Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/155 E. 2022/647 K. 18.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/155
KARAR NO : 2022/647
KARAR TARİHİ : 18.10.2022

Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar … ve …’nın TCK’nın 188/3, 188/4-a, 188/5, 62, 61/7, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 30 yıl hapis ve 375.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, taksitlendirmeye, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba ilişkin … 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.01.2019 tarihli ve 223-8 sayılı resen de istinafa tabi olan hükümlerin, sanıkların müdafileri ile sanık … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 22.05.2019 tarih ve 1253-1323 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine, bu kararın da sanıkların müdafileri ile sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 02.07.2020 tarih ve 1456-2778 sayı ile; “Sanıklar… ve …’ın kovuşturma sırasında ölen … ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanmaması gerektiği şeklindeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.” açıklamasıyla temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.12.2020 tarih ve 90102 sayı ile;
“…Suça konu … hakkında ihbarda bulunulmuş olup ihbar içeriğinde herhangi bir isim geçmemektedir. Araçta bulunan uyuşturucu, dışarıdan bakılınca anlaşılamayacak ve tespit edilemeyecek şekilde gizli bölmeler yapılarak saklanmış olduğundan, konudan haberdar olmayan bir kişinin araçtaki uyuşturucuyu fark etmesi mümkün değildir. Sanık …’nın emniyette alınan ifadesinde; inceleme dışı sanık … hakkında atılı suçla hiçbir ilgi ve irtibatının bulunmadığını söylemesi dikkat çekicidir. Sanık … da, inceleme dışı sanık …’yi her şeyi hazırladıktan sonra yola çıkacakları zaman çağırdıklarını söylemiştir. Yine dosya kapsamından, inceleme dışı sanık … ile sanıkların ilk defa olay tarihinden yaklaşık üç ay önce …’den …’a bir sefer yaptıkları, bunun dışında olay tarihine kadar başka bir sefer yapmadıkları, ancak adı geçenin katılmadığı başka seferlerin de yapıldığı anlaşılmaktadır. Sanıklar… ve …’ın aşamalardaki savunmaları dikkate alındığında; bu ikisinin bile olayda baş aktör olmamaları ve suçta kullanılmış bulunmaları ihtimali karşısında, inceleme dışı sanık …’nin her şeyden haberdar olduğunu söylemek zordur. Araçta bulunan tüm personelin suç konusu uyuşturucu maddeden haberdar olması zorunlu bir şart değildir. Bazen daha rahat hareket edebilir ve şüphe çekmez düşüncesiyle, taşınan uyuşturucu maddeden haberdar olmayan kişilerin tercih edilmesi mümkündür. Diğer iki sanığın, inceleme dışı sanık …’yi … yola çıkacağı zaman, diğer bir ifade ile son anda çağırmaları, normal tutulmuş bir şoför gibi yol ve yemek masraflarını karşılamaları, sanıklar … ve…’in, başlangıçtan itibaren tutuklu bulunmalarına rağmen, inceleme dışı sanık …’nin tutuksuz yargılanmış olması, inceleme dışı sanık …’nin tüm aşamalarda araca ve diğer konulara ilişkin yeterli ve net bilgi verememesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; inceleme dışı sanık …’nin, suç konusu eroinden haberdar olmayan, dışarıdan tutulmuş bir şoför olarak olayda yer aldığına dair şüphe oluşmaktadır. Bir an için inceleme dışı sanık …’nin, diğer sanıklarla birlikte bir suç işleme planı doğrultusunda hareket ettiği düşünülse dahi, ilk planlanan seferin göçmen taşıma işi olup çevirmede ortaya çıkması nedeniyle seferin iptal edilmesi, sonrasında yeni sefer çıkacağının söylenmesi üzerine inceleme dışı sanık …’nin bekletilmesi ve yeni sefer için çağrıldığında da araçtaki uyuşturucu maddenin, bu hususu bilmeyen bir kişi tarafından fark edilmeyecek şekilde zulalanmış olması karşısında; inceleme dışı sanık …’nin işlemeye niyet ettiği eylemin, kendisi çağrılırken planlanan göçmen taşıma seferi değil de, plansız ve sonradan gelişen uyuşturucu madde taşımaya dair olan ikinci eylem olduğunun kesin olarak tespiti mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle kovuşturma evresinde vefat eden inceleme dışı sanık …’nin, atılı suça dahil olduğunun kesin olarak kabulü ile sanıklar hakkında TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 01.04.2020 tarih ve 22518-4249 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme; sanıklar … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “…üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında…artırılır.” şeklindeki hükmün uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
