YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/17
KARAR NO : 2023/162
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
İtirazname No : 2015/267258
YARGITAY DAİRESİ : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 22-132
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık …’in mağdureler …, …, …, …, … ve …’ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-b, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 6 kez 3 yıl 4 ay hapis cezası, aynı mağdurelere karşı fuhuş suçundan TCK’nın 227/2, 227/4, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 6 kez 2 yıl 6 ay hapis ve 3000 TL adli para cezasıyla; sanık …’un ise mağdureler …, …, …, …, … …, … ve …’e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-b, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 7 kez 3 yıl 4 ay hapis cezası, aynı mağdurelere karşı fuhuş suçundan TCK’nın 227/2, 227/4, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 7 kez 2 yıl 6 ay hapis ve 3000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.06.2010 tarihli ve 22-132 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 30.06.2014 tarih ve 7776-8933 sayı ile; “…TCK’nın 109. maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmamasının aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı,” eleştirisiyle onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 24.11.2015 tarih ve 267258 sayı ile; “…İtirazlarımız her iki sanık yönünden kurulan hükümlerin bir kısmının eksik inceleme ile verildiği noktasında toplanmaktadır.
Şöyle ki;
Soruşturmanın, 12/07/2005 tarihinde … Ankara Büyükelçiliğinin konsolosluk şubelerine gelen bilgilere göre Iğdır’da Hatır isimli pansiyonda çok sayıda … vatandaşının alıkonulduğunu faksla bildirilmesi ve aynı tarihte … isimli bayanın 155’i arayarak kendilerini… Büyükelçisinin aradığını, Iğdır ilinde faaliyet gösteren Hatır pansiyon isimli yerde … vatandaşı olan … … isimli bayanla birlikte birkaç tane daha … ve… vatandaşı olan bayanların zorla alıkonulduğunu bildirmesi üzerine başlamış olup, mahkemeden alınan arama kararı ile yapılan arama üzerine … … ve … isimli bayanların tanıklar … ve … ile cinsel ilişkide bulunurlarken yakalanmaları, diğer bayanlarında … tarafından pansiyonun çatısına çıkarıldığının tespit edilmesi üzerine bayanların davet edilerek ifadelerinin alınması üzerine başladığı anlaşılmıştır.
1-… uyruklu mağdure …’nın diğer mağdure … …’in tercümanlığında alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; pansiyona kendisini … isimli bayanın getirdiğini, pansiyona geldikten sonra…’in kendisine para karşılığı fuhuş yapacağını söylediğini, korktuğu için itiraz edemediğini, isim belirtmeden müşteriye gitmek istemeyen bayanları…, yanında bulunan dostu Hatıra, … ve… isimli kişilerin dövdüğünü, bir bayanın kaçarak kurtulduğunu, …’in 3,5 aylık hamile bir bayanı zorla bir müşteriye gönderdiğini ve sonrada kürtaj yaptırdığını, yine birgün…’in … isimli bayanı zorla müşteriye göndermek istediğini, bayanın gitmek istemediğini ve pansiyondan ayrılmak isteyince de arkasından gidip onu zorla pansiyona getirdiğini ve dövdüğünü, yine bir gün kendisinin müşteriye gitmek istemeyince …’ın sol kolunu sıkarak ve sağ ayağına tekme atarak kolunu ve bacağını morarttığını, … isimli şahıstan da korktuğundan fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini, şahsın elinden kurtulmak için bir kaç kez plan yaptığını, fakat korktuğu ve Hatıra isimli bayanın kendilerini takip edip…’e söylemesinden dolayı bunu yapamadığını, …’in kendilerine hiç para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerin verdiği bahşiş ile karşıladığını,kendisini zorla tutarak para karşılığı başka erkeklerle fuhuş yaptıran… ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Mağdurenin alınan doktor raporunda bacak ve ön kolda travma izlerinin bulunduğu belirtilmiştir.
2-Moldova uyruklu … …’in Türkçe bildiği için tercümansız alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; …’ya benzer şekilde pansiyona kendisini … isimli bayanın getirdiğini, pansiyona geldikten sonra…’in kendisine para karşılığı fuhuş yapacağını söylediğini, korktuğu için itiraz edemediğini, …’in müşteriye gitmek istemeyen bayanları dövdüğünü, bir bayanın kaçarak kurtulduğunu, …’in 3,5 aylık hamile bir bayanı zorla bir müşteriye gönderdiğini ve sonrada kürtaj yaptırdığını, yine birgün…’in … isimli bayanı zorla müşteriye göndermek istediğini, bayanın gitmek istemediğini ve pansiyondan ayrılmak isteyince de arkasından gidip onu zorla pansiyona getirdiğini ve dövdüğünü, … isimli şahıstan korktuğundan fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini, şahsın elinden kurtulmak için bir kaç kez plan yaptığını, fakat korktuğu ve Hatıra isimli bayanın kendilerini takip edip…’e söylemesinden dolayı bunu yapamadığını, …’in kendilerine hiç para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerin verdiği bahşiş ile karşıladığını,kendisini zorla tutarak para karşılığı başka erkeklerle fuhuş yaptıran… ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Mağdurenin alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmamıştır.
3-… uyruklu … isimli mağdurenin diğer mağdure …’nın tercümanlığında alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; … … isimli bayanın kendisini 12/04/2005 tarihinde …’dan İstanbul’a getirdiğini,İstanbul’da … isimli bayanın kendisini 3000 Amerikan doları karşılığında …’a sattığını, …’ın kendisini Iğdır’a getirdiğini, pansiyona yerleştirdiğini, burada para karşılığı erkeklerle ilişkiye girdiğini, kazandığı paraların 5 milyonunu kendisine alıp, 10 milyonunu …’e verdiğini, pansiyonda kaldığı süre içinde …’e evine gitmek istediğini söylemesine rağmen kendisine izin vermediğini, vize zamanında kaçmaması için kapıya … ile birlikte gönderdiğini, pansiyonda kendisini zorla tutarak para karşılığında başka erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi için tehdit eden … ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Mağdurenin alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmamıştır.
4-Moldova uyruklu… isimli mağdurenin diğer mağdure …’nın tercümanlığında alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; 20/06/2005 tarihinde … … isimli bayanla …’dan İstanbul’a geldiğini, daha sonra … ve … isimli bayanlarla Iğdır’a geldiğini, …’nın kendisini 3000 Amerikan doları karşılığında …’e sattığını, geldiği günden bu yana …’in kendisini zorla tutarak para karşılığında sattığını, cinsel ilişkiye girmediği zamanlar kendisini silahla tehdit ettiğini ve …’den şikayetçi olduğunu bildirmiştir. (Beyanlarında …’a ilişkin şikayeti yoktur.) Mağdurenin alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmamıştır.
5-Moldova uyruklu … isimli mağdurenin diğer mağdure … …’in tercümanlığında alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; …’ya benzer şekilde pansiyona kendisini … isimli bayanın getirdiğini, pansiyona geldikten sonra…’in kendisine para karşılığı fuhuş yapacağını söylediğini, kendisinin fuhuş yapmayacağını söylemesi üzerine Hatıra isimli bayanın erkekler ile birlikte olmazsan seni burada öldürüm diye tehdit ettiğini, korktuğu için itiraz edemediğini, …’in müşteriye gitmek istemeyen bayanları dövdüğünü, bir bayanın kaçarak kurtulduğunu, …’in 3,5 aylık hamile bir bayanı zorla bir müşteriye gönderdiğini ve sonrada kürtaj yaptırdığını, yine birgün…’in … isimli bayanı zorla müşteriye göndermek istediğini, bayanın gitmek istemediğini ve pansiyondan ayrılmak isteyince de arkasından gidip onu zorla pansiyona getirdiğini ve dövdüğünü, … isimli şahıstan korktuğundan fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini, şahsın elinden kurtulmak için bir kaç kez plan yaptığını, fakat korktuğu ve Hatıra isimli bayanın kendilerini takip edip…’e söylemesinden dolayı bunu yapamadığını, …’in kendilerine hiç para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerin verdiği bahşiş ile karşıladığını, kendisini zorla tutarak para karşılığı başka erkeklerle fuhuş yaptıran… ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Mağdurenin alınan doktor raporunda sağ ve sol ön kol ve kolda 1-2 hafif morluk bulunduğu belirtilmiştir.
6-Moldova uyruklu … isimli mağdurenin … …’in tercümanlığında alınan 12/07/2005 tarihli beyanında özetle; …’ya benzer şekilde pansiyona kendisini … isimli bayanın getirdiğini, pansiyona geldikten sonra…’in kendisine para karşılığı fuhuş yapacağını söylediğini, kendisinin fuhuş yapmayacağını söylemesi üzerine…’in kendisini öldürürüm diyerek tehdit ettiğini, korktuğu için itiraz edemediğini, …’in müşteriye gitmek istemeyen bayanları dövdüğünü, bir bayanın kaçarak kurtulduğunu, …’in 3,5 aylık hamile bir bayanı zorla bir müşteriye gönderdiğini ve sonrada kürtaj yaptırdığını, yine birgün…’in … isimli bayanı zorla müşteriye göndermek istediğini, bayanın gitmek istemediğini ve pansiyondan ayrılmak isteyince de arkasından gidip onu zorla pansiyona getirdiğini ve dövdüğünü, … isimli şahıstan korktuğundan fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini,şahsın elinden kurtulmak için bir kaç kez plan yaptığını, fakat korktuğu ve Hatıra isimli bayanın kendilerini takip edip…’e söylemesinden dolayı bunu yapamadığını, …’in kendilerine hiç para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerin verdiği bahşiş ile karşıladığını, kendisini zorla tutarak para karşılığı başka erkeklerle fuhuş yaptıran… ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Mağdurenin alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmamıştır.
7-Azerbaycan uyruklu … isimli mağdurenin Türkçe bildiği için tercümansız alınan 12/07/2005 tarihli ifadesinde; Azerbaycan’dan 04/07/2005 tarihinde Iğdır iline geldiğini, pansiyona konaklamak amacıyla yerleştiğini, 05/07/2005 tarihinde pansiyondan ayrılmak için taksi çağırdığını, bu sırada Hatıra’nın…’i uyandırdığını, …’in peşinden gelerek kendisine bağırıp taksiden aşağıya indirdiğini, kolundan tutarak pansiyonun içine sokup kendisine iki tokat attığını, …’in gözüne, kulağına, vücudunun değişik yerlerine vurduğunu, bu sırada bayıldığını, kendine geldiğinde Hatıra isimli bayanın kendisini odasına çıkartıp bu adam seni bırakmaz dediğini,onun istediğini yapmak zorundasın dediğini, defalarca 155’i aramak istediğini ancak Hatıra isimli bayandan korktuğundan arayamadığını, erkeklerle ilişkiye girmediğini, 12/07/2005 tarihinde odasında … … isimli bayan ile uyurken polislerin kapıyı çaldığını,pasaportlarını kontrol ettiklerini, kendisini pansiyonda zorla tutarak para karşılığında başka erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi için tehdit eden ve darp eden …’den şikayetçiyim demiştir (Beyanlarında …’a ilişkin şikayeti yoktur.). Mağdurenin alınan doktor raporunda her iki göz altında morarmanın mevcut olduğu bildirilmiştir.
8-Azerbaycan uyruklu … … isimli mağdurenin Türkçe bildiği için tercümansız alınan 12/07/2005 tarihli ifadesinde; 04/07/2005 tarihinde Iğdır iline geldiğini, pansiyona konaklamak amacıyla yerleştiğini, 05/07/2005 tarihinde amcasının kızı olan … ile pansiyondan ayrılmak için taksi çağırdığını,bu sırada Hatıra’nın…’i uyandırdığını, …’in peşlerinden gelerek kendisini ve amcasının kızını tokatlayıp arabadan aşağıya indirdiğini, …’in kendilerini bırakmadığını, küfür ettiğini, kendilerini zorla otele soktuğunu, bu tarihe kadar zorla pansiyonda alıkoyduğunu, fuhuş yapmadıklarını bildirerek kendisini pansiyonda zorla tutarak para karşılığında başka erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi için tehdit eden döven …’den şikayetçiyim demiştir.(Beyanlarında …’a ilişkin şikayeti yoktur.)
Yukarıda belirtilen olayla ilgili olarak Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 11/08/2015 tarih 2005/2103 soruşturma 2005/1075 esas sayılı dosyası ile sanıklar … ve … hakkında mağdureler Svitlana Sergechova ve … …’in fuhuşuna aracılık ve yer temin etmek suçundan ikinci kez dava açıldığı ve bu davanın da Iğdır 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2015 tarih 2005/702 esas 2005/302 karar sayılı hükmü ile 2005/701 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini anlaşılmasına rağmen,ikinci kez açılan bu davanın CMK’nun 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmediği görülmüştür.
Bu soruşturmadan ayrı olarak sanıklar hakkında 10/03/2006 tarihinde yapılan bir ihbar üzerine mağdure… …’ya yönelik fuhuş, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mühür bozma suçlarından soruşturma yürütülmüştür.
Bu soruşturmada Azerbaycan uyruklu… …’nın Türkçe bilmesi nedeniyle tercümansız alınan 10/03/2006 tarihli beyanında; 16/02/2006 tarihinde Iğdır iline geldiğini, … isimli bayanın kendisini pansiyona yerleştirdiğini,pansiyon sahiplerinin kendisini dışarıya bırakmadığını, küfürlerle tehditlerle kendisini pansiyonda tutup fuhuş yaptırdıklarını, en son birlikte olduğu şahıstan yardım istediğini, pansiyonda zorla tutup fuhuş yaptıran… ve …’tan şikayetçi olduğunu bildirmiştir.
Kovuşturma aşamasında sadece mağdure …’nın ifadesi alınabilmiş, mağdurenin 24/11/2006 tarihli ifadesinde 2005 yılı Temmuz ayında kendi isteği ile pansiyona gelip kaldığını, sanıklardan…’i tanımadığını, …’ı ise otelde kayıt işlemini yapması nedeniyle tanıdığını, sanıkların kendisini zorla otelde tutmadıklarını, otelden çıkmasına engel olmadıklarını, zorla fuhuş yaptırmadıklarını, başka bayanlara da yaptırdıklarına şahit olmadığını kimseden şikayetçi olmadığını bildirmiş, çelişki giderilmesi için sorulduğunda şimdiki ifadesinin doğru olduğunu, emniyetteki ifadesini hatırlamadığını, sadece imza attırdıklarını, emniyetteki ifadesinin kendisine ait olmadığını söylemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve mağdurelerin ifadelerine göre, sanık … ile ilgili olarak mağdureler Svitlana Opera, …, … …’ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından bir sorun yoktur.
Ancak … ile ilgili olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede; mağdureler … …, …, …, …, …’nın kendilerine yönelik bir cebir şiddetten bahsetmedikleri, kendilerinin pansiyondan ayrılmak isteyipte sanık İsmali’in onları engellediğine ilişkin bir beyanlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mağdure… … ile ilgili olarak sanık … 10/03/2006 tarihinde yurt dışında bulunduğunu bildirdiğinden bu hususun araştırılması gerekmektedir.
Sanık … ile ilgili olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağdureler … ve… …’ya yönelik olarak kurulan mahkumiyet hükümleri açısından bir sorun yoktur.
Sanık … ile ilgili olarak kurulan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan incelemede; mağdureler … ve … …’nın hiçbir beyanının bulunmadığı, diğer mağdureler …, …, …, …, … …’in ise pansiyondan ayrılmak isteyipte …’ın onları zorla tuttuğuna dair beyanlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık … yönünden fuhuş suçundan mağdureler …, … …’ya yönelik eylemleri yönünden kurulan mahkumiyet hükümleri açısından bir sorun yoktur.
