Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/147 E. 2023/52 K. 01.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/147
KARAR NO : 2023/52
KARAR TARİHİ : 01.02.2023

İtirazname No : 2018/88960
YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 1907-1910

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık … hakkında, maktul …’a yönelik eylemi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu sanığın eyleminin tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-a, 39/2-c, 53, 54, 58 ve 63. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesince 26.04.2018 tarih ve 207-141 sayı ile kurulan ve resen istinafa tabi hükme yönelik olarak katılanlar vekili ile sanık müdafiinin istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyayı inceleyen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince 05.09.2018 tarih ve 1907-1910 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın da katılanlar vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 10.12.2019 tarih ve 2519-5466 sayı ile; inceleme dışı sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine karşı istinaf isteminin reddi kararına yönelik olarak yapılan temyiz istemleri hakkında bir görüş bulunmadığından, dosyanın ek tebliğname düzenlenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiş, ek tebliğnamenin düzenlenmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.07.2020 tarih ve 116-1567 sayı ile;
“(…) Sanıklar … ve … hakkında tasarlayarak öldürme ile sanık … hakkında tasarlayarak öldürmeye yardım suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ve sanıklar …, … ve … hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık …’ın maktul …’ın öldürülmesi suçuna yardım etmesi sebebiyle cezalandırılması için tanık … (…)’nın hazırlık aşamasında verdiği ifadenin dışında başka deliller de olduğu, CMK’nin 210. maddesi uyarınca tanığın duruşmada mutlaka dinlenmesi gerekmesi için olaydaki tek delilin bu tanığın açıklamalarından ibaret olması gerektiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bu sanık yönünden bozma isteyen düşünceye,
Tebliğnamede ayrıca, katılanlar … ve … ile katılanlar … ve … lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki düşünceye,
İştirak edilmemiştir.
Sanıklar … ve … hakkında; maktul …’ı tasarlayarak öldürme ve sanık … hakkında; maktul …’ı tasarlayarak öldürmeye yardım suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanıklar …, … ve … hakkında; maktul …’ı tasarlayarak öldürme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.09.2018 günlü ve 2018/1907E-2018/1910K Sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin; sübuta, suç vasfına, takdiri indirim uygulanması gerektiğine, sanık … müdafiinin; sübuta, eksik araştırmaya, sanık … müdafiinin; sübuta, suç vasfına, eksik araştırmaya, katılanlar vekillerinin; sanık …’ın takdiri indirim almaması gerektiğine, sanıklar …, …, … ve …’nin müşterek fail olarak cezalandırılmaları gerektiğine, katılanlar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi esastan reddine (…)” karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24.11.2020 tarih ve 88960 sayı ile; “(…)Tanık … (…)’nın Türkiye’den çıkış yaptığı anlaşılmakta ise de Kırgızistan Ülkesindeki adresi ‘Celalabad Şehri … Köyü’ olarak kayıtlara geçmiştir. Suçta kullanılan tüfeğin sanık …’dan alınmasının, tüfeğin alınma sebebinin diğer sanıklar ile sanık …’ın savunmalarından açıkça anlaşılamaması nedeniyle tek başına öldürme suçuna yardım eden olarak iştirak ettiğine yeterli delil oluşturmaması, bu hususun da ancak tanık …’nın kolluktaki ifadeleri ile ortaya çıkartılması karşısında, tanığın kovuşturma aşamasında dinlenmesini zorunlu kılmaktadır. Adı geçen tanık Türkiye’den çıkış yapmakla birlikte ülkesindeki adresi belli olduğundan CMK’nin 210/1.maddesindeki ‘bulunduğu yer öğrenilemezse’ durumu söz konusu değildir. Buna göre Kırgızistan Ülkesi ile istinabe konusunda anlaşmanın varlığı da dikkate alınarak, tanığın istinabe yolu ifadesinin alınması, bu mümkün olmadığı takdirde önceki ifadesinin duruşmada okunarak ve taraflara diyecekleri de sorulmak suretiyle bir karar verilmesi yerine, eksik inceleme ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi nedeniyle kararının bozulması gerekirken, Esastan Ret kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu…” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 23.03.2021 tarih ve 285-4958 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI VE KONUSU
İlk Derece Mahkemesince, sanıklar …, …, …, … hakkında kurulan beraat hükümleri Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi suretiyle; sanıklar … ve … hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar ile … ve … hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan beraat hükümleri Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi üzerine temyiz edilmeksizin; sanıklar …, … hakkında tasarlayarak kasten öldürme ve … hakkında tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar …, … ve … hakkında kurulan beraat hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup; sanık … hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ise Özel Dairece oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmekle;
İtirazın kapsamına göre inceleme; sanık … hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardımdan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık … hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
30.11.2016 tarihli tutanakta; … İlçe Emniyet Müdürlüğü Cumhuriyet Polis Karakoluna müracaat eden …’ın, oğlunun en son 28.11.2016 tarihinde saat 17.00 sıralarında evinin önünden inceleme dışı sanık … tarafından bir araçla alınarak götürüldüğü ve o tarihten beri kayıp olduğu ihbarının yapıldığının yazılı olduğu,
02.12.2016 tarihli tutanakta; maktul …’ın kardeşi …’ın kardeşinin kayıp olduğu ihbarını yaptıktan sonra maktulün Facebook şifresini bilgisayar üzerinden girmek suretiyle açtığı sayfada yer alan Messenger görüşmelerinde 22.10.2016 ve 24.10.2016 tarihlerinde inceleme dışı sanık …’ın arandığı ancak ulaşılamadığının, adı geçenin Facebook sayfasında tarihi eser niteliğindeki Tevrat kitabının 28.10.2016 tarihli … gazetesi üzerine konularak çekilen fotoğrafının bulunduğunun belirtildiği,
13.01.2017 tarihli ölü muayene ve olay yeri inceleme tutanağında; saat 16.40 civarında yapılan ihbarda … köyünde ormanlık alanda bir ceset bulunduğu ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinin belden boyun kısmına kadar göğüs kafesinin tamamen yerinde olmayan cesedin iç organlarının görüldüğünün, her iki kolunun da vücudunda bulunmadığının, cesedin yakınında bir yerde bulunan kol kemiğinin olay yerinden alındığının, kimlik tanığının cesedin maktule ait olduğunu tespit ettiğinin, cesedin çürümeye başladığının, iç organlarında çürüme ve kurtlanma olduğunun, ancak böceklenme olmadığının, olay yerinden 10-15 metre uzaklıkta göğüs kemiği parçası olduğu düşünülen parçanın bulunduğunun, ölüm sebebinin belirlenebilmesi için otopsi işlemine ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği,