07.03.2017 tarihli olay tutanağına göre; … İl Emniyet Müdürlüğü … ve …Soruşturma Büro Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; kimlik bilgileri tespit edilemeyen şahıs ya da şahıslarca 07.03.2017 tarihinde, … plaka sayılı, beyaz renkli ve “… Yolu Seyahat” adlı firmaya ait olan, Mercedes Travego marka yolcu otobüsü ile … üzerinden …’a yüklü miktarda uyuşturucu madde nakledileceği bilgisinin elde edildiği, bunun üzerine görevlilerce, aynı tarihte saat 10.30 sıralarında, İzmit ilçesi, TEM otoyolu Gültepe mevkinde, … istikameti yönünde uygulama noktası oluşturulduğu, saat 11.00 sıralarında … plaka sayılı yolcu otobüsünün kontrol noktasına yaklaşmakta olduğunun görülmesi üzerine, söz konusu aracın durdurulduğu, görevlilerce yapılan kimlik kontrolleri sonucunda; aracı kullanan şahsın sanık …, … muavini ve işletmecisinin sanık …, aracın ikinci şoförünün ise inceleme dışı sanık … olduğunun tespit edildiği, adı geçenlerin görevlilerce sorulan sorulara çelişkili cevaplar vermeleri üzerine, narkotik arama köpeği ile aracın dış kısmının kontrol edilmeye başlandığı, kontroller sırasında köpeğin, otobüsün sol arka kısmında bulunan yakıt deposu ile şoför dinlenme bölümüne tepki gösterdiği, görevlilerce araçta uyuşturucu madde bulunabileceği değerlendirilerek konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği, Cumhuriyet savcısının sanıklar ile inceleme dışı sanığın üzerlerinde ve araçta arama yapılması talimatına ve buna ilişkin 07.03.2017 tarihli yazılı arama emrine istinaden, … ile sanıklar ve inceleme dışı sanığın il merkezinde bulunan limana getirildiği, burada görevlilerce sanıklar ile inceleme dışı sanık …’nin üzerinde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, araçta x ray cihazıyla yapılan detaylı incelemede ise otobüsün sol arkasındaki yakıt deposunda ve şoför dinlenme kısmının arka tarafında, normalinden daha fazla yoğunluk tespit edildiği, bunun üzerine aracın, refakate alınan sanıklar ve inceleme dışı sanık ile birlikte … İl Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün bahçesine getirildiği, burada yapılan kontrol neticesinde; aracın yakıt deposunun arka iç kısmındaki, yüksekliği 60 cm, genişliği 53 cm ve uzunluğu 60 cm olan, deponun yan tarafından girecek şekilde kaynak ile kapağı kapatılmış gizli bölme ile şoför dinlenme bölümünün arka kısmında yer alan, aracın orijinal hâlinde bulunmayıp sonradan yapıldığı anlaşılan, uzunluğu 160 cm, yüksekliği 55 cm ve genişliği 65 cm olan diğer bir gizli bölmenin tespit edildiği, söz konusu yerlerde yapılan aramalar neticesinde; yakıt deposundaki gizli bölmede şeffaf bant ile sarılı, on üç (13) tanesinin üzerinde mühür şeklinde Arapça ibareler bulunan toplam iki yüz on dört (214) paket; şoför dinlenme bölümünün arka kısmındaki gizli bölmede ise şeffaf bant ile sarılı ve üzerlerinde mühür şeklinde Arapça ibareler bulunan otuz yedi paket (37) olmak üzere, daralı ağırlığı 158 kilogram 500 gram gelen toplam iki yüz elli bir (251) paket suç konusu eroinin ele geçirildiği, yapılan işlemler hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde, sanıklar… ve … ile inceleme dışı sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,
… Kriminal Polis Laboratuvarının 28.03.2017 tarihli raporuna göre; ele geçirilen toplam net 149.535 gram gelen açık kahve renkli maddenin, net 74.765,5 gram morfin ile net 8053,9 gram eroin içerdiği,
