Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/276 E. 2023/79 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/276
KARAR NO : 2023/79
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanık …’ın TCK’nın 103/1, 103/3-c, 43/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin … 18. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.07.2019 tarihli ve 205-284 sayılı hükmün, katılan mağdure ve katılan vekili, katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesince 26.09.2019 tarih ve 1681-33 sayı ile istinaf başvurusunun vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine, bu kararın da katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 22.02.2021 tarih ve 3100-1336 sayı ile; “Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalarda değişen çelişkili beyanları ile sunduğu dilekçeler, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkûmiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 25.03.2021 tarih ve 21561 sayı ile;
“…Mağdure duruşmada ‘Ben daha önce ÇİM’de ayrıntılı ifadelerde bulunup, dayım ile ilgili iddialarımı belirtmiştim. O iddiaların tamamı doğrudur.İlk olarak dayım tarafından tacize uğramam 10 yaşında olmuştu. Yani bundan 5 sene kadar önce idi. İlk taciz olduğunda annemin evinde kalıyordum. İlkinde benim vucudumun değişik yerlerine dokundu. Bu olaylar çok fazla oldu. Hepsinin tarihini ayrı ayrı olarak hatırlayamıyorum. Herkesin uyuduğu sıralarda gelip bana istismarda bulunuyordu. .daki oturduğumuz evde tuvalette bana karşı istismar olayı olmuştu. Kaç kez olduğunu bilmiyorum. Fakat 4 yıldan fazla sürdü. İlk başlarda dayımdan şikayetçi olmayı düşündüm. Korktuğum için vazgeçtim. Yine aynı şekilde anne ve babama söylemek aklıma geldi. Fakat korktuğum için yine vazgeçtim. ÇİM’de anlattıklarımın hepsi oldu ve doğrudur. Dayım uyuşturucu madde kullanmaktadır. Şikayetçiyim. Katılma talebim vardır.’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Mağdurenin Çocuk İzlem Merkezinde verdiği ifadeye bakıldığında duruşmadaki ifadesinden daha geniş ve ayrıntılı olduğu, duruşmada ise aynı mahiyette fakat daha özet sayılabilecek bir anlatımının olduğu, her iki ifadenin birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Sanık duruşmada; ‘Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdur … öz yeğenimdir. Annesi ile babası boşandılar. Kendisi bize zaman zaman gelir giderdi. Geldiği yer annesinin oturduğu benimde kardeşi olduğumdan dolayı babamında aynı yerde oturduğu bir yerdir. Mağdur geldiği zaman salonda benim babam yani kendi dedesi ile salonda kalır. Ben gündüzleri çalışıyorum. Çoğunluklukları haftasonları çalıştığım için evde çok fazla bulunmuyorum. Sürekli uyuşturucu kullanırım. Mağdurenin benimle ilgili söylediği hiçbir iddiaayı kabul etmiyorum. Neden böyle bir iddiada bulunabileceğini bilmiyorum. Bir keresinde kızıp bağırmıştım.Bizde kaldığı zaman birkaç kez gece uyandığında üstü açılmışsa örttüğüm oldu. O anda kendisi yeğenim ile aynı salonda yatıyordu.’ şeklinde savunma yapmıştır. Önceki savunmalarının da aynı mahiyette olduğu anlaşılmaktadır.
03.10.2018 günlü mağdurenin okul müdürü ve yardımcısı tarafında düzenlenen tutanak içeriğinin de fazla ayrıntı içermemesine rağmen benzer mahiyette olduğu görülmüştür.
