusunda öleni tenha bir yerde olan bağ evine bu şekilde gelmesini sağlayan sanık …’nın bağ evinin içinde sanık …’e atışa hazır hale getirttiği tabancasını çıkartarak önce sırtından bir el ateş ettiği daha sonra da şarjörde bulunan bütün mermileri boşaltarak …’yi öldürdüğü,
Her ne kadar sanık … ölenin kendisine yönelik cinsel saldırıda bulunduğunu, dışarı çıkmaya çalıştığı sırada kapının önünde çömelip pantolonunu çıkarmaya çalıştığını savunmuş ise de; ölenin olaydan sonra çekyatın üzerinde yatar vaziyette bulunduğu, boş kovanların hemen kapının giriş kısmında bulunduğu, sanığın savunduğu şekilde ateş etmesi halinde ölenin hemen orada yere düşmesi ya da sonrasında yardım istemek amacıyla kapıya doğru gitmesi gerekirken çekyatta yatar vaziyette olması, kapının önünde kan lekesinin olmaması sebepleriyle bu savunmanın olayın oluş şekil ve sonraki somut deliller ile örtüşmediği,Yine sanık …’nın savunmasında iddia ettiği gibi esrar maddelerini bağ evinden almak için gelmiş olması halinde kocasının çalışanı olan ve önceden de tanıdığı öleni doğrudan arayıp onunla birlikte bu bağ evine gelmesi mümkünken bunu yapmayıp olay yerine diğer sanık ile birlikte gelip gerekli keşif ve hazırlığını tamamladıktan sonra öleni oraya çağırmış olması, ölenden çekindiğini bu sebeple yalnız gelmek istemediğini düşünmüş olması halinde olayın meydana geldiği eve de diğer sanık ile birlikte gitmesi gerekirken bunu yapmamış olması, diğer sanığı yolda bekletip yardıma ihtiyacı olması halinde yani kendi planına göre öleni öldürememesi halinde gelmesini istemesi, böyle bir … için geldiğini savunmasına rağmen yanında tabanca getirmesi, ölenle buluşmadan önce tabancaya mermileri basması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde kastının doğrudan öldürmek olduğu, bu doğrultuda planını çok önceden yaptığı, tabancayı temin ettiği, … ilçesinden … iline kadar bu düşünce ile geldiği, düşüncesinden vazgeçmediği, eylemini sağlama almak için diğer sanık …’i de olaya dahil ettiği, yine savunduğu gibi eylemin ölenin o anki davranışı sebebiyle gerçekleşmiş olması halinde heyecana ve telaşa kapılması, durumu diğer sanığa tam olarak anlatıp, ölen için yardım talebinde bulunması kendisinin de kolluğa müracaat etmesinin beklenmesine rağmen olay öncesindeki soğuk kanlı davranışlarını devam ettirerek hiçbir şey olmamış gibi diğer sanıkla … ilçesine kadar gitmesi sebepleriyle tasarlamanın unsurlarının gerçekleştiği,Diğer sanık …’un sanık … ile birlikte maktul gelmeden önce olayın gerçekleştiği bağ evinin bulunduğu bölgeye giderek keşif yaptıkları, sanık …’nın kendisine nerede bekleyeceğini, ne zaman kendisini alacağını, yardım istemesi halinde yanına gelmesini söylediği ve beraberinde getirdiği tabancaya mermileri basmasını istediği, sanık …’in sanık …’nın isteği doğrultusunda mermileri tabancaya basıp atışa hazır hale getirdiği, sanık …’nın eylemi gerçekleştirmesini beklediği, sanık … maktulu öldürüp olay yerinden geldikten sonra sanık …’yı alarak … ilçesine götürdüğü, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiği sanık …’un sanık …’nın atılı suçu işlemesinden önce olay yerine getirmek, tabancasına mermileri basıp atışa hazır hale getirmek ve işlenmesi sırasında yakın bir yerde beklemek suretiyle TCK’nın 39/2-c maddesinde belirtilen yardım etme suçunun bütün unsurlarını gerçekleştirdiği,Bu hale göre; Mahkememizin 22/06/2016 tarih ve 2015/180 E 2016/140 K sayılı kararındaki kabul ve eylemlere karşılık uygulanan yasa maddelerinin doğru ve yerinde olduğu, sanık … …’in eyleminin tasarlayarak öldürmek suçunu, sanık …’un eyleminin sanık … …’in tasarlayarak öldürmek suçuna yardım niteliğinde bulunduğu kanaatine varıldığından,…” şeklindeki gerekçeyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.Direnme kararına konu ve sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden resen temyize tabi olan mahkûmiyet hükümlerinin, sanıklar müdafilerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2020 tarih ve 76923 sayılı “bozma” istemli tebliğnamesiyle dosya, 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.10.2021 tarih ve 4511-13433 sayı ile direnme kararının yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık konuları; sanık …’nın maktul …’ye yönelik eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu yoksa haksız tahrik altında kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ile sanık …’in eyleminin nitelendirilmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;17.02.2015 tarihli olay görgü ve tespit tutanağında; maktul …’in kardeşi …’in, kardeşi …’ye 16.02.2015 tarihinde saat 14.00’dan beri ulaşamadığı için onu aramaya başladığını, …’ya ait çiftlik evinde kardeşini kanepenin üzerinde cansız şekilde yatarken gördüğünü ifade ederek 17.02.2015 tarihinde saat 10.00 sıralarında Jandarmaya müracaatta bulunması üzerine olay yerine gidildiğinin, evin girişinde maktulün eşine ait olduğu tespit edilen … plakalı…marka aracın bulunduğunun, bahçedeki prefabrik evin giriş kapısının açıldığının ve hemen giriş odasındaki kanepe üzerinde sağ kolunun üzerine yatmış vaziyette görüldüğünün tespit edildiğinin, olay yeri inceleme ekiplerine bilgi verildiğinin yazılı olduğu,17.02.2015 tarihli olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanağında; cesedin … isimli şahsa ait olduğunun, boyun sağ yanda 1 adet, sırt sol paralomber bölgede 1 adet, sağ ön kol iç yüzde 1 adet, batın bölgesi umblikusun üzerinde 2 adet, sağ uyluk iç yüzde 1 adet, sağ diz lateralinde 1 adet, sağ bacak üst iç yanda 1 adet, sol uyluk iç yanda 2 adet, sol uyluk alt dış yanda 2 adet ateşli silah yaralanması olduğunun, sol femurun kırık olduğunun, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna sevkinin uygun olacağının belirtildiği,17.02.2015 tarihli olay yeri inceleme raporunda; 17.02.2015 tarihinde saat 10.50’de olay yerine gidildiğinin, yapılan incelemede; olay yerinin tel örgü ile çevrili, demir bahçe kapısından girilen tek katlı prefabrik üç bölme çiftlik evi olduğu, evin önünde … plakalı gri…marka bir … bulunduğunun, evin girişindeki ilk odada kanepe üzerinde sağ kolu üzerine yatar vaziyette bir erkek şahsın bulunduğunun, oda içerisinde kavga ve boğuşma emaresi olmadığının, şahsın kimliği belirsiz kişilerce ateşli silahla vurduğunun tespit edildiğinin, evin içi ve dışında bulunan bira kutuları ve sigara izmariti gibi bulgular ile üzerindeki parmak izlerinin delil olarak elde edildiğinin, odadaki halı üzerinde kan izleri ve mermi parçasının bulunduğunun, kanepe üzerine ve evin değişik kısımlarında elde edilen mermi isabet izlerinin tespit edildiğinin, oda içerisinde değişik yerlerde toplam 6 adet boş kovan bulunduğunun, kanepe üzerinde bir adet 9 mm mermi çekirdeğinin bulunduğunun, bahçede duran kapıları açık ve anahtarı üzerinde bulunan aracın değişik yerlerinden, … içindeki . marka sigara paketinden parmak izi örneği alındığının, torpido gözünden araca ait ruhsatın ve … adına düzenlenmiş bir adet sürücü belgesinin bulunduğunun ve kolluk birimine teslim edildiğinin belirtildiği,20.02.2015 tarihli biyometrik vücut izi ekspertiz raporunda; . plakalı otomobilin sağ ön kapsından elde edildiği bildirilen parmak izlerinin, … kimlik bilgisine sahip şahsın parmak izleri ile uyumlu olduğunun tespit edildiği,24.02.2015 tarihli uzmanlık raporunda; olay yerinden elde edilen altı adet kovan, bir adet 9 mm mermi çekirdeği ve bir adet mermi gömlek parçası(nüve) üzerinde yapılan incelemede; ele geçen delillerin silahı tespit edilemeyen olaylar arşivinde kayıtlı olaylarla bir irtibatının bulunmadığının tespit edildiği,06.03.2015 tarihli araştırma tutanağında; plaka tanıma sistemi (PTS) kayıtlarına giren yaklaşık 3000 aracın görüntülerinin ve dosya kapsamında elde edilen bilgilerin karşılıklı incelenmesi sonucunda, maktul …’in 16.02.2015 tarihinde saat 11.16’da … yerinin bulunduğu . Sanayi Sitesinden . plakalı…marka aracı ile tek başına çıkış yaptığının, saat 11.26’da … istikametine doğru gittiğinin, saat 11.28’de olay yerine giden yol ayrımını geçerek Karaçam yol ayrımına geldiğinin, buradan tekrar … istikametine dönerek Karaçam ayrımında yaklaşık 17 dakika beklediğinin, saat 11.45’te beklediği noktadan hareket etmeye devam ettiğinin, saat 11.51’de … köyü . Piknik alanının önünden geçtiğinin ve olayın meydana geldiği çiftlik evine doğru gittiğinin, . Piknik alanı ile yol ayrımı arasındaki mesafenin yaklaşık 1 dakika olması ve aracın bu mesafeyi 4 dakikada alması karşısında; muhtemelen bir yerde durduğu ve bu sürede beklediği şahıslarla buluşmuş olabileceğinin değerlendirildiğinin, saat 11.51’de piknik alanını geçtikten sonra dosyada mevcut market sahibinin ifadesine göre … köyünde bulunan … Market isimli … yerinden bir kola alıp çıktığı, ancak hemen geri dönerek “Bira istiyorlar” diyerek 6 adet kutu bira alarak çıktığının yazılı olduğu,Maktulün kullandığı ve “Sayılı Oto – …” adına kayıtlı. numaralı cep telefonu hattı ile .. adına kayıtlı olan ve şüpheli … …’in kullandığı .numaralı telefon hattı arasında 16.02.2015 tarihli görüşme kayıtlarının incelenmesinde;- saat 09.30’da maktulün …’yı aradığı ve 78 … görüştüğü, bu esnada … yerinde olduğunun,