… İl Emniyet Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliğinin 28.03.2017 tarihli uzmanlık raporuna göre; suç konusu uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu, dış kısmı şeffaf koli bandı ile sarılı olan, iç kısmında ise şeffaf naylon bulunan toplam iki yüz elli bir (251) adet materyaller ile bir adet şeffaf naylon poşet üzerinde yapılan incelemede herhangi bir vücut izine rastlanılmadığı,
… trafik kayıt bilgilerine göre; uyuşturucu maddenin naklinde kullanılan … plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğu,
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; sanık …’nın kovuşturma evresindeki beyanlarında geçen ve suç konusu uyuşturucu maddeler ile ilgi ve irtibatlarının bulunduğunu belirttiği … …, … ve … hakkında, … 1. Ağır Ceza Mahkemesince 21.06.2017 tarihli oturumda, … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçenler hakkında uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin olarak 2017/18080 sayılı soruşturmanın başlatıldığı, soruşturma kapsamında; sanık …’nın tanık sıfatıyla, … …, … ve …’in ise şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alındığı, yürütülen soruşturma neticesinde adı geçen şüpheliler hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.09.2018 tarih ve 18080-12992 sayı ile; “…Şüphelilerin atılı suçu işlediklerine dair …’nın soyut beyanı dışında başkaca delil bulunmadığı,” gerekçesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2017 tarihli ve 3322-2052 sayılı iddianamesiyle, jandarma görevlilerince 03.03.2017 tarihinde Gevaş ilçesinde yapılan yol kontrolü sırasında, sanık … ile inceleme dışı sanık …’ın şoförlüğünü, sanık …’nın ise muavinliği yaptığı … plaka sayılı yolcu otobüsünde, ülkeye kaçak yollardan giriş yapmış toplam elli yabancı uyruklu kişinin yakalanması nedeniyle, adı geçenler hakkında TCK’nın 79. maddesi uyarınca göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
İnceleme dışı sanık … Aslan’ın kovuşturma evresinde 05.07.2017 tarihinde vefat etmesi nedeniyle, adı geçen hakkındaki kamu davasının TCK’nın 64/1 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verildiği, söz konusu bu kararın istinaf edilmeksizin 16.04.2019 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
İnceleme dışı sanık … Aslan kollukta; “…’de ikamet ediyorum. Geçimimi emekli maaşım ve otobüslerde şoförlük yaparak sağlarım. Uyuşturucu madde kullanmıyorum. Uyuşturucu madde satmam ve naklini de yapmam. …’ı yaklaşık altı, yedi aydır tanırım. Bu şahısta benim gibi otobüs şoförlüğü yapar. Samimiyetimiz yoktur. … ile ikinci defa sefer yapıyorum. Üç ay önce birlikte bir sefer daha yapmıştık. …’yı da yaklaşık iki, üç aydır tanırım. Bu şahıs muavinlik yapmaktadır. … plakalı otobüsün kime ait olduğunu bilmiyorum. Yaklaşık yirmi beş yıldır otobüs şoförlüğü yapmaktayım. Bağlı olduğum bir firma yoktur. Nereden … teklifi gelirse, müsaitsem bunu değerlendiririm. Bahse konu sefer ile ilgili olarak…, bana 06.03.2017 tarihinde, saat 11.00’de …’dan …’a sefer olduğunu söyledi. Ben bu sefer karşılığında 250 TL şoförlük parası alacaktım. Bana bu parayı… verecekti. Halen bu parayı almadım. … bana … teklifini 02.03.2017 Perşembe günü yaptı. Bende teklifini kabul ederek akşam otobüse bindim ve …’a yola çıktım. Otobüs biletimi …’dan… kestirdi. Banka hesabıma da 50 TL yemek parası yatırdı. Ben …’a 03.03.2017 … sabahı geldim. … plakalı … ile 03.03.2017 tarihinde öğlen saat 13.00 sıralarında aynı ekiple, yani… ve … ile yola çıktık. … çıkışında jandarma uygulama yapıyordu. Bizim yolcularımızdan kimlik istediler. Yolcuların hiçbirinin kimliği yoktu. Bu yüzden bizi geri çevirdiler, yolcuları kampa bıraktık. Daha sonra …-… seferini beklemek için adını hatırlamadığım bir otele, … ve … ile birlikte yerleştik. Üçümüz de aynı odada kaldık. Daha sonra…, otogardan sefer çıktığını söyledi. 06.03.2017 tarihinde saat 11.00 seferi için otogara geçtik. Bu üç günlük süre zarfında otobüsü bildiğim kadarı ile aracın sahibi aldı. Bu otobüsün kime ait olduğunu bilmiyorum. Ancak bu bekleme süresinde otobüs otogarda değildi. Daha sonra 06.03.2017 tarihinde, saat 11.00 sıralarında … istikametine aynı ekip olarak yola çıktık. Belirli tesislerde ihtiyaç için durduk. … iline geldiğimizde polisler bizi durdurdu. Üzerimizde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Otobüste yapılan aramada eroin buldular. Otobüste zulalanmış vaziyette ele geçirilen uyuşturucudan kesinlikle haberim yoktur. Uyuşturucuları kimin koyduğunu ve kime ait olduğunu bilmiyorum. Yol boyunca kimseden şüphelenmedim. Amacım şoförlük yaparak para kazanmaktı. Uyuşturucu madde ile hiçbir ilgi ve alakam yoktur. Bu otobüs ile yaklaşık üç ay önce, … ve … ile birlikte …’den hareket ederek …’a bir sefer yapmıştık.”,