Sanık … yönünden fuhuş suçundan kurulan hükümlerde mağdureler …, … …, … … ve …’nın …’ın kendilerine zorla fuhuş yaptırdıklarına ilişkin hiç bir beyanları yoktur. Diğer mağdureler …,… ve …’nin ise … bize zorla fuhuş yaptırıyordu demedikleri, başka mağdurelere yönelik eylemleri olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Mağdurelerin beyanlarında daha çok fuhuş suçunda TCK’nun 227/4. maddesinin uygulanmasına yönelik cebir veya tehditten bahsettikleri, müşterilerle dışarıya gidebildikleri ve pasaportlarının zorla alındığı yönünde herhangi bir beyanlarının bulunmadığı da anlaşılmıştır.
Yine Türkçe bilmeyen bir kısım mağdurelerin beyanları tercümanlık için yemin yaptırılmayan diğer mağdureler aracılığıyla alınmış olup bu husus CMK’ya aykırıdır.
Ayrıca mağdurelerden … dışında hiçbirisinin kovuşturma aşamasında beyanları alınmamış olup, mağdurelerin sanıklar ile ilgili şikayet ve delillerinin ayrıntılı tespit edilmesi, mağdurelerin Hatıra isimli pansiyonda suç tarihleri dışında da kalıp kalmadıkları hususlarının aydınlatılması, … ve Hatıra isimli bayanların tanık sıfatıyla dinlenilmelerinden sonra hukuki durumun tayin ve takdiri gerekmektedir.
Açıklamaya çalıştığımız gerekçelerle sanıklar … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağdureler … …, …, …, …, … ve… …’ya yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma ile yine … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağdureler … ve … …, …, …, …, …, … …’e yönelik eylemlerin eksik araştırma ile ayrıca sanık … hakkında fuhuş suçlarından kurulan mağdureler …, … …, … … ve … ve …, … ve …’ye yönelik mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma nedeniyle bozulması yerine onanmasına karar verilmesinin dosya kapsamına uygun düşmediği değerlendirilmektedir.
…Yukarıda açıklanan nedenlerle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 22/06/2010 tarih 2008/22 esas 2010/132 karar sayılı hükmü ile sanıklar … ve … haklarında kurulan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve fuhuş suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 30/06/2014 gün 2013/7776 esas 2014/8933 karar sayılı onama kararının kaldırılarak, sanık … hakkında … …, …, …, …, … ve… …’ya yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin ve … hakkındaki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağdureler … ve … …, …, …, …, …, … …’e yönelik mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında fuhuş suçundan kurulan mağdureler …, … …, … … ve … ve …, … ve …’ye yönelik mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma nedeni ile bozulmasına karar verilmesi,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 25.01.2016 tarih ve 9319-620 sayı ile sanık …’in Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraznamesindeki mağdureler …, …, …, …, … ve …’ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık …’un mağdureler …, …, …, …, … …, … ve …’e karşı kişiyi hürriyetinden kılma ve fuhuş suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 30.06.2020 tarih ve 462-325 sayı ile sanık …’in mağdureler …, …, …, …, … ve …’ya karşı fuhuş suçundan Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince kurulan 22.06.2010 tarihli ve 22-132 sayılı mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmaya dayalı olarak kurulduğu yönündeki itirazının 5271 sayılı CMK’nın 6352 sayılı Kanun ile değişik 308. maddesi uyarınca, öncelikle itiraz nedenlerinin yerinde olup olmadığı konusunda karar verilmesi için dosyanın Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmiş, CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 15.12.2020 tarih ve 7995-5850 sayı ile itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONULARI
Sanık … yönünden;
Mağdureler …, …, …, … ve …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ile aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının,
Mağdure…’ya karşı cebir ve tehdit ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cebir ve tehdit ile fuhşa aracılık ve yer temin etme suçlarının sabit olup olmadığının,
Sanık … yönünden;
Mağdureler …, …, …, …, …, …, … …’ya karşı üzerine atılı TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının,
Mağdureler …, …, …, …, …, … ve … …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının,
Tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hükümler kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin olup sanıklar … ve … hakkında mağdureler …, …, … ve …’ya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden kollukta mağdure sıfatıyla dinlenen …’in, belirtilen mağdureler için tercüman olarak görev yapıp yapamayacağının da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
13.01.2004 tarihinde Iğdır Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen konaklama tesisisi işletme izin belgesine göre; Tuncer Çağala adındaki kişinin Hatıra isimli pansiyonun işletmecisi olduğu,
09.04.2004 tarihinde Iğdır Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen belgelere göre; sanıklar … ve …’un Hatıra isimli pansiyonun mesul müdürü oldukları,
19.10.2004 tarihli Iğdır Valiliğince verilen olura göre; 23.09.2004 tarihli olay nedeniyle Hatıra isimli pansiyonda sanıklar … ve … refakatinde inceleme yapıldığı, yabancı uyruklu kadınların pansiyonu fuhuş amaçlı kullandıkları, müşterilerin isimlerinin deftere kaydedilmediği, bu yüzden pansiyonun 45 gün süreyle kapatıldığı,
19.10.2004 tarihli Iğdır Valiliğince verilen ikinci olura göre; 08.10.2004 tarihli olay nedeniyle Hatıra isimli pansiyonun 3 ay süreyle kapatıldığı,
12.07.2005 tarihinde saat 14.00 sıralarında polis memurlarınca düzenlenen tutanağa göre; … Büyükelçiliği görevlisinin 155 polis imdat hattını aradığını, … isimli bir kadın ve birkaç … ve Moldova vatandaşının Hatıra isimli pansiyonda zorla alıkonuldukları ihbarında bulunduğunun belirtildiği,
12.07.2005 tarihinde … Büyükelçiliğinin Iğdır Emniyet Müdürlüğüne yazdığı ihbar yazısında; Hatıra isimli pansiyonda çok sayıda … vatandaşının alıkonulduğu bilgisinin alınması nedeniyle söz konusu hususun araştırılmasının talep edildiği,
Iğdır Sulh Ceza Mahkemesince verilen 12.07.2005 tarihli ve 613 değişik iş sayılı karara göre; Hatıra isimli pansiyonda gündüz bir defaya mahsus olmak üzere arama kararının verildiği,
12.07.2005 tarihinde saat 17.00’de polis memurlarınca (tanıklar İ. Ethem Öztürk, Selçuk Yağcı, Rıza Bakır, … Hazır, …, Tahsin Acar ve Mükerrem Tatar) düzenlenen tutanağa göre; Hatıra isimli pansiyona gidildiği, sanık …’a arama kararının gösterildiği, … isminde bir kişinin pansiyonda kalıp kalmadığının sorulduğu, …’ın, söz konusu kişinin pansiyonda kalmadığını söylediği, bunun üzerine pansiyonda yapılan aramada 5 numaralı odada mağdure …’in tanık Kurban B…. ile 7 numaralı odada ise mağdure …’nın tanık … P… ile cinsel ilişki hâlinde bulundukları, pansiyonda zorla alıkonulan başka yabancı uyruklu kadınların olup olmadığının kontrolünün yapılacağı esnada sanık …’in pansiyona gelerek …’tan bilgi aldığının, sonra polis görevlilerine yaklaşarak işlem yapılmadığı takdirde yüklü miktarda para verebileceğini söylediğinin, …’e yasal işlemlere devam edileceğinin söylenerek kendisine arama kararı verildiğinde ise arama kararını buruşturup yere attığının, “…..olun gidin otelimden. Ben savcı gelmeden herhangi bir işlem yaptırmam. Pansiyondaki kadınları alamazsınız. Vermem. Bu kararı verenlerin hâkim de olsa savcı da olsa anasını avradını…..” dediğinin, …’in kadınlarla ilişkiye giren ve üzerlerini giyen Kurban B…. ve … P…’ye tekme ve tokatlarla saldırdığının, pansiyonun dışına kovaladığının, Kurban B…. ve … P…’nin koruma altına alınması üzerine…’in kendisini pansiyonun içindeki camlı bölüme kapattığının ve etrafa zarar vermeye başladığının, “İçeri gelmeyin. Oteli yakarım. Kendimi yakarım.” dediğinin, pansiyonda yapılan aramada mağdurelerin bulunamaması üzerine …’un mağdureleri pansiyonun çatısına çıkarmış olduğunun görüldüğünün, mağdurelerin güvenli bir şekilde çatıdan indirildiklerinin, mağdureler …, …, …, …, …, … …, … ve inceleme dışı mağdure …’nın ifadeleri alınmak üzere emniyet amirliğine intikal ettirildiğinin belirtildiği,
21.07.2005 tarihinde zabıta görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; kapatma tutanağında Hatıra isimli pansiyonun tüm elektrik sigortalarının, su ve gaz vanalarının kapatıldığı, kararın Serkan Adir isimli kişiye tebliğ edildiği,
14.09.2005 tarihinde zabıta görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; belediye encümeni tarafından söz konusu iş yerinin çalışma ve işletme ruhsatının iptal edildiğinin sanık …’in huzurunda belirtildiği,
04.01.2006 tarihinde zabıta görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; yapılan kontrolde söz konusu yerin ruhsatı olmadığı hâlde faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, sanık …’in imzadan imtina ettiği,
05.01.2006 tarihinde zabıta görevlilerince düzenlenen tutanakta; 04.01.2006 tarihinde ruhsatı olmadığı hâlde faaliyet gösteren iş yerinin aynı gün mühürlendiği ancak 05.01.2006 tarihinde yapılan kontrolde mührün kırılarak açıldığı, bu nedenle tekrar mühürlendiği, sanık …’in imzadan imtina ettiğinin belirtildiği,
14.02.2006 tarihinde Fen İşleri Müdür vekili E.T ve İmar İşleri Müdür vekili M.T. tarafından düzenlenen tutanağa göre; 1958 yılında taş ve çamur olarak yapılan ve Hatıra pansiyon olarak adlandırılan binanın otel, motel vb. toplu konaklamaya uygun olmadığının belirtildiği,
10.03.2006 tarihinde polis görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; saat 21.00 sıralarında kimliğini ifşa etmek istemeyen bir kişinin geldiğini, Hatıra isimli pansiyona giderek bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğini, kadının kendisine pansiyon görevlilerince zorla tutularak fuhuş yaptırıldığını, pansiyondan dışarıya bırakılmadığını, durumu polise bildirmesi için yalvardığını söyleyerek heyecanlı ve aceleci bir şekilde uzaklaştığı, nöbetçi Cumhuriyet savcısıyla konuşularak olayın doğruluğunun araştırılması için pansiyona aynı gün saat 21.15’te intikal edildiği, kimlik kontrolü yapıldığı esnada mağdure…’nın korkulu ve heyecanlı bir şekilde geldiği, mağdurenin ağlayarak memleketine gitmek istediğini, parasının olmadığını ifade ettiği esnada yarı baygınlık geçirdiği, sakinleştirildikten sonra ifadesinin alınması için emniyet amirliğine intikal ettirildiği,
10.03.2006 tarihinde saat 21.30’da polis görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; Hatıra isimli pansiyonun resepsiyon bölümünde sanık …’un beklediği, adı geçenin pansiyon konaklama defterinin mahkemede olduğunu, eski ruhsatlarının iptal edildiğini, yeni ruhsat için belediyeye başvurduklarını ifade ettiğinin belirtildiği,
11.03.2006 tarihinde saat 19.00’da polis görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; 06.02.2006 tarihinde mühürlenen Hatıra isimli pansiyonun ruhsatı olmadığı hâlde mührünün bozulduğu,
11.03.2006 tarihinde saat 21.35’te polis görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; saat 21.00 sıralarında Hatıra isimli pansiyona gidildiği, içeride sanık … ile tanık Şalvar Yazil isimli Azeri bir kişinin bulunduğu, o esnada iki kadının koşarak pencerelerden atlayıp kaçtığı, odalardan birisinde uyuyan sanık …’in kalkıp geldiği, pansiyon için belediyeye ruhsat başvurusu yapıldığını, Şalvar Yazil’in ise boya yaptığını ifade ettiğinin belirtildiği, yapılan incelemede; pansiyonda herhangi bir tadilat emaresinin olmadığı, sanıklar … ve …’un imzadan imtina ettikleri,
01.03.2007 tarihinde polis ve zabıta görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; pansiyonun içerisine girilerek yardım çağrısında bulunulduğunun, dışarıdaki kişiler tarafından sesin duyulduğunun fakat anlaşılamadığının belirtildiği,
Sanık …’in 07.07.2015 tarihli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben sunduğu dilekçesinde özetle; 10.03.2006 ve sonraki tarihlerde Dilucu sınır kapısından yurtdışına giriş çıkış kayıtlarının bulunduğunu belirttiği,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’nın 2005 yılının Haziran ayının son günü ve Temmuz ayının ilk günü hariç olmak üzere 12’sine kadar olmak üzere toplamda 12 gün pansiyonda kaldığı,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; bacağında ve ön kolunda travma izlerinin mevcut olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, basit tıbbi tedavi ile iyileşeceği,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’nın 2005 yılının Haziran ayının son 9 günü ve Temmuz ayının ilk 12 günü olmak üzere toplamda 21 gün pansiyonda konakladığına dair kaydın bulunduğu,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
Dilucu Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliğince gönderilen 06.05.2008 ve 14.11.2008 tarihli kayıtlara göre; 01.02.2002-31.12.2007 tarihleri arasında; mağdure …’nin 20.06.2005 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı ve 20.07.2005 tarihinde Türkiye’den ayrıldığı,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’nin 2005 yılının Haziran ayının son 9 günü ve Temmuz ayının ilk 12 günü olmak üzere toplamda 21 gün pansiyonda konakladığına dair kaydın bulunduğu,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; sağ ve sol ön kolunda ve kolunda birkaç tane hafif morluk olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, basit tıbbi tedavi ile iyileşeceği,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’in 2005 yılının Haziran ayının son günü ve Temmuz ayının ilk 12 günü olmak üzere toplamda 13 gün pansiyonda kaldığı,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