– saat 11.02’de maktulün …’yı aradığı ve 31 … görüştükleri, bu görüşmenin maktul … yerinden çıkmadan yapılan en son görüşme olduğunun,- saat 11.47’de ve 11.49’da iki kez maktulün …’yı aradığı, 61 ve 58 … görüştükleri, bu sırada maktulün … köyü yol ayrımında . Petrol yanında beklediğinin tespit edildiğinin,… …in kullanmış olduğu ve ..adına kayıtlı 538…4808 numaralı telefon hattı ile … … isimli şahıs üzerine kayıtlı olan .numaralı telefon hattı arasında, 16.02.2015 tarihinde, 09.28, 10.01, 10.11, 10.17 ve 12.28 saatlerinde telefon görüşmeleri yapıldığı, şüpheli …’nın saat 09.28’de . Mahallesi, ., ., … adresinden baz sinyali aldığının, saat 10.01’de . Caddesi,.adresinden baz sinyali aldığının, saat 10.11 ve 10.17’de . Caddesi., … adresinden baz sinyali aldığının, saat 12.28’de ise .Yolu Kenarı, … köyü, . adresinden baz sinyali aldığının bildirildiği,… … adına kayıtlı hattı kullanan şahsın kimliğinin tespiti için yapılan araştırmada; … … isimli şahsın kayıtlı posta adresi olan . Mahallesinde yapılan araştırmada adresin önünde bulunan . plakalı . marka aracın . adına kayıtlı olduğunun, bu aracın aynı gün (16.02.2015) saat 12.30 sıralarında … köyü, .Restoran önünden geçiş yaptığının, .Mahallesi muhtarından alınan bilgiye göre … isimli şahsın da aracın bulunduğu adreste ikamet ettiğinin tespit edildiğinin, dolayısıyla bu telefonu kullanan şahsın … olduğunun tespit edildiği,09.03.2015 tarihli uzmanlık raporunda; maktul …’in üzerinden çıkartılan mont ve kot pantolon üzerinde yapılan incelemede, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre atışın uzak atış mesafesinden yapıldığının tespit edildiğinin, ayrıca inceleme için gönderilen ve … Emmiyetli isimli şahsıtan alınan el svaplarında atış artığına rastlanmadığının bildirildiği,09.03.2015 tarihli uzmanlık raporunda; olay yerinden elde edilen parmak izlerinin, şüpheliler …, …, … Emmiyetli, … ve …’den alınan parmak izleri ile uyumlu olmadıklarının tespit edildiği,16.03.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı raporunda; maktul …’den alınan kan ve idrar örneklerinde; alkol bulunmadığının, sistematikte aranan uyuşturucu uyarıcı maddelerden herhangi birinin bulunamadığının yazılı olduğu,18.03.2015 tarihli otopsi raporunda; ceset üzerinde yapılan otopside batında midklavular hatta, arcus costarumun 1 cm altında ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası, batında ksifoidin 5 cm altında ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası bulunduğunun ve bu iki ateşli silah yaralanmasının müstakilen öldürücü nitelikte olduğunun; cesette tespit edilen sağ ön kol 1/3 orta iç yüzdeki bir adet mermi çekirdeği giriş yarasının, sol uyluk 1/3 alt dış yüzde ve bunun 1,5 cm altında olmak üzere iki adet mermi çekirdeği giriş yarasının, sağ uyluk 1/3 orta iç yüzde bir adet mermi çekirdeği giriş yarasının, sağ cruris 1/3 üst dış yüzde bir adet mermi çekirdeği giriş yarasının ise müstakilen öldürücü nitelikte olmadıklarının, cesetten iki adet mermi çekirdeği elde edildiğinin, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı klavikula vertebra ve femur kırıkları ile birlikte gelişen iç organ yaralanması ve kanama sonucu meydana gelmiş olduğunun bildirildiği,27.03.2015 tarihli uzmanlık raporunda; maktul …’in sağ ve sol elinden alınan el svapları üzerinde atış artıklarının tespit edildiği,01.04.2015 tarihli uzmanlık raporunda; . plakalı aracın içinden alınan sigara izmariti ile evdeki bira kutusu üzerinden alınan örnekte bir kadına ait DNA profili, bira kutusu üzerinden alınan örnekte bir erkeğe ait DNA profili, olay yerinden alınan 2 numaralı sigara izmariti üzerinden elde edilen örnekte bir erkeğe ait DNA profili elde edildiğinin yazılı olduğu,02.04.2015 tarihli arama tutanağında; şüpheli … …’in ikametinde yapılan aramada, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığının bildirildiği,02.04.2015 tarihli biyometrik vücut izi ekspertiz raporunda; olay yerindeki bira kutusu üzerinden elde edilen parmak izi örneği ile şüpheli …’nın parmak izlerinin uyumlu olduklarının tespit edildiği,02.04.2015 tarihli tutanakta; …’un maktul …’in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak ikametin kapısını kendisinin açtığının ve yakalandığının belirtildiği,02.04.2015 tarihli arama tutanağında; şüpheli …’un ikametgâhında ve eklentilerinde, ayrıca .adına kayıtlı . plakalı araçta yapılan aramada, evin içinde bir adet tek kırma av tüfeği ile bu tüfeğe ait 24 adet kartuşun ele geçirildiği, araçta yapılan aramada ise herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığının belirtildiği,24.04.2015 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda; şüpheliler …, …, … Emmiyetli ve … hakkında suçu işlediklerine veya katkıda bulunduklarına dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,23.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda; maktul …’in kullandığı 3.plakalı…marka aracın olaydan bir iki hafta öncesinde … ili içinde değişik Mobese kayıt cihazlarının bulunduğu noktalardan geçişine dair görüntülerin gönderildiği ancak bunların hiçbirinin olay günü ile bir ilgisi olmadığının, Dosya içerisine BTK’dan gönderilen cep telefonu görüşme kayıtlarının incelenmesinde; maktul … adına kayıtlı . numaralı cep telefonu hattı ile … adına kayıtlı . numaralı cep telefonu hattı arasında 24.01.2015 tarihinde bir adet, 31.01.2015 tarihinde iki adet görüşme gerçekleştiğinin tespit edildiği, Sayılı Oto Hurda … Sayılı adlı abone üzerine kayıtlı olan ve maktul …’in kullandığı . numaralı telefon hattı ile yine … adına kayıtlı 5. numaralı telefon hattı arasında, olaydan yaklaşık bir hafta öncesine dair telefon kayıtlarında;- 12.02.2015 tarihinde saat 11.05’te …’nin …’i aradığı, 29 … görüştükleri,- 12.02.2015 tarihinde saat 11.24’te …’in …’yi aradığı, 20 … görüştükleri,- 12.02.2015 tarihinde saat 12.11’de …’nin …’i aradığı, 10 … görüştükleri,- 12.02.2015 tarihinde saat 15.12’de …’nin …’i aradığı, 37 … görüştükleri,- 12.02.2015 tarihinde saat 17.24’te …’in …’yi aradığı, 28 … görüştükleri,- 13.02.2015 tarihinde saat 14.35’te …’in …’yi aradığı, 85 … görüştükleri,- 13.02.2015 tarihinde saat 13.29’da …’nin …’i aradığı, 50 … görüştükleri tespitine yer verildiği,Sayılı Oto Hurda … Sayılı adlı abone üzerine kayıtlı olan ve maktul …’in kullandığı . numaralı telefon hattı ile … .’in kullanmış olduğu ve . adına kayıtlı .numaralı telefon hattı arasındaki görüşmelerin incelenmesinde;- 15.02.2015 tarihinde saat 12.41’de, …’nin …’yı aradığı ve 253 … görüştükleri, – 15.02.2015 tarihinde saat 17.48’de …’nin …’yı aradığı ve 48 … görüştükleri, -15.02.2015 tarihinde saat 17.53’de …’nin …’yı aradığı ve 64 … görüştükleri,Olayın gerçekleştiği 16.02.2015 tarihinde;- saat 09.30’da maktul …’nin …’yı aradığı ve 78 … görüştükleri, bu esnada maktulün telefonunun Kazım Dirik Mahallesi Sanayi Sitesi baz istasyonundan sinyal aldığının,- saat 11.02’de maktul …’nin …’yı aradığı ve 31 … görüştükleri, bu görüşme sırasında maktulün telefonunun yine … yerine yakın .Mahallesi, .Sitesi baz istasyonundan sinyal aldığı, bu görüşmenin … yerinden çıkmadan yapılan en son görüşme olduğunun,- saat 11.47’de ve 11.49’da iki kez maktul …’nin …’yı aradığı, 61 ve 58 … görüştükleri, bu esnada maktulün telefonunun …Kenarı … köyü Bornova … adresindeki baz istasyonundan sinyal aldığının, bu saatlerde maktulün … köyü yol ayrımında …Petrol yanında beklediğinin, bu görüşmeden sonra maktul … ile sanık … arasında hiçbir görüşme gerçekleşmediğinin tespit edildiği,… …in kullanmış olduğu ve … …adına kayıtlı 538…4808 numaralı telefon hattı ile … … adlı şahsı üzerine kayıtlı olan ancak … tarafından kullanıldığı anlaşılan 535…1190 numaralı telefon hattı arasında, olayın gerçekleştiği 16.02.2015 tarihinde;- saat 09.28’de …’un …’yı aradığı ve 34 … görüştükleri, bu sırada …’nın telefonunun Merkezefendi Mahallesi … adresinden, …’in telefonunun .Mahallesi … adresinden baz sinyali aldığının,- saat 10.01’de …’nın …’u aradığı ve 5 … görüştüklerinin, bu sırada …’nın telefonunun .Caddesi, . … adresinden, …’in telefonunun . Caddesi, Otogar … adresinden adresinden baz sinyali aldığının,- saat 10.11 ve 10.17’de yapılan dört aramada; önce …’in …’yı sonra …’nın …’i aradığı ve 5 … ile 17 … görüştükleri, yine önce …’in …’yı sonra …’nın …’i aradığı ve 5 … ile 11 … görüştükleri bu sırada ikisinin telefonunun da Kemalpaşa Caddesi Otogar … adresinden baz sinyali aldığının,- saat 12.28’de …’nın …’u aradığı ve 10 … görüştüklerinin, bu sırada her ikisinin telefonunun da . Kenarı, … Köyü .adresinden baz sinyali aldıklarının tespit edildiği,Sanık …’nın sanık … ile saat 10.17 civarında Otogar’da buluştuklarının ve buluşmadan sonra sanık …’nın maktul …’yi saat 11.02, 11.47 ve 11.49 saatlerinde üç kez aradığının buna göre; … ile …’nin 11.49 civarında çiftlik evine gitmek üzere buluştuklarının, en son …’nın saat 11.28’de diğer sanık …’i arayarak olay yerinden birlikte ayrılmak üzere buluştuklarının, …’nın telefonunun olaydan hemen sonra saat 12.53’te . …. adresinden baz sinyali aldığının, …’un telefonunun ise olaydan hemen sonra saat 13.00 sıralarında önce . … adresinden baz sinyali aldığının tespit edildiği,25.12.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesince hazırlanan raporda; olay yerinden alındığı belirtilen bir adet sigara izmariti üzerindeki bir erkeğe ait DNA profilinin sanıklar … … ile …’un DNA profiili ile uyumsuz olduklarının, … plakalı otomobil içinden alınan DNA profilinin … …’in DNA’sı ile uyumlu olduğunun, olay yerinden ve araçtan alınan diğer sigara izmariti ve saç kıllarındaki profillerin sanıklar … ve …’in DNA profili ile uyumsuz olduklarının tespit edildiği,11.03.2016 tarihinde Yerel Mahkemece yapılan keşif üzerine hazırlanan 29.