YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/325
KARAR NO : 2023/44
KARAR TARİHİ : 27.01.2023
YARGITAY DAİRESİ : Ceza Genel Kurulu
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık …’in görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince verilen 09.06.2021 tarihli ve 4-1 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Onama istemli 23.09.2021 tarihli ve 111239 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii tarafından, kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, sanığın verdiği karar sebebiyle herhangi bir haksız menfaati olmadığı ve itiraz üzerine de inceleme yapan mahkeme tarafından aynı yönde karar verildiği, atılı suçun manevi unsurunun bulunmadığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından sanığın yargılanmasına neden olan mahkeme dosyası incelenmeksizin karar verildiği, lehe yasal hükümlerin uygulanmadığı gerekçeleriyle temyiz talebinde bulunulmuştur.
III. İNCELEME KAPSAMI VE KONUSU
Sanık … hakkında yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan Özel Dairece verilen beraat kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup temyizin kapsamına göre inceleme sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Ceza Genel Kurulunca sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi yapılacaktır.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Hâkimler ve Savcılar Kurulu 3. Dairesince 02.05.2017 tarih ve 6408 sayı ile; sanık … hakkında soruşturma izni verildiği, HSK Başkanının 04.05.2017 tarihli olurunun bulunduğu ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesince 10.05.2018 tarihli ve 313 sayılı karar ile sanık hakkında kovuşturma izni verildiği,
… Cumhuriyet Başsavcılığının HSK’ya yazdığı 26.04.2017 tarihli ve 522 sayılı yazı ile; … Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan sanık …’in 50.000 Dolar aldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma sırasında elde edilen ses kayıtlarında geçen ve kuşku uyandıran şüpheli…Paksoy’un tahliye edilmesi hususu ile ilgili bildirimde bulunulduğu,
HSK Müfettişliğinin 08.06.2017 tarihli inceleme tutanağına göre; … Cumhuriyet Başsavcılığının … Holding AŞ ve bir kısım şirketlerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne kayıt dışı paralar aktardıklarından bahisle … Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderilmesi üzerine soruşturmanın 2015/45316 numaralı dosya üzerinden yürütüldüğü, başka şirketler hakkında da … ve … Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen soruşturma dosyalarının … Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlik kararı ile gönderilmesi üzerine … Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/45316 soruşturma numaralı dosyasında şüpheli…Paksoy ve bir kısım şüpheliler hakkında bazı suçların yanı sıra silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturmanın yürütüldüğü, şüpheli…Paksoy’un 16.08.2016 tarihinde gözaltına alındığı, 25.08.2016 tarihinde … Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliğince silahlı terör örgütüne üye olma, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet etme ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından, … Holdingin yöneticisi ve çalışanları olan şüphelilerin örgüt adına toplanan paraları devir daim yaptırdıkları ve örgüte aktardıkları, delillerin tam olarak toplanamadığı ve katalog suçlardan olduğu açıklamalarına yer verilerek tutuklanmalarına karar verildiği, şüphelinin tüm mal varlığına 02.09.2016 tarihinde 2. Sulh Ceza Hâkimliğince el konulmasına karar verildiği, tutukluluğa itiraz edilmesi üzerine 9. Sulh