Dilucu Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliğince gönderilen 06.05.2008 ve 14.11.2008 tarihli kayıtlara göre 01.02.2002-31.12.2007 tarihleri arasında; mağdure …’in 2002, 2003 ve 2004 yıllarında ikişer kez Türkiye’ye giriş-çıkış kaydının bulunduğu, 28.02.2005 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, 24.03.2005 tarihinde ayrıldığı, aynı gün tekrar giriş yapıp 19.04.2005 tarihinde çıktığı, son olarak 27.06.2005 tarihinde tekrar Türkiye’ye giriş yaptığı, 20.07.2005 tarihinde ayrıldığı, mağdure …’in 2002, 2003 ve 2004 yıllarında ikişer kez Türkiye’ye giriş-çıkış kaydının bulunduğu, 28.02.2005 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, 24.03.2005 tarihinde ayrıldığı, aynı gün tekrar giriş yapıp 19.04.2005 tarihinde çıktığı, son olarak 27.06.2005 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, 20.07.2005 tarihinde ayrıldığı,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’in 2005 yılının Mart ayında 31 gün, Nisan ayında 16 gün ve Haziran ayının son günü ile Temmuz ayının ilk 12 günü olmak üzere toplamda 60 gün pansiyonda kaldığı, aramanın yapıldığı gün 5 numaralı odada konakladığı,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure …’nın 2004 yılının Şubat ayında 6 gün, Mart ayında 2 gün, Nisan ayında 4 gün, Mayıs ayında 22 gün, Haziran ayında 21 gün, Temmuz ayında 7 gün, Ekim ayında 1 gün olmak üzere 2004 yılı içerisinde toplam 63 gün pansiyonda kaldığı, 2005 yılında ise Temmuz ayının 5’inde pansiyona girdiği, aramanın yapıldığı 12 Temmuz tarihine kadar pansiyonda kaldığı, 2005 yılında toplamda 8 gün pansiyonda konakladığı,
Mağdure … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; her iki gözünün altında morarma mevcut olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, basit tıbbi tedavi ile iyileşeceği,
Dilucu Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliğince gönderilen 06.05.2008 ve 14.11.2008 tarihli kayıtlara göre 01.02.2002-31.12.2007 tarihleri arasında; mağdure … …’nın 04.07.2005 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, 15.07.2005 tarihinde ise çıkış yaptığı,
13.12.2006 tarihinde bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; mağdure … …’nın 2005 yılının Temmuz ayının 5’inde pansiyona girdiği, aramanın yapıldığı 12 Temmuz tarihine kadar pansiyonda kaldığı, toplamda pansiyonda 8 gün konakladığı,
Mağdure … … hakkında düzenlenen 12.07.2005 tarihli doktor raporuna göre; darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
Dilucu Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliğince gönderilen 06.05.2008 ve 14.11.2008 tarihli kayıtlara göre 01.02.2002-31.12.2007 tarihleri arasında; mağdure…’nın 16.02.2006 tarihinde Türkiye’ye ilk kez giriş yapıp 15.03.2006 tarihinde ayrıldığı,
Mağdure… hakkında 10.03.2006 tarihinde düzenlenen rapora göre; darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
Yerel Mahkemenin gerekçesinde;
“Sanıklar … ve … un Hatıra Pansiyon isimli işyerinin mesul müdürü oldukları ve birlikte faaliyet gösterdikleri, mağdurlar ….. tanıdıkları kendilerine mağdurların Türkiye de iş bulmaları vaadi ile kandırarak Iğdır a getirmelerinde aracı olan Moldova uyruklu… ve Azerbaycan uyruklu Mahira isimli bayanların vasıtası ile yurtiçine girişlerinin sağlanarak Iğdır’a gelmelerinin temin edildiği, daha sonra mağdurların tehdit, manevi cebir ve bir kısım mağdurların da bizzat darpedilmek sureti ile üzerlerinde baskı kurup zorla alıkoydukları, mağdurların Hatıra pansiyona geldikten sonra buradan kendi istekleri ile ayrılmak istemelerine rağmen zorla tutukları, ayrılmalarına engel oldukları, bu kapsamda pansiyondan ayrılmaya çalışan mağdurlardan Vefa nın 12.07.2005 tarihli adli tıp raporunda da belirtildiği üzere her iki gözünün altında morarma ve hassasiyet mevcut olacak şekilde ve basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde darpedildikleri, mağdurlardan Ariona’ya yönelik olarak 12.07.2005 tarihli adli raporda belirtildiği üzere sağ ve sol ön kolda hafif ekimoz mevcut olacak şekilde ve basit tıbbi müdahale ile giderilecek düzeyde etkili eylemde bulunmak sureti ile sanıkların bir kısım mağdurlar üzerinde cebir kullandığı, üzerlerinde cebir kullanılan mağdurların maruz kalmış oldukları muamele, diğer mağdurlar tarafından görülmesi nedeni ile mağdurlar üzerinde de manevi cebir ve tehdit unsurunun bu şekilde gerçekleştiği, yine … Ankara Büyükelçiliği Konsolosluğa ulaşan bilgiler ve konsolosluk görevlisi tarafından mağdurların Hatıra pansiyonda zorla tutulduklarına dair ihbarın içeriği, 10.03.2006 tarihli tutanak içeriğinde de ismi ve kimlik bilgilerini vermek istemeyen bir şahsın görevlilerin yanına gelerek Hatıra Pansiyonundan geldiğini, burada bir bayan ile cinsel ilişkiye girdiği esnada bayanın kendisine pansiyonda otel görevlilerince zorla tutulduğu, zorla fuhuş yaptırıldığı, pansiyondan dışarı bırakılmadığı ve bu durumun kendisi aracılığı ile polise bildirilmesi için yalvardığı şeklindeki tutanak içeriği ve bu tutanağa istinaden C.Savcısının talimatı üzerine Hatıra Pansiyonunda yapılan kimlik kontrolünde mağdur … nın görevli kolluk kuvvetlerinin yanına gelerek korkulu ve heyecanlı bir şekilde ağlamaklı olarak memleketine gitmek istediğini ancak kendisinin burada zorla tutulduğunu beyan etmesi ve mağdurun alınan ifadesinde de bu husus doğrulayarak kendisi ile ilişkiye giren bir şahsa hatıra pansiyonunda zorla tutulduğu ve polise bu durumu aktarması için yalvardığı şeklindeki tutanak içeriği birlikte nazara alındığında sanıklar … ve … un birlikte hareket ederek mesul müdür olarak çalıştıkları hatıra pansiyonuna yurtdışında iş bulmak bahanesi ile getirdikleri yabancı uyruklu mağdurları zorla alıkoyup, hürriyetlerini tahdit ederek cebir, şiddet ve tehdit uygulanarak zorla fuhuş yaptırdıkları ve hatıra pansiyonunda fuhuş yapılmasında yer olarak kullandıkları ve bu şekilde fuhuşa yer temin ettikleri sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, Yargıtay 8. C.D. nin 2007/8697 esas ve 2009/13101 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ‘sanığın suç tarihinde 15 yaşından küçük mağdurları ikna edip, hırsızlık yaptırmak için götürmek üzere bilet alacağı sırada yakalandığının anlaşılması karşısında eylemin mağdur sayısınca insan ticareti suçunu oluşturacağı ve delillerin değerlendirilme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağının gözetilmemesi’ yine Yargıtay 8. C.D. nin 2007/1862 esas ve 2008/5276 karar sayılı 08/05/2008 tarihli ilamında belirtildiği üzere’ sanıkların birlikte hareket ederek yabancı uyruklu mağdureleri para karşılığı fuhuş için tedarik ettiklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminde 765 S.TCK. nun 201/b madde ve fıkrasındaki unsurların oluşmadığı, fuhuş yaptırmak maksadı ile insan ticareti suçunun düzenlendiği 5237 s.TCK: nun suç tarihinde yürürlülükte olmadığı gözetilerek sanıkların suç tarihine göre 21 yaşını bitirmiş mağdureyi cebir ve şiddet kullanarak fuhuş için tedarik ve hürriyeti tahdit suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği ‘içtihatları nazara alındığında, fuhuş yaptırmak amacı ile insan ticareti suçunun her bir mağdur sayısınca ayrı ayrı oluşacağı, yine 21 yaşını bitirmiş mağdureyi cebir ve şiddet kullanarak fuhuş için tedarik ve hürriyeti tahdit suçlarının da mağdur sayısınca ayrı ayrı oluşacağı bu kapsamda somut olayımızda mağdurlerin cebir ve şiddet uygulanarak fuhuş için tedarik ve yine fuhuş için yer temin etme suçlarının işlendiği tarih itibari ile 5237 S. TCK.nun 80. maddesinde düzenlenen insan ticaretine ilişkin hükümlerin 06/12/2006 tarih ve 5560 S. Y.nın 3. maddesi gereğince konulduğu, mağdurlara yönelik işlenen suçların tarihleri itibari ile 5237 S. TCK.nun 80.maddesinin yürürlülükte bulunmadığı fakat sanıkların eylemlerinin 5237 s. TCK.nun 227/2. maddesindeki suça uyduğu sonuç ve kanaatine varılmış sanıkların her bir mağdura yönelik gerçekleşen hürriyeti tahdit suçu nedeni ile 5237 S. TCK.nun 109/1. maddesi delaleti ile 109/2. maddesi gereğince mağdur sayısınca ayrı ayrı 9 ar defa olmak üzere cezalandırılmalarına, sanıkların eylemlerini birlikte gerçekleştirmiş olmaları nedeni ile 5237 S. TCK.nun 109/3-b maddesi gereğince cezalarından bir kat oranında artırım yapılmasına, sanıkların mağdurlara yönelik fuhuşa aracılık ve yer temin etmek eylemlerine uyan 5237 S. TCK.nun 227/2. maddesi gereğince ayrı ayrı mağdur sayısınca 9 defa olmak üzere cezalandırılmalarına, sanıkların mağdurları tüm dosya kapsamında sabit olduğu üzere mağdurların iradesi dışında zorla ve tehdit etmek sureti ile eylemlerini gerçekleştirdikleri anlaşıldığından 5237 s. TCK.nun 227/4. maddesi gereğince de cezalarından taktiren 1/2 oranında artırım yapılarak hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Sanıkların mesul müdür oldukları Hatıra pansiyonun dosyada mevcut Iğdır Belediye Başkanlığınca 25/07/2005 tarihli encümen kararına istinaden işyerine verme ve çalışma ruhsatının iptal edilip mühürlenmesine ve faaliyetinin durdurulmasına rağmen sanıkların kapatılan işyerini yeniden faaliyete geçirerek işlettikleri dosya kapsamından ve tutanak içeriklerinden anlaşılması karşısında sanıkların ayrıca bu eylemleri nedeni ile 5237 S. TCK.nun 230/1. maddesi gereğince cezalandırılmaları yoluna gidilmiş, sanıkların tüm suçları yönünden duruşmadaki saygılı tutum ve davranışları, 5237 s. TCK.nun 62. maddesi kapsamında takdiri indirim nedeni kabul edilerek her bir cezaları yönünden taktiren 1/6 oranında indirim yapılması yoluna gidilmiştir. Erzurum 2. A.C.M. nin 2007/123 Es. 2007/192 karar sayılı ilamı ile her ne kadar sanıklar …,….. hakkında suç işlemekten dolayı örgüt kurmak, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak ve insan ticareti suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, kararın Yargıtay 5.C.D. nin 29/01/2009 tarih ve 2008/ 14773 esas ve 2009/580 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmış ise de, atılı suçların gerek suç tarihleri gerek mağdurlarının farklı olması, insan ticareti suçunun her bir mağdur sayısınca ayrı ayrı oluşacağı nazara alındığında dosyamız ile bu dava dosyası arasında sanıkların aynı suçlardan dolayı mükerrir cezalandırma durumlarının sözkonusu olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” hususlarına yer verdiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdureler …,….., … (Tercümanları …) ve … Kollukta vekil huzurunda ; Moldova’da … isminde, 26-27 yaşlarında bir kadınla tanıştıklarını, bu kişinin Türkiye’de hasta bakımı ve ev temizliği için yardıma ihtiyacı olduğu takdirde kendisine yardım edebileceğini söylemesi üzerine bu teklifi kabul ettiğini, …, mağdureler Mariana ve …’nın birlikte ilk önce İstanbul’a daha sonra Iğdır’a geldiklerini, mağdure …’nın mağdureler …, … ve …’ten ayrı olarak ancak onlara benzer şekilde … isimli kadınla aynı şekilde tanışıp Türkiye’ye geldiğini; …’nın Iğdır’da bir yerde kalacaklarını söylediğini, taksiyle Hatıra isimli pansiyona gittiklerini, bir odada iki kadın birlikte kaldıklarını, ertesi gün pansiyon sahibi Baso lakaplı sanık …’in … isimli kadını gönderdiğini, normalde …’nın da kendisiyle birlikte çalışacağını düşündüğünü, …’in pansiyona gelen kişilerle fuhuş yapacaklarını söylediğini, …’den korktuğu için itiraz etmediğini; mağdureler … ve Mariana’nın da…’e fuhuş yapmayacağını söylemesi üzerine…’in dostu olan Hatıra’nın “Eğer erkeklerle birlikte olmazsan seni burada öldürürüm.” demek suretiyle tehdit ettiğini, korktukları için itiraz etmediklerini; belirttikleri-otelde bulunan diğer yabancı uyruklu kadınların müşteriye gitmek istemediği zamanlarda…, Hatıra, sanık … ve Azeri uyruklu… isimli şahsın kadınları tekme ve tokatla döverek “Gitmeyen olursa burada barınamazsınız.” dediğini, hatta bir kadını döverek hastanelik ettiğini, sonrasında hastaneye de götürmediğini, bu kadının en sonunda kaçarak kurtulduğunu, 3,5 aylık hamile başka bir kadını zorla müşteriye gönderip sonra ona kürtaj yaptırdığını, mağdure …’nın müşteriye gitmek istememesi nedeniyle pansiyondan ayrılmak istediğini, pansiyondan çıktığını ancak…’in …’yı zorla pansiyona getirip tekme ve tokatla dövdüğünü, olaydan sonra …’nın gözlerinin altının morardığını ve iyileşene kadar onu müşteriye göndermediğini, diğer mağdurelerden farklı olarak mağdure …’nın; bir gün kendisinin de müşteriye gitmemek için itiraz ettiğini, bunun üzerine …’ın önce kolunu sıktığını, sağ ayak bileğine tekmeyle vurduğunu, “Müşteriye gideceksin. Yoksa fena olur.” diyerek kolunu ve bacağını morarttığını, daha önceki olayları görmesi ve…’den çok korkması nedenleriyle fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini, birkaç kez kaçmak için plan yaptığını ancak Hatıra isimli bir kadının sürekli kendilerini takip edip kaçmak istediklerinde…’e söylemesi nedeniyle kaçamadığını, Hatıra isimli kadının Azerbeycan’a giderek kadınları kandırıp pansiyona getirdiğini, geldiği günden itibaren kendisini dışarı bırakmadıklarını, Hatıra isimli kadının ve…’in sürekli kendilerine borçları olduğunu iddia ettiklerini, 4 ay boyunca çalışmaları gerektiğini söylediklerini, ilişkiye girdikleri müşteriler karşılığında kendilerine mavi pul verdiğini, borçları olduğunu iddia ettiği için para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerin verdikleri bahşişlerle karşıladıklarını, Hatıra’nın müşterilerle ilişkiye girmediğini, sadece kendilerini takip ettiğini, 12.07.2005 tarihinde polislerin geldiklerini, pansiyonda kendisini zorla tutarak para karşılığı ilişkiye girmesi için kendisini korkutup fuhuş yaptıran Hatıra isimli kadın, ….. isimli kişi, … isimli kadın ve sanıklar… ile …’tan şikâyetçi olduğunu,
Mağdure … (79 doğumlu) Kollukta vekili huzurunda (Tercümanı …); 20.06.2005 tarihinde … … isimli bayanla …’dan İstanbul’a geldiklerini, ardından … ve … isimli kadınlarla Iğdır’a otobüsle geçtiklerini, Hatıra isimli pansiyona gittiklerini, …’nın … ve kendisini 3.000 dolar karşılığında sanık …’e sattığını, o tarihten itibaren…’in kendisini ve …’yı pansiyonda zorla tutarak para karşılığı pazarladığını, cinsel ilişkiye girmediği zamanlarda kendisini silahla tehdit ettiğini, …’de iki adet silah gördüğünü, pansiyonda kendisini zorla tutarak para karşılığı erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi için tehdit eden sanık … ile … isimli kadından şikâyetçi olduğunu,