Savcılıkta; “Emniyette alınan ifademi tekrar ederim. Aracın kime ait olduğunu bilmem. Perşembe günü şoför arkadaşım…, …-… seferini yapmak üzere şoföre ihtiyacı olduğunu söyleyerek beni çağırdı. Ben de bunun üzerine …’den yola çıkarak … sabahı …’a geldim. Ben yirmi yedi yıldır uluslararası da dahil olmak üzere tır şoförlüğü yapan birisiyim. 2006 yılında emekli oldum ve şimdiye kadar meslek hayatım boyunca böyle bir suça karışmadım. Araçta uyuşturucu madde olduğunu bilmiyordum. Yol boyunca kendilerine eşlik ettiğim… ve … kendi aralarında suç konusu madde hakkında konuşmadılar. Eğer konuşmuş iseler de durumdan haberim olmadığı için dikkat etmedim.”,
Mahkemede ise; “Soruşturma aşamasındaki savunmalarımı tekrar ediyorum. …’de bulunduğum sırada sanık … beni arayarak, şoför lazım olduğunu söyledi. Teklifini kabul ettim. …’den otobüsle …’a gittim. Yolcular ile beraber …’a gitmek üzere yola çıktık. Benim olayla hiçbir şekilde ilgim yoktur. Bu olaydan sonra kanser hastası oldum. Gördüğünüz gibi tekerlekli sandalyede ifade vermek üzere geldim. Halen de tedavim devam etmektedir. Ben, sanık … ile daha önce bir kez sefer yaptım. Sanık … ile bir çok kez çalıştım, kendisi dürüst çalışır, bu işlerle ilgisi olmayan bir kişidir.”,
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık … kollukta; “…’da kızım ile birlikte ikamet ediyorum. Şoförlük yaparak geçimimi sağlıyorum. Uyuşturucu kullanmam, satmam ve naklini de yapmam. … Aslan’ı yaklaşık iki yıldır tanıyorum, kendisiyle samimiyiz. …’de benim gibi şoförlük yapmaktadır. …’yı yaklaşık bir yıldır tanıyorum. Ancak kendisiyle samimiyetim yoktur. … otobüs kiralar ve çalıştırır. … plakalı aracın asıl sahibini bilmiyorum, ancak kiralayan ve çalıştıranın … olduğunu biliyorum. …’ın aracı ne zaman kiraladığını ve çalıştırdığını bilmiyorum. Ben yaklaşık yirmi altı yıldır otobüs şoförlüğü yapmaktayım. Ben daha önce ‘Metro Turizm’ adlı firmada şoförlük yapıyordum, ancak rahatsızlığım nedeniyle ara vermiştim. Yirmi, yirmi beş gündür serbest olarak, … çıktığında seferlere çıkıyorum. … bana boşta kaldığında yanıma gelirsin sefer yaparız demişti. Yaklaşık bir hafta önce beni aradı, bana …-… seferi olduğunu söyledi. Bende müsait olduğumdan bu işi kabul ettim. … beni aradığında …’daydım. … bana bu sefer için 250 TL verecekti. Bahse konu sefer için 180 TL’ye uçak bileti aldım. Bilet parasını bana … verecekti. …’a gittiğim tarihi tam hatırlayamıyorum. …’da iki, üç gün üçümüz birlikte otelde konakladık. … isimli otobüs şoförü arkadaşımda …’a otobüs ile geldi. Benden bir gün sonra geldi. …’yi, ikinci bir kaptan lazım olduğu için ben aradım ve …’a çağırdım. O da müsait olduğu için geldi. 03.03.2017 tarihinde, saat 13.00 sıralarında bahse konu otobüs ile …’dan …’a yolcular ile birlikte yola çıktık. … çıkışındaki Balaban’da jandarma görevlileri uygulama yapıyordu. Yolcularımızın kimliği olmadığından bizi geri çevirdiler. Geri dönüp yolcuları kampa getirdik ve bıraktık. Daha sonra tekrar üçümüz birlikte aynı otele yerleştik. Otelin ismini şuan hatırlamıyorum. Bu otel de iki gece daha konakladık. … bize, 06.06.2017 tarihinde saat 11.00 sıralarında … seferi olduğunu söyledi. Otelde kaldığımız süre zarfında, otobüsü otogarda yıkamacıda bırakmıştık. Biz aracı kimseye vermedik. Otobüsün anahtarı da bu süre zarfında üzerinde idi. 06.03.2017 tarihinde otogara geldiğimizde otobüsü yıkamadan aldık ve perona çektik. Daha sonrada …’a yola çıktık. Yol boyunca tesislerde mola verdik. Bazen de aracımız uygulamaya girdi, ancak suç unsuru bulunmadı. 07.03.2017 tarihinde öğle saatlerinde …’nde polislerce durdurulduk. Otobüste yapılan aramada eroin bulundu. Benim ele geçirilen eroinlerle hiçbir alakam yoktur. Yol boyunca kimseden şüphelenmedim.”,