08.02.2017 tarihli otopsi raporunda; iç organlarda sistematikteki maddelerin tespit edilemediğinin, cesedin üzerinde bir tanesi seçilebilen tamamı öldürücü nitelikte en az üç atışla oluşabilir şekilde av tüfeği iri saçma tanesi yaralanmalarının bulunduğunun, bu atışlardan birinin iri saçma tanelerinin giriş deliklerinin dağılımı ve plastik tapanın vücuda girmiş olması nedeniyle yakın atış mesafesi dışı, uzak atış mesafesinin başlangıcına tekabül eden bir mesafeden yapılmış olabileceğinin değerlendirildiğinin, diğer atışların mesafe tayininde bulunulamadığının, kişinin ölümünün iri saçma taneleri yaralanmasına bağlı iç organ harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğunun, ölüm zamanı hususunda bir tespit yapılamadığının belirtildiği,
22.01.2017 tarihli araştırma tutanağında; maktulün kullandığı bilinen cep telefonu hattının, kaybolduğu 28.11.2016 ila 29.11.2016 tarihleri arasında yaptığı görüşmeler ve sinyal aldığı baz istasyonlarının araştırılması sonucunda,
Maktul …’ın kullandığı bilinen cep telefonunun, 28.11.2016 tarihinde;
– Saat 19.23’de inceleme dışı sanıklar … ve … ile Manavgat toplama merkezi çevre yolundaki aynı bazdan,
– Saat 19.24’te inceleme dışı sanık … ile … Mahallesi Manavgat Caddesindeki aynı bazdan,
– Saat 19.42 ve 19.43’te inceleme dışı sanık … ile Çayyazı Mevkiindeki aynı bazdan,
– Saat 20.00’da inceleme dışı sanık … ile Boynuzlu Yurt Mevkiindeki aynı bazdan sinyal aldığının,
İnceleme dışı sanık …’un kullandığı bilinen cep telefonunun, 28.11.2016 tarihinde;
– Saat 19.52’de inceleme dışı sanık … ile Çayyazı Mevkiindeki aynı bazdan,
– Saat 21.23, 21.46,01.20 ve 01.21’de inceleme dışı sanık … ile aynı bazdan sinyal aldığının,
İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı bilinen cep telefonun, 28.11.2016 tarihinde;
– Saat 21.17 ve 22.23’te inceleme dışı sanık … ile Çayyazı Mevkiindeki aynı bazdan sinyal aldıklarının tespit edildiğinin belirtildiği,
08.02.2017 tarihli tutanakta; Jandarma karakoluna müracaatta bulunan … isimli şahsın maktulün öldürülmesi ile ilgili beyanda bulunacağını söylemesi üzerine yapılan ön mülakatta; sanık … ile 4 yıldır sevgili olduklarını, inceleme dışı sanık … ile de …’ın sevgili olduklarını, maktulün öldürülmesinden birkaç gün önce sanığın bir akrabasının evlerinde bulunan av tüfeğini …’a vermek için evden aldığını, olaydan sonra da sanık ile inceleme dışı sanıklar, … ve …’un sürekli evlerinde buluşmaya başladıklarını, …’un bir gün sanığa “Cesedi bulunduğu yerden alıp yakalım” dediğini duyduğunu, daha sonra sanığın Tevrat’ın bir sayfasının kayıp olduğunu söyleyerek evin her yerini kendisine arattığını, …’ın olanları başkasına anlatırsa kendisini süründüreceğini, öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini, önce korktuğunu, ancak sanık evde uyurken kolluğa gelmeye karar verdiğini beyan ettiğinin yazılı olduğu,
09.02.2017 tarihli tutanakta; inceleme dışı sanık …’ın iş yerinde yapılan arama sırasında yakalanan inceleme dışı sanık …’dan sanığı aramasının istenmesi üzerine …’un sanığı çağırdığı iş yerinin arkasında sanık, … ve … isimli şahısların yakalandığının belirtildiği,
09.02.2017 tarihli ev arama tutanağında; sanığın ikameti olduğu belirtilen … Caddesi No:… … Sitesi G Blok No:… adresinde saat 03.35’te yapılan arama sırasında evde kimsenin bulunmadığının, suç unsuruna rastlanılmadığının bildirildiği,
14.02.2017 tarihli … Açık Cezaevi İnfaz Kurumu yazısında; sanığın 17.11.2016 tarihinde cezaevine 2 yıl 1 ay hapis cezasının infazı amacıyla girdiğinin, 02.12.2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne nakil olduğunun, cezaevinde bulunduğu sürede firar etmediğinin veya izin kullanmadığının, sanığın 27.11.2016 tarihinde ziyaretine; …, … ve …’in geldiğinin, sanığın cezaevi hesabına 21.11.2016’da …’ın 140 TL, …’nın 300 TL, …’in ise 29.11.2016’da 100 TL yatırdıklarının belirtildiği,
15.02.2017 tarihli tutanakta; tanık …’nın 2008 yılında karıştığı bir olay nedeniyle sınır dışı olduğunu, daha sonra Kırgızistan’dan Türkiye’ye … isimli arkadaşının pasaportuna kendi fotoğrafını yapıştırarak sahte pasaportla yurda giriş yaptığını, asıl adının … olduğunu beyan ettiğinin bildirildiği,
18.02.2017 tarihli teşhis tutanağında; sanığın kardeşi …’a … Deresinde bulunan av tüfeğinin gösterilmesi üzerinde, …’ın evden aldığı sırada kırmızı renkli bir çanta içerisinde bulunan av tüfeğini çantayı az aralayarak gördüğünü, sadece dipçik kısmını gördüğünden kendisine gösterilen tüfeğin bu tüfek olup olmadığını net olarak teşhis edemediğinin yazılı olduğu,
27.02.2017 tarihli uzmanlık raporunda; … Mahallesi … Deresi içinde bulunduğu belirtilen üzerinde üzümlü ibaresi bulunan av tüfeğinin incelenmesinde, tetik ve tetik tertibatı bulunmadığından av fişeği patlatamadığı, ancak arkasına tornavida benzeri aletler yerleştirilerek yapılan atışlarla av fişeği patlatabildiğinin tespit edildiği,
08.08.2017 tarihinde İlk Derece Mahkemesince hazırlanan tensip tutanağında; tanık … / …’ın zorla getirilmesi ve 15.11.2017 tarihli ilk celsede tanık olarak dinlenmesi için İlçe Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılmasına karar verildiği,
15.11.2017 tarihli duruşma tutanağında; sanığa tanık …’un soruşturma aşamasında alınan beyanlarının okunmadığı, ancak bulunan tüm delil ve beyanlar okunarak genel itibarıyla sorulduğu, sanığın aleyhe olan hususları kabul etmediğini beyan ettiği, tanık … / …’ın duruşmaya zorla getirilmesi için İlçe Emniyet Müdürlüğüne ve Göç İdaresine müzekkere yazılmasına karar verildiği,
04.12.2017 tarihli … İl Göç İdaresince hazırlanan cevabi yazıda; tanık … /…’ın Türkiye’ye giriş çıkış kayıtlarının ekte olduğunun, buna göre tanığın en son 22.02.2017 tarihinde … Havalimanından Kırgızistan’a çıkış yaptığının belirtildiği,
02.02.2018 tarihli duruşma tutanağında; Göç İdaresinden gelen yazı cevabına istinaden alınan ara kararla, tanık …’un hazırlık beyanlarının okunmasıyla yetinilerek dinlenilmesinden vazgeçilmesine, taraflara tanığın beyanlarını inceleyip yazılı beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … kollukta; oğlu olan maktulün kendi oturdukları evin üst katında tek başına kaldığını, 28.11.2016 tarihinde saat 18.00 sıralarında inceleme dışı sanık …’un gelerek oğlu ile dışarı çıktıklarını, oğlunun araca binerken “…’un yanına gidiyorum yarım saat sonra geleceğim” dediğini, o saatten sonra da telefonunun hep kapalı olduğunu, kendisinden bilgi alamadıklarını, …’a sorduklarında kendilerine farklı farklı bilgiler verdiğini, önce … Mahallesinde … Marketten sigara ve bira aldıklarını sonra oğlunun ayrıldığını, sonra evin önünde görüşüp ayrıldıklarını, daha sonra sanayiye bıraktığını söylediğini, telefonunun sürekli kapalı olduğunu,