Mağdure … Kollukta vekili huzurunda; 04.07.2005 tarihinde Azerbeycan’dan Iğdır’a Gaziantep’te bulunan akrabalarını ziyaret etmek için geldiğini, Azerbeycan’da komşusu olan Hatıra isimli kişinin aracılığıyla Hatıra isimli pansiyona konaklamak için yerleştiğini, 3 numaralı odaya yerleşerek duş aldığını, pansiyona giren çıkanların sayısının çok olması nedeniyle rahatsız olarak 05.07.2005 tarihinde saat 15.00 sıralarında taksi çağırdığını, bu sırada Hatıra isimli komşusunun gidip sanık …’i uyandırarak ayrılmak üzere olduğunu ona söylediğini, kendisinin taksiye binip eşyalarını yerleştirdiği anda…’in geldiğini, kendisine bağırarak taksiden inmesini söylediğini, zorla araçtan indirip kolundan tutarak pansiyonun içine götürdüğünü, iki kez tokat attığını, bu nedenle sersemlediğini, koltuğa oturduğunu, …’in tekmeyle gözlerine, kulağına ve vücudunun diğer bölgelerine vurması nedeniyle bayıldığını, kendisine gelmeye başladığında Hatıra isimli kişinin kendisini odaya çıkardığını, “Bu adam seni bırakmaz. Onun istediğini yapmak zorundasın. Yoksa senin için iyi olmaz.” dediğini, erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin buna karşı çıktığını, 04.07.2005 tarihinden 12.07.2005 tarihine kadar pansiyonun 3 numaralı odasında kaldığını, kimseyle ilişkiye girmediğini, defalarca 155 numaralı polis imdat hattını aramak istediğini ancak Hatıra isimli kadının korkutması nedeniyle arayamadığını, dayaktan gözlerinin morardığını, 12.07.2005 tarihinde odada uyuduğu esnada polislerin gelerek kapıyı çaldıklarını, kendisiyle aynı odada kalan amcasının kızı mağdure … …’nın pasaportlarını kontrol ederek emniyete davet ettiklerini, kendisini zorla alıkoyarak para karşılığı erkeklerle cinsel ilişkiye girmesini isteyen…’den şikâyetçi olduğunu,
24.11.2006 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesinde; zaman zaman Hatıra isimli pansiyona gittiğini, 2005 yılının Temmuz ayında 4 gün boyunca daha önce bir çok kez yaptığı gibi bu pansiyonda kaldığını, sanık …’i tanımadığını, sanık …’u ise pansiyonda kayıt işlemlerini yapması sebebiyle tanıdığını, sanıkların kendisini zorla alıkoymadıklarını, kendisine zorla fuhuş yaptırmadıklarını, fuhuş yapmasını teşvik etmediklerini, pansiyonda kimseyle para karşılığı ilişkiye girmediğini, başka kimselerin de fuhuş yaptığına rastlamadığını, kimsenin otelde kalmaya, fuhuş yapmaya zorlandığına tanık olmadığını, emniyette ifade verdiği tarihte annesinin ölmesi nedeniyle şoka girdiğini, ifade verdiğini hatırlamadığını, sadece imza attığını, imzanın kendisine ait olduğunu ancak emniyetteki ifadenin kendisine ait olmadığını, ayrı odalarda ifadelerinin alındığını, yanında avukat da bulunmadığını, pansiyondayken herhangi bir lüzum görmediği için polisi aramadığını, huzurda bulunan sanık …’i tanımadığını, görmediğini, mağdurelerden …’yı ve … …’yı tanıdığını, pansiyonda kalan diğer yabancı uyruklu kadınları tanımadığını, otelde kalan herkesin istediği saatte otele rahatça girip çıkabildiğini, kayıt işleminden hemen sonra pasaportunu aldığını ve sürekli yanında olduğunu, diğer kişilerin pasaportlarının pansiyon yönetimi tarafından alıkonulup alıkonulmadığını bilmediğini,
Mağdure … … Kollukta; 04.07.2005 tarihinde amcasının kızı mağdure … ile birlikte Gaziantep’e gitmek için geldiklerini, Azerbeycan’da komşuları olan Hatıra isimli kadının telefonla aradığını, “Benim yanıma gelin. Daha sonra gidersiniz.” dediğini, komşularının bulunduğu Hatıra isimli pansiyona giderek Hatıra isimli kadınla birlikte dinlendiklerini, 05.07.2005 tarihinde eşyalarını toplayıp taksi çağırdığını, sanık …’le dost hayatı yaşamakta olan Hatıra’nın pansiyonda yatmakta olan sanığı uyandırdığını, kendisinin ve …’nın oradan ayrılacaklarını…’e söylediğini, taksiye binip eşyalarını yerleştirdiği esnada…’in kendisini ve …’yı tokatlayarak arabadan indirdiğini, “Burada benim otelimde çalışıp para kazanacaksınız.” dediğini, …’e kendilerini bırakması için yalvardıklarını, annelerinin ve çocuklarının yanlarına dönmek istediklerini ifade ettiklerini, …’in ailelerine de küfür ederek zorla kendilerini pansiyonun içine soktuğunu, Hatıra isimli komşularının “Bu adam sizi bırakmaz. Onun istediğini yapmak zorundasınız. Yoksa sizin için iyi olmaz.” dediğini, 05.07.2005 tarihinden 12.07.2005 tarihine kadar kendisini ve …’yı zorla pansiyonda alıkoyduğunu, fuhuş yapmaları için kendilerini darbettiğini, her türlü işkenceye rağmen fuhuş yapmadıklarını, Hatıra isimli kadının Azerbeycan’dan ve başka ülkelerden genç kızları getirerek zorla fuhuş yaptırıp para kazandığını öğrendiklerini, sanık …’den ve Hatıra isimli kişiden şikâyetçi olduğunu,
Mağdure… 10.03.2006 tarihinde Kollukta vekili huzurunda; Azerbeycan’da avukatlık mesleğini icra ettiğini, eşinin vefat etmesi nedeniyle üç çocuğuyla birlikte yaşadığını, Türkiye’ye ilk kez geldiğini, Azerbeycan’dan … isimli ancak soyadını bilmediği arkadaşının Iğdır’da arkadaşlarının olduğunu söyleyerek gezmek için Iğdır’a gitmeyi teklif ettiğini, 16.02.2006 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptıklarını, ilk defa geldiğini, …’nin kendisini pansiyona bırakıp gittiğini, o tarihten 10.03.2006 tarihine kadar pansiyonun sahiplerinin kendisini dışarı bırakmadıklarını, memleketine dönmek istediğini söylediğinde kendisinden fuhuş yapmasını istediklerini ifade ettiklerini, kendisine başka erkeklerle para karşılığında zorla fuhuş yaptırdıklarını, kendisini dışarı bırakmadıkları ve telefonla arama yapma imkânı olmadığı için kimseye bilgi veremediğini, daha önce kimseyle para karşılığında fuhuş yapmadığını, kendisini tuzağa düşürerek zorla fuhuş yaptırdıklarını, yapmak istemeyip gitmek istediğini söylediğinde kendisini küfürler ve tehditlerle korkuttuklarını, “Para kazanmak için bu işi yapmak zorundasın.” dediklerini, zorla pansiyonda tuttuklarını, korktuğu için söylenilenleri yapmak zorunda kaldığını, fuhuş karşılığında kendisine 5 TL para verdiklerini ancak bu işi yapmak istemeyip memleketine dönmek istediği için paraları almadığını, son olarak 10.03.2006 tarihinde saat 20.00 sıralarında pansiyonda para karşılığında ilişkiye girdiği sırada ağlayarak ilişkiye girdiği kişiye yalvardığını, zorla tutulduğunu, kendisine zorla fuhuş yaptırıldığını anlatarak polise ihbarda bulunmasını istediğini, bu kişinin kendisine yardımcı olacağını söylediğini, yaklaşık bir saat sonra polislerin geldiğini, onların yanlarına gittiğini, ağlayarak durumu anlattığını, yardımcı olmalarını istediğini, sonrasında heyecan ve korkudan yarı baygınlık geçirdiğini, kendisine geldiğinde polislerin ifadesini almak için emniyet amirliğine götürdüğünü, pansiyonda kalan diğer kadınların kendisinin bu durumunu bildiklerini ancak korktukları için tanıklık yapacaklarını düşünmediğini, memleketine dönmek istediğini, kendisini pansiyona getiren … isimli kadından ve kendisini pansiyonda zorla tutarak fuhuş yaptıran pansiyonun sahipleri olarak bildiği Apo ve… isimli kişilerden şikâyetçi olduğunu, … isimli kadının zaman zaman Iğdır iline geldiğini fakat asıl evinin Bakü’de olduğunu bildiğini,
Tanık Kurban B…. 12.07.2005 tarihinde Kollukta; saat 14.00 sıralarında daha önceden fuhuş yapıldığını duyduğu Hatıra isimli pansiyona arkadaşı tanık … …..’nin ısrarı üzerine gittiklerini, resepsiyondaki Apo isimli kişiye ve onun yanında duran Rusça bilen bir kişiye kendisi ve … için 30 TL para verdiklerini, koridorda koltuk üzerinde oturan 6-7 kadından birer kişi seçtiklerini, kadının mağdure … olduğunu, odaya girer girmez çırılçıplak soyunup odada bulunan tek kişilik yatak üzerinde ilişkiye girmeye başladıklarını, polislerin odaya girdikleri anda tenasül organını …’nın cinsel organına sokmuş olduğunu, polislerin kendilerine giyinmelerini söylediğini, resepsiyonun önüne geçtiklerini, bu esnada pansiyonun sahibi olduğunu öğrendiği sanık …’in gelerek polis memurlarıyla konuşmaya başladığını, daha sonra polislere “S… gidin. Size işlem yaptırmam.” diyerek kendisini ve tanık …’ı tekmeleyerek pansiyonun dışına çıkardığını, …’in kendisine engel olmak isteyen polislere de aynı şekilde müdahale edip onları iteklediğini, kendilerinin pansiyonun dışında polisleri bekleyerek ifade vermeye geldiklerini, daha önce de bir arkadaşıyla pansiyona giderek yabancı uyruklu bir kadınla 10 TL karşılığında ilişkiye girdiğini, ilişkiye girdiği kadının resepsiyonda kumbaraya benzeyen bir kutunun içerisinden marka aldığını gördüğünü, kadına sorduğunda, kendisine gün boyu ilişkiye girdiği erkek sayısınca marka aldığını, bunu akşamları otel sahibine verdiğini, karşılığında da 5 TL ödeme yapıldığını söylediğini,
Mahkemede; önceden tanıdığı sanık …’tan çoban tavsiyesi almak için tanık … P… ile birlikte pansiyona gittiklerini, …’la görüştükten sonra otelden çıktıklarını, sivil giyimli polislerin kendilerini alarak emniyete götürdüklerini, 5 saat bekledikten sonra mahkemedeki gibi beyanda bulunmasına rağmen polislerin ifadelerini yanlış bir şekilde zapta geçirdiklerini, ifadenin altındaki imzanın ise kendisine ait olduğunu,
Tanık … P… 12.07.2005 tarihinde Kollukta; bir hafta önce yumurtalıklarındaki kist rahatsızlığı nedeniyle doktora gittiğini, doktorun kendisinden evlenmesini ya da ilişkiye girmesini istediğini, bunun üzerine arkadaşı tanık Kurban B….’yi alarak daha önce fuhuş yapıldığını duydukları pansiyona gittiklerini, resepsiyonda duran Apo isimli bir kişiye ve yanında Rusça bilen bir kişiye toplam 30 TL ödemede bulunduklarını, koridordaki koltuk üzerinde bulunan 6-7 kadından birer kişi seçtiklerini, odaya girdikleri anda kadınla odada bulunan tek kişilik yatak üzerinde ilişkiye girmeye başladıklarını, o anda polislerin odaya girerek giyinmelerini söylediğini, resepsiyonun orada beklerken pansiyonun sahibi olduğunu öğrendiği sanık …’in gelerek polislerle konuşmaya başladığını, polislere “S… gidin. Size işlem yaptırmam.” dediğini, kendisini ve tanık Kurban’ı tekmeleyerek dışarı çıkarttığını, engel olmak isteyen polislere müdahale ederek onları da ittiğini,
Mahkemede; olay tarihinde arkadaşı tanık Kurban ile birlikte çoban sormak için pansiyona gittiklerini, oteldeyken polislerin geldiğini, dışarı çıktıklarında kendilerini yakaladıklarını, kimseyle ilişkiye girmediğini, fuhuş amacıyla otele gitmediğini, emniyetteki ifadesini okumadan imzaladığını,
Tanık ……Savcılıkta; 12.07.2005 tarihinde öğleden sonra sanık … ve…isimli arkadaşıyla oturduklarını, sanık …’un telefonla…’i arayıp gelmesini istediğini, sanık … ile birlikte pansiyonun önüne gittiklerini, …’in “Bana bir şey sormayın. Ben buralara gelmiyorum.” dediğini, …’in, kendi kafasına taşla veya başka bir şeyle vurduğunu görmediğini, polislere hakaret edip etmediğini duymadığını,
Tanık ….. Savcılıkta; 12.07.2005 tarihinde öğleden sonra tanık … ve sanık …’le birlikte oturdukları esnada sanık …’un telefonla…’i arayarak polislerin pansiyonu bastığını söylediğini, hep birlikte otele geçtiklerini, …’in polislerle bir şeyler konuştuktan sonra eline taş parçası alarak kendi kafasına vurduğunu, “Bana yaklaşmayın.” diyerek bağırdığını,
Tanık … Hazır 12.07.2005 tarihli olaya ilişkin olarak 01.12.2005 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptığını, tutanağın doğru olduğunu, ihbar üzerine gittiklerini, sanık …’ın çekyatta yatar vaziyette olduğunu, arama kararını gösterdiklerini, …’ın sanık …’i telefonla aradığını, …’in gelerek kararı buruşturup yere attığını, herkese küfür ettiğini, 5 numaralı odada ilişki hâlinde olan iki kişiyi gördüğünü, sanık …’un pencereden birilerini çıkardığını,
Tanık … Hazır 10.03.2006 tarihli olaya ilişkin olarak 30.04.2007 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptığını, genç bir adamın gelerek Hatıra isimli pansiyonda bir kadının zorla tutulduğunu söylemesi üzerine Cumhuriyet savcısından talimat alarak olay mahalline gittiklerini, pansiyonun açık olduğunu görerek belgeleri istediklerini, sanık …’un, pansiyonun ruhsatının iptal edildiğini, Fırat pansiyon adı altında tekrar açmak için belediyeye müracaatta bulunduklarını ifade ettiğini, pansiyonda mağdure… …’nın olduğunu gördüklerini, kendisini bir başka odaya alarak şikâyetçi olup olmadığını sorduklarını, …’nın odada zorla tutulduğunu, memleketine dönmek istediğini söylediğini,
15.05.2008 tarihinde Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde; otele gittiklerinde bazı kadınların girişte koridorlara geçişte bulunan çekyat türü kanepelerde oturduklarını, 5 numaralı odada kendisinin fuhuş yapanları yakaladığını, 7 numaralı odada fuhuş yapıldığını görevli arkadaşlarının söylediğini, sanıkların “Biz kimseye kadınları vermeyiz.” diyerek olayı kapatmaları için kendilerine rüşvet teklif ettiklerini, sanık …’in müşterileri tekme ve tokatla dışarı attığını, müşterilere “Burada ne arıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz?” gibi sözler söylediğini, arama kararının buruşturulup yere atıldığını, polislerin iteklenmeye çalışıldığını, o sırada karışıklıktan faydalanan sanık …’ın kadınları çatıya çıkardığını fark ettiklerini, kadınları aşağı indirdiklerini, …’in olaydan haberinin olmadığı gibi bir izlenim vermeye çalıştığını, …’in sürekli bu tür işlerle uğraştığını,