19.10.2018 tarihli Adli Görüşme Değerlendirme raporunda mağdurenin anlatımlarının tutarlı olduğu ve mağdurenin atılı fiile maruz kaldığı kanaatine ulaşıldığının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada mağdurenin beyanının tespitinde hazır bulunan sosyal hizmet uzmanının mağdurenin beyanlarının tutarlı olduğu ve beyanlara itibar edilebilir olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Mağdurenin beyanlarının tespiti sırasında hazır bulunan uzmanların mağdurenin beyanlarının samimi ve turalı olduğuna dair görüşleri, mağdurenin dayısı olan sanık hakkında suç atfında bulunması için bir neden olmaması, aile içi cinsel istismar eylemlerinin çoğunlukla, tek görgü tanığının mağdur olması, bu nedenle, cinsel istismarın fark edilmesi çoğu zaman tesadüfi olması, istismar olayının çocukta anormal davranışların fark edilmesi veya çocuğun fiziksel bir rahatsızlığı sonucunda doktora götürülmesiyle, bazen de çocuğun olayı üçüncü bir şahsa anlatmasıyla ortaya çıkabilmesi, istismarcıların aile üzerinde sahip oldukları otoritenin istismar olgusunun uzun zaman ortaya çıkmamasının önemli nedenleri arasında olması (Aslıhan Okan İbiloğlu, … Atlı, Remzi Oto, … Özkan-Çocukluk Çağı Cinsel İstismar ve Ensest Olgularına Çok Yönlü Bakış-Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar- 2018), aile içi istismar olaylarında mağdurların genellikle ilerleyen yaşlarda kendilerine olan güvenlerini kazandıktan sonra okuldaki öğretmenlerine anlatmaları ile ortaya çıkması şeklindeki seyre uygun bir şekilde ortaya çıkması gözetildiğinde mağdurenin beyanlarına itibar edilmesi gerektiği düşüncesine varılmıştır.
Buna göre;
Son eylem tarihi itibariyle 28 yaşında olan, eşinden boşanmış ve iki çocuğu ile birlikte annesi, mağdurenin annesi olan kız kardeşi ve iki çocuğu ile birlikte yaşayan madde bağımlısı sanık …’ın mağdure 12/03/2004 doğumlu …’nün dayısı olduğu, mağdurenin anne ve babasının 2009 yılında ayrı yaşamaya başladıkları mağdurenin bir yıl annesinin yanında kaldığı daha sonra babasının yanına yerleştiği, dayısının da bu dönemde mağdureye annesinin yanına gittikçe dokunmaya başladığı, vücudunun değişik yerlerini ve cinsel organına eli ile dokunduğu, kimi zaman kendi cinsel organını mağdurenin kalçalarına sürttüğü, boşanmasından sonra mağdurenin annesi ve anneannesi ile birlikte yaşamaya başlayan sanığın eylemlerini bu şekilde 2018 yılında Eylül ayına kadar devam ettirdiği, nihayetinde mağdurenin okulda öğretmenine olayı anlatarak eylemlerin açığa çıkmasını sağladığı, ilk derece mahkemesinin kabul ve uygulamasının usul ve yasaya uygun olduğu,” görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat etmiştir.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 21.06.2021 tarih ve 1316-4393 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
12.03.2004 doğumlu olan katılan mağdure …’nün, 04.10.1989 doğumlu olan sanık …’ın öz yeğeni olduğu,
03.10.2018 tarihinde mağdurenin eğitim gördüğü okulun müdür ve müdür yardımcısı tarafından düzenlenen tutanakta; mağdurenin anne ve babasının 5 yıl önce boşandığının, velayetinin babasında olduğunun ancak 15 günde bir annesinin yanında gittiğinin, mağdurenin bu evde anneannesi, dedesi, annesi, sanık olan dayısı ve sanığın iki çocuğuyla birlikte kaldığının, madde bağımlısı olan sanığın geceleri yanına gelip ağzını kapattığı, mağdureyi taciz ettiğinin, bu durumun 4. sınıftan bu yana devam ettiğinin mağdure tarafından ifade edildiğinin belirtildiği,
19.10.2018 tarihinde mağdure hakkında düzenlenen adli görüşme değerlendirme raporuna göre; mağdurenin, “Biz o zamanlar kirada .nde yaşıyorduk. İlk dokunması bu evde salonda gece uyurken saat 03.00- 04.00 sıralarında oldu. Gece benim yanıma gelip göğüslerime dokunuyordu. Benim yattığım kanepede yanımda Muhammed de oluyordu. Dayım bazen benim yanıma uzanıyor bazen de beni kaldırıyordu. Dayım bana tuvaletin lavabosunda bir şey var, gel bak diyordu. Ben de o zamanlar uyku sersemliği ile kalkıp gidiyordum. Tuvalete gidince kapıyı kilitliyor ve beni duvara sıkıştırıyordu. Kendini bana dayamaya çalışıyordu. Benim üst kıyafetlerimi çıkarmaya çalışıyordu. Ben bağırınca eliyle ağzımı kapatıyordu. Kıyafetlerimi çıkaramadı. Alt kıyafetlerimi de çıkarmaya çalışıyordu. Ben ayağımla itiyor ve ses çıkartıyordum. Sesi birileri duysun da gelsin diye. O da beni bırakıyordu… Tuvalette 5-6 kez dokunması oldu.