Savcılıkta; “… plakalı aracın sahibini tanıyorum. Ancak ismini tam olarak hatırlamıyorum. … ilinde ikamet eder. İletişim ve ikamet adresleri …’da vardır. … plakalı araçla ilk defa …-… seferini yapıyordum. Daha evvel bu araçla çalışmadım. Söz konusu aracı … tam olarak hatırlayamadığım bir tarihte kiraladı. Aracın ne kadar zamandır kendinde olduğunu bilmiyorum. Şoför olduğum için zaman zaman farklı araçlarla sefere çıkarım. Hatırladığım kadarıyla 02.03.2017 tarihinde … beni aradı ve …-… seferinde şoförlük yapmam için beni çağırdı. Ben de bunun üzerine …’dan …’a uçakla geldim. Hatırladığım kadarıyla 03.03.2017 tarihinde de ikinci kaptan olarak görev yapmak üzere arkadaşım …’yi çağırdım. Uyuşturucu maddeden ve zuladan haberim yoktu. Yolda gelirken … bana; ‘Arabada sigara olabilir.’ dedi. Bunun üzerine birlikte aracın raf kısımlarını, yatak kısmını kontrol ettik. Ancak bir şey göremedik. … bana, aracı kiraladığı şahıslardan şüphelendiğini …’a gittikleri zaman kira sözleşmesini fesih edeceğini söylemişti. Söz konusu araçta daha evvel …’da sigara yakalandığı için sözleşmeyi fesih etmek istediğini beyan etti. Uyuşturucu madde sevkiyatıyla ilgili olarak …’ın kullanıldığını düşünüyorum. Zira bunu yapabilecek bir kapasiteye sahip değildir. Zülfikar’ın kollukta neden sadece …’nin bu sevkiyat ile hiçbir ilgisinin olmadığını söylediğini bilmiyorum. Aramızda bir husumet yahut herhangi bir konuda anlaşmazlık yoktur.”,
Sorguda; “Beni … aradı ve ‘…’a gideceğiz, bugün şoför olur musun?’ dedi. Bende kabul ettim. Bu şekilde …’dan yola çıktık. …’a geldik. …’nde arabamızı polisler durdurdu ve yapılan aramada bahse konu uyuşturucu maddeler yakalandı. Bu uyuşturucunun kime ait olduğunu bilmiyorum. Ben sadece şoförüm. … Aslan ikinci şofördür. …’ın; ‘…’nin uyuşturucu ile hiçbir ilgisi yoktur.’ sözüyle ne demek istediğini bilmiyorum ”,
Mahkemede ise; “Olaydan dört-beş gün önce …’da bulunduğum esnada sanık … beni aradı, şoför lazım olduğunu söyledi. Bunun üzerine uçakla …’a gittim. Daha sonra, önceden tanıdığım sanık …’yi aradım, şoför olarak …’a gelmesini sağladım. …’dan elli dört yolcu ile birlikte yola çıktık. Yolcuların ellisi yabancıydı. Gevaş’da jandarma görevlileri durdurdu ve ‘Yabancı kişileri bu şekilde taşıyamazsınız.’ diyerek yasal işlem yaptı. Göçmenleri kampa götürmemiz söylendi. Göçmenleri …’daki kampa götürdük. …’da iken … Salih isimli kişi sanık …’ı arayıp ‘Aracı karayollarının oraya getirin.’ demiş, Aracı söylenen yere birlikte götürdük. … Salih ile tanımadığım ikinci bir kişi gelip aracı aldılar. Biz de otele gittik. Sanık …’a ‘… tekrar sefere çıkacak, haber bekle, gitmeyin.’ demişler. İki gün otelde kaldık. İki günün sonunda sanık …’ı tekrar aradılar. Acil sefere çıkılması gerektiğini söylemişler. Otogarın yanındaki yıkamacıya gittik, … oraya geldi. Aracı, daha önce teslim alan … Salih ve diğer şahıs getirdi. Hazırlıklarımızı yaptık, yolcular ile beraber yola çıktık. Yola çıkmadan önce sanık … bana araçta sigara olabileceğini söyledi. … o sırada henüz yıkamadaydı. Meslekte tecrübeli olduğumdan aracın muhtemel zula yapılabilecek yerlerine tek tek baktım, ancak bir şey tespit edemedim. Bu şekilde yola çıktık. …’ye gelinceye kadar yedi, sekiz kez kontrol noktasından geçtik. …’ne geldiğimizde sanık …’ın anlattığı gibi araçta detaylı arama ve x-ray taraması yapıldı. Eroin bulundu, ben uyuşturucu maddeden ilk kez o zaman haberdar oldum. Kollukta verdiğim, göçmenleri bıraktıktan sonra …’da iki gün otelde kaldığımız süre içerisinde aracı kimseye vermediğimiz şeklindeki ifade doğru değildir. Kollukta tutanağın o şekilde yazıldığını görünce düzeltilmesini istedim. Kolluk görevlileri bana ifadeyi düzelttiklerini söylediler, ancak düzeltilmemiş. Soruşturmadaki ifadelerim belirttiğim husus dışında doğrudur. Bize aracı teslim eden … … isimli kişidir. Uyuşturucunun gerçek sahibi bu kişidir.” ,