Tanık ….. 12.07.2005 tarihli olaya ilişkin olarak 01.12.2005 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptığını, olay tarihinde pansiyona giderek sanık …’a arama kararındaki iki yabancı kadını sorduklarını, …’ın, kadınların pansiyonda olmadığını söylediğini, kayıt defterini incelemek için istediklerini, …’ın defterin zabıtada olduğunu söylediğini, diğer polis görevlilerinin pansiyonu aramaya başladıklarını, iki kişiyi ilişki hâlinde yakaladıklarını, …’ın sanık …’i telefonla arayıp haber verdiğini, …’in gelerek polis memurlarıyla tartıştığını, ilişki hâlinde yakalanan iki kişiyi tekme tokat dışarı çıkardığını, sinkaflı sözler söyleyip arama kağıdını yere attığını, “Benim otelimi kimse alamaz.” dediğini, bir kargaşa yaşandığını, kadınların çatıya çıkarılmaya çalışıldığını, başta üç polis gittiklerini, ardından takviye ekip istediklerini, şahsın bu kez koltukları tutuşturmaya çalıştığını, cinsel ilişki sırasında yakaladıkları iki erkek şahsın fuhuş amacıyla geldiklerini itiraf ettiklerini, bütün kadınların zorla tutulduklarını söylediklerini,
Ek olarak 20.05.2008 tarihinde istinabe olunan Isparta Ağır Ceza Mahkemesinde; ihbar üzerine otele gittiklerini, ilk önce sanık …’la görüştüklerini, …’ın ihbara konu kadınların otelde olmadığını söylediğini, otel kayıt defterini istediklerini, kayıt defterinin zabıtada olduğunu …’ın söylediğini, bunun üzerine arama kararını ibraz edip aramaya başladıklarını, iki erkek ve iki kadını fuhuş yaparken yakaladıklarını, sanık …’in gelerek kendilerinden olaya göz yummalarını istediğini, kendilerine yapılan ihbarda isimleri geçen iki kadını bulduklarını, diğer kadınların da zorla tutulduklarını ifade ettiklerini, …’in zorluk çıkarıp arama kararını buruşturarak attığını, küfürler ettiğini, kargaşa yaşandığını, kadınların çatıya çıkarıldığını gördüklerini, …’in oteli yakmaya çalışması üzerine takviye kuvvet çağırdıklarını, ilişki esnasında yakaladıkları iki erkeğin fuhuş amaçlı orada bulunduklarını itiraf ettiklerini, orada bulunan bütün kadınların zorla tutulduklarını ve fuhuş için alınan paraların…’e verildiğini söylediklerini,
Tanık….. 08.02.2006 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; arama kararı üzerine bazı polislerin pansiyona arama yapmaya gittiklerini, otel sahibi sanık …’in olay yerine gelerek polislere zorluk çıkarttığının bildirilmesi üzerine ekibiyle birlikte olay yerine gittiğini, sanıkların pansiyonun içinde olduklarını ve kapının kapalı olduğunu, sanıkların, kendilerine içerip girip arama yapamayacaklarını söylediklerini, ayrıca “Memur arkadaşlar rüşvet istediler. Kabul etmeyince bu tür davranışlarda bulunuyorlar.” dediklerini, ardından…’in bir taş alarak kafasına vurmaya başladığını,
Tanık …… 12.07.2005 tarihli olaya ilişkin olarak 26.05.2008 tarihinde Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinde özetle; ihbar üzerine olay yerine gittiklerini, bildiği kadarıyla mağdurelerin kendilerine zorla fuhuş yaptırıldığını söylediklerini, sanıkların pansiyonu fuhuş için temin ettiklerini, söz konusu yerin daha önce belediyece mühürlendiğini, gittiklerinde kapının kilitli olduğunu, sanıkların her ikisinin de içeride bulunduklarını, ısrarlarına rağmen kapıyı açmadıklarını, sanıkların kurdukları sistemle mağdureleri başka yere nakletmeye çalıştıklarını, içeri zorla girdiklerini, 9 mağdureyi de pansiyonda gördüklerini, kendilerini içeri almamak için sanıkların direndiklerini, sanık …’in eline taş alıp kendisine zarar verdiğini ve zaman kazanmaya çalıştığını, olayla ilgili tutanak tuttuklarını,
Tanıklar….. 12.07.2005 tarihli olaya ilişkin olarak 08.02.2006 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptıklarını, sanık …’a arama kararını gösterdiklerini, …’ın kendilerini içeri almadığını, lobideki ve lobinin arkasındaki odalarda bulunan yabancı uyruklu kadınların üzerlerini giyerek kaçıştıklarını gördüklerini, daha sonra sanık …’in geldiğini, ikna sonucu otele girebildiklerini, 5 numaralı odada mağdure …’le birlikte bir kişiyi yakaladıklarını, …’in kendilerine rüşvet teklif ettiğini, arama kararını buruşturup attığını, sinkaflı küfürler ettiğini,
Tanık….. 20.05.2008 tarihinde istinabe olunan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde; görev süresince zaman zaman kendisine isimleri okunan sanıkların çalıştırdıkları yerlere fuhuş yapıldığı iddiasıyla baskın yaptıklarını, iddianamede okunan olay hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığını, sadece operasyon yaptıkları için olaylardan haberdar olduğunu,
Tanık… 01.07.2008 tarihinde istinabe olunan İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde; konsolosluktan mağdurenin zorla pansiyonda tutulduğu yönünde ihbar geldiğini, pansiyonda arama yaptıklarını, mağdurelerin sanıklar tarafından zorla tutulup para karşılığında dövülerek ya da tehdit edilerek fuhuş yapmaya zorlandıklarını ve kaçmalarının engellendiğini anladıklarını, konuyla ilgili tutanak tuttuklarını,
Tanık … 08.05.2006 tarihinde Iğdır Asliye Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptığını, olay yerine gittiklerinde sanık …’in içeride olduğunu, ısrar üzerine kapıyı açtıklarını, içeri girmelerinden sonra…’in taşla kafasına vurduğunu, pansiyondaki kontrollerinde yabancı uyruklu kadınları ele geçirdiklerini, rapor için hastaneye götürdüklerini, mağdurelerin zorla pansiyonda tutulduklarına dair bir izlenim edinmediğini, ayrıca kadınların da bu konuda bir şey söylemediklerini, içeri girdiklerinde…’in elinde bıçak olduğunu, bıçakla kendi kendine zarar vermeye kalkıştığını, kendilerine zorluk da çıkardığını, sanığın arama kararını alıp buruşturarak yere attığını,
Tanık … Demre Asliye Ceza Mahkemesinde 09.02.2009 tarihinde; ihbar üzerine olay yerine gittiklerini, yabancı uyruklu kişilere fuhuş yaptırıldığını tespit ettiklerini, sanıkları karakola götürüp olay hakkında tutanak tuttuklarını, olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle tutanak altına imza atıp atmadığını hatırlamadığını,
Tanık …….15.05.2008 tarihinde Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde; polis memuru olarak görev yaptığını, sanık …’in pansiyona daha sonra geldiğini, birkaç odada fuhuş yapıldığının tespiti üzerine…’in agresifleştiğini, mağdureleri pansiyondan götüremeyeceklerini söylediğini, polislerin kararlılığını görünce yüklü miktarda rüşvet teklif ettiğini, sanık …’un mağdureleri çatı katına çıkardığını, çatıda onları yakaladıklarını, 12.07.2005 tarihli tutanağın içeriğinin doğru olduğunu, yabancı uyruklu kadınların fuhuş yaptıkları tespit edildiğinde sınır dışı edileceklerini bildiğini, bu yüzden bu tür durumlarda kaçıp saklandıklarını, görevli arkadaşlarının 5 ve 7 numaralı odalarda fuhuş yapıldığını tespit ettiklerini söylediklerini, fuhuş olayını bizzat görmediğini, kendisinin dışarıya kaçış istikametini tutmak amacıyla binanın yan tarafında olduğunu, okunan 12.07.2005 tarihli tutanak içeriğinin tamamen doğru olduğunu,
Tanık … ….10.03.2006 tarihli olaya ilişkin olarak Mahkemede; 11.03.2006 tarihli tutanağın içeriğinin doğru olduğunu, tutanak okunduğu için hatırladığını, belirtilen tarihte söz konusu pansiyona bir operasyon nedeniyle gittiklerini, pansiyonun belediye tarafından mühürlenmiş olmasına rağmen mührün bozulduğunu tespit ettiklerini,
Tanık … 11.03.2006 tarihinde Kollukta; pansiyonu boyamak için pansiyonun sahibi olduğunu bildiği sanık …’le 10.03.2006 tarihinde sabah saatlerinde anlaştığını, boyamaya başlayıp pansiyonun bir odasında bir gün kaldıktan sonra saat 21.35 sıralarında polislerin geldiğini,
Tanık……14.03.2006 tarihinde Savcılıkta; taksicilik yaptığını, sanıklar … ve …’un kendisinden pansiyona taksiyle götürdüğü Azeri bir kadın hakkında tanıklık yapmasını istediklerini, olay günü saat 13.00 sıralarında Azeri bir kadını devlet hastanesinden alarak pansiyona götürerek bıraktığını, kadının kendisine parasının olmadığını ve kendisini pansiyona bırakmasını istediğini ifade ettiğini, kadını bıraktığında kadının kapıda sanık … ile konuştuğunu, binada inşaat faaliyeti olduğunu, kadının içeri girip girmediğini görmediğini,
Mahkemede; taksici olduğunu, olay tarihinde mağdure…’nın devlet hastanesi civarında taksiye bindiğini, takside konuştuklarında…’nın pansiyonda eşyaları olduğunu, onları alacağını belirttiğini, pansiyonun önünde indiğini, sanık …’la pansiyonun önünde konuştuklarını, …’nın fuhuş yapıp yapmadığını bilmediğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … 13.07.2005 tarihinde Kollukta; pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını, hakkında suçlamalarda bulunan mağdureleri ismen tanıdığını, mağdurelerin pansiyonda müşteri olarak bulunduklarını, onları darp etmediğini, fuhuş yapmaları için zorlamadığını, mağdurelerin istedikleri zaman pansiyondan çıkıp dolaşabildiklerini, sanık …’i tanıdığını, …’in pansiyonun sahibi olduğunu, Hatıra ve… isimli kişileri de tanıdığını, onların da otelde müşteri olarak daha önce kaldıklarını,
13.07.2005 tarihinde Savcılıkta ek ve farklı olarak; Hatıra isimli pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını, sanık …’in de mesul müdür olduğunu ancak şahsi işleri nedeniyle 15 gündür otele uğramadığını, 12.07.2005 tarihinde gelerek tekrar iş başı yaptığını, polislerin arama yapmak için gelmesi nedeniyle o anda dışarıda bulunan…’i telefonla arayıp çağırdığını, polislerin kalabalık bir şekilde otele gelmeleri nedeniyle heyecanlandığını, yaşananları tam olarak hatırlamadığını, …’in yerden karo parçası alıp kafasına vurduğunu gördüğünü, polislere “Niye böyle yapıyorsunuz? Niye benim iş yerime geliyorsunuz? Ben ne yaptım ki?” dediğini duyduğunu, pansiyonda kesinlikle fuhuş yapılmadığını, pansiyondaki yabancı uyruklu kadınların pansiyonun müşterileri olduklarını, onlara fuhuş yapmaları için izin vermediğini, onları zorla alıkoyup fuhşa teşvik etmediğini, hürriyetlerinden yoksun bırakmadığını, mağdurelerin cep telefonlarının bulunduğunu, istedikleri zaman dışarı giderek konaklamak için otele döndüklerini,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; pansiyonun mesul müdürü olduğunu, pansiyonda kesinlikle fuhuş yapılmadığını, yabancı uyruklu müşterilerin ücretlerini geç verdiklerini, bu nedenle onlarla tartıştığını, bu yüzden kendisine iftira atmış olabileceklerini,
13.04.2006 tarihinde Savcılıkta; mağdure…’yı tanımadığını, daha önce Hatıra isimli pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını ancak pansiyonun ruhsatının iptal edilmesi nedeniyle yaklaşık 6 aydır kapalı ve mühürlü olduğunu, polis geldiğinde pansiyonu işletmediklerini ancak tadilat yaptırdıklarını, …’nın olay günü sadece o akşam gelerek kalmak için ısrar ettiğini, kendilerinin buna müsaade etmemeleri üzerine polisin yanında ağlayarak kendileri hakkında şikâyette bulunduğunu, … isimli birisini tanımadığını, …’nın olay günü akşamı tek başına taksiyle geldiğini, …’yı sanık …’le birlikte tehdit ederek ve zorla pansiyonda alıkoymadıklarını, ona fuhuş yaptırmadıklarını,
08.09.2005 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesinde; pansiyonun mesul müdürü olduğunu, 12.07.2005 tarihinden 15 gün önce sanık …’in pansiyondan ayrılıp yaylaya gittiğini, olay günü polislerin kendisine…’i sorduklarını, onlara…’in yaylaya gittiğini söylemesine rağmen kendisinden…’i arayıp çağırmasını istediklerini, …’i telefonla aradığında Iğdır’da olması nedeniyle hemen geldiğini, mağdureleri tanıdığını, gündüz pansiyondan ayırılıp gece sarhoş bir şekilde döndüklerini, ayrıca mağdurelerin pasaportlarının sürelerinin dolmak üzere olduğunu, mağdurelerin dışarıda ne yaptıklarını bilmediğini, onları zorla alıkoyarak fuhuş yaptırmadığını, sanık …’in de böyle bir eyleminin bulunmadığını, mağdure …’in 2005 yılının 3 ve 4. aylarında otelde kaldığını, sonra ayrılıp tekrar geldiğini, 12.07.2005 tarihinde otelde bulunan tanıklar … ve …’ın çoban sormak için pansiyona geldiklerini ve yanında durduklarını, mağdurelerle yakalanmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, …’in otelden geçici süreli mi yoksa kalıcı olarak mı ayrıldığını bilmediğini,
30.04.2007 tarihinde Sanık … 10.03.2006 tarihli olaya ilişkin olarak Asliye Ceza Mahkemesinde; olay tarihinde pansiyonun kapalı olduğunu, arkadaşlarıyla birlikte pansiyonun önünde oturduklarını, bir kadının taksiyle gelerek otelde bulunan başka bir kadından para alacağını ve görüşmek istediğini söylediğini, kadına pansiyonun kapalı olduğunu ve kimsenin kalmadığını belirttiğini, bunun üzerine kadının bağırmaya başladığını, kendisinin taksiciye “Bunu götürün. Polisi çağırın.” dediğini,
09.10.2008 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesinde; pansiyonda yaklaşık 3 ay boyunca mesul müdürlüğü yaptığını, pansiyonun Ahmet isimli şahsa ait olduğunu, iddianamede belirtilen olaylardan sonra pansiyonun kapatıldığını, mağdurelerin zaman zaman gelerek pansiyonda müşteri olarak kaldıklarını, zorla onları alıkoyup fuhuş yaptırmadıklarını, onları tehdit ederek fuhuş yaptırmadığını, bu amaçla ülkeye sokmadıklarını, olayın gerçekleştiği tarihte sanık …’in mesul müdürlüğünü bıraktığını, polisler geldiğinde kendisinden…’i çağırmasını istediklerini, bu nedenle onu telefonla arayıp çağırdığını, 12.07.2005 tarihinde 5 ve 7 numaralı odalarda iki kişinin mağdurelerden ikisiyle fuhuş yaparken yakalanmadıklarını, mağdureleri çatıya kaçırmadığını, hazırlık beyanıyla arasında oluşan çelişki sebebiyle sorulması üzerine; o dönemde pansiyonda tamir yaptıklarını, o nedenle başka şahısların gelip kalmalarının söz konusu olmadığını, mağdureleri zorla konaklatıp onlara fuhuş yaptırmadıklarını, hatta mağdurelerden birisinin sarhoş bir şekilde geldiğini, olay çıkarmaması için polise haber verdiklerini,
Sanık … 12.07.2005 tarihinde Kollukta; yaklaşık olarak bir yıldır pansiyonun mesul müdürlüğünü yaptığını ancak fiilen son on beş gündür bu işi bıraktığını, 12.07.2005 tarihinde sanık …’un telefonla arayıp polislerin geldiklerini, kendisinin de gelmesini söylediğini, pansiyona geldiğinde polislerin bir kadın hakkında sorular sorduklarını, pansiyonda kalan yabancı uyruklu kadınları tanımadığını, bu kişilerin cep telefonlarının ve pasaportlarının yanlarında olduğunu, her zaman çarşıya çıkabildiklerini, istedikleri zaman gidip polise başvurabileceklerini, sadece sanık …’u tanıdığını, başka kimseyi tanımadığını,