Ceza Hâkimliğince 07.09.2016 tarihli ve 2016/3413 değişik … sayılı karar ile itirazın reddedildiği, Cumhuriyet Başsavcılığının 22.09.2016 tarihinde tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etmesi üzerine 3. Sulh Ceza Hâkimliğince 22.09.2016 tarih ve 2016/4048 değişik … sayı ile şüpheli…Paksoy’un tutukluluk hâlinin devamına karar verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.10.2016 tarihinde şüpheli…Paksoy’un yeniden tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesinin talep edilmesi üzerine 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 24.10.2016 tarih ve 2016/4585 değişik … sayı ile talebin kabul edildiği, … Paksoy müdafisinin 24.10.2016 tarihli tahliye dilekçesinin sanık …’ın müstemir yetkili olduğu ve nöbetçi olan 5. Sulh Ceza Hâkimliğine tevzi edildiği, sanık … tarafından dilekçenin UYAP sisteminden bir gün sonra okunduğu, sanığın tahliye istemini değerlendirmek için Cumhuriyet Başsavcılığından 2015/45316 soruşturma numaralı dosyanın gönderilmesini talep ettiği, yerine getirilmemesi üzerine sanık tarafından 25.10.2016 tarihinde müzekkerenin tekit edildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı tarihli müzekkere ile OHAL kapsamında çıkarılan KHK kapsamında itiraz ve tahliye talepleri hakkında 30’ar günlük sürelerde tutukluluğun gözden geçirilmesi gerektiği belirtildiğinden bahisle itiraz ve tahliye dilekçelerinin alındığı ve gözden geçirme süresinde ilgili mahkemesine gönderileceği hususlarının belirtildiği, sanık tarafından 24.10.2016 tarihinde tutukluluk hâlinin gözden geçirilmesi kararının verildiği gözetildiğinde, aynı tarihli dilekçenin tutukluluğa itiraz dilekçesi olduğundan bahisle 1. Sulh Ceza Hâkimliğince karar verilmesi için dilekçenin anılan mahkemeye gönderilmesine 25.10.2016 tarihinde karar verildiği, 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 11.11.2016 tarihli müzekkere ile söz konusu 24.10.2016 tarihli dilekçenin itiraz değil tahliye dilekçesi olduğu belirtilerek talep hakkında karar verilmek üzere 5. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderildiği, sanık tarafından verilen 11.11.2016 tarihli ve 2016/4217 değişik … sayılı tahliye kararına göre; dilekçe tarihi olan 24.10.2016 tarihinde değişik … nöbetçisi olan 5. Sulh Ceza Hâkimliğine söz konusu dilekçenin tevzi edildiği, tahliye dilekçesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya arasında bulunan bilirkişi raporuna göre söz konusu para hareketlerinin hayatın olağan akışına uygun düştüğü, MASAK raporunun dosya içerisinde olmadığı, bilindiği üzere swift işleminin niteliği, MASAK raporunu hazırlayan bazı görevlilerin … ve vergi müfettişlerince açığa alındıkları ve tutuklandıkları, şüphelinin aleyhine değerlendirilebilecek iletişimin tespiti ve başka delillerin olmadığı, şüpheli söz konusu şirkette bir yıl çalışmış gözükse de gerçek durumun farklı olduğu, bu durumun da suç olarak değerlendirilemeyeceği, söz konusu şirketin örgüte ait olduğu tespit edilse dahi şüphelinin örgüt hiyerarşisi içerisinde yer alıp almadığının anlaşılamadığı, tutuklamanın tedbir niteliğinde olduğu, devamı hâlinde telafisi imkânsız zararlara neden olunabileceği gerekçeleriyle şüpheli…Paksoy’un tahliyesine, CMK’nın 109/3-b maddesi uyarınca yurt dışına çıkmamasına, pazartesi-… günleri en yakın polis amirliğine düzenli olarak başvurmak suretiyle adli kontrol altına alınmasına karar verildiği, bu karara Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilmesi üzerine 5. Sulh Ceza Hâkimliğince 17.11.2016 tarihli ve 2016/4305 değişik … sayılı kararla itirazın reddine, itirazın incelenmek üzere 6. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine karar verildiği, anılan mahkemece de 24.11.2016 tarih ve 4618 değişik … sayı ile söz konusu karar usul ve kanuna aykırı olmadığından bahisle itirazın reddine karar verildiği, şüphelilerin mal varlıklarına el konulması kararına şüpheli müdafileri tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın 2. Sulh Ceza Hâkimliğince 23.01.2017 tarihinde reddedildiği ve evrakın 3. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine karar verildiği, anılan mahkemece itirazın kısmen kabulüne karar verilerek şüphelilerin kara, deniz ve hava ulaşım araçları dışındaki mal varlıklarına el konulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiği, 3. Sulh Ceza Hâkimliğince 02.03.2017 tarihli ve 2017/1112 değişik … sayılı kararla şüpheli müdafinin adli kontrol kararının kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Tanık Niyazi Paksoy; vekili olduğu şüpheli…Paksoy’un 16.08.2016 tarihinde gözaltına alınmasından sonra 25.08.2016 tarihinde tutuklandığını, daha sonra 24.10.2016 tarihinde nöbetçi 8. Sulh Ceza Hâkimliğine hitaben tekrar tutuklama kararına ön bürodan itiraz edip tahliye talebinde bulunduklarını, aynı tarihte dosya üzerinde aylık gözden geçirme kararı ile 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından inceleme yapılıp tutukluluğun devamına karar verildiğini, vekil sıfatı ile yapmış olduğu 24.10.2016 tarihli itirazın, gözden geçirme kararına itiraz olduğu kabul edilerek dosyanın nöbetçi 5. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderildiğini, 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin dosya üzerinde inceleme yapıp talepleri yerinde görerek tahliye kararı verdiğini, tahliye talebine ve itirazlara yönelik yaptıkları müracaatların usulüne uygun olup gösterdikleri delillerin değerlendirilmesi sonucu Sulh Ceza Hâkimliğinin takdiri ile verilmiş bir karar olduğunu,
Tanık …; … Barosuna kayıtlı avukat olduğunu, sanık …’ı … Adliyesinde hâkim olarak görev yaptığı dönemden tanıdığını, 2014-2018 yılları arasında … Baro Başkanı olduğunu, … Paksoy’un akrabası olduğunu ve tutuklanınca …’tan …’a gittiğini, daha önce tanıdığı sanık …’ı ziyaret ettiğinde … Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimi olduğunu öğrendiğini, sanığa şüpheli…Paksoy’un tutuklandığını, ancak neden tutuklandığını bilmediğini, olayın aslını öğrenmek istediğini söylediğini, sanığın ise dosyada gizlilik kararı olduğunu, adı geçen şahsın FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını bilmediğini, eğer bağlantısı yoksa er ya da geç tahliye olacağını ifade ettiğini, bu süreçte şüpheli…Paksoy’un avukatlarının tutukluluğa itiraz etmesi üzerine dosyanın sanığın görev yaptığı mahkemeye tevzi edildiğini, ancak sanığın görevli olmadığını belirterek dosyayı 1. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderdiğini dosyadaki gizlilik kararı kaldırılınca şüpheli…Paksoy’un avukatlarından öğrendiğini, şüpheli…Paksoy’un sanık ile tanışıklığının olmadığını,
Tanık …; … Anadolu Adliyesinde 2. Sulh Ceza Hâkimi olarak 30.07.2015 tarihinden itibaren görev yaptığını, sanıkla 5. Sulh Ceza Hâkimliği yaptığı dönemde tanıştığını ve bir samimiyetinin olmadığını, diğer sulh ceza hâkimlerinin de bulunduğu ortamda sanığın sık sık FETÖ dosyalarında haksızlıklar yapıldığını, dikkat etmeleri gerektiğini söylediğini, soruşturma kapsamında şüpheli olan Fikret İnan’ın tutuklanması ile ilgili olarak da tahliye edilmeden önce haksız yere tutuklu kaldığı yönünde sanığın söyleminin olduğunu, 2016 yılı Ekim veya Kasım ayında