Sanık … kollukta; “…’da, babamla birlikte ikamet ediyorum. Kepçe operatörlüğü yaparak geçimimi sağlarım. Uyuşturucu madde kullanmam, satmam ve naklini de yapmam. … Aslan’ı yaklaşık üç, dört aydır tanırım. Kendisi otobüs şoförlüğü yapar. …’ı yaklaşık bir buçuk yıldır tanıyorum. Bu şahısta otobüs şoförlüğü yapmaktadır. Bahse konu otobüsü ben, 2016 yılının Eylül ayında ismini bilmediğim ve tanımadığım bir şahıstan kiraladım. Bu şahıs ile aramda süresiz sözleşme yaptım. Bu tarihten itibaren … sahibine hiç ödeme yapmadım. Bu sözleşme bende mevcut değil, sadece otobüs sahibinde mevcuttur. Bu otobüsü ben …’da kiraladım. Kış ayı olduğundan kepçe işi yoktu. Bu yüzden otobüs çalıştırmaya karar verdim. … plakalı otobüs ile …-… seferi yapmaya başladık. Bu benim üçüncü seferim olacaktı. Bir seferinde de bahse konu otobüs, şubat ayında …’da sigara kaçaklığından işlem gördü. Benim bu kaçak sigaralarda bağlantım yoktu. Otobüs ile ilgili sözleşme yaparken …’da benim yanımda bulunuyordu. …, otobüsün sahibini tanır. Ben sigara kaçaklığından sonra sözleşmeyi fesih etmek için…’i aradım. … bu esnada …’da idi. … bana, ‘Firma değişti, sözleşme fesih olmuştur.’ dedi. Ben güvenemeyip sözleşmeyi fesih etmek için …’dan …’a gittim. …’da hiçbir muhatap bulamadım. Daha sonra …’dan …’a geri döndüm. …’da iken 01.03.2017 tarihinde… beni aradı ve ‘…-… seferi var, …’a gel.’ dedi. Bende bir gün sonra 02.03.2017 tarihinde …’a gitmek için otobüse bindim. 02.03.2017 tarihinde akşam saatlerinde …’a geldim. Aynı tarihte akşam saatlerinde…’de …’dan uçak ile geldi. Adını hatırlamadığım bir otelde ilk gün, ben ve… kaldık. İkinci gün de … Aslan geldi ve birlikte kaldık. 03.03.2017 veya 04.03.2017 tarihinde, saat 10.00 sıralarında …’a gitmek için yolcular ile birlikte yola çıktık. … ve …’ye …’a geldikleri için yol parası falan vermedim ve de vermeyecektim. Sefer başı için… ve …’ye 250 TL verecektim. Otobüste yakalanan uyuşturucu madde ile …’nin kesinlikle hiçbir ilgi ve alakası yoktur. …’yi otobüse şoför lazım olduğu için çağırdık. Bu aşamadan sonra susma hakkımı kullanmak istiyorum.”,
Savcılıkta; “… plakalı aracı hatırladığım kadarıyla, eylül ayında ismini Sıddık olarak hatırladığım birinden …’da kiraladım. Geçen süre zarfında söz konusu araçla yalnız bir defa sefere çıktım. Bunun dışında … mal sahibinde kalırdı. Mal sahibi olan şahsın açık kimlik iletişim ve adres bilgilerini bilmiyorum. Aracın sahipleri bu araçla, kaçak sigara sevkiyatı yapılabileceğini söylemişlerdi. Araca doğrudan el konulmaması adına, sahibi yerine kiralayan şahsın bulunması gerektiğini gerekçe göstererek, adıma kiralama işlemi yapmışlardı. Araçta uyuşturucu madde bulunduğunu ve zulanın olduğunu bilmiyordum. Yola çıkmadan önce … sahiplerinin hâlinden ve tavrından şüphelenmiştim. Bu doğrultuda yolda…’e, ‘Araçta sigara olabilir.’ şeklinde bir söz söyledim. Ancak miktarını yahut nerede bulunduğunu bilmediğim için söylemedim. Ben kollukta … Aslan’ın soruşturma konusuyla ilgi ve irtibatının olmadığını söylemiştim. Bu ifadeye …’ın da soruşturma konusu eylem ile ilgi ve irtibatının bulunmadığını eklemek istiyorum. Uyuşturucu madde sevkiyatı yapmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum.”,
Sorguda; “Otobüsün asıl işletmecisi … sahibidir. İsmi Sıddık‘tır, ancak soy ismini hatırlamıyorum. Onun oğlu Salih bu işlerle ilgilenmektedir. Bana, arada bir otobüsle sigara götüreceklerini söylemişlerdi. Sigaralar yakalandığı zaman aracın bağlanmaması için, bildiğim kadarıyla … sahipleri aracı benim adıma kiralayacaklardı ve araçla kaçak sigara taşıması yapılacaktı. Aracın bağlanmaması ve ellerinde kalması için bu yola başvurmuşlardır. Araçta sigara olabileceğini düşünüyordum, ancak uyuşturucu olacağından haberim yoktu. Bu nedenle de şoför olan…’e araçta sigara olabileceğini söylemiştim. Arabayı altı aydır sadece bir kez gördüm. Maddi imkansızlıklar içerisinde olduğumdan bu teklifi kabul etmek zorunda kaldım.”,