13.07.2005 tarihinde Savcılıkta; Hatıra isimli pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını, ancak 15 gündür yaylaya çıktığı için pansiyonla ilgilenmediğini, pansiyonun sahibinin ….. olduğunu, 12.07.2005 tarihinde arama yapılacağı esnada pansiyonda olmadığını, kendisini telefonla sanık …’ın ve polislerin aramaları üzerine pansiyona geldiğini, geldiğinde polislerin bir kısmının odaları kontrol etmekte olduğunu, onlara zorluk çıkarmadığını, küfür etmediğini, polislerin kendisine pansiyonda yabancı uyruklu kadınların bulunduğunu ve arama yapacaklarını söylediğinde onlara pansiyonla alakasının olmadığını ifade ettiğini, soru sorulmaması için kendisini vuracağını söyleyip kafasına vurduğunu, arama kararını buruşturup atmadığını, pansiyonda fuhşa aracılık etmediğini, yer temin etmediğini, arama sırasında uygunsuz hâlde pansiyonda bulunan kadınların fuhuş yapmasını kolaylaştırmadığını, kadınların pansiyonun müşterileri olduklarını, onları zorla alıkoymadığını, pansiyondaki görevini fiilen 15 gün önce bıraktığını, mağdure …’yı ve diğer mağdureleri tanımadığını, iddialarının asılsız olduğunu, Hatıra isminde bir kadını, … ve… isimlerinde birilerini tanımadığını,
13.07.2005 tarihinde tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; 15 gündür yaylada olduğunu, pansiyonla bağlantısının bulunmadığını, mesul müdürlüğünü iptal ettirmeyi planlandığını ancak yayladaki işleri nedeniyle fırsatının olmadığını, müşteri olarak bildiği mağdurelerin zorlandıklarında ya da satıldıklarından haberdar olmadığını, pansiyonların, otellerin yabancı uyruklu kadınlarla dolu olduğunu,
13.04.2006 tarihinde Savcılıkta; mağdure…’yı tanımadığını, daha önce Hatıra isimli pansiyonda mesul müdürü olarak çalıştığını ancak pansiyonun ruhsatının 19.07.2005 tarihinde iptal edildiğini, o tarihten beri kapalı olduğunu, pansiyonda tadilat yapıldığını, çatısının yıkık ve oturulamaz hâlde bulunduğunu, mağdurenin akşam taksici… ile birlikte gelip pansiyonda kalmak istediğini, ısrar ettiğini, bunun üzerine sanık …’ın kendisini telefonla aradığını, …’a “Taksiciyi bul, gönder. Beni neden arıyorsun?” dediğini, … isimli kadını tanımadığını, …’nın sadece olay günü akşamı taksiyle geldiğini öğrendiğini, 10.02.2006 tarihinde gelerek pansiyonda kalmadıklarını, kendisinin pansiyonla ilgilenmediğini, …’yı pansiyonda zorla alıkoyup ona fuhuş yaptırmadıklarını,
08.09.2005 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesinde; pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını, yaklaşık bir yıl önce ayrıldığını, pansiyonun sahibinin Tuncer Çağala olduğunu, 12.07.2005 tarihinde sanık …’un telefonla arayıp polislerin geldiğini söylemesi üzerine hemen pansiyona gittiğini, polislere otelle ilgisinin olmadığını söylediğini, polislerin içeri girmesi için ısrar etmeleri ve dışarıda çok sayıda insan olması nedeniyle yerden tuğla alıp kendi kafasına vurduğunu, olay tarihinde pansiyonun mesul müdürünün … olduğunu,
30.04.2007 tarihinde sanık … 10.03.2006 tarihli olaya ilişkin olarak Asliye Ceza Mahkemesinde; 2003 yılında 5 gün süreyle pansiyonun mesul müdürlüğünü yaptığını, daha sonra ilgilenmediğini, mağdure…’yı tanımadığını, kendisine zorla fuhuş yaptırmadığını, 2003 yılından sonra pansiyonla bir ilişkisinin kalmadığını,
09.10.2008 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesinde; 12.07.2005 tarihinden 3 hafta önce yaylaya gittiğini, sanık …’un telefonla arayıp polislerin geldiğini söyleyerek acele bir şekilde gelmesini istemesi nedeniyle o tarihte pansiyona geldiğini, pansiyonla ilgisinin olmadığını, pansiyonun kapısının o tarihte mühürlü olduğunu, polislerin geldiği zaman pansiyonun içerisinde olduğu hususunu kabul etmediğini, mağdurelerle yüzleştirilip teşhis işleminin yaptırılmadığını, mağdurelerin pansiyonda daha önceki tarihlerde birçok giriş çıkış işleminin olduğunu, zorla fuhuş yaptırılan kişilerin aynı yerde kalmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, mağdurelerin hangi tarihlerde yurda giriş yaptıklarının sorulmasını talep ettiğini, …’la ortak olup birlikte çalışmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, Orhan isminde bir polis memuruna araba sattığını, parasının tamamını alamadığını, bu yüzden bahsi geçen polis memurunun kendisine komplo kurduğunu, hazırlık beyanıyla arasında oluşan çelişki sebebiyle sorulması üzerine; sanık … ile ortak olmaları ve birlikte çalışmaları gibi bir durumun olmadığını, taksici tanık…’ın getirdiği Mamuro Hüseyinova isimli kadını tanımadığını, … ile söz konusu kadın hakkında görüşme yaptıklarını hatırlamadığını,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Ceza muhakemesinde bir hususun hangi delille ispat olunacağı konusunda sınırlama bulunmayıp yargılamayı yapan hâkim, hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri kullanmak suretiyle, sanığın aleyhine olduğu kadar lehine delilleri de araştırıp değerlendirerek, her türlü şüpheden arınmış bir neticeye ulaşmalıdır. Dolayısıyla yargılamaya konu olayın açıklığa kavuşturulması ve maddi gerçeğin bulunabilmesi için ispat amacıyla kullanılan her araç delil olarak kabul edilmiştir. Ancak maddi gerçek, her ne pahasına olursa olsun değil, hukuk kuralları içerisinde, şüpheli ve sanığın hakları korunarak araştırılmalıdır. CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, hükmün gerekçesinde delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi zorunludur.
Bu noktada ceza muhakemesinde bilirkişilik kurumu üzerinde de durulmalıdır.
CMK’nın “Bilirkişinin Atanması” başlıklı 63. maddesinin birinci fıkrası;
“Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemez” şeklindeyken, suç ve hüküm tarihinden sonra 24.11.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu’nun 42. maddesi ile anılan fıkra; “Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez” biçiminde değiştirilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adlî Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 3. maddesi ile sonradan 03.08.2017 tarihli ve 30143 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve anılan Yönetmelik’i yürürlükten kaldıran Bilirkişilik Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (c) bendinde bilirkişi; “Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü ya da yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan da hareketle, sahip bulunduğu uzmanlık bilgisiyle mahkemeye bir ispat sorununda yardımcı olup, raporu delil değil, delil değerlendirmesi aracı olan bilirkişiye başvurmanın amacı; “Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde görüş alınmasıdır.”
Ceza muhakemesinde bir sorunun çözümünün uzmanlığı ya da özel veya teknik bir bilgiyi gerektirip gerektirmediğine, bilirkişi görevlendirmekle yetkili olan Cumhuriyet savcısı veya hâkim karar verecek, bilirkişi kendiliğinden bir rol üstlenemeyecektir. Esasen incelenen davanın bilirkişisi, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kendisi olup kural olarak bilgisi, kültürü ve müktesebatı ile önüne gelen bir konuyu çözmek yeteneğine sahiptir. İhtisasla ilgisi bulunmayan hâllerde bilirkişinin mütalaasına başvurulmasında kanuni bir zorunluluk bulunmamaktadır. CMK’nın 63. maddesinde de bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına “Karar verilebileceği” belirtilmek suretiyle bilirkişiye başvurma zorunlu kılınmamıştır.
Bununla birlikte maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinen ceza muhakemesinde bazı durumlarda işin niteliği gereği bilirkişiye başvurulması zorunluluk gösterebilmektedir. Kanun koyucunun uzmanlığa, özel veya teknik bir bilgiye ihtiyaç bulunduğunu baştan kabul ettiği, örneğin; CMK’nın 73. maddesi uyarınca sahte para ve değerler üzerinde inceleme yapılması, 74. maddesi uyarınca şüpheli veya sanığın akıl sağlığının incelenmesi, 75 ve 76. maddeleri uyarınca beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması, 78. maddesi uyarınca moleküler ve genetik incelemeler yapılması, 86 ve 87. maddeler uyarınca ölünün adli muayenesi ve otopsi, 89. maddesi uyarınca zehirlenme şüphesi üzerine yapılacak işlemlerde bilirkişi incelemesi yapılması zorunludur. Kanun koyucu bu durumlarda bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunluluğunu kendisi belirlemiş ve böylece bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olan merciin, sorunun çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirip gerektirmediği konusundaki takdir yetkisini ortadan kaldırmıştır.
Öte yandan, CMK’nın 63. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde bilirkişiye başvurmanın yasak olduğu hâl, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözülmesi mümkün konular olarak belirtilmiş olup hukuki sorunun çözümüne ilişkin konularda bilirkişiye başvurulamayacaktır.
Görüldüğü üzere, hukuki sorunun çözümüne yönelik konularda bilirkişiye başvurulmayacak, buna karşın CMK’nın yukarıda örneklerine yer verilen delillerin değerlendirilmesine ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu olacak, mahkemelerce genel kültür bilgisi ya da hukuki bilgi ile çözülemeyecek diğer konularda ise somut olayın özelliği ve delil durumuna göre gerektiğinde bilirkişiye başvurulabilecektir.
Ceza Genel Kurulunun 27.04.2010 tarihli ve 174–92 sayılı kararında; çözümü ancak uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişiye başvurulması gerektiği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken konularda, bilirkişiye başvurulmasına gerek olmadığı, 25.03.2014 tarihli ve 9-138, 13.05.2014 tarihli ve 1-256 ile 09.10.2007 tarihli ve 139-202 sayılı kararlarında da; 1412 sayılı CMUK’nın 66 ve benzer düzenlemeyi içeren 5271 sayılı CMK’nın 63. maddeleri uyarınca, hâkimin genel ve hukuki bilgisiyle çözemeyeceği, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi görüşüne başvurulmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır.
Bu konuda öğretide de; hâkimin ancak ve yalnız özel ve uzmanlık bilgisi gerektiren durumlarda maddi gerçeğe ulaşma görevini kolaylaştırmak üzere bilirkişiye başvurabileceği, bilirkişinin ceza muhakemesi organlarının bilgi eksikliklerini tamamlama amacına hizmet ettiği ve bilirkişiye başvurmanın kural olarak zorunlu olmadığı görüşlerine yer verilmiştir (Ahmet Caner Yenidünya-Zafer İçer, Ceza Muhakemesi Hukukunda Bilirkişilik, 1. Bası, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s.11; Yener Ünver-Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, 8. Bası, Adalet Yayınevi, Ankara, 2013, s.365; Nur Centel-Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 10. Bası, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2013, s. 265; Yüksel Ersoy, Türk Ceza Hukukunda Bilirkişilik ve Uygulamadan Doğan Sorunlar, Hukuk Kurultayı, 16.01.2000, s. 429 vd.).
Diğer taraftan “Tercüme”, Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde “Çevirme”, tercüman ise “Çevirmen” olarak tanımlanmıştır. Suç ve hüküm tarihinden sonra 05.03.2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Tercüman Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 3. maddesinin “e” bendinde ise tercüman “Soruşturma ve kovuşturma evresinde mağdur, şüpheli, sanık ve tanığın beyanlarını başka bir dilden veya işaret diliyle Türkçe’ye çeviren kişi” şeklinde tanımlanmıştır.
CMK’nın 202. maddesinde bahsedildiği üzere “meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmeyen” sanık, mağdur ve tanığın sözlü yargılama usulünün uygulandığı ve çelişme ilkesinin hâkim olduğu ceza yargılamasındaki beyanlarının soruşturma ve kovuşturma makamları tarafından anlaşılması kadar, bu kişilerin de leh ve aleyhlerindeki beyanlar ile yapılan işlemleri anlamaları “adil yargılanma” hakkının bir gereğidir.
Kaynak dilden hedef dile tercüme yapan çevirmenin her iki dile hâkimiyeti kadar kişiliği, ifade tarzı, vurguları ve hatta hukuki kelimelere yatkınlığı yargılamanın seyrini etkileyebilecek unsurlardandır. Bu nedenle tercümanların sahip olması gereken birtakım özellikler ismi geçen Yönetmelik’in 10. maddesinin 2. fıkrasında “Etik ilkeler” olarak tanımlanmış ve bu ilkeler:
“a) Bağımsızlık
b) Tarafsızlık
c) Dürüst davranma ve doğruyu söyleme
d) Görevini bizzat yerine getirme
e) Temel yargılama ilkelerine uygun davranma.” şeklinde sayılmıştır. Bu ilkelere uygun hareket edecek tercümanların belirlenmesi ve atanmalarını temin etmek için kanun koyucu CMK’nın 202. maddesine 24.01.2013 tarihinde 6411 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile eklenen 5. fıkrası ile “Tercümanlar, il adlî yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilirler.” şeklinde hüküm koymuştur.
Doktrinde de kabul edildiği üzere tercümanlık da bir nevi bilirkişiliktir. Çevirmen yargılama dili dışındaki bir dil üzerinde teknik uzmanlığı ile ceza yargılamasında görev almaktadır (Ayrıntılı bilgi için bkz. Yaprak Öntan, Ceza Muhakemesi Hukukunda Bilirkişilik, Yetkin Yayınları, Ankara 2014, s. 33-34.). CMK’nın 70. maddesindeki yollamaya göre kimlerin bilirkişilik yapamayacaklarına yönelik düzenleme için tanıklığa ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş ise de CMK’nın 45. vd. maddelerindeki tanıklıktan çekilmeye ilişkin düzenlemelere bakıldığında bir şikâyetçinin diğerine tercümanlık yapmasını engelleyen bir hükme Kanun’da yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda doktrinde ortaya atılan tanık bilirkişilik kavramı somut olaya ışık tutacak niteliktedir. Hem olaya ilişkin görgüsü hem de o konuda uzmanlığı bulunanlar tanık bilirkişi olarak adlandırılmakta olup böyle durumlarda bahsi geçen yönetmelik hükümlerindeki etik ilkelerin tercüman tarafından yerine getirilmeme ihtimali, başka bir deyişle tercümesini yaptığı beyanlara ilâveler yaparak veya yanlı olarak tercüme yapma riski gündeme gelmektedir.