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda; olayın meydana geldiği çiftlik evine girildiğinde, girişe açılan odanın hemen sağ tarafında ikili bir kanepe olduğunun, maktulün cansız bedeninin bu kanepe üzerinde bulunduğunun, kanepenin arkasında bulunan tül perdede kan izlerinin bulunduğunun, kanepenin üzerindeki tavan tahtalarında kan izleri olduğunun, kanepe üzerindeki iki adet mermi deliğinin üstten giriş yapıp alttan çıkış yaptığının, bir adet mermi çekirdeğinin halının üzerinde, bir adet mermi çekirdeğinin ise koltuğun sandık kısmında bulunduğunun, olay yerinin fotoğraflandığının, maktulün otopsi işlemleri sonucunda vücuduna toplam 6 adet ateşli silah mermi çekirdeğinin isabet ettiğinin, bu yaralanmaların sağ kol, batın, bel sol ekstremite ve sağ alt ekstremite ile boyun sağ tarafında bulunduğunun yazılı olduğunun, arka arkaya yapılan atışlar sonucu hangi mermi çekirdeğinin vücuda daha önce girdiğinin tespitinin mümkün olmadığının, atışın yön ve seviye tespiti ile vücudun atışın yapıldığı esnada hangi pozisyonda durduğunun tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığının belirtildiği,…’nın kaldığı cezaevinden gönderilen telefon görüşü kayıtlarından elde edilen tape CD’lerinin çözüm dokümanının incelenmesinde; sanık …’nın nikâhsız eşi … ile maktul …’in cezaevi telefonundan yaptıkları görüşmelerde; aralarındaki görüşmelerin … yerinin parasal durumu ile tefeciden alınan paraların nasıl ödendiği hususlarında geçtiği, maktulün öldürülmesinden 9 gün önce (07.02.2015 tarihinde) yapılan görüşmede, cezaevindeki … … ile maktul … arasında, sanık … ile ilgili olarak;
“- …: ne yaptın gönderdin mi …’yı?- …: he gitti abi,- …: Verdin mi emaneti?- …: verdim, bahçenin anahtarını da istedi vermedim, bi telefonla sorayım ondan sonra şey yapayım,- …: Bahçenin anahtarını,- …: Var mı bilgin?- …: Vardı canım, söyledi de neyse önemli değil, bir daha şey yaparız,- …: Vereyim mi?- …: Ver
– …: İyi tamam, bana herhangi bir şey söylemedi, biliyon mu ondan vermedim.- …: İyi, naptın nereye bıraktın?- …: Garaja,- …: aldı gitti, öyle mi?- …: He,
– …: Para verdin mi?- …: Verdim,- …: Kaç para?- …: elli, bir gün öncesi de yüz lira çıkarmıştım abi,” şeklinde diyaloğun geçtiği, …’nin öldürüldüğü güne kadar … ile arasındaki en son görüşmenin yukarıdaki gibi geçtiği, cezaevindeki …’nın annesi Hamide Tülay Sayılı ile arasındaki görüşmelerde ise parasal konuların konuşulduğu, …’nin ölümünden sonra olayın ayrıntılarına dair herhangi konuşma yapmadıklarının tespit edildiği,Anlaşılmaktadır.Katılan … … Kollukta; maktul …’nin resmi nikâhlı eşi olduğunu, bir kız çocukları olduğunu, mutlu bir evlilikleri olduğunu, herhangi bir sorunları olmadığını, ancak son günlerde bir dalgınlığı olduğunu, bunu borçlarından kaynaklandığını düşündüğünü, 16.02.2015 tarihinde saat 08.30’da evden çıktığını, çıkarken eşine kendisinin rahatsız olduğunu bildiği için “Bir şey olursa bana mesaj atarsın” dediğini, bir süre sonra Whatsapp’tan …’ye neredesin diye mesaj attığını ancak cevap vermediğini, aradığında ulaşamadığını, akşam saat 20.30 civarında polise bilgi veriklerini, eşinin …’nın işyerini devralmış olduğunu, cezaevine girdiğini, …’ın tefeci ve mafya ile ilişikisi olduğunu, eşinin …’ın tefeciden aldığı borcu cezaevine girdiğinden sonra da ödemeye devam ettiğini bildiğini, … isimli bayanı tanıdığını, bu kadının … ile nikâhsız ilişki yaşadığını, bu kadından iki çocuğu olduğunu bildiğini, …’ın ayrıca …’da resmi nikâhlı bir eşi ve bir kızı da olduğunu, … …’nın …’nin arkadaşı olduğunu, bazen birlikte balığa gittiklerini, eşinin olaydan bir gün önce yani 15.02.2015 tarihinde dükkâna gittiğini, dükkâna satacağı bir arabaya pasta cila çekmek için gittiğini, telefonla görüştükleri sırada yanındaki birisine “Arabanı da seni de sinkaf ederim” diye bağırdığını duyduğunu, o gün evden cebinde 500 TL ile çıktığını ancak eve geldiğinde 105 TL’si olduğunu, ertesi gün başına ne geldiyse Pazar günü yaşadığı bir şeyler yüzünden gelmiş olabileceğini tahmin ettiğini, çünkü Pazar günü Hikmet Tan ile görüşeceğini söyleyerek çıktığını ancak aradığında “Hikmet abi gelmekten vazgeçmiş” dediğini, eşinin karanlıktan hoşlanmadığını, çiftlik evinde elektrik olmadığını jeneratörün ise sadece su çekmek için kullanıldığını, bu nedenle çiftlik evinde kalmadığını, …’nu tanıdığını, eşinin genelde …’nın çiftlik evinde birlikte içki içtiği bir kişi olduğunu, eşini öldürenlerden şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; daha önceki beyanlarını tekrarla, sanık …’yı daha önce eşiyle birlikte çiftlik evine gittiklerinde 3-4 kez gördüğünü, tanıştıklarını, ancak eşi …ile kendisinin kaçarak evlendiklerini, eşi …’nin …’ya, … cezaevine girdikten sonra 50-100 TL para yardımı yaptığını bildiğini, …’nin … ile dost hayatı yaşayacak biri olmadığını, sanık ile kendisine aynı anda bir bakıp takdir edecekleri derecede kendisine tercih edilebilecek bir kadın olmadığını, sanığın bu savunmalarını bu nedenle kabul etmediğini, her iki sanıktan da şikâyetçi olduğunu davaya katılmak istediğini,Katılan … Kollukta; maktul …’in kardeşi olduğunu, arkadaşı .ın evine gelerek, …’nin telefona cevap vermediğini, dükkânın kapalı olduğunu, … yeri komşusuna sorduklarında iki saate kadar …’a gidip geleceğini söyleyerek çıktığını, “Dükkâna bakar ol” diyerek çıktığını söylediğini duyduklarını, sonra aynı gün polise haber verip anons geçtiklerini, sonra akşam saatlerinde kardeşi hakkında kayıp ihbarında bulunduklarını, ertesi gün Adliye’ye dilekçe verdiklerini, sonra …ile … … isimli arkadaşları birlikte gidebileceği yerlere bakmaya karar verdiklerini, sonra kardeşinin patronu olan …’ya ait olan Çiftlik evinin önünden geçerken kardeşinin arabasını evin önünde park hâlinde gördüklerini, evin kapısının açık olduğunu, içeri girdiğinde kardeşinin yan koltukta yatar vaziyette olduğunu, seslendiğinde cevap vermediğini, içip sızmış olabileceğini düşündüğünü, ancak cevap vermeyince yanına gittiğinde vücudundan kan geldiğini gördüğünü, bunun üzerine Jandarmaya haber verdiklerini, kardeşi ile 2 aydır konuşmadıklarını, kardeşi aşırı alkol alıp çok konuştuğu için rahatsızlık duyduğunu, …ile aynı ikamette oturduklarını, kardeşini en son 2 yıl önce biriyle telefonda çok tartışırken ve bağırırken duyduğunu, kiminle konuştuğunu sorduğunda patronu … Sayılı olduğunu, … yeri ile ilgili bir mesele olduğunu kendisine söylediğini, düşmanı olup olmadığını bilmediğini, şüphelendiği bir olmadığını,Mahkemede; sanıklardan şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,Tanık … … Kollukta; …’nin çocukluk arkadaşı olduğunu, …’nin …’nın dükkanında…ve.marka araçların hurda parçalarını temin etme işiyle uğraştıklarını, 17.02.2015 tarihinde .’ın … yerine geldiğini, …’den saat 12.00’den beri haber alamadıklarını, kendisini arayıp aramadığını sorduğunu, kendisinin de aramadığını söylediğini, sonra Metin’in aracı ile …’nin kardeş.’u da alarak aramaya başladıklarını, .’in Çiftlik evine bakmak istediğini, çünkü …’nin patronunun çiftlik evine sürekli gittiğini duyduğunu söylediğini, çiftlik evinin önünde …’nin aracını gördüklerini, .’un içeri girdiğini, sonra dışarı çıkıp, kardeşinin içerde kanlar içinde yattığını, bacağından kan geldiğini ve sehpada bıçak olduğunu söylediğini, sonra Jandarmaya haber verdiklerini,Tanık …Kollukta; …’nin komşusu olduğunu ve aynı zamanda amcasının kızı . ile evli olduğunu, .’in annesi .’ın kendisini arayarak …’ye ulaşamadıklarını nerede olduklarını bilip bilmediğini sorduklarını, kendisinin bilmediğini söylediğini, sonra amcaoğlu olan …’ın kendisine …yok haberin olsun dediğini, bunun üzerine kardeşi .’a haber verdiğini, o akşam .’un Polise kayıp ihbarında bulunduğunu, ertesi gün nerede olduğunu bulmak için ., … ve kendisinin birlikte önce . Sitesi çevresine bakıp sonra … . Mahallesine gittiklerini, orada …’nin patronu …’nın çiftlik evinin önünden geçerken arabasını gördüklerini, .’un içeri girdiğini ve dışarı çıktığında içerde kan var dediğini, sonra Jandarmaya haber verdiklerini,Tanık … Kollukta; …’i yaklaşık 2 senedir tanıdığını, … ile birlikte kendisinin yanına geldiklerini, … sayesinde tanıdığını, bir bira içtiklerini, aralarının biraz soğuk gibi olduğunu, kendi evine yaklaşık 1 km ileride …’nın çiftlik evi olduğunu, …ile …’in bu evde bazen bira içip mangal yaktıklarını bildiğini, hatta bir keresinde yanlarında 2 kadın ve 2 çocuğun da bulunduğunu gördüğünü, …’nın cezaevine girdikten sonra buranın bakımını önce …’e verdiğini, sonra ne olduysa bilmediğini ve buranın bakımını …’nin yapmaya başladığını, daha sonra …ile … arasında bir sıkıntı olduğunu muhtemelen para meselesi olduğunu duyduğunu, …ile …’in devamlı içki içtiklerini, silahlarının olup olmadığını bilmediğini,