sanığın odasının önünden geçerken sanığın kendisini odaya çağırdığında odada iki avukatın olduğunu ve kendisine “Hâkim bey iyi ki geldin, bunlar…Paksoy’un avukatları, ben …’i Maraş’tan da dolaylı olarak öğrendim, bu kişinin FETÖ ile bir alakası yok, bana tutukluluğa itirazı geldi, 1. Sulh Ceza Hâkimliğine de tahliye talebi geldi, ben serbest bırakırsam hakkımda zaten söylentiler olduğu için sorun yaşarım, 1. Sulh Ceza Hâkimi serbest bırakmazsa itiraz üzerine sen dosyayı iyi oku, ben de sana anlatırım, bu FETÖ’cü değil, serbest bırakılabilir.” dediğini, ortamdan ve konuşmalardan rahatsız olduğundan kısa bir süre sonra odadan çıktığını, aynı gün öğleden sonra göreve yeni başlayan 1. Sulh Ceza Hâkimi …’ı ziyarete gittiğinde sanığın da orada olduğunu ve ısrarla …’a şüpheli…Paksoy’un dosyasını anlattığını, …’ın ise bu duruma şaşırıp dosya ile ilgili bir şey söylemediğini, o zamana kadar sanık hakkında söylenti olduğunu duymadığını, bu olaydan yaklaşık 20-25 gün sonra şüpheli…Paksoy’u sanığın tahliye ettiğini, Cumhuriyet savcısı olan tanık …’in sert bir üslupla itiraz dilekçesi yazdığını, sanığın itirazı değerlendirirken uzun bir red gerekçesi yazdığını, bu kararı sanığın farklı ortamlarda kendilerine göstererek “Nasıl karşılık verdim.” dediğini, söz konusu itiraz ve red kararlarının basına yansıdığını,
Tanık … Akif Öztürk müfettiş beyanında; … Anadolu Adliyesinde 4. Sulh Ceza Hâkimi olarak 2016 yılı Ağustos ayından itibaren görev yaptığını, sanığın her ortamda şüpheli…Paksoy hakkında konuştuğunu, koridordan her geçişinde kendisini odasına çağırıp şüpheli…Paksoy’un FETÖ’cü olmadığını, haksız yere tutuklu olduğunu, hiçbir delil bulunmadığını, MASAK raporunu FETÖ’cülerin yazdığını, swift denilen hareketi öğrendiğini, yurt dışına para gönderilmese bile Dolar ile işlem yapıldığında Amerika’ya para transfer edilmiş gibi gözüktüğünü, Cumhuriyet savcısı tanık … ve Başsavcının FETÖ’cü olduğu için şüpheli…Paksoy’un tutuklanmasını istediklerini, bir baro başkanının da şüpheli…Paksoy’un FETÖ’cü olmadığını söylediğini, birlikte hâkim …’ın odasına ziyaret için gittiklerinde orada da sanığın aynı konuşmaları yaptığını, şüpheli…Paksoy hakkında tahliye talebinde bulunulması üzerine sanığın bunun itiraz mahiyetinde olduğunu belirterek 1. Sulh Ceza Hâkimliğine göndermesi üzerine hâkim …’ın nasıl bir karar vermesi gerektiğini kendisine sorduğunu, hâkim …’ın birkaç gün sonra talep hakkında karar vermek için sanığa göndereceğini öğrendiğini, sanığın dosyanın hâla mahkemeye gönderilmediğini söyleyip yakındığını, dosya henüz gönderilmemesine rağmen sanığın tahliye kararı yazıp kendisine göstermesi üzerine dosyanın henüz önüne gelmeden bu şekilde karar yazmasının sıkıntı oluşturabileceğini söylediğini, sanığın ise kâtibinin güvenilir olduğunu ifade ettiğini, sanık gittikten sonra sanığın yazdığı ve kendisine okuması için verdiği tahliye karar şablonunu okumadan çöpe attığını, daha sonrasında ise sanığın tahliye kararı verdiğini, tanık …’in sert bir üslupla karara itiraz etmesi üzerine sanığın itirazı değerlendirirken uygulamada karşılaşılmayacak şekilde oldukça uzun ve sert bir üslupla itirazın reddine karar verdiğini, itiraz merciince de itirazın reddedildiğini, sanığın …’a “… Paksoy’u tahliye edersen sana kimse bir şey demez, ben edersem bana FETÖ’cü derler.” dediğinin … tarafından söylendiğini,
Tanık … Akdeniz; … Anadolu Adliyesinde 8. Sulh Ceza Hâkimi olarak 2016 yılı Temmuz ayından bu yana görev yaptığını, şüpheli…Paksoy’un sorgusunu yaptığını ve tutuklanmasına karar verdiğini, sanığın sulh ceza hâkimlerini sık sık ziyaret ettiğini, şüpheli…Paksoy’un avukatının dilekçesinde belirttiği hususları sanığın gerçekmiş gibi anlatıp kendilerini ikna etmeye çalıştığını ve şüpheli…Paksoy’un FETÖ’cü olmadığını beyan ettiğini,