Öte yandan, uyuşmazlığın çözümü bakımından tercümanın soruşturma evresinde kim tarafından atanabileceğinin tespit edilmesi gerekmektedir. CMK’nın 202. maddesinin 3. fıkrasındaki “Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanır. Bu evrede tercüman, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanır” ibaresi çok açık olup kolluk görevlileri ya da başkaca bir mercî tarafından tercüman görevlendirilmesi mümkün değildir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Yerel Mahkemenin gerekçesinde sanıklar … ve … hakkında mağdureler …, …, … ve …’ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve fuhuş suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden mağdureler …, …, … ve …’nın kollukta verdikleri beyanlara doğrudan dayanılmadığı, dosya kapsamındaki delillerin genel bir şekilde değerlendirilmesi neticesinde hükümler kurulduğu anlaşılan dosyada;
Mağdurelerden …’in Türkçe okuyup yazabildiği, diğer mağdureler …, …, … ve …’nın ise Türkçe bilmedikleri, CMK’nın 70. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un tanıklık hakkındaki hükümlerine bakıldığında bir şikâyetçinin diğeri için tercümanlık yapmasında herhangi bir engel bulunmadığının görülmesine karşın; soruşturma aşamasında mağdurelerin ifadelerinin alındığı tarihte tercümanların CMK’nın 202/3. maddesi gereğince sadece hakîm ya da Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirilebileceklerinin Kanun’la düzenlenmesi nedeniyle böyle bir görevlendirme olmaksızın aynı olayın mağduru olan şikâyetçilerden birisinin kollukta ifadelerinin alınması sırasında diğerine tercümanlık yapmasının Kanun’a aykırı olması, kaldı ki mağdure …’in tercümanlık yapmasının aynı olay nedeniyle kendisinin de mağdur sıfatı bulunması nedeniyle tercümesini yaptığı diğer mağdurelerin beyanlarına ilaveler yapmak, söz konusu beyanları kendi perspektifinden yorumlamak, söylenilen bazı hususları eksik bir şekilde tercüme etmek veyahut mağdurların beyanlarını yönlendirmek biçimde sanıkların savunma hakkını kısıtlar mahiyette birtakım sakıncalarının bulunması da gözetildiğinde mağdureler …, …, … ve …’nın mağdure … tercümanlığında kollukta verdikleri beyanların tek başına hükme esas alınamayacağı gözetilerek dosyada mevcut diğer deliller kapsamında uyuşmazlık konularının irtibatları bakımından aşağıda numaralandırıldığı şekilde değerlendirilmesi gerekmiştir.
1. Sanıklar … ve … hakkında mağdure … yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve aynı mağdureye yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığı
Mağdure … Kollukta vekili huzurunda özetle; Moldova’da yaklaşık olarak iki ay önce tanıştıkları … isimli bir kadın vasıtasıyla iş bulmak amacıyla söz konusu pansiyona geldiklerini, ertesi gün sanık …’in …’yı gönderdiğini, …’in kendilerine …’ya para ödediğini, bu yüzden pansiyona gelen kişilerle fuhuş yapacaklarını söylediğini, …’den korktuğu için itiraz etmediğini, otelde bulunan diğer yabancı uyruklu kadınların müşteriye gitmek istemediği zamanlarda…’in onları tekme ve tokatla döverek darbettiğini, bir kadını döverek hastanelik ettiğini, hastaneye de götürmediğini, bu kadının en sonunda kaçarak kurtulduğunu, 3,5 aylık hamile başka bir kadını zorla müşteriye gönderip sonra ona kürtaj yaptırdığını, mağdure …’nın müşteriye gitmek istememesi nedeniyle pansiyondan ayrılmak istediğini, pansiyondan çıktığını ancak…’in zorla onu pansiyona getirip tekme ve tokatla dövdüğünü, …’nın gözlerinin altının morardığını, … iyileşene kadar onu müşteriye göndermediğini, bu tür olayları görmesi nedeniyle…’den çok korktuğunu ve fuhuş yapmamak için itiraz edemediğini, birkaç kez kaçmak için plan yaptığını ancak…’den çok korkması ve Hatıra isimli bir kadının sürekli kendilerini takip edip kaçmak istediklerinde…’e söylemesi nedenleriyle kaçamadığını, ilişkiye girdikleri müşteriler karşılığında kendilerine mavi pul verildiğini, borçları olduğunu iddia ettiği için para vermediğini, yemek paralarını dahi müşterilerden aldıkları bahşişlerden karşıladıklarını iddia ettiği, kendisini zorla tutarak para karşılığı ilişkiye girmesi için kendisini korkutup fuhuş yaptıran sanıklar… ve …’tan şikâyetçi olduğunu belirttiği,
Sanık …’in Kollukta, Savcılıkta, Sulh Ceza Mahkemesinde ve Asliye Ceza Mahkemesinde özetle; yaklaşık olarak bir yıldır pansiyonun mesul müdürlüğünü yaptığını ancak fiilen son on beş gündür bu işi bıraktığını, 12.07.2005 tarihinde sanık …’un kendisini telefonla arayıp polislerin geldiklerini söyleyip kendisinin de gelmesini istediğini, pansiyona geldiğinde polislerin bir kadın hakkında sorular sorduklarını, pansiyonda kalan yabancı uyruklu kadınları tanımadığını, bu kişilerin cep telefonlarının ve pasaportlarının yanlarında olduğunu, her zaman çarşıya çıkabildiklerini, istediklerinde gidip polise başvurabileceklerini, sadece sanık …’u tanıdığını, başka kimseyi tanımadığını, kadınların pansiyonun müşterileri olduklarını, onları zorla alıkoymadığını, Hatıra isminde bir kadını, … ve… isimlerinde birilerini tanımadığını, 10.03.2006 tarihli olaya ilişkin olarak Savcılıkta özetle; mağdure…’yı tanımadığını, daha önce Hatıra isimli pansiyonda mesul müdürü olarak çalıştığını ancak pansiyonun ruhsatının 19.07.2005 tarihinde iptal edildiğini, o tarihten beri kapalı olduğunu, pansiyonda tadilat yapıldığını, çatısının yıkık ve oturulamaz hâlde bulunduğunu, mağdurenin akşam taksici… ile birlikte gelip pansiyonda kalmak istediğini, ısrar ettiğini, bunun üzerine sanık …’ın kendisini telefonla aradığını, …’a “Taksiciyi bul, gönder. Beni neden arıyorsun?” dediğini, … isimli kadını tanımadığını, …’nın sadece olay günü akşamı taksiyle geldiğini öğrendiğini, 10.02.2006 tarihinde gelerek pansiyonda kalmadıklarını, kendisinin pansiyonla ilgilenmediğini, …’yı pansiyonda zorla alıkoyup ona fuhuş yaptırmadıklarını, Asliye Ceza Mahkemesinde ise; 2003 yılında 5 gün süreyle pansiyonun mesul müdürlüğünü yaptığını, daha sonra ilgilenmediğini, mağdure…’yı tanımadığını, kendisine zorla fuhuş yaptırmadığını, 2003 yılından sonra pansiyonla bir ilişkisinin kalmadığını, Ağır Ceza Mahkemesinde önceki beyanlarına ek ve önceki beyanlarından farklı olarak; 12.07.2005 tarihinde sanık …’ın araması üzerine pansiyona geldiğini, pansiyonla ilgisinin olmadığını, pansiyonun kapısının o tarihte mühürlü olduğunu, polislerin geldiği zaman pansiyonun içerisinde olduğu hususunu kabul etmediğini, mağdurelerle yüzleştirilip teşhis işleminin yaptırılmadığını, mağdurelerin pansiyonda daha önceki tarihlerde birçok giriş çıkış işleminin olduğunu, zorla fuhuş yaptırılan kişilerin aynı yerde kalmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, mağdurelerin hangi tarihlerde yurda giriş yaptıklarının sorulmasını talep ettiğini, …’la ortak olup birlikte çalışmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ….. isminde bir polis memuruna araba sattığını, parasının tamamını alamadığını, bu yüzden bahsi geçen polis memurunun kendisine komplo kurduğunu, hazırlık beyanıyla arasında oluşan çelişki sebebiyle sorulması üzerine; … ile ortak olmaları ve birlikte çalışmaları gibi bir durumun olmadığını, taksici tanık…’ın getirdiği Mamuro Hüseyinova isimli kadını tanımadığını, … ile söz konusu kadın hakkında görüşme yaptıklarını hatırlamadığını,
Sanık …’ın aşamalarda; pansiyonun mesul müdürü olarak çalıştığını, hakkında suçlamalarda bulunan mağdureleri ismen tanıdığını, mağdurelerin pansiyonda müşteri olarak bulunduklarını, onları darbetmediğini, fuhuş yapmaları için zorlamadığını, mağdurelerin istedikleri zaman pansiyondan çıkıp dolaşabildiklerini, mağdurelerin cep telefonlarının bulunduğunu, Hatıra ve… isimli kişileri de tanıdığını, onların da otelde müşteri olarak daha önce kaldıklarını, ayrıca Kollukta sanık …’in pansiyonun sahibi olduğunu, Savcılıkta sanık …’in de mesul müdürü olduğunu ancak şahsi işleri nedeniyle 15 gündür otele uğramadığını, 12.07.2005 tarihinde gelerek tekrar iş başı yaptığını, polislerin arama yapmak için gelmesi nedeniyle o anda dışarıda bulunan…’i telefonla arayıp çağırdığını, tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; yabancı uyruklu müşterilerin ücretlerini geç verdiklerini, bu nedenle onlarla tartıştığını, bu yüzden kendisine iftira atmış olabileceklerini, Asliye Ceza Mahkemesinde; pansiyonun mesul müdürü olduğunu, 12.07.2005 tarihinden 15 gün önce sanık …’in pansiyondan ayrılıp yaylaya gittiğini, …’in otelden geçici süreli mi yoksa kalıcı olarak mı ayrıldığını bilmediğini, pansiyonda yaklaşık 3 ay boyunca mesul müdürlüğü yaptığını, pansiyonun Ahmet isimli şahsa ait olduğunu, olayın gerçekleştiği tarihte sanık …’in mesul müdürlüğünü bıraktığını,
Savundukları olayda;
Kolluk beyanından türkçe okuma ve yazma bildiği anlaşılan 12.07.2005 tarihli arama ve olay tutanağında tanık Kurban B…. ile cinsel ilişkiye girdiği sırada yakalanan mağdure … her ne kadar sanıkların kendisini zorla tuttuklarını ve para karşılığı erkeklerle birlikte olmak için zorladıklarını belirtmişse de mağdurenin daha önce ülkeye giriş çıkış kayıtlarının bulunması ve bu kayıtlarla uyumlu bir şekilde söz konusu pansiyonda konaklaması ile olay tarihinde hakkında düzenlenen adli raporda herhangi bir darp veya cebir izinin bulunmamasının yanısıra mağdurenin kendisi yönünden iddiasının da dosyada mevcut delillerle desteklenmemesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanıkların mağdureyi zorla tutarak fuhşa sevk ettikleri isnadının şüphede kalması, aşamalarda sanıkların istikrarlı bir şekilde suçlamayı kabul etmemeleri, bu itibarla mağdurenin zorla tutularak fuhuş yaptırıldığı yönünde oluşan şüphenin sanıklar lehine değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle sanıklar … ve … hakkında mağdure …’e yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve sanıklar … ve …’un üzerine atılı mağdureye yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, sanıklar … ve … hakkında mağdure …’e yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmelidir.
2. Sanıklar … ve … hakkında mağdureler … ve …’ya yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ile aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı
Mağdurelerin alınan adli raporlarında herhangi bir darp ve cebir izine rastlanılmaması, kolluk beyanlarının mağdure …’nın tercümanlığında alınması nedeniyle tek başına hükme esas alınmasının mümkün olmaması, türkçe bilen mağdureler … ve …’ün mağdureler Mariana ve İrina’nın zorla alıkonularak onlara fuhuş yaptırıldığına ilişkin herhangi bir beyanlarının bulunmaması ve dosya kapsamında da bu yönde herhangi başkaca bir delil olmaması dikkate alındığında, sanıklar… ve … hakkında mağdureler Mariana ve İrina’ya yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ile sanıklar … ve …’un üzerine atılı aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından, CMK’nın 202. maddesi ile suç ve hüküm tarihinden sonra 05.03.2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Tercüman Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tercüman görevlendirilerek mağdurelerin beyanlarının alınmasının gerekmesi nedeniyle eksik araştırmayla hüküm kurulduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanıklar … ve … hakkında mağdureler … ve …’ya yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmayla kurulduğuna yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmelidir.
3. Sanıklar … ve … hakkında mağdureler … ve …’ye yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ile aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı
Her ne kadar mağdureler … ile …’nin kollukta otelde bulunan diğer yabancı uyruklu kadınların müşteriye gitmek istemediği zamanlarda…’in onları tekme ve tokatla döverek darbettiği, …’in darbetmesi sonucu mağdure …’nın gözlerinin morardığı biçimindeki anlatımlarının yanı sıra ayrıca mağdure …’nın kendisinin müşteriye gitmek istemediği bir zamanda sanık …’ın, kolunu sıkarak ve sağ ayak bileğine tekmeyle vurarak darbettiği, “Müşteriye gideceksin. Yoksa fena olur.” diyerek kolunu ve bacağını morarttığı şeklindeki beyanının tercüman olarak mağdure … eşliğinde alınması nedeniyle tek başına hükme esas alınmaları mümkün bulunmasa da dosya kapsamında mevcut diğer delillerden 12.07.2005 tarihinde polis görevlilerince düzenlenen tutanakta … Büyükelçiliği görevlisinin 155 polis imdat hattını aradığının, … isimli bir kadın ve birkaç … ve Moldova vatandaşının Hatıra isimli pansiyonda zorla alıkonuldukları ihbarında bulunduğunun belirtilmesi, 12.07.2005 tarihinde polis görevlilerince düzenlenen tutanakta pansiyonda yapılan aramada mağdure …’nın 5 numaralı odada tanık … ile ilişki hâlinde yakalanması, 12.07.2005 tarihli adli raporda mağdure …’nın bacağında ve ön kolunda travma izlerinin mevcut olduğu ve yine 12.07.2005 tarihli adli raporda mağdure …’nın sağ ve sol ön kolunda ve kolunda birkaç tane hafif morluk olduğu ve mağdurelerin hayati tehlikesinin bulunmadığı, basit tıbbi müdahale ile iyileşecekleri hususlarının belirtilmesi ile diğer mağdure … hakkında düzenlenen raporada mağdurenin her iki gözünün altında morarma mevcut olduğunun bildirilmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tanık …’ın kovuşturma aşamasında değişen anlatımı ile Asliye Ceza Mahkemesinde tanık olarak dinlenen polis memuru …’in mağdurelerin zorla pansiyonda tutulduklarına dair bir izlenim edinmediği ve mağdurelerin de bu konuda herhangi bir şey söylemedikleri şeklindeki görgüsünün tanık olarak dinlenen diğer polis memurlarının anlatımları ve dosyada mevcut olan ve tanık …’in de imzası bulunan 12.07.2005 tarihli tutanakla doğrulanmaması, sanıkların suç ve cezadan kurtulmaya yönelik dosya kapsamıyla örtüşmeyen savunmalarına itibar edilmesini gerektirir bir durumun bulunmaması nedenleriyle sanıklar hakkında mağdureler … ve …’ye yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanıklar … ve … hakkında mağdureler … ve …’ye yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmayla verildiğine ilişkin itirazın reddine karar verilmelidir.