…Bir keresinde ben dolapları siliyordum. Annem, kardeşlerimi banyo yaptırıyordu. Yanıma geldi ve arkamdan sarıldı. Beni balkona çıkardı. Bana dokunmaya çalıştı. Ben bağırınca bıraktı,
…Yatağıma geldiğinde yanıma uzanıyor pijamamı ve külotumu yarıya kadar çıkarıyor, eliyle vajinama dokunuyordu, kendisi penisini çıkarıyor ve vajinama sürtüyordu. Göğüslerime de kıyafetlerimin içinden eliyle dokunuyordu. Penisiyle popo kısmıma içinden dokunuyordu yani büyük tuvaletimi yaptığım yere dokunuyordu. Penisi popomun içine girmedi. Bu sırada eliyle benim ağzımı kapatıyordu, ben kendisini itmeye çalışıyordum, vajinamada içinden dokunması olmadı. Sadece penisiyle sürtünüyordu. Bu sırada kardeşim . bizi hiç görmeden, kardeşim hareket ettiği anda . dayım kalkıp gidiyordu. Dedem de salonda kalıyordu Fakat dedem de hiç olayları görmedi. Yatakta dokunmaları 1- 2 kez oldu.
…Bu olaylar annemin yanında kaldığım .’ndeki evde oldu. Ben 10 yaşındayken oldu. Annem .’e taşındı.
…Kayaşehir’deki evde şu an Annemlerin oturduğu evde bir keresinde ben sandalyenin üzerine çıkıp mutfak dolaplarını siliyordum. Annem kardeşlerimi banyo yaptırıyordu. Yanıma geldi ve arkamdan sarıldı. Beni sandalyeden indirdi. Ben balkona kaçtım, arkamdan geldi. Balkonda benim göğüslerime kıyafetimin üzerinden dokunmaya çalıştı. Beni bırak diye bağırdım, benim ağzımı kapattı, bağırma dedi. Annem banyodan çıkınca beni bırakıp gitti. Balkonda perde olduğu ve kapalı olduğu için bizi komşular görmedi. Yaz ayında akşam oldu bu olay…
Bu evde bir keresinde de dayım bana odası dağınıktı galiba bana ‘Gel şu kıyafetleri topla.’ dedi. Ben de odaya gittim ve kıyafetleri katlıyordum. Bu evde anneannem ayrı bir odada kalıyor karşısındaki odada da dayım ve annem kalıyor. Dedem, kardeşlerim ve dayımın çocukları da hep birlikte kalıyorduk. Evde o gün kimse yoktu. Dayım ile yalnızdık, gündüzdü. Ben kıyafetleri katlarken dayım arkamdan geldi ve bana sarıldı. Ben ‘Bırak beni’ dedim. Beni aldı ve çevirip yatağa yatırdı. Üzerime çıkmaya çalıştı. Kendini üzerime bastırdı, tişörtümü yukarı kaldırdı ve göğüslerimi öpmeye, yalamaya başladı. Penisiyle vajinama dokundu. Kıyafetlerimi çıkarmadı, kıyafetlerimin üzerinden dokundu. Ben ‘Bırak beni’ diye bağırdım. O sırada odanın camı da açıktı. Eliyle ağzını kapattı. O kendi kıyafetlerini de çıkarmadı, kıyafetlerinin üzerinden penisiyle vajinama dokundu. Popo kısmına dokunması olmadı. Penisi yumuşaktı ve aşağıya doğruydu. Dokunma 15 … kadar sürdü. Ben kendisini itmeye çalıştım, ayaklarımla ona vurmaya çalıştım, daha sonra beni bıraktı.
…Babamın yanında kaldığım ve ara sıra annemin yanına kalmaya gittiğim zamanlarda da dokunmaları oldu. Bu dokunmalar bir – iki kez yalnız kaldığımızda, geceleri yatağıma geldiğinde oldu.