Tanık … Önelge; … Anadolu Adliyesinde Cumhuriyet savcısı olarak görev yaptığını, şüpheli…Paksoy’un tutuklandığı 2015/45316 numaralı dosyanın soruşturmasını yürüttüğünü, mevcut deliller itibarıyla anılan şahsın tutukluluk hâlinin devam etmesi gerektiğini düşündüğünü, sanık söz konusu dosyayı isteyince itiraz üzerine 1. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderildiğini belirttiğini, buna rağmen sanığın ilgili mahkemeden dosyayı getirterek tahliye kararı verdiğini, kararın oldukça uzun ve soruşturmayı tenkit eder tarzda olduğunu, aynı dosyada şüpheli…Paksoy’un tahliyesini perdelemek amacıyla üç kişinin daha tahliyesine karar verdiğini, tahliye kararına yaptığı itirazın reddedildiğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık …; şüpheli…Paksoy’u tanımadığını, yıllık izinde olduğundan tutuklandığından da haberinin olmadığını, anılan şahsın …’lı olduğunu ancak burada hiç yaşamadığını sonradan öğrendiğini, daha önce …’ta görev yaptığını, tanık Vahit ile bir samimiyetinin olmadığını, … Anadolu Adliyesinde kendisini ziyarete geldiğini, …’tan ayrıldığı 2012 yılından 2016 yılına kadar tanık Vahit ile telefon görüşmesi dahi yapmadığını, tanık Vahit’in şüpheli…Paksoy’un delil dahi olmadan tutuklandığını söyleyip toplam on Sulh Ceza Hâkimi olduğundan “Gün gelir de dosya önünüze gelirse iyi okuyun.” dediğini, defalarca … Komisyonu Başkanına ön bürodan evrakın eşit olarak dağıtılmasını söylemesine rağmen bunun yapılmadığını, şüpheli…Paksoy’un tahliyesine ilişkin dilekçenin mahkemesine tevzi edildiğini öğrenince rahatsız olduğunu, dosyanın nerede olduğunu araştırdığında tutukluluk hâlinin değerlendirilmesi için 1. Sulh Ceza Hâkimliğinde olduğunu öğrendiğini, mahkemesindeki talebin ise tahliyeye ilişkin olması üzerine bu istemi 1. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderdiğini, anılan Hâkimliğin ise söz konusu dilekçeyi tahliye talebi olarak kabul edip bir karar vermediğini, dosyayı 2-3 kez Cumhuriyet savcısı tanık …’den istemesine rağmen dosyanın gönderilmediğini, dosyanın 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin incelemesinde olduğunu bildiği için talebi üzerine üst yazıyla 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin dosyayı mahkemeye gönderdiğini, dosyanın çok kapsamlı olduğunu, tutuklama kararını veren tanık … ile görüşüp somut bir delil olup olmadığını sorup “Tutuklamayı gerektiren bir durum varsa talebi reddedeyim” demesi üzerine tanık …’ın hoş olmayan bir tavırla “Ya hâkim bey bir şeyler var bir de sen bak.” dediğini, bu tavır ve sözlerden dosyadan habersiz olduğunu anladığını, odasına geçip dosyayı okuduğunda MASAK raporunun olduğunu, sözde şüpheli…Paksoy’un yurt dışına para götürdüğü iddia edilmişse de Dolar veya Euro olarak bir işlem yapıldığında uluslararası bankacılık işlemlerinde swift diye bir işlem olduğundan baktığı raporda hileli hesap işlemleri olduğunu gördüğünü, şüpheli…Paksoy’un … Holding’in CEO’su olduğu belirtilse de bununla ilgili hiçbir delil olmadığını, bu bilirkişi raporunu karara yazarak gerekçelendirdiğini, hileli hesap işinin hukuka aykırı olduğunu yazıp tahliye kararı verdiğini, kararda yurt dışına çıkış yasağı tedbirini de pazartesi ve … günleri imza atılması koşuluyla verdiğini, bu karara Cumhuriyet savcısı tanık …’in itiraz ettiğini, 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin talebi reddettiğini, nöbetçi