4. Sanık …’in mağdure…’ya karşı cebir ve tehdit ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cebir ve tehdit ile fuhşa aracılık ve yer temin etme suçlarının sabit olup olmadığı
Mağdure…’nın Kollukta vekili huzurunda özetle; Azerbeycan’da avukatlık mesleğini icra ettiğini, eşinin vefat etmesi nedeniyle üç çocuğuyla birlikte yaşadığını, Türkiye’ye ilk kez geldiğini, Azerbeycan’dan … isimli ancak soyadını bilmediği arkadaşının Iğdır’da arkadaşlarının olduğunu söyleyerek gezmek için Iğdır’a gitmeyi teklif ettiğini, 16.02.2006 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptıklarını, …’nin kendisini pansiyona bırakıp gittiğini, o tarihten 10.03.2006 tarihine kadar pansiyonun sahiplerinin kendisini dışarı bırakmadıklarını, memleketine dönmek istediğini söylediğinde kendisinden fuhuş yapmasını istediklerini, kendisine başka erkeklerle para karşılığında zorla fuhuş yaptırdıklarını, kendisini dışarı bırakmadıklarını ve telefonla arama yapma imkânı olmadığı için kimseye bilgi veremediğini, daha önce kimseyle para karşılığında fuhuş yapmadığını, kendisini tuzağa düşürerek zorla fuhuş yaptırdıklarını, yapmak istemeyip gitmek istediğini söylediğinde kendisini küfürler ve tehditlerle korkuttuklarını, “Para kazanmak için bu işi yapmak zorundasın.” dediklerini, zorla pansiyonda tuttuklarını, korktuğu için söylenilenleri yapmak zorunda kaldığını, fuhuş karşılığında kendisine 5 TL para verdiklerini ancak bu işi yapmak istemeyip memleketine dönmek istediği için paraları almadığını, son olarak 10.03.2006 tarihinde saat 20.00 sıralarında pansiyonda para karşılığında ilişkiye girdiği sırada ağlayarak ilişkiye girdiği kişiye yalvardığını, zorla tutulduğunu, kendisine zorla fuhuş yaptırıldığını anlatarak polise ihbarda bulunmasını istediğini, bu kişinin kendisine yardımcı olacağını söylediğini, yaklaşık bir saat sonra polislerin geldiğini, onların yanlarına gittiğini, ağlayarak durumu anlattığını, yardımcı olmalarını istediğini, sonrasında heyecan ve korkudan yarı baygınlık geçirdiğini, kendisine geldiğinde polislerin ifadesini almak için emniyet amirliğine götürdüğünü, kendisini pansiyonda zorla tutarak fuhuş yaptıran pansiyonun sahipleri olarak bildiği Apo ve… isimli kişilerden şikâyetçi olduğunu belirttiği, sanığın ise 1 numaralı uyuşmazlık konusunda ayrıntılarıyla belirtilen şekilde savunmada bulunduğu anlaşılan olayda;
05.01.2006 tarihinde zabıta görevlilerince düzenlenen tutanakta 04.01.2005 tarihinde ruhsatı olmadığı hâlde faaliyet gösteren iş yerinin aynı gün mühürlendiği ancak 05.01.2005 tarihinde yapılan kontrolde mührün kırılarak açıldığının tespit edilerek, tekrar mühürlendiği, sanık …’in imzadan imtina ettiği, 10.03.2006 tarihli polis görevlilerince düzenlenen tutanakta saat 21.00 sıralarında kimliğini ifşa etmek istemeyen bir kişinin gelip Hatıra isimli pansiyona giderek bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğini, kadının kendisine pansiyon görevlilerince zorla tutularak fuhuş yaptırıldığını, pansiyondan dışarı bırakılmadığını, durumu polise bildirmesi için yalvardığını söyleyerek heyecanlı ve aceleci bir şekilde uzaklaştığının, pansiyona gidildiğinde mağdure…’nın korkulu, heyecanlı ve ağlar vaziyette gelerek memleketine gitmek istediğini, parasının olmadığını ifade ettiği esnada yarı baygınlık geçirdiğinin belirtilmesi, mağdurenin dosyada mevcut giriş kayıtlarından da doğrulandığı üzere 16.02.2006 tarihinde komşusunun önerisi üzerine Türkiye’ye ilk kez geldiğini ve söz konusu pansiyonda 10.03.2006 tarihine kadar zorla tutularak pansiyonun sahibi olarak bildiği Apo ve… tarafından fuhşa zorlandığını ifade etmesi, 11.03.2006 tarihinde saat 21.35’te polis görevlilerince düzenlenen tutanakta pansiyona gidildiğinde iki kadının koşarak pencerelerden atlayıp kaçtığının, odalardan birisinde uyuyan sanık …’in kalkıp geldiğinin, ruhsat başvurusunun belediyede olduğunu söyleyerek imzadan imtina ettiğinin belirtilmesi hususları ile sanığın aşamalarda 10.03.2006 tarihinde yurtdışında bulunduğuna ilişkin bir beyanının bulunmaması, tanık …’un kollukta sanık …’le 10.03.2006 tarihinde sabah saatlerinde anlaştığını, boyamaya başlayıp pansiyonun bir odasında bir gün kaldıktan sonra saat 21.35 sıralarında polislerin geldiğini ifade etmesi, ayrıca tanık…’ın bir kadının kendisini pansiyona taksiyle bıraktırdığı yönündeki sanığı suçtan kurtarmaya yönelik itibar edilmeyen beyanı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mağdurenin hürriyetinden yoksun kılınması ve ona fuhuş yaptırılması şeklindeki eylemlerin 16.02.2006 tarihinden 10.03.2006 tarihine kadar devam etmesi nazara alındığında temadi eden eylemler nedeniyle sanık …’in söz konusu dönemin farklı günlerinde….. kapısından yurtdışına giriş çıkış yapmasının eylemlerin sübutu noktasında bir etkisinin olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık … hakkında mağdure…’ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve fuhuş suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmayla verildiği yönündeki itirazının reddine karar verilmelidir.
5. Sanık … hakkında mağdureler … ve … …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığı
Mağdure …’nın Kollukta vekili huzurunda; 04.07.2005 tarihinde Azerbeycan’dan Iğdır’a Gaziantep’te bulunan akrabalarını ziyaret etmek için geldiğini, Azerbeycan’da komşusu olan Hatıra isimli kişinin aracılığıyla Hatıra isimli pansiyona konaklamak için yerleştiğini, 3 numaralı odaya yerleşerek duş aldığını, pansiyona giren çıkanların sayısının çok olması nedeniyle rahatsız olarak 05.07.2005 tarihinde saat 15.00 sıralarında taksi çağırdığını, bu sırada Hatıra isimli komşusunun gidip sanık …’i uyandırdığını, ayrılmak üzere olduğunu ona söylediğini, taksiye binip eşyalarını yerleştirdiği anda…’in gelip bağırarak taksiden inmesini söylediğini, zorla araçtan indirip kolundan tutarak pansiyonun içine götürdüğünü, iki kez tokat attığını, bu nedenle sersemlediğini, koltuğa oturduğunu, …’in tekmeyle gözlerine, kulağına ve vücudunun diğer bölgelerine vurması nedeniyle bayıldığını, kendisine gelmeye başladığında Hatıra isimli kişinin kendisini odaya çıkardığını, “Bu adam seni bırakmaz. Onun istediğini yapmak zorundasın. Yoksa senin için iyi olmaz.” diyerek erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin buna karşı çıktığını, 04.07.2005 tarihinden 12.07.2005 tarihine kadar pansiyonun 3 numaralı odasında kaldığını, kimseyle ilişkiye girmediğini, defalarca 155 numaralı polis imdat hattını aramak istediğini ancak Hatıra isimli kadının korkutması nedeniyle arayamadığını, dayaktan gözlerinin morardığını, 12.07.2005 tarihinde odada uyduğu esnada polislerin gelerek kapıyı çaldıklarını, kendisiyle aynı odada kalan amcasının kızı mağdure … …’nın pasaportlarını kontrol ederek emniyete davet ettiklerini, kendisini zorla alıkoyarak para karşılığı erkeklerle cinsel ilişkiye girmesini isteyen…’den şikâyetçi olduğunu, Asliye Ceza Mahkemesinde; zaman zaman Hatıra isimli pansiyona gittiğini, 2005 yılının temmuz ayında 4 gün boyunca daha önce bir çok kez yaptığı gibi bu pansiyonda kaldığını, sanık …’i tanımadığını, sanık …’u ise pansiyonda kayıt işlemlerini yapması sebebiyle tanıdığını, sanıkların kendisini zorla alıkoymadıklarını, kendisine zorla fuhuş yaptırmadıklarını, fuhuş yapmasını teşvik etmediklerini, pansiyonda kimseyle para karşılığı ilişkiye girmediğini, başka kimselerin de fuhuş yaptığına rastlamadığını, kimsenin otelde kalmaya, fuhuş yapmaya zorlandığına tanık olmadığını, emniyette ifade verdiği tarihte annesinin ölmesi nedeniyle şoka girdiğini, ifade verdiğini dahi hatırlamadığını, sadece imza attığını, imzanın kendisine ait olduğunu ancak emniyetteki ifadenin kendisine ait olmadığını, ayrı odalarda ifadelerinin alındığını, yanında avukat da bulunmadığını, pansiyondayken herhangi bir lüzum görmediği için polisi aramadığını, huzurda bulunan sanık …’i tanımadığını, görmediğini iddia ettiği, Mağdure … …’nın Kollukta vekili huzurunda; 04.07.2005 tarihinde amcasının kızı mağdure … ile birlikte Gaziantep’e gitmek için geldiklerini, Azerbeycan’da komşuları olan Hatıra isimli kadının telefonla aradığını, “Benim yanıma gelin. Daha sonra gidersiniz.” dediğini, komşularının bulunduğu Hatıra isimli pansiyona giderek Hatıra isimli kadınla birlikte dinlendiklerini, 05.07.2005 tarihinde eşyalarını toplayıp taksi çağırdığını, sanık …’le dost hayatı yaşamakta olan Hatıra’nın pansiyonda yatmakta olan sanığı uyandırdığını, kendisinin ve …’nın oradan ayrılacaklarını…’e söylediğini, taksiye binip eşyalarını yerleştirdiği esnada…’in kendisini ve …’yı tokatlayarak arabadan indirdiğini, “Burada benim otelimde çalışıp para kazanacaksınız.” dediğini, …’e kendilerini bırakması için yalvardıklarını, annelerinin ve çocuklarının yanlarına dönmek istediklerini ifade ettiklerini, …’in ailelerine de küfür ederek zorla kendilerini pansiyonun içine soktuğunu, Hatıra isimli komşularının “Bu adam sizi bırakmaz. Onun istediğini yapmak zorundasınız. Yoksa sizin için iyi olmaz.” dediğini, 05.07.2005 tarihinden 12.07.2005 tarihine kadar kendisini ve …’yı zorla pansiyonda alıkoyduğunu, fuhuş yapmaları için kendilerini darbettiğini, her türlü işkence yapmasına rağmen fuhuş yapmadıklarını, Hatıra isimli kadının Azerbeycan’dan ve başka ülkelerden genç kızları getirerek zorla fuhuş yaptırıp para kazandığını öğrendiklerini, sanık …’den ve Hatıra isimli kişiden şikâyetçi olduğunu iddia ettiği, sanığın ise 1 numaralı uyuşmazlık konusunda ayrıntılarıyla belirtilen şekilde savunmada bulunduğu anlaşılan olayda;
12.07.2005 tarihinde polis görevlilerince düzenlenen tutanakta … Büyükelçiliği görevlisinin 155 polis imdat hattını aradığını, … isimli bir kadın ve birkaç … ve Moldova vatandaşının Hatıra isimli pansiyonda zorla alıkonuldukları ihbarında bulunduğunu belirtmesi üzerine olayın adli mercilere intikal etmesi, mağdure …’nın otelde bulunan diğer yabancı uyruklu kadınların müşteriye gitmek istemediği zamanlarda…’in onları tekme ve tokatla döverek darbettiği ve…’in darbetmesi sonucu mağdure …’nın gözlerinin morardığı şeklindeki beyanının 12.07.2005 tarihinde mağdure … hakkında alınan doktor raporuyla doğrulanması, mağdure …’nın olayın hemen ardından vekili huzurunda alınan beyanında fuhuş yaptırılmak amacıyla zorla tutulduğunu belirtmesi, mağdure …’ün ise kollukta, amcasının kızı olan mağdure … ile akrabalarını ziyaret amacıyla ilk kez Türkiye’ye geldiğini ancak söz konusu pansiyonda fuhuş yaptırılmak için zorla tutulduklarını ifade etmesi, …’ün beyanının Türkiye’ye ilk kez 04.07.2005 tarihinde girdiği yönündeki kayıtlarla da uyumluluk göstermesi, her ne kadar Asliye Ceza Mahkemesinde mağdure … Kollukta alınan beyanlarını değiştirmiş ise de mağdurenin değişen beyanlarının olayın oluş şekline uygun düşen mağdure …’ün beyanı ve bu beyanı doğrulayan adli raporla tutarsızlık gösteren ve akla uygun bir şekilde açıklanamamış çelişki oluşturduğu gözetildiğinde mağdure …’nın kovuşturma aşamasındaki beyanının sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması, ayrıca mağdure …’nın olaydan önce söz konusu pansiyonda kalmasının adli rapor, 12.07.2005 tarihli tutanak ve mağdureler … ve … hakında alınan adli raporlar ve mağdure …’ün beyanı şeklindeki mevcut deliller ışığında sanıklar lehine yorumlanmasının mümkün olmaması, her somut olaya ilişkin beyan ve delillerin birbirlerinden ayrı olarak kendisine özgü ortaya çıktığı koşullar içerisinde değerlendirilmesinin gerekmesi, dosyada mevcut belgelere göre sanıklar … ve …’un Hatıra isimli pansiyonun mesul müdürü olmaları, bu hususun sanık …’ın aşamalarda değişmeyen beyanıyla da teyit edilmesi, 12.07.2005 tarihinde saat 17.00’de polis görevlilerince düzenlenen tutanakta da pansiyona intikal edildikten daha sonra sanık …’in geldiğinin belirtilmesi, bu nedenle de…’in pansiyonda olmadığı zamanlarda mesul müdürü olan …’ın mağdureler … ve …’ün fuhuş amacıyla zorla tutulmalarının …’ın da kontrolü altında olması, sanıkların yapmış oldukları iş bölümü doğrultusunda ve anlatılan şekilde mağdurelerin cebir ve tehditle özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları ile birlikte sanıkların her birinin cebir uygulama ve tehdit etme pozisyonunda bulunmaları ve fuhuş ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına fikir ve eylem birliği içerisinde katılarak olay üzerinde birlikte hâkimiyet kurmaları hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanık … hakında mağdureler … ve …’e yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve aynı mağdurelere yönelik TCK’nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1-Sanık … hakkında mağdureler …, … ve…’ya, sanık … hakkında mağdureler …, …, … ve … …’ya yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına ilişkin karara karşı yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-Sanıklar … ve … hakkında mağdureler …, … ve …’e yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
a- Sanıklar … ve … hakkında mağdureler …, … ve …’e yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanması kararına karşı yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
b-Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 30.06.2014 tarihli ve 7776-8933 sayılı onama kararının sanıklar … ve … hakkında mağdureler …, … ve …’e yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden KALDIRILMASINA,
c- Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 22.06.2010 tarihli ve 22-132 sayılı sanıklar … ve … hakkında mağdureler … ve …’ya yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yönünden verilen mahkûmiyet hükümlerinin eksik araştırmayla kurulduğunun, mağdure …’e yönelik fuhuş suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığının, mağdure …’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ise atılı suçun sabit olmadığının gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
d- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükümlerinin bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanıklar … ve …’un mağdureler …, … ve …’e yönelik fuhuş ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalarının infazına başlanmış ise İNFAZLARININ DURDURULMASINA,
3-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.