Katılan … kollukta; kardeşi olan maktulün annesinden duyduğu kadarıyla evinden inceleme dışı sanık … ile birlikte bir araçla beraber ayrıldıklarını, sonra kardeşinden haber alamadıklarını, kardeşi ile en son geçen hafta görüştüklerini, kardeşinin kendisine … ile ellerinde çok eski bir Tevrat olduğunu, kitabı çok iyi bir paraya okutacaklarını söylediğini, ancak kitabı görmediğini, kardeşine bu işlerden uzak durmasını başını belaya sokmamasını söylediğini, kardeşi kaybolduktan sonra Facebook şifresini denediklerinde kardeşinin sayfasının açıldığını, kitabın fotoğraflarına oradan ulaştıklarını ve polise gösterdiğini, son olarak kardeşinin … isimli bir şahısla evde kalmaya başladığını söylediğini, bu kişinin cep telefonu numarasını aradıklarında …’ın kendilerine “Aramam var beni bu işlere karıştırmayın” dediğini,
Tanık … kollukta; oto yıkamacıda çalıştığını, … isimli şahsı 2 yıldır tanıdığını, 08.02.2017 günü saat 23.00 sıralarında …’ın kendisini arayarak “Beni abimin yanına götürebilir misin?” dediğini, sonra …’ı belediye çay bahçesinin oradan alarak abisinin …’daki ismini bilmediği bir sitedeki evine gittiklerini, sonra …’ın sonradan ismini öğrendiği … isimli abisi ile evden çıktıklarını, arabayla … mevkiinde bir gazinoya gittiklerini, işyeri sahibinin … ile …’ın akrabaları olduğunu, kendisinin içki içmediğini, sonra …’a bir telefon geldiğini birlikte dışarı çıktıklarını, sonra gazinodan kalktıklarını ve …’ın kendisine “Adliye’nin oraya git” dediğini, aracı park ederken polislerin kendilerini yakaladıklarını, sadece …’ı tanıdığını, sanığı ve maktulü tanımadığını,
Tanık … kollukta; elektronik işi ile uğraştığını, inceleme dışı sanık …’u 5-6 yıldır tanıdığını, yaklaşık 9 ay kadar önce …’un kendisine elinde tarihi bir kitap olduğunu ve satmak istediğini söylediğini, eserin fotoğrafını göndermesini istediğini, ancak …’un göndermediğini, yaklaşık bir ay önce bir dedektör cihazı satın aldığını, ancak kullanmayı beceremediği için iade ettiğini, sanığı tanıdığını ve sık sık evine gittiğini, bir gün sanıktan babasının arabasında bulunan dedektörü evine götürmesini istediğini, daha sonra dedektörü geri aldığını, daha sonra …’un kendisinden araç istediğini, …’a arkadaşı …’na ait olan … plaka sayılı … marka aracı saat 17.00-18.00 civarında verdiğini, aracı neden istediğini sorduğunda …’un kendisine 2-3 saatlik bir işi olduğunu söylediğini, aynı gün saat 23.00 civarında evinden markete gittiği sırada …’un aracı bıraktığını ve anahtarını market sahibine verdiğini gördüğünü,
Tanık … kollukta; erkek arkadaşı olan sanık ile aynı evde ikamet ettiğini, 2008 yılında Türkiye’ye geldiğini, …’de … isimli şahısla evlendiğini, 2013 yılında ayrıldığını, daha sonra sanık ile tanıştığını, 2013 yılından beri … Mahallesi … sitesinde birlikte oturduklarını, sanığın elektrik tesisatı işiyle uğraştığını, 2 ay kadar önce bir elektrikçi dükkanı açtığını, sanık ile aralarında bir kavga veya ayrılık olmadığını, ancak son 10 gündür sanığın kendisinden evden dışarı çıkmasını istemediğini, 08.02.2017 tarihinde sanığın evde uyumasını fırsat bilerek evden çıktığını ve … Jandarma Karakolu’na gittiğini, daha sonra oraya gelen polislere bildiklerini anlatacağını söylediğini, sanığın arkadaşlarının birlikte oturdukları eve gelip gitmeye başladıklarını, sanığın amcasının kızı inceleme dışı sanıklar … ve arkadaşı …’un sık sık evlerine geldiğini, …’u sanığın cezaevinden çıkmasından sonra tanıdığını, sanığın 2016 yılı … ayında bilmediği bir sebepten cezaevine girdiğini, cezaevine girmeden bir iki gün önce akşam saatlerinde kırmızı renkli bir çanta içinde kısa namlulu, gri renkli, bir av tüfeğini eve getirdiğini ve girişteki askıya astığını, bunu kimden aldığını sorduğunda, … isimli bir arkadaşından aldığını söylediğini, sanığın cezaevine girmesinden bir iki gün sonra sanığın kardeşi …’ın yanında 21 yaşlarında bir şahısla av tüfeğini almak için eve geldiklerini kendisinin de askıda bulunan kırmızı renkli çanta ile içindeki tüfeği …’a verdiğini, ne yapacaklarını sormadığını, sanık cezaevinden çıktıktan sonra da … ve …’ın sık sık evlerine gelmeye başladıklarını, eve geldiklerinde telefonlarını kapatarak bir odaya koyup salonda kendi aralarında konuştuklarını, kendisinin sadece çay kahve servisi yaptığını ve konuşmalara şahit olmadığını, ancak girip çıkarken bazı konuşmaları duyduğunu, …’un bazen tek başına da eve geldiğini, bir keresinde …’un sanığa “Cesedi attığımız yerden alıp yok edelim” dediğini duyunca korktuğunu ve odasına gidip yattığını, yine bir gün … ve …’un birlikte geldiği sırada …’un sanığa “Ben …’ı öldürmeseydim o beni öldürecekti” dediğini, …’un ve sanığın bu konuşmalar sırasında …, … ve … isimlerini söyleyerek bu şahıslara küfür ettiklerini duyduğunu, kendisinin bu zamanlarda …’de yayınlanan …’nın programını izlediğini, bu programda kaybolan … isimli şahıstan bahsedildiğini, bu olay işlendiği sırada … ve …’un gündüz vakitlerinde evlerine geldiğini ve hep birlikte bu programı izlediklerini, kendi aralarında yorum yaptıklarını, bu yorumlardan şüphe etmeye başladığını, sonra yanlarında durmayıp tedirgin hareketler sergilemeye başlayınca …’ın bu durumu anlayarak “Sen bizim buraya gelip gittiğimizi, konuştuklarımızı gidip polise ya da başkalarına anlatırsan ben bunu öğrenirim çünkü ben avukatım her şeyden haberim olur, seni adliyenin önünde öldürtürüm ve süründürürüm” diyerek tehdit ettiğini, daha sonra geldiklerinde sanık ile …’un kendi aralarında ellerindeki Tevrat’a …’da müşteri bulduklarını ve götürüp satacaklarını konuştuklarını, birkaç gün sonra evde sanık ile yalnız olduğu esnada kendisine Tevrat’ın bir sayfasının eksik olduğunu, evi aramasını ve bulmasını istediğini, evi aradığını ancak kitabın sayfasını bulamadığını, bahsi geçen kitabı da hiç görmediğini, sanığın kendisine kitabın parçasını niçin arattığına da bir anlam veremediğini, programı takip ederlerken sanığın kaçırdığı kısımlarda kendisine “… bir şey bulmuş mu, yapan belli mi?” diye sorular sorduğunu, …’ın Ocak ayı içinde cesedinin bulunması üzerine programda …’ın cesedini bulduklarını sanığa söylediğini, birkaç gün sonrada artık maktul …’ın olayının programda yer almamaya başladığını, sanığın yine kendisine programı sorduğunda “Artık çıkmıyorlar” dediğini ve sanığın da gülerek kendisine “… iş yaparsa temiz yaparlar, sen gidip birilerine anlatırsan sana kimse inanmaz, senin deli olduğunu düşünürler çünkü biz hiçbir delil bırakmadık, herşeyi topladık ve yok ettik” dediğini, hafta sonu sanık ile birlikte evde viski içtiklerini, sarhoş olduğunu ve kendinden geçtiğini, sabah ayıldığında sanığın kendisine “Senin kahvenin içine kristal uyuşturucu kattım ve senin maddenin etkisi altında iken konuşup konuşmayacağını, neyi bilip bilmediğini test etmek istedim” dediğini, bir süre sonra …’ın eve geldiğini ve kendisine “İyileştin mi kendine geldin mi?” diye sorduğunu ve daha sonra sanık ile başka bir odaya geçtiklerini, bir ay kadar önce de kullandığı cep telefonunu sanığın hattı ile birlikte kendisinden aldığını ve geri vermediğini, sonra telefonu sattığını ve parasıyla ev kirasını vediğini söylediğini, iki üç gün önce de şuan üzerinde taşıdığı casper marka telefonu getirdiğini, şifresini bilmediğini, bu telefonu hiç kullanmadığını,