Kolluktaki ek beyanında; …’nın çiftlik evinde bir dönem küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara baktığını, kendileri de hayvan baktığından aralarında bir yakınlık olduğunu, olay günü rahatsızlığından dolayı ya … ocağına gittiğini ilaç yazdırdığını, sonra … dolmuşuna bindiğini, gelirken şarap içtiğini, sonra saat 16.00 civarında … Mahallesinde bakkal …’ın dükkânının önünde indiğini, rakı ve sigara aldığını, eve kendisini fidancı …’in götürdüğünü, geçerken …’ın evinin önünde araba görmediğini, o gün rakıyı fıstıkla içtiğini, sonra düştüğünü hatırladığını, ancak uyuduğunu, sabah kalktığında kardeşi …’nun kendisini kaldırdığını, sol kaşının üstündeki yaranın düşmesinden kaynaklı olup olmadığını hatırlamadığını,Mahkemede; önceki ifadelerini tekrar ettiğini, kendi evi ile …’ın çiftlik evinin arasında yaklaşık 1 km mesafe bulunduğunu, maktulün öldüğü gün kendisinin evde yattığını, gündüz hastaneye gittiğini, alkol aldığını ve eve gelip yattığını, silah sesi duymadığını olayı da görmediğini, başını o gün sobaya çarptığını, sobanın üzerine düştüğünü,Tanık … Kollukta; 04.02.2015 tarihinde en son aracını muayeneye götürdüğünü, ancak sonrasında ehliyetini kaybettiğini, polise gittiğini, sonra 05.02.2015 tarihinde yeni ehliyetini aldığını, eski ehliyetinin … isimli şahsın aracından nasıl çıktığını bilmediğini, …’i tanımadığını,
Mahkemede; önceki beyanlarını aynen tekrar ettiğini, tam olarak hatırlamamakla birlikte olaydan iki veya üç hafta kadar önce yeni ehliyet çıkarttığını, olay tarihinde Jandarma tarafından ehliyetinin bulunduğu için arandığını, kendisine “.’e bindin mi, şu şahısları tanıyor musun” diye Jandarmada sorular yönelttiklerini, parmak izlerini aldıklarını, ihtiyaç olursa kendisini arayacaklarını söylediklerini, kendisinin …, … … ve …’u tanımadığını, ehliyetini kimseye vermediğini, kaybettiği için yeni ehliyet çıkarttığını, ehliyetinin neden bu araçta bulunduğunu bilmediğini,Tanık … Kollukta; …’yi asker arkadaşı olan …’nın … yerinde çalışması nedeniyle tanıdığını, …ile zaman zaman buluşup alkol aldıklarını, 15.02.2015 tarihinde saat 12.00 sıralarında …’nin kendisini arayıp “Neredesin” dediğini, evde olduğunu söylediğini, “Dışarı çık seni alacağım” dediğini, 1 saatlik işi olduğunu söylediğini, sonra saat 14.00’de aradığını, “.’ya doğru çıkıyorum” dediğini, kendisinin … Bankasının oradayım dediğini, Mercedes marka araçla geldiğini, birlikte . Mahallesine kadar gidip geri geldiklerini, bu sırada …’nin kendisine . Mahallesindeki çiftlik evine gidelim içelim dediğini, …’ye “İşim var orası uzak olur” dediğini, …’nin “Gelmezsen ben kendim gidip içeceğim” dediğini, sonra telefonlaşırız dediğinde ise “Gidersem bir daha gelmem” dediğini ve kendisini aldığı yere geri bıraktığını, 15 dakika gibi bir süre görüştüklerini, …’yi bundan sonra hiç görmediğini, telefonla da bir irtibatı olmadığını, aracın üzerinde parmak izinin çıkmasının bir gün önce buluşmaları ve araca binmesinden kaynaklı olduğunu,Mahkemede; maktul …’yi tanıdığını, …’nin olaydan bir iki gün önce yanına Gümüşpala’ya geldiğini, Doğançay’a çıktıklarını, sonra … köyüne gitmek istediğini söylediğini, ancak kendisinin gelemeyeceğini söylediğini, aracındaki parmak izinin bu nedenle çıkmış olabileceğini, …’yı da …’ın eşi olarak tanıdığını, bildiği kadarıyla …’nin cezaevindeki …’tan 6.500 TL alacaklı olduğunu,Tanık … Emmiyetli Kollukta; …’i 1,5-2 senedir tanıdığını, …ile Bornova üçüncü sanayi sitesindeki Sayılı Oto Hurda Yedek Parça adlı … yerinde çalışmak için girdiğinde tanıştıklarını, …ile birlikte içki içtiklerini, bazen dükkânda, bazen de …’nın çiftlik evinde içtiklerini, …’nin … ile sonradan ortak olduğunu, sonra bir suçtan cezaevine girince …’ın borcunu ödemeye başladığını, kendisinin …’ın … yerinden dükkân az kazanıyor diyip çıkardıklarını, ancak kendisine 50 TL borcu olduğunu onu vermediği için 14.02.2015 tarihinde …’nin dükkânına gittiğini, borcunu ödemesini istediğini, ancak …’nin param yok dediğini ve bir çay ısmarladığını, 16.02.2015 tarihinde …’yi hiç görmediğini, zaten …ile ayda bir yılda en fazla 10 defa görüştüklerini, …’nin çok fazla alkol aldığını bildiğini, … ile …’nin yanında çalışırken …’ın çiftlik evine gidip geldiğini, tadilat yapıp hayvanlarına baktığını, yakınlarda oturan.ve …’nu orada tanıdığını, …ile en son 2,5 ay önce bu çiftlik evine gittiklerini, birlikte içtiklerini, o sırada …’nun da gelip bir bira içtiğini, maktul …’nin yanında bulunan fotoğraftaki şahısların birinin …, diğerinin ise eşi … olduğunu, bu kadından iki çocuğu olduğunu bildiğini, cezaevine girdiğinde …’nın soyadı tutmadığı için içeriden …’ın istekte bulunduğunu, bazen görüşe … ile birlikte gittiklerini, abisi …’nin kredi çekip …’a para verdiğini, bu kredi borcunu ise …’ın annesinin düzenli yatırdığını bildiğini, …’in …’ı ortak olarak kabul etmesinin sebebinin ağzı laf yapan biri olmasından kaynaklandığını, cezaevine girince mecburiyetten ortak olduğunu,Tanık … Kollukta; …’yı 1996 dan beri tanıdığını, …’i ise 2 yıldır tanıdığını, kardeşi …’in …’nın … yerinde 3 ay süreyle işçi olarak çalıştığını, oradan ayrılmasının sebebinin işlerinin bozulması ve cezaevine girmesi olduğunu, 16.02.2015 tarihinde kardeşi …’in.’ta şoförlük işine girmek için başvuru yapacağını, adli sicil kaydı için Adliyeye gittiğini, sonra saat 12.30 ila 13.00 sıralarında … yerine döndüğünü, akşam saat 19.30-20.00 sıralarında eve gittiklerini, ertesi gün yani 17.02.2015’te sabah kalktıklarını, kardeşinin … raporu alması için .Hastanesine bıraktığını, …’nın ihtiyacı için bankadan kredi çekip …’nın annesinin evini ipotek gösterdiklerini, bu parayı annesinin yanında …’ya teslim ettiğini, …’nın çiftlik evini bildiğini, buraya en son yaklaşık 3 yıl önce gittiklerini, …’yi en son iki gün önce … yerinin önünden geçerken uzaktan selam verirken gördüğünü,Mahkemede; … …’ı sanayide komşu esnaf olduğu için tanıdığını, 2013 yılında …’a kredi çıkmadığını, bu nedenle “Bana kredi çeker misin” dediği için tanıdığını, kredi karşılığında bankaya annesinin evini ipotek olarak gösterdiğini, bundan sonra kredi ödemelerinde herhangi bir sıkıntı da olmadığını, … cezaevine girdiği için işlerini ve kredi ödemelerini de maktul …’nin yapmaya devam ettiğini, …’ın kardeşi …’i yanında çalıştırdığını ancak sonra işten çıkarttıklarını,
Tanık … … Kollukta; … Mahallesinde …Marketi işlettiğini, fotoğrafı kendisine gösterilen … isimli şahsın, 16.02.2015 tarihinde akşam üzeri hava kararmadan önce markete gelerek kola aldığını, sonra arabaya binip geri döndüğünü ve “Bira istedi arkadaşlar” diyerek 6 kutu bira aldığını, yanında kimin olduğunu görmediğini, “Arkadaşlar bira istedi” dediğini,Tanık … Kollukta; …’yi tanıdığını, birlikte bar, pavyon gibi yerlere gittiklerini, patronunun çiftlik evinde bir kez birlikte içtiklerini, bu eve yakınlarda oturan Avni ve … isimli şahısları burada gördüğünü, bu kişilerle arasının iyi olduğunu, …’nın tefecilerden para aldığını ve ödemelerini …’nin yaptığını duyduğunu, …’ın cezaevine girmeden önceki borçlarını …’nin ödemeye devam ettiğini, bunun borçları da bana kaldı bıktım artık diye söylendiğini, …isimli şahsın 17.02.2015 tarihinde kendisini arayarak …’ye ulaşamadıklarını söyleyince çiftlik evine bakmasını söylediğini, buraya sık sık gittiğini bildiğini, sonra bu evde ölü bulunduğunu duyduğunu,Mahkemede; önceki ifadelerini tekrar ettiğini, maktul …’nin esrar içtiğini veya sattığını daha önce görmediğini ve duymadığını, … Bankasında güvenlikçi olarak çalıştığını, …’nin … Bankasından kredi çektiğini, ancak … için çekip çekmediğini bilmediğini, …’ın uyuşturucu yakalattığını veya sattığını duymadığını, maktul …’nin çiftlik evine genellikle yalnız gittiğini bildiğini, Tanık Ümit Yanar Kollukta; maktul …’in dükkân komşusu olduğunu, 16.02.2015 tarihinde saat 11-12 sıralarında kapının önünden kendisine seslenerek “İki saatliğine dükkâna bakar olur musun? …’a gideceğim” dediğini, akşam saatlerine kadar gelen olmadığını, akşam saat 18.30 civarında kayınpederi …’ın geldiğini, nerede olduğunu sorduğunu, biraz beklediklerini, sonra dükkânı kapattıklarını,Tanık … Mahkemede; sanayide 25 yıldır esnaf olduğunu, … ile nikâhsız evli olduklarını ve iki çocuğu olduğunu, resmi eşi …’den 2013 yılında boşandıklarını, 2013 yılında yaralama ve sahtecilik suçlarından mahkûm olunca cezaevine girdiğini, 4 ay sonra açık cezaevindeyken firar ettiğini, maktul …’nin yanında kalfa olarak çalışmaya başladığını, aralarında usta çırak ilişkisinden çok abi kardeş ilişkileri olduğunu, … ile …’nin bir ara birlikte kendisine ait … yerinde çalıştıklarını, ancak …’nin bir süre sonra kendisine “Ben senin arkanı kollarım, … işleri yürütemiyor” dediğini ve bu nedenle işleri …’ye devredip …’i … yerinden ayırmaya karar verdiğini, …’da cezaevinde iken …ile …’nın birlikte ziyaretine gelmediklerini, ancak …ile …’in … cezaevinde iken birlikte ziyarete geldiklerini, firar ettiği dönemde sahibi olduğu…marka aracını sattığını, bu parayı firarda iken harcadığını, daha sonra dükkândan 15.000 TL’lik mal sattıklarını, 2014 yılı yaz aylarında …’nin kendisine para göndermesi gerektiğini, ancak göndermediğini, komşuları aradığını, işlerin iyi gitmediğini, …’nin gece hayatı yaşadığını, içkili yerlere gittiğini, bazı günler dükkânı hiç açmadığını öğrendiğini, firardaki bu süreçte kayıt dışı amelelik yapmaya başladığını, sonra dükkânı kapatmaya karar verdiğini, …’ye de bunu söylediğini, …’dan …’e geldiğini, dükkânı kapatmak için uğraşırken …’in ihbarı üzerine polislere yakalandığını, yani kendisini yakalatan kişinin …olduğunu, önce … cezaevine gittiğini, sonra Şakran cezaevine gittiğini, ancak …ile …’nın Şakran’da bir kez cezaevine geldiklerini hatırladığını, eşi …’nın ziyarete gelmesini istemediğini, çünkü bu işin çok meşakkatli olduğunu, … ile …arasında bir gönül