Cumhuriyet savcısının da kendisinin ve 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararından sonra kararı uyguladığını, bir ay sonra Cumhuriyet savcısı tanık …’in Sulh Ceza Hâkimliğinden, adli kontol tedbirinin ayda bir güne düşürülmesi ve yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verilmesi isteminde bulunduğunu, yine banka hesaplarından tedbiri kaldırarak sadece diğer mal varlıklarında devam edecek şekilde verdiği karardan daha hafif şekilde söz konusu Sulh Ceza Hâkimliğinden talepte bulunması üzerine talep gibi karar verdiğini, kendisinin başka bir olay nedeniyle tutuklanmasına karar veren 1. Sulh Ceza Hâkimi …’ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklandığını ve ihraç edildiğini, şüpheli…Paksoy FETÖ’cü olsa tutukluluğunun incelenmesine bakan 1. Sulh Ceza Hâkimi …’ın onu tahliye etmesi gerekeceğini, 20.07.2016’da çıkarılan KHK’ya göre Sulh Ceza Hâkimliğine yapılan tahliye istemli taleplerin savcılığa gönderileceği hususunun muğlak ve tabi hâkim ilkesine aykırı olup böyle bir anlam çıkarılamayacağını, on sulh ceza hâkimi ile bu değişikliğin nasıl uygulanacağına dair konuşup hemfikir olduklarını fakat beş Sulh Ceza Hâkiminin Eylül ve Ekim ayında değişmesi, Temmuz ayında da Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak atanması nedeniyle almış oldukları kararın uygulanamadığını, bu tarihten sonra taleplerin savcılığa gönderildiğini, şüpheli…Paksoy’un … 28. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/3 Esas numaralı dosyasında yargılandığını ve bu dosyanın derdest olup tahliye kararı vermesi sonrasında anılan şahsın tutuklanmadığını savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Ceza muhakemesinin amacı, usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda, somut gerçeğin her türlü şüpheden uzak bir biçimde kesin olarak ortaya çıkarılmasıdır. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edilebilecek var olan tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
B. Somut Olayın Değerlendirilmesi
… Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca … Holding’in temsilcisi ve yöneticileri hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne finansal destek sağladıkları iddiasıyla yürütülen soruşturma dosyasında, … Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 25.08.2016 tarihinde tutuklanan şüpheli…Paksoy’un tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesinin Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.10.2016 tarihinde talep edilmesi üzerine 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 24.10.2016 tarihinde istemin kabul edildiği, … Paksoy müdafiinin aynı tarihte tahliye dilekçesi vermesi üzerine dilekçenin sanık …’ın müstemir yetkili olduğu ve nöbetçi olan 5. Sulh Ceza Hâkimliğine tevzi edildiği, sanığın tahliye istemini değerlendirmek için Cumhuriyet Başsavcılığından soruşturma dosyasının gönderilmesini talep etmesine rağmen yerine getirilmeyince yazılan müzekkereyi tekit ettiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca OHAL kapsamında çıkarılan KHK kapsamında itiraz ve tahliye talepleri hakkında 30’ar günlük sürelerde tutukluluğun gözden geçirilmesi gerektiği belirtildiğinden bahisle itiraz ve tahliye dilekçelerinin gözden geçirilme süresinde ilgili mahkemesine gönderileceği hususu belirtilerek dosyanın gönderilmemesi üzerine sanığın, 24.10.2016 tarihinde 1. Sulh Ceza Hâkimliğince tutukluluk hâlinin gözden geçirilmesi talebi hakkında karar verildiğinden ve aynı tarihli dilekçenin tutukluluğa itiraz dilekçesi olduğundan bahisle bu konuda yetkili 1. Sulh Ceza Hâkimliğince karar verilmesi için dosyayı anılan mahkemeye gönderdiği, 1. Sulh Ceza Hâkimliğince ise söz konusu dilekçenin itiraz değil tahliye dilekçesi olduğundan bahisle sanığın yetkili olduğu hâkimliğe iade edilmesi üzerine, sanığın dosyanın 1. Sulh Ceza Hâkimliğinde olduğunu öğrenip … Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığını aracı kılmaksızın doğrudan anılan mahkemenin hâkiminden dosyayı istemesi sonrasında 11.11.2016 tarihinde tahliye kararı verdiği olayda;