Kollukta alınan ek beyanında; 2008 yılında Kırgızistan’dan …’a geldiğini, bir süre sonra vize ihlali nedeniyle sınır dışı edildiğini, ülkesinde sahte pasaport düzenlettirip tekrar Türkiye’ye geldiğini, bugüne kadar … adına düzenlettiği sahte pasaportla yedi sekiz defa ülkesine giriş çıkış yaptığını, en son giriş tarihinin 31.07.2016 tarihi olduğunu, asıl isminin … olduğunu,
Tanık … şüpheli sıfatıyla kollukta; öğrenci olduğunu, maktulü tanımadığını, inceleme dışı sanık …’u tanıdığını ancak samimiyeti olmadığını, inceleme dışı sanık …’ı babasının amcasının oğlunun kızı olduğu için tanıdığını, …’un avukat …’ın yanında çalıştığını, sanığın abisi olduğunu, sanığın … mahallesinde yabancı uyruklu ismini bilmediği bir bayanla birlikte yaşadığını, sanığın önceden işlediği bir suçtan cezaevine girdiğini, bu sırada …’da üniversitede okuduğunu, …’a sonradan geldiğini, abisi sanığı cezaevinde ziyaret etmek için …, … ve … ile birlikte gittiklerini, görüş yapılan kısımda ablası …, …, … ve kendisinin bulunduğunu ve konuşmaya başladıklarını, görüş bitmek üzereyken sanığın kendisine … mahallesindeki evde kırmızı çanta içinde bir tüfek olduğunu, eve gidip çantayı yengesinden alıp …’a vermesini istediğini, kendisinin de tamam dediğini, aynı gün saat 16.00 sıralarında abisinin evine gittiğini, kapıyı abisinin birlikte yaşadığı kadının açtığını, Türkçe bilen bu bayana “Abimin ziyaretinden cezaevinden geliyorum, sana selamı var, abimin getirdiği kırmızı çanta varmış, onu bana vereceksin” dediğini, hemen sonra yengesinin yatak odası tarafına giderek kırmızı renkli bir çantayı kendisine verdiğini, fermuarını açıp baktığında tahminen 50 cm kısa namlulu, dipçiksiz, siyah ve gri renklerin hakim olduğu bir av tüfeği olduğunu, sonra fermuarı kapattığını, çantayla birlikte … Mahallesindeki evine gittiğini, ertesi gün 17.30 sıralarında …’u şu anda hatırlayamadığı telefon numarasından arayarak “Abi ben bugün …’ya gideceğim, abimin dediği çantayı ne zaman alacaksın?” dediğini, …’un “Seni birazdan arayacağım” dediğini, saat 19.00 civarında …’un aradığını, nerede olduğunu sorduğunda yanındaki kız arkadaşını kastederek “… ile birlikte … Pansiyon’a doğru yürüyoruz” dediğini, sonra arkadaşı … ve diğer arkadaşı … ile birlikte beklemeye başladıklarını, …’un pansiyonun önüne gri renkli … marka araçla geldiğini, aracın ön koltuğunda …’ın oturduğunu, çantayı uzattığını, …’un “Nereye gideceksiniz?” dediğini, doğu garajına gideceklerini söyleyince “Sizi ben bırakayım” dediğini, bir süre sonra doğu garajında araçtan indiklerini, abisi sanığın 02.11.2016 tarihinde tahliye olduğunu, daha sonra da … ve … ile konuştuklarını gördüğünü, abisine çantayı neden …’a verdiğini hiç sormadığını ve bilmediğini, abisinin kendisine Tevrat veya başka bir eserden de bahsetmediğini, tüm bu hususları maktulün kaybolmasından sonra televizyon programından duyduğunu, abisinin bu konuda daha sonra da konuşmadığını, 08.02.2017 tarihinde abisinin kendisini arayarak nerede olduğunu sorduğunu, bunun üzerine kendisini eve davet ettiğini, önce arkadaşı …’ı aradığını, o müsait olmayınca bir başka arkadaşı …’ı aradığını ve …’ın aracına binerek abisinin …’daki evine gittiklerini, abisinin evde tek başına olduğunu, yengesini sorduğunda sabah tartıştıklarını ve evi terk ettiğini, kendisinden haber alamadığını söylediğini, birlikte alkol almaya başladıklarını, sonra … beldesindeki bir gazinoya gittiklerini, aynı gece saat 02.30 sıralarında abisine …’dan bir telefon geldiğini, gazinodan çıktıklarını, arkadaşı …’ı bıraktıktan sonra …, kendisi ve abisi birlikte adliyenin yanına doğru geldiklerinde polislerin kendilerini gözaltına aldığını,
Mahkemede; sanığın abisi olduğunu, abisi cezaevindeyken … ile birlikte açık görüşe girdiklerini, görüş sırasında …’un sanığa “…’ın sende bir emaneti varmış onu vereceksin” diyerek katlanmış şekilde elindeki 100 TL’yi verdiğini, abisinin de parayı alarak cebine koyduğunu, sonra evin odasında bir yeri tarif ederek kendisine oradaki kırmızı çantayı …’a vermesini söylediğini, aynı gün abisinin evine gittiğini, kırmızı çantayı aldığını, içine bakmadığını, ancak içinde tüfek olduğunu çantaya dokununca anladığını, sonra …’u aradığını, kendisiyle evin pansiyonun bulunduğu yerde saat 18.20 gibi buluştuklarını, yanında kız arkadaşının olduğunu, …’un aracıyla … ile birlikte geldiğini, çantayı aracın bagajına koyduğunu, silahın görüntüsüne ilişkin bilgi sahibi olmadığını, …’ın kendisi silahı teslim ettikten sonra arayıp aramadığını hatırlamadığını,
Tanık … aşamalardaki benzer beyanlarında; …’ın erkek arkadaşı olduğunu, hatırlamadığı bir tarihte evin pansiyon tarafında bir yerde inceleme dışı sanık …’un aracına bindiklerini, doğu garajına gittiklerini, bu sırada … …’nin elinde bir çanta olduğunu, ancak çantanın özelliklerini ve içinde ne olduğunu bilmediğini, … …’nin …’un aracına binerken çantayı aracın bagajına koyduğunu,
İnceleme dışı sanık … kollukta; sanığı yaklaşık bir yıldır tanıdığını, …’ın akrabası olduğunu, sanığın evine hiç gitmediğini, aralarında bir husumet olmadığını, cep telefonunu bildiğini, …’ı sanığın kardeşi olarak tanıdığını, cep telefonunun kendisinde kayıtlı olduğunu, üniversite öğrencisi olduğunu, aralarında husumet olmadığını, …’ı liseden beri tanıdığını, cep telefonunun kayıtlı olduğunu, işsiz olduğunu, arabası olmadığını, 28.11.2016 günü maktulü evinden aldığını, o sırada kullandığı aracın avukat …’a ait … plaka sayılı araç olduğunu, kız kardeşi …’nın evinin önüne geldiklerinde yukarıda “Bir çay ister misin?” diye sorduğunu, maktulün ise alkollü olduğunu, zaten birinin gelip kendisini alacağını söylediğini, kim dediğinde cevap vermediğini, …’nın bu sırada kendilerine baktığını, avukat … ve …’ın da kardeşinin evine geldiklerini, birlikte …’un evine gittiklerini, …’in evinde herhangi bir telefon görüşmesi yapıp yapmadığını hatırlamadığını, ertesi gün maktule mesaj attığını, maktulün ailesinin kendisini aradığını, kendisinin maktulden ayrıldıktan sonra kaybolması ile