ilişkisi olduğunu duymadığını, maktul …’ye çok güvendiğini, ancak yakalatma olayından sonra konuşmaları ve tavırlarının değiştiğini, güveninin sarsıldığını, onun kendisini ihbar ettiğinden şüphelendiğini, …’nin kendisini dükkânı satarsa imkânları elinden gidecek diye korktuğu için kendisini ihbar ettiğini düşündüğünü, yakalanmasından 45 dakika önce sadece …ile görüştüğünü, sonra …’ün kendi çiftlik evinin 1 km kadar ilerisinde bir yerde polislerin kendisini yakaladıklarını, onun için …’nin kendisini ihbar ettiğini anladığını, …’nın da kendisinin de esrar kullandıklarını, maktul …’nin ise uyuşturucu hap kullandığını, yakalandıktan sonra çiftlik evinin anahtarını …’ye verdiğini, onda durduğunu, burada daha önce hayvan beslediğini, hafta sonu yemek yediklerini, ailesi … ile birlikte burada kaldıklarını, eşi …’nın daha önce av tüfeği attığını da tabanca kullandığını da bildiğini, kendisine ait daha önceden ruhsatlı bir tabancayı eşi …’nın kullandığını, cezaevinden kimseye …’yi öldürmesi için talimat vermediğini, olayın …’nin eşi …’ya cinsel saldırıda bulunmasını engellemek için meydana geldiğini düşündüğünü, 07.02.2015 tarihli cezaevindeki görüşme kayıtları hususunda; …’ye bahsettiği emanetin para olduğunu, …’ya para vermesi için konuştuklarını, …’ye bahçenin anahtarını …’ya vermesini söylediğini, …’nın sık sık gelmemesi için …’ye anahtarı vermesini söylediğini, …yanında çalışırken …’ye senet verdiğini, sonra ödeme yapınca senedi sorduğunda …’nin senet yanımda yok dediğini, muhasebecinin de buna tanık olduğunu,
İfade etmişlerdir.Sanık … … Kollukta; …’in nikâhsız eşi ve iki çocucuğunun babası olan …’nın … yerinde işçi olarak çalıştığını, …’ın bir yıldır cezaevinde olduğunu, eşi cezaevine girmeden önce çiftlik evinde yaşadıklarını, …’nin annesi ve eşinin de bu eve geldiklerini ve birlikte yiyip içtiklerini, eşi cezaevine girince … yerini …’nin işlettiğini, kendisinin de …’daki annesinin evinde kalmaya başladığını, bu süreçte …’nin … yerinin gelirinden kendisine para verdiğini, …’nin 2 ay kadar önce kendisini ve çocuklarını … …’ı ziyaret için cezaevine götürdüğünü, bu çiftlik evinde kalmakta iken bahçesinde kenevir bitkisi yetiştirdiğini, buradan elde ettiği keneviri esrar olarak bir kavanoza koyduğunu, buradan ayrıldıktan sonra esrarın bu çiftlik evinde kaldığını, kendisinin uyuşturucu kullandığını, defalarca …’den çiftlik evinin anahtarını almak istediğini, ancak …’nin vermediğini, sonra telefonda “Eve birlikte gireriz malzemeyi alıp gidersin” dediğini, bunun üzerine 16.02.2015 tarihinde … otogarına geldiğini, akrabası …’u arayarak buluştuklarını, sonra … ile birlikte önce çiftlik evine geldiklerini, çiftlik evini gösterip, kendisini burada beklemesini, bir sıkıntı olursa kendisini kurtarmasını söylediğini, sonra Bornova ilçesine gittiklerini sonra … köy yolu kavşağına geldiklerini, burda araçtan inip …’yi beklediğini, …’in araçla Yaka Mahallesine doğru devam ettiğini, …’nin saat 11.30-12.00 arası geldiğini ve birlikte çiftlik evine doğru gittiklerini, …’nin … köyünde bir bakkalda durduğunu, bira aldığını, sonra devam edip çiftlik evine gittiklerini, çiftlik evinde kavanozu aradığını, ancak bulamadığını, …’nin içeri girdiğini, kendisinin de içeride bir bira içmeye başladığını, …’ye kavanozu vermesini söylediğini, …’nin kavanozu almadığını söylediğini, konuyu değiştirip çok güzel olduğundan bahsettiğini, sonra …’ye kızdığını, patronunun eşi olduğunu söylediğini, sonra çantasını koluna takmaya çalışırken …’nin önünde yere çömeldiğini, pantolonunu çıkarıp tecavüz etmeye çalıştığını, ani bir tepki ile sürekli kendisini korumak için yanında bulundurduğu tabancasını çıkararak …’nin sırtından ateş ettiğini, …’nin ayağa kalktığını ve neden düşmediğini anlamadığını, o panikle hatırlamadığı sayıda ateş ettiğini, sonra evden koşarak çıkıp …’i aradığını ve “Abi beni hemen al” dediğini, …’in araca binince ne olduğunu sorduğunu, kendisinin de tecavüz etmeye kalkınca ateş ettiğini söylediğini, tabancayı arabayla giderken camı açıp dışarı attığını,Cumhuriyet Savcılığında; kolluk ifadesini tekrarla …’nin zaman zaman cinsel anlamda kendisine karşı davranışta bulunma isteğini hissettiğini, daha önce çiftlik evinde hint keneviri yetiştirdiğini, bir kısmını kurutup kavanozda sakladığını, sonra bu kavanozu almak için …’yi aradığını, çiftlik evine sadece birlikte gidebileceğini söyleyince tek başına bir bayan olarak oraya gitmek istemediğinden önce …’in kendisini otogardan almasını istediğini, hatta …’e çiftlik evindeki otu almak için gideceklerini söylediğini, daha önce çiftlik evinin yerini …’e gösterdiğini, …’ten …ile eve girip çıkıncaya kadar beklemesini şayet eve girdikten 15-20 dakika sonra aramazsa evin önüne gelmesini, içeri girmesini istediğini, …ile yalnız başına buluştuğunu, birlikte çiftlik evine doğru gittiklerini, …’in de gösterdiği yerde kendisini beklemeye başladığını, bu arada kendi emniyeti için sürekli yanında taşıdığı tabancayı çalışır vaziyete getirmesi için …’e verdiğini, onun da gerekli kontrolleri yaptıktan sonra tabancayı iade ettiğini, çiftlik evine girdikten sonra kenevirin olduğu kavanozu bulamayınca …’ye “Bu eve senden başka giren yok, bunu sen kaldırmışsındır” dediğini, …’nin kavanozu bilmediğini ve almadığını söylediğini, sonra hareketlerinin garipleşmeye başladığını, cinsel imalı sözler söylemeye başladığını, sonra kendisinin patronunun işçisi olduğunu söylediğini, ancak …’nin artık eşi … …’ı unutması gerektiğini, onu artık ölü bilmesi gerektiğini söylediğini ve kendisine bir … attığını, beline sarılarak iç çamaşırına varıncaya kadar çıkartmaya çalıştığı sırada kendisini korumak amacıyla getirdiği çantasındaki silahı çıkartarak sırtından bir el ateş ettiğini, önünde çömelmiş olduğu için ilk kurşunun sırtına isabet ettiğini, ancak kalkıp koltuğun üzerine düştüğünü, daha sonra o panikle belki hareketlerini devam ettirir düşüncesiyle silahı ateşlemeye devam ettiğini, nereye geleceğini gözetmediğini, sonra o vaziyette evi terk ettiğini, sonra …’i aradığını, arabaya binince olanları anlattığını, ancak …’i tehdit etmediğini, sadece kendisi yanarsa onun da yanacağını söylediğini, …’in yaşadığı travmayı görünce kendisini …’ya kadar götürdüğünü, …’in …’nin öldüğünü bilmediğini, pişman olduğunu,Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; olayı tüm ayrıntılarıyla kolluk ve Cumhuriyet savcılığında anlattığını, daha fazla konuşmak istemediğini,Mahkemede; … ile 2008’den beri birlikte yaşadıklarını bu birlikteliğe ait 2 çocukları olduğunu, …’ın 7-8 yıl hapis cezası olduğunu ve 2 yıldır cezaevinde olduğunu, eşinin cezaevine girmesiyle işlerini işçisi olan …’ye devrettiğini, …’nin kendisine 50-100 TL para desteği verdiğini, …’nin kendisi ve çocuklarını, daha önce eşini cezaevinde ziyaret etmek için götürdüğünü, esrar kullandığını, …’ın çiftlik evinde bir miktar esrarı olduğunu, …’ın bununla ilgisi olmadığını, eskiden birlikte kullandıklarını, …’nin de çiftlik evine kenevir ekmediğini, …’in babasının halasının oğlu olduğunu, … cezevine girdikten sonra …ile cinsel ilişkisi olmadığını, çiftlik evinin tapusunun kendi üzerinde olduğunu, çiftlik evini 6 yıldır … ile birlikte kullandıklarını, …’nin 3 ay kadar önce kendisini arayarak çiftlik evinden doğalgaz geçeceğini, gelmesi gerektiğini söylediğini, …ile görüştüğünü, bu sıralarda …’da oturduğu evine Azeri bir kadının geldiğini, evi basıp camları kırarak kaçtığını, bu nedenle …’den bir tabanca aldığını, mahkemesinin devam ettiğini, …’nin bu tabancanın parasını kendisine verdiği paradan keseceğini, olay günü eşini ziyaret için …’e gittiğini, ayrıca kullandığı uyuşturucuyu da çiftlik evinden almak istediğini, çiftlik evine gittiklerinde …’nin “… benim elime düşecek miydi?” dediğini, 10 yıldan beri …’a kin beslediğini öğrendiğini, …ile buluşmadan önce çiftlik evine … ile birlikte gideceklerini, ancak …’nin anahtarı vermek istemediğini ve kendisine “Benimle beraber gideceksin, ne istiyorsan orada iste” dediğini, sonra …’e tabancayı hazırlattığını, …ile … yol ayrımında Sabuncubeli mevkisinde buluştuklarını, …’in kavşakta beklemeye başladığını, çiftlik evine gittiklerini, askıda …’ın gömlekleri olduğunu, uyuşturucuyu aradığını ama bulamadığını, …’nin de uyuşturucu kullandığını, ona uyuşturucuyu vermesini söylediğini, ancak …’nin “Ben almadım” dediğini, sonra kendisine “Uyuşturucuyu bırak” dediğini, sonra hareketlerinin garipleşmeye başladığını, “Senden hoşlanıyorum” demeye başladığını, kendisinin “Böyle bir şey olmaz, yanlış yapıyorsun” dediğini, kaçmaya çalıştığını ancak kaçamadığını, önüne çömelip pantolonunu çıkardığını, bacaklarını öpmeye başladığını, kendisini kurtarmak için tabancayı çıkarıp ateşlediğini, sırtından vurduğunu, ayağa kalkıp kanepeye uzandığını sonra panikle 5-6 kez ayaklarına doğru ateş ettiğini, sonra kaçtığını, …’i çağırıp kendisini götürmesini istediğini, …’e öldürüp öldürmediğini söylemediğini, …’in kendisini …’ya götürdüğünü, tabancayı arabada giderken bir yere attığını ancak …’in bunu görmediğini, eşi hapiste olduğu için ve çocukları olduğu için polise gitmediğini, olay yerine …’nin çiftlik evine illa kendisi ile gitmesini istediği için … ile birlikte gitmediğini, …’in kavşakta kaldığını, …’in silaha mermileri koyduğunu, ancak deneme yapmadığını, bu nedenle …’e beklemesini söylediğini, …’nin çiftlik evine giderken