…En son 1-2 ay önce okullar kapalıyken oldu. Anneme gitmiştim, o zamanlar ben salonda yatakta tek başıma yatıyordum, dedem köydeydi. Annem ve Muhammed Emin birlikte yatıyordu. Emirhan ve dayımın oğlu bir yatakta yatıyorlardı salonda. Dayım yanıma geliyordu, dayım öksürüyordu ve ben o öksürünce uyanıyordum. Yanıma geliyor ve bana dokunmaya başlıyor, benim kıyafetlerimin içine elini sokup göğüslerime dokunuyordu. En son dokunmasında kıyafetlerimi çıkarmadı, kıyafetimin üzerinden vajinamı eliyle dokundu. Onun kıyafetleri çıkmadı, üzerinden, gece herkes uyuduğu saatte oldu. Yanıma uzanmıştı, o sırada sanırım bir ses geldi ve yanımdan gitti. Dayım bu evde de madde kullandı. Madde kullanınca dayım öksürüyor, çok kötü öksürüyor ben de oradan biliyorum kullandığını. Bir keresinde paketin içinde beyaz bir şey görmüştüm, onun penisinde bu dokunmalar esnasında bir sıvı görmedim. Benim vajinamda bir ıslaklık hissediyordum, vajinama dokunduğunda alt kısmında acı oluyordu. Bu anlattıklarımın dışında başka bir dokunma olmadı. Babamda kaldığım ve anneme gitmediğim için dokunması olmadı…” şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan değerlendirmeye göre; mağdurenin adli görüşme boyunca iyi iletişim kurabildiği, adli görüşmeciyle konuya ilişkin sorulan sorulara uyum içerisinde cevap verdiği, ifadelerinin tutarlı ve güvenilir olduğu, cinsel istismara maruz kaldığına kanaat edildiği,
21.05.2019 tarihinde mağdure hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporuna göre; mağdurenin, anne ve babasının 5 yıl önce ayrılma kararı aldığını, kendisinin salonda yattığını, annesinin ayrı bir odada kaldığını, sanık olan dayısının uyuşturucu madde kullandığını ve bunu evdeki herkesin bildiğini, sanığın uyuşturucu madde kullandıktan sonra kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu, sanığın aslında uyuşturucu madde kullandıktan sonra ayakta duramayacak hâle geldiğini ancak yine de kendisinin özel bölgelerini ellediğini, üzerine çullandığını, kıyafetlerini çıkarmaya çalıştığını, bu olayların evde kimse olmadığında ya da herkesin uyuduğu esnada meydana geldiğini, babasının yanına taşındıklarını ancak 15 günde annesinde kaldığını ve bu süreçte de sanığın eylemlerine devam ettiğini, kendisinin bu durumu annesine anlatamadığını, annesiyle yakın bir ilişki içerisinde olmadıklarını beyan ettiği, yapılan değerlendirmeye göre; mağdurenin fiziksel ve zihinsel gelişiminin yaşıyla uyumlu, kişiye ve zamana yöneliminin tam olduğu, ifadelerinin tutarlı olduğunun mütalaa edildiği,
04.03.2016 tarihli duruşmada hazır bulunan sosyal hizmet uzmanı bilirkişinin; mağdurenin kendi yaşına uygun gelişiminin olduğunu, yaşadığı olaya ilişkin iç görüşü ve farkındalığının geliştiğini, beyanlarına itibar edilebileceği kanısına varıldığını belirttiği,
18. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na hitaben 01.10.2019 tarihli hâkim havaleli mağdure ve mağdurenin annesinin imzasını içerir beyan dilekçesinde; mağdurenin, sanığın özel yerlerine dokunmadığını, anne ve babasının ayrılmasından ötürü psikolojisinin bozuk olduğunu ve anne ve babasının kendisiyle daha çok ilgileneceğini düşünerek böyle bir şey söylediğini, sanık olan dayısının kendisine herhangi bir şey yapmadığını beyan ettiği, dilekçede mağdurenin annesinin kimlik bilgileri ve katip imzasının yer aldığı,