ilgili bir bilgisi olmadığını, tarihi eser iddiaları ile bir ilgisi olmadığını, 28.11.2016 tarihinde saat 19.47’de … Marketten alışveriş yaptığına dair görüntülerle ilgili bir şey hatırlamadığını, susma hakkını kullanmak istediğini, aynı gün saat 19.58’de … benzin istasyonundan akaryakıt aldığına dair görüntülere ilişkin bir şey hatırlamadığını, cep telefonunun aynı gün saat 19.56’da … köyü baz istasyonundan maktülün cep telefonu ile aynı yerden sinyal aldığına dair bir şey hatırlamadığını, ablası …’nın ifadesinde avukat …’ın kendisine olay günü …’un saat 19.30’da …’ı indirirken gördüğünü söylemesi istediği yönündeki beyanına ilişkin olarak neden böyle bir ifade verdiğini bilmediğini, ablasının beyanlarını kabul etmediğini, …’un olay günü evine kimsenin gelmediğine ilişkin beyanlarını kabul etmediğini, …’ın abisi sanığın isteği üzerine kırmızı çanta içerisindeki av tüfeğini … Pansiyon önünde kendisine verdiği yönündeki beyanına karşı bu şahıslardan hiçbir zaman böyle bir tüfek almadığını, …’ın ifadesinde …’a maktül … ile …’ın birlikte yer aldığı fotoğrafı görmesi üzerine …’ın evinde “Bunlar düşmanlardı şimdi dost olmuş şerefsizler beni öldürmeye çalışıyorlar ama ben oyuna düşmedim, …’a bak bu tüfek senin diyerek göğsüne üç el üst üste ateş ettim ve kendi tüfeği ile onu vurdum” dediğine yönelik beyanını kesinlikle kabul etmediğini, sanığın yalan söylediğini, …’ın ifadesinde …’ın kendi av tüfeğiyle üç el göğsüne sıktığını ve öldürdüğünü kesinlikle söylemediğini, …’ın da yalan söylediğini, olaydan iki hafta geçtikten sonra …’a “Cesedi yok edelim, bana yardım et şu cesedi şurdan kaldıralım, daha sonra akşam gidelim sen arabada otur, ben cesedin kolunu bacağını keseceğim, ayrı ayrı poşete koyduktan sonra yok edeceğim sen karışma, arabada bekle” şeklinde bir şey söylemediğini, avukat …’ın beyanında söylediği gibi … ve iki kız arkadaşı ile birlikte buluşarak içinde av tüfeği olan kırmızı çantayı aracın arka kısmına koymadığını, …’dan hiçbir şey almadığını, kendisinin sanığı cezaevinde ziyarete gittiğinin doğru olduğunu, ancak bir süre sohbet edip sanığa para verdiğini ve çıktıklarını, sanığa hiçbir zaman “…’ın sende silahı varmış onu istiyor” şeklinde bir beyanı olmadığını,
Cumhuriyet savcılığında; kolluktaki beyanlarını tekrarla sanığın kendisini cezaevine görüşe çağırdığını, gelirkende 100 TL getirmesini istediğini, kardeşi …’ın kendisine bir şey vermediğini, …’ın kırgız sevgilisini bildiğini, evlerinde birlikte sohbet edip içtiklerini, sanık ile … ve kendisi arasında bir husumet bulunmadığını, neden beyan değiştirdiklerini bilmediğini,
Mahkemede; 2016 yılı … ayında sanığın kendisini arayarak cezaevine görüşe gelmesini istediğini, bu durumu …’a söylediğini, …’la yanında … ve … … ile birlikte görüştüklerini, …’la görüştüğü sırada kendisinden 100 TL para istediğini ancak silahla ilgili herhangi bir konu açılmadığını, daha sonra dışarıda 100 TL’yi hesabına yatırdığını, cezaevinden çıkınca … kalesinde kahvaltı yaptıklarını, fotoğraf çektiklerini, Facebook sitesine koyduklarını, maktülün bu fotoğrafa yorum yaptığını, sonra kendisini aradığını, …’a daha sonra işlerinin yoğunluğunun bitince görüşeceğini söylediğini, sonra maktulün tekrar aradığını gördüğünü, akşam saat 19.00 civarında bürodan çıktığını, kendi aracında mazot olmadığını bu nedenle …’ın aracını aldığını, maktulü evinden aldığını, …’a da maktul ile buluştuktan sonra da dayısının evine geleceğini söylediğini, maktulün arabada kendisine hukuki meseleleri sorduğunu, ablasının evinin geldiklerinde ise maktulün araçtan indiğini ve vedalaştıklarını, ablasının evinden … ve … ile birlikte …’ın dayısı …’in evine gittiklerini, maktulün kaybolduğunu ertesi gün öğrendiğini, … ve …’ın suçlamalardan kurtulmak için ifadelerini değiştirdiklerini, olay günü …’ın bürosundan … ile birlikte çıktığına ilişkin beyanlarına bir diyeceği olmadığını, tam hatırlamadığını, cesedin bulunduğu yere daha önce hiç gitmediğini, diğer sanık ve tanıkların kendilerinden silah istediğine dair beyanlarını kabul etmediğini, olayı kendi üstüne yıkmak istediklerini, av tüfeği temin etmenin çok basit bir şey olduğunu, … …’ye bataklıkta bulunan silahı teşhis ettirmeye çalıştıklarını ancak …’ın silahı teşhis edemediğini, suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini,
İnceleme dışı sanık … şüpheli sıfatıyla Cumhuriyet savcılığında; sanık ve …’ın babasının amcasının torunları olduklarını, … ile daha önceden duygusal ilişkisi olduğunu, bir yıldır kendi yanında çalıştığını, maktul ile … sayesinde tanıştığını, … ile beraber gezdikleri bir gün …’ın yanındaki iki kız arkadaşı ile birlikte doğu garajı bölgesinde …’un aracına bindiklerini, yanlarında kırmızı bir çanta olduğunu, …’ın …’a “Abi bunu sana verecekmişim” dediğini ve çantayı arabanın arka kısmına koyduğunu, çantada ne olduğunu görmediğini, … ve yanındaki iki kızı otobüse bıraktıklarını, çantayı sanığın gönderip göndermediğini bilmediğini, muhtemelen olay günü akşam saatlerinde dayısının evinde iken …’un yanındakileri eve bıraktığını, olaydan sonra sanığın evine … ile birlikte gittiklerini, aralarında sanığın kız arkadaşı … da varken maktulün kaybolmasıyla ilgili ağzından birşey kaçırdığını, o anda sanık işaret yapınca hemen sustuğunu, …’nın programından olayı takip ettiklerini sonradan anladığını, sanığın bu olayla bir ilgisi olup olmadığını bilmediğini, bir gün … ile ofisteyken sanığın geldiğini ve …’nın programını izlediğini söyleyerek …’un yanında olduğunu, arkadaşları satsa da ona destek olacağını söylediğini, … Market’e giderek görüntülerin silinmesini kendisinin istediğini, ancak yanında …’ı götürmediğini, sanık ve eşi … ile birlikte yılbaşı gecesi kutlama yaptıklarını, hatta en son altı Şubat’ta doğum gününü de kutladıklarını,
Cumhuriyet savcılığındaki ek beyanında; önceki beyanlarını tekrarla, kendisinin Tevrat’ın nerede olduğunu bilmediğini, … ve …’un Tevrat’ın yerini kendisine söylemediklerini, sanığın maktul ile husumeti olduğunu bildiğini, maktulün vurulduğu silahın cezaevindeki sanık tarafından …’a gönderildiğini sonradan duyduğunu, çanta verilirken …’un yanında olduğunu ancak çantada ne olduğunu bilmediğini,
Sulh Ceza Hâkimliğinde; önceki beyanlarını tekrarla suçlanmasının tek sebebinin …’un cep telefonunun olay günü kendisinde bulunması olduğunu, …’ın kendisi tarafından tehdit edildiğine yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu, sanığın cinayetten bir buçuk hafta önce cezaevinden çıktığını, suçta kullanılan silahı sanığın temin ettiğini, sanığın bu nedenle aleyhine ifade verdiğini,