bira aldığını, tabancayı ilk defa kullandığını, çiftlik evine uyuşturucuyu oradan almak için gittiğini,Sanık … Kollukta; sanık …’nın akrabası olduğunu, 16.02.2015 tarihinde sabah saatlerinde kendisini arayarak … Otogarına geleceğini, eşini ziyaret edeceğini söylediğini, 10.00-10.30 saatleri arasında … otogarında buluştuklarını, sonra kendisini … köyü girişine bırakmasını istediğini, sonra arabayla giderken eşinin … yerinde çalışan işçisini aradığını, bu şahısla buluşacağını söylediğini, ancak o gelene kadar bir yerden telefonuna kontör alması gerektiğini söyleyince … merkeze gittiklerini, sonra Yaka Mahallesi taraflarında bir restoranın köşesinden sağa döndüklerini, kendisine bir yer gösterdiğini, burada beklemesini söylediğini, sonra Bornova merkezine gittiklerini, telefona kontör yüklediğini, aynı araçla tekrar gösterdiği yere doğru … köyü girişine geldiklerini, saat 11.30 – 12.00 civarında köyün girişinde durduklarını, …’nın çantasından bir silah çıkardığını, sorduğunda bu tabancayı işçisine satacağını söylediğini, sonra 9-10 kadar mermiyi bu tabancaya doldurmasını istediğini, sorduğunda tabancayı satıp geleceğini söylediğini, kendisinin mermileri tabancaya doldurduğunu, sonra biraz ileride … yol ayrımında markasını hatırlamadığı bir aracın geldiğini ve …’nın bu araca binip Yaka Mahallesi istikametine doğru gittiğini, kendisinin …’nın gösterdiği yere gittiğini ve burada beklemeye başladığını, yaklaşık yarım saat sonra …’nın telefonla kendisini aradığını ve işçinin kendisine tecavüz etmeye kalktığını ve satacağı silahla işçiyi vurduğunu söylediğini, tam bu sırada …’nın beklediği yere koşarak geldiğini, aracın sağ koltuğuna oturduğunu, satacağını söylediği tabancanın çantasının içinde olduğunu, “Ne yaptın” diye sorduğunda işçinin kendisine saldırdığını, mecbur kalınca bacaklarına sıktığını, ölüp ölmediğini bilmediğini, kendisini hemen buradan götürmesini, yakalanırsa birlikte yaptıklarını söylemekle tehdit ettiğini, …’yı yolun kenarında bir yere otobüse binmesi için bırakmak istediğini, ancak …’nın “Beni … ilçesine götürmezsen birlikte yaptık derim” dediğini, bu nedenle … ilçesinde babasının evine kadar götürdüğünü, gittiklerinde babası ve kardeşlerinin evde olduğunu ve hiç konuşmadan araçtan iner inmez …’e geri döndüğünü, olaydan yaklaşık bir ay sonra “Hani adamı vurmuştun ben bir şey duymadım” dediğinde, …’nın “Vallahi vurdum, sen karışma başka bir yerde bu konuyu açarsan senin vurduğunu söylerim” dediğini, …’nın tabancayı ne yaptığını bilmediğini, en son çantasında olduğunu, … kendisini tehdit ettiği için ve adamın ölüp ölmediğini bilmediği için kimseye bir şey söyleyemediğini,Cumhuriyet Savcılığında; kolluk ifadesini tekrarla, daha önce de kendisinden yardım isteyen …’ya başkaca kimsenin yardımda bulunmayacağını düşünerek yardım ettiğini, çiftlik evine yarım kilometre mesafede aracı durdurmasını ve gelene kadar burada beklemesini istediğini, araçta tabancaya mermi yüklemesini isteyince …’ya “Madem satacaksın neden yüklüyorsun bırak alacak adam düşünsün” dediğini, ancak …’nın “Belki adam silahı sıkmak ister çalışır mı diye” deyince ikna olduğunu, tabancaya 8-9 mermi yüklediğini, yarım saat sonra …’nın telaşlı bir şekilde yanına glediğini, kendisine “Abi bana saldırmaya kalktı, kendimi savunmak için ateş etmek zorunda kaldım” dediğini, kendisini yol üzerinde bir yere bırakmak isteyince, …’ya kadar götürmezse birlikte yaptıklarını söylemekle tehdit edince …’ya kadar götürdüğünü, şayet adamın öldüğünü bilseydi mutlaka yetkili mercilere haber vermiş olacağını, ancak öldürme veya yaralamaya dair bir bilgisi olmadığı için bir şey söylemediğini, ihbarda bulunmadığını,Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, daha önceki ifadelerini tekrar ettiğini,Mahkemede; …’nın olaydan 15- 20 gün önce de kendisini arayarak “babamı hastaneye götüreceğim, yardımcı olur musun” dediğini, sonra babası ve çocukları ile birlikte …’e geldiklerini, onları hastaneye götürdüğünü, sonra onları …’ya götürdüğünü, hatta orada bir minibüs almak istediğini, ancak parada anlaşamadığı için minibüsü alamadıklarını, sonra olay günü …’nın kendisini arayarak “Ben geleceğim” dediğini, … otogarına geldiğini, otogardan sonra “Beni … köyüne götürür müsün” dediğini, “Aracına gaz koyayım” dediğini, sonra … köyü girişine geldiklerini, …’nın otobanın kenarında “Sen burda dur” dediğini, …’nın vurdum dediği kişiyle telefonda görüştüğünü, ölenin oraya gelmediğini, …’ya …’deyim dediğini, sonra gelecek olunca …’nın bu sırada “Kontör alalım o zamana kadar” dediğini, Bornova’dan telefona kontör ve şarj doldurup … köyüne gittiklerini, tam köy girişinde …’nın kendisine dur dediğini, bu sırada çantasından tabanca çıkardığını, şarjörü verdiğini, mermi basmasını istediğini, ne yapacağını sorduğunda “İşçime vereceğim” dediğini, içinde 6-7 tane mermi olduğunu, sonra …’nın tabancayı çantasına koyduğunu, …’ya “İstersen ben de geleyim” dediğini, ancak …’nın “Sen gelme, köyün çıkışında bekle biz geliriz” dediğini, …’yı bıraktığı sırada saatin 11.00 gibi olduğunu, …’nın aracından indiğini, sonra 200 metre ileride ölen şahısla buluştuğunu, araca binip gittiklerini, durduğu yerde yarım saat kadar beklediğini, yarım saat sonra …’nın arayarak “Abi gel beni buradan al” dediğini, daha önceden …’nın kendisine çiftlik evini göstererek “Burası benim üzerime kayıtlı” dediğini, tam çiftlik evine doğru yönelecek iken …’nın arabaya doğru geldiğini, arabaya bindiğini, terlemiş olduğunu, ne oldu dediğinde “Ben işçimi ayağından vurdum” dediğini, “Neden vurdun” dediğinde “Bana saldırdı” dediğini, tam o zaman polise, ambulansa haber verelim dediğini, ancak …’nın aracın yönünü çevirdiğini, vurdum dediğine inanmadığını, hafiften gülümsediğini, elinin ayağının titremediğini, sonra …’e doğru devam ettiklerini, tünelden dönerken …’nın “…’ya gideceğiz” dediğini, …’nın tabancayı çantasına koyduğunu, ancak nereye attığını görmediğini, …’yı köye götürdüğü için pişman olduğunu,
Savunmuşlardır.1- Sanık …’nın maktule yönelik eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu yoksa haksız tahrik altında kasten öldürme suçunu mu oluşturduğuna dair birinci uyuşmazlık konusu yönünden yapılan incelemede;
Kasten öldürme suçu 5237 sayılı TCK’nun 81. maddesinde; “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş,
“Nitelikli hâller” başlıklı 82. maddesinde; “(1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,…İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır” düzenlemesiyle de tasarlayarak öldürme, kasten öldürme suçunun nitelikli halleri arasında sayılmıştır.Gerek madde metninde, gerekse gerekçesinde “tasarlama” kavramının tanımına yer verilmemiş, bu konunun açıklığa kavuşturulması, öğreti ve yargısal kararlara bırakılmıştır. Öğretide tasarlamayı açıklama bakımından “soğukkanlılık” ve “planlama teorisi” olarak iki görüş ileri sürülmüştür. Soğukkanlılık teorisine göre, tasarlayarak öldüren şahısta bir soğukkanlılık gözlenmektedir. Bu kişinin başkasını öldürürken hiç heyecan duymamış olması, ondaki ruhsal kötülüğü göstermektedir. Ayrıca fail, öldürme kararını önceden almış olmasına, araya zaman girmiş olmasına karşın, soğukkanlılığını korumuş ve bu karardan vazgeçmemiştir. Planlama teorisine göre ise, tasarlama ile işlenen öldürme suçlarında, suç, önceden kararlaştırılmış, hazırlanmış ve planlanmıştır. Bu hazırlık, pusu kurmak, mağduru ya da maktulü bulmak, hile ile öldüreceği yere getirmek şeklinde olabilecektir. Burada fail, önceden aldığı suç işleme kararını gerçekleştirmek için suçta kullanacağı araçları seçip, temin etmekte ve bu suçu nasıl işleyeceği konusunda plan yapmaktadır.765 sayılı TCK’nun yürürlükte olduğu dönemde, Ceza Genel Kurulunun 09.07.2002 gün ve 138-301 ile 03.12.2002 gün ve 247-414 sayılı kararlarıyla; “Failin bir kimseye karşı bir suçu işlemeye sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi, suçu işlemeden önce soğukkanlı bir şekilde düşündükten sonra ulaştığı ruhsal sükûnete rağmen kararından vazgeçmeyip ısrarla ve bu akış içerisinde fiilini icraya başlaması halinde tasarlamadan söz edilebilir. Tasarlama halinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte, ancak tasarladığı suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi fakat bir başka nedenle ve ani bir kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının ne zaman alındığı ve eylemin ne zaman işlendiği mevcut kanıtlarla saptanmalı, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı araştırılmalıdır” sonucuna ulaşılmıştır.Yerleşik yargısal kararlarda kabul edildiği ve tereddütsüz bir şekilde uygulandığı üzere, tasarlamadan söz edilebilmesi için; “Failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi” gerekmektedir. Nitekim Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış çok sayıda kararı da bu doğrultudadır.Tasarlama hâlinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında sükûnetle düşünebilmeye yetecek kadar bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi ve fakat bir başka nedenle ve bir başka ani kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının hangi düzeydeki eylem için ve ne zaman alındığı ile eylemin şarta bağlı olmayan bu kararlılıktan ne kadar zaman geçtikten sonra işlendiği mevcut delillerle belirlenmeli, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı değerlendirme konusu yapılmalıdır.