Sanığın bazı sulh ceza hâkimlerine şüpheli…Paksoy’un FETÖ’cü olmadığını ve tahliye edilmesi gerektiğini söyleyerek bu yönde talepte bulunduğu iddiasıyla hakkında yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan davada, Özel Dairece yapılan yargılama neticesinde sanığın anılan şahsın tahliye edilmesi yönünde talep ve telkin içeren sözler söylemekle birlikte bunun soruşturma aşamasında gerçekleşmesi, bu aşamada gerçekleşen eylemlerin 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile atılı suçu oluşturmadığından suçun unsurları oluşmadığından bahisle sanık hakkında beraat kararı verildiği göz önüne alınmakla birlikte;
Sanığın, hakkında tahliye kararı verdiği şüpheli…Paksoy’u dosya kapsamındaki delilleri değerlendirmesi neticesinde takdir hakkını kullanarak tahliye ettiğini ve anılan şüphelinin … 28. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/3 Esas numaralı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığını, bu dosyanın derdest olup kendisinin tahliye kararı vermesi sonrasında adı geçen şahsın tutuklanmadığını, tahliye istemi üzerine dosyanın gönderilmemesi sonrasında 668 sayılı KHK’nın tabi hâkim ilkesine aykırı olduğunu düşündüğünden ve ilgili dosyanın tutukluğun devamına karar veren 1. Sulh Ceza Hâkimliğinde olduğunu öğrenince dosyayı anılan Hâkimlikten istediğini savunmasına rağmen anılan dosyanın Özel Dairece getirtilip incelenmemesi karşısında; … Paksoy hakkında dava açılıp açılmadığ, açılmış ise dosyanın akıbeti araştırıldıktan sonra, mevcut delillere göre tutuklanma şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip tutuklu olarak yargılanması gereken kişinin tahliyesine karar verilerek sanığa haksız bir menfaat sağlayıp sağlamadığı tespit edilerek hukuki durumunun tayin edilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulduğu,
Kabule göre de;
Yüklenen suçun TCK’nın 53. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında aynı maddenin beşinci fıkrasına göre cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu,
Kabul edilmelidir.
Bu itibarla Özel Daire kararının eksik araştırma ile hüküm kurulması, kabule göre de; yüklenen suçun TCK’nın 53. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında aynı maddenin beşinci fıkrasına göre cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan on iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; eksik araştırma ile hüküm kurulmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1) Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 09.06.2021 tarihli ve 4-1 sayılı; sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden, kabule göre de; yüklenen suçun TCK’nın 53. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında aynı maddenin beşinci fıkrasına göre cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA aleyhe yönelen temyiz bulunmadığından CMK’nın 307/4. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
2) Dosyanın, Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.01.2023 tarihinde yapılan birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 27.01.2023 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.