Mahkemede; sanığın cezaevindeyken kendisiyle görüşmek istediğini, ancak …, … ve … ile birlikte gidilen görüş sırasında yanlarında olmadığını, tanık … … ile görüşten sonra akşam saatlerinde buluştuklarını, yanında iki kız arkadaşı olduğunu ancak elindeki çantaya dikkat etmediğini, içinde ne olduğunu bilmediğini, Tevrat kitabını ilk gördüğünde yanlarında …, … ve …’ın bulunduğunu, sanığın evine hiçbir zaman yalnız gitmediğini, genellikle … ile gittiğini, sanığın kız arkadaşı …’ün …’nın programını izlediğini, bu nedenle …’dan çekindiğini, bir keresinde evde maktulün kaybolmasıyla ilgili önemsiz birşey söylediğini ancak sanığın bu konuyu açmamasını söylemesi nedeniyle ağzından birşey kaçırdığı yönünde ifade verdiğini, bu nedenle …’ün yanında … ile ilgili hiçbir şey konuşmadıklarını, … …’nin elindeki çantayı …’a verirken yanında olduğunu ancak içinde ne olduğunu bilmediğini, 28.11.2016 günü saat 19.52’de cep telefonunun …’un cep telefonu ile aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin mümkün olmadığını, büyük ihtimalle …’un da araçla hareket halinde olduğunu, bu nedenle sinyallerin çakıştığını,
İnceleme dışı sanık … tanık sıfatıyla kollukta; maktulü …’un çalıştığı ve avukat …’ın sahibi olduğu büroya gelmesiyle tanıdığını, maktulün kaybolduğunu …’nın programından öğrendiğini, adı geçen Tevrat kitabıyla ilgili bir bilgisi olmadığını, kitabın resmini altı yedi ay önce …’un cep telefonunda gördüğünü, … ile … isimli şahsın aralarının bir buçuk yıldır bozuk olduğunu,
Şüpheli sıfatıyla kollukta; sanığı beş altı ay önce …’un aracıyla birlikte yanına geldiklerinde tanıdığını, sanığın evine tanıştıktan bir ay sonra oturmak için gittiklerini, cep telefonunu bilmediğini, olaydan sonra … Market’e …’la birlikte gittiklerini ancak görüntülerin silinmesi için kimseye baskı yapmadığını, 28.11.2016 günü kullandığı cep telefonundan kimseyi aramadığını, arayan olmadığı içinde kimseyle konuşmadığını, olay günü …, …, … ve … ile birlikte Tevrat kitabını satmak için maktulün cesedinin bulunduğu bölgeye gitmediğini, inceleme dışı sanık …’ın beyanında anlattığı gibi olayda kullanılan tüfeği, cep telefonunu veya maktule ait kıyafetleri ırmağa atmadığını, bu ifadeyi kabul etmediğini, ifade sırasında samimi ikrarda bulunacağını söyleyerek devamla 28.11.2016 gününden altı yedi gün önce …’un; …’ın ofisinde iken maktül ile …’ın fotoğrafını görmesi üzerine “Vuracağım öldüreceğim bu orospu çocuğunu” dediğini, 28.11.2016 günü ise saat 14.00 sıralarında …’ın ofisine gittiğini, …’un saat 18.30 sıralarında maktul ile görüşeceğim dedikten sonra …’ın arabasının anahtarını istediğini ve … ile birlikte ofisten çıktıklarını,
Mahkemede; daha önceki beyanlarını tekrarla 28.11.2016 tarihinde avukat …’ın ofisinden … ile birlikte çıktıklarını ancak …’un kendisini saat 19.00 sıralarında evine bıraktığını, daha sonra saat 22.00-23.00 arası …’un yanına giderek halısaha maçı yaptıklarını, ertesi gün sabah saat 10.00 sıralarında …’un kendisini arayarak …’ın ofisine çağırdığını, burada maktulün göğsüne üç el ateş ederek öldürdüğünü söylediğini, bir hafta kadar sonra da …’un kendisine cesedi bulunduğu yerden kaldıralım dediğini, polisle birlikte suçta kullanılan silahın bulunduğu yeri gösterdiğini, ancak bu bölgenin daha önceden gidilip görülmesi hâlinde tekrar bulunabileceği tespitini kabul etmediğini, kendisinin daha önce buraya hiç gitmediğini, zaten arama yapılan yerde 3 saat arama yapıldığını, sonrasında …’un kendisine tarif ettiği bölgeyi oranın yerlisi olan başka birine söyleyince silahın bulunduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık … kollukta; maktülü tanıdığını, …’ın babasının amcasının torunu olduğunu, …’u da …’ın yanında çalışması nedeniyle üç dört aydır tanıdığını, …’ı tanıdığını ancak samimiyeti olmadığını, 2016 yılı Kasım ayında kız arkadaşı … ile birlikte oturdukları eve akşam saatlerinde kendisini arayan maktulün görüşmek için geldiğini, aşağı indiğinde maktulün yanında tanımadığı bir kişiyle … marka bir araçla geldiğini, acilen 165 TL’ye ihtiyacı olduğunu söylediğini, kırmızı renkli sırt çantasını uzatarak içinde tüfeğim var bu sende emanet olarak dursun borcumu ödediğinde tüfeğimi bana geri verirsin dediğini, kendisinin 100 TL verdiğini ve çantayı aldığını, çantanın içinde … marka, metalik renkli, 50 cm boyunda bir tüfek olduğunu, iki üç gün sonra maktulün iş yerine geldiğini, çalışmak için iş aradığını söylediğini, maktule maddi durumunun iyi olmadığını söylediğini, 17.11.2016 tarihinde kesinleşmiş cezası nedeniyle cezaevine girdiğini, cezaevindeyken avukat …, …, kardeşi … ve kardeşi …’in cezaevine görüşüne geldiğini, bu sırada …’un yanındakiler duymadan kendisine “… abinin sende silahı var onu istiyor” dediğini, kendisinin de “…’a söyleyim evden alsın sana versin” dediğini, görüş bitince kardeşi …’a “…’daki evde kırmızı sırt çantası var onu al da … abine teslim et” dediğini, bir gün sonrada …’ı cezaevinden aradığında kendisine sırt çantasını teslim ettiğini söylediğini, 02.12.2016 günü cezaevinden tahliye olduğunu, kız arkadaşıyla birlikte yaşadığı eve geldiğini, cezaevinde iken kayıp olduğunu öğrendiği maktul hakkında televizyon programında haber yaptıklarını, daha sonra … ve …’ın kendi evine geldiklerinde programdan bahsederek “Maktülü en son sen almışsın petrolden yakıt aldığın söyleniyor bu işi sen yapmışsın” dediğini, ancak …’un bir cevap vermediğini, üç dört gün sonra gece saat 01.00 sıralarında …’un evine geldiğini, “Acilen büyük bir çuval ve bir top ip lazım” dediğini, “Ne yapacaksın?” dediğimde “Yarın …’ın cesedini arayacaklarmış o cesedi oradan kaldıralım ve yok edelim” dediğini, kendisinin kabul etmediğini, yine üç dört gün sonra avukat … ile birlikte evine geldiklerinde …’un kendisine “… daha önce de … ile düşmandı, şimdi dost olmuş şerefsizler, beni düşürüp öldürmeye çalışıyorlar, bana oyun kurdular ama ben oyuna düşmedim, …’a bak bu tüfek senin lan diyerek göğsüne peş peşe üç el ateş ettim ve kendi tüfeğiyle kendisini vurdum” dediğini, nedir bu oyun diye sorduğumda bir gün petrolden yakıt almaya girdiğinde … ve …’nun kendisini takip ettiklerini, … ile birlikte kendisine oyun kurmaya çalıştıklarını söylediğini, bu görüşmeden sonra birlikte yaşadığı …’nın …’ın kaybolmasından dolayı …’dan şüphelendiğini söylediğini, kendisinin “Bizi ilgilendirmiyor ne hali varsa görsün” dediğini, daha sonra … ve … ile bu olayla ilgili olarak konuştuklarını, …’a polise bildiklerini anlatmasını ve …’dan kurtulmasını söylediğini, …’ın sessiz kaldığını, daha sonra …’un polisin cesedi bulduğunu söylediğini, …’ın ofisinde … ve … ile oturduğu bir gün …’un kendisine …’ı polisin aldığını söylediğini, bir süre sonra …’ın ofise geldiğini, ancak …’ın polise bir şey anlatmadığını söylediğini, …’un maktulü öldürdüğü sırada yanında başkasının olup olmadığına dair birşey söylemediğini, …’un uyuşturucu kullandığını bildiğini, tarihi Tevrat kitabıyla ilgili arkadaşı …’ın kitabı satarlarsa komisyon alacağını, kitabın şu anda …’da olduğunu söylediğini, ancak kendisinin kitabı hiç görmediğini, maktulün kaybolması ve öldürülmesiyle ilgisinin olmadığını, …’dan korktuğu için polise geç bilgi verdiğini,