Haksız tahrik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümde yer alan 29. maddesinde; “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklinde ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik; kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır.
Yerleşmiş yargısal kararlar ve doktrinde yer alan baskın görüşlere göre, 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
a) Tahriki oluşturan bir fiil bulunmalı,
b) Bu fiil haksız olmalı,
c) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
d) Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
e) Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.5237 sayılı TCK’nda tahrikle ilgili olarak, 765 sayılı TCK’nda yer alan ağır tahrik-hafif tahrik ayırımına son verilmiş ve tahriki oluşturan fiilin, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilmesi ve sanığın iradesi üzerindeki etkisi göz önüne alınarak maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.Ceza Genel Kurulunun çeşitli kararlarında tartışmasız olarak benimsediği üzere, tahrik nedeniyle yapılacak indirimin oranı belirlenirken, haksız tahriki oluşturan hareketin işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları gözönüne alınıp değerlendirilmelidir.Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında birinci uyuşmazlık konusunun sağlıklı şekilde çözüme kavuşturulması amacıyla sanık …’nın maktule yönelik eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ile sanığın eylemini haksız tahrik koşulları altında işleyip işlemediği bakımından iki alt başlıkta incelenmesinde fayda bulunmaktadır.a- Sanık …’nın eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin olarak;Maktul … ile sanık … … (Sayılı)’in nikâhsız eşi olan ve kendisi ile aynı … yerini birlikte çalıştıran, olaydan önce cezaevine giren … sayesinde tanıştıkları, birlikte ailece çiftlik evinde görüştükleri, .. cezaevine girdikten sonra da maktul …’nin …’ın annesine, çocuklarına ve nikâhsız eşi sanık …’ya maddi olarak yardım ettiği dosyadaki delillerden ve tanık ifadelerinden ortaya çıkmaktadır. Sanık …’nın uzun zamandır esrar kullandığını, eşi … cezaevinde iken maktul …’den para yardımı aldığı da bilinmektedir.Sanık …’nın 16.02.2015 tarihinde, dosyada mevcut cep telefonu kayıtlarından anlaşıldığı üzere, sabah saat 09.28’de … … adına kayıtlı telefon hattını kullanan sanık …’u arayarak …’e geleceğini ve kendisini otogardan alıp almayacağını sorması üzerine …’in bunu kabul ettiği, sanıkların saat 10.17 civarında … otogarında buluştukları, …’nın arabaya bindikten sonra …’e kendisini … köyü yol ayrımına götürmesini istediği, …’nın istediği güzergâhta ilerlerken bir restoranın köşesinden döndüklerini ve …’nın …’e önce “Beni dönerken buradan alırsın” diyerek bir yer gösterdiği, …’nın sanık …’e daha önceden çiftlik evini gösterdiği, …’nın … ile birlikte iken maktul … ile üç kez saat 11.02, 11.47 ve 11.49’da telefon görüşmesi yaptığı, sanık …’in beyanına göre; …’nın maktule “Buluşalım” demesi üzerine maktulün “…’deyim” dediği, bunun üzerine sanıkların birlikte …’nın telefonuna kontör yüklemek ve telefonu şarj etmek için şehir merkezine gittikleri, sonra maktulle buluşacakları noktaya gelip beklemeye başladıkları, bu sıralarda maktul …’nin … yerindeki komşusuna …’ya gideceğini söyleyip dükkânı emanet ederek çıktığı ve … yolunda iken sanık … ile görüşmesi üzerine … köy yolu ayrımına geri döndüğü, bu arada …’yi bekleyen …’nın çantasından bir tabanca çıkartarak …’e gösterip bunu işçisi olan maktul …’ye satacağını söylediği, sanık …’ten tabancaya mermi sürmesini istediği, sanık … bunun sebebini sorunca …’nın “Tabanca çalışır mı, çalışmaz mı denemek isterse” dediği ve …’i ikna ettiği, …’in tabancaya mermileri sürdüğü, sonra maktulün arabasıyla gelip …’yı alarak çiftlik evine gittikleri, sanık …’dan ayrılan sanık …’in daha önce …’nın gösterdiği yere doğru gidip beklemeye başladığı, yaklaşık yarım saat sonra …’nın …’i arayarak “Abi gel beni buradan al” dediği, …’in daha önce …’nın kendisine “Burası benim üzerime kayıtlı” dediği çiftlik evine doğru araçla ilerlemeye başladığı, henüz eve gelmeden sanık …’nın panik hâlinde koşarak gelip …’in aracına bindiği, …’nın sanık …’e …’nin kendisine tecavüz etmeye kalktığını ve bu nedenle …’yi vurduğunu söylediği, maktulün cesedinin olaydan tam bir gün sonra çiftlik evindeki kanepe üzerinde sağ kolu üzerine yatar vaziyette bulunduğu olayda;
Sanık …’nın nikâhsız eşi olan tanık … …’ın cezaevinden 2013 yılı Aralık ayında firar ettiği, dışarıda saklandığı süreçte maktul …’nin … …’ın … yerini işletmeye devam ettiği, …’ın … yerini de kapatacağını söylemesi üzerine 2014 yılı yaz aylarında yakalandığı, suça konu …’nin öldürülmesi olayının ise 2015 yılı Şubat ayında gerçekleştiği, sanık …’nın savunmalarında çiftlik evinin anahtarını defalarca …’den istemesine rağmen …’nin anahtarı kendisine vermediği, “Suç tarihinde de birlikte gideriz alacağını alır gidersin” dediği, …’nın bu savunmasının cezaevindeki … ile …arasındaki 07.02.2015 tarihli telefon görüşündeki kayıtlarda doğrulandığı, keza olaydan 9 gün önceki bu görüş sırasında cezaevindeki …’nın …’ye anahtarı …’ya vermesini söylemesine rağmen …’nin anahtarı suç tarihine kadar …’ya vermediği, sanık … … ile maktul … arasında olay gününe dair dosyada mevcut telefon görüşme kayıtlarına göre; hemen tüm aramaların maktul … tarafından sanık …’nın aranması suretiyle gerçekleştiği, maktul ile sanık …’nın buluşarak çiftlik evine gittikleri, buluşma öncesinde sanık …’nın çantasından çıkardığı silahı sanık …’e vererek mermi sürmesini istediği ve …’in silahı doldurduğu, …’nın …ile buluştuğu sırada çantasında dolu bir silah bulunduğu, buluşma anında sanık …’in maktulün aracını gördüğünü beyan ettiği, birlikte gittikleri çiftlik evinde sanıkla maktul arasında geçen konuşmaların sanığın savunmalarından hareketle; öncelikle çiftlik evindeki uyuşturucu kavanozuna dair başladığı, sonra sanık …’nın cezaevindeki nikâhsız eşi … … hakkında maktulün konuşmaya başladığı, maktul …’nin sanığın eşi … hakkında konuştuğu, maktulün …’ya …’ın cezaevinden çıkmasını ya da eski hayatlarına dönmelerini beklememesi gerektiğini ve kendisine ilgi duyduğunu söylediğini beyan ettiği, bu savunmaların sanık ile maktulün birbirleri ile olan ilişki geçmişine uygun bir anlatım olabileceği; ancak sanık …’nın savunmasında maktulün bir süre sonra küloduna kadar çıkarmaya çalışıp kendisine tecavüz etmeye kalkıştığını bunun üzerine ilk atışı maktulün sırtından yaptığını sonra maktulün kanepeye gittiğini beyan etmesine rağmen, olay yerinde çekilen fotoğraflarda maktulün odadaki kanepede sağ kolunun üzerine doğru yatmış şekilde görüntülendiği ve adli muayene raporuna göre sırtındaki tek mermi deliğinin çıkış deliği olduğunun belirtildiği, bu yöndeki savunmasının ise dosya kapsamındaki delillerle uyuşmadığı anlaşılmakla,Sanığın nikâhsız eşi … …’ı maktul …’nin ihbar ettiği kesin olmamakla birlikte, … …’ın cezaevine tekrar girmesinden suç tarihine kadar 6 ayı aşkın bir süre geçtiği, öte yandan maktul …’nin bu süreç içinde hem sanığa hem annesine hem de eşine yardım ettiği, bu nedenle bu kadar uzun bir süre içinde …’nın …’yi bu ihbar nedeniyle öldürme planını neden ve ne zaman kurduğu belli olmamakla birlikte, bu plan doğrultusunda soğukkanlı bir şekilde ısrar ve sebatla bekleyip beklemediğinin de cevapsız kaldığı, dolayısıyla Yerel Mahkemece cezaevindeki … …’ın firarda iken yakalanmasının sebebi olduğunu düşündüğü maktul …’nin … tarafından bu nedenle tasarlanarak öldürüldüğü yönünde dayanılan gerekçenin dosya kapsamındaki delillerle tam olarak örtüşmediği,Öte yandan, sanık …’nın …ile buluşmaya ve çiftlik evine giderken çantasında dolu bir silahla gitmesinin, tasarlama olgusuna dair tek başına yeterli bir delil olmadığı, keza sanık …’nın silahı …’ye satmak veya vermek için yanına aldığını savunmuş ise de; hayatın olağan akışına aykırı bu savunmaya itibar edilemeyeceği gibi, sanık ile maktul arasındaki husumetin nedeni tespit edilememiş, öldürme eylemi ani mi yoksa önceden alınan kararla icra edildiği, alınan karar ile fiil arasında sanığın eylemden vazgeçmeye yönelik bir ısrar süresini geçirip geçirmediği de belirsiz olmakla, sanığın eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçunu oluşturduğuna dair dosyada yeterli delil bulunmadığı ve direnme kararının isabetli olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemece sanık …’nın eylemini tasarlayarak işlediğine dair kurulan direnme hükmünün, sanığın tasarlama kararını ne zaman aldığına ve planı nasıl uyguladığına ilişkin dosyada yeterli delil bulunmaması nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.b- Sanık …’nın maktule yönelik eylemini haksız tahrik altında işleyip işlemediğinin belirlenmesine ilişkin olarak;Suçun işlenmesinden önce, sanık … … ile maktul … arasında geçmişe dayalı bir husumetin bulunduğuna dair incelenen dosya kapsamında kesin ve net bir delil bulunmadığı, cezaevindeki tanık …’nın duruşmadaki beyanında ise kimseye bir düşmanlık beslemediğini ancak maktul …’nin kendisini ihbar ederek firar ettiği cezaevine yeniden girmesine sebebiyet verdiğini düşündüğünü ifade ettiği, …’nın bu şüphesinin sanık … tarafından da bilinmesinin kuvvetle muhtemel olduğu, ancak sanık …’yı suç işlemek için harekete geçiren sebebin maktul …’nin nikâhsız eşini ihbar etmesi olduğunun dosya kapsamında ispatlanamadığı, ayrıca bu sebebin aranan birinin yakalanması için ihbar yapılmasının haksız bir hareket olmaması, sanığa karşı haksız bir hareket olarak kabul edilse dahi fail üzerinde bu nedenle öfke ve şiddetli bir elem oluşturduğunun ise dosyada mevcut delillerle somutlaştırılamaması nedeniyle haksız tahrik olarak değerlendirilemeyeceği,