Mahkemede ise; “Ben kepçe operatörüyüm. Kış sezonunda ise başka işlerde şoförlük yaparım. Dava konusu otobüste bir kaç yıl şoförlük yapmıştım. Bu süre içerisinde otobüsle kaçak sigara nakli yapıldığını öğrendim. Bunun üzerine otobüs sahiplerini arayarak otobüsü kendilerine teslim etmek ve aramızdaki kira sözleşmesini de fesih etmek istedim. Olay tarihinden bir süre önce … sahibi … … beni arayarak, babası …’ın …’da olduğunu, otobüsün de yolcuları olduğunu söyleyerek, bana ‘Otobüsü …’a götür, orada babamla görüşüp sözleşmeyi fesih edersin.’ dedi. Bende bunun üzerine otobüsü, yolcuları ile birlikte aldım. Başkasına güvenemediğimden yedek şoför olarak sanık …’i aradım, Sanık …, …’dan uçakla geldi. Otobüste elli dört yolcu vardı. Ellisi mülteciydi. Seyahat halinde iken Gevaş’da, jandarma tarafından durdurulduk. Yasal işlemler yapıldıktan sonra mültecileri, kampa götürüp bıraktım. Daha sonra …, … telefonundan beni aradı. Aracı …’daki karayolları binasının olduğu yere götürüp bırakmamı söyledi. Aracı oraya götürdüm. … … ile … gelip aracı götürdüler. Ertesi günü … Salih beni aradı. Başka bir otobüste arıza olduğundan acilen sefere çıkılması gerektiğini söyledi. Otogara gittim, otobüs oradaydı, hareket saatine beş dakika vardı. Sanık … çıkış işlemlerini yapmaya gitti. Sanık … ise yanımdaydı. Ben daha önce araçla sigara taşındığını duyduğumdan, hareket etmeden önce aracın içerisini kontrol ettim. Bakılması gereken yerlere baktım, bilahare yola çıktık. …’nden geçerken Gültepe mevkinde aracımız durduruldu. Kolluk görevlileri araçta bir suç unsuru olup olmadığını sordular. Ben aracı kontrol ettiğim için olmadığını söyledim. Daha sonra aracı x-ray cihazından geçirmek için götürdüler. Oradan dönüşte … Salih beni aradı, ‘Nerede kaldınız?’ dedi. Bende durumu söyleyip geç kaldığımızı söyledim. Bir şey demedi. Daha sonra aracı bölge trafiğe çektiler, orada yapılan detaylı aramada araçtaki eroin buldular. Uyuşturucu maddeler ile herhangi bir ilgim ve bu konuda bilgim yoktur. Cezaevinde olduğum süre içerisinde …’dan bir avukat benimle görüşmeye geldi. Kendisini tanımıyorum, adı Gülşah Morbulut idi. Bana, eroinin bana ait olduğu, bu madde ile otobüs sahiplerinin bir ilgisi olmadığı şeklinde bir dilekçe yazdırdı. Dilekçenin başlığına ise kendisi el yazısı ile ‘Cumhuriyet Başsavcılığına’ diye yazdı. Bana bu dilekçeyi savcılığa göndermemi söyledi. On gün kadar sonra tekrar görüşe geldi. …’nde olduğundan bana da uğradığını söyledi. ‘Dilekçeyi verdin mi?’ diye sordu. Bende vermediğimi, uyuşturucu madde ile ilgim olmadığını, kendisini şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine bana; ‘Beni karıştırma.’ diyerek gitti. Kolluktaki ifademin, huzurda verdiğim savunmam ile çelişen kısımlarını kabul etmiyorum. Cezaevinde olduğum süre içerisinde daha sağlıklı düşünme imkanı buldum. Yine savcılıktaki ifademi de kısmen kabul etmiyorum. Ben aracı kiralamadan önce araçla kaçak sigara taşındığını ya da taşınabileceğini bilmiyordum. Ancak … sahiplerinin niyetini sonradan öğrendiğim için o şekilde beyanda bulundum. Yine polis bizi çevirdiğinde daha önceki duyumlarım aklıma geldiğinden, sanık …’e; ‘Araçta sigara olabilir.’ diye söyledim. Benim gibi sanıklar … ve…’in de dava konusu madde ve olayla ilgisi yoktur. Ziyaretime gelen avukat, … … ve …’ın avukatıdır. Neden ziyaretime geldiğini, olaydaki rollerini daha evvel açıklamıştım, tekrar ediyorum. Bu kişiler ayrıca bize para da yatırmışlardı. Bununla ilgili makbuzu ibraz ediyorum. … bana ait değildir. Aracın bana ait olduğuna ilişkin belge de yoktur. Kimin elinde belge varsa sunmasını istiyorum. … sahipleri ifade verip serbest kalmışlardır. Uyuşturucu madde ve otobüs ismini verdiğim kişilere aittir. … plakalı … hakkında suç tarihinden bir ay öncesinde …’da kaçak sigaradan işlem yapıldığını biliyorum. Aracın sahibi Sıddık’tır. … hakkında işlem yapılmıştır. Beraatimi talep ediyorum.”
Şeklinde savunmalar yapmışlardır.
