Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/310 E. 2023/139 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/310
KARAR NO : 2023/139
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nitelikli yağma suçundan sanık …’nin TCK’nın 149/1-c-d, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.02.2017 tarihli ve 221-32 sayılı hükmün, sanık ve müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince 28.04.2017 tarih ve 661-678 sayı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 30.01.2018 tarih ve 3872-474 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 15.06.2021 tarih ve 50074 sayı ile;
“İkinci kez mükerrirliğin uygulanabilmesi için, tekerrüre esas alınan her iki suçun da suç tarihlerinin 01.06.2005 tarihinden sonra olması gerektiği, buna göre;
İkinci kez mükerrirliğe esas alınan … Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/88-383 esas ve karar sayılı ilamında suç tarihinin 02.01.2008 olduğu, … Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili ilamında ilk kez tekerrüre esas alınan ilamın … Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/315 esas ve 2004/463 karar sayılı ilamı olup suç tarihinin 19.09.2000 olduğu anlaşılmıştır. … Asliye Ceza Mahkemesinin ilamında suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması sebebiyle sanık hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek hükmün bozulması yerine onanmasına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 29.06.2021 tarih ve 19882-12587 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
İtirazın kapsamına göre inceleme sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının, bu kapsamda sanığın, 19.09.2000 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, 02.01.2008 tarihinde işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından tekerrüre esas alınıp alınamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık … hakkında 04.07.2013 tarihli ve öncesi eylemleri nedeniyle nitelikli yağma suçundan 10.06.2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı ve hakkında aynı suçtan mahkûmiyet hükmü kurulduğu,
Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafta “Sanık …’nin adli sicil kaydında yer alan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/88-383 Esas-Karar sayılı ilamı verilen 6 yıl hapis cezanın 25.01.2010 tarihinde kesinleşmesi ve henüz infaz edilmemiş olması nedeniyle tekerrüre esas olduğu ve önceki ilamda da hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması karşısında ikinci kez mükerrir bulunduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca sanığın cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve aynı madde uyarınca cezasının infazından sonra hakkında denetimi serbestlik tedbiri uygulanmasına,” şeklinde açıklamalara yer verildiği,
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi vasıtasıyla temin edilen adli sicil kaydına göre;
a- … Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2004 tarihli ve 315-463 sayılı kararı ile; 19.09.2000 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nın 492/1, 523/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 13.09.2004 tarihinde kesinleştiği ve 04.12.2005 tarihinde infaz edildiği,
b- … Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2008 tarihli ve 88-383 sayılı kararı ile; 02.01.2008 tarihinde işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-a-b ve 109/5. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, “Sanık …’nin … Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/315-2004/463 sayılı ilamı ile hükmedilen tekerrüre esas 10 ay hapis cezası bulunduğundan, hükmedilen cezanın TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve 5275 sayılı Yasa’nın 108/4. maddesi gereğince cezanın infazının tamamlanmasından sonra takdiren 2 yıl denetime tabi tutulmasına,” şeklindeki gerekçe ile de hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararın 25.01.2010 tarihinde kesinleştiği ve henüz infaz edilmediği,
Anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat
Tekerrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüşken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı hâlde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi hâlinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet hâlinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.
TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle kanun maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir. Mükerirlere özgü infaz rejiminin nasıl yapılacağı ise TCK’nın 58/8. maddesi yollaması ile 5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinde gösterilmiştir.
5275 sayılı Kanun’un suç tarihinde yürürlükte bulunan “Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri” başlıklı 108. maddesi ise;
“(1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,
b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,
c) Süreli hapis cezasının dörtte üçünün,
İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir.
(2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
(3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.
(4) Hâkim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.
(5) Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Hâkim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejimi; özel bir infaz rejimi olmayıp tekerrür veya özel tehlikeli suçluluk hâllerinde hükümlünün şartlı salıverilmeden yararlanabilmesi için infaz kurumunda geçirmesi gereken süreyi uzatan özel bir durumdur. Mükerrirlere özgü infaz rejimi, 5275 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olup “Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri” başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında; “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.” hükmüne yer verilmiştir. 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 49. maddesi ile “Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.” cümlesi madde metnine dahil edilmiştir.
Ayrıca, aynı maddenin 3. fıkrasında 7242 sayılı Kanun’un 49. maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükümde belirtilir.” düzenlenmesine yer verilmiştir. Sanık hakkında birinci tekerrür şartlarının oluşması nedeniyle tekerrür hükümleri uygulandıktan ve bu tekerrür uygulanan mahkûmiyet kesinleştikten sonra, yeniden tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir suçun işlenmesi hâlinde ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanacak ve hükümlü artık koşullu salıvermeden yararlanamayacaktır.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Nitelikli yağma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulan sanık hakkında ikinci kez mükerrerliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verildiği, ikinci kez mükerrerliğe esas alınan … Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2008 tarihli ve 88-383 sayılı kararında ise 02.01.2008 tarihinde işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu ve “Sanık …’nin … Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/315-2004/463 sayılı ilamı ile hükmedilen tekerrüre esas 10 ay hapis cezası bulunduğundan, hükmedilen cezanın TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve 5275 sayılı Yasa’nın 108/4. maddesi gereğince cezanın infazının tamamlanmasından sonra takdiren 2 yıl denetime tabi tutulmasına,” şeklindeki gerekçe ile de birinci kez mükerrerliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararda tekerrüre esas alınan … Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2004 tarihli ve 315-463 sayılı kararındaki nitelikli hırsızlık suçunun suç tarihinin 19.09.2000 olduğu olayda; TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir öneminin olmadığı ve bu kapsamda sanık hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 08.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.