Suçun işlendiği sırada ise; sanık …’nın savunmasında; maktul … ile arasında öncelikle evdeki uyuşturucunun bulunamaması, sonra maktul …’nin sanık … ile cezaevindeki eşi hakkında konuşması nedeniyle bir gerginlik olduğu, maktulün sonrasında …’ya kapının önünde tecavüz etmeye kalkıştığı ve sanığın maktulü ilk kapının önünde sırtından vurduğunu beyan etmesi karşısında;Olay yerinde bulunan boş kovanların kapının önünde bulunduğu, mermi çekirdeklerinin isabet yerlerinin ise kanepenin üstü, yukarısı, kanepe arkasındaki perde ve evin tavanı olduğu, maktulün sırtındaki tek mermi deliğinin otopsi raporuna göre çıkış deliği olduğu ve diğer 7 merminin de maktulün vücudunun ön ve yan kısımlarından isabet ettiği, yine olayın gerçekleştiği evde bir fiziksel tartışma veya mücadele yaşandığına dair bir belirti olmadığı, prefabrik evin sehpaları üzerindeki içki kutularının dik bir vaziyette durduğu, sanığın silahla ateş ettiği ana dair olay anlatımlarının ise dosya kapsamındaki delillerle örtüşmediği, silahın şarjörüne mermi sürerek atışa hazır hale getirdikten sonra satışa arzedileceğine ilişkin savunmanın olağan hayat koşulları ile tezat oluşturduğu bu nedenle savunmaya itibar etmeye olanak bulunmadığı, öte yandan maktulün geçmişte yaşanan olaylara ve nikahsız eşi …’ya dair anlatımlarının ise haksız tahrik oluşturabilecek düzeyde ciddi anlamda sanığı olumsuz etkileyecek ve suç işlemesine neden olacak düzeyde olmadığı anlaşılmakla, sanık …’nın maktul …’ye karşı eylemini haksız tahrik altında işlemediği kabul edilmelidir. Bu itibarla, Yerel Mahkemece sanık …’nın eylemini haksız tahrik altında işlemediğine dair direnme gerekçesinin isabetli olduğuna karar verilmelidir.Çoğunluk görüşüne katılmayan yedi Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanık …’nın eylemini haksız tahrik altında işlediği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır. 2- Sanık …’in eyleminin sanık …’nın maktule yönelik eylemine iştirak niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine dair ikinci uyuşmazlık konusu yönünden yapılan incelemede ise;Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirak için faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Faillik” başlıklı 37. maddesi;
“(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını … olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde … olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik tanımlanmıştır.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak halinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nun 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.
TCK’nın “Yardım etme” başlıklı 39. maddesi;
“(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.”,
TCK’nın “Bağlılık kuralı” başlıklı 40. maddesi;
“(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir” şeklinde düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, TCK’nda şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden TCK’nun 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nun 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak
Olarak sayılmıştır.
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vadetmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira “yardım etme”yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
Bu açıklamalar ışığında ikinci uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;Sanık …’in suç tarihinde cezaevine ziyarete gideceğini söyleyen sanık …’yı otogardan aracıyla aldığı, arabada …’nın maktulle buluşmak için telefonda konuştuğu, bir süre sonra …’nın sanık …’i şehir merkezine telefonuna kontör yükleme için götürdüğü, daha sonra çiftlik evinin bulunduğu yere yakın bir yerlerde …’nın …’e kendisini beklemesi için bir yer gösterdiği ve sanık …’e bir sıkıntı olursa kendisini kurtarmasını söylediğini, sonra köy yolu ayrımında maktulle buluşacakları yere geldikleri ve maktullü bekledikleri sırada sanık …’nın sanık …’ten çantasından çıkardığı tabancaya mermi doldurmasını istediği, sanık …’in önce bu tabancayı ne yapacağını …’ya sorduğu, …’nın tabancayı işçisine satacağını söylemesi üzerine tabancaya mermileri doldurup atışa hazır hale getirdiği, …’nın maktul … ile buluşması üzerine sanık …’in …’nın kendisine gösterdiği yerde beklemeye başladığı, sanık …’nın maktulü öldürtükten sonra sanık …’i telefonla aradığı ve …’e daha önceden gösterdiği çiftlik evine doğru gelmesini söylediği, sanık …’in arabasıyla sanık …’ya doğru hareket ettiği, bu sırada sanık …’nın da …’e doğru koşarak ilerlemeye başladığı, ortada bir yerde karşılaştıkları ve sanık …’in …’yı …’daki ailesinin evine götürdüğü olayda;
Sanık …’nın …’e henüz maktulle buluşmadan önce bir sıkıntı olursa kendisini kurtarmaya gelmesini söylemesi, bunun üzerine çantasından çıkardığı tabancayı doldurmasını istemesi karşısında; sanık …’in sanık …’nın maktulle buluşması dolayısıyla suçun işlenmesi öncesinde aralarında bir gerginlik olduğunu, …’nın buluşmaya dolu bir tabanca ile gitmek istediğini ve maktule bir kötülük yapabileceğini anladığı, buna rağmen tabancanın boş vaziyette de birilerine satılıp teslim edilebileceğini düşünmeden mermi doldurmasının, suçun işlenmesi öncesinde tabancayı atışa hazır vaziyete getirerek suçun işlenmesini kolaylaştırdığı, suçun işlenmesinden sonra da sanık …’nın 7-8 el ateş ettiği ve köy yerleşimine yakın olay yerinden rahatlıkla kaçması için onu aracıyla almaya gittiği ve …’daki evine götürdüğü anlaşılmakla,
Sanık …’in, sanık …’nın haksızlık içeren bir fiil işleyeceğini ve tabancaya mermi doldurarak tabancayı atışa hazır hâle getirmek yönündeki eyleminin de bu fiile bir katkı sağladığını bilerek sanık …’nın suça konu eylemine iştirak iradesi ile suçun işlenmesi öncesinde maktulle buluşacakları yere aracıyla getirdiği sanık …’ya yardımda bulunarak suçun işlenmesini kolaylaştırması nedeniyle sanık …’nın kasten öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemece sanık …’in suçun işlenişine yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğine dair direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, ancak sanık …’nın maktule yönelik eyleminin tasarlayarak kasten öldürme değil, kasten öldürme suçunu oluşturması nedeniyle direnme hükmünün bozulmasına karar verilmesi karşısında, Yerel Mahkemece sanık … hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım etme suçundan kurulan hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanık …’in eyleminin kasten öldürme suçuna yardımı oluşturmayacağı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;
1- … 1. Ağır Ceza Mahkemesince 09.03.2020 tarih ve 28-76 sayı ile sanık … … (Sayılı) hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan, sanık … hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardımdan kurulan direnme gerekçelerinin İSABETSİZ OLDUĞUNA,
2- … 1. Ağır Ceza Mahkemesince 09.03.2020 tarih ve 28-76 sayı ile; sanık … (…) Sayılı hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün; sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi;
Sanık … hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardımdan kurulan mahkûmiyet hükmünün; sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna yardım olduğunun gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın, … 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, sanık …’un eylemi yönünden 23.06.2022 tarihli müzakerede; oy çokluğuyla, sanık … (…) Sayılı’nın maktule yönelik eylemini tasarlayarak işlemediği hususunda oy birliğiyle, haksız tahrik yönünden ise 23.06.2022 tarihli birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 04.07.2022 tarihli ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.