21.01.2021 havale tarihli mağdure tarafından dosyaya sunulan dilekçede; babasının ve sanığın eşinin kendisini, sanığa iftira atması konusunda yönlendirdiğini belirttiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure … Çocuk İzlem Merkezinde; 5 yıl önce anne ve babasının boşandıklarını, kendisinin babasının yanında kaldığını, zaman zaman annesinin yanına gittiğini, uyuşturucu madde kullanan dayısı olan sanığın, kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu, ilk olarak 10 yaşındayken vajinasına, göğüslerine ve penisiyle poposuna temas ettiğini, bu olayın annesinin Sultançiftliği’ndeki evinde meydana geldiğini, dayısı olan sanığın annesiyle aynı evde yaşadığını, kendisinin annesinin yanına kalmaya gittiğinde geceleri sanığın yanına gelip göğüslerine dokunduğunu, sanığın bazen yanına yatıp bazen de kendisini tuvalete çağırarak bu eylemleri gerçekleştirdiğini, tuvalette kendisine farklı zamanlarda 5-6 kez dokunduğunu, bir defasında mutfakta dolapları silerken yanına gelen sanığın kendisine sarıldığını, sanığın penisini kendisinin poposuna sokmaya çalıştığını ancak ittirmesi nedeniyle başaramadığını, daha sonra velayetinin babasına geçtiğini ve onunla yaşamaya başladığını, zaman zaman annesinin evine kalmaya gittiğinde ise sanığın eylemlerinin devam ettiğini, her defasında ağzını kapattığını, gücünün yetmemesi sebebiyle sanığa karşı koyamadığını, en son bir ay önce annesinin yanına kalmaya gittiğinde salonda yatarken yanına gelen sanığın göğüslerine dokunduğunu, kendisinin vajinasında ıslaklık hissettiğini ancak sanığın penisinden sıvı geldiğini görmediğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; daha önce vermiş olduğu ayrıntılı ifadesini kabul ettiğini, olayların çok sayıda yaşandığını, bu nedenle ayrı ayrı tarihlerini hatırlamadığını, herkesin uyumasından sonra sanığın yanına gelerek eylemleri gerçekleştirdiğini, sanığın eylemlerini Kayabaşında bulunan evde de tuvalette gerçekleştirdiğini, ilk zamanlarda şikâyetçi olmayı düşündüğünü ancak korkarak şikâyet etmekten vazgeçtiğini, şikâyetçi olduğunu,
Katılan … mağdurenin babası olduğunu, mağdurenin sanık tarafından istismara maruz kalmış olabileceğini, olaydan yeni haberinin olduğunu, mağdureye sorduğunda olayı anlatmadığını, sanıktan şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Müşteki .; annesi olduğu mağdurenin kendisinin yanında kalmaya geldiğinde dedesiyle birlikte salonda yattığını, sanığın mağdureye yönelik cinsel bir eylemine tanık olmadığını, mağdurenin ilk olarak okulda aile tanıma formunda bu durumdan bahsettiğini ve olayın bu şekilde ortaya çıktığını, sanığın mağdureyi kendi çocuğu gibi gördüğünü ancak uyuşturucu madde kullanan sanığın bu etkiyle böyle bir olay gerçekleştirmiş olabileceğini, olayı bir gün önce duyduğunu ve mağdurenin sanığın kendisinin mahrem bölgelerine dokunduğunu ancak cinsel birleşmenin yaşanmadığını belirttiğini, sanıktan şikâyetçi olmadığını,
Tanık … Kollukta; mağdurenin dedesi, sanığın ise babası olduğunu, mağdurenin eve geldiğinde oturma odasında yatakta yattığını, kendisinin de aynı şekilde oturma odasında yerde yattığını, sanığın ise ayrı odada uyuduğunu, cinsel bir olay görmediğini,
Mahkemede; mağdurenin anne ve babasının boşandıklarını, mağdurenin babası …’nün mağdurenin annesi İlknur Duman ile barışmak istediğini ancak mağdurenin kabul etmediğini, bu nedenle mağdurenin babası …’nün mağdureyi sanık hakkında bu tür iddialarda bulunması için yönlendirdiğini düşündüğünü, sanığın böyle bir eylemde bulanacağına inanmadığını, evin durumu itibarıyla da böyle bir olayın yaşanmasının mümkün olmadığını,