Cumhuriyet savcılığında; önceki beyanlarını tekrarla sevgilisi … ile herhangi bir husumetinin olmadığını, 08.07.2017 tarihi sabahından beri kendisine ulaşamadığını, sevgilisi …’nın maktulün kaybolması ile ilgili …’dan şüphelendiğini, ancak …’nın yanında bir konuşma yapmadıklarını, arkadaşı … ile beraber değişik yerlerde birkaç kez tarihi eser bulmak için kazı yaptıklarını, kendisi cezaevindeyken …, … ve … …’nin kendisini ziyarete geldiklerini, …’un maktulün silahını istediğini söylediğini, kendisinin de maktule vermiş olduğu 100 TL’yi …’dan alarak bunu kabul ettiğini ve …’a evdeki kırmızı çantayı …’a vermesini söylediğini, sevgilisi …’ya bir defasında Tevrat’ın bir sayfasının kayıp olduğunu bu yüzden evi aramasını söylediğini, …, … ve …’ın evine sık sık gelip gittiklerini bildiği için bu parçanın evde kaybolmuş olabileceğini, başının belaya girmemesi için bu kişilerin kendi evine saklamış olabileceğini düşündüğünü bu yüzen evi aramasını istediğini, … ile viski içtikleri akşam zorla kristal maddesi vermediğini, kendisinin kamışla denemek istediğini, birlikte kristal aldıklarını, sabah gördüğü rüyayı anlattığını, …’ın akşam geldiğinde birşeyi olup olmadığını sorduğunu, …’ın …’yı tehdit ettiğini duymadığını, tartıştıklarını da görmediğini,
Sulh Ceza Hâkimliğinde; savcılık aşamasında verdiği beyanlarını aynen tekrar ettiğini,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarla, cezaevine girmeden yaklaşık 20 gün önce maktül …’ın kendisinin …’daki evine geldiğini, paraya ihtiyacı olduğunu söylediğini, yanında da bir tüfek getirdiğini, kendisine 100 TL para verdiğini, ancak tüfeği almak istmediğini, …’ın polislerin yakalayabileceğini söyleyerek tüfeği kendisine bıraktığını, 17.11.2016 tarihinde cezaevine girdiğini, …, … ve …’un açık görüşe geldiklerini, …’un maktül …’ın tüfeğini istediğini söylediğini, yakın arkadaş olduklarını bildiği için kardeşi …’a evdeki kırmızı çantayı …’a vermesini söylediğini, kız arkadaşı … ile 3 yıldır aynı evde yaşadıklarını, 2015 yılında ayrılmak istediğini ancak bunu kabul etmeyip intihara kalkıştığını, cezaevinden çıktıktan sonra 06.02.2017 tarihinde …’ün kendisinden memleketinde ev almak için 30 bin dolar para istediğini, “Vermezsen bunun hesabını sorarım” dediğini, sonrada evden kaçarak kendi aleyhine ifade verdiğini, bu hususu soruşturma aşamasında da söylediğini ancak polislerin zapta geçmediğini, sanık …’un maktulün cesedini taşıyacağına dair kendisine hiçbir şey söylemediğini, sadece ip ve çuval istediğini, kendisinin de “Burası dükkan mı niye benden istiyorsun?” dediğini ve evden kovduğunu, …’la maktul … hakkında konuştuğu sırada …’ın da yanlarında olduğunu, aslında …’un cesedi taşımak için ip ve çuval istediğini, açık cezaevinde iken telefon kullanmadığını, ancak ziyaretten sonra …’ı arayarak çantayı …’a verip vermediğini sorduğunu, çıktıktan sonra …’e evin içinde Tevrat’ın kayıp sayfasını arattığının doğru olduğunu, bunu …’un kendisinden habersiz bir şey yapmasından çekindiği için söylediğini,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Ceza muhakemesinde bir hususun hangi delille ispat olunacağı konusunda sınırlama bulunmayıp yargılamayı yapan hâkim, hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri kullanmak suretiyle, sanığın aleyhine olduğu kadar lehine delilleri de araştırıp değerlendirerek, her türlü şüpheden arınmış bir neticeye ulaşmalıdır. Dolayısıyla yargılamaya konu olayın açıklığa kavuşturulması ve maddi gerçeğin bulunabilmesi için ispat amacıyla kullanılan her araç delil olarak kabul edilmiştir. Ancak maddi gerçek, her ne pahasına olursa olsun değil, hukuk kuralları içerisinde, şüpheli ve sanığın hakları korunarak araştırılmalıdır.
CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, hükmün gerekçesinde delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi zorunludur.
Ceza muhakemesi hukukumuzda duruşmanın doğrudan doğruyalığı (yüz yüzelik) ve sözlülük ilkeleri esas alınmış olup, hüküm verecek olan mahkeme hakimi sanık, tanık ve olayın tüm delilleri ile birebir karşı karşıya gelecek, herhangi bir vasıta olmadan örneğin beyan delilini dinleyecek ve belge delilini okuyacaktır. Böylece, belirtilen ilkeler ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde yer alan “adil yargılama” hakkının temel gerekleri ve CMK’nun 217. maddesi uyarınca hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilecektir. Bu nedenle kural olarak sanık, tanık ya da bilirkişiler mahkeme huzurunda dinlenecek ve daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçmeyecektir.
Nitekim 5271 sayılı CMK’nun “Duruşmada okunmayacak belgeler” başlıklı 210. maddesinin 1. fıkrası da; “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.” şeklinde düzenlenmiş olup, yargılama konusu olayla ilgili sadece bir tanığın beyanından başka bir delilin bulunmadığı hallerde bu tanığın duruşmada mutlaka dinlenmesi gerektiği ifade edilerek doğrudan doğruyalık ilkesi açık bir şekilde ortaya konmuştur.
Bununla birlikte, bazı istisnai durumlarda naip veya istinabe yoluyla dinleme ya da eski ifadelerin bulunduğu tutanakların okunması ile yetinilmesinin mümkün olduğu da kabul edilmiş, tanık beyanı olmadan da adli raporlar, belge delilleri, bilişim ya da kamera kayıtları gibi delillerle sübuta ulaşılabiliyorsa olayın tek tanığı bile bulunsa aranmasına rağmen hazır edilemiyorsa dinlenmesinden vazgeçilebileceği öngörülmüştür.
Bu bağlamda, CMK’nın “Duruşmada okunmasıyla yetinilebilecek belgeler” başlıklı 211. maddesinde;
“(1) a) Tanık veya sanığın suç ortağı ölmüş veya akıl hastalığına tutulmuş olur veya bulunduğu yer öğrenilemezse,
b) Tanık veya sanığın suç ortağının duruşmada hazır bulunması, hastalık, malûllük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle belli olmayan bir süre için olanaklı değilse,
c) İfadesinin önem derecesi itibarıyla tanığın duruşmada hazır bulunması gerekli sayılmıyorsa,
Bu kişilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanaklar ile kendilerinin yazmış olduğu belgeler okunabilir.
(2) Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanık veya müdafii birinci fıkrada belirtilenlerin dışında kalan tutanakların okunmasına birlikte rıza gösterebilirler”
Şeklindeki hükümlere yer verilerek, duruşmada dinlenilmesi mümkün olmayan ya da dinlenmelerine gerek bulunmayan tanık, bilirkişi ya da suç ortağının daha önce dinlenmeleri sırasında düzenlenmiş olan tutanakların okunması ile yetinilebileceği haller gösterilmiş ve doğrudan doğruyalık ilkesinin istisnalarından birine işaret edilmiştir.