5237 sayılı TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3, 4 ve 5. fıkrası suç tarihi itibarıyla;
“(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve …veya bazmorfin olması,
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, 188. maddenin bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
Dördüncü fıkranın (a) bendine göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve …veya bazmorfin olması, üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la TCK’nın 188. maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklikle suçun “üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi” hâlinde verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı öngörülmüştür. Bu nitelikli hâlin uygulanması için üç veya daha fazla kişinin suçun icra hareketlerini müşterek fail olarak sorumluluğu gerektirecek şekilde birlikte gerçekleştirmiş olmaları gerekir. Şerikler, yani suça azmettiren veya yardım edenler bu sayıya dahil değildir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
… İl Emniyet Müdürlüğü … ve …Soruşturma Büro Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; kimlik bilgileri tespit edilemeyen şahıs ya da şahıslarca 07.03.2017 tarihinde, … plaka sayılı, beyaz renkli ve “… Yolu Seyahat” adlı firmaya ait olan, Mercedes Travego marka yolcu otobüsü ile … üzerinden …’a yüklü miktarda uyuşturucu madde nakledileceği bilgisinin elde edildiği, bunun üzerine görevlilerce, aynı tarihte saat 10.30 sıralarında, İzmit ilçesi, TEM otoyolu Gültepe mevkinde, … istikameti yönünde uygulama noktası oluşturulduğu, saat 11.00 sıralarında, sürücüsü sanık …, ikinci şoförü inceleme dışı sanık …, muavini ve işleticisi sanık … olan … plaka sayılı yolcu otobüsünün kontrol noktasına yaklaşmakta olduğunun görülmesi üzerine, söz konusu aracın durdurulduğu, yapılan kimlik kontrollerinin ardından adı geçenlerin görevlilerce sorulan sorulara çelişkili cevaplar vermeleri üzerine, narkotik arama köpeği ile aracın dış kısmında kontrol yapılmaya başlandığı, bu kontroller sırasında köpeğin, otobüsün sol arka kısmında bulunan yakıt deposu ile şoför dinlenme bölümüne tepki gösterdiği, görevlilerce araçta uyuşturucu madde bulunabileceği değerlendirilerek konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği, Cumhuriyet savcısının sanıklar ile inceleme dışı sanığın üzerlerinde ve araçta arama yapılması talimatına ve buna ilişkin 07.03.2017 tarihli yazılı arama emrine istinaden, … ile sanıklar ve inceleme dışı sanığın il merkezinde bulunan limana getirildiği, burada görevlilerce sanıklar ile inceleme dışı sanık …’nin üzerinde yapılan aramalarında herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, araçta x ray cihazıyla yapılan detaylı incelemede ise otobüsün yakıt deposunda ve şoför dinlenme kısmının arka tarafında normalinden daha fazla yoğunluk tespit edildiği, bunun üzerine aracın refakate alınan sanıklar ve inceleme dışı sanık ile birlikte … İl Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün bahçesine getirildiği, yapılan kontrol neticesinde; yakıt deposunun arka iç kısmındaki yüksekliği 60 cm, genişliği 53 cm ve uzunluğu 60 cm olan, deponun yan tarafından girecek şekilde kaynak ile kapağı kapatılmış gizli bölme ile şoför dinlenme bölümünün arka kısmında yer alan, aracın orijinal hâlinde bulunmayıp sonradan yapıldığı anlaşılan, uzunluğu 160 cm, yüksekliği 55 cm ve genişliği 65 cm olan diğer bir gizli bölmenin tespit edildiği, söz konusu yerlerde yapılan aramalar neticesinde; yakıt deposundaki gizli bölmede şeffaf bant ile sarılı, on üç (13) tanesinin üzerinde mühür şeklinde Arapça ibareler bulunan toplam iki yüz on dört (214) paket; şoför dinlenme bölümünün arka kısmındaki gizli bölmede ise şeffaf bant ile sarılı ve üzerlerinde mühür şeklinde Arapça ibareler bulunan otuz yedi paket (37) olmak üzere, daralı ağırlığı 158 kilogram 500 gram gelen toplam iki yüz elli bir (251) paket suç konusu eroinin ele geçirildiği olayda;
Suç konusu uyuşturucu maddelerin bir kısmının, aracın orijinal hâlinde bulunmayıp sonradan yapıldığı anlaşılan, uzunluğu 160 cm, yüksekliği 55 cm ve genişliği 65 cm olan şoförlerin dinlenmeleri için ayrılmış bölümünün arka kısmındaki gizli bölmede, diğer bir kısmının ise yakıt deposunun arka iç kısmındaki yüksekliği 60 cm, genişliği 53 cm ve uzunluğu 60 cm olan ikinci bir gizli bölmede ele geçirilmiş olması, uzun yıllardır otobüs şoförlüğü yaptıklarını belirtilen sanık … ve inceleme dışı sanık … ile aracın işletmecisi ve aynı zamanda muavini olduğunu söyleyen sanık …’ın, yolcu seferleri sırasında şoförlerin dinlenmeleri için ayrılan kısımda bulunan ve orjinalinde yer almaması nedeniyle de fark edilmemesi mümkün olmayan gizli bölme ile aracın alabileceği toplam yakıt miktarını açıkça azalttığı kesin olan yakıt deposu içi kısmındaki gizli bölmeyi bilmemelerinin, mesleki geçmişleri ve tecrübeleri itibarıyla mümkün görülmemesi, sanık …’ın aşamalardaki savunmalarında; işletmecisi ve muavini olduğu aracın, sigara kaçakçılığı olayına karıştığını bildiğini söylemesi, sürekli ve düzenli şekilde sefer yapmadığı anlaşılan aracın suç tarihinden çok kısa bir süre önce göçmen kaçakçılığı suçuna karışması ve bu olay sebebiyle de sanıklar ile inceleme dışı sanık hakkında kamu davası açılmış olması, 07.03.2017 tarihli olay tutanağında; sanıklar ile inceleme dışı sanığın görevlilerce sorulan sorulara çelişkili cevaplar verdiklerinin belirtilmesi, sanıklar ile inceleme dışı sanığın, …’dan …’a yapacakları otobüs seferine ilişkin gerek ne şekilde bir araya geldikleri konusunda gerekse 03.03.2017 ile 07.03.2017 tarihleri arasında otelde kaldıkları süre zarfında aracın kimde ve nerede bulunduğu hususunda birbirleriyle çelişen savunmalarda bulunmuş olmaları, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı, niteliği ve ele geçiriliş şekli ile ele geçirildiği yer dikkate alındığında; inceleme dışı sanık … ile sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerinin ve sanıklar… ve … hakkında TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrasının uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.10.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.