Tanık Emine Duman Mahkemede; mağdurenin annanesi, sanığın ise annesi olduğunu, mağdurenin çocuk aklıyla böyle bir beyanda bulunduğunu düşündüğünü, kendisinin uykusunun hafif olduğunu, evde böyle bir olayın yaşanması hâlinde uyanacağını, sanığın uyuşturucu madde kullandığını ve uyuşturucu madde kullandıktan sonra sızdığını, kendisinin de sanığı yatağına götürüp yatırdığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … aşamalarda; suçlamaları kabul etmediğini, uyuşturucu madde kullandığını, ara sıra gece kalktığında yeğeni olan mağdure ile kendisinin çocuklarının üzerlirinin açılıp açılmadığını kontrol ettiğini, açıldığı takdirde örttüğünü, mağdure ve dedesinin oturma odasında birlikte yattıklarını, böyle bir durumun olmasının mümkün olmadığını, mağdurenin babasının kendisine iftira atmış olabileceğini, ayrıca mağdureye eve geç kalmasından dolayı kızdığını ve bu sebeple mağdurenin buna sinirlenip kendisinin şikâyet etmiş olabileceğini savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Değerlendirmeler
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Mağdurun aşamalarda alınan beyanında; 5 yıl önce anne ve babasının boşandıklarını, kendisinin babasının yanında kaldığını ve zaman zaman annesinin yanına gittiğini, uyuşturucu madde kullanan sanığın, kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu, ilk olarak 10 yaşındayken vajinasına, göğüslerine eliyle, poposuna ise penisiyle temas ettiğini, bu olayın annesinin Sultançiftliği’ndeki evinde meydana geldiğini, dayısı olan sanığın annesiyle aynı evde yaşadığını, kendisinin annesinin yanına kalmaya gittiğinde geceleri sanığın yanına gelip göğüslerine dokunduğunu, sanığın bazen yanına yatıp bazen de kendisini tuvalete çağırarak bu eylemleri gerçekleştirdiğini, tuvalette kendisine farklı zamanlarda 5-6 kez dokunduğunu, bir defasında mutfakta dolapları silerken yanına gelip sarıldığını, penisini poposuna sokmaya çalışan sanığı ittirmesiyle başarılı olamadığını, daha sonra velayetinin babasına geçtiğini ve onunla yaşamaya başladığını, zaman zaman annesinin evine kalmaya gittiğinde ise yine sanığın eylemlerinin devam ettiğini, her defasında ağzını kapattığını, gücünün yetmemesi sebebiyle sanığa karşı koyamadığını, en son bir ay önce annesinin yanına kalmaya gittiğinde salonda yatarken yanına gelen sanığın göğüslerine dokunduğunu, kendisinin vajinasında ıslaklık hissettiğini ancak sanığın penisinden sıvı geldiğini görmediğini iddia ettiği, sanığın ise aşamalarda suçlamaları kabul etmeyerek mağdurenin dedesi tanık . ile birlikte oturma odasında yattığını, mağdurenin iddia ettiği gibi bir olayın yaşanmasının mümkün olmadığını, mağdurenin babasının kendisine iftira atmış olabileceğini, ayrıca mağdureye eve geç kalmasından dolayı kızdığını ve bu sebeple mağdurenin buna sinirlenip kendisini şikâyet etmiş olabileceğini savunduğu anlaşılan olayda;
4 yıl önce gerçekleştiği iddia edilen olayın üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra adli mercilere intikal ettirilmesi, sanığın aşamalarda istikrarlı olarak suçu işlemediğini savunması, mağdurenin 01.10.2019 ve 21.01.2021 havale tarihli dilekçeleriyle olayın gerçekleşmediğine ilişkin beyanlarda bulunması, mağdurenin dedesi, sanığın ise babası olan tanık …’ın aşamalarda mağdureyle aynı odada uyuduğunu, sanığın ise başka bir odada yattığını, bu nedenle böyle bir olayın yaşanmasının mümkün olmadığını belirtmesi, mağdurenin anneannesi, sanığın ise annesi tanık .’nin uykusunun hafif olduğunu, böyle bir olayın yaşanması hâlinde uyanacağını belirtmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın mağdureye yönelik eylemini gerçekleştirdiğini gösteren kesin ve inandırıcı kanıt bulunmayıp iddiasının şüphede kalması ve bu şüphenin de sanık lehine yorumlanması gerektiğinden, sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, yerinde olmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan altı Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 08.02.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.