Buna göre, zorunlu hallerde tanığın veya sanığın suç ortağının soruşturma aşamasındaki beyanlarını içeren tutanakların duruşmada okunması ile yetinilebilecektir. Bunun için tanığın ya da suç ortağının, yapılan araştırma sonucu bulunduğu yerin belirlenememesi yeterlidir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanığın soruşturma aşamasında … adıyla ifade veren asıl ismi … olan Kazakistan uyruklu tanıkla evlilik dışı ilişkisi olduğu ve birlikte aynı evde kaldıkları, sanığın suç tarihinden önce tarihi eser bulabilmek amacıyla değişik zamanlarda kazı yapmak için arkadaşlarından dedektör istediği, inceleme dışı sanık …’ın uzaktan akrabası olduğu, inceleme dışı sanık …’u ise önceden tanıdığı, sanığın başka bir suçtan cezaevine girmeden önce gelerek acil paraya ihtiyacı olduğunu söyleyen maktulden pompalı av tüfeği satın aldığı ve tüfeği tanık … ile birlikte yaşadığı evde kırmızı bir çanta içinde sakladığı, 17.11.2016 tarihinde cezaevine girdiği, sanık cezaevinde iken 27.11.2016 tarihinde inceleme dışı sanık …’ın, inceleme dışı sanık … ile sanığın kardeşleri …’ı ve …’i cezaevine açık görüşe getirdiği, görüş sırasında inceleme dışı sanık …’un sanıktan evde bulunan ve eskiden maktule ait olan pompalı av tüfeğini istediği, sanığın cezaevi görüşü bitiminde kardeşi …’a evdeki tüfeği …’a vermesini söylediği, bunun üzerine tanık …’ın abisi sanığın evine giderek birlikte yaşadığı tanık …’dan evdeki tüfeği istediği, …’ın tüfeği …’a verdiği, …’ın 27.11.2016 tarihinde akşam saatlerinde yanında kız arkadaşı tanık … varken kendisini arayan … ile buluştuğu, bu sırada …’un aracında inceleme dışı sanık …’ın da bulunduğu, …’ın kırmızı çanta içindeki pompalı tüfeği …’un aracının bagajına koyduğu, inceleme dışı sanık …’un …’ı ve kız arkadaşı …’u Doğu Garajı’na bıraktığı, 28.11.2016 tarihinde saat 19.00 sıralarında maktulün inceleme dışı sanık …’u aradığı ve “Nerdesin hani gelmedin?” dediği, bundan yarım saat sonra yaklaşık 19.25-19.30 sıralarında inceleme dışı sanık …’un inceleme dışı sanık …’a ait … plaka sayılı … marka araçla maktulün evin önüne geldiği, maktulün bu sırada evde birlikte alkol aldıkları arkadaşı tanık …’e “Kardeş, sen 10-15 dakika bekle, dışarıya çıkma evde dur” diyerek evden ayrıldığı, aracın saat 19.47 civarında … Market’in önünde durarak inceleme dışı sanık …’un araçtan indiği ve marketten 3 adet gri renkli pet şişede enerji içeceği, bir paket buz, plastik bardak, çikolata vs. şeyler aldığı, dışarı çıktığında …’un sağ elindeki poşeti aracın sağ arka kapısını açarak içerideki şahsa uzattığı ve şoför koltuğuna binerek aracın hareket ettiği, aynı aracın saat 19.58’de …-… karayolu Ulualan mevkii üzerindeki petrol istasyonundan benzin aldığı, maktulün cep telefonunun en son saat 20.30’da Oymapınar mevkiindeki baz istasyonundan sinyal aldığı, inceleme dışı sanıklar … ve …’ın maktul ile birlikte bindikleri araçta önce birlikte alkol aldıkları ve maktulü yeri tam olarak tespit edilemeyen bir ormanlık alanda av tüfeği ile öldürdükten sonra suçta kullanılan tüfeği kırarak ve parçalara ayırarak inceleme dışı sanık …’ın bir akrabasının evine yakın yerde bulunan bir bataklığa attıkları, maktulün cesedinin 13.01.2017 tarihinde … köyü Türbe Yolu üzerindeki ormanlık alanda üzerinde giysileri bulunmaksızın iki kolu kesilmiş ve göğüs kafesi açık bir şekilde bulunduğu olayda;
Yerel Mahkemece inceleme dışı sanıklar … ve … hakkında kurulan ve Özel Dairece onanmasına karar verilerek kesinleşen mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde yazılı kabul ile olayın oluş şekli birlikte değerlendirildiğinde; inceleme dışı sanıklar … ve …’ın inceleme dışı sanık …’ın iş yerinden, …’a ait araçla birlikte çıktıkları ve maktulü evinden alarak hep birlikte alkol aldıktan sonra gittikleri ormanlık alanda maktulle aralarında tarihi eser niteliğindeki kayıp Tevrat kitabının kaybolan bir sayfasının ve kitabın satışından elde edilecek paydan dolayı maktulle aralarında çıkan tartışma sonucu maktulü pompalı tüfekle yakın atış mesafesinin bir miktar uzak bir mesafeden en az üç el ateş etmek suretiyle öldürmeleri şeklinde gerçekleştirdikleri eylemleri nedeniyle, maktule yönelik müşterek fail sıfatıyla tasarlayarak kasten öldürme suçunu işledikleri tartışmasız olup uyuşmazlık konusunun dışındadır.
Sanığın, maktulün öldürülmesi eylemi nedeniyle inceleme dışı sanıklar tarafından işlenen tasarlayarak kasten öldürme suçunda kullanılan silahı temin etmek suretiyle işlenen suça yardım eden sıfatıyla iştirak edip etmediğinin belirlenmesine gelince;
İnceleme dışı sanık …’ın soruşturma aşamasında, kendisinden suç aletinin atıldığı yeri tarif etmesinin istenmesi üzerine … Mahallesi … Deresinde yapılan araştırma sonucu, üzerinde Üzümlü ibaresi ile sadece namlu kısmı bulunan, dipçik kısmı ve tetik tertibatı bulunmayan ve suçta kullanılan tüfeğin tanık …’e gösterilmesi üzerine; tanığın bu tüfeğin daha önce maktulün evinde ve Facebook sitesindeki fotoğraflarda gördüğü tüfekle aynı tüfek olduğunu teşhis etmesi, inceleme dışı sanık …’un maktulü bir gün önce cezaevi ziyaretinden sonra sanığın kardeşi …’dan aldığı maktulün kendisine ait av tüfeği ile vurduğunu inceleme dışı sanık … ile sanığa söylemesi, inceleme dışı sanık …’ın ise sanığın suçta kullanılan silahı temin ettiğini beyan etmesi karşısında; suçun soruşturma aşamasında bulunan av tüfeği ile işlendiğine dair şüphe bulunmamaktadır.
Ancak;
Sanığın cezaevindeki görüş günü ziyaretine gelen inceleme dışı sanık …’a kardeşi … aracılığıyla ulaştırdığını ikrar ettiği tüfeğin suçun işlenmesi sırasında kullanılacağını bilip bilmediğinin, dolayısıyla sanığın işlenen suça iştirak iradesinin bulunup bulunmadığının, dosyada mevcut delillerle hiçbir şüpheye yer vermeyecek derecede açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Soruşturma aşamasında tanık sıfatıyla kendi isteğiyle kolluğa başvurarak ifade veren tanık … (asıl adı …)’nın Kırgızistan’daki yerleşim yeri adresini; 08.02.2017 tarihli bilgi alma tutanağında “Celalabat Şehir … Köyü” olarak, aynı tarihte Cumhuriyet savcılığında tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde “… Şehri … Sokak No:…” olarak, 15.02.2017 tarihli şüpheli sıfatıyla veriği ifadesinde “Calalabat Şehri” olarak belirttiğinin, en son 22.02.2017 tarihinde de İstanbul’dan Kırgızistan’a çıkış yaptığının, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın duruşma evresinde 02.02.2018 tarihli oturumda tanık …/…’ın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinin okunmasıyla yetinilmesine ve dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilerek yargılamaya devam edildiğinin, yapılan yargılama sonucu sanığın inceleme dışı sanıkların maktulü Tevrat kitabının kayıp sayfasının bulunması ve satışından alınacak payın belirlenmesi nedeniyle çıkan tartışmada öldürmesi ile sonuçlanan eylemlerine katkı mahiyetindeki fiili nedeniyle nitelikli kasten öldürme suçuna yardımdan kurulan mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde ise; tanık …/…’ın soruşturma aşamasında alınan beyanlarının hükme esas alındığının anlaşılması karşısında;
Sanığın suçta kullanılan av tüfeğini, inceleme dışı sanıkların maktulü öldürmeleri eylemine iştirak iradesiyle katılmak amacıyla inceleme dışı sanık …’a bu tüfekle suç işleyeceğini bilerek ve maktulün öldürülmesine iştirak iradesiyle ulaştırdığının ispatlanması açısından, CMK’nın 196/6. maddesinde yazılı “yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir” hükmü uyarınca tanık …’ın yurt dışı adresine istinabe yoluyla sorgusunun yapılabilmesi için gerekli işlemlerin yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu bu hususta sanık hakkında bilgisi olan tanığın sadece soruşturma aşamasındaki beyanlarının okunmasıyla yetinilerek, CMK’nın 217/1. maddesinde yazılı olduğu üzere, hâkimin kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırması kuralına aykırı şekilde hüküm kurulduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile Özel Dairenin temyiz isteminin reddine dair kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle,
Karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 01.07.2020 tarihli ve 116-1567 sayılı temyiz isteminin esastan reddine dair kararının, sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden KALDIRILMASINA,
3- Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.09.2018 tarihli ve 1907-1910 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının eksik araştırma sonucu hüküm kurulması isabetsizliğinden CMK’nın 302/2 maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilerek Özel Dairenin temyiz başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Ceza Dairesinin esastan red kararının bozulmasına karar verilmesi nedeniyle; sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA, cezaevindeki sanık …’ın CMK’nın 109/3-a-b maddesi uyarınca “yurt dışına çıkamamak ve duruşmalara katılmak” şeklindeki ADLİ KONTROL TEDBİRİ UYGULANMASINA ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse üzerine atılı suçtan TAHLİYESİNE,
5- Dosyanın, CMK’nın 304/2-a maddesi uyarınca gereği için kararı veren Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.02.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.